A SAN'AT ve EDEBiİYAT Sanat konuşmaları | Silâhiyle emperyalist sanatiyle yarı . müstemleke ... Güzel Sanatlar için Limonluk Yazan: Nizamettin Nazif —| yçaksin Ertoğrul 'Bın-“ Muhiti mi san'atkârı yet ee da Ç Oksa büyük sanatkârlar ard ar- Necip Fazıl Kısakürek Yazan : Ensari Bülent Politika ve harb adamları, politika Müellifler de böyle. Onların da hem — ı_: Yelisirler de bunların Tiyatro ve harb alanlarında Japon zekâ ve e- | sayısı çoktur, hem de taraftar olduk- tils e nerjisine ne derece ehemmiyet verir | ları edebi temaylller, mektepler bol- *dar? Bir adam lerse mütefekkirler ve münkkidler de | dur. Nöoromantiğie'leri de, realiste o- _u'ln-' Bibau mi Güktür, tetik Japonlar tarafından — Avrupaf güzel | lanları da, #ymbolist olanları da, Epi- ’“'lc);:mğ:;mh" çıkar gibi tuhaf bir yaratmak !" san'at şubelerinde yaratılan eserlere | owre'cüleri ve Tolstol'cuları da, Da- “ Fakat mühim bir mesele, © derece yan gözle bakarlar. Bunlar k medeni merkezle- Necib Fazıl Kı- || rasında bir mü-| Japonyada adına san'at adamı adı ve- Bördü. güzel san'at mü- sakürek bize bu || kayese yapmak l4 | rilen hüviyetin sadece zeki bir taklıt- zamanla ve bi- Budap yıl yine ESER || zım mı? Belki İ-| çi olduğu kannatindedirler. okluk, biribirin- vermiş bulünü - İİlerde — yapılacak En modern güzel sana't olan sine- k duyarak getip | “cemiyet içinde güzel sanatların kıy- | yor, böyle bir mukaye- | mada büyük muvaffakıyetler kazanan İkERİş nesiller içinde teker teker be- | Meti, gerefi, maddi ve marievi vaitleri | " «Bir adam ya - İ| sede gelecek ede- | bir Japon artisti de, büyük bir Japon Vtiş San'at yıldızlarımın enerjleri | Arttıkça san'atkârm ihtirası ve guru- | çatmak,, biyat ve san'at ge- | mimarı da, eserleri akkalarca altın Hiraları ile mey rü da artar, bu halden san'at kaza- | gu eserin Şehir || silleri bir mana | pahasma alınıp satılan pek meşhur iyoruz. Aksi takdirdeyse, Yani İ -iyatromuzda al - || bulabilirler. Biz | bir Japon ressamı da garbir münek- cemiyet içinde kıymet |yışlanacağı ak - || burada piyes mü- | kidin gözünde aadece zeki, talili ve daiste'leri de. Hattâ gizli kapaklı ko- münistlere ve proletaryacılara da ri lanabilir. Fakat nasıl o mecmua yığı- nı içinde ancak beş tanesinin kıyme« İ** ti varsa, bu milellifler, şalsler ve mü-< harrirler kalabalığının içinde de iki b ad umumi dikkati çeker, Bunlardan — ilki bir yaşlı eaki edibdir: v * | Şimazaki Toson. - V1 Bu, gençliğinde devrinin en beğeni- len şafri olmuş, ve otuzuncu yaşından 31 sonra roman yazmıya başlamığtır. Şi- mazaki Toson'un eserlerinde samimi — bir naturalisme vardır ve mulukkak ki üslübu, tahkiyesi ve sanat kıymeti çok yüksektir. ş iç Şimazaki bugün 70 yaşındadır. Hers — kesin saygısını kazanmıştır, çekin« gen ve ihtiraasız bir hayat sürer; Ja- — lmalarma dikkat e- | Sam göreceğimiz || ellifi Necib Pazıl- | muvaffak bir. taklitçiden başka bir Mirastır, Fakat biz bir güzel sa- | © erde üfaktefek geyler bece- | barçaları içinden || da insani hişlere | sey olamaz. Muhitinin t rebilmiş artistlere refak temin elmek | müellifin bize na- || gerinlik veren ilâ- | — Bunu neye âtfetmeli? Avrupalı mü- Blzeş ; tarafr tütulursa hem bunlardaki san- ir ©p fırlata- ir a- | tefekkirin ve tahlilcinin kıskançlığma mar İ aramleagkerresi Kİ ç hi buudun — bi € b ateşinin öleceğine, hem de g; cağını bilmiyoruz; || yayıcısını görmek- | mı? ü t şübelerinin yeni nesiilerden | çakat şair Necib || te olduğum uzu| — Belki.. — — TrTEr Te ası içinde | Mmürid bulmakta zorluk çekeceklerine | pazılın Ertuğrul söylemekle iktifa Bununla beraber, kabul etmek lâ- na sahibi olmıya ih- | İNahıyoruz. Muhsinle anlaşı- || edeceğiz. zımdır ki, bir Japon artisti Avrupaf Köcük de olsa az| — Güzel san'atın daima dikkate, dai- şından — ve el ele Acaba “Bir a- | Büzel sanatta, Avrupa ölçüleriyle ori- pon P. E. N, klübünün roeisldir, geçen A Bu içi ne zaman, ne de tesa- | M alkışa, sevgiye ve her an umum? | yeriginden Sahne- || dam yaratmak,, i- | jinal olamasa bile, mutlaka dünya | yıl bu sıfatla Buenos Ayreste topla- — alâkaya ihtiyacı vardır. Bu - ihtiyacı | mizin mutlaka can | te müellif bu te- | Mikyasında “değenilir, olabilmekte - | nan kongreye gitmiş ve 1940 da bu. — 8 tatmin etmeyip artiste rlik oda, terzi V1 bir unsür. ka- || mayülünün ve bu | dir. Japon münevveri durmadan çalışı- | edebi kongrenin Tokyoda toplanması- K ı.?“' o|.sanatlar muhitini ku- | börcunu ödiyecek para vermek tarafı- | oanmırs olduğuna || cehdinin ulaştığı | Yor, cehlini azaltıyor öğreniyor, ve va- | nr kabul ettirmiştir. "e *A SĞZ ve bunim içinde İstediğbaiz | NA Sapmak aktörü kurtarır, fakat sah- inanabiliyoruz. Bu ||hangi yeni mer-| Tatmak savaşında mütemadiyen İleri- İkinci büyük edibin adı Kikuşi Kan- n ::ıuıa bileceğine —İnanaca- | Neyi ölülirür. Ressamı kurtarır, fakat | unsur ne Kısakü- ||haleyi Muhsinin | Ye gitmek azmini gösteriyor. dır, Bu da yaşlıdır, fakat diğerlikaz Nasrt bir baska dan getiril- | Yesmi öldürür, romancıyı uykusuzluk- rek'tir, ne de Er- || san'atına tevdi et- Tabif, Japon dilinde çıkmış tek eser tuğruldur, belki i- || miş oluyor? okumadiğımı söylemiye lüzum yok. kini birdendir. Bu şimdi elimiz | Çetrefil Japon yazılarının en —büyük Aktörünü bula- || deki minimini | Sahillerinden biri de benim. Japon e- mıiyan piyes mücl- || malümlarla halle - | debiyatr etrafında birkaç satir yaz- lifi ile tempera- || dilemiyecek öyle mak kararımı bana verdiren şey, son dar değil. Kikuşi Kan'ın YW » Japonyada en çok - satılan eserlerdir, Bu yüzden ona “Bundan no oğoşo, yas * ni "Toman prensi” unvanı verilmiştir. O bazan gazetecilik de yapar, piyesles ri oynanmca tiyatrolar dolar, taşar, ıx'ld(r bir nebat icin Himonluk va- | tâf kurtarır, fakat romanı öldürür. —’"ıa .0 nebatın yasaması ve ye- | Ve böylelikle giir de ölür, mimarf de, 4 İ İcin sun'1 bir iklim yaralıyor- | Pevykeltraşlık da, müzik de. ) Küzet sanatlar muhitini de tıpkı İşte san'atkârlarımın dolgun bir ye- '%Ğ;umımı“r sun? olarak yara- kün gösterdikleri bazı memleketlerde Ka Zira düne kadar az çok tut- | Pütün gayretlere rağmen güzel sanat- | ant'ine uygun ||bir muammadır | Künlerde modern edebiyatın Iıılonyı- Japonyada yazılârr mücssir addedilen â M'! kök salmış gibi gözüken bazı | JAFIn İstenilen inkişafı gösterameme - | Ki müeliif'bulamir || Kt en üfak sat'at | düki tarih? Gtrafmda elime göçen gÜ- | beş büyük mecmuadan birini, Bungey İyma, #anatların da kendilerini saran | SiHin ilk sebebi. Böyle memleketler a. yan aktörün aza - || saygısr bunu sa - | 701 bir tetkik eseri oldu. Bunda deni- | Şunju'yu neşreder. Bu mecmua her yıl b “hı)-ş ve sağır havayı gün geçtik- rasından kendimizi çıkarmamız lâ- bı birdir. Ertuğ - rı;ı sırrı kazıma- | Jiyor ki: a büyük edebiyat mükâfatları dağıtır, g. Mgadıkları ve her gün bir par- | &M ru! Muhsinle Kı- ||mayi — emreder. “Japon edebiyatmı gruplara've mek | Faerini ona beğendirmeye muvaffak da kurudukları görülüyor. Büyük aktör mü yetiştirmek istiyo- | gakilrek'in anlaş - || Bekliyelim. Sanı - | teplere ayırmak ve bu edebiyatın u- | olan müellif mutlaka kısa bir zaman- ;h“. mMeml İrkaç lmonlu te güzel sanatlar | Tuz? Evvelâ şehirlerimizde büyük ve h biz böy- || yörüz ki'bu yeni mumi karakterini vazıh bir surette gö- k kurmayı artık za- | debdebeli tiyatro garayları kurmayı da-büyük şöhret kazanır. Gı;et M_ x le bir azaba Niha- || eserle sahneye çı- | ** yurmak. çok güçtür. Zira Japon kalplidir, artistlere yardım etmekten, — | Bi İlmaktadır. düşünelim. “İlkönce aktörü yetiştire- | yet veren mes'ut || kışında Ertuğrul mIIe:lSIğ B &SA biz byh yabaneı | Setidatların Sakiyuganaj Hu XAĞ GUriü ta / Cömiyetin uzun asırlar boyun- | lim de binayı sonra — yaparız,, dedik | hir mmucize farket- || Muhsin için bizi :"0“"1:1 !:I;n altına girer, Japonya- | ten zevkalır, e g Ö q,dz”ÜMı. İ sayısız değişiklikler i- | mi böyğude çabalarız. Aktör yetişmez. | mekteyiz. ve hattâ müellifi | 14 edebiyat her memleketten çok mo- Japon san'at âleminin bu büyük'si- — Huj * Yuğrula vuğrula ve kimi mec- | Zira o Üsyatro sarayı sahne sevgisinin h;m! Mi malüm binlerce, hattâ on | bir mihrakı olacaktır. Bu gsan'atın %l"&. kurbanlar vere vere tecesüis | genc gönüllüsünde ilk ihtirası o bina l: bir r daya tâbidir. Bununla beraber Japon AvE Nedh f e hfwr.m YEĞ edebiyatının ilk görüşte göze vuran zıl İle piyes müel- || bir iş olmıyacak- SI Ka n lifi Necib Fazıl a- || tır. N.N. erijinal ana çizgilerden tamamiyle n : mahrum bülünduğu da iddia edilemez. Ması, Japon edebiyatı hakkında en doğru ve bitaraf fikri ortaya atmiş bulunmaktadır. Geçen kış verdiği bir konferansta özleri A eransta aynen şu - sözleri ı&y(l,- Ha an'anesi bir başka cemiye- | varatacaktır; bu binanm önünden n ü D İ y kiyet Japon edebiyatırım tek merkeri vardır: | Blştir: Ş İ ""*b?lî; 'r:ir: bi bi öerin l lazli ae Pnnn(!ı:ıı::rşn: H.I;— n-:: “ğ:ğıgıî. kurulması da ,iirifh Nearin, Tomanın, Tokyo. “San'at hayatımızın hakiki manza- —— Ti bette kurulamaz. Fakat,bu an'a- | taktır. Ve böylelikle bir gün, hiç üm- hş_klyenin. h.ukdm' estali kadtiai Mecmualar orada çıkar, kitaplar o- | TaSt bütün zahiri pırlıklığıııı_ rığmn k: B 05i iestmdakf miziretle ğ hcin şahsiyle sahne- | Yükseltecektir. S rada basılır, muharrirler, romancı- | Pek acıdır. Edebiyatımız İngiliz, Rus, ÜN Samabili hraman kazandırdı- | ... lar, şairler, piyes müellifleri talileri- | Alman, Fransız tesirleri altında boca« Garib bir balık olan artist, sathı kü- | ni denemek ve sanat ihtiraslarını tat. dürgan bir ihtirasla dalgalanan ve | min etmek için hep Tokyoya koşarlar. derinliklerine indikçe gürur nisbeti | Bu hal Japon edebiyatmın, Japon mil- & ..:"j)'"l(-rın en başta NMüng, * adamını devamlı bir dik! 4 bi layıp durmaktadır. Japon san'at âles — — mi her yabancı temayülün gelip içik — « ne düştüğü bir çukur gibidir. Bugün binanın tıpkt bir Meryem rahmi gibi | artan bir denizde yaşıyabilir. letini bütün çizgileriyle aksettiren bir | PİZ? gurur ve itimat veren biricik ı.“' tavında tutacak) sebebler bul- | KEndi unsurlarımı ve kendi publigve'i- Bu Balık belki ş—'—mâk“_'r- Ama cnu | edebiyat olamamasımın en mühim sebe | Tokta, birtakım genç kudretlerin ede- ı,%":ş hazırlamakla hulâsa edilir ki | Ni halkediverdiği görülecek. istiyorsak eseri için bu İlmonluğu ve | bidir. Avrupanm ve Amerikanım gör- | PiYatımızı Hi gakamdan Gikararyadı D M İlk n büitim Hati 30 “san'at Yine bunun gibi bir Iki akademi, üc | kendisi için de bu denizi halketmek düğü ve tanıdığı gu çalışkan, sinirli vaınqıalımıdı:ı ıbıntu_r. Yeni san'at jı (q:"n'n Şahsını kayırmamak, ona a- | Peş edebi hevet, sekiz on sanat ve ede- | lâzımdır. b ç ve “fatih” Japon milletini kendi san- | Nesli kokuları, mnk!sn ve hırıey'.l ile y ir Yardım göstermemek ve ona | Diyat mükâAfatı, birkaç mükellef klüp Nizamettin NAZİF atkârlarmın eserlerinde arayıp bul- | Yâpon olan bir edebiyatın temelini af« d İarelğiel l B eç aear di ea aiR GÜL renimsaRlü. mıya savaşıyor.., BAA Görülüyor ki dünyaya kafa tutan, dört yüz milyonluk Çini - zapta çı! Japonya garb güzel sanatlarının he- — ; nüz bir yarı müstemlekesi halindedir. SÜNMEK WarIR. K oriyi Mevlânadan mak, anlamak, bu milletin arzularını, hicranlarını, sevgisini, kin ve nefreti- ni kendi sanatkârlarınım dilinde te- rennüm edilmiş görmek henliz dünya- ya müyesser olamamıştır. Bu memle- kette vatandaşlarına bakan ve onların hırslarını, düşüncelerini aksettirmeye Abar ı.k:'rmı*ırckdır Güzel sanat a- Vrilmak” la hastalanır. yar - " Üğü anda cü: a tutoulur ve '*nm':'d'ğı saniyode kalp sektesin- san'atlara kar- dikkat — arıyorsun. çalışan mevzularını Japon milletinden İercüme!er öi H c İ5 Ve mt alan münevverler sadece siyast muhar L yapmanın ve bir mille- B i n Sevgilim bir köşeden kendini göstermek "“Rl'ı:”"k Saydırmanın en kudretli rirler ve gazetecilerdir. Diğerleri hep h ile İ q'qw Olen | sanat unsurlarını mücerred ve indi eserler yazarlar. Bu'gece aşk "AyLa Büriyle izinaın oldu, ö l dn""’" doğru — bulmuyorsun, Jm;:biy“mdıı. romancılık alıp « tamam; 3me z K yürümüştür. Son yıllarda her memle- Secde farzaldı. önün — ismini tekrar h kette olduğu gibi Japon kitapçıları ederek Hünümtdi üüt da üst üste roman basmaktadırlar. | ) "" svcs “Büde,, gibi uyku haram oldu, ESES A Her gazetede sekiz on roman tefrika ü MT ımma, het nevi- edilmektedir. Bunlar arasımnda her çe- Şitten bulunur. Zabıta romanları da, bitmez tükenmez sergüzeşt romanları da, hisat aşk hikâyeleri de tarihf kah- ramanlık romanları da. Gündelik ga- zeteler, edebiyata mecmualardan çok | yer ayırmaktadırlar. Japonyada çıkan BÜlhm- Gabülin ölarek' Sübel mecmuaların sayısını Allah bilir. Bun- KM v.u.ı,,::;:;_m x-';'î—;lk înn’:!l | ların içinde itibarda olan, satış yapan — *inej Sapsarı çehremi gördü dedi, ki cananım rliklarına- ihliyacı Vuslat Ümmldini hüç bekleme h_l"'l İ e) sanatlara v.v'"; bi bulunzsa- Be, Yeğiy ÇiT Nezaket, bir Iütuf, bir ı_"i blaya ikellef bir memleket va- “funu da kabul etmekteviz. | DaA T CO ARUK, B | €rdt ve şahsi bir yardım 5 ve neşriyatı müessir addedilen ancak İ İ doğru buluyoruz. Yani | — “— Bser miskal iledir. edip ve şair - kantar kantar —a beş tanodir. Bi