&EYLOL — 19037 Va şanmış facialardan : eniz Oortasında HABER — Akşam pos Yangın felâketi * gemi yolculuğun son günü sahilden ancak bir kaç millik Mesafede imdat İstemeden yanmıştı. Yangını örten Sluş, Sün tön gecesi idi. Ertesi 'iı—d: Nevyorka varacaklardı. #üce, dans, şarkı gecesiydi. M gem'siyle, sıcak Hava . ** güneşniden, vatana doğ- B Bütün An: ve kahkaha ha. . lüks bir gemiydi. He- M evvel suya indirilm'şti... yar bir . Öy. onun Üzerin » Üerline yapılmıştı. S: Eydi. Neş'eli bir muhi nsanlar, üddet için kederlerini unu ın genç bağrışarak t Bazıları neş' , /t keyif için yerlere yatı- "’f"kr kalkamıyo e ” Küba kokteyli Sarhoş etmişti. — Sonı Yard n katılır . dimdiyle, kamaralarına en rüzgâr gittikçe artma h Fakat gemidekilerin neşes Attıyordu. Sahile doğru gi - &v Tersey'in ışıkları uzak . Kdt başlamıştı l A:," kahkahalar yavaşladı. Ve y “>dün ağza bir rivayet dola. Vö Ş ?ı,:: ölmüş. Neden ölmüş x"h," kalb buhranı geçirmiş.. Bşş * öldürülmüş. . X * Kaptan ölmüş.. Kalbi dur. yi îxııığ'j'!ain-şimıe mi bulunmuş?. h kâptı.—ı ölmüş. Kaptan Robert. Vilmot Tu, arkadaşları, kabinesin Tmak süretile ölmüş olarak Geminin doktoru, Kaptan ça bir kaç gün içinde uğra. hazımsız'ıktar tedaviye uğ k akat netice çok çabuk gel. K.G'U'Puuuı yakaya yapışmış. Ş.*'* 4"7_: seyahati sona erm'gşti. N .—“enînne gemi de, resmi mahi. Kü eler lüğvedildi a h ',N!: "ti Vilyam * üldı. Gemide sükünet avdet t 4 geminin ötes'nde beraber y Pa A dünyadan haberi almıyan “deki diğer bir kaptan ku. | esrar per | r eğ : *Elencelerine devam edi . | y Tel Üka, den zil zurna sarhoşların *H geliyordu. Bunlardan ba | " bir müddet için, kend'le. amakta olduğu neticeden pT olmadan, dünyadan ge. N “Serdi. h a ü G Fan KÜ v k "N": Vardiyalar değişti.. Dı. h %o:hnalı ve soğuk.. Moro 4 tiği, © Yoğrü devamlı sürette k. *yor., N& ı,ı.'ııı Üçü, Yeni bir gün baş- $ c"'n:;:"“ eylülünün 8 inal gü S:N.; vardiya bekliyenlerden Kc-, y:'"“nin hiç münasebeti ol- ı“ hq:înden duman çıktığını gör Si *t gemnin kütüphanesine Yazı odasını açınca, yüzüne 'ı"llu- dalgası vurdu. $g Vet süvariye haber veril. Üo :ınci kaptanı gönderdi. Ha- S ’”t&““ fena idi, Geminin yazı K LA SA gibi tütüyordu, Alev . 'x::nqh)"hror, etrafı yalıyordu. y ö!*meleı Çıtırdıyan — sesler Dğin ikinci kat güverten'n fadar sarıyordu. ,_""- Reminin yangın söndür. tüt en modern vasıtalara Nhun“"u biliyordu. Fakat ne !, yerinde ve isten'ldiği - İn ı::'nlımıur. Ve neticede da, Y atına malolar bu yangı. “Siktığı da — öğrenilmer h"'nllı oluşu, yüzünden a. Sks, Tam bir ana baba günü ., Gemi alevler muş, kimi kendnü denize atarken, kimi levler âdeta yel cehennemi bir hale dönüyo! Betbaht Moro Kasl gemisini ancak mucize kurtarabilirdi Telsiz kabinesinde baş cers başına ıslak bir havlu & duğu halde, artık zamarı gelmiş olan imdat işaretini vermek üzere bulun! yordu. Geminin üzerinde çığlıklar, kıyamet kopuyordu. Halbuki ayı önce bu sesler, birer müsil F gemide az nağmesi, birer neş'e sayhası halinde, yükseliyor du değil miğ Ne takilıla Usmnumi tehli - Ke işaretj verilmişti. Kaptan, “teneke, Blân ne bulursanız bulunuz, gürültü . yapmız, herkesi uyandırınız.,, diyordu. Kamarotlar ve gemiciler, kamarala . rın kapılarını vurmuşlar, yahut kırmış- | lardı. Yolculardan bazıları hâlâ sarhoş sar- hoş yatıyordu. Bazıları kamaraların . dan ayrılamıyacak kadar korku içinkley- di. Kimisi yarı çıplak — va O halde dışarı çıkmaktar sılalryorlar - dı. Kaptan köprüsünde süvari alevlerin tahlisiye etteydi... Varms, kayıklarına & uzandığını gördü. Öyle ki kayıklar he. men hemen yaklaşılamıyacak bi geliyordu . 'Tayfa ve yolcular, kaptanın tahlisi- hale | ye kayıklarına binme emrini vermesini | bekliyorlartir. Diğer f odasında baş telsiz memuru, için emir bek! ) Lâkin hiç bir emir gelmemişti Baş telsizci Rocers, bulunduğu yeri, her ne bahasına olursa olsun terketme - mek için büyük gayret sarfediyordu. Bu sırada açık denizde bir geminin Nev Jersey kara istasyonuna şunu sor. duğuünü şitti: — Nev Jersey açıklarında bir gemi yanıyormuş.. Haberiniz var mı? Nev Jersey istasyonu cevap di: — Bir şeyden haberimiz yok. , Telsiz mermiru Rocers, oturduğu yer de kıvranıyordu. Parmaklariyle muha - vereyi kesmek için içi yanıyordu. Bü tün mevcudiyetiyle şöyle haykırmak '« tiyordu ? ver- desi bir lürlü sıyrılamadı içinde yanıyordu, herkes paniğe tutul- deli gibi şarkı söylemeğe koyulmuştu. kalamıyacak bir vaziyettedir? 8. O, &. işareti versin mi?, Kaptan Varmş$ etrafına heyecan ve rap içinde baktı. Sahil ancak sckiz 1 kadar ötedeydi. Acaba yetişebilir di? Yangın söndürülebilir n nin kumandasını ydi? eline al- mışken bu felâkete, bu hezimete âciz içinde kendini bırakabilir miydi? Aca. enüz Billeni Sorgu tekrar ediliyordu: — Telsiz memuru, daha fazla daya- | namıyor, ne emredersiniz? Kaptan bir daha sahile baktı. Fakat getiyi oraya sevkedecek vesaitin bir ça ğu harap olmuştu. Yangınla kullanıla- mıyacak hale gelmişti. Makine dairesiyle örtibat yoktu.. Te. lefon, elektrik tesisati hep bözulmuş - tu. Kapı — tmdat isteyiniz! Emrini verdi. Derhal telsiz odasına koştular, Du - | man ve alev içerisinden güç belâ geçe | rek içeriye atladılar. Kaptanın tebliğ ettiler, Rocers, S, O, S. ( bastı. mi birden klerhal cevap ver Telsiz memuru Rocers: — Daha fazla dayanamıyoruz, alevler radyo odasına kadar geldi; diyebilmiş- ti, Bayılmak üzereydi. Bu arrada gene kaptan köprüsüne koşup, ( Kabinesini terkedebilmesi için kaptandan . mezuniyet alan arkadaşı a- cele ile geldi. Ve Reocerse: — Haydi, dedi, çıkalım.. Rocers ölüm halinde: Bir kaç ge- telsiz memu- rünü — Hayır, cevabenı verdi. Çıkamam, emir almadım.. — Haydi çık diyorum — sana. kaptandan emir akdım. Ben Ve arkadaşı, bunu söyler söylemez, Rocersin cevabını beklemeden onu ya . kaladı ve dışarıya sürükledi. Güvoörtede yolcular, korkudan deli gi- bir halde denize atılıyorl Geminin her yerinden çığlıklar işitiliyordu, Sârışın ve yarı çıplak bir kız, hir Tum buzdan 'dışrı sarkmış, daha ileri gidemi- yordu. O küçük pencerecikten içeri de gire, miyor, ve alevler vücudunun alt kısmını alabildiğine yakıyor, kız. yürekler par- — Evet, evet.. Yanân gemi bizim ge | çalarcasına haykırıyordu. mimizdir, derfal imdat bekliyoruz.. Biz | Moro Kasl gemisiyiz.. Fakat diş plin, çemb içeris'ne almış olan disipline, o kadim deniz an'anesine mühalif hareket ede- mezdi. Sustu, Oturduğu yertde duman lardan öksürerek, ukanarak bekledi , Alev, kabinenin etrafınr yalamağa ve içer'ye duman dolmağa başlamıztı Göz- lerini yakryor ve o hâlâ kaptanın emri. ni bekliyordu Kaptana haber verdiler: — Telsiz memuru, artık kabinesinide onu demir vi Mevcut tahlisiye kayıkları -denize ind'rildi, Bir çoğunun içinde tayfa bu- lunuyordu. Geminin kıç tarafında bir çokyolcu, lar biribirlerine sokulmuşlar, can kur - taran kayıklarına girmekten korkuyor- lardı, Bir papas, yüksek sesle dualar oku. yorldu. Birdenbire birisi, delice bir şar- kı söylemeğe bşladı. Bir kaç daha bu ya iltihak etti. Korku feryatlarınım üzerinde bu garip musiki, fırtımaların gürültüsüne emrini | — Atatürk alimle (Baş tarafı 1 incide) töfesörler * refika: Türk Yöği şkanı Bayan Afet tarafından AtZ Florya: deniz evinde husu. ir öğle yemeği ver Bu ziy fette M. Pittarddan başka Madam Pit- tard, M. Pittardın as'stanı Madam Dol lenbach, İstanbul mebusu Bayan Fat . ma Öymen, Bayan doktor Perihan C: ver ve mebuslardan General Ali — Fuat, Kılıç Ali, Cevad Abbas, İsmail Müştak ve refikaları hazır bulunmuşlardır Atatürk, Mösyö ve Madam tardda Madam Dollenbach'ı dalarında kabul üç buçuk saat konuşmuşlar ve bilhat “Güneş - Dİ,, teorisi ve bunun tatbika- tı Üzerinde profesörün çok büyük dik . kat ve alâka ile dinlediği izahatı ver mişlerdir. iştir Pit « mesa' 0. buyurarak kendileri'e Profesör Pittard ve refakatinde bulu nanlar Atatürkün yüksek - ilt fatmdan ve bu mülâkatın zenginliğinden duy . dukları hayranlık içinde Ulu Öndere de | nlarını sunarak geç vakit av- det etmişlerdir. Dün gelen İtalyan profesörü Roma radyosunda arasıra Türk di - linde konferanslar veren genç — İtalyan profesörlerinden Rossi de Tarih Ku . rultayına iştirak etmek üzere dün şeh, rimize gelmiştir Profesör muharririmize şunları söylem'ştir: Rossi kendisiyle görüşen müder - eden (Yeni Şark) mecmuasınım da muharriri bulu. *“Kuvna Üniversitesi Türkı im. İtalyanca intişar nuyotum, Yeni Türkiyedeki siyasal ve kültü « tel inkılâpları İtalyaya tanıtmağa ça - lıştım ve çalışmaktayım. Fakat şimdiye ecnebi görüştü Professör - Rossi kendimi bir talebe orum. Bu köngreye Türkiyeden mek için için hayırlı işler görebilirsem memnun ola. ki mesaide geldim. Türkiye Evvelce arabça öğrenmiştim. (Yeni Sark) mecmuasında çalışırken Türki- yeye ait haberleri ve malümatı Türk menbalarından almak arzusu ile Türk i kendi kendime öğrendim. On sene kadar evvel buraya geldi- ğim zaman kütüphanelerinizde tetki . katta bulundum. 933 senesinde tekrar şehrinize gelerek İstanbul Halkevinde “İtalyadaki Türkiyat tetkiklerine umu mi bir bakış,, mezvulu bir konferans faki kongrede mevzuum (Türk tarihi iç'n İtalya arşiv ve kütüphane - sindeki mehazlar,, dır. Tezimin Türk talebesi için olacağını ümit ederim.., faydalı Em;ıiyet ikinei şube | müdür muavlpllğl İ Evlenme töreni tehiri| İstanbul em. dikektöriü. . d bazı ta- beddül. Bu şübe müdürlüğü yin edilen ile ta müdür vinliğine ay da yeni vazifelerine başlamışlardı. Fahriden boş kalan emniyet şube müdür muavinliğine Kadıköy mer Doğanoğlu ikinci | x B | kez memuru iken emniyet Gmirliğ terfi eden Tevfik Korkmaz tayin edil . miş, yeni vazifesine Bu suretle emniyet ikinci şubesinin başın şimdi biri (Doğaoğlu), diğeni Korkmaz) soyundağ olmak üzere iki Tevfik bulunmaktadır . “Bayat palamuttan zehirlenenler Üzküdarad Toprak sokakta otu Mehpare, Mü minde dört başlamıştır. ide, Nuriye, Nevres is- kadın dün bayat palamut balığı yemişlerdir. Bir saat sonra dör- dü de sancılanmış, hastahaneye kaldı- dır. 18 Eylil yan otelinde yapılı Cumartesi gecesi Tokatli. ak olan Gümi İ ne mebusu Ali Şevketin kızınm ev. lenme merasimi 24 eylül çarşamba gününe akıldığı haber alrı tır, 'ordu. ndü. Der t indirerek denizde boca- ve alevlerin oğultusuna karı: İmdada köşan gemiler g. hal kayıkla lamaktâ olan bir Çok kimseleri kurtar. Kt Bir çok kimseler idenizde yüzüyor, , Şık tüvaletlerle can kurta- ri içinde baygın bir halde ile birlikte kaptan Varmı: ta gemiden çıktı , Sonradan bu kaptan iki sene hapse mahküm oldu. Ondan başka iki kişi da ha mahküm edilmişse de, en feci haki, kat asla keşfedilememiş, gemiyi kimin yaktığı öğrenilememiştir. 4 Otomobillerin plâka resimleri Şoförlerin müracaatı reddedilmiş değildir Bu sabahki gazeteleredn biri şeför cemiyetinin plâka resimlerini 'mek için belediyeye yaptığı müracaa tın reddedildiğini yazıyordü. Öğren- diğimize göre bu haber hakikatın ta mamen zıddıdır. Bu sabah kendisiyle görüştüğümüz şoförler cemiyeti umumi kâtibi' Aziz Nami bu hususta demiştir ki! (— Gerek belediye makamları, ge rek bu İşi tetkik eden heyet plâka res- minin fazlalığına kani olmuş ve şehir nümüzdeki devresinde tet- üzere bir proje hazırla: adalete en uyğun şekil- de halledileceğinden eminiz.) 'Mareşal Çakma cumartesi günü & ye gidiyor Dün şehirlmize gelen mareşal Fev ak ve mayeti cumartesi günü n hareket edecek Adatepe e Yugoslavyanın Split lima- reket edecektir. Mareşal, dost ve müttefik Yugoslav ya ordusunun manevralarında — bulun- duktan sonra gene Adatepe ile limanı- mıza dönecektir. İstanbul asliye Sinci hukuk mahke mesinden: Davacı Mezruka tarafından Fatihte Macar kardeşler caddesinde 88 numa- ralı hanede İbrahim Hakkı aleyhin çılan Beyoğlunda Mektep — sok hanı a- nısıf zerindeki haczin kaldırıl- ması davasından dolay: müddealeyh ibrahim Hakkiya ilânen vaki olan da- vete rağmen 14-09-937 tarihli tahkikat gününde mahkem gelmemiş olduğun dan hakkında gıyap katarı verilerek tah kikatın devamı 26-10-! ye salı saat ona talik kılınmış oldüğundan müddealeyh İbrahim Hakkımın muayyen olan günde mahkemede hazır bulunması ve — gi iği takdirde bır daka mahkemeye kabul edilmiyeceği H. U. M. K. nun 401 inci maddesi mücibince müttehaz karar tevfikan ilân olunur.