24 Nisan 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

CUMHUBIYET 24 Nisan 1938 Iki bayram bir arada Bütün memleket millî hâkimiyetîn yıldönümünü ve Çocuk bayramını coşkun bir neş'e ile kutluladı Amasya bağları Kooperatife büyük bir ihtiyaç görülüyor Adana pamuğu Kongre için bir rapor hazırlandı Adana (Hususî) Bu kış Çukurovada, soğuklar tam mevsimine düşmediğinden, ekinler iyice kök salmadan filizlenmiş, göcük bağlamam;ştı. Halbuki daha sonra ılkbaharda havaların gayet serin ve yağmurlu gitmesi, cılız kalan nebatlann birdenbire inkişafmı temin etmiştir. Bugün nisanın sonuna yaklaştığımız halde, âdeti kış yağmurlarını andıran sürekli yağışlar devam etmektedir. Hem hububata, hem pamuklara pck yarayışlı ol duğundan, Çukurovalılar nisan yağmurunu uğurlu sayarlar. Her sene bu zamanlar arpa başaklarının uclan nerede ise sararmağa yüz rutardı. Buna mukabil bu yıl her tarafta gür yeşillik \ar. İşte bu ge cikme, mahsulün fevkalâde gelişimine, tanelerinin dolgunlaşmasma meydan vermiş bulunmaktadır. Ardısıra sıcaklar birdenbire basdırmazsa, hububat mahsulü nün bu sene çok verimli olacağına şüphe yoktur. Diğer taraftan pamuk tohumları da tamamen ekilmiş bulunmaktadır. Tohumlar, mücadele istasyonunda sıcak hava tesisatmdan geçirilmiş ve haşerelerden temizlendıkten sonra çiftçiye tevzi edilmişti. Vâkıa Adananın cenubuna düşen ve Akdenize kadar uzanan Yüreğir arazisinin bazı yerleri geçenlerde bir hafta fasıla ile arkası arkasına iki defa taşan Seyhanın sularına maruz kalmış ve bu gibi malaz yerlerdeki tohumlar kısmen bozulmuşsa da, zarann büyük olmadığı anlaşılmaktadır. Bu topraklann, içerisinde uzun müddet su durmıyan kısımlanndaki to humlar bitmektedir. Diğer taraflar meyil altında kalacağından, çiftçiler yeniden tohum atmak üzere suyun çekilmesini beklemektedirler. Esasen Klevland tohumlan daha geç bitmektedir. Bu seneki Klevland pamuğu zeriyatı, geçen yıla nazaran yüzde yetmiş fazladır. Buna sebeb, elyafı uzun ve parlak olan Klevland cinsi, yerli neviden daha üstün tutulduğu için her zaman müşteri bulabilmesi ve bu itibarla hükumet tarafından azamî teşvik görme sidir. Geçen sene mahsulü yerli mal yirmi kuruşa kadar hatta daha aşağı fiatla satıldığı halde, Klevland pamuğu 33 ile 43 kuruş arasında dolaşmış ve hararetle sahlmıştı. Bugün bir tek balya Klevland pamuğu bulunmadığı halde, içerisinde evvelki seneden kalma mal da bulunduğu halde, 50 60 bin balya yerli stoku kaldığı tahmin olunmaktadır. BURSA MEKTUBU: Uludağın Robensonu Senelerdenberi Uludağda kendi yaptığı bir kulübede oturan Ekrem Atay hayatından çok memnun olduğunu söylüyor Amasya ( Hususî ) Dört tarafını saran dağlara bakınca, insana kurak ve bereketsiz hükmünü verdiren memleketimiz, bu sanış hilâfına ziyadesile münbit ve mahsuldardır. Her dağm eteği verimli bir meyva veya üzüm bağile nihayetlenir. Muhitimizin ruhu olan Yeşil ırmak şehrin su ihtiyacına kifayet ettiği gibi, her türlü hususatta bilhassa elektrik istihsalinde kullanılmağa son derece elverişlidir. Şehir dahilinde 10 u bulan su dolaplarının adedi harice çıktıkça artar ve yekunu 300 ü bulur. Bu üç yüz dolap, yıllann susturamadığı garib bir musiki ile haricin ve bilhassa İstanbulun dört gözle beklediği A masya elmasına, bamyasına, eriğine, kirazına su taşır. Bağcılanmızın uzun bir didinme ile meydana getirdikleri mahsulleri maalesef Taksimde İstiklâl marşı söyliyen yavralar boşa gidiyor, sebebine gelince : IBastaraft 1 inci sahüedei Muhin'mizde havaların geç ısınması « Bu bayramın iki manası vardır. sebzelerin de geç çıkmasını intaç ediyor. Bunun sizin için olan manası Türkiye için Bu müddet zarfında hariçten bilhassa doğuşunuz ve doğuşunuzu duyuşunuz Adanadan memleketimize sevkedilendur. Neş'esi tam olarak varsmız. Siz büler piyasayı düşürmeğe kâfi gelmektedir. yük bir varlıksmız. îstanbulda sayısı yüz Sebzelerin ilk çıkışından son çıkışına ka bini geçen kıymetli bir ordusunuz. Sizler dar düşkün fiatla satılması elbette yalnız sevgili Türk yurduna doğan güneş gibi bu işle meşgul olanlann zararile netice gittikçe taşan bir kuvvet halinde Türki lenecektir. yenin kurtancısı olarak doğuyorsunuz.» Geniş ve müsaid araziye malik olanlar Çocuk Esirgeme Kurumu namma dokTurhal şeker fabrikası için pancar ekimitor Kudsi de bir nutuk irad ederek bu ni deruhte ederek bu işten çekilmiş gibi bayramın iki türlü manası üzerinde durdirler. du, ve çocuk himayesinin cemiyet bakı Bir kısım bağcılanmız ise fazlalık ve mından gösterdiği içtimaî ve iktısadî zasatımsızhk yüzünden çürüyen sebzelerini ruretleri anlattı. Bu esnada meydan üzeve diğer süt, yoğurt gibi yiyeceklerini anrinde uçan Türkkuşu tayyareleri, ulusal cak Yeşilırmağa dökmek suretile ellerineğemenlik ve Çocuk bayramı için hazırlanden çıkarabiliyorlar ki, bu bir tren güzermış kartlan atu. gâhı olan şehrimiz için cidden büyük bir Bundan sonra Eminönü Halkevi taraisraftır. fından tertib olunan merasim programma Adanadan memleketimize kadar turbaşlanıldı. fanda meyva nakli nasıl mümkün oluyorEvvelâ şehir bandolu refakatile çocuk sa memleketimizden de haric şehirlere Yoksul arkadaşı için rozet marşı okundu, bunu müteakıb kürsiye geavni vasıta ile meyva ve sebze gönderiletakan yavru len Evin başkanı Agâh Sırrı Levend çobilir. cuklara hitaben güzel bir nutuk söyledi. ledi. Geniş teskilâtlı bir kooperatife ve esasHalkevi reisinin nutkunu çocuk E Küçüklere: lı yardımına muhakkak muhtacız. «Benim küçiik arkadaşlarım» diye hi sirgeme Kurumu başkanı doktor Fethi tab eden Sırrı Levend, çocuk haftasının Tahsinin söylevi takib etti. Sonra kürsiye ve 23 nisanda kazanılan millî hâkimiye gelen 12 nci okuldan bir kız ve bir erkek ce Halkevi salonunda nutuklar söylend çocuk, bayram hakkındaki duygularını ve bir temsil verildi. tin manasım anlattı. Agâh Sırrı Levendin nutkuna cevap söyledıler. Büyük Onderımiz Atatürke, Diğer kazalarda veren altmcı ilk okul talebesinden Ercü Başvekilimize, Kamutay Başkanına tel Sarıyer, Kadıköy, Beykoz, Kartal, graflar çekıldi. mend Ertok ezcümle şunlan söyledi: Şile, Yalova kazalannda da tertib edilen « Türkün yücesi Büyiik Atamızın programlara göre, bayram, coşkun tezaFatih parkı önünde ulusumuza armağan etti. Kutsal bir bayBeyazıd meydanjıdaki merasim de hüratla tes'id edildi. ram gününün kalbleriımzdeki taşkm bir vam ettiği sırada Fatih parkı önünde de, Ankarada sevincile işte hepimiz burada toplandık her sene olduğu gibi, büyük bir kalaba Ankara 23 Bugün hâkimiyeti milBu armağanın yüce adı ulusal eğemenlik lık toplanmış bulunuyordu. liyenin kuruluşunun on sekizinci yıldötir. Yüce Atamız Atatürkü küçücük göBuradaki merasime da. tam saat 11 de nümü münasebetile şehrimizde ilk ve orta nüllerimizin ta içinden tatuşan bir sevgi itfaiye bandosu tarafından çalınan ve yal okullar talebelerinin ve halkın iştirakile volkanı ile anarız. Onu canımızdan çok, nız küçüklerin değil, meydanı dolduran Ulus meydanında büyük bir toplanü ya her sevgimizden üstün tutarız.» binlerce kişınin iştirakile söylenen İstiklâl pılmıştır. Merasime meydanı dolduran Bundan sonra lstanbul beşinci ilk okul marşile başlandı. Bundan sonra nutuk binlerce talebe ve halkın hep birlikte söytalebelerinden Hayrünnisa ve Necib de lar söylendi. ledıkleri İstiklâl marşı ve onu takiben yavAtatürk ve 23 nisan şiıılerini okuyarak Eyüb kazasında ruların söyledikleri çocuk marşı ile baş alkışlandılar. Yeni teşekkül eden Eyüb kazasında lanmış ve Atatürk anıdına çelenkler ko Bu merasimden sonra program mu da dün zengin bir program hazırlanmıştı. nulmuştur. cibince şehir bandosu refakatile İstiklâl Bu program saat 11 dçn itibaren bütün Çocuk Esirgeme Kurumu başkanı ve marşı söylenildi. Halkevi temsil kolu ta Eyüblülerin toplandığı İp'ikhane sahasm Kırklareli meb'usu doktor Fuad Umay rafından «Kahraman» piyesi temsil edil da tatbik edildi. Merasime evvelâ Eyüb söylediği bir nutukla kutlanılan bugünün di. Buradaki merasim bittikten sonra Halkevi namma Mümtaz tarafından söy manasını anlatmış ve onu takiben bir kız hazırlanan çelenkler çocuk kafilelerile lenen bir söylevle başlandı. Bunu Çocuk ve bir erkek çocuk birer söylev vererek Taksime gönderildi. Esirgeme Kurumu başkanı Safinazın bir Türk yavrulannın Büyük Önder Ata nutku ve ilkmekteb talebelerinin söylev ve türke karşı olan bağlılıklarını ve minnet Taksimdeki merasim Saat 11 de Taksim meydanı, binlerce şiirleri takib etti. Nutukîardan sonra sa duygularını ifade eylemişlerdir. Anıt etrafında yapılan geçid resminden şehirli ile çevrilmiş ve abidenin etrafında hada müsabakalar yapıldı. Şehremininde sonra talebeler ve minimini yavruların gene binlerce mini mini mekteb talebesi Şehremini nahiyesinde bayram hara teşkil ettiği alay şehrin baştan başa bayyer almıştı. Abidenin önünde askerî bando bulunuyor ve Belediye, Parti, Hal retle kutlulandı. İstiklâl marşile başlıyan raklarla donatılmış bulunan Anayollarınkevleri, Çocuk Esirgeme Kurumu, Kı merasimi müteakıb nutuklar irad edildi. dan geçerek Samanpazarında dağılmıştır. zılay, Denizbank ve diğer teşekküller ta Parti önünde tezahürat yapıldı. Çocuk Esirgeme Kurumunun Beyoğlu Halkevinde rafından gönderilen çelenkler göze çar tebrikleri pıyordu. Saat 15 da Beyoğlu Halkevinin saloAnkara 23 Çocuk Esirgeme KuruVali muavini Aziz Hüdai Karataban, nunda 500 ilkmekteb çocuğuna bir temsil mundan : Beyoğlu kaymakamı Daniş, Beyoğlu verildi. Gece de (Çocuk) mevzuu etra Mes'ud Türk çocuklanna: Halkevi reisi, askerî ve mülkî erkân da fında konferans ve temsil verildi. Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu u Üsküdar ve Kadıköyünde meydanda hazır bulunuyorlardı. mumî merkezi yurdun bahtiyar çocukla Üsküdardaki merasim de çok hararetli rının bu şerefli ve mes'ud günü kutlular, Tam saat 11 de verilen bir kumanda ile çeîenkler, ihtiramla abideye konuldu. oldu. îskele meydanmda toplanan çocuk bütün Türk yavrulannın şanlı ve yüce Askerî bandonun çaldığı îstiklâl marşı, lar, bando ile Doğancılardaki Parti bi Türk ulusuna Iâyık yavmlar, gürbüz ve herkesin iştirakile söylencıkten sonra, Be nası önüne gittiler. Burada hazırlanan kahraman çocuklar olmasını diler. yoğlu Halkevi reisi Ekrem Tur kürsiye programa göre coşkun merasim yapıldı. Balıkesirde geldi ve «Millî hâkimiyef» mevzuu üze Öğleden sonra Şemsipaşa spor sahasmda Balıkesir 23 23 nisan coşkunluk irinde irticalen çok güzel bir nutuk söy yapılan geçid resmi çok parlak oldu. Ge çinde kutlulandı, öğleden sonra Halke Uludağ Robensonu Ekrem Karayın Uludağdaki münzevî kulübesi Bursa: 21 nisan Artık Uludağın da bir Robensonu var, diyebiliriz. Hem bu Robenson ne Apolyond gölündekine benziyor, ne de Robenson Kroze'ye.. Çünkü, onlar, içtimaî hayattan, insandan, medenî vasıtalar dan olduğu gibi kadmdan da mahrumdular. Daha doğrusu sadece hakikî bi rer târiki dünya idiler. Fakat bizim Uludağ Robenson'u di erlerine benzemiyen vasıflan kendinde toplamış bir târiki dünyadır. Meselâ dağ Robenson'unun refikasile küçük bir çocuğu yanındadır. 2100 metre irtifada ıssız bir dağın başmda karlar ortasmda bir odalı güzel bir kulübesi vardır. Kuş uçmaz, kervan geçmez fehvasına uy gun olan bu diyarda kış, yaz, tabiatin zalim ve aman vermez hamlelerile pençeleşmek mecburiyeti bulunmaktadır. Yazın, hırçın ıslıklar çalan korkunç ormanlarm ortasmda, kışın da günlerce göz açtırmıyan tipilerin kucağında bütün bir ömrü böylece geçirmek, doğrusu kendiliklerinden bu hayata atılanlar için ağır şartlı bir yaşayış olsa gerek... Sehirden 30 kilometre uzakta, denizden 2100 metre yüksekte daima insan, ışık, medenî vasıta ve şehir yüzüne hasret olan bu Uludağ Robensonu kimdir bilir misiniz? Bursada onu tanıyanlar ken disine (Uludağın Fatin Hocası) da diyorlar. Bu zat, Almanyada âli mekteb tahsilini ikmal eden îstanbul San'at mektebi muallimlerinden ve Istanbul Dağcılık kulübünün en iyi kayakçılanndan Ek rem Karaydır. Dağ basmda kendi eli ve emeğile kurdu^u kulübesine kayakla gittim. Beş metre kann içine gömülmüş ve tek bir odadan ibaret olan bu kulübenin içinde meğer neler yokmuş? Kapının karşı sında ekmek fırını, sağda sabit yemek ve elbise dolabları, daracık bir korido ru aşmca solda dağm zirvesini gören çam tahtalarmdan bir köşe, bunun 6nünde seksener santimlik iki yatak. Köşede bir küçük yıkanma yeri ile duş.. Bütün bunlan 3,70X5,50 metre eb'adma sığdıran Ekrem Karaya binavı nasıl ve niçin yaptığını sordum; dedi ki: « Ben, birkaç yıl tatillerimi bu dağda çadırla kamp kurarak geçirdim. Fırtınalar ve fazla yağmurlar bizi çadırda barındırmıyordu. Bir sene İstanbulda monte ettiğim ağacdan kulübeyi buraya naklettirdim. Fakat kışın kar altmda çürüyeceğini anlıyarak burada taştan bir binanın vücudüne ihtiyac hissettim. Gücümün yettiği kadar çocuklarımla birlikte bizzat çalışarak iki yaz tatilinde bu bir odalık kulübemizi kurduk.. Binayı yaparken Bursa Valisi Şefik Soyerin de büyük yardımlannı gördüm. Bu sene dağda bir meteoroloji istasyonunun kurulması kararlaşınca buna talib oldum. İşe beni memur ettiler. Şimdilik istasyonu kulübemde açtım. Ya kmda veni binası yapılacak.» Sizi muallimlikten bu memuriyeti tercihe sevkeden âmil ne olabilir? de dim. Ekrem Karay, hiç düşünmeden, fa kat büyük bir heyecanla: Evvelâ tabiate karşı olan sonsuz ve aşk derecesindeki sevgimdir, dedi ve ilâve etti: tkincisi de maddeten, manen beni dağ sporculuğuna bağlıyan yüksek ideallerdir. Bugün için bunlardan bahset miye şüphesiz lüzum yoktur. Tabiati olduğu kadar yüksek mıntakaların ha vasmı da çok seviyorum. Bilhassa sıh hat noktai nazarından burada uzviyet harikulâde denecek şekilde normal çahşıyor. Hele hazım cihazı aşağıya na zaran hiç yorulmadan işlediği için ömrün uzamasmı çok tabiî buluyorum. Bu mmtakalarda def i tabiinin bile münhat mıntakalara nisbetle fazla olduğunu gorerek barsakların muntazam işlediği kanaatine varıyorum. Çocuk kafileleri Beyazıd meydajıında Havaların böyle müsaid gitmesi ve yağmurlann tam mevsiminde yağması ö nümüzdeki hububat ve pamuk mahsulü nün çok verimli olacağını göstermekle beraber, geçen seneden kalan fazla miktarda yerli pamuğun para etmemesi çift çiyi müzayekada bırakmıştır. Bundan maada, bol yağmurlar mahsulle birlikte otları da haddinden fazla büyüttüğünden, çapa masrafmın artması çiftçiyi düşün dürmektedir. Ankarada toplanacak olan ziraat kongresine mütehassıs çiftçileıden Vehbi Necib, çiftçi birliği ve ziraat odası reisleri iştirak edeceklerdir. Kongreye verilecek olan rapor, Valinin riyaseti altında toplanan, ziraat mütehassısları ve tecrübeli çiftçilerden mürekkeb bir komisyon tarafın dan hazırlanmaktadır. Raporun ihtiva ettiği mühim esaslar şunlardır: Pamuk ziraatini Klevland ekilmesine uygun bir şekilde makineleştirmek, (mibzer ve çapa makineleri meselesi) traktörlerde kullanılan yakma maddelerinin ucuzca temini, kredi işleri, pamuğu ucuza maletmek çareleri. Hububatın daha verimli bir hale geti rilmesi için ıslah istasyonlan tesisi ve dejenere tohumların kullanılmaması, porta kalcıhğın inkişafı için tedbirler, ihracat için millî vapur seyrüseferlerinin tanzimi, standard ve ambalâj işleri, ova ormancılığının vücude getirilmesi esaslan, malaz (su altı) yerlerde bol okaliptüs yetiştirilmesi. Cenub mmtakasından günden güne artan pirinç, zeriyahnın, Mısır ve İtalyadan tohumluk celbi suretile ıslâh ve inkişafının temini. Atatürkün nutkunda da işaret ettiği üzere, küçük çıftçilerin atla ziraat yapmalarının temini ve böylece Çukurovanm eskiden zaten ileride olan atcıvinde çocuk kongresi yapıldı. Yavrular lığınm yeniden ihyası çareleri ve sairedir. dileklerde bulundular, Atatürke ve büKomisyon, rapor üzerindeki konuşmayüklerimize saygı telgraflan çektiler. lannı bitirmek üzeredir. îdman birliği tarafından tertib edilen Şekib Beriker güreşler bugün yapıldı. Türkiye başpeh livanı Tekirdağh Hüseyin Manisah Ri Koşucu mu? Kaçakçı mı? fatı yendi, ayrıca altmış kadar pehlivan Lil 23 Cuma günü öğleden sonra, yekdiğerlerile karsılaştılar. meşhur Belçikalı bisiklet koşucusu DeEdirnede loor'un idare ettiği büyük bir otomobil, Edirne 23 Edirne bugün millî hâ Lil civarmda Hallium hudud karako kimiyet ve Çocuk bayramı ile birlikte ha lunda Fransız gümırük memurları tarakikî bir spor bayramı da yaşamış oldu. fından muayene edilirken, otomobilin İstanbuldan gelen 200 den fazla gencin arkasmdaki sandıkta gizlenmiş 15 bin frank kıymetinde 240 kilo tütün bu ve bütün Edirne halkının iştirakile yapılunmuştur. Yakalandığını anlıyan Delan parlak tören ve muazzam geçid res loor, kaçarak hududu geçmeğe muvaf minden sonra, saat 15 te Şehir stadında fak olmuşsa da otomobilin içinde bu İstanbul ve Edirne sporcuları arasmda lunan karısı tevkif olunmuştur. Deloor, büyük atletizm şenlikleri yapılmıştır. Bin bugün Paris Brüksel bisiklet yanşına lerce seyircinin büyük neş'e ve heyecan iştirak edecekti ve bu sebeble berabe la takib ettiği bu müsabakalarda Umumî rinde iki tane de bisiklet getirmekte Müfettiş, başmüşavir, vali, kumandanlar idi. Gerek bisikletler, gerek otomobil ve gerek tütün musadere olunmuştur. hazır bulunmuştur. tutacak maddeleri bulamadım. Bu se beble vücudüm zayıf düştü. Tekrar eti hayat programıma fakat haftada iki defa olmak şartile soktum. Içki filân da kullanmıyor musunuz? Ne gezer! Içki değil, sigara, kahve, çay bile ağzıma koymuyorum. Zaten bunlann her biri bu yüksek mmtakada kalbi yoran ve tabiiliği ihlâl eden maddelerdir. Peki böyle yaşamaktan nasıl bir zevk alıyorsunuz? Tarif edilemiyecek kadar tabü ve yüksek bir zevk... Burada şehre karşı hiç hasret çekmiyor musunuz? Yalnızlık sizi sık mıyor mu? Şehir hasretini ne ben, ne de refikam ve çacuğum hemen hiç hissetme dik. Tabiatin bu engin ve zengin güzelikler ortasmda, şehirlerin kasvetli, gürültülü, toz topraklı, biraz da müraî ruhlu hayatmı tamamen unutmuş bu unuyoruz. Yalnız burada bir sıkmtımız var: Dünya haberlerini alamamak, ga zete okuyamamak, en büyük mahrumiyetimiz budur. İkincisi, bir radyoya çok htiyacımız var... tşte o kadar. Burada her gün kayak yapmaktan kim bilir nekadar memnunsunuz? Biz artık kayağı zevk için bir spor olarak değil de, yürüme vasıtası diye kabul ediyoruz. Bazan bu mebzul kar deryasında ayağıma kayak takmadığım günler oluyor. Yalnız, çocuğum beş yaşmdaki (Tosun) u yetiştiriyorum, dedL Ve derakab hakikaten tosun gibi sıh hatli ve gürbüz olan yavruyu benim önümde kaydırdı. Bugün yıllarca kayak sporcularımızın birçoğundan güzel teknik hareketler yapıyordu... Ekrem Karaydan biraz da rasad istasyonuna dair malumat aldım. Merkez, aletleri henüz göndermiş. Kış olduğundan rasad parkı kurmakta şimdilik müşkülât çekiliyormuş. Muvakkaten rasad istasyonu binası olarak bu kulübe kullanılıyormuş... Burada hararet, yağış, esiş, rütubet derece ve miktarlan tesbit ediliyormuş. Yazın yapılacak olan yeni binada havaî tahavvülâtı tesbit edecek diğer aletler bulunacakmış... En mühim suali en sona bırakmış « tım: Erzakınıa nasıl temin ediyor • sunuz? Çiy olarak katır sırtmda evvelâ Bursadan Karabelene getiriyoruz. O radan da kayaklıların çektikleri bir kızakla ve bazan sırtta olmak üzere buraya naklettiriyoruz. Vesaitsizlik içinde bu cidden güç bir iş, dedi. Ekrem Karaya: Sana dağm Fatin Hocası diyorlar, fakat müsaade et de ben bu adı değiştirip (Uludağ Robensonu) koyayım, dedim. Gülüştük. Vedalaştık. O, kar or tasma sıkışmış olan kulübesinin kapı sında kayaklarımın karda çizdiği izlere bak^kaldı. Ben de kendisine: Allah sabırlar versin! dedim. MUSA ATAŞ Tabiate olan bu sevginiz acaba sizl gıda itibarile de tabü ve nebatî maddeleri yemeye mi sevkediyor? Gerçi uzun seneler bunu tecrübe Londra Hind milliyetperverleri etmedim değil... Büsbütün et ve hay reisi Gandi, Kalküta Valisini ziyaret vanî gıda yememekle bunlann yerini ediyor.