Di (BALMİK S A Alman mot&örlü kıtalar Avus- turyaya girerken Tanklar sapır sapır ökülmüş ! Alman tankları 300 kilometrelik bir seyahate bile tahammül edemiyor- mMuş; 400 tanklık bir zırhli firka 45 fite vermiş Yazan: Sadık Duman | Bir geçit resminde Alman ordusu rivayet edildiği dere ©ele korkunç Lir kudret midir? Hitlerin Avusluryaya götürdüğü kıt'aları, dikkatle gözden geçirenler, bilhassa motörlü kuvvetler bakımından bu ordu etrafında ileriye sürülen fi . kirleri pek mübalâğalı görüyorlar. Şüphesiz, T0 milyonluk bir Alman- yanın, harb olursa, hudutlarına yığa. cağı ordu. mutlaka büyük bir ordu o. lacaktır. Bu ordunun en az büyük ordu derecesinde barbedeği: ini de kabul etmek mğiıfnnanı t önümüzdeki harb, bu gün iddia i gibi, motörlü kuvvetlerin boy ölçüşmesine sahne olacaksa, tekrar e- delim ki, bu kuvvetler hakkında dö- nea şaylaları mübalâğalı bulanlar, hattâ Almanyanın bu sahada çok ya. yi ağını söyliyenler var. Ve bun: Avusturyayı işgal eden motörlü Alman kuvvetlerini gördükten. sonra h"'l idâ a bir kat daha ısrarla örtay tıyorlar, gazetelerinden — “Nasiyon n () tanınmış muharriri Şari val, Hitlerin Avusturyaya girdi. günlerde . tesadüfen - Viyanada Duyormuş. Bu zat intibalarını yi anlatıyor; Alman motörlü kuvvetlerinin Vi. Yanaya girişlerini dükkatle takip et - #im, Tanklardan ve otomobillerden bir Çoğu dozulmuştu, yedekte taşınıyor. du. İşin asıl felâketli tarafı uş Tü, mo- türleştirilmiş topçuyu çeken traklör. Herin mühim bir kısmı da hareketlen Kkalmış, yedeğe alınmıştı. Babahın sa. üt dokusu Viyana biri Belj” d ği bul a topunun kımıldanamaz bir halde bu- Tunduklarını gördüm; Yolur de. . de- dim - Maotör bu, bir arızaya uğrıya- Bilir.,, Fakat akşam saat 8 de tok- rar ayni mahalden geçiyordum. Bir de ne göreyim? Sabahkıi dört obüs hâlâ yerlerinde, betbaht mahinistler kan ter içinde kalmışlar, durmadan çali - siyorlar. Bir an şöyle düşündüm: “Motörleri tamir etmek bekanesile Rumandanlık bu topları burada bu- Tundurmak istemiş olacak.,, Fakat bu düşüncemde a!'dandığımı dorhal anladım, Zira konuşmalarına kulak kabarttığım Alman - subayları | töyle diyorlardı: | — MePun! Üç günde beş döfa bozul. du. — Acele işten gelecek fayda bu ka. dar oher. Günde on motör yapabilecek Bir fabrikatyı “yüz motör yapacak- Sik,, diye sorlarsan elbette malör bo- | sulur. Hava >güzeldi. Kar - Yağmıyordu; Yağndr yağmıyortu. Yollarda çamar Yoktu. Tertemiz asfalt yollardan gel mMislerdi na smalnız hirar tan asklune. varoşlarından | de yüz elli milimetrelik dört obie | Alman tankları... lardı; arkalarında cephane arabası fi- | lân yoktu. Eğer bu traktörler Döyla göçit resmine bensiyen Dbir — seferde harab olurlarsa, aör bir harpte bun. lardan ne medöd umulabilir?,, Şimdi de, Hitlerin Avusturyaya girmeye karar verdiği günlerde . yine tesadüfen . Bavyerada bulunmuş bir Belçika yedek - subayının Aksiyon Fransez (2) başmuharriri Leon Dode tarafını en mü İ YAY AR SÜ “Cenubi Almanryanın o güsel asfali yollarından — Avusturyaya — yollanan motörlü kuvvetlere baktım. hakikaten | pek muntasam bir yürüyüş nizamı gör züme vurdu. Geceleyin, ay ışığında as- keri kamıyon katarları ve — Berlinden dovşirülmiş yüzleyce otobüs Tıyazi bir intizamla biribdirlerini takip odiyor . du. Kamyonların aralarındaki mesafe hep birdi. Katarlar biridirinden daima ayni uzaklıkta bulunuyordu. Bütün a. rabalar ayari sürati muhafaza ediyor. du, Şofia lerin krimometreleri diükkatla kontrol etlikleri anlaşılıyordu. Fakat Avusturya hududundan | girer gir- mes, yani otoşteatimr Hit mo6 Te İnt, zamdan da eser kalmadı. Alman mo: | törleri en ufak bir sebeb ve bekand ile i hafldâ bir parça sarsılindd Dosuluveri- yor, Kumandanlık topsiara — Taşıyah traktörlerin Hötdlüğünü bildiği içim a. lacak, motörleştirilmiş Alıman batar . yaları Avusturyaya Kep trenle nakle. - dilmiştir. Avusturyaya- gören moatörlü | Kuvvetlerin halini anlamak iÇin gu ra. kamlara bakmak küfidir. 400 tanktan mürekkep — bir - serhh fırka, bu küçücük seyahatle tam 45 fire vermiştir. Düşününüz bir kere bu Ruvvet harbe girmiş, yahut herhangi bir zaühmet görmüş değildir. Sadece, düz yolda birka; & Rilomtetre çalış- Tn O kadar, İtiraf ederim Ki 10a sağda solda kaktlıp kab mış gördüğüm Alman tankları bana bikyük bir fe tir. Miştakbı Tüsü elbe ha teselli vericidir.,, Bu bitaraf müşahede mütehaasıs İngilizlerin mütalealarına kuvvet ver. ektedir. Bu mütehassısların Alman motör endüatrisi hakkında İnziliz ga- zetelerinde yaptıkları neşriyat hep $u esasa dayanmaktadır: “Alman motörlerinin bizim motör- lerimiz derecesinde mMmükemmel birer eser addedilebilmelerine imkân yok - Sadık DUMAN (Devamı 15 incide) (D Natton Pe'ge- (2) Action Française - kraler, mür- tari Pransazların oazetesi. & ve teeelli vermiş - düşmüanın bosuk moötör. ağlam motörlüsünden da. i ; Klodet Kolber Pariste — Yıldızın ilk aşk Asıl ismi Lilif idi, “Klodet,, adı, acıklı ibir aşk macerası- nın hâtırasını yaşatmak arzusşundan AN çok senoler evvel; Ha. » livuttan çok uzakta, Paris ya. kınlarında, Sen'- Mande'de küçük bir v vardı. 13 eylül 1907 de;bu evde bir kız çocuğu doğdu; ona Lill ismini ver- diler. 1913 de kızın babası olan Jorj Şoşu- van Amerikaya gilmeye karar verdi. Bütün ailesini de beraber götürecekti. 1 yaşında olan Lili bun - dan bir gey anlamadı. Fakat seyahat hoşuna g; Annesi, babası, ağabey- gi ve kendisi üçüncü mevkide seyahat #diyorlardı. Fakat bu daracık k: kücük kızı hiç de sıkmadı. Ö, b geraide' oynıyacak, koşacak yer bulu. Yördü. Nevjyorka geldiler, Lili burada ilk günler pek sıkıldı. Sen.Mandı siz. sokaklarını, kenarı ağaçlı kı: « larını aradı. Oralanla tahaftça kaşa - yor; oynuyor ve, gülebiliyordu, Hal- buki Nevyorkta hormurdana homur- gdaria, geçen trenler, hralı hızir giden o. tomobiller, ve anlamadığı bir dilden konuyan insanlar vardı. Fakat nasıl olduğunu kendisi de farketmeden bu lisanı yavaş yavaş öğ- rendi. İhtimal ki maktep İngilizce üğ. renmesine çok yardım etmiştir. Çün- kü akşamları kendi aralarında. evde, fransızca konuşurlardı. İngilizo mektepta, ekseriya bayan öğretmenin kendisini kaldırıp bütün sınıf karşı - sında şiir okuttuğunu halırlıyor, Lili, bugün bile, bu hatırayı düşü - nilrken, öğretmenin veya arkadaşları, nın, kendisinin okuy ile Rlay etmek için mi, yoksa daha çocukken sesinde | ve hareketlerinde bir sanatkâr kahi- liyeti sezdikleri için mi bu işi yaptır. dıklarımı kostiremiyor. ' Lili yüksek tahsil gördü. İmtihanla | £ yetle verdi. Annesi kızı- nım bu muvalffakıyetini P lunan büyük anasına va sıma göstermek istedi. Ana kız Fran. enya gittiler ve bir müddet orada Kkal- drar, Dönerken vanurda sşimdiye ka. dar #tkin ve #etsiz goren bü haysta bir macera karıştı. Vapurda zan, ve güzel bir delikanlı - vardı. Tecrübesiz | ansada bü- ük baba- t S PÜT | kızla delikanlı bir 1 eabucak ber dolikanlIıya âşık oldu. | Aiİnin annesini deniz tutmuştu. Ke- | marasında yatıyordu. Üç gün içinde | lar, lar, dördüncü g ptana müracaat etti- versin ki annenin vaçta - babasının sdi ve kocasına da bir telsiz tel. Jorj iakelede onları kargıladı. Anne ve baba ile kız arasında şiddetli bir münakaşa oldu. Neticede delikanlıya bu evlenmenin mümkün olmadığı söy- lendi. x Lilinin kalbi kırılmıştı. Fakat az zaman sönra bu delikanimım uzun &e- nelördenberi evli - olduğu, üç çocuğu bulunduğu ve en büyük kızının Klo- det isminde olduğu' öğrenildi. — Ç(LIlI, aktrislik hayatına başlarken yeni bir isim almayı düşündüğü vakit eski sev. hüsranı vesmi ve ti ylze) posu gilisinin kızının ismini aldi ve Klo dot Kolber oldu.) Aşktan hüsran gören Lili gönlüni avutmak için bir meşgâale aradı. El bise modelleri için resimler yaplı, so kak sokak dolaştırdı, müşteri aradı Bu işte söktüremeyince — fransızcı dersleri vermeye başladı. Talebelerin. den birisi kendi yaşında bir komgı kızıydı. 17 yaşında iki genç kız yan yana gelince, okuyup yazmayı pek di düşünmezler. Çay içerler, bisktii yer ler, aşktan bahsoderler ve hayalâtı dalarlar. Talebesinin An Morison İsminde bi arkadaşı vardı. Bu kız bir tiyatrodu çalışıyordu. Lil! onun yardımiyle ll oynanacak piyeste muvaffak bir ro alabildi. Vakıâ yalnız birinci perdedi sahneye çıkacak ve sadeöe Üç kelimı söyliyecekti ama, tekmil ailesi efrad kendisini alkışlamak için tiyatroya gittiler, Biraz sonra Lili ikinci bir piyestı daha elfemmiyetli bir rol alabildi. Bi sefer Izmi ilânlara geçti, her nekada! bu isim bütün aktörlerin adlarmdar sotra ve küçük harflerle yazılmışı: da bunun ne ekemmiyeti var? Bu o yundan sonra da genç aktris, “Oto mobilde bir öpüclük,, komedisinde ba rolü oynadı. Bu sefer is&mi sadoce © ve duvar ilânlarında değli, elektrikk yapılan 1s1kli ilânlarda da okundu Münekkidler bu piyesi çok beğendi ler. Rejisör beg senelik bir kontura imzaladı. Klodet ayni piyesi Londrada da vy nadı, Londradan dönüşte sinamacıla kendisine film çevirmesini teklif etti ler, 1929 da setli film yeni batlamış tı, Klodet bilhasan söz göylemekte,; hoşlandığı için sinemada çalışmay razı oldu. Paramuntla Nevyork stüd yolarında Çalışmak üÜzere bir Mükave le yaptı. Tik Tilmini Moris Şövalye ll gevirdi. İkinci, üçüneti filmleri muva! fakıyetini âarttırdı. Nevyorkdan Böli vut'a geçti. ” Klodet Kolber bu yıl kışt geçirmel (Devamı 15 in