$ ŞUBAT — 1938 Gayrimübadillere ' tevziat haziranda Gayrimübadiller yapılacak meselesi bu yıl içinde tasfiye edilecek Maliye vekâleti gayrimübadiller Z diri kıymet komisyonuna emlâk tişları için yeni tallmat gönder- ğ Stir. Komlayon, son bir buçuk se- '#denberi mevcut emlâkin birçoğu- :': tasfiye etmiştir. 927 sanesi içinde deşMeti yüksek olan mülkler de el- hu'ı' gıkarılmak auretile — piyasada & 'nan bonoların mühim bir kısmı ". edilmiştir. ıkoıııııyou. tasfiye işini biran ev- bitirmek için, listeleri yapılan "a'nk emlâkin kemiyot itibarile aa. "h—ı Çoğaltmıştır. Bu tedbir, bono #larınım yükselmesi üzerinde der ,:r' tosirini göstermiştir. Alâkadar. ci bonoların 11 lliradan — 21 liraya | 'qm'ı Olmasının sebebini, doğru: !lr: foğruya emlâk satışlarının art- | Hülışı"' olmasında bulmaktadırlar. Satış Mnet de bunun için, komisyonun | diri İşlerini biran evvel neticelen- İMesini istemektedir. M::nlümat gayrimübadillere, Yuna- fanda torkettikleri emlâke muka- Ve fstihkaklarının — yüzde kırk &z lXıllılwv.ıııııo tevzliatta bulunmuş- 'Or'lı HN yüzde kırk beş İstihkak için “n bonalardan henüz iİtfa edil- Pr. Akil Muhtar Şerefine Haseki hbastahanesin de Ve) nıoplanlı yapıldı %""'Nıito Profesörlerinden —Akıl .h_'" Özdenin Paris Tıp akademi- dün a seçilmesini kutlulamak için Biş ; ESoki kadmlar hastahanesinde Çor antı yapılmıştır. samimi geçen bu toplantıda A- ğ -Muhtar Özden'le Üniversitenin e? (- ş: çalışan prof. &. l ve asistanları bulunmuşlar- De Hastahanenin Sinir Mütehassısı m'&hhu Hâzım Tiner bu intihabın .%l:umliğîni olduğu kadar 'Türk bi de müftehir edecek yüksek —H Olduğunu töbarüz ettiren Ven ile hocaya kendisini çok se- Tinj Mlebesinin tebrik ve tahassüsle- . '“Glmutfr. 'ıîk' Muhtar — buna bir söylevle ce- Wzı—;'m_il ve gençlikten gelen bu sa gw_:üınm kendisi için büyük bir Bu dq!“muğnnu ve ilme bağlılığını Btaçii Ce hassasiyetle gösteren Türk Hg.bh"" A akademilerine 1- )ıuwh" tök aza vereçeğinden “nin 'qh,."ğ“"ll zikreylemiş, bu İçtimar TMüyeyy YANlara — teşekkürlerini bildir 0 Şirket — | üeMiserleri için ktrik ve tramvay Sİrketleri bina n aptiracaklar Ti S Bt Ve Tramvay — girketleri 2:,_ bi :lınıılerlndekı bir. mad- İ Ülha <£ hükümet komiserleri için KI Yaptır bi'ler, iğa Tmak mecburiyetinde- n.,'llı bü at, Şimdiye kadar mukâ- n akıışdddesini tatbik etmek NN'“' Ma gelmemiştir, h.,_,h;âkuen. son defa — şirketi '”k M YAzİfeye davet etmiştir. Mlnş ";ll'::ıhuünü yerine getire- : $tir. Dlk — iş olarak :î:ilnndlulıil ile :omlurl N © bir apartıman dairesi tıâ'—dı ,_"' Ti eElııeııı bina için Taksim İr yarde münasip bir Ar; Rtay Y N koj .“MN ir. Bu arsa bulaun— Da yapılacaktır. medik bir milyon Hralrk kadar bono kalmıştır. Bunur nihayet önümüzde ki bir iki ay içinde komlayon satış- larile piyasadan çekileceği ümit e- dilmektedir. Bunun için, hükümet, mütebaki istihkaklar için ikinci tev- ziata hasırlanmaktadır. GayrimübadilNler komisyonu, bir taraftan emlâk satışlarını tesri eder ken, diğer taraftan — alâkadarların istihkak bakiyeleri Üzerinde listeler hazırlamaktadır. Galrimübadiller ce miyetinin son teşebbüslerine — müs- bet cevap veren — hükümet bu sene içinde, senelerdenberi sürüncemede kalan işi kat'i surette ta&fiye etmek kararını vormiştir. Mallye vekâle- Ünde bu maksatla tetkikler yapıl- maktadır. — Hükümetin, yüzde - elli bes istihkak bakiyosine alt tovzlat önümüzdeki hazlran ayı içinde yap- ması beklenmektedir. — İzmir, Zon- guldak, ve Adanada mevcut — firari emlâkinden bir kısmı gayrimübadil- lere terkadilmişti. İçlerinde fabrika- Tar, hatilar ve kömür ocakları bulu- nan bu emvalin birikmiş kira bedel- lari vardır. Hükümet, yapacağı tev- ziattan bir kısmını — bu para İle ve nakd pacaktır. wî'l"; tememniler : Sıkı ve işlemez sigaralar Sekiz buçuk kuruşluk sigaralardan şikâyet ediliyor Kasımpaşada oturan okuyucuları - mızdan Hurşid bize yolladığı bir mek- tupta inhisarlar idaresinden gikâyet etmektedir. Okuyucumuzun gikâyeti şudur: “İnhisar idaresinin sekiz buçuk ku- Tuşa satılan sigaraları çok sıkı ve ka- t olduğu için içmekte zorlük çekiyor yor ve bu yüzden sigaraların bir kıs- mını atmak mecburiyetinde kalryo « Tum, Halka daha faydalr olmak için yeni yeni birçok teşebbüslere giriştiğini i- şittiğimiz inhisarlar idaresinin fakir halkın tütünü olan sekiz buçukluk si- garaları biraz ıslah ederek içilebilir bir şekle sokması lâzımdır. Acaba bu sigaralara ucuz olduğu için mi ehem- Miyet verilmiyor? Fakat bu, bir ta - raftan inhisar maddelerini ucuzlatma- Ka ve revacımı temin etmeye çalışan idarenin, diğer taraftan da kaliteyi düşürmesi demek olur ki, böyle bir şe- yin teeviz edileceğine asla ihtima! ve- rilemez. Görülüyor ki, bu hal tama - men işçilerin dikkatsizliğinden — ileri gelmektedir. Fakat bunun önüne geç- mek de alâkadar Amirlerin dikkat ve itina ile yapmaları icab eden vazifale- ri cümlesindendir. *.. Alâkadarların bu hususta nazarı dikkatlerini çekmenizi rica ederim.,, Okuyucumuzun hakkı var. Bir kt- sım sigaraların çok Bsıkı ve işlemez bir halde yapılması ötedenberi şikâ- yet mevzuu olmaktadır. Filvaki yine bir kısım sigara paketlerinde halka şgikâyot yolunu öğreten kâğıtlar var - dir. Pakat herkes şikâyetini bildir - mek için zaman vö imkân bulamaz. Bunun için sigaraların ve bilhassa u- cuz cinslerin daha sıkı bir kontrola tâbi Lutulması faydalr olacaktır, sa - niyoruz. — Gemi kurtarma şirketi umumi beyeti Gemi kurtarıma şirketi heyati umu miyesi bu ayın 28 inde toplanacak- tır. Heyeti umumiyede şirketin bü- tün hisselerile Denizbanka göçmesi tasdik olunacaktır. Esasen şirketin şimdiye kadar hisselerinin yüzde S0 ni Maliye vekâletine ait bulunuyor- du. Diğer yüzde yirminin de Deniz- bankça mübayaâsı bir kanunla ka- bul edilmiştir. Fakat — Denizbank, bütün hissalere sahip olmakla bera- ber Gemi kurtarma — girketini gene bankaya bağlı bir — şirket halinde bırakmağa karar vermiştir. Fenerler idaresi Hükümete teslim muamelesi, bitti Hükümet tarafından — satınalman Fenerler idaresi elinde mevcut vesait ve fenerleri mahallerinde teslim al - makta olan heyet işini bitirmiştir. Bu idaredeki teknisiyenlerin hemen hepsi senebi idi. Bunlar, şirketin hükümete devri sırasında açıkta kaldıklarmdan teslim alman Fenerler, tahlisiye ida- resi mühendisleri tarafından idare e- diz sektedir, Tahlisiye idaresi mühen - disleri, fenerlerin fenni vaziyetleri, ta mir ihtiyaçları üzerinde tetkiklere buş Tamışlardır. Bu tetkikler sırasında fe- nerlerden çoğunun uzun zamandanbe- ri tamir edilmediği, bazı fenerlerin yerlerinin değiştirilmesi ve inşaatta tadilât yapılması evvelce hükümetle girket arasında takarrür ettiği halde, bunların yapılmadığı — görülmüştür. Bundan başka şirket, fenerler hükü - metin eline geçtiği zaman işletmede müşkülât çekilmesi maksadiyle yedek malzeme, gaz ve maire gibi stokları ta mamen hârcamıştır. Alâkadarlar bu vaziyetleri zabıt varakaları ile tesbit etmişlerdir. Şirketin bu usulsüz ha - reketlerine rağmen fenerlerin işlet - mesinde en ufak bir arıza bile olma - mıştır. Şimdi, mevcut tesisatın tamir ve ıslahı için bir proje hazırlanmakta- dir. Şirket hissedarları, fenerlerin hü - kümet tarafından satmalınması işini kabul etmemektedirler. Bu hususta maliye vekâletine bir protesto da gönderilmiştir. Fakat, hükümet tesi - satın satmalınması işini kanuni yol- lardan yürüyerek halletmiş olduğu i - çin bu protestonun hukuki bir kıyme- ti yoktur. Hükümet, girkete tazminat olarak vereceği beş yüz bin Uranın tediyesi için, mevcut fenerlerin tamir masraf- larmı, memurlara — verilecek tazminat miktarını hesab etmektedir. Bunlar çıktıktan sonra geri kalan para, his- sedarlar hesabına bankaya yatırıla - mğmebze fiatları Bu kış pahalı, gelecek kış daha pahalı olacakmış Geçen yaz mevsiminde, sebze fiat- ları şehrimizde ne kadar ucuz olmuş- sa, kış sebzeleri de o nispette pahalı- dır, Pahalılık bilhassa son günlerde azami haddini bulmuştur. Çünkü İstan bul senelerdenberi görmediği bir seb- ze sıkıntısı geçirmektedir. Dün sebze halinde toptan olarak pı- rasalar 6. ıspanaklar 6, karnıbaharın tanesi 20, lâhanalar 5, korevizler 10, havuçlar 8,5 kuruştan tartılmiştir. Porakende olarak şehirde pırasa 9, spanak 10, karnıbahar 25, lühana 7,5 kereviz 12,5 ve havuç 12,5 kuruştan satılıyordu. Bu sene kış sebzelerinin bu kadar pahalr oluşuna sebeb olarak, İstan - bulda sebze bahçıvanlığının — seneden seneye inhitat etmesi gösterilmekte - dir. Anadoludan gimendiferle gelen sebzeler karşısında rekabet imkânmı bulamıyan İstanbul bahçıvanları bi - rer ikişer işten çekilmektedir. İstan- bul bahçıvanlarının Anadolu müstah- Bili karşısında dayanamamasının se - bebi, Anadoluda geniş istihsalât yapı- larak maliyetin düşürülmesi, halbuki İstanbulda küçük toprak parçaların - da istihsalât yapılmaya kalkışılma - sıdır. Bir de buradaki toprak işçisi yevmiyeli olduğu halde Anadoluda ek- seriya bir aile efradı kendi toprakla- rında çalışmaktadır. Yevmiyeli bile ol sa orasıyla burası arasındaki yevmiye farkı büyüktür. Alâkadarlar gelecek sene bu aylar- da daha büyük bir darlık hâsıl olma- smi mühakkak görmektedirler, Çünkü yalnız bu aylar zarfında Anadoludan sebze gelmemektedir. Demiryollarında mangal kömürü tarifesi Devlet Demiryolları — idaresi, bu söne yurdun bazt yerlerinde büyük mahrukat sıkımtısı görülmesini vo fiyatların ihtikâr şeklinde yükselme Bİni nazarı dikkatö alarak — mangal kömürü tarifesini değiştirmiştir. Ye- ni tenzilâtlı tarife ayım yirmi ikisin den itibaren tatbik edilecektir. Bu tarife bütün hatlarda — tatbik edile- cektir. HABER — 'A= postası VÜN KA A İK N ERA J.. HIS, AŞK ve IZTIRAP ROMANI ,İ_V_akledenı SÜHEYLA ŞEFiK —| Kapı yavaşça açıldı ve dolgunca bir ses haber verdi: Ferit beyofendi dim. Hatice Münevver hanımefendi göz düğünü çıkardı. Pembe mermer mu- sahın üzerinde açık duran kitabı kapıyarak, misafire gülümsedi: — Bugün geleceğinizi ümid edi. yordum Forid! Genç adam ilerledi, ince vücudu Je iğilerek kendisine uzatılan eli öptü. - Demek sizinle gelip görüşmemi istiyordunuz. — Rret, elddi bir masele konuş- mak için,., Haydi Ferid, kaşlarını çatma... Biraz makul olmak lâzim artık.. Kemiklice ve mat olan yüzünde hafif bir ürperme dolaştı, siyah göz- lerinin üstünde çok muntazam birer kavis teskil eden koyu renk kaşla- rı biribirine yaklaştı. Ferid son bir gayretle: — Evet - dedi - söyliyeceğinizi bi. liyorum. Fakat bu o kadar güç bir şey ki... Onun yerine sevemiyoetce » ğim başka bir kadını getirmek hiç- bir zaman sevemiyeceğim bir kadı- pı. — O... Bunu nereden biliyorsun? Aşk sonradan da gelebilir. » Yavaş sesle cevab verdi: — Hiçbir zaman.. Yüzü geriliyor, uzaklarda dolaşan bakışlarında hüxnünün gölgest de « rinlesiyordu. Küçük masanın yanımma oturmuş, asabi ve ince elini merme- rin üstüne dayamıştı. Hatlce Münevver hanımefendi, bir müddet düşünceli ve hulyalr bir çift siyah gözün bu kibar yüze ver- diği keskin güzelliği seyirden son- ra başını sallıyarak devam etti: — Ferld, - dedi - ben sizi vazifeni- zi yapmıya hazır bulacağımı zanne- diyordum. Ferid başını kaldırdı, sert bir ha. reketle: — Bvet hazırım - dedi - mademki bu lâzımdır. Babam, namımızın bir gün &ilinip gideceğini düşündükçe harab olu - yor. Tavsiye ettiğiniz kızla evlene- ceğim. O, yahut bir başkası... Bu sözleri takib eden, olem ifade eden bir jest yarıda kalan cümlenin ifadesini tamamlamaya kâfi geldi. Hatlee Münevvor — hanrmefendi, pembe buruşmuş yüzünü çerçeveli- yen beyaz saçlarını parmakları Yle düzeltti. Ciddi ve munla bakışların- da bir serzeniş dolaştı. — Bu tarzda konuşman doğru de- ğil. Nermin cidden sevilmeye lâyık bir kızdır. Nesi eksik ki... Kendisi- ni iki defa bizde gördün. Düşünce- mein yanlış olmadığını senin de an- Tadığını samıyorum. Lâkaydane cavab verdi: — Evet. Çok güzel... — Ve ne yüksek bir ahlâkı var - dır! Zokt, her şeyden fazla büylük bir sekâ! Sonra mütevazıdır. da. Yalnız biraz çoekingendir. Kıymeti- ni, onu İyice tanıdıktan sonra takdir edeceksin. Tamamiyle sizin için dü- gündüğüm bir kadın Ferid... Ağzınm ufak bir harekatile: “be- nim için hepsi bir,, demek istiyordu. Parmakları kitabın ipek kahı füistün- den kayarak, mermerin üstüne düş- tü. Düşündüklerin! hulâsa ederek! — Nermin, benim kendisile ev - Tenmemin bir lüzüm üzerine oldu - #unu anlama — lrdır. Bunu kendisi- ne anlatmanızı rica ederim. Ölen zevcemi, hayatmda nasılsa, hâlâ ay- ni muhabhetle gevdiğimi, kalbimde hiçbir kadının onun yerini tutamı- yacağmı kendisine — söyleyiniz. Bu sadakatsizliğimden başka bir kusu. rTum olmuyacak, Çok iyi bir zeve olu- rüm. Tabiatim! bilirsiniz. Nermine Jâyık olduğu şekilde muamele ya- pacağımrı temin edebilirsiniz. Biri » geldi, — öfen- birimizi tanıdıkça iyi bir dost olu » ruz. Fakat aşk, kat'iyyon.. Genç kızlar dalmu uşk üstüne hauyal ku - rarlar. Tavsiye ettiğiniz genç kızın bBenden böyle bir şey beklememesi lâzımdır. Bunun kendisine açıkça bildirilmesini isterim. Koyu elü gözleri Feridi süzürkon, Hatice hanımın buruşmuş göz titriyordu: Kondisine anlatacağım erlâ - dın, O hiç hayali değildir. Makul düşünceli bir küçüktür. Şairana hul- yaları olduğunu zannetmem, Bun - dan kat'iyyen eminim. — Gerçi kendisini çok az gördüm. Fakat, biraz soğuk tabiatlı olduğu- nu sanıyorum. Bu tam benim İste- diğim şey; en samimi hislerimi ken- disine çoekinmeden bildirebileceğim. Hole zevcem oduktan sonra kendi- gine hürmetle bağlanacağım için, bu hali doğrusu pek hoşuma gitti. Hatice Münevver hanım, ağzını yeğenine bir şey söüylemek için aç- tığı halde hiçbir kelime telâffuz ot- meden yine kapadı. Bir müddet sustular. Sıcak bir rüzgâr ince ke « ten storları sallıyor, güneşin aydın- Trkları odayı tamamile kaplıyan ma- vi halmın üzerinde — oynaşıyordu. Nazik, zarif, eski tarzda möbleler, duvarları kurşuni ve mavi çizgili i- pek kaplanmış salonun her tarafı- na dağılmıştı. Soluk renkli çiçekler resmedilmiş tavandan, bronz bir oymanın üzerine sarılarak parlak ve yeşil bir küme halinde uzun yap- raklar sarkıiyordu. Kenardaki eta « Jerin üstüne, birçok kitaplar dizil - mişti. Hatice Münevver hanım gBöze başladı: — Nerminlerin hurus? hayatlarını biliyor musun? Babası tarih! eser- ler taharrisile meşgul, bütün serve- tini bu yüzden namuslu, fakat bece- Tiksiz bir adamın olina birakarak tehlikeli bir vaziyete düşürdü. İkin- ci karısı zengin değildi. Birinelsinin yirmi, yirmi boş bin HHrası vardı. Şimdiki halde bu paranın yarısı ya kalmıştır, ya kalmamıştır. Kalmış- sa bu da Narminle erkok kardosi a- rasında taksim edilmiştir. Ferid lâkaydane: — Benim için fakir bir kadın al- manın zararı yok. Onun yalnız za- rif, biraz zeki, iyi bir kalbi olması kâfi. Babam için sadık bir kız, evf- mizi idare edebilecek bir kadım ol- sun, Başka hiçbir şeyin ahemmiye- H yok. Bu söylediklerinizin hepsini Nerminde bulacaksın... O cegur bir kızdır; hayatın zahmetlerini gör - müş, sert ve müstebid ahlâklı üvey annesile geçinmiştir. Çalışkan, sa- birli, müşfik bir kızdır. Ve çok Bü- zeldir. Bütün manasiyle sana Tâyık bir kadın... Yöniden bir süküt çöktü. Ferid parmaklarının ucuyla kumral bi. yıklarını düzeltiyordu. Derin bakış- Tart uzaklara, maziye dalmıştı. Tek. rar o parlak çehreyi, çok kırmızı ve şen ağzı, iri munis mavi gözderi, güç- lükle toplanabilen kocaman kumra! saç kümesini görür gibi oldu. Foeride ince elleriyle — bu saçları gözerek pek sevdiği — beyaz esvabı- nn üstüne döker, Feridin kendinden geçmiş bir halde seyrettiğini göre- rek memnun olurdu. Şimdi onun ço- cukça kahkahalarımı, tatlr sesini du yuyordu. ' O neşeli günler nerede kalmıştı? 'Tamam on ay devam eden güzel, şen, TAtif zamanlar... —On ay süren bir bahtiyarlık! Bütün bunlar mahvol- muştu. Feride uzun kirpikli göz ka- paklarmı bir daha açmamak üzere kapamıştı. Ve Forit, titriyen eliyle sarı yaldızlı saçlarını bir yıgın dan- telden başka birgey — olmıyan ölüm döşeğinin üzerine dökmüştü. (Devamı memnuniyotle Münevver kapakları tekrar var)