Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
" Kalem İVE USTAFA Nihat Özön'le * Dergâh Mmecmuasında tanışmıştım. Mec- Hlayı o çıkarırdı; bir taraftan Darül- Mnmı’a devam eder, bir taraftan da şiir, ! ğ toplardı. Bizler daha yeni yazmağa — Aslamıştık, yani henüz heveskârlık dev- Ütlnde idik. Onun için bizlerden yazı al- Ttak zor değildi, kâğıdlarımızı doldurun- İ “ Mustafa Nihad'a kendi elimizle gö- h lu"h"dük. Fakat tanınmış imzalar taşı- L ğ;ymakaleler. manzumeler bulmak öyle | olmazdı. — Yahya Kemal, | et Haşim son dakikada yazılarını | “derirlerdi. Hele Ahmet Haşim'i ida- V etmek' çök zordu: akla, hâyale” gel- |Ükdik sebeblerle darılmağa; mecmtadan | a kalkardı. Mustafa Nihad - - Otradan Fevzi Lütfi 'de ona ortak ol Ü h. bütün sıkmtılara, her türlü güç | ( yi idare etti: bugün Dergâh koleksi- İ Bmu karıştırırken kendisi de, onunla | », &n da iftihar edebilirler. Ben ona #cure de France müdürünün — adını | ( Tastım: “Bizim Alfred Valette'imiz,, ” k | 4 Ş£ A | yeni bir mecmua çıkaracağını . Nca pek memnun olmuştum. “Mus- D 2, Nihad mecmua çıkaracak,, denince , SÜR'1 anmamağa imkân mı — vardı? KRltrlamak demiyorum. çünkü; 6 meo, | Blyr bizler bir an bile unutamayı). 1 merakla; muhahbetle bekleme- ladım. İki gün evvel çıktı... Bizler | ç Söh't unutmayız ama onu emek sar- | h'h“zk çıkaran Mustafa Nihad unut- Tt Kalem öna hiç benzemiyor. Bilmem %ik numara acele ile mi hazırlanmış? ç e iki makale ile iki de “kısa tenkid- %': Yazısı var. Üst tarafr. terdüme ile, "YI Yazılarla, “Yüz yıl önce neler oldu?,, Etmiş beş yıl önce neler oldu?,, gibi, ölden “mütenevvia,, dediğimiz şeyler- Tolu, , ,qğ»ki yazılar dedim, bünu anlatayım: râmlımım Ahmet Haşim'in “Kurban bay- Ve adlı bir fıkrası ile Abdülhak Hâ- Tlid'in Tezer'i. Fakat Tezer nesre ve bu- nn türkçeye çevrilmiş.. Doğrusu as- l&um Barıp oruyor, Buna bakınm neden Bi görmüşler: “Biz onun (Hâmid'in/) €&rinden bazı kısımları,; gençlerimiz ııfmda hiç olmazsa eserlerinden bir ta- 5.&":9 Olsün doğrudan doğruya temas % Indan, nesre çevirerek yermek isti- L TEfe ÜFi Ş E | lnîı!ustafa Nihad'dan daha iyi bir mec | %beklemek hakkımızdır. İsterse önu %ybileceğînden emin olduğum için Orum, Memleketin, edebiyatımızın nîid laya, yeni Cereyanlar yaratıp ye- D & makes olan mecmualara ih- Yâcı var, Varlık gibi, Yücel gibi mec: ı Mvalarda iyi, güzel, alâkabahş yazılar 'üYOruz; quat onların yanında birkaç %%tm daha yaşıyabilir. Dergâh'ı çıka- w ıudnuustafa' Nihad bu işi üstüne alabi- | te” Onün için Kölem'in bu ilk sayısı eqanqk bir ilân mahiyetinde diye kabul H h&îî Mustafa Nihad'ın asıl mecmuasını Yörüz. n S Nurullah ATAC B Emlâk ve Eytam N:ğ“%, 21 (AA.) — Emlâk ve — Eytam b'nk'.' ihın umumi heyeti bugün saat İl de Uku nn hususi dairesinde toplanmıştır. .,m:ln idare meclisi raporuna nazaran k bankası bu sene, İlk teşkil zamanın- aki llra ?yrı menkul mükabilinde — 1.798.180 " ü krazalfa bulunmuş ve bunun bir mil- heâa bin lirasını yenideh tesis ve ih- ç Jmektîr olan hükümet merkezine tah- ?l_ıg iştir. A 4 i 'hâ: anın ikinci mühim bir vazifeli olan ha Te yetim ve dul aylıkları tediya- a_ıw Zeçen 'sene zarfında 41.969 kişiye, wmya varmışlir. ankasının fsaliyeti Takamlar. istisna edilirse, diğer bü-| T8 Seneler muamelâtından yüksek olarak UYuya düşen çocuk dag latta Molla Aşki mahallesinde Si- | Va;z karşısındaki arsada bir boğulma | &81 olmuştur. tü::ılttı oturan Marangoz Emin us- Bi 7 Yaşındaki oğlu Hüseyin, akşam bir 6 da kaybolmuş ve bütün aramalar: bağ Tetice vermeyince arsadaki kuyuya Bece akla gelmiş ve'çağırılan itfaiye bi ıtı'îıt 10,30 da yavrunun cesedini "hm:t" su idolu olan kuyudan çıkar - k HM yamü « Muallim ve talebelere seyahat kolaylığı Devlet demiryollarında yeniden fevkalâde tenzi'ât yapıldı Nafia ve maarif vekâletleri arasın- da yapılan temaslar neticesinde bu yaz mevsiminde muallimlerimizin ve talebelerimizin yurdu gezip görebil . meleri için devlet demiryollarınm bü- tün hatlarında fevkalâde tenzilâtlı bir tarifenin tatbikı takarrür etmiştir. Devlet demiryollarında geçen sene Mayıs başından ilkteşrin sonuna ka - dar muallimlere ve her zaman talebe- lere ümümi tarife üzerinden yüzde el- li tenzilâtlı bir tarife tatbik edilmek. teydi. Halbuki bu tenzilâtın güdülen gayeyi temine kâfi gelmediği görül - müştür. Bunnu için muallim ve”tale- belere umumi tarife değil halka tat. | bik edilmekte olan azami tenzilâtlı ta- rife üzerinden yüzde elli tenzilât ya- pılmasına karar verilmiştir. Tabil bu tenzilâtla verilecek ücret, müuhtelif mıntakalarda tatbik edilen Ücret ta- rifelerinin tenzilât hadlerine göre de- ğişecektir. Muallimler'bu tenzilâttan istifade i. çin hiçbir külfete girişmiyecekler, sa - dece ellerindeki maarif idaresince tas- dikli ve talebeler de mektep idaresinece verilmiş hüviyet varakalarını istasyon gişesinde ve trenlerde biletlerile bera. ber kontrollara göstereceklerdir. Yapılan yeni tenzilâttan yalnız res- mi mektepler talebe ve muallimleri de- ğil bütün maarifçe musaddak mektep- lerin talebe ve muallimleri istifade e- debilecektir. Ayrıca konsoloslukları . mızdan tasdikli hüviyet varakası ile memleketimize gelen ecnebi seyyahı talebe ve muallimleri ayni tenzilâtlı biletlerle seyahat edecektir. 'Yeni tarifenin tatbikma bu ayın o- tuzundan itibaren başlanacaktır. Ankaraya tayyare seferleri “Önümüzdeki ayın birinde başlıyor - Devlet hava yolları müdürlüğü ta- rafından hava seferleri programı ha. zırlanmak üzeredir. Bu programa gö- re İstanbul . Ankara gBeferleri önü- müzdeki ayın birinden itibaren başlı- yacaktır. Eskiden olduğu gibi yeni programda da her gün İstanbul ve An- karadan birer âre kalkacaktır. Kalkış saatleri o surette hesap edil - mektedir ki, Ankara veya İstanbulda bir iki saatlik işi olan ve tekrar geldi- ği yere dönmek mecburiyetinde olan yolcular ayni günün akşamı tekfar tayyareyle avdet edebileceklerdir. E.. linde dünyanın en mükemmel yolcu tayyareleri olan devlet hava yolları idaresi tayyare meydanlarında ve tay- yarelerde yaptırdığı alıcı ve verici tel- siz tesisatı ile sefer emniyetini büs . | bütün takviye etmiştir. Ayrıca, hava rasadatı işi de yeniden tanzim edil - miştir. Bu suretle hava istasyonlari muntazam ve kısa fasılalarla memle- ket dahilindeki hava vaziyet ve tahav- vüllerinden telsizle haberdar edile - ceklerdir. Hava yolları idaresi memleket i . çinde açacağı yeni hatlarla şark ve Balkan memleketlerine yapacağı hava postalarmma ait hazırlıklarını da pe yakında ikmal edecektir. | Poliste tayinler Amirlerden bazıla- rının yerleri değiştirildi Zabıta teşkilât âmirleri arasınlıda ye - niden bazı değişiklik yapılmıştır. Fatih Merkezi Emniyet âmiri Tah- sin Naha Emniyet kaçakçılık şubesi şef- liğine, ikinci şube müdür muavinlerin - den Cevat Öney Fatih merkezi emni- yet âmirliğine, kaçakçılık şefi Tahir be- şinci şube müdür muavinliğine, birinci gubeden Alâeddin Emniyet altıncı şu- be müdür muavinliğine, Samatya ko- miserlerinden Muzalffer Beyoğlu mer- kezi başkomiserliğine, Beyoğlu baş ko- miseri Selim birinci şubeye, Üsküdar teftiş komiseri Faik Beyoğlu Merkez komiserliğine tayin edilmişlerdir . Yasak dinlemeyen şoförlere karşı... Emniyet Müdürlüğü otobüs ve oto- mobil şoförleri hakkınlda çok sıkı ted - Birler almıştır. Resmi ve sivil elbiseli zabıta memurları şehrin işlek yerlerin- ide durarak nizamlara riayet etmiyen şoförleri çevirmek emrini almışlardır. Yarış eden, lâübali hareketlerde bu- lunan, belediye ve zabıta yasaklarına aykırı hareket eden şoförler derhal em- 'niyet müdürlüğüne getirilecek, emni- yet müdürü tarafından bizzat görüle- cektir. Bundan başka bu gibi şoförlerin vaziyetleri de tetkikten geçitilecektir. Son bir hafta zarfında çevrilen şoförler Emniyet Müdürlüğüne getirilmiş, son- ra serbest bırakılmıştır. Sekiz maznun- lu bir dava Kimin kimi yaraladı- gı tesbit edilemiyor Birkaç ay evvel Azapkapıda ahçı Mustafanm dükkânıma gece sarhoş bir hade girerek kavga çıkartan ve bi. ribirlerini yaralıyan Sadık, Ali, Niya. zi, Aziz, Vecdi, Ahmed, Dursun ve Mustafanın muhakemelerine dün ağır- cezada bakılmış ve Rize ağırceza mah. kemesinden gelen şahit Hüseyinin i- fadesiyle ve Şahid Hakkının ve şahit Rifatm ifadeleri okunmuştur. Hüseyin Rize ağırceza mahkemesin- de alman ifadesinde şöyle demekte - dir: — Sadık, Ali, Aziz, Sabri ve Niya- zi c gece koşarak ahçı Mustafanm dükkânma geldiler ve evvelâ silâh a- radılar. Sonra kavgaya tutuştular. Fakat kimin Kimi vurduğunu bilmiyo.. rum. Şahit Hakkınmnm ifadesi de şöyledir: — Ahçı Mustafanm önünde kavga oldu. Lâkin kim kimi yaraladı gör . medim. Şahit Rifat ilk tahkikat ifadesinde şöyle cevab vermiştir: — Vaka akşamı gürültüyü duyunca dükkândan fırladım. Fakat kavga ol- duğunu görünce kendi dükkânıma gi dim ve elektriği söndürdüm. Ahalin toplanmasından ve bağrışmadan baş- ka hiçbir şey görmedim ve işitmedim. Reis, maznun mevkiinde bulunan Sadık, Aziz, Ali Ve Sabriye bu ifade- lere ne diyeceklerini sorunca suçlula- rın hepsi şahitlerin bu ifadelerine iti- raz etmiş ve: — Efendim demişlerdir, bunların dediklerinin aslı yoktur. Yalan söy- | lüyorlar. Vaka esnasında onlar da kavgaya dahildir. Bunlardan sönra maznunların veki. li ayağa kalkmış, Mustafanın dükkâ- nımdaki zararm tesbit ettirilmesini ve müdaâfaa şahitlerinden de kahveci Hü. seyin, ahçı Ali ve mütekait komiser E- minin dinlenmesini talep etmiş, heye- ti hâkime bu talebi yerinde bulduğu için muhakemeyi başka güne bırak - mıştır. Denizbank teşkilâtı Denizbank müdürü Yusuf Ziya, dün bankanın İstanbul şubesinin yerleşti- ği Merkez Rıhtım Hanma giderek bankanın kurulmasına müteallik faa- liyetle meşgul olmuştur. Banka mü. dürü ile muavinlerinin ve mülhak i- .dare müdürlerinin iştirakiyle yapılan toplantıda yeni teşkilât işi üzerinde u- zun görüşmeler yapılmıştır. Yusuf Ziya yakmda Ankaraya gi- derek oradaki merkez teşkilâtını ku- racak ve meclisi idare içtimamda bu. lunarak şehrimize gelecektir. Denizbank, nisandan itibaren tam teşkilâtıyla faaliyete geçmiş olacak - tır. * İRAK kralı Majeste Gazinin — doğum yıldönümü münasebetile dün İrak könso- loshanesinde bir resmikabul yapılmış ve gece bir süvare verilmişlir. * BAĞIRSAK ihracatçıları dün Türko- k fiste bir toplantı yaparak, kuracakları ba- Bırsakçılar birliği hakkında — görüşmüş- lerdir. v * BURSADAKİ fazla istihsalden şikâyet eden ipekli kumaş fabrikatörleri İstanbul- daki fabrika sahiplerine müracaat ederek müşlereken teşebbüse geçilmesini istmiş- lrdir. : * İKTİSAT VEKİLİ Şakir Kesebir çocu- Bunu tedavi ettirmek maksadile Viyanaya gitmişti. Vekil bu sabah ekspresle şehrimi- ze gelmişlir. * GÜMRÜK muayene — memurluğu için yüksek mektep Mezunları arasında açılan imtihanda beş kişi muvaffak olmuştur. " * ŞEHRİMİZE ayın 27 sinde — 500 İn:- giliz ve 28 inde de 450 Alman seyyahı ge- lecektir. * ZEHİRLİ GAZ'lardan korunmak için yeniden ekipler kurulacaktır. Bu ekipler için mayısta bir kurs açılacaktır. *-EMİNÖNÜ meydanının açılması İşile alâkadar olan Valide hanının — istimlâki muamelesi bugünlerde hitam bulacaklır. » * BELEDİYE et meselesini halliçin is- tikraza kârar verdiği 250 bin lirayı İş ban- Ü0 S AAR leşllir dm kasından alacaktır. Belediye et satışı işin- de kasaplar şirketile müştereken hareket edecektlir. * VİLÂYETTE dahiliye vekâleti merkez teşkilâtına alınacak lise — mezunları için bugün bir imtihan yapılmıştır. Kazanan- lara bareme göre İ7 ve 20 lira maaş veri- lecektir. * MAHMUTPAŞADA Mehmedin dükkâ- nından bir top kumaş çalıp — kaçarlarken yakalanan Recep ve Zeki 6 şar ay hapse mahküm olmuşlardır. * NAFİA vekâleti ile temaslarda bulun- mak üzere Ankaraya gilmiş olan Elektrik şirkeli murahhaslarının ilk görüşmeden sonra merkezden talimat istemeleri üzeri- ne görüşmeler bir müddet için durmuşlur. * DENİZ Ticaret müdürlüğü fabrika ve havuzlar idaresi tarafından yapılmakta o- lan iki numaralı Hizmet motörü — tamam- lanmış ve dün teslim edilmiştir. * HÜKÜMETİMİZLE Çeçoslovakya ara- sında ticaret müzakerelerine başlamak ü- zere büğgün bir Çek heyeti Ankaraya gilt- miştir. Gene ticaret müzakereleri için bir Amerikan heyeti de yoldadır. | Ö T” — e e A * VEKİLLER heyeti dün meclis içtima- ından sonra toplanmış ve geç vakte kadar muhtelif meseleleri müzakere etmiştir. * İCRA dairelerimizin ıslahı için celbe- dilmiş olan İsviçreli profesör Leman An- karaya gitmiş ve tetkiklere başlamıştır. * HAYVANLAR vergisi hakkındaki ka- nuünun bazı maddelerini değiştiren lâyi- halâr meclis ruznamesine alınmıştır. * BAHARIN başlangıcı addedilen Nev- rüz münasebetile dün şehrimizdeki İran- lılar merasim yapmışlar ve İran konsolos- hanesinde de bir kabul resmi tertip edil- miştir. * BELEDİYE İLE EVKAF arasında Kırk çeşme suları yüzünden çıkan ihtilâfı Şü- rayı Devlet bir karara bağlamıştır. Kırk- çeşme suları kesilecek ve belediye Evkafa bedava terkös suyu vereceklir . * ÜNİVERSİTE hüukuk fakültlesi talebe- leri, nisanın birinci günü akşamı — için Maksimde bir “Hukuk gecesi,, tertip et- mişlerdir . * “KAN KRALI,, namile maruf olan İs- mail Hakkı, evvelki gün yeniden 700 gram kan verimiştir. “Kan kralı,, bu suretle 6 sene içinde 170 kişiye 85 kilo 985 gram kan vermiş bulunmaktadır. * GÜMRÜKLER İstanbul başmüdürlüğü kadrosundaki müdürler arasında bazı de- Bişiklikler olacağı bildirilmektedir. KURUN'da - Sekteden ölen devlet ASAN Kumçayı bağgün, — şöyle yaztı yoör: “Avusturya gibi yedi milyon nüfusu ©- lan en eski bir devletin yirmi dört — saat içinde Avrupa haritasından silinip gitme- si hâlâ herkese bir rüya gibi geliyor; bir- çokları buna bir türlü inanamıyor. Bu hâdiseyi şu suretle izah edebiliriz: İnsanlar nasıl doğarlar, büyürler, bir gün ölürler ise manevi birer şahsiyet olan dev letler de öylece dağarlar, büyürler ve ni- hayet ölürler; onun iİiçin bütün bu canlı raahlüklar için muhakkak — olan ölüm de devletler için tabil sayılır. Madem ki dev- letler için ölüm denilen şey bir âkibettir; İnsanlar arasında sık sık görülen kalb sektesinden ölüm devletler — için nedeti mümkün olmasın? Unutmamak lâzımdır ki Avusturya dev- leti tâ 1918 senesindenberi ölüm döşeğin- de yatıyordu. Yirmi sene — süren bu ağır ve müzmin hastalıktan sonra cançekişme devrinin de gene uzunca bir zaman sür- mesi tahmin edilirdi. İşte sadece bu tah- min doğru çıkmadı. Kalb sektesinden gi- denlere mahsus bir sürat ile siyaset dün- yasından tarih dünyasına irtihal ediverdi! Böylelikle hukukudüvel tarihinde ilk de- fa olarak kalb sektesinden ölen bir devlete misal oluverdi!..,, CUMHURIYET”' de Kapanan tarih . l SMAİL Müştak Mapyakon, bir zamanlar Avrupa siyaselinin mihber ve mih- rakt olan meşhur payitaht Viyananın, şim- di Almanlığın idari laksimalında bir vi- lüyet merkezi olduğunu ve Habsburoların sarayında şimdi Berlinden — talimal alan bir Alman valinin hüküm sürmekte oldu- ğgunu kaydeltliklen sonra, nazarlarını mazi- ye çebiriyor ve Türk camlasının — inkişaf ve hatlâ hayat yollarına musallat olmuş i- ki musibeli anlalıyor: Çarlık Rasyası ve Nemse hükümeli... Ve, muharrir bilhassa Nemseli üzerinde ehemmiyelle duruyor: “Osmanlı tarihinin, büyük küçük, her meselesinde bunu görürürz. O. karşımızda . ve açık düşman vaziyelinde olmadığı za- man mutlaka ya arkamızda, ya yanımızda ve herhalde elinde bir hançerle durmakta- Udır. Ondokuzuncu asırda başımıza neka- - dar belâ geldiyse, Avrupada aleyhimize kaç kombinezon kurulduysa bepsinde Nemseli ya başlıca amil, yahut esaslı mü- essir ve müşevvik olmuştur, “Hasta Adam,, tabirini bulup icat eden, belki Viyana değildir; fakat şurası muhak- kaktır ki bu tabiri en çok istismar eden siyaset Nemse siyaseti idi. Hâdisatı içinde yaşadığım yakın mari- nin hatıraları bana Avusturya politikasıni zulüm ve entrika ile hülâsa etliriyor. İs-' tanbuldaki sefirinden Rumelinin dört kö- şesine serpiştirdiği konsolos ve memurla- rina kadar her Avusturyalı bir tezvir ajanı idi. Balkanları yıllarca müddet kana bo- yayan çetelerin yarısı Avusturya hesabına, Avusturya parasile; Avusturya mamulâtı silâh ve cephanelerle çalışırdı. Hürriyet ve meşrutiyetin ilk sevincini Avusturya bir Bosna Hersek İlhakile ze- hirlemekte tereddüt etmedi. Rumeli ıslahatı, Avrupa — Türkivesini paylaşmak için kurulmuş bir Viyana tu- zağı idi. Avusturyanın İstanbul sefiri Mar- ki Pallaviçini: “Avrupa rahata kavuşmak istiyorsa Türkleri Rumeliden koğmalıdır. diye bağırmakta hiç beis görmemişti. Bu hâdise ve hatıralar — saymakla bit- mez. Burada kesiyorum. Geçen hafta istiklâli hitama eren Âvus- turya, bir zamanlar başkalarına oynamak istediği oyunla, başkaları gibi kazıp durduğu çukurlar cinsinden bir kura kendisi yuvarlandı. N Onun, bir asra yakın müddet, fasılasız multasıl . hücumlarla üstüne saldırdığı “Hasta A- * dam,, bugün kanında yaşıyan hayatiyet cevherile, ve öz içinden fışkıran nazirsir küdret heyecanile dipdiridir. Şimdi bu a- dam - geçmişin bütün kinlerini bir tara- : fa bırakarak - geçen hafta tarihin mezar- lığına götürülen ölüyü - cedlerden kalma bir âlinecablıkla - teşyi eder., , Merkez Bankası H“. .. &. nf | " müdürü değişti Kemal Zaim müdür oldu Ankara, 21 (A.A.) — Hususi suret- te haber aldığımıza göre, Cumhuriyet Merkez Bankası umum müdürü Salâ- hattin Çam, sıhhi sebeplerden dolayı iş- tifa etmiştir. Bu istifa hükümetçe kabul edilerek yerine Zıraat Bankası umum müdürü Kemal Zaim, Ziraat Bemkas”ı umum müdürlüğüne de Merkez Banka-. sı müdür muavini Nusret Mithatm tas yinleri tasvip olunarak yüksek tasdike” arzolunmuştur. "