Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
AKŞAM FPOĞSTASIİ Sahibi ve Neşriyet Müdürü Hasan Rasim UÜs İDARE EVİ : Istanbul Ankara caddesi | ı— betana : İmtaabet Yid. Telgğraf sdremli klsabasi HABER Yazı İşleri telefonu: 23872 ldır. ”. * : 24370 AÂAÂBONE ŞARTLARI VTörünge Erarti Benetik #.d06 Ka #.t66 Ha Böeyuk — > gea Ç "e0 € ' öyün . ? D0 ğ 588 * Dış Siyasa Zorla dostiuk EÇEN hafta çıkan hudud hâdi- sesi üzerine, Polonya tarafın. dan tevdi edilen ültimatomu Litvanya kahul ettiğinden bir aralık Avrupa sulhünü tehlikeye koymuş gibi görü- nen buhran şimdilik zail olmuştur. Malümdur ki hudud hâdisesiyle Polon- $i yanın ültimatomuna mevzu teşkil eden | $ gelsin diye bekliyorsunuz, en azın. Hİ mesele arasında bir münasebet yok. tur. Martım oön birinci günü çıkan hu- dud hâdisesi, Litvanya toprak'arında Polonyalı bir askerin ölümünden iba- rettir. Litvanya hükümeti, bu mese'e- de Polonyayı tatmin edecek her şeyi yapmaya hazır olduğunu bildirmiştir. Fakat Polonya, Litvanya ile arasın - da on sekiz senedenberi sürüp giden Vilna ihtilâfmı halletmek İçin bunu behane olarak kullanmıştır. Litvanyaya tevdi ettiği ültimatom. da Vilna meselesi yüzünden on sekiz senedenberi inkıta halinde buluan si- yasi münasebetlerin iadesini, yani do- layısiyle, Vilna şehrinin Polonyaya &id bulunduğunun tanınmasını İste. mişlir. Litvanya da Milletler Cemiye- tinin yardımma güvenemiyeceğini ve Sovyetlerin de yardımda bulunmıya- caklarını anladığından ültimatomun gartlarını kabul etmiştir. Ültimatom — şartlarının kabuliyle vaziyet değişmiş olmıyor. Vilna şehri, esasen 1920 senesindenberi Polonya - nın elinde bulunuyordu. Bu şehrin Po- loriyâğa'dld ölduğu 1923'sehesinde Mil. letfef Cerüiyeti tarafından tasdik edil- mişti Ve Litvanyadan başka hiçbir devlet bunu münakaşa etmiyordu Lit- vanyanın münakaşası da Polonyaya karşı küskünlükten ibaretti. On sekiz senedenberi bu küçük devlet, büyük komşusiyle diplomasi münasebetleri kurmaktan kaçınmış, ticaret münase . betine girmzmiş ve hududlarını Po- lonyadan girecek eşyaya kapamıştı. Polonyatım ültimatom ile nihayet ve- rilmesini istediği hal, işte tabif olmı- yan bu vaziyettir; yani zorla dostluk- tur. On sekiz senedenberi şarki Avru. pa sulhü bakımındah tehlike teşkil e- den bu ihtilâfın halli için Polonya ta- rafından takip edi'en yol tenkid ve muahaze edilebilirse de herhalde neti. ce şarki Avrupa sulhü bakımından ha- yırlı olmuştur. Geçen gün ültimatom | Litvanyaya tevdi edildiği zaman, bu- nun, Polonya ile Almanya arasında geniş ve şümullü bir anlasmanm tat- bikı için ilk adım teşkil ettiği sanıl - mıştı. Çünkü Litvanya ile Polonya a. rasında eski bir Vi!na ihtilâfi mevcud olduğu gibi Almanya ile Litvanya a- rasında da daha canlı bir Memel ih- tilâfı vardır. Litvanya ile ihtilâf ha. linde bulunan iki büyük devletin kü- çük Baltık memleketini aralarında paylaşmak İçin bir itilâfa vardıkları sanılmıştı. Filhakika böy'e bir itilâf- la, Memel Polonyaya terkedilerek Dan- zig Almanyaya lade edilebileceğinden koridor mese'esi de halledilmiş ola - caktı. Litvanya mukavemet edip de Polonya askerlerinin istilâsma uğradı. ği takdirde neticenin ne olacağı malüm olmamakla beraber, herhalde ültima- tom şartlarınım kabul edilmesi şimdi- " lik herhangi şümullü bir projenin tat. bikma yer vermemiştir. Polonyanın da bü neticeden memnun kaldığı anla- nlmıktadtr Ve bu Memnunluğun se- bebi de an!aşılır: Enternasyonal mü - hasebetlerin bu derece gergin bulun- duğu sırada şŞarkta silâh atılmasiyle başlıyacak bir karışıklığın Avrupayı nereye götüreceğini kimse bilmiyor. Polonyanm bü aralik komşulariyle münasebetleri iyi olmakla beraber, u. buna maalesef hemen hemen bütün 4 dairelerimizde riayet edilmiyor. € selâ icraya gidiyorsunuz; ışımze Hi İ hangi memurun bakacağını tabiati- ğ: & le bilmiyorsunuz. Ortada yüzlerce ($ 4 gidi uzatıyorsunuz; memur işaret e- : ; $ niz!, Karşıki odada da vaziyet ay- ; ğ 4 masa başında uzun Mmüddet bekli- I..İ IIIIİ.."': l) odru Değil mi? Estnabı mesalihe kolaylık ğ Atatürk ve Celdı Bayarın senelik ; nutuklarında, memurların halka ko. ğ laylık göstermeleri yolundaki işu- retler şüphesiz ki tesirmi göstermiş- tir. Fakat halka gösterilecek koluy. lıklar meyanında memurların şahsi nezüketleri kadar idarelerin de al- maları icab eden tedbirler var ki, Kalabalık dairelerden birine, me- —* müracaatçi ve 20-25 memur var. ! Hepsinin de başı kalabalık. Sıranız ! : dan yarım sdat sonra elinizdeki kâ- î: diuor- “— Karşıki odaya götüreceksi. ; ı’ ni, 10-18 memur ve gene miktm yüzü bulan müracaatçi. Tekrar bir yorsunuz. Sıranız gelince evrakınızı uzatıyorsunuz, ayni cevab: “— Karşıki masaya vereceksi- Niz.,, Haydi bu sefer karşıki masaya, Fakat sıra size gelinceye kadar dai. renin fatil saati daha acele davra- nıyor, işiniz ertesi güne kalıyor. *& * & 3 Postahanede ve banlıalarda amüze' bir usul var. Hangi memurların hangi is'ere balttıkları birer plâka- Ya yazılmış. Hükümet dairelerinde de aımi nsul vek d'â ta'bik edile . bilir. Yahut her odanın kapısına a- sılacak bir kâğıda “bu odada filâr $ iş'ere bakılır,, gibi wazılır, asılırer (i hem ashabı mesalihe kolaylık gös- terilmiş ve ham de deineler bir. sirir. kalabal:ktan kurtulmuş olur. —- Lti ti Tit tTi İLİRİ “ettiren Litvanyanm harlici münasebet- mumi bir karışıklıktan en çok zararlı çıkacak vaziyette olan gene Polonya- dır. Polonya ile Almanya arasındaki münasetvetler dürüst, hattâ samimi ol- makla beraber, Polonyalılar ne Al. manlara karşı, ne de Almanlarla bir- likte başka devletlere karşıi harb yap- mak istemezler. Binaenaleyh Polonya şarkta sulhün ve sükenun muhafaza- siyle yakından a'âkadardır. Ve belki de Vilma meselesini, buna yardım eder diye halletmek istemiştir. Meselenin bu şekilde halli şgarkf Av- rupa müvazenesinde bir değişiklik meydana getirebilir. On sekiz seneden. beri Litvanya Soövyetlerin yardımma güveniyordu. Sıkıştığı bu günde yar- dım görmeyince Polonyanın ültimato- | muna boyun eğmiştir. Artık Sovyet. lerden ümidini keserek, bundan böyle Polonyanın manevi yardımına dayan - ması muhtemeldir. Filhakika Alman - ya ile arasındaki Memel ihtilâfı de - vam ettikçe, Almanyaya dost olan Po- lonyanımn bu manevi yardımı Litvanya için kıymetli olabilir. Diğer bir ihtimal de Litvanya İle Estonya ve Letonya arasında bir nevi Baltık birlifi kurulmasıdır. Böyle bir birlik teşkili için bugüne kadar yapı. lan tesşebbüsler, Vilna ihti!lâfmı devam lerindeki aykırılrk dolayısiyle müsbet netice vermemisti. Her iki halde de Litvanv5 ile Po - lonva arasındaki münasebetlerin nor . mal'esmesinden sonra Baltık sahille- rindeki eski muvazene değişmis ola - caktır. (Ulva) A. Ş, ET“SER * bu casusun diri yakalanması şarttır. " Halbuki şimdi baf» verilen emir bu ka- * dar istedim ve aldım. |bir zaroclı sayılamazdı. MADER S Rkiin böcta SAa q._ 9 KBA Hatıralarını anlatan CEYMS NOBONİ- Entellicens Servisin en meşhur casuslarından (Asus’—’îx’ç? TEFRİKA NOo: 64 Şeflerim emrettiler: “Hans Fuş ölü veya diri muüakkak yakalanacaklır!,, — Hay, hay.. | — Kremilde körfeze hâkim tepecik- te, haâarap bir kulübede oturuyorum. Ü- radaki yegâne kulübedir, kolayca tanı- yabilirsin. Anahtar, kapının sağ tara - finda duran sıranın altında bir karış kadar derinlikte toprağa gömülüdür. Dinliyor musun?, — Evet.. : — Sağ taraftaki odaya girersin. Ya- tağım oradadır. Karyolayı çeker, duvar dan itibaren döşemedeki beşinci çini ta- şını kaldırırsın. . Delikte büyük ve mühürlü bir zarf vardır. Önu alrp he- men 'yakarsın.: —Mecrak etme., Dediklerini harfiyen yaparım, Hans Fuş Ettesi günü erkenden hürreden ç- karılınca doğruca Villi Consun evine gittim.. Onun tarif ettiği yerde evrakı buldum.. Ayni günün akşamı Villi Consun - Edvâr Beridal müstesna - bütün süç ortakları tevkif edildi. Beri- dal aleyhinde delil — bulun:zcnamıştı. Mevkuflar divanıharpte kurşuna dizil- meğe mahküm edildiler. Yalnız Villi Cons yirmi sene ağır hapisle idamdan yakayı kurtardı, Ertesi gün Londrada idi. Fakat ma- alesef Hans Fuşu yakalamak — kısmet olmadı av kaçmıştı. Şeflerim emrettiler; — Hans Fuş ölü veya ıdiri muhak- kak yakalmacaktır. Bu emir beni hayrete düşürmekten hali kalmadı. Düşman casusunun mas- kesini düşürmek için her şeyi yapmak casuslukla mücadele teşkilâtında esas bir kaide ise de suç ortaklarının — ya- kalanmasını mümkün kılacağı cihetle ideye muhalifti; Hans Fuşu diri veya ölü yakalamam emredilmişti.. Bu emrin Hans Fuşun çok tehlikeli bir adam ol- masından ileri geldiği anlaşılryordu. Muk-bil casusluk teşkilâtı merkezi - ne giderek Hans Fuşa ait dosya mev- cut olup olmadığını öğrenmek iste- dim, Filhakika mevcuttu, hem de oldukça | kabarık bir dozya.. Meğer bu Alman neler yapmamış neler? Üç kişiyi öldür- müş, iki kişiyi öldürmeğe teşebbüs et- miş, üÜç kundakçılık yapmış ve bir çok evrak çalmış. — Bu dosyayı tetkik edince zihnimi bir şüphe kemirmeğe başladı. Mazisi böy- le olan bu adam, hem de hakiki ismiyle Londrada yerleşmeğe muvalffak olmuş- tuz. Doszyadaki evraktan mühim gördük- lerimin kopyalarını aldıktan — s&onra Hans Fuşun fotoğraflarından yirmi ka- Bunları bütün İngiltere sahillerinde mukabil casusluk teşkilâtı şeflerine göndererek bu adamı gördükleri tak- dirde derhal yak-ılamalarını bildirdim.. Hans Fuş bu şekilde yakalanacak soy- dan bir adam değildi amma, fazla ted- Kapanı böylece kurduktan sörira üç polis memuru ile beraber sahte zahire tüccarının yazıhanesine gittim. Yazıha- ne kilitli İdi. Yanımdaki polis memur- larından biri çilingir ustalığiyle kapı- yı açtı.. Girdik; dalire boştu.. Yazıhane dört odadan ibaretti. Ka- Tonton Amca pının iç tarafına polislerden birini nö- betçi bıraktıktan sonra, yazıhaneyi a- raştırmağa başladım, Bütün dosyaları, kâğıtları tetkik ettiğim halde şüpheli bir şey Bulamadım.. Bu da göayet tabil idi. Casusun kaçmadan önce tehlikeli ev- | raki yoök etmiş veya yanında götürme- sinden tabil ne olabilirdi? Dosyaları tekrar yerine koydum ve kapıları mü- hürlemeğe başladım.. Dış kapıyı mü- hürliyeceğim sırada telefonun zili çal- mağa başladı.. Hemen koşup telefonu açtım.. Bir ses: — Âllol diyordu. , Cevap verdim : — Buyurun, ne istiyorsunuz?. — Ceyms Nobodi ile görüşmek is- tiyorum... — Ceymt& Nobodi benim.. — Aman ne iyi?, Sizden özür dile- mek istiyordum.. Ziyaretime geleceği - nizi bilmediğim için maalesef buluna- madım, , — EKimsiniz?. — Ben mi? Ben Hans Fuşum! Şim- di yazıhanesini alt üst etmekle meşgul olduğunuz adam. . — Alay mı edîyorıunuı? — Estağfürullah! Bilâkis size yar- dımda bulunmak isterim. Orada koşu- na yoruluyorsunuz, yazıhanemde işini- ze yarayacak hiç bir şey bulamazsınız.. Bütün limanlara gönderdiğiniz fotoğ- raflar da gene fayda vermiyecektir. — Görürüz.. —Görmeğe lüzum yok.. Şimdi bu telefon kapandığı vakit bekliyen otomo- bilimle sahilde bir yere gideceğim ve orada bekliyen bir denizaltı — gemisi- le Almanyaya döneteğim.. Allo! Allo! Dinliyor musunuz?. — Evet, sizi dinliyorum., Deyam e- ; dımı..» — Söyleyecek bir şeyim Yalma: "'& ki.. | — O hâlde tekrar görüşelim. . — Tokrar görüşelim mi?, — Tabit d-ğil mi? Sizinle mu;emf olmak için pek sabırsızlanıyorum. Bu arzumu tatmin için elimden gelen her şeyi yapacafıma emin olmanızı Tica e- derim.. (Devamı var) hapishanede | —ı—:—ı ll t Ç Bekçilere Maaş bağlanması düşünülüyor Emniyet Müdürlüğü İstanbul zabı- tasının yardımcı bir unsuru olan bek- çilerin vaziyetlerini ıslah için yapmakbta olluğu tetkikleri bitirmek üzeredir. Ta- yin işleri geçen sene kaymakamlıklar - dan al narak emniyet üçüncü şube mü- dürlüğüne verilmişti. Bu suretle bekçilik bir gedik olmak- tan çıkarılmış, yaşlı ve hastalıklı bekçi- ler de tasfiyeye tâbi tutulmuştu. Hâlen ! İstanbulda bine yakın bekçi vardır. Em- niyet müdürlüğü bekçilere muayyen bir maaş verilmesi etrafında tetkikler yapmaktadır. Ayda on lira alan bekçi bulunduğu gibi 150 lira alan bekçi de vardır. Bü- tün bekçilere hangi mintakada olursa olsun 35 — 40 lira arasında maaş vı- rilmesi düşünülmektedir. Kaymakamlıklardan bir ayda cvlel-_ den ne kadar para toplandığı — sorül- muştur, Cevap alındıktan sonra bir ka- rar verilecektir. Düşünülen ilk şekil, ' gimdilik her kaza dahilinde toplanan paroların yekünu almdıktan sonra bu paralar © kaza bekçilerine taksim edl- lecektir. 22 MART — 1938 SALI n Hicri. 13857 — Muharrem: 20 Güneşin dağaşu Üğneşin batıği — 8,01 18,23 Koz kavuran fırtınası Vakii — Bakah öğir ikindi Akşan — Yatat 4,39 12,21 15,57 18,23 19,54 b LüZUĞMİTÜU Teleofnlar 4 Ka G0 yangın detnek küNdir. Rami ıuılırıl 22711 Dente - .- e 36.. 20 J Beyanıd yangın kulesi: İ1906. Galata yangiı bi Göüati v Güeeümmimü A yet müdürtüğü: uaıı .Iç Inıılıı “I" tatmnbal: MİTE. Bular idnresli ' Beyağlar 44788 Beyiktaş: 40038 Ctbali: d0Zİİ resamaniye: 21708 Üsküdat - Kadıköyı G0TTü Havagarl: tstanbul: 2M378 Kadıköy: 60700. Beyoğlar: HĞÜ Taksi öotomobili istemaek için Gayeğle cibeti: (vOB4 ıııııaııııııı—'ııı-“—'( köy ciheti: GÖÜT. | OCeniz yoli&rı ğf;g;:ğğf?â ;ı KESEESLTEE ş;şgğş vı-ğ“f;-:*ğ;î'.â' Telefen l.l.uıbd. Beenlteliğii TT0 Karaköyi 42360. # Madanyaya: Pazar, Bah, Petrşembe, Cuma t sani &30 daa Tuphane rıltımından kalkar,. .| Karabiğa;a: Balı ve Cuma Çünleri eaat 19 Üü gand rıbt.mıfdan kalkar ve Tekirdağ, IM& ŞÇarkür ekelelerine ağrışarak Karahlieaya varı? Akdeniz postası: Yarın sefer ynpılll" caktır. Karadeniz postası: Yarın saat 18 Ha reket edecek olan vapur: Alıcıkıpu. li, Zonguldak, Filyos, Bartın ve Ama j uğradıktan sonra Cideye gidecektir « — MüÜzeleır Aşaaal'ya, Rormm - Bizans, Yunan eserlert VW Küşk, Askeri Müte ve sarnıçlar, Ticaret ve Besi, Rihbi müzet “ı'Bu mMüzeler her gün azat 10 dan 160 ya kadal Ber güs saat 10 dan 16 ya kadar ve Cuma den İT ye kadar açıktır. Tapkapı Müzesi üer gün sazt 13 des 16 #çiktır Memleket dişideniz sefe Romanya vapurları: Cumarlesi mıırl 13 de 0 G6 '— ' ceye, Balı günleri 18 de Pire, Berut ü :ıımT:'.m günleri asat | bendiri Venedik, Triyemteya, Aüvrupa hattı y Gürkeci latasyon AMüdürtüğü: Telefon 23076 İ Bemplen ekapresi her gün Sirkeciden enat 22 Öf Çt tar ve Avrupadan geleni ezat 7.25 te Birkeciyt — vasalat ödet, ŞA 1 <7 ANADOLI..' HATTI: Mler Cün bareket eden simendit: der: Bazt & de Konya, V da Ankıara,15,15 de ve Bamasunn, 15.30 a Eakişehir. ııııııııııım prow, YÖO de Adapüazari, * Bu tretle'den Gaat v o da hareket eden Ajnkaffi teltti pazartem. carşamba ve cuma günleri Il".--- 4 Musttn Wamrinr aefer etmektedir f Geçen sene bugün mnae olğ% W £ SA z * İngiliz ve İlalyan — donanmaları zamanda manevralara başladılar. * Büvük Millet: meclisi 95 ııüıılük ııınıınııı. [- f_"#' DÜPk: ÂŞkiçin yaşıyor. Melek:'Ra Saray: Kızıl rıhip.’pek' Zenda mıhkw " ları. Sümer: Aşk kanatları. Sakarya min sesi. Alkazar: Meksika sölw şarkıcı Kovboy. Yıldız: Bir saadel w Asrt: Küçük albay ve Tarzan kaçıyor. F tuluş: Gönlüm seni istiyor ve bombalar ğarken. İSTANBUL d“' Feralt: Üç film birden deniz içinde, Maskeli kadın ve Vahşi koıılı marlesi pazar ilâvelen varyele) Azak: Üç silâhşorlar (türkçe) ya haberleri ve Miki Mavz Milli: ".[__ baba Hindistanda (türkçe) ve bey ııd"' | yankesici. Alemdar: Ali baba Hlndi Ülürkçe) ve beynelmilel yankesici. BEŞİKTAŞ: Suatpark; Leylâklar açarken KADIKÖY; Hale- Üç ahbab çıvuılır (türkçe) — — OSKÜDAR: a Hale: Programını hildırıneınlştlr * SAMATYA: Bo Şen* Rus - Japon muharebesi (lüfkğt-' ve Gümüş mahmuzt. -4 ' BAKİIRKÖY Miltiyadi: Şeyh Ahmet (türkçe) — Tiyatrolar FEPKHAŞI DRAM KISMİ da e FİDANAKİ ğ H Dram 3 perde , Yazan: 'Türk Pandeli Horn — Fahri Kulf SPERET KiRSL # . — Sant 9 da Naşit ge8 TURAN TİYATROSU — f . Bu gece “ Hakkı Bıınn ve arka HİZIIEI'.CI DOLABI koömedi ERTUĞRUL SADİ TEK mınn*" fİ xâ_ # Bu akşam Bakırköyde sevc macunu) — voödvil 3 perde Çarşamba — (Üsküdar)da — ve 28 mart püzartesi (Ka- dıköy » Süreyyayda büyük — — v ; gsuvare: - (AKTÖRKİN) © — Trenleri taşlayanl - Ççocuklar E A'n.'ıd'pluçve Yeşilköy Banliyo hf:; rında gelip giden trerilerin dvl!' | evlerde oturan çocuklar tonfındın landığı görülmüştür. Emnıyet Müdar lüğü bu halin önüne geçmek - için tedbirler almış, bekçiler m:wif" trem yollırmdakı çocuklu evlere ğat yapt:rmıya başlamıştır. li'*' : Trenleri taşlıyan çocukların Ve # Ç rine kırılan cam paraları ödettirilert” gibi ayrıta haklarında kanuni M*