| l | | | | | | Keyif vereh zehirler: Esrar amsız sultan! Esrarkeş burnunu kapıdan sığdıramıyor. Esrar tekkelerinde esrar nasıl çekiılır? Esiarkeş'er nasıl mastor olur ? dla an: Çinde esrarkeşler beytinlerimne tabamca Koyif veren zehirler.. İşte in. sanları tamamile pençelerine alıpı öldürmek istiyen sinsl - düşman. lar.; Cephedeki bir - düşmacdan çok daba kahhâar ve öldürücü olan bu zehirler şehirlerde, kasabalar da yaşayan insanlara bir ahtapot gibi yapışıyor, onları yalancı ve Mmuvakkat zevk ilo kandırıp mah. vediyor.. Zinde, genç, namuslu bir va- tandaşı insanlar arasına çıkama. yacak derecede sefil, bitkin, ah- Tük ve yücut düşkünü yapan bu keyif verici zehirlerle dünyanın “hor tarafında olduğu gibi memlo -ketimizıle de/ mücadele ediyoruz. Devletin kanunları, bu iste ih. tisas peyda etimiş elemanlara ma- lik zabıta ve muhafaza teşkilâtı tasalından büyük bir ehemmiyet. le tatbik ediliyor. Bu zehirleri ot- Jrafa saçanlar, onları imal edenler - şidrletle takip edilip cezalandırılı. yor. Fakat bu kadar «ıkı bir kontro- Te rajftmen “keyif veren sehirlerin tradesi zayıf iInsanları yakalayıp öldürdüklerini bir tekinin ziyaına gönülümüzün razı olmadığı vatan daşlarımızdan bazılarını basta- *bano ve bapishane köşelerine yol- Taddıklarını okuyup öğreniyoruz. Ben. bu zehirlerin esiri olmuş bir. çok kimseleri yakından görüp ko. nuşmuş, bulunuyorum. Onların bana söyledikleri söz. Jer, bir doktorun en öldürücü z0. Bir hakkında günlerce vercceki konferanstan, izahattan daha te. sir yapıcı mahiyettedir. Çünkü o betbaht, zevkine aldandığı zehrin pençesindedir artık! Çektiği mad. di ve manetl ıztırabı ancak o söy- leyebilir.. Ben birkaç yazı llo keyif veren gehirlerin neler olduğunu, insa. nın benliği üzerinde ne gibi tah- ribat yaptıklarını anlatacağım. Bu yuzıları aile rolslerinin, genç- lerin büyük bir dikkatle olumala. rını tavsiyo ediyorum. Buradan edinecekleri malümatı sına buna anlatırlarsa memlekete de hizmet etmiş olurlar kanaatindeyim. ...» Keyif veren zehirlerin başında llk olarak esrar gelir.. Afyondan çıka«- rılan bu zehrin tarihi-pek eekidir. Hemen her memlekette bu zehri va. pür ameleleri, şoförler, ameleler, iş Bizler, serseriler köylüler, kıllan. maktadır. Yani esrar az tahsil gör. müş, İnsanlar ürasihda tanmmüm et. miştir. Yayıldığı zamandanberi de bunla- rı aynı sinif İnsanlar - kullanmakta- dır. Biz de kendilerine hak aşığı sü- | &ü veren dervişlerin cerre çıkan &of. taların da bu zehri çektikleri görül I müzstür. Esrarerlar, toz halinde bulunan esrarı biraz tütün-tozu ve geker şu- rubu ile karıştırır ve bu suretle bir nevi macun yaparlar. Bunu kasıkla yedikleri gibi haplar balinde de kul | Janırlar,. Sot zamanlarda — esrarıt | hulAsası yapılmaya başlanmıştır. Bu esrar tozunu bir bez içitde sıdak Yekla Ragıp ÖOnen sıkılmak suretiyle İdam olunurlar... içinde bir Bu suretle sert ve siyah bir madde hu. sule gelir, parça parça : kesilerek satılır. Esrar macununu lokum İçi- ne koyup yutanlar, kahve içine ko. küle gömmek ve tava müddet ısıtmakla elde edilir. yup kullananlar, veyahut mangal içine atarak dumanını koklayanlar da çoktur. Bizdekli etrarkeşler sikara ve nargile ile osrar çekmektedirler. Esrar bazan bir, bazan da 2-3 riga. ra kâğıdına tütünle birlikte sarıl. makta, bu suretle içilmektedir. Bir de grup halinde esarar çekmek vardır ki: huralarda eşrar, nargile ile ceîhlr Büralara sarar tekyosi denir: 'Tekyeler, eksertyetle plia, bu- | sık tayanlı kahvelerin arka adnlv.İ rında, odunluklarda, izbelerde tesis | olunur, Bu tekyeye günün hor &nd- tinde girilir. ve esrar çekilebilir. Aneak grup halinde çekilmek en müteamil gşeklidir. Tekyede bazan, bir, bazan birkaç tano nargile var. dır. Bu nargileler su kabağından ve ya Hindistan cevizinin içi oyulmak suretilo yapılır. Bunan bir yerino marpuç veya kamış (lâve edilir. O. yulan yere tütün ve üzerine esrar 1stif olmarak çekilir. Nargile çake cek olanlâar yerdeki pis minderler üezrine çökerler. “İhvan,, halka teşkil eder, Brenlerin en kırdemlisi bu halkanm başkanıdır. Esrarcılar arasşında buna “GCamsız sultan,, adı verilmiştir. Evvelâ ateşlenen nar. gileyi kondisi çoker, sonra yanında. kine uzatır. O da derin bir nefes çe- kip bir müddet sonra dumanını ba- sık tavanlı izbenin tavanına doğru lfler.. Her çekişten sonra garip ga: rip sesler çıkarılır. Bu arada tekyeye yeni bir “mü. rid,, gelmisse en son ona da bir ne.- fos çektirilir. Burada gamaız sultanın dikkat edeceği nekta ilk çekenin dumanı fazla kaçırmamasıdır. Çünkü kuvvet H bir çeklş kıra bir zaman sonra ölü. müne sebep olur. Bsrar çekilirken acele eden şöyle seslenir: — Bir tane bastır bakalım.. Abi bir volta yap.. Kabak birkaç defa devir yaptık- tan sonra esrarcılara neşe gelir. Ken di tabirlerince dalgaya düşmüşler- dir. Hep bir ağızdan akordu bozuk bir koro heyeti gibi şarkı söyleme- ye baslarlar. Bu bazan piyasa şar. kısı olduğu gibi ekseriyetle esrar. etlara mahsus şarkıdır. Şarkı de- vam eder'an yerlere gerilenler olur. Bu hale gelenlerin adı “masz- tor« dur. Ö, orada sizar kalır. Esrarın adı çoktur. En taammüm etmişleri ştnlardır: Guk, nefes, kanca, minare gölge- si, davul tozu.. Bu tokkeler kısa bir müddet zar- fında zabıta tarafından keşfedilir ve bir gün aralarına kıyafetini de- R#iştirmiş zabrta moemuru karışır. Bunun a«ayesinde de asrarcılar kapa- na girerler.. Drlgaya düemüş, maa- tor olmuş esrarcıların hali hem acrnacak, bem gülünecek sabneler yaratır. Bumlar burunlarını haddin. den büvük görürler. Bir kanıdan çı- karmak Jaterseniz keçi gibi inat edor, bir türlü adım atmazlar. Çün- (Devamı 15 incide) Ş ü eüşlaaisÜ gRReĞRe ee gÜa Ğİ L Kai dalerelner eee aai er el eÜ AD ŞA ü .daha göze çarpıyordu: HAR.R — Aksam postnar Milletler Cemiyeti nasıl doğdu ? Bugünkü "Cemiyet,, beynelm!lel münasebatın esası olarak degul. ideali oıaıak duruyor İngiliz siyas! muharrirterinden James Vade, Sphere mecmuasın- da Milletler cemiyetinin doğuşu- nu ve bugünkü vaziyetini anlatan şayanı dikkat bir yazı neşrofmiş- tir. Bu makaleyi telhisan sütun- Jarımıza geçiriyoruz. Bundan yüz yıl evvel Conning is- mindo bir mütefekkir yeni dünyayı eski dünyanın Mmuvazenesini towine davet etmişti. Fakat o zamanki yeni dünya hu davete aldırış — etmemiş, ©, kendi — temayüllerini 1lân eden Monrot — ümdelerile eski dünyaya meydan okumuş, ona Amerikalılara ilişmemeleri tavsiyesinde bolunmuş- ta. 1914 de harbin İlânlle her şey gi bi Amorikanın Avrupaya karşi v siyeti de değişmişti. —Amerikalılar kendilerini altın ticaret bağlarile eski dünyaya bağlı bulmuşlardı. İç- terinde bütün dünyaya Amerikalıla. rın sulh, refah ve doğruluk prensip- lerini aşılamak merakında olanlar da çoktu. Hele bu zümreye mensup biri vardı ki bunu — kuvyeden fille gıkarabilecek zihinde bir de — prtik plân tasarlamıştı. Bu adam Amorika cumhurreisi Vilsondu. Wilsonun adı Milletler cemiyetile üç noktada birleşir: 1 — Amerikayı eski muvazenesin! tosise dünyada iİkinel olarak davet eden odur. Onun bu fikrinin arka- sından bütün Amerika birleşik bükü- metlerinin maddi ve manevi kuvvoll olduğunu söylüyorlardı. 2 — Vlilson ön dört prensipinde e- zilen, cofa gösen bir beerişyetin en yüksek arzularına tercüman olmüş- tu. 8 — Prensiplerinin sulh muahede. sinin esaslarını teşkil etmesinde 18. rar ediyordu. Vilsona Avrupada mosih gözüyle bakılıyordu. Onun bu zaferi — kısa sürdü. Milletler cemiyeti resmen tel şokkül edemeden infisah — etmişti. Çünkü onun kendi ayanı bu fikri be- Nimsemişti. Bu, ofkâr #mnmiyede garip akisler uyandırmıştlı. Amori- kanın, kendi kurduğu beynelmilol idealizm mefhumlarını gene kendisi nin maddi ve husls menfaatleri uğ- runda çiğnediği söyleniyordu. Çünkü © sıralarda Amerikaya Mileltler co miyetinin yegâne hasiml — gözüyle bakılmaktaydı. Onlar olmadıkça bu işin yürüyeceğine inanılmıyordu. Daha ilk zamaniarda bu işin ak- sülâmoelleri göze çarpmağa başla- mıştı. Fransada bu İşin faydalı ola.- cağı tereddüt ve şüphe ile karşılan. mıştı. İngiltere Fransa topraklarını herhangi bir bücuma karşı garanti etmeyince Fransa da Almanyayı bit takım askerl anlaşmalarla çovrelü. moğo başlamış vo böylelikle bir za- man Milletler — cemiyetinde hâkim bir mevki elde etmişti. İngiltere bü Alman alayhtarlığından pok hoşlan mıyor, muahedenin kendisini bir Av rupa dalaşıma sgsokabllecek maddele- rinden kuşkulanıyoardu. Milletler cemiyetinde bir müşkül Nazariyalta cemiyetin bütün cemiyet üyeleri mü- savi idiler, Lâkin cemiyetin teşkilâtı esaslyesi bunu naksediyordu. Çünkü milletler cemiyeti meclisinde birkaç imtiyazlı millete — dalm! ve yarım dalmi yerler ayrılmıştı. Şu — hesaha göre milletler cemiyetinde azalık üç dereceye inkisam ediyordu. Büyük- ter, orttancalar ve küçükler. Cemiyet meelisinde — Almanyaya dalimt bir yer ayrılması ortancalar arasında dehşetli patırdıları mucip olmuştu. Polonya ancak yarı daimi bir yer aldıktan gonra sutmuş, lâkin İspanya tle Brezilya — derhal İstifa etmişti. Bu arada Avrupada bir letikrar temini için asıl çalışmatarı dört bü- yük devlet kendi aralarında yapıyor dardı. Bunun neticesi olarak Lokar- no anlaşmaları dofmuştu. Gene bu kabilden olarâk 1922 bahrl anlaş- ması “Jenev,.de defil Vaşingtondu imzalanmıştı. Korkuluk — variyette olmaktan bizar olan "Milletler remi yeti,, varlık göstermek ememile “si. Tâhtarı tahdid., Isini ortaya çıkart. mıştı. Fakat milletlerin biribirlerin- den korkuları o kadar — fazla idi ki lasan bir takım prensiplere — kulak asan olmamıştı. Bütün bunlara rağmen Lokarno anlasmaları sırasında bir. Milletler semiveti meventtu, Almanya #za meyonında bulunuvordu. Yalnız A- morlka İle Sovyet Rusya bu toplan- tının dısinda kalmıslardı. Rusyanın dahii olmayvışı cımlye'în krymetini arttırıyordu. “Jenev, bir müddet beynelmilel hüs Ly'!rM resim Rn_/ük En!aııya. Franen, Almn_/a ve Japonyanın bulundu du illetler Moclisi işte böyleydi. 1938 Mületler Meclisinde iso Masanın ba. şerdâ sade Büyük Brilanya, Fransa Amerika Cumhurreislerinden Vilson nüniyetlerin toplandığı bir merkez olmuşstu. Bu arada cemiyetin gayrt siyasi azalarının da birçok — faydalı sâhalarda çalıştıkları görülmüştür. Uyuşturucu maddeler ve esir kaçak çılığı, işçinin kötü bir gekilde Istis- marı gibi sullallmaller - o sıralarda eemiyetin ortadan kaldırmağa vğ- raştığı şeylerdi. Fakat ne yazık ki mileltler -comli- yetinin hakikiliği, sivaal! va ekono. mik vaziyetlerin sun'İllgi ile boy Öl- çüşemiyordu. 1928 de milletlerin bol kesedan harbi ortadan — kaldırmak vandlerini ihtiva eden Parla paktının arkasında, yıkılmakta olan beynel. milel ticaret ve finansınım harabole- ri yığılı idi. 1929 da Amerikadaki borsa kri- zi yenl ve clddi bir devrenin başlan. giet olarak kabul edilebilir. Hâdisat süratle biribirini velyetmişti. 1931 de eköonomik huhran hâd bir gekil aİmıs bulunuyordu. Artık Amerikan kredisi, bevnetmilel istikrazlar. bü yük rakamlara ballğ olan — iİhracat Heoareti Şoktu. Onların yorine tari: feler, kontenjanlar, döviz ve klilring ve Rusya görülüyor... takyidatı kalm olmuştu. gitgide azalan ücretler ve de İozimam etmişti. ©O sene Japonya Mançuriye girmiç ve bu hareektile Milletler cemiyeti- nla aczini âleme İlân — etmişti. Çin *Jonev,.& müracaat etmiş, “Jenev,, de Vaşingtona baş vurmuştu. Amerika, Mileltler cemiyeti mac. Tisinde müşahit sıfatile bulunması t çin“Jenev,,e birf aza yollamıştı.Bunun Japonya itiraz etmişti;. Amerikanın müdahaleye hakkı yoktu. “Cemiyet, en nihayot Japonyanın bu hareleti- ni eRto cesaretin! göstermiş fu- Bunlara işsizlik İki ye temas edömemişti. Protestodan müğbe: olan Jımya Bemen Milletler meclisinden çekil- miş ve ordularını cenuba tevcih odo- rek Jehole sevketmişti. Bu' hareket kuvvetli bir devletin Milletler cemi- yetini hiçetayacağını bütün dünyaya göstermişti. Gözleri sağda, solda o- Jan hükümetler lcln bu Mmükemmel bir tecrübe teşkil etmişti. Japonya- nın Mileltler cemiyetinden istifasm- dan bir ay evvel Almanyada da Hit. Ter iktidar mevkilne geçmiş, bulunu. yordu. 18239 genesi birinciteşrininde Almanya ecemiyâte bir telgraf yolla. mış, silâhlanma işinde Almanyanın diğer büyük milletler9 — müsavlliği kabul edilmediği için cemiyetten Is. tifa ettiğini bildirmiştir. Onun da çekilmesile cemiyette büyük devlet olarak sade Fransa, İngiltere ve İ. talya kalmıştır. Bunlardan İngiltere © sırada silâhsız, Fransa ise Alman- 'ya ve İtâlyadan korkmakta idi. Maamafih 1837 senesinde cemiyet Rusyayı kazatımış fakat kısa bir za- man gonra da İtalyayı kaüybederek büyük devletler adedi geno üçto bae ki kalmıştır. 19358 martında Alman- ya rexmen silâhlanacağını ve Versay Tawahedesinin askeri fasıllarma rla- yet ötmiyeceğini alenen ilân etmiş- tir, Bunu Rusya ile Fransa arasında bir pâktın İmzalanması takip etmiş- tir. Sıranın kendisine geldiğini gö- ren İtalya 1935 birinciteşrininde Ha bes hududanu aşıvermiştir. ©O zaman bütün gözler gene Millet- ler cemiyetine dönmüştür. Japonya- tın pek uzakta olması — dolayisile ona karşı muattal bir vaziyette ka- Tan “cemiyet,, İn bitişik komşusu o- lan İtalyaya kargı kati harekote geç- mesi beklenmiştir. Hâdisatın bu kısmı daha hatırlardan silinmiyecek kadar yenidir. İtalya sadece Millet. ler cemiyetine meydan — okumakla kalmamış onu bir “Jenev,, antantı. na tahvile de muvaffak olmuştur. Bugünkü “cemiyet,, baynelmilel münasebatın eğası oları k deği! ideali olarak durmaktadır. tspanya harbi çıktığı vakit bu işin İspanyadan ha- rice sirayet etmemesinin temini va- zifost milletler cemiyetine değil a. demi müdahale komitesine tevdi e- dilmiştir. Gene bügtn Avrupa gnlhu büyük devletler arasında doğrudan doğru- ya tesis edilen görüsmelerle ldsme- ye çalışılryor. O büyük devletlrr ki İştesalerdi Milletler cemiyaetin! le- raatt kuvvetli olan bir varlık yapabi. Hrlerdi. Bu tahakkük edinciye ka- dar Milletler cemiyeti errt idealleri- le yaşamak ıztırarındadır.