9 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Derhal gizli görüşmeler başlıyor, imtihan neticeleri ağızdan ağıza dolaşıyor, herkes başkasında bir kusur bulmaya çalışıyor e GE e Genç ve çok müstait bir aktörün maanevrası ise daha az fecidir. Halk is#mini henüz iyice tanımıyor fakat o, kendisini muhakkak tanımak istiyor. Bu gece için kiraladığı harikulâde bir Rolis otomobilinden iniyor ve kendi- sini görmemiş gibi yapan Fred Alle- nin önünden geçiyor. Beş dakika son- ra Rolls tekrar görünüyor, mevzubahs aktör tekrar iniyor, tekrar Fred Al- lenin önünden geciyor, fakat yine mu- vaffak olamıyor, bu manevrayı, böy- lece, dört defa tekrar ediyor. Dördün cüde, çileden çıkan Allen onu kolun- dan yakalıyor ve bir isim uydurarak mikrofonda: — Allo! İsşte Mek Karti, Arkansa- sın Rüs bilârdosu şampiyonu. Diye bağırıyor ve halk kahkahadan kırılırken öonu içeriye doğru itiyor. Resmi geçit devam ediyor. İşte ilk sözlü filmin: “Cani şarkıcısı,, nın kah- ramdanı Al. Conson, Yanmda eski dansöz ve şimdi de musikili filmlerin yıldızı olan, karısı Rubi Killer var. — Allo, cocuklar! İşte Luiz Rener. Bu sene, Holivudda, ona cok güveni- liyor. Onu, memleketi olan Âvustur- yaya dönmeğe, öyle kolay kolay bı- rakmayacaklar. Onun yanında gördü- ğünüz zat sosyalist muharrir ve ko- | cası olan Jilfor Ödettir. | © — Allo! İşte yıldız olan iki Kalifor- niyalı genç kız, ismi Olivya dö Havil- lân ve kız kardeşi sarışm Jan Fon- ten. İkisinin de —üzerinde ayni el- biseler var ve —'yanlarında erkek yok!.. Olivya ve Jan! Gelip mikrofon. da beraber konuşun! SIRA BİZDE Sıra bizde, beyaz Pakar kaldırım boyunca durüyor. İniyor ve Marlenin inmesine yardım etmek için ona eli- mi uzatıyorum. Marlen, cehresi sol - muş, sakin ve vakur bakışlı bir halde ilerliyor. Tezahürat bütün — coşkunluğu ile yükseliyor. Fred Allen mikrofonunda bağırıyor. — Allo! işte — Marlen. — Yanmda meçhul bir centilmen var. Marlen, ya- naklarının son rengini bırakmış olduü. ğu Avrupadan henüz dönmüştür. Marlene kurtulmuş nazariyle ba - kılabilir. Evvelâ, Fred Allen, sadece Marlen dedi ki, bu gekilde ancak üc veyâa dört büyük şöhrete hitab eder, Sonra, halkım alkış ve takdir nidala- rı bütün coşkunluğunu bulmuştur. Bil. hassa, etrafımızdaki dostlarm tebes. cümü “acı - tatlı,, dir. Bütün bunlar, yıldızın hâlâ bütün şaşaasiyle parladığını göstermeğe kâ- fidir.., Çin tiyatrosunun hol'ü cidden görü- lecek ve şaşılacak bir şeydir. Dekor. cular oraya, ayni zamanda, her şeyi koymak istemişlerdir. Orada mozaik- ler, yaldızlar, sütun başlıkları, par - maklıklar var. Bü aksşam burada, bil. hassa çiçekler ve yeşillik var. Her ta. raf adetâ saksı ormanı. İmtihandan geçen ve halktan kur - tulan yıldızlar, kendilerini biraz gev- setiyorlar. Azap ve sıkıntılarını gide- riyorlar, göz uçlarıyla biribirlerini sü. züyorlar. Derhal gizli görüşmeler baş- lıyor, imtihan neticeleri ağızdan ağı- za dolaşıyor, herkes başkasında bir kusur bulmaya, çalışıyor. — Glorya Svansonu tâakdim etmek mMecburiyetinde ,kaldığı zaman Fred . in sıkılmış halini gördünüz mü? Doğ- rusu bu yasta gelip burada kendisini göstermeye balkmak istemesi pek gü- lüne!... | — Halk An Soterin'i tanımadı. E. ğer Fred onun ismini söylemeseydi zavallı kadıncağız pek feci vaziyette kalacaktı.. — Hepbörn cidden soğuk karşılan- dı. Arka arkaya üç fena film bundan daha iyi bir netice veremez.. — Zavallı Meri Astor. Artık ken. disine bitmiş mazariyle bakılabilir. Esasen o da bunun farkıma vardı. Yü- zünün ne hal aldığını görmediniz mi? ŞIMARTILMIŞ — ÇOCUKLAR Nihayet herkes girip yerleşiyor. Temaşa başlıyacak, fakat hakiki te- maşa bitmiştir. Dışarda, ses diniyor, projektörler sönüyor... Fakat musiki devam edecek ve halk orada, sandviç yiyerek, konserva bira veya koka ko. la içerek, galânım sonunu, çıkışı bek. liyecektir. Çığlıklar, tezahürat, imza almak için hücum tekrar başlıyacak- tır- x Karanlıkta, tahta sıralar üzerinde, bu miting dekoru içinde, sokağın or- tasında, Holivudlular, tekrar küçük isimlerile yad ettikleri yıldızlarından, müsamahasız bir lâübalilik fakat ay- ni zamanda derin bir samimiyetle bah- setmeğe başlıyorlar. — Bizin Coan'm bugün ne kadar güzel olduğunu gördün mü? Katrin imza defterimi imzalarken bana na. sıl gülümsedi, görmedin mi? Bu ak- şam Geri'nn gözlerini gördün mü? (Devamt var) Şuşnigin Ha e e Eski Avusturya başvekili Şuşni- ğin dokuz yaşındaki — oğlunun, ÂAl- manlar tarafından hapsedildiğine dair bir şayia çıkmış ve bu — haber Almanya tarafından tekzip olun- muştu. Bugün, — Viyanadan Londra gazetelerine bildirildiğine göre, kü- çük Şuşnig Viyanada, mektebine de- vam etmekte ve haftada bir babha- sını görmeye gitmektedir. Orman yangınla- rina karşı tayyare Karelistan Cümhuriyetinde, Arkan- jelsk ve Vologda mıntakalarında, Komis Cünihuriyetinde, Sibiryada Krasno - varsk arazisinde ve ayrıca Sovyetler Birliğinin diğer ormanlık mıntakaların- da, yangınlara karşı ormanların muha- fazası için sistematik ve geniş tayyare teşkilâtı vücüde getirilmiştir. 1938 senesinde, bu tayyare teşkilâtı, 50 milyon hektar genişliğinde ormanı köntrol edecektir. Orman yangmlarına karşı en müessir itfa çarelerinden biri,ormanda yangm cıkan yerlere, paraşütle itfaiye indir - mektir. Bu paraşütcü itfaiyenin yetiş- tirilmesi için hususi mektepler açılmış: tır. Her yangın itfa tayyaresinde bir pi- lot, bir müşahit ve üç yahut dört para- şütcü bulunacaktır. Her tayyarede, paraşiitle yere erzak, itfa ve yangınla mücadele maddeleri ve saire indirebilecek vasıtalar cis'zaktır. Bu iş için hususi surette bir pataşüt ha- zırlanmıştır.. Orman yangınları - için hususi bir yangın söndürme aleti de vü- cuda getirilmiş belunmaktadır. Bir beraet Bir buçuk sene evvel Kızılay Emin önü kazası İdare Heyeti kaza kâtibi E- min Âli, sahte sürsarj yapmak iddiasiyle müddeiumumiliğe tevdi edilmişti. , Ağır cezada yapılan muhakeme, in- taç edilmiş ve Emin Âlinin mevzuu bahis iddia ile alâkası görülmediğinden beraetine katar verilmiştir, 4 Dilekleri Karsta umumi halâ derdi Kışın fazlalığından dolayı İstan.İ| bula ancak dün gelen ve Karsta ç.| kan “Kars” gazetesinin 16 mart ta-| rihli nüshasında “Memleket haber -! leri,, başlığı altında — yerleştirilmişi küçük küçük Hhavadisler — arasındalı şöyle bir haber gözümüze ilişti: —| DİKKATE DEĞER İŞLER “Köşede — bucaktaki — yerlerdani başka umumi kahvelerden birisi- İ nin karşısındaki sokak başında dajği bazı nezih insanlarm ufak Aabdest| yaptıkları görünmektedir. İlgilile . © rin alâka göstermesini dileriz.., t Nasıl, teğendiniz mi? Demek Karsın köşe bucağından?i ;ınu—:ı—ı—::ı—mım——ııııınm DOEETEZ lâ haline gelmiş. Bu çirkin hareke-$ ti yapanlar da nezih insanlarmış! $ Sokağı kirletmek nezahet değil, & kerahetle tavsif edilecek bir hare.$ kettir; bunü yapanlar da nezih de.ğ ğil, ancak kerih insanlar olabilir. & Arkadaşımızın bu nesih *1* in-İş sanlara karşı “ilgililerden” - nasılfi bir “alâka” dilediğini pek anlıya-ıı madik. Fakat anlıyabildiğimiz şeyi şırdur Tcâ, Kars şehri, her şeyden ev- İ vel bir wmumi -halâya muhtaçtır.$| Belediye bunu mutlaka temin etme-i lidir. AKETARER N v.cw7 HA.7. ÖrEvERERRURSRA DU “e. -. n zT ae Bürhaniye güzelleşiyor Dükkânların ve esnafın temiz- liği. sıkı kontrola tâbi Bürhaniye, (Hususi) — Bürhaniye belediye reisi Muhittin Taylı, iki ay- lık mezuniyeti sona erdiğinden tek. rar vazifesi başma gelmiştir. Bu ay- lar zarfımda gıda maddeleri satan dük. kânların kontrolü sıklasştırılmış, emir- görülenler tecziye edilmiştir, Bu suretle itaatsiz- liği körükliyen bir ihmal zihniyeti ye- rine daimi ve eiddi bir takiple esnaf temizliğe mecbur tutulmakta ve veri- len kararlar güçlük cekilse de netice. lendirilmektedir. Bu yıl Bürhaniyenin maddi ve manevi durumlardaki geliş- meyi sathi bir göz gezdirişle farket. mek kabildir. Bu günlerde gene belediye tarafın- dan yapılan bir ilânla carşıdaki dük- kânların teneke ve emsali haldeki gö- rünüşü çirkin bir manzara arzeden sa- çakları kaldırtılmış, cepheleri de yek. | nasak bir kurşuni renge boyanmağa başlamış ve bu suretle verilen isabet- li bir kararın tatbikı ile çarşı temiz bir kıyafete sokulmuştur. lere aykırı hareketleri başka işlek caddeleri de wmumi ha.iğl. | den görmek | tarafına dizilmiş - | Seyahat notları 'Tarihi binaları bol bir kaza: Akşehir Yuca halâskârın büyük taarruz plân- larını hazırladığı tarihi binada yerleşen Belediye taşkilâtı nasıl çalışıyor ? Su ve Elektrik muvaffakiyetle Akşehir (Husu- —© si) — Gece yarısı Konyaya giden tre nin içindeyim. Af- yondan itibaren üç saat geçince hat- tın solunda ışıklar içinde yüzen bir şebir göründü: Ak- şehir. Bu şehrin methi ötedenberi diller - de gezer. ÖOnu İçin- için gözetlediğim fır - sat nihayet — ele geçti. Soğuk hbir gece.. Yolcuları şehre götürmeğe : mahsus olan fay - ton arabaları istüs yon binasının arka ler. Trenin sıcak kompartımanların dan çıkıp bu soğuk ta- açık, arabaya binmek, hastalık- | la arkadaşlık iste - mek kadar (Çin'cız olacaktı; üşümemek için Çapalı bir araba aradım. “Yok!,, dediler. Be- reket versin, yolculardan birinin go- cuğundan istifade imkânı bulundu. Üç kilometrelik dümdüz sşoseyi aşa- rak şehre girdik. Oteldeyim.. Şimdi Akşehiri gece gözile görüyorum. Adım başına bir elektrik ampulü varmış gibi orta. İrk nur içinde.. Hiçbiryanda, hekçi- lerin düdük sesglerinden başka, çıt yok. Arasımra gürleyip esen bir fırtı- na dışarıda korkunç seslerle uğuldu yor. Sonra yeniden bir sükünet. Me- ğer burada kış ve bahar düzgârları böyle imiş; şehrin dayandığı dağ, rüzgârdan şamar yedikçe feryadı basıyor. Ertesi gün genç kaymakam bay Mehmet Belek ile konuşuyoruz. Bu- lunduğumuz odanın pek büyük tari- hi kıymeti var: Büyük taarruzun plânları Atatürk tarafımndan burada çizilmiş. Ve garp cephesi komutan- lığının karargâh merkezi bu binada imiş. O zamanlar, yüce halâskür ta- arruz plânlarını bu oda içinde ha- zırlarken ayrıca ikametine - tahsis edilen diğer bir binaya da ayvi ta. rihft kıymeti vermiş. Bizim şimdi Afyonda P. lerken görüyorsunuz,. Afyon (hususi) — Şehrimizde yapılacak olan Posta Telgraf ve Telefon ida- resi binasınım merasimle temelleri atılmıştır. Bina yaz sonuna doğru ikmal e- dilmiş olacaktır. Modern bir Posta ve Telgraf binasına kavuşacak olan Afyon lular sevinçle temel atma törenine iştirak etmişlerdir. Yukardaki resimde (solda) vali Ahmed Durmuş TBvrendilek ile (sağda) Posta ve Telgraf müdürü Muhiddin Taki temeli atma merasiminde nutuk söy. T.T. binası işi Akşehir'de başarıldı oturduğumuz oda belediye: reislik dairesi, diğer bina da İstasyon cad- desinde, bir parça harap haldedir. Fakat belediye onü yaltında yenile- yecek. İlcebay şehrin muhtelif durumla- rı üzerinde izahat veriyor: 'G- Blektriğimiz gibli suyumuz da gayet İyi. Bu işi “Akşehir bankası,, beş yüz bin lira ödenmiş sermayeti- nin nısfile yaptı. Buna mukabil $e- hirde bankaya öotüz senelik imtiyaz - verdi. Böylece su ve ışık meselesi istenilen tarzda haledilmiş oldu.,, Ayni zamanda belediye reisliğini de yapmakta olan kaymakam: “— Belediyemizin bütçesi elli-bi- ne yaklaşıyor. Fakât ben bu. raka- mr önümüzdeki yıl kabartacağım. Şehrin pek çok İhtiyaşları vardır ki hepsi paraya bakıyor.,, diyor. Bir zamanlar sancak merkezi olan, Akşehir, oldukça büyük ve ha- kikaten güzel bir şehir olduktan başka, tarihi eserlerle de meşhur. dur. Bilhassa Nasraddin hocanım türbesi ile Timurlengin Yıldırımı hapsettiği binalar başlı basına birer kıymet teşkil etmektaedir. | Yurddan Küçük Haberler * Bartında yapılacağ modern ha- pishane binasının inşaatına başlan- mıştır. * Balrkesir çocuk esirgeme kuru- mu 23 nisan bayramında 300 fakir ilk okul çocuğunu giydirmeğe karar vermiştir. * İzmirde Eşref paşada Mehmet Ali isminde bir delikanlı başkasile münasebette bulunduğundan süphe- lendiği karısı Fikriyeyi bıçakla mü- teaddit yerlerinden yaralayarak Öl- dürmüş ve tevkif edilmiştir. Katil koca karısından şüphelendiği — için Bu cinayesl işlediğini itiraf etmiş- tir. * Kastamonide urgan satışlar? artmaktadır. Bir hafta içinde 4 bin kilo urgan satılmıştır. * Araçtan Kastamoniye uzanan sösenin iki tarafına haştan başa ye- ni fidanlar dikilmişstir.