Bütün kadın ve erkek yıldızların toplandığı balodan enteresan intibalar S ğa v Geçeyarısı.. Kumlar klübündeyiz, Burası “Palm Springs” den dört kilo- metro mesafede, kapalı, gizli bir gari- ne olup Holivuddaki “Klover KIö8b"ü işleten şirketin mualıdır. — Burada da ayni tezyinat, ipekli koltuk'ar, beyaz cilâlr masalar, birçok küçük salonlar ver, Hafta içinde, Holivud geceleri, bir dereceye kadar itidal ve ihtiyatını mu- bafaza ederler. Çünkü ertesi sabah herkes çalışır ve çünkü nihayet orası sehirdir. Fakat burada, bu iki gece müddetle, bütün entrikalar, hafta için- de gizlenmiş olan bütün sevdalar açı- Hir, feveran eder. Bütün masalar Üze- rinde mütemadiyen şampanyıyla viski vardır. Ve herkes gelip geçerken, eli- ne geçen bardağı düşünmeden boşal- tır.. Çilftler, gruplar, üç saatte ondefa değişir. Burada, bir kadımı yemeğe davet edip sonra şafakta onu evine gö- türen asla erkek değildir. Herkes sar- hoş olduğu İçin butun kat'iyven ehem- miyeti yok. Bütün kadınlar suvarelik - elbiselerle ve mücevherat içindedirler. Erkekler i- ve süveter, gömlek, sandal, hattâ plâj ayakkabısı giymişler. Bu, sinema diyarının faydası, folse- fesi ve sadizmidir. Bu meşçhur, bu muhteşem ve zengin kadınlar, enerjik bir mesxi ve cüret sayesinde, şimdi bu harikulâde bebeklerle istedikleri gibi oynryabilen bu eski işçilerin, bu eski kovboyların ellerinde birer esireden başka bir şey değildirler. Siyah kadifeden bir elbise giymiş o. lan Marlen, sâhne vazır Fritz Lang'la dansediyor. Bu sabahki vahşi kız Do- roti Lamur, gek, tüylü bir elbise için- de, Büşmı arkaya doğrü atmış bir va- ziyette, üzerine iğilen Tiron Povensi dinliyor. Krem ipekten güzel bir rob giymiş olan Key Fransis, yüksek bir bar taburesi üzerine oturmuş olduğu halde, kendisine bir geyler söyliyen Con Bol'i kat'iyyen dinlemeden, miha. nik! jestlerle saf cin içiyor. Metro girketinin kralı Lül B. Me. yer, bu sabah studyo avlusunda nazarı dikkatini celbetmiş olan harikulâde güzel bir figüran kızla dansediyor. Başka bir şirketin en mühim hisse- darlarımdan olan Jo Seenk, Mirey Ba- Jen'e refakat ediyor. Bakara masası önünde duruyorlar ve Jo Soenk gayet nazikâne bir şekilde soruyor: — Biraz eğlenmek ister misiniz? İş- te birkaç fiş. Mirey, kendisine uzatılan bir avuç fişi alryor ve bunlart masanm üzerine atmıya başlıyor. Sçenk uzaklaşmış. Bakara oyuncuları bu yeni gelen gü. zel kadıma, evvelâ hayret, sonra da hayranlıkla bakıyorlar. Kırmızı robu Ve parlak elmasları içinde harikulâde güze! olan Mirey, dudaklarının kena - rında sigarası olduğu halde, gayet sa. kin ve mütehessim bir şekilde son fiş- leri de masaya atıyor. Bunları da kaybediyor. Sçenk tekrar masaya yak. Taşmıştır. Baeln gülerek: — İşte, kaybettim, diyor. Sçenk ona bakryor, gözlerinde bir hayret ifadesi var. — Beş dakika içinde &ize verdiğim bütün fişleri kayıp mt ettiniz? — Evet... — Bu fişlerin ne olduğunu biliyor mMmusunuz? — Herhalde paraydı. «— Evet para, Beheri bin dolar mu- kabiliydi. Mirey'in tebessümü bir anda zall oluyor. Fakat Jo Sçenk bu işin kârlı tarafınt derhal seziyor. — Mükemmel, doğrusu bu aklrma bile gelmiyen biy reklim oldu. Herkesi hayretler isinde bıraktınız. Kızıl fecir Sabahin dördü. Hiç kimse, heyhat! Bu gecenin bir faclayla neticeleneceği- nin farkında değil. Birdenbire, birisi, yüksek sesle, gazinodan beş mil mesa- fede bulunan kayalardan güneşin do. ğuşunu seyretmek teklifinde bulunu- | yor. Teklif büyük bir memnuniyet ve coş. kunlukla kabul ediliyor. Herkes çıkı- yar, an otomobile doluyor. Yol, kumun üzerine dökülmüş çimentodan başka bir şey değildir. Dar ve tehlikelidir. Otomobiller, biribirlerini takiben, yüz kilometre süratle gidiyorlar, Birden- bire çığlıklar duyuluyor, frenler gıcır. dıyor. başta giden otomobil virajda devrilmiş. Otomobillerin “parşok” la, rı çarpışıyor. Otomobiller kayıyor, ni- hayet hareketsiz duruyorlar, Herkes i. leriye doğru atılryor... Kavsin üzerin. de İki kanlı vücut var: Metro şirketi- nin teknik direktörü Manniks'in zev - cesi. Kopan gerdanlığından, damla damla inci akıyor. Beyaz ipekli robu üzerinde büyük kızıl çiçekler belirme- ye başiryor. Betbaht kadın ölmüş. Ya. nmda yatan gazinonun sahiplerinden Vertemhaynerin amudufikarisi kırıl - mış, inliyor. Şafak söküyor ve çölde, bu kanlı vücutların etrafında toplanmış olan . lar, sarhoşluktan sendeliyor, vuku . bulan korkunç faciayı anlryamryor, ta- hakkuk ettiremiyorlar. — Yıldızların çıplak sırtından ürpermeler geçiyor. Bayatlamış makiyaj altmdaki hakikf çehreleri karmakarışık, korkunç bir hal alıyor, Asabi, isterik bir kadım kahkahası duyuluyor. Iİrvinga Thalberg Bir gün Marlen'e göyle dedim: “Ho- Tivud bu kadar zalim, bu kadar vahşi midir ki, hiçbir hakikf aşkı kabul et- miyor ve büyük aşk maceralarmı he. men söndürüyor? Holivud sadece ge- gici Münasebetlerden, kolayca elde e. dilen ayrılmalardan mı hoşlanır?,; Marlen, ağır ağır cevab verdi: — Holivud, bir defa çok müyük bir aşka, mükemmel ve tam ideal bir İz. divaca müsaade etmişti. Bu büyük aşk Holivudda olgunlaşmıştı ve Holivud - suz olamazdı. Fakat hemen akabinde Holivud intikamını aldı. Bu güzel aşk macerasından gimdi artık ancak bir hayalet kaldı. İrving Talberg öldü ve Norma Şirer'i yalnız bıraktı. Bundan takriben on beş sene evvel sinemaya Vilyam Foks hükmediyor- du. "Sunset bulvar” m nihayetinde, eski Foks studyosunun son katmda, || bir balo salonu kadar büyük camdan bürosunda onun yaptığı mücadeleler, gösterdiği şayanı hayret faaliyot Ho- Tivudda hâlâ unutulmamıştır. Şeriklerinden biri, ona bir gün bir delikanlıyı takdim ederek yöyle dedi: “Onunla ne istersen yap. Kendisi ya. hudidir, büyük ihtirasları var ve dur. madan, yorulmadan, bıkmadan çalr- şır.,, Foks, elli kâtibi arasma onu da kâ- tip olarak aldı. İki ay sonra, sinni rüş- de henüz girmiş olan Talberg, patro. nunun başlıca mesaij arkadaşı haline geldi. Bu şayanı hayret derecede ge- niş göğüslü, keskin bakışlı, ince bacak- lr, kalm enseli bodur, esmer delikam || hyı herkes saymağa başaldı. j O devirde Lüi B. Meyer, “Metro Göldvin" girketinin başmda büyük bir gayret ve mesai gösteriyordu. Üs. telik gayet mahir bir adam olduğu i- çin, bir müddet sonra, şirketi en mü-- him şirket haline geldi. Lüi B. Meyer birisi vasıtasiyle Talberg'e gizli bir haber göndererek, onun gibi bir ada. Tram yeri “Metro" girketi olduğunu söyeldi. İki sene sonra, Talberg inkişaf ve tecrübenin en son haddini bulunca, o- na, tıpkı diktatörlere olduğu gibi, şe- ref payeleri, şeref unvanları vermeye başladılar. Amerikan g&ineması, o zâ. mana kadar, film imparatorlarına, film krallarına malik olmakla iktifa etmiş, fakat hiç kimseye “dâhi” un , vanı vermemişti. Talberg Holivud dâ- hisi lâkabını aldı ve buna itiraz etme- yi hic kimse aklma bile getirmedi. (Devamı var) Tekirdağlı Hüseyin Bugün Istanbula dönüyor Paris, 21 (A.A.) — Anadolu Ajansı- nın hususi muhabiri bildiriyor: — Paris ve Londrada hususi maçlar yapmak ü- zere gelen Tekirdağlı Hüseyin burada iki maç yaptıktan ve menacerinin Londradaki teşebbüslerinin neticesini böş yere haftalarca bekledikten sonra memlekete dönmeğe karar vermiş ve Köstence yoliyle İstanbula hareket et- miştir. Ayın 22 inci salı günü Romanya va- purile Tetanbula varacaktır. Hareketi den bir iki saat evvel Londradan dö - nen meneceri 15 gün sonra Mançesterde güreşmek Üzere angajman aldığımı söylemişse de pehlivanı avdet kararım- dan caydıracak hiçbir garanti göstere- mediğinden Tekirdağlı yolculuğunu te- hir etmiyerek trenle Köstenceye hare- ket etmiştir. ... 'Türkiye Böşpehlivanını Köstenceden şehrimize getirecek olan Romanya va- puru bugün saat üçte limanımıza gele- cektir. Tekirdağlı Hüseyin Boks defisi Feyzi Törk, 87 kilo yumrukçularını ringe davet ediyor Boksör Feyzi Törl Beyoğlu Hülkevinde çalışan idman- cılardan 87 kiloda boksör Feyzi Törk ten kendi sikletinde olan bütün yum- rukçulara meydan okuduğunu bildiren şu mektubu aldık: Sikletimde pek mahdut boksör bu- kanmasına rağmen — gençliğin hevesle çalışmasına, çoğulmasına ve boksum yükselmesine önayak olmak için mem- Teketimizde mevcut bütün 87 kilo bok- sörlerini ringe davet ediyorum. Feyzi TÖRK Okuyucumuzun arzusuna tamamen iştirak etmekle beraber, arasıra âdeta bir salgın halini alan bu meydan oku- maların bermutad neticesiz kalacağına da eminiz. | Ankara mektepllleri arasında E Gazi lisesi ticareti ! 3 -1 yendi Galip takım nizamsız oyuncu oynattığı mağlüp addedilecek mi? KA T - ğ rra | için hükmen K gn A Ankara 20 (Hususi) — Ankara mın- takası tarafından mektepler ve millf kü- me harici klüpler arasında tertip edilmiş olan “Bölge kupası — maçlarına dün de devam edildi. Gazi ve Ticaret Liseleri arasında maç dün stadyum antrenman sahasında ya- pıldı. Her iki mektep taraflarından mü- rekkep kalabalık bir seyirci — kütlesinin hazır bulunduğu bu maç hayli heyecan- ir oldu. lik haftaymda rüzgâr — altına düşen Ticaret lisesi rakibinin kuvvetli -oyunu karşısında müşkülâtir anlar geçirdi. 15 Bisiklet i|Birincilik müsabaka- larına bu hafta başlanıyor T. S. K. Istanbal Bölgesi Bisiklet A- janlığından: 1 — İstanbul Bölgesi 1938 yılı bi- rincisini tayin edecek olan seri bisiklet yarışlarna 26 — 3 — 1938 tarihinde başlanacaktır. 2 — Her hafta yapılacak olan bu ya- rışlar (20, 25, S0, 40, SO, 75, 100 ve 125) kilometre olmak Üzere 15—5— 1938 gününe ködar sekiz hafta devam edecektir. 3 — Her hafta koşuculara yarışlarda aldıkları derecelere gören puan verile- cektir. 4 — Sekiz yarış sonumda en İyi de- rece alan koşucu İstanbul birincisi ola- caktır. $ — Birinci yarış 27—3—1938 pazar günü Mecidiyeköyü — Balmumcu çift- Hği — Hacıosman Tepesi — Mecidiye- köyü olmak üzere (20) kilometredir. 6 — İkinci yarış 3—4—1938 pazar günü Şişli — Hürriyet âbidesi — Meci- diyeköyü — Balmumcu Çiftliği — Ha- etosman Tepesi — Mecidiyeköyü ol- mak ürere (25) kilometredir. 7 — Geri kalan yarışların yolları ay- rıca ilân edilecektir. 8 — Yarışlara tam saat onda başla- nacıktır. 9 — Yarışlara iştirak edecek olan koşucuların tam vaktinde yarış yerin- de Gazi ve Ticoret Tüiselerinin futbolcuları maçtan evvel.. azıt bulunmaları tebliğ olunur, inci dakikada Gazi lisesi ilk gemnü tı. Bu gol üzerine hücuma geçen Ti bütün heyecanile devam ederken İ lisesindei hatalı bir harekette balunan? ayni zamanda hakeme itiraz eden bif ” yuncu, sahadan çıkarıldı. Birinci d&7 2-0 olarak nihayetlendi. t ı İkinci devreye 10 kişi ile başlayarı G zi lisesi biraz sonra cezalandırdlan OYU, cunun yerine bir kişi daha çıkararak !) rosunu 11 e iblâğ etti. Nizamsız olari hareketi hakeam gürmedi. Bu gâr tarafına geçen ticaret İisesi bir oyun oynuyordu. Fakat kipleri zaman zaman mukabil da bulunuyorlardı. Her iki mektep besinin ateşli sesleri hakemi bunaltmı” Bu anda ticaret lisesi aleyhine bir" daha oldu. Oyun 3-0 iyetini Sonra Ticaret lisesinin yaptığı lardan biri golle neticelendi ve an dakif sonra oyun Gazi lisesinin lehine 3-1 08 rak nihayetlendi. Fakat, futbol nizamti” î“hîğ&â— cap ettiği söylenmektedir . Beynelmilel maçlar Isviçre - Polonya 3-8 berabere kaldılar “ | İsviçre vg Polonya Millk Futbol * kımları maçları, pazar günü Züril” on beş bin seyirci önünde İtalyan BAF lasinanınhâkem liği altında karşılaşmif — lardır. : Ikinci devre de mütevazin ıegmii; viçreliler attıkları bir göle mukabil gol yiyerek müsabakanın son sına kadar 2—3 mağlüp vaziyette y mışlarsa da oyunun sonuna bir kaç ö kika kala Polonya aleyhine verilen altıda beraberliği temin — ede! dir. y Ankarada oynanan Milli küme müşsabaka ları sından çok güzel bir enstantane: İzmir kalesine ikinci gol olurken..,