Y e Asya işlerile meşgul Gizli Ingiliz teşkilâtı . şefleri neler anlatıyorlar Maurice Verne adında bir fran sız gazetecisinin, Asya siyasetinin iç yüzünü anlatan yazısının baş ta refimi dün vermiştik. Asya işleriy le meşgul ingiliz şefleriyle konuş muş olan gazeteci; (A. S. S.) teş kilâtınm entellicens Servisinin en esrarengiz bir şubesi ve uzak şar kın esrarlı ve sihirli dünyası üze rine açılan bir tarassud pençeresi " volduğunu söylemekteydi. Fransız muharririne Asyadaki gizli çarpış mayı anlatan teşkilâtın — bir şefi - . şöyle devam ediyor: Bu ifşaattanm sonra, muhatabırm ilâ ve etti: — Eğer uzakşark işinin iç yüzünü öğrenmek - istiyorsanız, — gidip albay (x) i-görün, O, Entellicens Servis'te demir maskeli adam kadar meşhurdur. Asyanın mukaddes adamlarına aid elbi seleri . gıymıgtır En mahrem mabedlere girmiştir. En gizli içtimalara iştirak et miştr. Eski papirüsler üzerinde Kon fiçyüs'ün yazılarını okumuştur. Uzak şarktaki bütün gizli teşkilâtların kalbi olan Taoizm mezhebinin birinci deretçe H işaretleriyle taltif edilmiştir. En meş l-ıur zahıtlenmızden brdr. Ona, “deri sini değîşbren adam” lâkabını taktık. ” Mulu.tabıml bana, ingiliz casus teş “ kilâtmıin bu meşhür âjanının adresini T verdi ve hemen ertesi günü, albay “x” beni Londra crvarındaki köşkünde Kabul etti: — : Bir avrupalmın mr, yoksa bir asya * İmmh mı karşısınıda bulunuyordum? Bu na cidden, katiyetle söyliyemezdim. Sarr derili, çekik gözlü bu çehre, bir çinli yüzünün sükünet ve esrarının taşı yördü. Albay'bana: — Vaziyet şudur, dedi. Dünyada, dört yüz milyon avrupalr ile iki yüz milyon amerikaliya 'karşr-tam iki misli "WA’WW ifyar iKiyüz milyon asyalı “wardır. Eğer ezilmek, mahvolmak iste -- miyarsak; her ne bahasına ölürsa ölsun - Bü:müthiş sarı kütleyle siyasi temaslar dan ve onları bizimle ayni seviyede o- larak' içimize 'almaktan - sakınmalıyız. / -> Sun;Yat Sen, bü sarr bloku tahak | kuk ettirmek istedi ve bu arzu Japon yanın askeri şeflerinin büyük ihtirasla rr halime geldi. - Büyük ilâhi mechs Asırlık Manu- kanununun hâlâ mu hâfaza edildiği Tibet teşkilâtlarına gir meden evvel, 15 seneden fazla sarı deri altında yaşamak mecburiyetinde kal- “drm. -Burâada' asyalrlar için 90000 sene 'lik bir ilim ve zihniyet yaşamaktadır. İki yüz milyon- brahmanı temsil eden Lihassa büyük ilâhi meclisi, dün / yada bulunmiyan siyasi bir kudrettir. -Bu kudret binlerce senelik. ilmi ledün ananesini ve yine binlerce senelik ilmi i temııll etmektedir. Bu meclise mensup âhmler, kâinata müteallik enerjileri i- —dare ettiklerini ve arzın cazibesini iste dikleri gibi tanzim ve böylelikle insan lığı da sevku idare edebileceklerini ile ri sürüyorlar. Bu körkunç âlimler, ayni zamanda, ilimlerinin nihayet makine ü “gerine kürülmüş olan görb medeniyeti- ni imha “edeceğine kani bilunuyorlar. “İki canlı budu ““Yahassa'nın canlr budası Dalay La | ma. Londranınm sulh siyasetine giretek ti. Fakıt tanrı olduğu halde öldü. | Moıkwı onun ölümünü bekleme- mişti. Cahlı Budanın ingilizlerin menfa atlerine uygun hareket ettiğini gören sovyetler yeni bır tanrı < ratmak iste diler ! ' İşte 0 zaman Sım Yat Sen meydana çıktı..Sun Yat Sen, Dalay Lamanın am ca zadesiydi. İki akraba mücadeleye tutuşunca -sovyetler . 'Sun Yat Seni Li- hassanın mukaddes _eg.latından ayır drlar ve onu bir Mongol manastırına şer“ıegtirerçk hakiki bir sarı papa hali ne getirdıle'r - Böylelikle meydanda iki canlı tan rr'vardı. Sün Yat Sen öyle 'mükemel bir pro pagandaya başladı ki, kısa bir zaman i- çinde milyorlarca insana hükmetti. O zaman Moskova Asyanın bir kısmi | üzerinde hükmetme! için mükemmel bir fırtat bulduüğü zehabına kapıldı. Fakat Japonların lehine, Moskova- nm aleyhine olarak bu iki tanri de es rarengiz bir şekilde öldü. Bu iki tanlr tanrinin mücadelesi şüphesiz, dünyanın gizli tarihindeki en müheyyiç safhalarından biriydi. Sun Yat Sen çok büyük ve zeki bir diplomat, hakiki bir âlimdi. 1914 de Ültra nasyonalist bir parti kurdu. Bir milyondan fazla azası bulunan bu parti malüm olduğu veçhile Ko Min Tağgdır Lenin mevkii iktidara geçince, Sun Yat Sene bir çok müşavirl:r gönderdi Moskovada Radek ile Buharin Çin ser güzeştini idare ediyorlardı. Onlara bir müddet sonra bütün dünyarnın tanıdı ğı Stalin de iltihak etti. Uzak şarktaki vaziyeti çok iyi bilen Stalit her şeyden evvel şu prensipi gü düyordu: Çin ihtilâli ictimaf, milli ol- maliydi. Çin hiç bir zaman idrak etmediği bir şeyi, yani vatanperverliği işte böyle ca öğrenmiş oldu. Tabii, bu vatanper- verlik garp emperiyalizmine karşı koy mak için bir vasıta idi. Sun Yat Sen öldü. Onun mezarı çinde mukaddes ad- . dedilmektedir. Bu iki numaralı tanri şöyle dememiş miydi: “Bir gün avru pa mahvolacaktır. Çinde 400 milyon, Hindistanda 350 milyon, Birmenya, Annam, Siyam ve Hindi Çinide de yüz lertse milyon insan vardır. Japonya da bir çok milyon nüfusa maliktir. Biz as ediyoruz. silâha — sarılacağımız zaman mesele halledilecektir.” Albay Sun Yat Senin bu vasiyetna mesini okuduktan sonra şöyle dedi: — Görüyorsunuz ki, sari tehlike boş bir tehdid değildir. Buna rağmen, Hitler beyaz ırkım kan paktını bozmak ta ve avrupa ihtilâfları içine bu korkunç ordunun ilk sarı askerini ıdhıl etmekte |— asla uuddütw yalılar, beşeriyetin dörtte üçünü teşkil | iIstanbul Ankara Muhtelitleri gelecekhafta karşılaşıyorlar Evvelce haber verdiğimiz gibi Ankara ve İstanbul muhtelit futbol takımları 22 ve 23 kânunusani günlerinde Anka- rada şehir stadyomunda iki müsabaka yapacaklardır. Futbol fedrasyonunun lik ve şild mü- sabakası arasmma sıkıştırdığı bu maça İs- tanbul futbol ajanı şu oıyunculan davet etmiştir: Galatasaraydan: Salim, det, Bülend, Haşim. ! Fenerbahçeden Necdet, Fikret, Reşad Naci. * Güneşten: Cihad, Faruk, Reşad, Rıza, Murad, Melih. : Vefadan Muhteşem, Ajan - yukarıya yağdığımız isimlerden Eşfak, Nec- anlaşıldığı gibi - İstanbul muhtelitini Ga * latasaray, Fener, Güneş Vefadan kura- caktır. Şehrimizin en güzide futbolcülerinden Seref, Hakkı, Hüsnü gibi Beşiktaşlı 'o- yuncuların davet edilmemelerine sebeb - dünkü sabah gazetelerinden birinin | yazdığı gibi - Ajan Abdullahın iddiası üzerine olmayıp, mumailey ile Beşiktaş klübü reisi arasında ve gazetecilerin ö- nünde, Ajanın Bükreş - İstanbul muh- telitleri maçına davet edildikleri halde | gelmiyen oyuncular için ceza istemesi meselesinden çıkan bir münakaşa esna- sında Beşaktaş klübü reisinin “bundan ı ' sonra muüuhtelitlere - oyuncu vermıyıece— îacih diyoc ki: ı MPARATORİÇE Teofano, gü- zelliği gönülleri yakacak ka- dar ateşli bir kadmdı. Bütün Bizans imparatoriçeleri gibi, hayatını, payi. tahtın heyecanlı — gürültülerinden uzakta, çiçekli bahçelerin kalbe sü- kün veren gölgelerinde, yerlere sır- ma işlemeli, çiçek, arslan, kaplan, ve pars resimleri yapılmış ipek halı., lar serili, kapıları boydan boya gü- müş ve fildişi ile süslü salonlarda ge- çiriyordu. Münzevi bir hayat yaşama sına rağmen, yine siyasi işlere, dev- letin mukadderatına karışmaktan da geri kalmıyordu. Teofano bir meyhanecinin kızıydı. Yedinci Kostantininin oğlu Romen onu 'gördü, güzelliğinin büyüsile ef- sunlandı. Nihayet 956 da onunla evlendi. Babasının ölümünden sonra kocası Bizans tahtına oturduğu za- man, imparatoriçe oldu. Bu sırada Teofano 18 yaşında bulunuyordu. İmparatoriçe Teofano, bir çiçek gibi taze yüzlü ve güzel olmakla be- raber, ahlâk bakımından son derece düşkündü. Bizans tahtına biran evvel oturmak için, kocasını babasına ze- hir vermeğe, bu suretle öldürtmeğe teşvik etti. Teofano, zehirle insan öldürmekte | o kadar ileri gitti ki, çocuklarımı bi. le zehirletti. Görümcelerinin göz yaş. larına, yalvarmalarına ehemmiyet vermedi, bir manastıra kapattı, saç- Jarını kestirdi. 962 de imparator Romen ansızın meti eline aldı. O zaman 22 yaşında idi. Olgun ve dolgun vücutlu, haris bir dul.. Nazır Biringastan pek hoşlanına- dığı için, onu başından atlatmak İs- tedi. Bunuh için, Anadolu da bulun. nan Nikeforos Fokası payitahta ça- |: ğırtti. Muzafler kumandanı güzelli. ğile kendisine bağladı, her istediğini yaptırdıktan sonra da onunla evlen. di. Fakat sevmiyerek.. Bu izdivaç ve Nikeforosun impara tor ilân edilişi halkı memnun ctme- di, Teofanonun çocuklarından. biri. ne sağdıçlık ettiği için, kilise İzdiva, cı tanımamak istedi. Halk ayaklan. dı. İmparator tahkir edildi, memleke te büyük hizmetler eden eski ve meş ' har htfnıı.ndnnm ımm kahramarım ölünce, iki erkek oğlu namıma hükü. | Meyhanecınln kızıydı, Inmaparatoriçe oldu hizmetleri unutuldu, bir gün haşlan dı. Teofano bu hayattan bıkmıştı. Ni- | keforos onu nasıl sonsuz bir aşkla seviyorsa, o da kocasından o derece. de nefret ediyordu. Bir gün sarayda, mai gözlü, sarı saçlı, yakışıklı, sevimli, cüretli ba- kışlı biriyle karşılaştı: Zimiskes Ni- keforosun yeğeni idi. Teofano onu sevdi, Saraya girip çıkmasından şüp helenmemesi için, akrabasından bir kızla evlendirmek niyetinde olduğu nu söyledi. Nikeforos, buna inanır gibi görün dü, fakat şüphelenmişti, Azap ve şüp he içinde yaşamamak için, bir kolayı nı buldu, yeğenini Bizanstan uzak- laştırdı, Anadoluya yolladı. Teofano, buna son derece hiddet- lendi. Evlendirmek üzere olduğu bir adamı Bizanstan uzaklaştırdığı için kocasma 'çattı. Tekrar getirtti. İki aşık birbirlerine kavuştular. İmparatoriçe kocasından nefret ettiği için, izzeti nefsi kırılan sevgi. lisini dayısından intikam almaya ko- casmı öldürmeğe teşvik etti. Zimis. kes gayri memnun genralleri otrafr. na topladı, hazırlık yapıldı. Saray kaldmları elde edildi. Silâhlı adamlar, kadın kıyafetine sokularak, saraya alındı, iİmparato. riçenin odasına saklandı. İmparataor tertibatı haber aldı. Sa- rayda araştırmalar yaptırdı, fakat bütün saraydakiler ağız birliği ile hareket ettikleri için, hiçbir şey bu-« İamadı. İki saat sonra, gece on bir olmuş. tu. Buram buram kâr yağıyor, boğaz ve Marmara, fıı-tnxadnn altüst —olu- yordu. “Zimiskes küçük bir kayıkla (Bı. kuleon) sarayımın duvarları dibine yanaştı. Yukardan uzatılan bir secpe e girdi; iple yukarı çektiler. Doğru ca imparatorun odasına gitti, fakat onu yatağıhda göremedi, şaşırdı, korktu. Bu sırada karşısma bir ha. | rem afası, çıktı; elile odanm köşesi. ni gösterdi. Yavaş sesle: İ — İşte, dedi, orada uyüyor!. Zimiskes, dayısınım üzerine doğru bir kaplan savletile atılmaya hazır. Tantrken, ona bir sürü yardımcılar da iltihak etti. İmparatorun ayaklarından çekti- | k Bursa, 12 (Hüsusi) — Bursada lik maçlarınım üçüncü haftasında Duraspor la Muradiye takımları karşılaştılar. Oyunun ilk devresinin hemen daha lgaşlangıcmda Duralılar hâkimiyeti ele “aldılar. Ve zaman geçtikçe de bu hâkimi- yet arttı."Fakat buna rağmen gol çıka- ramadılar. Bunda biraz değil de hemen hemen şanssızlıkları âmil oldu denebilır. İkinci devre; gene Durasporun hâki- miyeti altında başladı ve sona kadar da böyle devam etti. Oyun seri ve gayet heyecanlı ve zevkli geçti. Duralılar eğer karşılaştıkları fırsatlardan istifade etmek imkânını bulsalardı oyunu çok kahir bir farkla kazanacaklardı. Neticede Muradiyenin yaptığı bir sa- yıya karşı Durasporlular iki sayı yapa- rak tamamen hak ettikleri galıbıyette Ö- vunu bitirdiler. spor takımları k: Bursada lik maçlaâ Dura spor Muradiyelilere 2 - 1 galip geldi — Bundan evvel yapılan B- tal maçında umumiyetle gene Durâsi takımı hâkim oynadıysa dâ 8““ madılar ve oyun da sıfır sıfıra * bitti. Likin bundan evvel yapılan © nın neticelerini de yazryonmi' * hafta Akmspor - Muradiyespof | j da: B. takımları 1-1 berabert 2 kımları da Muradiye Akmspor? lip. | İkinci hafta Duraspor - ACAf ; maçında B. takımları maçı tehif ve A. takımları maçında sırf Df larının gene şanssızlık üadilr kairikamınden. 2Ü A“' mı kazanmıştır. Önümüzdeki haftaya da Acâf | Cerlt, dır. Bunların ism Sporun her türtüsüm büynk bir ahmm iyet veren Almanlar, Berlinde sabakalar için yeni bir slad yapmışlard ır. Açılış günü yapılan büyük M kalarda yukarda ;esmım gördüğünüz üç genç subay en iyi derecelm ü sırayla; Kurt, Hans, Preis'dir. 41!3*""i M Milli küme fikstürü Futbol Federasyonu tarafından hazırlandı İzmir, Ankara ve İstanbulda 13 şu- batta başlıyacak olan milli küme maçla- rı için şehrimizden bu kümeye girecek o- lan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Güneş klüplerinin murahhasları geçen hafta mımtaka merkezinde toplanarak kur'alarımı çekeceklerdi. Futbol ajanının reisliği ile yapılmış o- menin fikstürünü görmeden kur'a çekmi- yeceklerini bildirerek toplantıyı terket - mişlerdi. Bu vaziyet karşısında futbol fedras- yonu İstanbul klüplerine alfabe sırasile nümara Vermeye karar vermiştir: 1 Ve 2 numaralar Ankara klüplerine ait olduğu için bu karara göre, İstanbul takımlarından Beşiktaş 3, Fenerbahçe 4, Galatasaray 5, Güneş de 6 numaraları al mış bulunmaktadırlar ki, ilk karşılaş - malarda - geçen sene olduğu gibi - ma- halit klüpler beyninde olacağından 13 Şubatta Fenerbahçe - Beşiktaş, Galata- saray - Güneş müsabakaları yapılacak- tır. 4 ler, sürüklediler, sakalını yoldular, tekmelediler, tokatladılar., En sonra Zimiskes, kılıcını çekti, dayısının kafasına doğru salladı, kesti attı. Gürültüye, hassa. askerleri koştu. Fakat İş işten geçmiş, imparator çok tan dünyasmı değiştirmişti. İmparatorun kanlı başı askere ve halka gösterilirken, Teofano, kendi. sini sevgilisinin kollarına attı. Hüseyin Rüştü Tırpan lan bu içtimada klüp murahhasları, kü- | Hava kup39ı maçları | T.H. K. İstanbul Ajanlığındi' Hasılatı tamamen M olmak üzere 935 senesinde tertiP olan (Tayyare kupası) futbol M nın dömi final maçının 16 K 938 ve final maçının da 23 938 tarihlerine müsadif pazar y') saat 15 de Taksim stadında takarrür etmiştir. Fiatlar balkon 1 lira, huliye 25 kuruştur. tribün 5&! Tayyare kupası maçlar lmdeıı: y b"S klüp arasında tertip edilmiş olaf 4 re kupası turnuvasının M | 938 pazar günü Taksim saat 15 dı Beşikfa'g. Güneş Evve!cebuturmıvaya ıst“’k lan Galatasaray, Güneş, y | bulspor, Vefa, Beyköz, Mğ*%l niye, Arnavutköy, Kurtulus: * » ne verilecek davetiyeleri ı“j cuma günü ve Cumartesi W Hava kurumunun Cağaloğlun? ?_ ı-bulmerkezınebntr DeD göndermeleri rica olunur. .,ul; 1-_' N V Y