K 19 ŞUBAT — 1938 HABER — Afşam OLERE A L bodu Li » Hayata dair a Tenakuz RKADAŞLARIMDAN biri, bel- ki zaafımı yüzüme vurup bün- Tün kendine mevhum bir örünme pa- Yi çıkaracağı zannı ile, belki de ger- Sekten hayırbah olduğu için beni daha Sün bir düşünceye davet arzusu ile: a. Bir gün söylediğin bir gün söyle- Ülğine uymuyor, dedi. Mütemadiyen düşüyorsun. Bu, neye var- Bak istodiğini, katta ne demek İstedi- — #ini bilmediğini gösterir. ; :5!lm'nıdüd, yazılarımdaki tenakuz- S1 göstermesini rica etmedim. Her f:: ne söylediğimi hatırlamağa moc- değil yal Hatırlıyamıyacağı için bahsettiği tenakuzları belki açık- Bösteremezdi; ben de İnsanı kendi inden iğrendiren - yahut iğren- &f:eıi lâzimgelen - kolay bir zafer İlı.nm“ olurdum. İddiasını derhal t edememesi haksız olduğuna delil Vilamaz. O, benim yazılarımı okür- — onlarda bir tenakuz bulunduğunu le B : benim yazılarım onda böy- İr intiba bırakmış... Hasılı lddla- ;î'. Münakaşasızca kabul ettim; çün- he yalan söyliyeyim? biraz da ho- biaa gitti. Sözlerinde hiç bir tenakuz hmhmryın kimseleri pek sevmem: İalliz bir noktaya bakıyor, hayatın Blrgok Safhalarına gözlerini kapıyor VN onları göremiyorlar. demaktir. dedim ki: Yazrlarımda ve sözlerimde tene- K İ n kiz âw. bana tâbi olmryan, değiş- '2” benim elimde olmryan bir bir- t Yazılarımda, sözlerimde niçin I*r,;::ğ:ımm da önce tenakuzlara “Yazlarıı ımda, sözlerimde tenakuz... :h' Misin ki, azizim, bu iddiada faz- ı“_' edersen benim koltuklarımı hıq::"“ Çünkü öyle tenakuzlar le benim yazılarımda çok şey- Üwe gösterir. Ben isa bunun kanlim. Fikir, bilgi dağarcığını k M:WD tenakuz bir novi zen- İlosofları hemen hiç bilmem. Fa- Bimdi hatırlryamadığım bir de en büyüklerinden biri Oün hakikati ile beraber bir Hotpa v Aksindeki bakikati aramak, N&u Terkib etmek lâzım gel- Benden “terkib” Y8tnezein, çünkü filosof değilim. İsterdim ama buna ne bilgim de zekâm. Fakat terkibe Bimz bildiğim için hakikat- Ohlerm akai hakikatleri görme Tde onlarm bir izini hissedi- Ş öldürmeğe çalışmam YA! Azizim, tam birliği, oıhımıııcın üstünde, onla- 'an birliği ancak filosof- Müci e ” F fğ!îiğ’ îz İT F Küşyr YEME" Bahibi “filosoflarda '"ııq. - Bir ayıbdır. Bizlerde değil... ükis hiç tenakuz bülunma; e ? Çünkü filosofun n bir genişlik gösterdiği Endimize başlangıç ola- a rlik, darlığın tâ ken- ılAe!”'"!e (%5 Nurullah ATAÇ ini emirlerini v Paygç Meyenler ğ mh'““li!lnmclühd:dı. —% dolayr cezalandırılmış —Ğ———.a. Bunlardan ye- k *q.—,_ küçük çocuklar, ol- ee İhrı ve anaları da yaka. dilendirdikleri 1 - AA Bağdatlı bir müessesenin göndrdıgi Bir mektup tarafından diriltilen Unuttuğumuz bir sanayi şubemizin bu mektuptan sonra canlanmak imkânları hazırlandı Bağdaddan gelen bir mekiup, memleketimizin yıllardan beri unu. tularak ölmeye yüz tutmuş bir sana- tını medana çıkarmış ve ona yeni bir hayat vermek imkânlarını hazırla. mıştır. ”| Bundan bir müddet evvel Bağdad- dan İstanbul ticaret odasına bir mektup gelmiştir. Bağdadın en bü - yük manifatura firmalarından biri tarafından yazılan bu mektuba ince bürümcük gibi bir kumaş parçası da leffedilmiş bulunuyordu. Mektuptla | dere boyunda çakıllar üzerine serile- | da bu kumaşın vaktiyle Suriye ve Miısırda olduğu gibi İraka da Anado- luda bir yerden gönderildiği, çok mu kavim, sıcata karşı serin tutan, teri içen ve vücuda kat'iyyen yapışmıyan bu kumaşın sıcak memleketler hal- kınca pek beğenlidiği, fakat umum! hârptonbori sevkiyat yapılmadığı ya- zılarak eğer bu kumaştan el'an ya- pıliyoraş. derbal almaya hazır olduk- lor1 Hâvo olunuyordu. Bu mektubu alan ticaret odasımnda evvelâ kumaşın neden yapıldığı mo. rakı mucib olmuş, pamuktan yapık. miış olduğunu söyliyonler olduğu gl- bi, keten olduğunu İleri sürenler de bolunmuştur. Fakat nlhayet piyası- da kumaşı tanıyan biri çıkmış, bu- nun Rize taraflarında gemi halatla. rının imalinde kullanılan kendirden yapıldğını söylemiştir. Rengi sapsarı ve çok sert olan kan dirden böyle bembeyaz ve yumuşak kumaş yapılamıyacağı mnhakkak görülmekle beraber keyfiyet bir do- fa da Rizeden sorulmuştur. Rizeden gelen cevapta, filkaklka bu kumaş. ların orada kendirden yapıldığı, ev- velce Türkiyenin “er tarafına gönde- rilit ve mühlmce ıhracat yapılırken, sanat ! Mektupta bunların yapılışı hakkın. da da şu İzahat verilmektedir: “Ken- dir dünyanın en mukavim nebatıdır. Kaca transattantiklöri durduran ha- Jatlar hunun elyafından yapıldığı gi- bi bu yumuşacık kumaş da onun el - yafındın yapılır. Yalnız kumaşta kullamnılan en ince elyaftır. Dunları evvelâ döğer, sonra yumuşatır ve kü- maş dokurüz. Sodalı ve sabunlu su- | da uzun müddet duran bu sarı ve kirli renkli kumaş sonra yirmi gün rek üzerine mütemadiyon kovalarla zu atılır, Kendir şu yedikço beyazla- | Şşır ve mükavemeti de o nispotte ar- tareni, | Ticaret odası Bağdattaki flrmaya | sipariş amabileceğini bildirmiştir. | Bu sırada dahill! firmalar da mosole Ho alâkadar olarak ayni kumaştan İstanbul ve memleketin diğer yerle- Fi için getirtmak üzere Rize ile tema- ga girişmişlerdir. Et fiyatları Haliçte Bir sandal devrildi Bü sabah Haliçte bir sandal kazası olmuştur. Kasımpaşada Mektep soka. ğında Hüdaverdi apartırmanında otu - ran Cibali tülün amelesinden 16 ya « ginda Şazimend, kardeşi 19 yaşında Cahide ile Durmuş, Raif, Arif isminde Üç erkek saat yedi buçukta Kasrmpa- şa vapur iskelesinden Alinin 3198 nu- maralr sandalına binmişlerdir. Sandal Cibali vapur iskelesinin ya- nırdakl küçük tahta iakeleye yanaş . mak üzereyken Haliç vapurunun per. vanesinin husule gelirdiği da!galardan devrilmiş, içindekiler denize düşmüş- lerdir. Etraftaki sandalerlar yetismiş, hep- sini denizden çıkarmışlardır. Şaziment çok su yuttuğundan denizden baygın bir halde cıkarılmış, otomobille Hase- ki hastanesine kaldırılmıştır. Araba kazası Arabacı Müuzafferin — idaresindeki çift beygirli araba, dün akşam Aksa- rayda Horhor caddesinden geçerken beygirler Ürkmüsş, aşağı doğru ko . gşarken, 21 numüralr evin duvarma çarpınışlardır. Beygirler, yaralanmış, evin duvarr hasara uğramıştır. indirilirken Kârın kasaplara kalmama sı lâzım ! Mezbahada etlerin damgalan- ması şekli bu sebeple değiştirilecek Et fiatlarında marttan itibaren ya- pılatcak tenzilâtın tatbik şeklini tea- bit edecek ve sonra kontrolunu yapa- tak komiayon ikinci toplanlısını yap- gimdi yaltız öra halkının giydiği, | mıştır. metrostnun da 15 kuruğ olduğu ya- sılmaktadır. Aksu vapurunda avarya olan eşya Sinop limanı yakmında Ak liman ö- nünde oturan, şimdi yüzdürülüp tamir edilmekte bulunan deniz yolları ida - | verildiği 10 sonkânun tarihinde İs - resinin Aksu vapurunun Karadeniz | tanbuldaki perakende et fiatlarma na iskölelerine götürmekte olduğu yük - | Zaran ucuzlatılacaktır. O günkü fiat- lerin 2000 parçası Tarı vapuru tara- fından alınmıştı. Tari limanımıza gel- mekte olduğundan buraya gelen bu | göstermektedir. Dağlıçla Kızıl Kara- yükleri yarın vapur Karadenize hare- | manm, Karamanla Kıvırcığın fiatı bir ket ederek ait olduğu limana götüre- cektir. Mallar acontalar tarafından -sahiplerine teslim edilirken, tabil a. | Kuzu ile oğlak biribirinden büsbütün varya bedelinin mukabili olarak bir depozito almacaktır. Bunlar hiç islan- | mezbahasında kesilmiş — hayvanların mamış eşyadır. Islanmış olan eşyanın hemen hepsini, bir numaralı anbarı dolduran otlar teşkil etmektedir. İÇERDE: * PRENS Nikolanın ölümü münaxcbeti le Cumhur başkanı Alatürkle Yugoslar na- ibi Prens Paul arasında telxraflar — tenli edilmiştir. * KONYADA dün orgencrol İzzettin Ca- Tışlar tarafından Topçu albıyına Atatürk - dına sancak verilmiştir. * TOPRAK BAYRAMI — bu sene de 21 martta kutlulanacaktır. Bayram günü bü- tön köylerde merasim ve tezahürat yapıla- Universile talebelerinden fakir olanla ra, Üniversite tarafından bastırılmış olan kitaplar parssız verilerektir. * SULTANANMET ikinci sulh cera mah- kemesinde haftalardır devam eden bir hin di çalma meselesine ait olan duruşma 80- ma ermiş, ortada delâil olmadığı icin maz- munlar berae! etmişlerdir. * ADLİYE VEKÂLETİ İstanbul hapisha- nesindeki mahkümların — nakll Için emir vermiştir. Buzla Kocesli ve Te kirdağ hapishanelerine — nakledilecekler- dir. * KARAMAN'da Ömer isimli bir köylü- nün şarbon kastalığı yüzünden ölmesi üze- rina Karapınar mıntakasında ihtiymti tod: eei İuru, Aldığımız malümata göre, kamiayofi bir müşkül karşısında bulunmakta - dır. 1 Mart tarihinden itibaren et fi- atları şimdiki değil, Ankarada Başve- kil Celâl Bayarın reisliği altında yapı- lan Içtimada İstanbulda et flatlarmım kiloda on kuruş ucuzlatılmasma karar lar belediyece tesbit edilmiş bulun - maktadır. Yalnız bir müşkül kendini olmadığı gibi, öküzle mandanın, dana ile malağım fiatları da bir değildir. ayrı şeydir. Fakat eskiden İstanbul üzerine bunların cinsini gösteren dam- galar vurulduğu halde, bundan dört sene evvel bu usul kaldırılmış, hay - birler alumuş ve haytan ihracı menolun- muşlur. * BULGARİSTISDARI TÜRKLER hak- kında Bulgar hükümetile hükümetimiz a- rasında müzakereler başlamıştır. * Madenl sanayi işlerile — uğraşan De- mirci, tornacı, tesviyoci, — makineci, ba- kırcı, dökmeci, motör lamircisi, kaynakçı, nikelâjer ve diğer maden işlerile uğraşan- lar bir cemiyel kurmuşlardır. — Azaların adedi şirmdilik 600 dür. * 1Ş NİZAMNAMELERİ ile uğraşan ka- misyon işçi emniyeli ve İşçi sağlığını ko- ruyacak nizmmnameyi bitirmek üzeredir. Nizamname bugünlerde Devlel — Şârasına verilerektir. * SİVASTA — kuruülacak olan — çimento fabrikesının makine aksamı — Almanyaya şipariş edilmiştir. Fahrika senede 90.000 lon çimento istihsal edebilecektir. * TÜRKÖFİS teçkilftinim Marsilya, Hay fa ve Beyrutlaki ajanlıkları görülen lüzüm ütrerine Hâğvedilmiştir. * DENİZYOLLARI idaresi ga tarafından l vanların Üzerine sadece “İstanbul be- lediyesi Karaağaç mezbahası,, damga- sı vurulmaya başlanmıştır. Bu suret- le hayvanların cinsini saklamak hu - susuna sanki belediye de işlirak et - mektedir. Vakıü küyunun ve öküzle dananın üzerine mavi. keçi ve oğlak ve mandanm Üzerine de kırmızı dam- ge vürulmaktadır. Fakat bunu halk bilmediği gibi, havvanı meharetle par- çalryan kasaplar bu damgayı ortadan yok etmektedlirler. Şimdi komisyon yeni tenzilâtı yapar ken tabii fiztlar gene bir nispot dahi- Tinde inmiş olacak, mesclâ Dağlıç Cia- tı diğer koyun etlorine nazaran bir miktar yüksek kalacaktır. Bu defa ka- saplar ltabiatiyle bütün koyün etleri- ni dağlıç namı altında halka satacak- lardız. Bu takdirde et flatlarının indi. rilmesinden matlup netice de ortada kaybolacaktır. İşte bundan dolayı mez bahada kesilecek hayvanların üzerine cinsini gösteren damgalar — vurulması lüzumlu görülmektedir. —— ——— ”— Almanyaya ısmarlanmış olan — gemileri- mizden birincisi 18 martta Kil İlmamında teslim ahancak ve teerübelerden — sonra 15 nisanda limanımıza gelirilecektir. * GÜMRÜKLERDE sahipsiz olan inhi- sar eşyaşı ancak harice gönderilmek üze- re külilaenk ve müşteri çıkmarzsa imha e- dilecektir. * ŞİRKETİ HAYRİYE'nin 937 — senesi içinde taşıdığı yolcu miktarı 926 senesin- JNU ayda 80 Hiraya kadar pa- ilerin maaşlarının baciz & dMilemiyeceğini âmi: nun talbik edilmediği ni çekmiştir. * Milit sanayi birliği bu sene içinde, İs- tanbul sanayiciterinin Ankaradaki işlerini takip ettirmek üzere bir ajanlık — tesisine karar vermiştir. Bu ajanlık için tetkikler yapılmaktadır. * GEÇEN bir halta içinde gümrük mu- hafaza teşkilâti, yüz dokuz kaçakçı, ikibin daksan bir kile gümrük kaçağı, ellibir ki- fo iahisar kacağı, dört bin yedi yüz yelmiş iki defler slgara kâğıdı, iki yüz yetmiş iki Türk Hrası, elli ziynet — altım, iki tüfek, bir tabanca, yirmi sekjz mermi ile beş ka- —— KURUN'da Mihverlerdeki iğrilik ASAN Kamçayı “Günlerin peşinden. süfununda son Almanya - Avuslurna anlaşmasından şu fıkrayı çıkarmıştır: *“Son Avusturya vaziyeti Rerlin - Roms mihverinin dümdüz bir mihyer — değil, iğri büğrü bir mihver olduğunu güsterdi. Almanya Avusturya ile resmen değilse de Avusturyanın Nazi partisi ile birleşii. Bir kaç yıl evvel bundan çok — ehemmiyelsiz ansehluss ihtimalleri karşısında — Brener geçidine asker yığan İtalyan — Da li Musolini bu defa biç ses çıkarmadı: kü Almanyaya — dayanarak — İngiltere ve Fransa ile çatışmış olduğundan bu defa arka tarufa fazla yuslanacak olurşa galiba sirlüstü düşmeklen korklu! Almanya ile İtalya arasında vaziyet böy le olduğu gibi Almanyanın da Japooya ile anlaşmasında çatışan noktalar vardır. Mes sell geçen gün Japon — purlamentosunda şüyle bir hâdise olmuştuür; Bir Japan me- busu Harlelye Nazırı Hirotaya sordu: — Almanlar niçin hâlâ Mançukeyu tas- dik etmediler? Hirota sıkıldı ve şu cevabı verdi. — Hitler tasdik etmek niyetindedir. Fa- kat memleketin dahili ahvalini şimdi böy« le bir tasdik rmınmelesine müsait göremi- yor!,, Halbuki Japonya ile müttefik olan Al. manyanın bü devlete karşı müsnit olmı- yan vaziyeti yalnız Mançukuyu tasdik et- memekten ibaret değildir. — Japonyanın barp ettiği Çin ordularında muallirm ola- rak bulunan zabitler hep Alman ordusnm- dan golmiştir. Ve Çinliler bu — zahitlerin hizmetlerinden büyük memnunlyetle bah- getmektedir?! JMHURIYET” de Idarei maslahat Auılll')'.l « Abuşlarya anlaşmasını A- Bidin Dover de Almanyazın bir mu- vaffakiyeti olarak not ediyor: Alman si- yöseti, infiliratlon tabiyest takip etmekte- dir. Ba tabiye, btr düşman mevzüni büyük bürliklerle ve şiddelle hücum ederek de- ğül, küçük birlikler ve münferit avetlarla Adeta sızarak ve süzülerek - saptelmektir. Abldin Daver, yazısına şöyle devam edi- vor: 4 “Almanya, Versay müuahedesinin imrza- sındanberi politika âlemini “Ansehlass,, adıyla işgul edegelen Avusturyanın ilhakı İşini «&ilâhlı ve gürültülü blr müdübalo ile değil, Avusturya kabinesine — nasyomtl « sosyalist nazırlar sokmak surelile balletti. Avusturya, rosmen ve zâhiren — müşta- kildir ama hakikatle filen — Almanyanın idaresine geçmiştir. Çünkü, gittikçe sayıla rı artacak olan nasyonal « sosyalist nazır- bar, Avusturyayı, Almanyanın — arzusunar eski bir tabirle dilhahına - uygun bir şe- kilde idare edeceklerdir ve günün birin- de bu filt Hhak, resmileşiyerecektir. Ni- tekim dahan şimdiden Avusturya Dahiliye Nazırı Hitlcrle görüşerek Jâzimgelen emir- leri almıştır. Almanya, gittikçe artan askeri kuvveti- ne dayanarak böyle mahirane formüllerle bülütn gayelerine varmaktadır. Rhin neh- rinin gayriaskeri mıntakıları da, günün birinde, (sembolik jşanl) formülü saye- sinde Alman kuvvellerile dolmamış mıy- d? Almanyanın, Avusturyaya teveih edilen bu yeni hamlesi karşısında büyük demok- Fasiler ne yapıyorlar? Onlar, — muladları üzcre “idareci maslahat,, siyaseli takip et mektedirler. Sultan Hamit devrini idrâk edenlerimiz, bu idarel maslahat politikasını pek iyi bi- lirler. Padişah, Avropn devletleri karşısın- da, hiçbir zaman tecellüt göstermez, idarei maslabatla meseleyi halle çalışırdı; fakat neticede, dalma Avrupa devletlerinin de- diği dturdu. Sultan Hamid, idarci masla- hatla az çok zevabiri kurtarırdı. Almanyanın karşısında, büyük demok - rasilerin, gene, Sultan Hamidvar! bir ida- rei maslahat politikası takip — ederek işi tatlıya bağlıyacakları arlaşılıyor.,, Üniversitede şirürji kliniği Üniversite rektörlüğü — şimdiye ka- Gar üniversitemizin mahtum bulundu- ğu şirürji kliniği için bir bina yaptırıl mâsma karar vermiştir. Bu bina için Cerrahpaşa hastunesi yanında bir ar. a bulunmuştur. Yeni kliniğin 380.000 liraya çıkacağı hesap edilmiştir. çakcı hayvanı ele geçirmiştir . * İzmir llmanı işletmesi için Almanya- da inşa edilen gemilerden Efos gemisi 17 gıbatta Bremende muvaffakiyotle öenize #ndirilmiştir. * İzmirde verem mücadele cemiyetinin scaclik kongresi dün aktedilmiştir. Bu kon Erede birçok faydalı kararlar vetilmiş ve yeni idare heyeti seçimi