—) İLKKÂNUN — 1937 T ULLİI A Si A: 2 emmesi Yazan: Nizamettin Nazif Birden, ayaklarına sağlam kös- Üç senelik iç alci Ağacın dallarında serçe- Yo e Sittih kuşları sekip cıvıldaşı- /N > Tulliya! Tulliya! Ri 7 Talliya! Tuliya! Tek kâtlı tay binadan çıkan ve Iki kia dalmı ayırıp başmı vzatan bir “ap Benç kadın, etrafa şöyle bir göz l Tüh zer ağacı altımda yatanı gö- k koşarak geldi: ğa ki yine bir hulyaya dal,! İn Tulliya abla! - dedi - Bu hulk ilen şey çok tatlı olsa gerek... va rm Tultiya olduğu anlaşılan gü- ma gözlerini İncir ağacından Yeki. ksızm lâkayt bir sesle cevab! ıç Nereden kestiri; N Üğanmz iyorsun böyle ol Öyle bir hatırımdasın di... Bütün in düşünmekle meşgulüm, na me. Hatırlamış olsan beni LO Şağırır ve hulyalarını bırakıp e. dk benim dertlerimi dinlerdin. eg ertlerini mi? Senin nasl bir . ağ üyeyle bakalım şunları... Fâraza ten bir şikâyetin mi ver? Mini e gikâvetsiyim abla... Ge- e i benden ayrı bir keçi pösteki- Je #zanarak geçiriyor. Gündüzleri babamla beraber, N İN Yanın dudaklarında cs» sıkın- & karışık bir gülümseme dolaş- > Benim canım yok mu? Ben de Mug er İmi twkı senin gibi geçiriyo- Benim kocum da gündüzleri kra Küigrindan ayrılmıyor. Babamız Ky, dar Serviviis TWlYvüs Romayı a, A elecek büvük süru bir an ev- İlmave azmetmiştir. Damatia. “A vardım etmelerinden daha mes vakit ve takat büle- Bir müddet isin buna <A etmeliyiz Körnelva! Üy, ODA ben kocamı çok seviyorum > örie,. İt e eşi kız! Benim kocama muhab- Lin Si ydiğını nereden tahmin ede- m? a raya bak! Kapitül'i ! Kapitül'ün kava- ağı üzerinde ucuşan . kartallara iş, Hükümdar. Serviyüs Tulliyâs Maç, 6r gün gu izbelerde oturanlar- İY g Sonra bir de şu izbelere Haa Sevri Şu çamurlu ve tezek- ış İklarda domuzlarımızla koyun farları düşün. Ya sen! şu buji Kâyalıklarına atmış olsalar, ya Bin> Bigi Yaramıya mecbur kal #klerin bu çamur yığınları a , e geçişte saldıkları dehşe- Yy, ayd Kornelya, çocukluk 2 burada, Palâtinos tepesinde * Romanın bütün mukaddes TEE ii burun buruna yaşımala- Sn yi edilenler hüyatimiz - # yete © pek haklı değiliz. Hüküm Tülliyiis kızlarma genç lar geçmek lütfunda bu- Ve hükümdar Serviyüs Tül- öyle parlak bir düğün lara öyle zengin çeyizler « Kampanyada herkes hay- & Kim hükümdarı permek »- Hele babamızın o büyük MAS unutabiliriz. Kornelya... # İçin tam on dokuz keçi yz Bu israf hâlâ Etrürya- AĞIZA dolaşıyor. Kimse bi- e GE # ir hakikayı şa sen bilirsin ki, 3yaklarma sağlam kös- Tralanay bir esir belirmleti, Kor- a em ey tek vurulmuş bir esir belirdi nelya onu görünce; — Anaaa| - dedi - Az kalsın unutu- yordum. Seni Tanakil ana bekliyor” beni o göndermişti. Esir, yüzüne tatlı bir ifade verme- ye çalışarak söze karıştı: — Evet. Hanımım Tu'liyayı hanı- mm Tanakil beklemektedir. Hur mım Tülliya, hanımım Tanakil's na- sıl bir cevab götürmemi emrederler? Bu esir yirmi yirmi beş yaşlarrıda ya var, ya yoktu, Sesinden yüreğe lat- İr bir tlıklık akıyordu. Tülliya bu se- #i işitince, ilk defa olarak güzel kara gözlerini incir ağacından ayırmıya te nezzil buyurdu. Gözleri süzüldü ve de- Tikanlının endamında bu süzgün gözle- ri dolaştırarak mırıldandı: — Bir cevab götürmene lüzum yok Arsimiyus, Büyük anamızı bekletmek doğru olmaz. Gidelim, bakalım, Roma kralımın tahtı dibinde oturan asil ha- tuna, yine ne arzu buyurmuşlar, anlı- yalım. , Ve, deminki üyuşukluğu ile taban tabana zıt bir çeviklikle doğrularak; — Kornelya gel! Belki yine eğlence- li bir hikâyesi vardır. Dedi, meşeliğe doğru koştu; zıpla- Yyıp hopliyarak taş binaya daldı, Genç esir arkasından bir -an bakakaldı. Genç kadının bavaya #arısan koku- sunu derin derin nefes alarak ciğer- lerine doldurdu, sonra kara ve hulya- lı gözlerle etrafını süze süze uzaklaş- tr. ”.. Palâtinos tepesindeki bu taş bina bir büyük, dört küçük odadan ibaret- ti. Altı basamaklı bir merdivenden sakafı on iki sütunavdayanan genişçe bir tarasaya çikiliyor ve bir kanadı a- çık yüksek bir tahta kapıdan binaya giriliyordu. Küçük odaların ikisi sağ- da, ikisi soldaydı. Bir hayli büyük o- lan beşinci odaya girmek için uzunca bir dehlizden ve herbirinin önünde kargılı ve kalkanit dört Etruryalınm nöbet beklediği üç kapıdan germek lâzrmeeliyordu. Bu odada Roma kralı satvetlü, haşmetlü Serviyils'ün tacı, tahtı ve hükümdarlık asası bulunur ve kralın genç yaşta ölen karısının ana- 41 ve selefinin karisi kraliçe Tenakil yetardı. Tulliya ile kiz kardeşi bu odaya girdikleri zaman Verde serili bir ay! postuna oturmuş ve sırtını duvara dâ- yamış çok yaşlı bir kadın hiddetle ho- murdandı: — Kral büyük Tarkinir karısı, Ro- manın eski kraliçesi babanız kudretli kral Serviyüs Tülliyüs'ün kaynanası, genç yaşta ölen ananız kraliçenin #- nasi ve sizin büyük ananız kendisine bir parça daha #aygi gösterilmesini ister, Niçin sözlerimi dinlemiyorsu- müz kızlar? Neden baza karsı bu de rece lâkayt ve saygımesm Tulliya? Kornelya hiç nes çıkarmadı, bir ayt postu Üzerine çökerek, sırtımı duvara dayadı. Tulliya ise birdenbire kaşları- nı çatarak, çok şirret bir tavırla ce vab verdi: — Hiç olmezsa Palâtina tepesinde oturanlar şu Romada bir parça rahat edebilseler, Kral Serviyüs Tülliyüsün kızı ölmak bile insanı hakaretted kur- taramıyor. Size daha nasıl saygı Kös- termemiz lâzım ? Esirlerinizle konus- madığınızı size hatırlatmak isterim kraliçe Tanakil? U Ve odanm tam örtasında duran fil- dişi tahta teklifsizce yerleşirken hid- detini yenmeye çalısarak sesini tatlı. laşlirarak devam etti; — Hakaretten, sitemden vazgeç de söyle bakalım Tanakil tria, dinliyorum seni! Herhalde bizi bir Korent ninni- si söyleyip uyutmak için buraya ça- ğırmadın. Yaşlı kadının belinden yukarsı çıp- laktı. Enterisini çıkarmı. düzcesi bitleniyordu. Sırtını ve göğsünü kası- yarak, gözlerini entarisir.den ayırmı- yarak; a Devamı var aklin Gidi erdi in dai Mersin Jhracatımız Tek mahreç dalma zararlı olabiliyor Mersin, (Hususi muhubirimizden) — Gaziantep, Malatya, Kunya, Maraş, Adana, Kayseri, Niğde, İçi gibi bere- ketli topraklarımızda yetişen mahsul- İ* lerin bağlıca ihraç eskelesi olar Mer- sinin son Üç senelik ticaretinde, bazı | eşyada eksiliş, diğerlerinde fazlalık görülmüş olmakla, beraber, kıymet i- |; tibariyle ehemmiyetli yükselme ver - dır. 934 de 8.060 milyon, 35 de 9,254 milyon lirayken bu raksm 936 da 10,003 milyonu bulmuştur. Bumun baş ca sebebi Son sönede Almanyanm mallarımıza fazla fiat vermesi, bazı oşyaların da çok fazla ihraç edilmesi- dir, Mesel& arpa, buğday, yulaf sev- ki düşmüş olduğu gibi geçen sene Çu- kurova mahsul almak şöyle dursun, to humluğunu bile başka yerlerden teda- rike mecbur kalmıştı, Kereste bu sene. dahilde pek çok sarfedilmiş, canlı hayvanatı ise Filis- tin müşterilerimiz İrak, Hicaz gibi da he ucuz yerlerden aldığı gibi Yunaniş- tana da ihraç edilememiştir. İhracat fazlalığı da şu sebeplerden ileri gelmiştir; evvelâ yeni yeni bat- larla birçok yerler Mersine bağlandı; Almanya da bu sene yüksek fiatlar verdi, Pamuk 984 ten itibaren her seen bir buçuk milyon kilo artmıştır. Havala- rm mahsule çok müsait gitmesi, yine Almanyanın fazla fiat vermesi fazla- lığın başlıca sebeblerindendir. Yapağı ile tiftiği en ziyade Ruslar- la Almanlar alırlar; fakat Almanlar bu hususta adetâ rekabete kalkıştılar ve fiatları yükseltiler. Bu sebeple 934 te 1,324 ton İken bu miktar 936 da 8,520 tona fırladı. Alâkaderlar bu miktarın 59 bin tona kadar çıkacağı» nı tahmin ediyorlar, Harp malzemesine Yarıyan bakir ve krom Üzerinde daha ziyade artma gö- rüleceği ise pek tabildir, Mersin ticareti tetkik edilirken ge- rek kiymet, gerek miktar itibariyle Almanya müsterilerimizin en ön safın- da bulunuyor. Yumürtalarımızm biri- Mektubu Konyada sel felâketi Izmirde Modern ılıca Yardım komisyonu (Urlada büyük tesisat balktan iane top- lamağa karar verdi iz i Son yağmurlardan hayli sarar gören güzel Konyanın tarihi eserlerinde Gök Medrese Konya (Hususi) — Devam eden yağmurlardan goce saat altıda &€- ne oldukça şiddetli bir sel. gelmiş, fakat vaktinde alınan tedbirlerle hiç bir zarar vermesine meydan bırakıl- mamıştır. Yalnız elektrik fabrikası- na dolan sular aralıkla (ocereyanın kesilmesine sebeb olmuş, mühtelif fasilalarla karanlıkta kajmmıştır. Felâketzedelere yardım için bir komisyon teşekkül etmiş ve bu ko- misyon yali muavini Feridun Çayı- rın rTiyasetinde toplanmış yapılacak yardım şekilleri tesbit edilmiş, Kı- zılay merkezinden yardım istenmesi balktan iane toplanması kararlaş- mıştır. Seylâbdan müteessir olan halkın zarar ve ziyanını tesbit etmek üzere Nafıs fen memurlarından (Ragıp Agünle Hüseyin Demirelden müte- şekkil bir beyet çalışmalara başla- mıştır, Yurdu sulama Işleri Menemen boğazında büyük bir baraj yapılacak cik alrcrsı da İspanya idi; dahili harb İğmir, (Hususi) — Gediz mntaka- seböbile kapılarını kapamış bulundu - Zundan bugün bu malımız çok acı bir vaziyettedir. Bu vaziyet gösterir ki, ihracatı tek bir memlekete yapmak, İlerde herhangi bir hâdise zuhürunda, çok tehlikeli bir seydir. Başka mah - reçler buluncaya kadar bu hal devam eder, 934 senesinde miktar Bakımmdan en büyük müşterilerimiz sırasiyle AL matıya, İtalya, İngiltere, Belçika, Su- riye, 935 te Almanya, İtsiya, İngilte- re, Filistin, İsviçre, 988 da ize AL manya, İngiltere, İtalya, Hollanda, ba- Ponya idi. Kıymet mikyasına gelince; 934 de Almanya, Filistin, İtalya, Ja. ponya, İngiltere; 945 te Almanya, Pi. listin, İtalya, İngiltere, İsviçre; 036 da da Almanya, Japonya, İtalya, Hin- distan, Rusya gelir. Bu vaziyete göre başla yine AL manya olmak üzere İtalya; İngiltere, Mersinin bellibaşlı müsterileri arasm- da bulunuyor demektir. Yukarda söylediğim gibi tek müş- teri yüzünden yumurtacılık hususun- da uğranılan sıkımtıya başka mahsul- ler üzerinde de düşmemek için Mersin tilerarları her mal için başka başka yebi mahreçler tedariki hususunda el birliğiyle çalısmaktadırlar, Mersinin ithelâtımı ikinci mektu- bumla bildireceğim. R.H, Mv A sında başarılması kararlaşan şulama tesisatma pek yakında başlanacaktır. Icap eden hazırlıklar yapılmıştır. Mar mara gölü tağdiye kanalmın seviyesi beş metre kadar yükseltilecek ve ka- nalm iki tarafı takviye edilecektir. Ba suretle sular, bu kanalda kabili is- tifade bir bale getirilerek civardaki arazinin sulanması temin edilecektir. Bu işe sit proje nafla vekâleti, su iş» leri umum müdürlüğünce tasdik edil « miştir, Gediz ovasınm sulanması hakkında üçüncü mıntaka sulama mühendisleri tarafından hazırlanan proje de bugün- lerde tasdik edilecektir. Üçüncü mmtâkanın iki mühendisi acele vekâletçe Ankaray», davet edil miştir, Verecekleri izahattan sonra bu 1ş te ikmal edilmiş olacaktır. Menemen boğazında bir baraj ve bu civarda bir de regülâtör meydana ge- tirilmesi muvafık görüünüştür. Me- nemen barajı bu havalideki arazinin kurak zamanlarda su ihtiyacını tae mamen temin edecek kabiliyette ola- cak ve iki milyon liraya mal olacak- Gediz mmtakaamin sulama işleri ilk plâna alınmıştır. En kısa bir zaman da tesisata başlanacaktır. li di ve yeni bir otel yapılıyor İzmir (Hususi) — Ağamemnun r- ıcalarının yapılacak (o inşaatla mo- dern bir hale getirilmesi kararlaş- miş ve tabslsatı da ayrılmıştır. İn- ciraltında bir gazino (o yaptırılmas ve plâjın bir elden idaresi suretile vilâyet muhasebei hususiyesine va- ridat getirir bir hale ifrağı etüd &e- dlimektedir. Urla içmelerinde — Yapılacak bü- yük tesisat çok ehemmiyet verilen bir iştir. Urla içmelerinin bulundu- Eu yerin karşısındaki küçük adada bazı tesislerio plâj ve otel meydana getirilecektir. Burada suyun mikta- rı da tayin edilecektir. Çeşme plâjının da daha modern bir halo getirilmesi mevzuubahstir. Burada yapılacak otelden, kışın ıli- câların hareket yeri baline gelmesi ileride bir hakikat olacaktır. Kay- ner Su tertibatı, tesisalla otele ka- dar getirilecek ve kaloriferler, kay- nar suyla harekete (o getirilecektir. Mevcut olan sekiz adet okaynarsu membsının enerji derecesi tesbit €- dilmektedir, | Pr, Vilkelin, iki gün sonra Çamaltı tuzlasına giderek su için sondaj ya- pılmasına nezaret edecektir. Bu jeolojik tetkiklerle (o birlikte olarak plâjlara, ilçelere giden yol ların tedricen nsfaitlanması için de etüdler yapılmaktadır. i Zirant vekâleti memleket jeolo- ik araştırmaları enstitüsü direktö- rü Vilhelm Salamon Calvi gehrimiz- de daha bir hafta kadar kalarak tet kiklerine devam edecektir. Bu hu- susta Ağamemnun ilrcalariyle Urla içmölerinde ve Çeşme plâj ve rlrca- larmda esasir tetkikler yapılmıştır. Buğdayı düşürdüler Konya (Hususl) — Ziraat banks- sı şehrimiz şübesi, #llo ve depoları dolduğu için köylüden buğday ali mın muvakkaten tatil etmiş ve !s- tasyondaki depoları kiralamak için Devlet Demiryolları idaresile müza- kerelere girişmişti. Fakat bu vazi- yetlen istifaderi düşünen fırsat düş- künleri etrafa, bankanm artık buğ- day alımıyacağını yayarak beş bu- çuk kurnş olan fiyatı dört kuruşa kadar düşürmüşlerdir. ra ama ANE Bursada da aynı derd! Siz yalmz İstanbulda var, sanır- sw; hayır, Bursada da ve belki bütün büyük şehirlerimizde ayni çaresiz ve devasız dert mevcuttur; Hileli sütler... zun müddet devam edebilmesi müs yessor olmaz. Sütçüler yine bize çeşme südü sunmakta devam cder- ler. Bursalının dileği, belediyemizin sütçülerle yeni bir hızla mücadele- ye başlaması ve bunu, mümkün ol- duğu kadar, devam ettirmesidir.