Japonyanın denizde mütema- Hatıralarını anlatan CEYMS NORODİ Entellicens Servisin en meşhur casuslarından Kayserin casus teşkilâtı tıkatmak kanalını — Ben sa majeste Kayserden aldığım emirle hareket ediyorum. Binaenaleyh işlerime karışmamanızı kemali hürmet- le rica ederim. Eğe: ricamı isaf etmez- | seniz vaziyeti sa majeste Kaysere bil dirmek mecburiyetinde kolacağım işin şimdiden affmızı dilerim. | Veliaht mağlüp olmuştu. Bir kol tuğa oturdu. Fakat biraz sonra odadan istiyordu Sonra bir cıgara yakarak devam et- ti: — Benden istediğiniz malümat bun” don mı Tbaret?. Hans Fuş hayretle ona baktı: — İstediklerimi ehemmiyetsiz bir şey mi samyorsunuz? İngilterede tik rast geldiğiniz adama sorunca hemen öğreniliverecek şeylerden mi bu malü- reisi Süveeş diyen silâhlanması karşısında Ingiltere ve Amerika niçin telâşa düşüyorlar ! Deniz silâhlanmasındaki büyük ya- rış bir kat daha alevlenmek üzeredir. © Eğer büyük deniz devletleri, herhan- £i bir şekilde bir anlaşma imkân: bu. Iamazlarsa tatbika başlıyacakları çıl- gm projeler kendilerine pek ağıra tekrar çıktı. mat? wi mal olacaktır. Amerikayla İngiltere, Fon Glavber elde ettiği zaferin ver- Haraldsen omuz silkti: k 1936 anlaşmasındaki esasların dışma —— Mademki hakkımda (o tebkikat | çıkmağa karar verdiklerini Japonya- diği gururla Baveri azarlamağa koyu) du: — Umarım ki bu ders size kâfi ge lir, Badema işlerimle alâkadar olmar- sınız. Aksi takdirde vaziyeti sa majes- “te Kayserin birinci hususi müşaviri şe fim Her Hans Fuşa bildirmek zarure- tinde kalacağım. Bu isim odadakileri titretti, bütün başlar eğildi. Baver dehşetle haykırdı: — Amani Sakın bunu yapmayınız. — Pekâlâ! Fakat bir daha işime ka- Tışmamanız şartiyle. — Hay, hay, efendim.. Emredersiniz! ! Fon Glavber devam etti: i — Şimdi bana, Harald Haraldseni ni- çin çağırdığınızı söyler misiniz? Bu zat samajeste Kayserin en sadık bendele- rinden biridir . — Aftedersinir. Ben bunu bilmiyor- dim., — Boş lâf istemem, Sualime cevap veriniz , Baver itiraf etmekten başka çare bu. Yamadı: — Her Hâraldsenin barı mübim 4- keri erkân hakkında raporlar verdiği Bğrenimişti.. Bu zabitlerin kağahati ise birar eğlenmekten ve gevezelik etmek- * ten ibaretti, Fon Glavber bağırdı: :— Evet .Bu esnada diğer bazı rabit- Yer cephede ateş karşısında bulunuyor” h ütdn e ienkhde ” Bever devam etti? > BO4 > Mi — Bunun üzerine kendisine ibreti şilessire teşkil edecek bir cez wermeği kararlaştırmıştık. Fon Glavber sözünü kesti: — Kâfi! Sizin bir alçak olduğunuzu bi. Yyordum, Fakat bu kerece alçalacağır nızı sanmıyordum Hans Fuşa b'r oyun 'Bu gürültülü mülâkattar iki gün son- Ta Harald Haraldsen yeniden bir da- Yetname aldı, fakat bu geler Hars Fuş, | dilerim. | | yaptırmışsınız, vaktiyle teknik tahsili, min ikmali için Liverpulda Mersey tez. gâhlarında ve Armstrong müessescle - rinde çalıştığım: da her hakle öğrenmiş olacaksınız. . Hanı Fuş heyecanla bağırdı: — Vay canına! Ben bunu bilmiyor” dum. — Binaenaleyh, İngilterede bahriye mahafilinde abbaplarım elesik değil... Harp patlak verinceye kadar bir çok İngiliz bahriye zabiti ve mühendisiyle muhabere de etmekteydim. — Ne diyarsunuz? Siz bizim için ba- ba biçilmez bir bazinesiniz o halde! Si- ze daha mühim tekliflerim de var. ÖY- le bir iş ki eğer muvaffak olursanız si- ze yüz bin değil, yarım milyon mükâfat temin eder, (Devamı var) Aleni teşekkür Müptelâ olduğu üremi hastalığın- dan kurtulamayarak bütün tanıdıkla” rını ve bilhassa betbabt annesini bü- yük bir tecsslir daimi matem İçin de bırakıp genç yaşında gözlerini ha- yata kapayan Adatepe levazım suba- yı teğmen Kenan Boran, gerek ce- naze merasiminde bulunarak merhu- nu elleri üstünde nakleden dostları- 1oıza ve muhtejif süretlerle taziyette “bulunanlar; karşı gükran ; borcumu- xn saym gazetenizle iline candan Merhumun amcası yerinde; Hüseyin Hümi İren Pr. Pittarın konferansları Kültür Bakanlığınca konferans ver - mek üzere dâvet edilmiş olan Cenevre Üniversitesinin âlim ve şöhretli Ozdi - naryüsü, Profesör Eugöne pıttard, Üni versite konferans salonunda altı konfe- 1ans verecektir. ya ve Fransaya resmen bildirmiş bu- lunuyorlar. Bu karara sebeb olarak gösterilen şöy, “Taponyanm tatbik et. tiği deniz silâhlanma programı etra. Imda Amerika tarafından istenilen malümatı vermemiş olması,, dır. Japon denizsiliği, ötedenberi, Ame- rikanın büyük kâbusudur. On doku- zuncu asrm son yıllarmda Amerika. nm ve Rusyanm büyük Takibi olan İngiltere, Pasifikde ayrıca bir donan- ma bulundurmak zahmetinden kurtul- mak için, Japonyanın, kuvvetli bir de- niz devleti haline yükselmesine çalış. muştı. Hem Atlas Okyanusunda, hem Pasifikteki kendini korumak mevkii, ne düşen Amerika ise, bu plâna, Rus- ya ile Pasifikle bir gizli anlaşma yap- mak suretile mukabele etmişti. Fakat Rus » Japon harbinde, amiral Rojer- steveneki donanmasının, hiç umulma- dık bir tarzda, amiral Togo tarafın- dan imha edilmesi, Pasifikteki Ame. rikan - Rus gizli anlaşmasınm fült bir tezahür göstermesine imkân ve 2a- man bırakmadı. Amerikslilar, Rus donanmasmın kuvvetini, Japonları “tedib,, edecek derecede addettikleri için (ve Ruslar da bu kanastie buluğ» dukları için) Amerika, iki muharibin Pasifikte yapacakları büyük deniz harbine “hayırhah bir seyirci, gibi güzlükmekte devam etmişti. Yoksa Rus amiralinin Çuşimada ahmakça kapana kısılacağı kestirilmiş olsaydı, büyük Rus donanmasının Hint denizi- ne ulaştığı gün, Amerikan filoları da Pasifikte Japon avına başlamış bulu. rurlardı ve o zaman 904 - 905 harbi- vin talli hiç şüphesiz başka bir seyir takip ederdi. Rusyanm uzak şarktaki o mağlübi. yeti, Rusya kadar değilse bile, hemen hemen Rusyaya yakm bir derecede A. merikayı da muztarib etmişti, İşte o andan itibaren Japon denizciliği Ame- rikanm “büyük kâbus” u halini al- viğliğiiise. sella pi gelim iaşa dan kurulan tuzağa, Amerika ile İn- giltereden başka tutulan olmamıştı. Bunun üzerine, bilhassa Amerikayı bir telâştır aldı. Tokyodaki Amerikan ataşenavallerinin ve Japonyadaki res- mi ve bususi ajanların, gizli istihba- raf ve casusluk şebekelerinin gön - derdikleri raporlar bu telâşı arttır - dıkça arttırdı. Gizli silâhlardan, yeni icatlardan, deniz anlaşmaşmdaki kuv, vet tahdidatma riayet edilmediğinden kz Yazan: Şekip Gündüz — e e , leyh Amerikanm 25,000 tonğün BE yük gemi yapacağı sanılmaz. ! Bir kısım deniz mütehassısları dx bu ciheti ebemmiyetli görmemekte ve icab ederse yeni büyük Amerikan gemilerinin Atlastan Pasifike geçmek için Maeellân boğazından istifade ede, bileceklerini öne sürmektedir. i Japonya, bu tehdide ehemmiyet vermemişe benziyor. Japon hariciyes #inin Amerikan ve İngiliz sefirlerine verdiği cevabı haklı bulmamakda zordur, Bakınız Japonlar ne diyorlar: “— Amerika tarafından istenilen malümatı vermemiş olmamızdan daha tabil ne vardır? Japonya deniz silâh- ları bakımından bu devletlere nazaran çok zayıf kalması tensib edilmiş bir devlettir, Böyle bir devlet müdafaa silâhları etrafında elbette diğer dev- letlerden daha ketüm davranmak hak. kına maliktir. Bu halin, Londrâ ân- laşmasının ihlâline sebeb olarak gös. terilmesini hayretle karşılarız. Biz, bilâkis Londra anlaşmasının, Ameri- ka ve İngilterenin bu müşterek hare. keti ile bozulmuş olduğuna kaniiz. Ve tablatile serbestimizi kazanmış olu « yoruz. Biz de dilediğimiz şekilde si- lâhlanmaya başlıyacağız.,, Bu çılgm konserin dışmda kalan yalnız Fransadır. Londra anlaşmasını imzalamış olan dört devletten yalnız Fransa, - ne olursa olsun , bu anlaş maya aykırı hareket etmemeye karar "Yani Fon Gilavberin şefinin imzasiyle.. Konferanslara saat: 18 de başlana- miştir. bahsediliyor ve korkunç haberler ve- | vermiştir. İngiltere tarafından gönde. Hepimiz düşünceye daldık: Acaba Kay- i cali Büyük harpte hiç zarar görmeden, | riliyordu. Nihayet Amerika, Japon | rilen notaya Fransa hükümetinin, ha- biç sıkıntı çekmeden “galib devlet,, | hükümetine müracaat ederek “silâh. | riciye nazırı Bonkur Imzasile verdiği Serin casus, Fon Glavber tarafından ya- Pılan teklifi tasvip edecek mi, yeni Ha. Taldin, Kayserin hususi casub teşkilât kadrosunda kalmasına razi olacak rr, İdi?, Bu, bizim için çok mühimdi. Hans Fuş bu sualimize müsbet ©€ Yap verdi, Haraldseni kabul edince : — Hakkınızda , iyi malümat aldım. Aslen Alınan olmadığınız halde sisi böyle telâkki ediyoruz. Umarım ki bizi bu kararımızdan dolayı pişman etmez- siniz. j İngilterede yaptığım bir seyahat © masında İngiltere amirollik dairesinin bizim Belçikadaki iki mühim denizaltz gemisi üssüne karşı büyük bir taarruz hazırladığını öğrenmiştim. Fokat misal» esef İngiltereden sür'atle ayrılmağa mecbur kalarak icap eden talsilâtı elde edemedim. Meselâ ne kadar ve De CİN&. ten gemilerle hücum yapılacağını, bü- cuma tayyarelerin iştirak edip etmiye- teğini öğrenemedim .Bu malümatı ba- na temin edebilir misiniz? . Haraldsen #oğuk kanlılıkla cevap verdi; — Hay, hay! Yalnız bu iş için bana ne kadar para vereceğiniri bilmem Mirim, . Hans Puş, karşısında para canlıs: bir adam bulunduğu Okanaatiyle, tuzağa düştü, Haraldsenden şüpbe etmek ar- tik aklına bile gelmezdi. Gülümsiye- rek; — Eğer muvaffak olursanız, dedi, si" ze yüz bin mark mükâfat var. — Mükemmel, Muvaffak olmağa ça. İşacağım, Verdiğiniz ücret zahmete değer, Birineci konferans: 7 nisan perşembe İkinci, 8 nisan cuma, Üçüncü, 1i nisan pazartesi, Dördüncü, 13 nisan çarşamba, Beşinci, 14 nisan perşembe, (Biyoloji konferans salonu) Altını, 15 nisan cuma, —— radyosu ıstannul 7 NİSAN — 1938 PERŞEMBE 17 inkılâp tarihi dersi, Ünirersiteden naklen Yusuf Hikmet Bayar, 14,30 çocuk tiyatrosu o (Tilkinin marifetleri), o 19415 Gi musuhabeleri Eşref Şefik, 19,55 Bor. sa haberleri, 20 Sadi Hoşses ve arkadaş» ları tarafından Türk musikisi ve halk şar. kıları, 20,45 hava raporu, 20,18 Ömer Rıza tarafından arapça söylev, 2i Radife ve ar. kadasları larıfından 'Türk musikisi ve halk şarkıları, (sast ayarı), 21,45 orkes- tra, 72,15 ajans haberleri, 22,30 plâkla sn. lolar, opera ve operel parçaları, 22,0 son haberler ve ertesi günün O program, 23, son. BÜKRİĞ 2030 püyana koreri, 120 rad yo örkestrası tarafından senfonik konser, APEŞTE: BE ipa orkestrası, o 20 piâk, 2140 rsdyo orkestrası, 29,2 sign orkestrası, 24 opern BERLİN: 19 müzik, 20,10 opera plâkları 21 caz. band, 23,10 hafif müzik, ve halk havaları, ROMA: 20,30 plâk, 21,20 mörik, 21,30 hafif mü- zik, 22 senfonik konser, 24,15 enzbant, VARŞOVA: İsi salon orkestrası, 19,35 Skeç, 20,30 müzik, 21 şarkıh konser, 22 küçük orkes. ira, 23 salon orkestrası. pâyesini kazanmış olan Japonya, müt- tefiklerinin ne yorgun bir balde bu. Tunduklarımı yakından bildiği için Pa- sifikte kendi fermanını dinletmeye başladı. Amerika, bundan derhal muztarip oldu, İngiltereyi yoklâdı. Ja- ponyanın bu temayülünü çoktan keş. fetmiş olan İngiltere Japonya ile an. laşmayı tereih etmiş bulunduğu için, Amerikayı yaya biraktı. Fakat bir gün geldi ki, Japonya İngiliz menfaat- lerini de çiğnemek tarafıma gitti. İşte 6 zaman İngiltere olmuş bir armud gibi Amerikanm kucağma düştü. Eğer bu sırada Japonya tek başma kalmış, Avrupada dost bulamamış ol- saydı, ve İngiltere için Sovyetler kar gısmda bir Japon tehdidini devam et. tirmek esaslı bir siyasa zarureti ol- masâydı bir İngiliz - Amerikan itti. fakı bu Japonyayı kolaylıkin tedip e. debilirdi. Lâkin vaziyet tamamile Ja- ponyanm lehinde bir cereyan takip &- diyordu. Binaenaleyh bir başka yol dan gitmeyi düşündüler. Hâdiselerin “JTaponyaya saldırmalarmı mümkün kılacağı güne kadar Japonyanm çok daha kuvvetli bir deniz devleti halini alamamasını temin etmek,, istediler. Deniz silâhlanmasını tahdid prensipi. ni ortaya atarak Tokyoyu svutmak ve uyutmak mümkün olabileceğini sandılar. Tokyo davet edildiği bütün deniz konferanslarında çok defa uysallık gösterir gibi oldu. Fakat el altından gizli gizli silâhlanmayı da ihmal et- lanması etrafında esaslı malümat,, a- radı, İşte, “Japon hükümetinin iste. nilen malümatı vermemesi,, nden do- Zan hüdisenin kısa tarihçesi budur. 25 Mart 1936 da Londrada imza &- dilmiş olanı deniz salaşması (A) sm ft büyük zırhlıların tonajı 35.000 o. larak tesbit etmekteydi, Ayni anlaş- manm 2 inci maddesinde bir kayıt vardır. Bunda "anlaşmaya dahil dev. letlerir, işbu ahid herhangi bir suret- te ihlâl edilirse, emniyetlerini koruya. cak tedbirlere haşvurabilecekleri,, ya- zıhdır. Amerika, bu esasa dayanarak, an- Jaşmayı imzalamış olan diğer ilç dev lete, yani Fransaya, İngiltereye ve Japonyaya “serbestisini kullanacağı. nr,, bildirmiştir. Yani istediği gibi, gemsiz bir teslihat programı tatbikr- na mezun addedilmekte ve ilk iş ola. rak da 35.000 tondan yukarı zırhir. lar yapmağa karar vermiş bulun. maktadır. İngilizler de derhal ayal kararı vermişlerdir. Bu iki devletin yeni büyük gemilerişde 16 pusluk (406) milimetrelik toplar tabiye edil. miş olacaktır. Bazı deniz mütehassıs- ları, diyorlar ki; “— Amerikan donanması Pasifikte ve Atlas okyanusunda vazife alır. Bu Iki denizden birindeki kuvvetlerin öteki denize kolaylıkla geçebilecek genişlikte olması lâzımdır. Yani İce bımda Panama kanalmdan istifade e. debilecek bir tarzda yapılmaları iktıza eder. Halbuki Panama kanalının ge- medi, Amerikayla İngiltere tarafm , nişliği ancak 33 metrodur, Binmena. cevab, bunu açikça göstermektedir. Fransanın ciddi kararlar vermekten ne derece uzak bir “sulh meleği,, gibi gözükmek istediğini bildiren bu ceva. bın esasları şunlardır: 1 — Britanyanın bu kararı verme sini mucib olan sebebleri öğrendik, 2- ma biz her ne şekil ve surette olursa olsun silâhlanmanm mutlaka tahdidi taraftarıyız. 2 — Belki ortada ravahedeyi ihlâl eden bir taraf var, Fakat bundan isti- fade ederek bir deniz silâhlanma ya. rTışma girmektense, bunu tatlıya bağ- Jamak daha doğru olur, 3 — Bir an evvel toplanıp konuş . malıyız; bu işi dostça halle imkân bulunabileceğine kaniiz. 4 — Yeni bir anlaşma imkânı bu- Junmasa ve hattâ devletler 35.000 ton. dan büyük gemiler yapmaya başlasa- lar bile biz kat'iyyen bu yarışa girmi- yeceğiz. ri İlk bakışta sulhçü gibi gözüken bu cevab, hakikatte, sadece Fransa hü- kürnetinin ne büyük bir mali zorluk i. çinde bulunduğuna bir delildir. Şekip GÜNDÜZ Döviz hükümleri hakkında bir karar Ankara, 6 (Telefonla) -—— Almanya bakkmdaki döviz ahkâmı Avusturyaya da teşmli edildiğinden ihracat yapacak- ların Viyana döviz santralı ile tomas e*- meleri Mzumu bildirildi. Viyanada bir de döviz kontrol ofisi (hdaslanacaktır. İ |