7 NİSAN — 1038 Kördüğüm çözüldü! BO7 Baştarafı 10 ancuda iyi insanlarsınız,. Sizi hürmetle selâm- hyor ve istediğim gibi yoşamaya de- vam etmek için müsaadenizi istiyorum,, diyor. Sonra hızlı adımlarla, mukadde- ratına doğru yürüyen bir adam gibi, hızli hizli uzaklaşıyor ve gözden kay- boluyor. Bu yol Üzeri macerasıtın kahramanı Pol Hülen isminde birleklir, Vaktile birçok mesleklerde çalışmıştır. - Şirket- lerde muhatebecilik, noter kâtipliği, ilk Mmektep hocalığı yapmış. Medeni fakat Yeknasak hayattan, sıcak odadan nef- Tet duymuş.. Lari mağaralarında huzu- Tu sükün orayan elemlerini ünutmak İst'yen garip bir adam.. Pol Hülen mağaralara gündenberi: mağarada hürmet gördü. Herkesin ermniyetini ka- zandı. Lari mağardarında oturanlar birçok meselelerde eski öğretmenin bilgisinden istifade ettiler. Tiriyon ölüm döşeğinde neler &nlat'ı ? ilk girdiği oturanlardan Şubat ayının sonlarına doğru Triyon | Zattürreeye yakalandı. Ö- lümünün yakın olduğunu hissetti. Pol Hület, Triyonun sıhhi durumu- nun Fena ol ınu anlayınca, yanındıa ayrılmadı aden geldiği kadar ona baktı, iyi olmasır çal ştı. Bir - sabilı MağaralarI» oturanların hepsi çıkdış tı, hasta otada yapayalnız tiraplı bi Yyattıktan Ve sordü:? — Bir şeye ihtiyacın var mı? — Buradan ayrılma, şöyle yanıma otur; ölmeden evvel sana söyliyecekle- rim var. Pol Hülen sönmek üzere olan ateş ânde hehtaya sıcak bir ihlamüur pi- şirdi. Hasta ihlamuru içtikten sonra söze başladı: — Bilir misin? Biz o akşam neler ? Hani Gröle ile beraber bura- iniz akşam.. O akşam tcenamile coşmuştu. Da- marlarında tam bir delikanlı kanı kay- İçtikten sonra bana “kızlara Affansin ve gün geçirdi. Al nra Pol ba n yaklırtı niyo: gideli dedi.. Civarda Oyuitin Bunlar, dostuma adeta musallat olurlar.. Ba- Tan alır, mağaraya getirir ve tatlı bir gece geçiririz. O gün de yolda bunlara Tastgı Biz zaten oldukça sarhoş- tuk. Onları görünce beraber aldık ve tekrar içmeye gittik. İçimde bir şeyler bana o gecenin çok fena bir hadise do- Ruracağın: adeta haykırıyordu. Azkada Bma “vazgoçelim,, dedim. Fakat kızlar Bir defa paranımn kokusunu almışlardı Yakamizı bırakmadılar. Gittik, tekrar iİçtik. Dönerken tenba yolda arkamızda | Byak sesleri işitir. gibi oldum. Kendi kendi. adi sende, sarhoşsun, sana Syle geliyor.., diyordum. Birdenbire &r- kamızda iki gölge peyda oldu. Ağzım? bile açmaya meydan kalmadan iki gök ge "iGrölenin üzerine atıldılar. Ve kâ fasına koca bir sopa ile vura vura öl- dürdüler. Bana hiçbir şey yapmadılar. Yalnız “ağzını kapa,, şayet dilini tut- Tmazsan sen de bu akibete uğrarsına dediler. Sonra cesedin boynuna bir ip taktılar, ve kadınlacın da yardımile sü- Tükliyerek Uvaz nehrine attılar. Daha Sözimr açmadım. Fakat bu dalma vic: dözumen — Üüzerine ağırlık — veriyordu. Şimdi hafifledim. Rahat rahat ölebili- rim. Tahtikat yen'den başlayor Bir cinayetin “halledilemiyen işler,, Maşatma gitmesi o işin tamamen unu- tulması demek değildir. Bu masa yine Ağır çalışmalarına devam eder. Polis, 'yiel köprüsü Civarmda südan çıkarı- lan cesedin birçok fotoğraflarını çıkart Miş. Bütün Fransa dahilindeki — polis Ve Jandarma merkezlerine göndermişti. Pontuvaz jandatma karakolunda bulu- Nan Dütö isminde zeki bir jandarma Neferi bir defa Lari mağaralarına kadar Giderek bu adamı orada arımak (kri- e düştü. Fikrini çavışınc zöyled . Ça- tora gel “ler. Son Ba inde aralarından ve çoök izs | inde iki serbest kız vardır. | her aylık aldığı vaklt ihtiyat | I ş 8 kimsenin | “SaYbolup olmadığını sordular, Pol Hü- len © sırada mâüğarada değildi. Diğerle- Ti jandarma ve polisle münasebette bu- hunmağr hiçbir zaman: istemezler. Bina enaleyh hep bir ağızdan- “hir - kimse kaybolmadı,, diye haykırdılar. Sonra çavuş cebinden. fatofrafı Çıkârdı. Gös - terdi.. “İçinizde bu fotoğrafı - tanryan var mı?,, diye sördu. Bu fotoğraf kar. yrsında hepsi düşündüler. Tariır — gibi oluyorlardı, İçlerinden birisi haykırdı: Bu Gröle olacak.. Jandarmalar mağaradan ayrılrp dö- nerken Pol Hülerle rastgeldiler ve se- Hmlaştılar. Sonra “sizin mafarda otü- ran Gröle ismirkle birisini — bâtılıyor musunuz?, dediler. ' Pol tereddütsüz cevap verdi: “Evet çok iyi-ahbabım idi. Altı aydanberi ortadan kayboldu.. Bu hususta size bazı itiraflarda bülunmak isterim. Daha doğrusu Grölenin arka- daşlarından birisinin ölürken bana ân- fattıklarını söyliyeceğim.,, Birkaç dakika sonra jandarma doire- sinde Pel bütün fatlayı dinlediğ “gibi | anlatmıştı. Surlular yakalandılâr Ölüm gececi Gröleye arkadaşlık eden iki kadın çabucak bulundu. Bu sırada Wersay poliz körülseri de tetkikatı idir re etmek üzere Pontuvara gelmişti; O- gastin ve-Alfonsin cinayetten sonra ee ki mesleklerinde devam etmişlerdi. Ka- dınların çinayetten zonra çok #ikı mü- nasebette buluhduk'âri erkekler — ara- sında tetkikat yap:İdı, Son aylarda bi hasıa Gabriyel ve Martsel isminde iki yanaştna ile çok sıkı münasebette bulu- nuyorlardı. Bu adamlar da yakalandı. Gabziyel her şeyi İtiraf etti. Kadın- lar o akşam Gröle İle buluşacaklarımı kendilerine töylemişlerdi. Kıskanmış- tar.. arkalarından yürümüşler... Son'- rası malâm.. Diğer suçlu her şeyi in- kâr etti. Fakat Kadıtların ve arkadaşı- nn İtirafları karşısında müstantik ona da diğerleri gibi bir tevkif müzekkeresi kosmekte tereddüt etmedi. Askerliğe davet Kadıköy Askorlik Şubzalnden 833 doğumlular ve göçmiş senelerde | tedli ediletek bu doğumlularla muame- leye tâbi tutulmuş İse ve muadil mek teplerle daha yüksek mektep mözunu olan kısa hizmetillerin hazırlık kıta ve yedek subay okuluna sevk edilecekleri | tarihler ohlilyetname derecelerine göre aşağıda gösterilmiştir. Buna — nazaran Kadıköy şubesinde yerli olarak kayıtlı olanlarla kadıköy, Üsküdar ve Beykor şube'arinde yabanöı olarak büliman kt- sa hirmetlilerin Sevk — günlerinden üç gün evvel ehliyotmame ve nüfus eliz - danlarivle birlikte gubeye mürucaat et- meleri ilân olunur. Ehlivetnamasizler: 1 Mayıs 632, orta ehliyetnameliler: 1 Temmuz 088, Tam ekliyetnameliler: 1 Eviüâl 098, Yüksek ehliyetnameler: 1 İkinciteşrin SA8. .. * Bosiktaş Askerlik Şubesİnden: Yedok subay vetişecek kadar okuyan ve askeri ehliyetnamesi olmryan 333 do- Pumlu ve bu dotumtularla — musmele görmekte olan diğer doğumlu ktsa hiz- matliler 1 - mavrs - N3S gününde yedek subav oltulu hazırtık kıt'asında bulunacak verhile 25 nisan 938 günü sevkedilecek- lerinden bu günde nüfas hilvivet cltad nı ve mekten gahadetnameleriyle birlik- | bir gazeteci ile gö —————————L — — ——— Klod"et Kötber I Pariste BUT Baştaralı 7 incide Üüzere Nis ve Kan'a geldi. Fakat Fran- sada oturduğu müddetçe gazetecilerle konuşmamaya karar vermişti. Hiçbir Bazeteci ile mülâkat yapmadı. Fakat gazetecilerin elinden kurtulmaya im- kân var mıdır? Bir kadım güzeteci, Mis Kolber ile mülâkat yapmaya mu- vaffak oldu. Bakınız nası.., Klodet, kocası, oda - hizmetçisi ve sevgili köpeğiyle beraber Pariste Şan- zelizede bir otelde oturuyardu. Mu- harrir saatlerce otelin kapıasmda bek- ledi. Sanatkâr otel önünde " taksiden indiği vakit naziküne yaldaştı. Ufak bir ricasr olduğunu söyleği: "Filmle. rinizi çok beğeniyorum Mis. imzalt bir fotoğrafınızı he raisiniz?,, Artist nazik bir tavırla tebessilim etti ve peki dödi. Otelden İçeri gird ler. Geniş aalonda hir fotoğraf imza- larken mnuharrir onu baştan bağa siz. dü. Sanatkâr.beyaz bir mantö giy- mişti. Başında kestane renginde bir bere vatdı. Fotoğrafı aldıktan sgonra muharrir beş dakika kendisile konuşmasırnı ri- ca etti. Bu beş dakika hayatımın en mes'ut dakikası olacak, dedi. Artist razı oldu. Beş dakika konuştular, Klo- Göt birçok şeylerden bahaetti: Kış sporları yapmak için evvelâ Vi- yanaya gitmiş, Avusturyanm Alman- yaya ilhakr oradayken vaki olmuş. O. radan Fransaya geçmiş. Köyünü, Sen Mande'i ziyaret etmig, amcalariyle, kuzenleriyle görüşmüş. Güzel yıldız, bir haftadanberi Pa- Baştarafı ? uncuda renmek bizi tenvir edebilir. Siz, porselen maskeyi cesşedin yanında bulmuşsunuz; otun bir parçasına el sürdünüz mü? — Hayır, bir şeye dokünmandım. — Binbaşı Vrovson dokundu mu? — O da dokunmadı; herhalde ben gör. medim. Mak viski istedi; Tranton İçki şişesini çıkardı ve: — Evim emrintze amadedir, dedi. Ma- demiki zavallı dostümun — öldürüldüğüne kanisiniz, katllin bulunması — için ne lâ. Zımsa yapın, « Birkaç dakika sonra erden — çıkmıştık. Komiser: — Katil o tse berhalde çok soğukkanlı a. dam Parmak izlerini aldım, neticeyi size bildiririm. — Namıl aldınız? Bardak cebimde. Ben ne diye viski Saât altıda tekrar gördük. Komiser — Haklı irnişsiniz, dedi. Bardaktaki par. mak izleri ile porselendeki isler'a; bugün. Tranton'un erine — tekrar gittim, Vantilâlör kafesinin üzerinde de ayni iz. ler vor. Kalil Tranton — ama acaba bu işi nastl yaptı? Ronald: - Benlm aklıma bir şey geliyor, dedi; bakalıra doğrü muy? Eve tekrar gidebilir miyiz? Kabil değil. ahate çıktı. .. Tranton büzün tokrar Ronald'ı birkaç gün sonra göl nen ; — Aklıma gelen doğru çıkiyor, dedi. Be, nimle gelir misiniz? Yasşıl öldürmüş? — Aanlarsınız, Akşam sant dokurda bann gelin. riste oturüyormuş, Oradan Hollanda. gidecekmiş. Fakat bir hafta sonra Görüğşnienin bundan sonrasını mu. harririn kaleminden dinliyelim: *“Clodet fransızcayı Amerikan şive- siyle konuşuyor. Lili Şoşuvan nekadar Fraânsızsa, Kolbert do o kadâr Ameri- kalı. den bahis açtım, şu ce- vabı verdi: — Hollandadan döndükten — t&onra gasetöcilerle konuşacağım. O — vakit Yatodikleri kadar fotoğrafımı çekmele- rine izin vereceğim. Ondan evvel hiç miyeceğini. Çün. kü kocam yalnızlığı seviyor. — Parisi beğendiniz mi? — Tabil... Yarışlara, sinemaya, t yatroya gittik, terzihanelere, şapkacı dükkünlarma da uğrgdık. Sinema rve. Jisürlerinden birisiyle de konuştuk ve #inemaya dalir bhirçok geylerden bah. Bettik.. Neler işitiyordum, acaba Klodet k- ga bir müddet için olsun Amerikadan | ayrılmak ve Fransada film çevirmek fikrinde midir? Bu sıvada yıldızın. kocası Doktor Presman göründü. Beni g ları çatıldı. Bu uzun boyl cutlu, esmer bir gençtir. Fakat biraz sonra tereddüdi! geçti. Benimle biraz da o konustu.,, Mülâkat buradâ bitiyor. Birkaş pün sonra güzel yıldız bu sözlerin gazete- de cıktığını görünce âcaba ne düşln. müsştür? te Şabeye gelmoleri ve gelmiyenlerin 2850 sâyılı kanun hükmüne göre cexa « Tandırdacakları Nân olunuz. turyaya girerken Tanklar sapır sapır ökülmüş ! (Baştarafı 7 inelde) tur, Almanya son dört yıla gelinceye kadar endüstrisinin bu tarafını inki. gaf imkânmı bulamamıştır. Almanya nın beğenebileceğimiz derecede "*.“ bol tahammüllü motör yapabilmesi İ. çin en âz on yıl daha çalışması u. D eyı nî:"gi!iz mütehassıslarına gelin de hak vermeyin. Ya bu Almah zırhlı fır- kası, gösterilen hedefe manialı arazi « den ulaşmağa mecbür kalsaydı, ne & uttaka evkatlananların nis- e e“l o vaktı. “An? hücum” prensipini ortaya a. tan ve bu kuvvetlerini tabiye prensi. pini başarmak için hazırlamış olan general fon Sekt ölmemiş olsaydı da, bu hali görseydi, acaba ne derdi? Bununla beraber, son günlerde İs. panya barplerine iştirak ettiği gürü- len yeni bir sistemde bazmı Alman bombardıman tayyarelerinden Fran- sızların pek fazla Ürktükleri de riva- yet ediliyor. Bu tayyarelerin açık ge- hirleri bombardrmanda gösterdikleri bityük “yararlıklar,, ise Fransayı çok geniş mikyasta korunma tedbirleri al. maya zorlam'ış bulunuvor, Wransız Wür lâmenfosu “harb zamanında milletin umiltmif sürette teşkilâtlandırılması,, nt istiyen bir kanun lâyihasının tetki. Saat dokuzda giltim; komiser de oradâ idi. — Cebimde bir tevkif müzekkeresi var ama işin ne olduğunu bilmiyorum, dedi. O sırada Ronüld elinde küçük bir paz ketle ileri girdi. Mak, dedi, «Özü bana bırakın, Vazis yet çok Hazİki 'Tranton bizi görünce şaşırdı: — Gene buraları ma araştıracaksınız? Bonim bü akşam İşim var, olmuz. Ronald: — Çök sürmez, Mister — Tranton, dedi, Hâdisoyi canlandırmak istiyorum. Polis memurlarından biri Sinley olsur — Manasız şey! Ama müdemki öyle is. tiyorsunuz... Boraber dışarı çıklık. Bir polls memu. yan bir tüfek, kırıntıları yardı. de ru yere uzanmıştı; etrafında da porselen Tranton: am böyle idi, dedi. enbire sarardı; gözü — vantilâtörün üzerinde duran maske parçasına ilişmiş- Ü. Ronald: » böyle idi, değil mi? de; mmız. Yoksa o parça arada değil — Elbette değildi. Olmasına imkân yok- Şaşır. * — Siz hemen kaldırdınız da ondan... Tranton: — Yülan söylüyorsunur, diye bağırdı. — O halde onun Üzerinde sizin parmak izlerinizin ne işi vardı? — Belki yerde iken dokunmuşumdur. — Nasıl olur? Porselen parçalarına do kanmadığınızı kaç defa söylediniz. — Ne demek isliy Wx2.Sinley öldü. aman ben içeride, salanda idim. çeri girelim, dedi. Siz, mita- firlerinizle beraber salonda idiniz, değil. mi? — Elbette. Sinley'in geldiğini haber al. mama imkân var'mıydı? Ronuld paketini çözerek: — Biz de onu mı ediyoruz, dedi, Şim di size söylerim. Siz, vantilâtörün arasıne da aleş emişsiniz, orası belli, Zavallı adarn cağlıza, çiviye astığınız maskeyi tetkik ete mesini söylemişsiniz. “Fakal asanıs —ki ile meşguldür. hükümet, hava hücumlarını karşı halkı korumak için gayet sıkı tedbir. ler âlmaktadır. Sarfedilecak olan Jik rakamlar gun- JJardır; 100 milyon frank, korunma yorleri için, 188 milyon frantı mendiferlerini gaz muhafaza için. 200 milyan frank; halka dağıtıla- cak maskeler için. Fransa, motörlerinin pek iyi olm dığı söylenen bir orduya - kargı böyle hazırlanıyor. Y Alman motörlü kuvvetlerin çürük olmadığı . na jinanmış bulunsaydı, o zamanki te. Tâşmmın deresesi ne olacaktı. T Patlıyd* 4 harb pek kötü... Patlamasa bari. Sadık DUMAN imerken gürültü et. Paris yoraltı şi- hücumuna karşı ordusundaki | miyor; © halde Sinley'in”geldiğini nere- den haber aldınız. Bunları — düşünürken aklıma geldi; Siz © tanada radyo çalıyor. muşsunuz. Bit de biraz dinliyebilir. mi. yiz? Tranton sapsarı kesilip elini götürdü! Ronald devam etli: — Geçen güh baktık, radyonum bir lânı. bası yoktu. Benlm tuhafıma gittiş. cünkik büdise akşamı biçbir eksiği yokmuş. Bu; &ün bir lâmba getirdim. Mak, yakalayın. Tranton, bir deli gibi, Ronald'ın üzerine atılmak istedi, Komiserle polis * memurt ona tuttular ve Mimba yerine takıldı. Ro. nald: — Hele haberleri dinliyelim, dedi, Sonra pencereye gitti, bir işaret yaptı ve bize dönüp : — Şimdi bir memur asansörle çıkacak, dedi. Radyonun sesi biran bozuldu. Ronald: mdi asansör çiktı, dedi. — Ses bir mMüddet düzelip gene bozuldu: — Şimdi asansör aşağı — iniyor. Şimd! Sinley maskeye bakıyor. Omun — reldiğini siz radyodan öğnendinin., Asantörün Çı- kıp fadiği radyo olmayınca düyülmüyor ama radyo işlerken pekâlâ belli... Doğrusu iyi düşünmüşsünüz, Tranton. 'Tranton tehditle: — İsbat edemezsiniz, dedi. — Öyle mi zannediyorsumuz. Nasıl ol muş, size anlatıyereyim: Karabinayı, ağzı vantilâtörün ağrına gelecek surette — yor- leştirmişsiniz; tetiğo takılı elektrik telinia bir vew da salonda İmiş, Siz, indiğini, radyonun sexinin bozı öğrenince düğmeğe — basmışsınız. Hafifçe bir dokunmak kâfi geldi, değil mi? Tüfek sesi duyulunca bherkes şaşırmış, sİz hemen dışarı fırlamıştınız; gecerken tüfeği alıp yere birakivermişsiniz. Biltabi mendilimiz- Te tutmuşsuntz. Ama o sırada — gözünüre porselen parçası da İlişmiş, şaşırdığınız i- çin bu sefer mendilimizi çıkarmağı umut. muşsunur. Sonra gelip misafirlerinize ha- ber vermişsiniz. *“Ama ne yapalım ki cinmyetinizi iyice Bizliyememişsiniz. Ellmizdeki deliller stri Astırmak İçin kâfi, Şimdi size de kanan! geldi m B Mimar Sinan İhtifali Cumarltesi günü yapılıyor Eminönü Halkevinden: Türk Mimarı (Sinan) m ölümünün 350 nci yıldönümlü olan © nisan 038 cu- martesi günü, Süleymaniyedeki mezarı önünde aşağıdaki program gibi bir Ihti fal yaptlacaktır. Bu ihtifale bütüu yürt- taşları davet ederiz. 1 — İhtifel saat (16) dâ gu sıra İle yapılacaktır: A) Tatiklât margı B) Güzel Sanatlar Akademisi Mimari talebesinden Kemal Elâgöz tarafımdan söylev. C) Yüksek mühendis mektebinden Fakih tarafından söylev Ç) Gençilk nammma Üniyersito Arke- olojiden Bahadır tarsfından söylev D) Mimar ve mühendisler. namma mühendis Abdurrahman Nael tarafından söylev, E) İstikiâl margı İle ihtifale son veri- lecoktir. 2 — İhtifalden evvel saat (15) da ci- var liselerden Güzel Sanatlar Akade - , yüksek mühaendie mektebi, Nafla teknik okulundan gelecek talebe ile sair isteyenlore mimar Talât Özışık ve Gü- zel Sanatlar Akademisi mimari talebe- sinden Saim Süleymaniye camisinde yü- c6 mimarın hayat ve eserleri hakkımda izahat verecekler ve oradan töplüen ih- tifal yerine gelinecektir, 8 — Kültür direktörlüğü o gün llko « kullarda talebeye Mimar Sinan ve eser- leri hakkında malümat verdircceklerdir. 4 — O gün yurtraşlara parasız ola « rak (Mimar Sinan) rozetleri dağıtda « taktır. 5 — Goca aat (18.30) da Evimilz üye- lerinden ecski öserlur Müzoeleri mimari Kemal Altan radyoda yüce Wimar hak- kında bir konferans verecektir. 6. — Bolediye, C. H, Partisi, İst. Hal- kavleri adına Eminönl Halkevi, Vakıf işleri Direktörlüğü, Güzel Sanatlar A- kadomisi, Yüksek Mühendis, Nafin tek- Hik okulu, Mimarlar ve Mühendislet hir- likleri, Naffa teknik akulu mozunları birliği ve enir istiyonler birar çelenk koyacaklardır. boğarına GÜSDELİMLİZEEEEESS SEDLETTLRET SETTMSADE DAT EADETAR N M Dr. Irfan Kayra Röntken Mütehassısı Hor gün öğleden sonra saat 8 ten 7 ye kadar Belediye, Binbizdirok ğ Nurlsonker sokak No, 8 * 10. E