8 Kasım 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l ;redirhl BER- Baştarafı 1 incide H iş "“di"“m &8e kadirdirler. Al. vkedehuiı, Olarını Londra üzerine Ya « İta) Ya, Mısırı ve Japon. 9NZ ve Singapuru tehdid AYt enebîlir_ Şe Üi X Fransa hakkmda da söy - S « &ti ial-âh'_?ettar bir zatın dün Bh İttifap y ikatte ahval ve vuku. ” igö,ünm $ üfünde bir fırsat v;% bir mektedil'. Önümüzde yazıl. ha'dır_ Va h?“ - İtalyan muahedesi kklnda Tnaç Olmazsa bu muahede rm»lü ea_lümatlmız mevcuttur. Ş _Eîr Sürg inde İtalya. bu kadar a £ qeğ“ii_ B İnkiyada mütemayil ti akat ğ » Nihayet ikna edilmiş . W müdamq_.jîğ Medeniyetin bu büyük | hn?Waat Samimiyetlerine değilse | j sinden âri oldukla . €tmek müşkü'dür. Büyük denize kadar vücude ge ; b atuıKıîıa!isycn'ı, başka bir Opumm €ktedir ve edecektir.., e Bazetesi . " Yazıyor ; tesinde M. Leroux | Sitgiğ'tn &i A' Side dah Tn he h“tığı h E'etirmeglh] . Kerillis diyor l Yaseti, Hitler siyasetin» ZİYade bağlınmaktadır ten evvel A vusturyaya | >im 'rP'-Irlak sanisini . vücuda | &ğ İŞtre, Ve - Âlman siyaseti, hızmı N taki Musolini bu siyaseti adım * ]“giliz'ep etn_mk Mecburiyetindedir. l ğ _l“"af görünmeğe a tdra g AA Siyorlar ç ”—uhai,- (A_' ÂA) — Alman ajansı- Dııqaz'*teleıı-ri bildiriyor: hğî ilt; *a'ıuîtğly&nln antikomünist Yet !'uhlnm akkında geniş tefsi. tWrmm akta ve bitarafane vazi. vol'n ı,'ağa Salışmaktadır. eq?:ükoç D;uî&emri yevm'si “CE ihtila; A) — İilteşrin ,'ğ%ebe&ğîımin 2 Dinci yıldönümü €ttti & Mareşal Voroşilof neş. m?,;m._. . evmide ezcümle şöyle de Yebe, Vetli . Sleri he,h Yatanımizm harb kabili £ S€ne artmaktadır. En mö- &, t D İtalya ittifakı dern askeri teknik, ;anat Ve vasıtalar.- la teçhiz edilmiş olan Kızılordu uzun zamandan beri fettan ve ayni zaman - da âcız düşmanlarımızın l:eşaba kat . mak mecburiyetinde kaldıkları kuvvet olmuştur. i Kızı! ordu bütün mevcudu ile vaîa- na, Sovyet hükümetine ve komq - nist gartisine olan sonsuz sadakatini her gün ispat ediyor. I_(ıul ordı_mun *safları her zamândan ziyade sağlam ve sarsılmaz bir haldedir. ! Binlerce asker, kumandan ve fenci askeri ve sivasi fevkalâde hizmetle - rinden, aske;'î vazifelerine'sadakatle . rinden dolayı en yüksek — derecelerde taltif edilmişlerdir. Kızıl ordunun saf. larında bugün on binlerce Sovyet kah ramanı unvanını taşıyan vat.an çocuk- ları vardır. Bunların hepsini tanıyo - ruz ve onlardan iftihar duyuyoruz. Bü tün asker, kumandan ve Şef onları se. viyor ve kendilerine örnex tutuyor. Kızılorduntn asker, VE kumandanları, düş. manlarımızın Sövyetler birliğine hücum et. mek ve milletimize karşı elde silâh yürümek için münasip fırsatı kolladıklarına dair Sta. linin ihtarmı kat'iyyen akıldan çıkarmayı. nız. Hudutlarımızın öterinde harp — yangını alevlenmik bulunuyor. Habeşistan, İspanya Çin, bu üç memleket harp ateşine — atmlan memleketlerdir. İşte faşist Mmüdahalesinin ve istismarcılığının kurban'arı faşist tecavüzü kaniı bir harple bütün dünyayı tehdit etmek tedir, Faşistler Moskova kızıltarını uluorta tehdit edip duruyorlar. Ve kuvtetlerini tlân ediyorlar. Bütün bunlar vatanımıza taarruz için gece gündüz hazırlanan düşmanlarımızın âciz tezahlüirlerinden başka bir şey değildir. Harp âmillerinin entrikalarına şu cevabı ver dik ve veriyoruz: Biz harp istemiyoruz fa | kat harpten de korkumuz yoktur. Harbe ha Zırız. Fağist çetesini memleketimizde ezdik ve bu suretle harict düşmanlarımızın fitnelerini güçleştirmiş olduk. Fakat faşist casüsluk teş kilâtı ve onun Troçkici adamları zehirli si. lâhlarını elden bırakmış değillerdir. — Düş. manlarımız ilerde de memleketimize casus ve katiller göndermeğe devam — edecektir. Sosyalistliğin düşmanları tarafından yapılan entrikaları dikkatle takip ediniz. Ve teyak. kuzu bir kat daha arttırmız, kızılordunun da ha ziyade mükemmelleştirilmesi ve harp ka.r| biliyetinin arttırılması için fasılasız çalışınız. İlkteşrin büyük sosayalist ihtilâlinin 20 inci yıldönümü münasebetile şanlı işçi ve köylü kızıl ordumuzu tebrik ederim.,, A Üh Ça Na huîîlnı ait b'-ıhnzıcmda, kışin nasıl ge. mhqta bi İnlerde bulunmak ve bu Üün * Mek p Atalealar yazmak, memleketi Ükm , t*'dı;î İ Üne girmiştir. Bilhassa o. S Yakikıar a tları artma istidadı gös. & k bu mevzu daha ziyade x%“h%k“ghmın geçecektir. Mevsimin U "hı..,m Yapıyor ve llk defa müna. hıg,m“'m hlr;çım hn:'zîndam *snasmda bir hava — rasat ı'*’lmz tetkikj *mleketimiz iklimine ait yaptı. “hu%“ddeu î:: hava rasat neticelerini ve Yöyam, Fütarak Tinde müessir âmilleri göz. *m’kteylı $imdiden — mütalealarımızı olacağı hakkında k'çln —leak İlk delil Bi mad g Ünyanm birçok yerlerinde lı:.,"“lnq_ ktir. Bünun ik delili Meksika başlıyarak Avrupaya kadar ge. Sularmın, mutaddan çok sıcak kısinında sıcak bir kış Ur, Esasen bugünkü hava taşrmaktadır. h &n "“’-lu-ı. 4 Mutaddan çok fazla sıcak, Ü, yerlerde de daha mute; t,nh;'ı“““!u anlaşılmıştır. Gene - , Dntakalarda çok şiddetli *Kt Wlddetiy e Memektedir. Oa y ler aran,, OMasında mülessir olabile; Tktan ve şimalden gelen İ Arı üzerinde durmak icap '1!!“ 'llrn.m dağı Iyarak garba ve cenupta ea"ı:" de müj n seğuk dalgâları, memle, Pa ENlar S&ir eder. %Tgh"h*ân ı.kow" gelan- soğuk dalğala. N u herk tî—.:ıb;lldn ne derece müössir 2”’&. mdur. u sene Şiddetli soğuk tina Hü öŞE Rugye dülgal dalgaları Bu sene kış Siddetli olmıyacak an ve şimalden memleke'imize kuvvetli ve U sSoğuk dalgalarının gelmesi muh e nel değil muhtemel mi? Buna kat'i bir cevap verile. mez. Fakat mümklün olan tahminler, şimal. den pek kuvyvetli soğuk dalgalarının gelme. sinin muhtemel olmadığıdır. O halde, Avrupadan ve şimalden kuvvetli ve dondurucu soğuk dalgalarının — gelmesi pek muhtemel olmadığına göre memleketi- mizde de sıcak bir kış beklemek pek yanlış olmaz. Sıcak, fakat bo! yağmurlu bir kış . Bu seneki kışm diğer muhtemel bir hu. susiyetini de, çok ve bol yağmurlu olması teşkil edecektir. Yağmurlu kaydına (fırtına. Ir) kaydını da ilâve etmek biraz ihtiyatlı hah reket etmek olur, Böyle bir mevzuda kat'! — tahminlerde ve tadialarda bulunmak mümkün — olmamakla beraber, en büyük ihtimalin bu seneki kışm sıcak veya diğer bir tabirle — mutedil ve yağmurlu olduğu veya olacağıdır. H. N. bu kanaati teyit ede. | İspanya harbinin babası! İ ai rafı 1 incide ean - de - Luz'dan aldığı aşağıdaki telgrafı neşretmektedir. İyi bir menbadan öğrenildiğine göre Sala. manka İle tüccar mübadelesi için girişilen müzakereler memnuniyete şayan bir şekilde devam etmektedir. Hendayedeki İngiltere sefiri bir asl tâyya resi tarafından batırıldığı zannedilen Jean Veems ismindeki yük gemisi hakkında Sa. lamankanın cevabını almıştır. Zannedildiğine göre Franko mahiyeti sa. rahaten bildirilmeyen İngiliz taleplerini ka. bul etmiştir. ; Ast makamları tarafından zaptedilmiş olan beş İngiliz vapuru da henüz serbest kılmamıştır. bıra- kömür bayramı Baştarafı 1 incide Uzun Mehmet bahçesine geldiler. Şehir mü. zikası tarafından istiklâl marşı çalındı. Ma. den mühendisi Rauf Nafiz Alpsoy, mlilil ser. vet menbarmızı keşfeden — Uzun Mehmedin hatırasını hürmetle andıktan sonra, kömürün dünyadaki rolünden,ve memleketimizdeki vaziyetinden bahsetmiş, Türk — kömürünün, 'Türkiyenin en büyük servet menbalarından birini teşkil ettiğini, Atatürkün son nutkun- da işaret ettiği gibi, bu işletmenin pek ya. kında iki misline çıkarılacağını söylemiştir. Bundan sonra kömür kâşifinin hatıraşına saygı olarak bir dakika susulmuştur. & Uzun Mehmet âAbidesine bir çok çelenkler konmuştur. Merasim madenci marşile bit. miştir. Bugün okullarda öğretmenler, derslerinde talebeye Türkiyede llk kömür keşfini ve bu hâdisenin değerini ve kömürün önemi anla. tılacaktır. Saat 17 de Türk mühendisleri — cemiyeti tarafından cemiyet salonunda bir çay verile cektir. Ereğli 8 (husust) — Breğlide Uzün Meh. met kömür bayramı törenle kutlulanmıştır. Bir heyet Uzun Mehmedin Kestaneci köyün. deki evini! ziyaret edip çelenkler bırakmış- lardır. i Uzun Mehmed kömürü nasıl bu'muştu ? Saray saltanatının debdebelerini ida. re eden gayri Türk unsurlardan bir sar- raf, 18 inci asır başlangıcında İstanbu- la yandan çarklı bir stimbot getirmişti. Gemi İkinci Mahmudun dikkatini çekti. ğinden nasıl işlediğini merak etti. Ma- den kömürü hakkında malümat aldıktan sonra — bu cevherin memleketin içinde aranıp bulunmasına dair bir “Hattı Hü- mayun,, neşretti. O sıralarda, Ereğlirin (Kestanetsi) köyünde doğan Uzun Mehmet, asker o. cağında yirmi iki yıl uğraşıp, çalıştıktan sonra memleketine d”nmüştü. Uzun Mehmet askerliğinin son yılı- nr (H. 1241 M. 1825) tarihinde Sinop tersanesinde yapılan ve huharla işleyen Seraği Bahri) adındaki kalyonda geçir - mişti. (Seraği Bahri) donanmaya ilk ilti. hak eden buharlı gemilerden biridir. Koskoca bir gemiyi yürüten siyah cev- heri - Uzun Mehmet bu gemide görmüş ve tanınmıştı. Uzun Mehmet köyüne dönmeden evvel fermandan haberdar olmuştu. Onun, köyü Ereğlinin dört buçuk kilometre şarkımdaki (Köseağzı) nda idi. Bir gün değirmene mısır öğütmeğe gitmişti. O sıralarda büyük yağmurlar yağmıştı. Mehmet, yağmurlardan ıslanmış, kurunmak için ateş yakmış, ateş yanar ken, bazı siyah taş parçalarının yan - dığını da görmüştü. Eski bahriyeli, bunların. kendisi askerken tanıdığı ma den kömüründen başka bir şey olmadı- ğinı derhal anladı. Yeri kazdı, bunlardan çok miktarda olduğusu gördü. Heybesine doldurdu. Bunu götürüp göstermek “Üzere kara yoliyle yaya olarak İstanbula gitti. Uzun Mehmedin sırf bir tesadüf ese ri olarak bulduğu (meta) m zarphane- de yapılan tetkikinden sonra, bu tev - herin maden kömürü olduğu anlaşıldı, bunun üzerine İkinci Mahmüd, Uzun Mehmede bu keşfinden dolayı bir mik tar para verdikten sonra, kaydihayat şartiyle de küçük bir aylık bağlandı. (1827). Uzun Mehmedin katli Bunun üzerine Zonguldağa bahriye. den bir heyet gönderilmiş, yapılan in- celeme sonunda Alaplı nahiyesine bağ lr Karataş soyundan Amasra civarında Kuruca Şilenin kapısına kadar bir hu - dut çezilmiş ve burası kömür havzası | sayılmıştır. O sırada padişah İkinci Mahmut na- mına Ereğlide hüküm süren (Mütesel. lim) Uzun Mehmedin kömürü keşfini, ve bu yüzden saraydan gördüğü iltifatı çekememiş ve burnu ucunda bir servet hazinesini meydana çıkarıp kendi ha- şifi, İstanbula gönderdiği adamlariyle Uzun Mehmedin misafir olduğu “Leh. lebici hanı,, nda öldürtmüştür. İşte memlekete koca bir servet hazi- |: nesin'n anahtarlarını armağan eden U. zun Mehmedin saltanattan gördüğü mukabele budur: Keşfini kaniyle sulamak.. Mehmedin ölümünden sonra Uzun Mehmet, keşfiyle memlekete tükenmiyen bir hazine verdiği halde Osmanlİr imparatorluğu bu hazineden istifadeyi, Uzun Mehmedin keşfinden 16 yıl sonra, yani 1848 yılında düşüne- bilmiştir. Gevçen bu 19 yıl zarfmda —00 — — — - - ——— eyeit R anın IZ ıstavrozu Ankarada! Sergerde Seyid Rızanınm çadırında neler bulabileceğinizi tahmin edersiniz? Bir “Kuran,, — “hâdis,, — “ayet,, “Enâmı şerif,, “Mahmüdiye,, “Seyri- nebi,, üfürükçü keşkülü, mavi boncuk. lar, içinde hayat eksiri bulunan renkli Bir desti, bütün günahların yok olduğu Ekberin meşlahı ve saire saire.. Fakat, hayali en genş olanlar bile, şu din hokkabazı Seyit Rızanın çadırın - dan Ermenice kitap, Almasca lügat, çe- şit çeşit, boy boy, renk renk - istavroz; üzerinde Ermenice yazılan olan taçlar, içinde İsanın başparmağınım kemiği olan “eizzei nasrâ,, datmı birine ait bir kutu, diş tedavisi için bir kerpeten seri. sinin bulunacağını nasıl tahmin edebi- Hr2. Seyit Rızanın çadırında işte bunlar çıkmıştır. Seyit Rızanın çadırında bir sürü Er- menice kitap çıkmıştır. Burnlar, en çok din kitaplarıdır. Birkaç şiir kitabı da vardır. Bu kitapların ele alınmış, okunmuş olduklarına dair bir çok deliller var. Sayfalarının içlerinde bazılarına işaret. ler yapılmıştır. Notlar vardır. Yarıda kalanların kenarları bükülmüştür. “Almanca lügate gelince: Seyit Rıza- nın yakınları, şeyhin bu büyük kitabı - lügat gerçekten beş yüz sayfadan faz. ladır. - ancak başı pek sıkıya geldiği za man açıp okuduğunu söylüyorlar. Istavrozların hikâyesi Rivayete göre, altın kaplama, demir ve çeşit çeşit ma. den, muhtelif boylarda, üzerinde türlü türlü resim olan istavrozları, bir yağma- dan sonra ele geçirmiştir. Her eline ge- çeni istismarı pek iyi bilen Seyit Rıza, bu istavrozları da her birini ucunda saa det getiren bir vasıta, sıhhat, para, kuv vet ve hayat dağıtan birer kaynak halin de kullatımıştır . Her derde deva taç! Masallarda bir dudağı yerde bir du- dağı gökte bir arab vardır. Efsanenin tavus tüyünü yakar, karşısımna çıkan a. raba bir saniyede satvaylar yaptırır; Hindden, Çinden haberler alırdı. Seyit Rıza da bu arap yerine ken- disine bir taç bulmuş ki, başına giydiği zaman fena giden bütün işler düzelir « miş! Bu tacın üzerinde Ermeni:e bazı ya- zılar vardır. Tacı kim yaptırmış ve ne. den yaptırmıştır?. Malüm değil.. Fakat onun da bir yağma malı olduğu besbel- lidir. Cumhuriyet kuvyetleri, kendisini sı. kıştırmaya başladığı zaman, şeyh, ba- şına bu süslü demir tavuğu geçirmiş ve gece güündüz çıkarmadığı halde Cum huriyet adaletine hesap vermekten kur- tulamamıştır. 'Taç, ele geçtiği zaman Seyit Rızanın başına uygun gelmemiş olacak ki, bir köşesi genişletilmiştir. Seyit Rızanın çadırında bulünan eş- ya arasında İsanm baş patmağının ke. miği vardır. Bu baş parmak, kapalı bir kutu içindedir, Kutu hiç açılmamıştır. fçinde ne olduğu malfim - değildir. Fa- kat Seyit Rıza buna da bir hikâye uy . durmakta gecikmemiştir: Elinde İsanın bu parmağı olan kabilesine, İsa ümme- tinden gelecek bütün kötülükleri de ön lemiştir. Kerpeten fakımları ve şila örltüleri Şimdi çadırın, en çok yer kaplayan Seyit Rıza; gümüş, | yolsuzluktan iki dağ ardını bilmiyen, âşarcı elinde inliyen 'Türk köylüsü, harp gemilerinin, tersanle, zarphane gi- bi fabrikaların mahrukatmnı, gene sara- yın israfları gibi vergi altında kambur. laşan sırtından ödemiştir. Madenin keşfinden sonra, Uzun Mehmedin adı kısa bir zamanda unu . tulmüuş, keşfini kaniyle sulayan Türk gencinin hatırası silinmiştir. Zonguldak Halkevi, kuruluşundan sonra, bu hâdiseyi de ele almış ve kitap sarayı ve yâyım kolu uzun çalışmalar dan sonra Uzun Mehmet tarafından ilk damarlarının keşfi tarikini 1829 yılı 8 İkinciteşrin olarak 1932 yılımda tesbit etmiştir. İşte o gündenberidir ki, Uzun Meh. met milli bir kahraman olarak anılıyor ve Uzun Mehmet Zonguldakta bir bay ram olarak kutlanıyor. eşyasını sayacağız; büyüklü küçüklü bir sürü kerpeten ki bunlar, dişi ağrı - yanlar içinmiş. Fakat Seyit Rıza, bunla rı hiç kullanmamıştır. Bunları nereden aldığı ve nasıl ele geçirdiği de ayrı bir sualdir. Şeyh bunları her zaman temiz- letir, parlatır ve her gelene gösterirmiş. Tüuncelili, Seyidin çadırındaki bu ker - peten takrmının mazisini bilmediği ka. dar ne işe yaradığını da bilmiyor. Fakat onun pek iyi bildiği şifa örtü - leridir. Hastalık, yara, sancı, ne olursa olsun vücudundan huzuru olmıyanlar Seyide gelir, parasını ve hediyesini ve. rir, Seyid de onları, verilen para ve he- diyelerin deretşesine göre bu örtüler - den birine sarar, bir saat kadar bekle . nirmiş. Bu örtüye sarılmış olan muhak kak kendinden geçer, olduğu yerde bay- gin kalırmış. Sonrra da tamamen iyile . şirmiş. İşin yalnız baygın kaldığı tarafı doğ - rudur. Çünkü bu örtüler o kadar kötü koküyorlar ki, bayılmamaya imkân yoktur. t . * .« Seyit Rızanın bu hepsi mucize dolu eşyası, şimdi Dersimde değildir. Anka- radadır. Evvelki gün açılmış olan polis ensti . tüsü müzesinde bunlar halka teşhir edil- mektedir. (Ulus'tan) Çin - Japon harbi Şanghay, 8 (A A,) — Çin kıtaatı, —Japon kıtaatı tarafından çevrilmekten içtinap için, gece Pooüngu , boşaltmışlardır. Ön kitaat Sung.Kliangın cenup sahilini geçmiş ve Rivs. soşovun cenubuna doğru ilerlemekte — olan kuvvetlerin kısmı küllisile birleşmek — Üzere şimale doğru yürümeğe başlamıştır. Pootungun tahliyesi üzerine, bir çok sivil Çinliler nehri sallarla geçmektedir. Çin mareşalinin beyanatı Nankin, 7 (ALA,) — Şang-Kai.Şeck bugün verdiği bir mülâkatta, Çinin uzak doğu ih. tilâfmmın halli için Japonya ile doğrudan doğ ruya müzakereye taraftar olmadığını söyle. — miştir. - Mareşal, askeri vaziyet hakkmda nikbin olduğunu söylemiş ve şimdiki mücadeleye de vama azmetmiş olduğunu bildirerek demiş- tir ki: * — Bir kere harekete geçen adalet kuv. vetlerinin arzu edilen — hedeflere erişmekten geri kalmıyacaklarına kat'iyyen kani bulu. nuyorum. Könferansın tatbik edilecek neti. celer elde edeceğini zannederim.,, - GECEGETUUUGARUEEEU GT GUN =—ıııııııııııııııınll.ılı“z:ıııllllıııı“ıılıı Lisan derslerimizin | geçmiş formaları Gazetemizde neşredilen lisan ı.ııı .i ı iki kuruşa i izden te- yazılmıştı. Keyfiyeti bir daha tavzihe lü- ; örü

Bu sayıdan diğer sayfalar: