Yânhi yıldız hakikaten blr muamma mı? Hayır'.. Garbo iki yüzlülerden nefret ediyor ! O münevver zümrenin yıldızıdır ; sinemacılık bir sanat halinde kalmak istiyorsa, onun yegâne ümidi Garbo olmal dır Greta Garbo, Holivudun hallede- mediği bir muammadır. Kendtlörin- den uzak yaşamasını tercih ettiğini gören meslektaşları Garbonun bazı hususiyetlerini esrar telâkki etmek- te ve ona “sırlarla dolu,, nazarile bakmaktadırlar. Filmlerinde göz — kamaştırıcı gü- zelliğile halkı teshir eden bu sevim- li artiste onu anlayamıyanların vur dukları esrar damgası film şirketle- ri tarafından da bir reklâm vasıtası olarak kullanılmakta ve arlistin et- rafını bürüdüğü — zannedilen esrar perdesi böylelikle gitgide artmakta- dır. Halbuki zavallı kiz. esrarengiz olmaktan nekadar uzaktır.! O, o ka dar açık, samimi ve sadedir ki!. Bir takım sahte tavırların yapma hare- ketlerin ve yapmacıkların yuvası o- lan Holivud onun bu sadeliğini gay- ritabli bulmakta ve onun temizx ve açık arkadaşlığına yabancı kalmak- tadır. Garbo pek çok yazılar yazılmıştır; bunlardan ancak bir iki tanesi ha- kikate biraz — yaklaşabilmiştir. © memnleketi olan İsveçi son siyaretin- denberi yanına hiçbir gazeleciyi ku- bul etmemektedir. Neden mi? Çünkü gazeteciler ona ait öyle yalunlar — uydurmuşlar ve mülâkatlarda husust? hayatınma nüfuz etmek gayretile öyle ınl.'ııı:ııııtmıılıt suallerle onu rahatsız — etmişlerdir ki kızcağız yılmış, — gazetecilerden nefret etmiştir. Meselâ her Gnüne hakkında şimdiyo kadar fakat gelen Robert Tayloru nasıl buldü- ğunu soruyor, yahud da İsveç pron- gile geçen macerası hakkında tafsi- Jât istemeğe kalkıyor. Hele bu hayali İsveç prensi hikü- yesi ukalâ bir gazetecinin uydurdu- ğu ve sonra da sinema şirketlerinin reklâm — olsun diye körükledikleri kuyruklu bir yalandan başka bir şey değildir. Garbo gazetecileri sevsin! Bütün bunları Garbo sessizce sine- ye çekiyor ağzından bir tek şikâyet lâkırdısı çıkmıyor; 6 sadece omuz silkiyor ve kendine has bir felsefe ile dünyayı olduğu gibi kabol edi- yor, İşte onun bu sakin hali Holivu; dun nazarında onu bir muamma ya- piyor, Hliçte muamma değil... Ealbuki Greta Garbo hakikaten e#srarengiz değildir. Hattâ herkeste tesadüf edilen garabetleri bile yok- tur, denebilir. O bilâkis pek sade ve samimldir. Bugün, içinde bulundu- u muhitin zayıflığını pek iyi bildi- ğinden cemiyetten mümküh mertebe uzak durmaktadır. Herkesin etra- fında bir esrar halkası örmeği seven cemiyet onu da damgalamıştır. O lüzumsuz nezaket, ifrata kaçan iltifat gösterir ve methden nefret © der “Holivud aşkına,, değil fakat sa mimi temiz sevgiye bayılır ve bütün sevgileri öyledir. Onun dünyada en fazla nefrot öt- tiği şey yalandır. Fikirlerini gayet açık söyler ve kendisi hakkında bos lenen düşüncelerin do riyasız söylen mesini ister, Dünyada en sevmediği insanlar iki yüzlülerdir. Artist: — Birisinin iki yüzlü — olduğunu anlar anlamaz derhal arkadaşlığı- mı keserim, Ben fikir ve şahsiyet &a deliğinin meftunuyum, diyor. Garbo, filmlerinde mimiklerle rol yapmaz. Bütün filmlerinde onun yü- zü bir maske gibi hiç değişmez. An- cak bu maskenin altından seyircile- re fikir ve heyecanını aşılar. Onun filmlerini görenlerin — gözlerinden fazla zihinleri meşgul olur. O bizi düşündürür çünkü kendisi de düşün- mektedir. O daha ziyade münevver zümrenin yıldızıdır. Sinemacılık bir sanat balinde kalmak istiyorsa onun yegâne ümidi Garbodadır. Garbonun - hayatı Garbo İsveçte ota halli bir ailenin kızıdır. Stokholmda doğmuştur. Ba- bası orada oldukça muvaffak olan bir avukattır. Garbolar basit, göste- rişsiz insanlardır. Alle kalabalıktır. Garbonun birkaç kız ve erkek kar- ard d"Gırîtulnn başka nile nasıl efradından Greta Garbo Ann Zerenin Filminde hiçbirinin sahne ile alâkası yoktur. O daha küçük yaşta sanate karçı bü yük bir istidat göstermis, fazla hat- saslığı nazarı dikkati celbetmiştir.. Tskandinavyanın kışını teşkil eden azun karanlık günlerde Garbo ocak başında toplanan ailesino yüksek ses 10 kitap okurdu. Bu okumalarda öy- İ le bir heyecan ve anlayış — vardı ki Garbo farkında olmıyarak kitabın kahramanlarını benimser kitabı a- ilesinin gözü Önünde £Kdetâa, danlat- | derirdi. Küçük kızın bu garip halt atte için bir muamma İdi. O sıralarda Garbo vaktinden evvel boya kaçmış, uzun kollu ve bacaklı ufak bir kızdı, Elin den hiç ev işi gelmez, her eline aldı- ğını yere düsürür, yürürken öteye be riyo takılırdı. Fakat bu aptallığın dan değil pek hayall olmasından do- ğan bir haletti. — Beceriksizliği onu utangaç yapmıştı. O bugün de — fev- kalâde sıkılgandır. Garbonun ana ve babası — makul insanlardı. Onun kabına sığmayan higlerine, heyecanlarına bir mahreç bulmanın zaruri olduğunu görmüş- lerdi. Bir gün onu kralmn tiyatro a- kademisine zötürdüler. Garboyu im- tihan eden heyet onda büyük bir le- tidat görmüş ve tiyatro akademisine kabul etmişti. Bu onun bayatındaki ilk muvaffakiyetiydi. Rejisörün aşkı — - Kısa bir zamanda Garbe — akade- minin gözbebeği olmuştu . Tam bu sırada İsveçin en büyük film direk- törlerinden (Mâuritz Stiller)in gö- züno ilişmişti. O zamanlar Garbo on altı on yedi yaşlarımda bir çocuktu. Stiller Garbodan çok yaşlı idi. Buna rağmen onu sevimli ve onu ölünce yo kadar ölmez bir aşkla sevmekte devnm etti. Stiller ölürken, biriktir- diği ufak serveti Gretaya terketmiş- ti. Stiller “ Selma Lıı;,erlo[..ll Nobel mükâfatını kazandıran (Gocsta Ber- Jingin hikâyesi)ni filme çekmek is tiyordu. Başrol için Garboyu Intihap etti. Derbhal etraftan itiraz — sesleri yükseldi: Grota böyle bir rol için çok tecrübesiz, çok gençtir. Stiller bunla ra aldırmadı bile. O işini biliyordu. Greta Garbo bu ilk tilminde o kadar muvaffak oldu ki şöhreti Avrupada akieler uyandırdı. Derhal büyük film girketlerinden teklifler yağmağa buşladı. O bunlara kapılmadı. — ve Stiller ile beraber İsveçte kaldı. En nihayet Metro - Goldvin - Ma- yer gşirketi Greta Garboyu vo “Stil- ler,i “Holivud,a gelmeğe iİkna et- mişti. Stiller vaziyeti tetkik için önden | gitmişti.. Bu beş sene bir arada kal- dıktan sonra İlk ayrılışları idi, Ay- rılik her ikisine de çok zor g&elmişti. En nihayet Grota dalia fazla beleli- yememiş, lisanını, âdetlerini bilme- :llkl bu yabaner memlekete gitmiş | Amerikalılar Garbonun orada ilk l çevirdiği 'Tu!nıı., adındaki filminde bambaşka bir güzellik ve pek kuv- votli bir sanat görmüşler ve Garbo derhal meşhür oluvarmişti. Daha ilk füminde o derece büyük — bir zafer kazanan ve halkı teshir eden bir tek artist daha vardı: Pola Nogri. Holivudun uçarı çapkını © filmdon sonra Garbo o zaman- lar pek büyük bir şöhreti olan John Gilbert ile müteaddit filmler çevirdi. John Gilbert artistliğe sinoma reji- den gelmişti. Onun için Gre- ksek sanatini pek — çabuk takdir edenler arasındaydı, Filmle- rinin alındığı sırada iki — saantkâr aralarında iyi bir arkadaşlık tesis etmişlerdi.Holivud Jöhn Gilbert için | dedikodu yapmağa pek alışıktı. Çün- kü o hercal ve uçarı — çapkındı. Ya Greta” O da İsveçten gelme bir mu- amıma (di, Kimse ile konuşmuyordu. Tabiatile bu İkl arkadaşın arkadaş- lığı fena tefsir edilmişti İki artlstin çevirdikleri filmlerde- ki aşk sahneleri pek canlı, pek küv vetli idi. Bu dedikoduları birkat da- ha körüklüyordu. Bunu nimet bilen Metro - Göldvin şirketi onları halka beyaz perdenin en büyük Aşıkları di ye tanıtmıştı. John Gilbert bütün bu dedikodu- ları duyuüyor ve onları kendi de teş- vik ediyordu. Gretanın ise hiçbir şey den haberi yoktu. Hiç gazete oku- muyor, olan bitenlori bilmiyordu. Gorbo Tilozoftur ! Garbo bir mütefekkir, bir filozof- tür. Holiyud ise — mütefokkirlerden nefret eder, hele filozoflardan âdeta ürker, Diğer artişiler hu yüzden onu, ihmal etmeğe başlamışlardı. Halbu- Kj Johu Gilbert onu hiç yalnız birak- mak istemiyordu. Oturup uzun uzun konuşuyorlardı. John Gilbert nihâ- yet kendi zekâsile boy ölçüşebilecek kabiliyette bir kadın bulmuşlu, Her ikisi de biribirlerinin — Ranatlerini, şahsiyetlerini takdir ediyorlardı. Bugün Garbo Wolivudda Beverley Hilisde ufak, mutavazi bir evde &- süde bir hayat geçiriyor. — Evi pek sevdiği denize yakın, Hergün sgaat- lerce tenha kumsalda dolaşıyor, yal- nızlıktan zevk alıyor. — Neden beni münzevilikle İtham ediyorlar bilmem diyor. Ben denizi ve yalnızlığı seviyorum. Çünkü deniz benim yorgunluğumu alıyor yalnız- lık ise bana düşünmek imkünı vori- yor. Anna Karenin gibi La Dam O Kamelya gibi bir filmden sonra ken- dimi çok yorgun buluyorum, Dinlen- mek için denize koşuyorum. Böyle filmlerde verilen rolü kavrayıp be- nimsiyebilmem için de — düşünmek ihtiyacındayım. O zaman da yalnız- Hığı tercih ödiyorum ... En uzun boylu yıldız Garbo kendisine filmlerdeki rol- lerinden mülhem olarak koketlik at- fedenleri Boğuk, müstehzi bir bakış- la mükâfatlandırır! Onun oynadığı roller ile kendi hayat ve hüviyetini biribirinc karıştıranları baklı ola- rak pek basit ve kısa görüşlü bulu- yor. Grota Garbo kadım artistlerin en uzun boylularındandır. Boyu 1,68- dir. Ve kendisi zayıftır. Hususi ha- yatında kat'iyyen makyaj yapmaz, kuvafüre gitmez. Saçları ekseriya dağmıktır. Elbiselerine itina etmez. Ekseriya bol, rahat şeyler giyer fa- kat her giydiğini ona yakıştıran bir hasleti vardır. — Wolivudda bugün revacta olan permanantlı, okaljenli, ay dede gibi yuvarlak ve çarpıer gü- zellerden değildir. , Onunkisi daha fazla esir! bir güzelliktir. DDştiokur Necati Pakşı Hastalarını hergün sabah 10 dan akşam 19 za kadar Karaköy Tünel meydanı Tersane caâdesi başında Na. 1/2 de kabul eder. Sahı ve cuma günleri saat 14 den * parasızdır. ASNT MA ZAZAM YEE İ LEAOA ÜS Zi Emniyet sandığı ilânları Taksitli emlâk satışı SEMTİ Kuzguncukta cski Kumbaoğlu yeni Bamydcı sokağında eski 6 yeni 6 No. lr. Fatihte eski Mollaahaveyim yeni Muhtesipiskender mahallesinde eski Cevizcti, Balipaşa sokağında en eski 15, eski yeni 148 No, lr Üsküdarda Altunizade mahallesinde Hactibrahimağa (Sırmaperde) soka- Banda eski 5 yeni 11 (kâpı üzerinde 13) No, li Şehzadebaşında Babahasanâlemi ma- hallesinde eski Mahmudefendi mek- tebi yeni Serezli sokağında ezki 9 yeni 23 No. lı Kumkapıda Muhsinehatun mahalle- sinde Molataşı caddesinde cski ve yeni 19 No. lı yeni Beşiktaşta eski Rumali yeni Türkali mahallesinde Uzuncaova taddesinde eski ve yeni 10 No, lr Sultanselimde Çirağıhamza mahaâlle- sinde eski Sakızağacı yeni Tabakyu- nuz sokağında en eski 20 mü. eski 68 yeni 65 No. İr Beyoğlunda Şahkulu — mahallesinde Küçükhendek sokağında Kuledibi meydanı — karşısında eski 2, 4, 4, 4, mük. 6, yeni 2, 4, 6, 8, 10 No, İr Beyoğlunda Hüseyinağa mahallesin- de eski Arnavud yeni Mısırbuğbayı sokağında eski 24, 24 mük. 24 mük. 24 mük., 24 mük, yeni 20, 22, 24, 26, 28 No lı 1 — Arttırma 23-12-037 tarihine düşen perşembe günü saat 15 t€ CİNSİ İki katta dört odalı ahşab bir evin tamamı. İki katta beş odalı kuyusu — 2000 ve elektrik tesisatı olan kârgir bir evin tamamı. Üç katta yedi adalı bahçe — &v* li ve küyulu ahşab bir köşkün tamamı, Üç buçuk katta on odalr 2500 elektrik tesisatını havi ah- şab bahçeli bir evin ta- mamı, İki buçuk katta beş odalı elektrik —tesisatını. havi bahçeli kârgir bir evin ta- mamı, İki katta dört odalı ahşab — 300 bir evin tamamı. 1400 Üç katta beş odalr alışab — 650 bir evin tamamı. Dört buçuk katlı yirmi 12000 odalı altında bir gazino ve bir mağazası olan, terkos ve elektrik tesisatını havi kârgir üç evin tamamı. Üçer katlı beşer odalı al- tında iki dükkânı olan kârgir iki evle ayrıca arka. kısımda on odadan mürek- keb kârgir bir evin ta- mamı, # pılacak ve gayri menküulelr en çok bedel verenin üstünde kalacaktır. 2 — Arttırmıya girmek için muhammen kıymetin yüzde onu nisl pey akçesi yatırmak lâzımdır. 3 — Arttırma bedelinin dörtte biri peşin ve geri kalanı sekiz sekiz müsavi taksitte ödenir, Taksitler yüzde beş faize tâbidir. 4 — Taksitler ödenintiye kadar gayrimenkul Sandığa birinci d& de ipotekli kalır. inhisarlar İzmir tütün fabrikasında her ay toplanacak tahminen 10.000 kilo zu 3-1-938 tarihine rastlıyan Pazartesi günü saat 10 da şartnamesi m U..Müdürlüğünden:' (8180) Ai pazarlıkla satılacaktır. İsteklilerin pazarlık için muayyen gün ve saatte 15 teminat paralariyle birlikte Kabataşta Levazım mübayaat şubesi m Zündeki satış komisyonuna gelmeleri ilân o!ıı.nur (8461) vi KiT AYT | kıtaatı ilânları 'Tekirdağında Tümen kıtaatı ihtiya- er için 1000 ton ve Kırklareli kıt'aları için 1000 ton ki cem'an 2000 ton buğ- daym Tekirdağında teslim edilmek ü- zere kapalı zarfla münakasaya konul- muştur. 27-12-037 Pazartesi günü Sa- at 11 de Tekirdağımın saat 15 de Kırklarelinin ihaleleri Vapılacaktır. Talip olanlarm muhammen bedel olan 6 buçük kuruş üÜzerinden ilk teminat- larıyla beraber ihale saatinden bir sa- at evvel komisyona müracaatları. (651) — (8290) Istanbu Levazım âmirliği Satınalma komisyonundan Okullar için 68000 metre telânm ka- palı zafla eksiltmesine talip çıkmadı-. ğından 23. 12. 937 Perşonbe günü sa- at 14,30 da Tophanede İstabul leva - zım âmirliği Satmalmia Komisyonun- da pazarlıkla almacaktır. Tahmin be- deli 17000 lira ilk teminatı 1275 lira- dır. Şartname ve nümunesi Komis - yonda görülebilir. İsteklilerin kanuni belgeleriyle belli sasatte İKomisyonu gelmeleri, (327) (8411) DiKKAT »- Ufak bir masrafla çocuklarınızın & sevincini, memnuniyetini, saadetini temin edebilirsiniz. ii JAPON Mağazalarının ; i$ pek zengin çeşitlerini ziyaretiniz kâ- $ Ş fidir, : | Beyoğlu, İstiklâl Caddesi No. 150 DÜ vıut_ırl ğ A Z 33. Tümen birlikleri hayvanati ’Ğ 850.500 kilo yulaf vermeyi ud;:;, den üstenci nam ve hw kilo yulaf açık eksiltmeyle ll' caktır. Muhammen tutarı 15065 dır. Tlk teminatı 1130 liradır. ŞM mesi her gün öğleden evvel K da görülebilir. İsteklilerinin K nat makbuz veya mektuplart ile , ber 2490 sayılr kanunun 2 ve $ f'ı maddelerinde yazılı vesikaları İl yomit * Ista UO A K ; ı v dıklıda komutanlık ntuılm:qy'..ı yanuna ihale günü vakti m! de gelmeleri. (8238) B Tstanbul komutanlığına bağlı ı( ve olmıyan birlikler nnmml güm ve mekkâri hayvant " satımalınacaktır. Hayvan ııll hayvanları ile Fındıklıda komü' L u satınalma komisyonuna mM TL (8287) SAA — | İhale günü telibi çıkmıyat suyu hastanesinin 1128 kile Tereyağının ihalesi bir n)' pazarlıkla 17 1. ci kânun tesi günü saat 15,30 da yıP' Müuhammen tutarı 1128 lir: tur. Şarinamesi her gün Üİ vel komisyonda görülebilir. rinin 85 liralık ilk teminat y ya mektupları ile beraber wg, vakti muayyeninde Fındıklıdt 1 nalma komisyonuna gelme' aa “w)