Beyoğlunda Kabristan sokağında 37 numaralı evin üst katında Taşnak reisile gizli bir anlaşma yapmıştık — Bu hareket size karşı itimatsızlık sayılmaz. Arkadaş Hamparsum şahsan size fevkalâde itimat ettiğini, hattâ siz- den başka İstanbulda şayanı itimat ar. kadaşı olmadığını temin ederim. Fa- kat etrafınızda sizi çekemiyenler bu - lunduğunu bildiği için ihtiyatla hare - ket etmekte, vaziyetinizi müşkülleştire cek en ufak hareketlerden bile sakın - maktadır. Fırka merkezinin buraya nakli hususunda şimdiye kadar size bir gey yazılmadığı doğrudur. Fakat arka- daş hamporsom bu meseleyi sizinle müzakere ederek kendisine bir Tapor göndermemi benden bilhassa istemiştir. Esasen ben size açılacak ve yardımını zı rica edecektim.. Görüyorsunuz ki hâ. diseler işimizi çok kolaylaştırıyor. Şimdi gelelim asıl meseleye : Benim tastanbula geldiğimi kimse bilmiyor. Teklifini kabul eder de daimi surette seninle teşriki mesai edersem derhal iş meydana çıkacak, Erivana jurnallar yağacaktır. Diğer taraftan kimsenin haberi olmamak — şartiyle en sıkı şekilde biribirimizle teşriki me- #ai etmek mecburiyetinde bulunduğu - muzu da kabul ediyorum , İşte bu sebeplerden dolayıdır ki tek. lifine derhal cevap veremedim.. Bundan sonra artık vaziyeti beraber müzakere ederek bir karar verebiliriz, — Verdiğiniz izahattan dolayı teşek kür ederim.. Bu vaziyet karşısında sizin mevcudiyetinizden kimsenin haberdar olmaması lâzımdır. Pansiyonu tutmakta acele etmekte haklıymışız.. İnşaallah bu mesele bugün halledilir ve bu gece yerleşirsiniz.. Bundan sonra her gün muayyen saatlerde görüşlür ve vaziyeti müzakere ederiz.. Erivandaki vaziyet hakkındaki izahatınız beni çok mütece- sir etti. Arkadaş Hükpdttumun bet . nliğinde ne derece haklı olduğunu an- lamak için ilk iş olarak şehrimizdeki X merikan, İngiliz ve Fransız mahafilinde hakkımızda neler düşünüldüğünü öğ - renmeliyiz. — Bilhassa Amerikalılarla İngilizle. rin Türkiye ve Kafkasyaya karşı siya - setlerinde ne gibi değişiklikler olduğu « nu öğrenmek lâzımdır. Fransız cephesi ni Henriette'in idare edebileceğini zan. nederim. e — Evet Henrlette o tarafı temin & - der, İngiliz ve Amerikan mahafilini de bana bırakın, benim adamlarım — var- Vır. — Öyle ise bugünden itibaren bu sa. hada faaliyete girişmek Tâzem.. Nerede ise arkadaş Hamparsumun talimatı ge- lecektir. O zamana kadr boş durmama- byız. — Bir saate kadar arkadaşlara icap eden tailmatı verir, ilk neticeleri yarın akşama kadar elde etmeğe çalışırım.. — Öyle ise yarın gece buluşur, ko . nuşuruz., — Evet, yarın akşam ben gelir evi nizden sizi alır, rahat bir yere gider, başbaşa görüşürüz. — Yalnız tekrar ediyorum. Bütün bu sözler aramızda kalacaktır. Hraç elini bana uzatarak: — Namusum üzerine söz veriyorum, dedi . Bana uzanan eli sıkarak ayni yemini ben de tekzar ettim. Kabristan soka - gındaki 37 numaralı binanın üst katın. da bu gizil itilâf aktedilirken Henri - ette birdenbire salona girmişti.. Esrarıengiz pansiyon Henriette'in yüzündeki sevinç pan - siyon meselesinin halledilliğini göste . riyordu. Nitekim, odaya girer girmer kollarımın arasına atılarak şu müjdeyi verdi: — BSevgilim, evini tuttum. Ş'mdilik yalmız oturacağın yuvayı kendi - elimle döşeyerek bir kral sarayı haline geti. receğim.. Pansiyonu tuttuktan sonra mobilyeciye uğradımı beğendiğim mo- bilyeleri alrp eve gönderdim. Bütün ek. sikleri tamamladım. .Yeni evinden son derece memnun kalacağınızı umarım.. Öğleden sonra pansiyona gittiğimiz zaman Henriette'e teşekkür etmek mec İ buriyetinde kaldım, Pansiyon bakika - ten bir saray gibi döşenmişti. İstirahati mi temin için herşey düğünülmüş birşey eksik bırakılmamıştı. Henriette beni ev sah'bine takdim e- derken? N — Size kiracınız mösyö Jozefi tak. dim ediyorum, demişti ve ihtiyar Fran sız kadını beni süzerek memnun olduğu | nu Jütfen bildirdi. Sonra Henriette'e dö nerek: — Kimsesi yok mudur? diye sordu. Ev sahibinin maksadımı anlıyan Hen- Tiette, hemen atıldı. . — Size söylemeği unutmuştum. Mü. teveffa kocamın en yakın arkadaşıdır. Zavallı kocamla kardeş gibi idiler. Bi- Tibirinden kat'iyyen ayrılmaz, biribir . leri için can verirlerdi. Mösyö Jozel, kocamın öldüğünü haber alınca Suriye den buraya geldi. İstanbulda bir sene kadar'kalacaktır... Sonra belki yine Su- riyeye döner, Şimdi belli — değildir. Bu itibarla burada kimsesi yoktur, al . lesi, akrabaları hep Suriyedeler... Esa- sen keridisi de Suriyelidir ve zavatlı ko. camı Beyrutta tanımıştır. — Ben kiracılarımın hususi hayatına karışmak istemem .Yalnız kiratılarımın evimde sıksık misafir kabul etmemele- — Nasıl misafir?, » — Meselâ siz tutmadan evvel bu da. irede bir Alman oturuyordu. Tek başı- na bir adamdı, fakat sabahtan akşama kadar ziyaretçinin sonu gelmezdi.. Er. kekli kadınlı ziyaretçilere kapı açmak - tan bıkmıştım. — Merak etme madamcığım, Mösyö Jozefin benden ve bir iki arkadaşından başka ziyaretçisi yoktur. Arkadaşları . nın da buraya gelip ge'miyecekleri şüp- heliz En *tak beni görecelesin.. — Sana bakma Henriette'ciğim.. Ev senindir, sen istediğin zaman gece gün- düz buraya gelebilirsin. — Öyle ise uzatma, ben burada ol . duktan sonra, kimse seni rahatsız et - mez.. Hem ben senin ne demek istedi. ğini anlıyorum.. Mösyö Jezetin İstan- bulda kadın ahbabı, yok.. Benden baş. ka hiç bir kadının bu eve ayak basmı - yacağına dair teminat verebilirim. — Mesele kalmadı. O hâlde size iki anahtar vereyim. Biri sende, — diğeri mösyö de kalsın.. Malüm ya ben artık ihtiyarım. Eskisi gibi evin içerisinde dört Könemiyorum. — Bu anahtarlarla istediğiniz zaman eve gire 'niz. Ev sahibi kadının bu sözlerinden ev. de yalnız olduğunu anlıyarak: — Madam, dedim, niçin bir hizmetçi tutmuyorsunuz, size yardım eder, İşini zi görür, bu yaşta yorulmazdınız. İhtiyar kadın gülerek cevap verdi: — Bir değil, çok şükür on hizmetçi de tutabilirim, fakat işime gelmez. Hiz metçi demek casus demektir. Vakia be nim gizli kapaklı bir işim yok, fakat ne de olsa her şeyi gören, işiten, hususi hayatıma ber an şahit olan biris'nin e- vimde bulunmasından hoşlanmam.. Bu sebeple işlerimi gördürmek üzere gün. delikçi kadınlar getirtiyorum. Her — bi- ri evime sabah gelip akşam — gitt kleri için hususi hayatıma karışamaz. Misa. fir gibi geçip giderler. Bu esnada gündelikçi olduğuna şüp he edilemiyen genç ve güzelce b'r kadın kahve getirdi. Hizmetçi odadan çıktık- tan sonra, ev sahibi sözüne devam etti: — Bu kadın dahi bu sabah buraya geldi ve akşama gidecektir. Sizi gördü, fakat k'm oldğunuzu, niç'n buraya gel diğinizi, başka zaman beni ziyarete ge. lip gelmediğinizi bilmez ve hariçte de- dikodu yapamaz . Halbuki — maazallah daimi hizmetçim olsa, eskidikee kafa tut meya basliyaesk, evime ve'enler hakkın da binbir ceşit hikâyeler uyduracak, kimbilir daha reler yapacaktı?. İhtiyar kadının süreceğin' tahmin eden Fenriette: — Lütfen hirmetsi banyoyu yakıan. Müösyö Joözef yoldan geldiği için yorgundur. birar istirahat edecektir, dedi. (Devamı var) konferansının uzun ve emretsen'z de Pi z e Zaten Türk âmiralı Bahriye isimli ese rinde, o zamana kadar mevcut olanlar- dan çok daha mufassal bir harita hazır- ladığını ve oraya “ Hint ve Çit deniz- lerine ” müteallik malümatı da kaydet- | tiğini yazmıştı. Haritanın kenarında bu- | lunan kayıt, bunun, Banriye mukadde- mesinde bahsedilen haritanın bir parça- 8: olduğunu ispat ediyor. Dikkat edilirse, haritanın şarka teka- bül eden kenarına yazı': notların orta- dan kesilmiş olduğu anlaşılır. Ve bun- dan bu haritanın heyeti umumiyesinin dünyanın © devirde mâlüm aksamını ihtiva ettiği istidlal olunabi İlk na- zarda anlaşılır ki, haritanın elimizde bu- hunan parçası, tam haritanın ancak Üçte birini teşkil etmektedir. Yırtılan parça bütün araştırmalara rağmen bulunama- Müellif, haritasının bir derkenarında, kendininkinin vücuda getirirken tetkik ettiği haritalardan bahsediyor ve Antil- lere tahsiş ettiği başka bir notta, Antil adaları ve sahilleri ile alâkalı bahislerdi Kristif Kolomun haritasından — istifade ettiğini söylüyor. | Piri, derkenarlar yardımiyle, harita- yı ne tarzda tertip ettiğini anlatıyor ve ilâve ediyor: İşbu harti misalinde hartf asır içinde İdi. mesnede yöktür. Bu fakirin elinde telif olup şimdi bünyat oldu. Hususan yirmi — miktar hartiler ve yappamondolardan . yani lsken. deri Zülkarneyn zamanında telif olmuş har. tidir ki rubu meskün anın içinde malümdur; Arap tayfası ol hartiye Caferiye — derler . anın gibi bekiz Caferiden ve bir Arabi Hint bartisinden ve dört Portukalm — şimdi telif olmuş hartilerinden kim Sint ve Hint ve Çin diyarları hendese tariki üzerinde ol hartile. Tin içinden mesturdur ve bir dahi Kolomba. Bun garp tarafında yazdığı — hartiden bir kıyas Üzerine istihraç ödip bü Şekli hâstl ol. du; şöyle ki bu diyarın hartisi bahriler içinde zlce sahih ve muteber ise mezbur — harti de dahi yedi Gerya öyle sahih ve müuteberdir. Bahriyenin mukaddemesinde, Piri re- is, diğer söyledikleri arasında, Antille- rin Kristef Kolomb tarafından keşfini zikir ve şunu ilâve ediyor: “ Haritası bize vasıl olmuş bulunu- yor. ” Kristof, Kolomb haritasının Piri Rei- sin elinde bulunmasına hayret edilebi- lir. Fakat bunu şu şekilde izah etmek mümkündür:; “ XVinci asrın sonunda ve XVlmcı asrın başında, Piri —Reis, amcası Kemal reisin re*akatinde, İspan- ya sahillerindeki deniz muharebelerine iştirak etmişti. Filhakika, kitabında, Ke mal reisle müştereken yedi İspanyol ge- misini esir ettiklerini yazıyor. Diğer ta- raftan, Antillerden ve Antil yerlilerinin kiyafetlerinden behsede:ken bir muhare be esnasında, bu yerlilerin giydikleri » papağan tüyleriyle süslü - bir başlığın, hatta demiri bile kestiğ: söylenen siyah ve sert bir nevi taşın *İlerine geçtiğihi hikâye ediyor. Dünya haritasının derke- narlarından birinde de; Kristof Kolom- ba Amerika seyahatler.ide üç defa re- faket etmiş ve bilâhare Kemal teise e- sir düşmüş olan bir gemicinin Kemal reise bu mevrzu üzerinte şayanı dikkat ifşaatta bulunduğunu okuyoruz. Bu İspanyol gemicisinin Antillerden ge len eşyanın ele geçirildiği aynı muhare- | bede Kemal reis tarafından esir edil. | miş olması mümkündür. Ve bu izahat- tan şu çıkıyor ki, Piri reisin elinde bu- lunan Kristof Kolomb baritası 1408 de çizilmişti. Kemal reis ve Piri reis İspan- yolları 1501 de mağlüv ettiklerinden. Türk amirallarının bu baritaları 6 muha rebeler serasında ele geçirmiş bulunma: ları çok mimkündür. Dünya haritasının el.mizde bulunan parçası: Avrupa ve Afrikanın ga:p sa- killerinin bir kısmı ile #ılas Okyanusu zi Amerika 'le cenup Amerika- in derisi ürerine muhte- cizi'miştir. Ödevrin bütün “tul ve arr daireleri taksi- ileir. Orada, biri şimal- e*mumt* e'meat Üzere iki tane haritalorı gi matımı havi Tarihi tetkikler XVLıncı asrın en büyük geodgrafı Türk Amiralı Reis Anlatan : rüzgâr gülü görülür, Güllerden bher biri otuz iki kısma ayrılmış ve taksimat hat- | ri ları gül muhitinin dışına kadar uzatıl- maştır. Her rüzgâr gülüsnün bir mili bah Tı mikyası bulunuyor. Harita bir çok nakışlarla süslenmiş- tir. Denizlerde ve sahillerde bir çok ge- mi resimleri buluyoruz. Haritanın muh- telif yerlerinde bazan resimlerle alâka- k olmiyan müuhtelif haşiyeler görüyo ruz. Bir kaçını zikrettiğim bu notlar çok kiymetlidit. Bu haritalarda dağlar resmolunmuş ve nehirler kalın hatlarla gösterilmiş- tir. Piri reis, bu haritasazda,Bahriye ki- tabınım 28 inci sahifesinde işaret etti- Üi remzi işaretlere dair kaideleri de tat bik ediyor ve böylece k-yalık yerleri si- yah noktalarla, kum kademelerini ve sığ suları kırmızımtrak noktalarla, de- nizin içinde ve gemllerin göremiyeceği yerlerdeki keyalıkları da saliplerle gös- teriyor. ? Garbi Aftika sahillerini çizerken e- Hndeki mehazler sadece Portekizlerin vücuda getirdiği — haritalar değildir; 'Türk gemicilerinin — kitaplarından ve bunların aynır sahillere yaptıkları seya- batler esnasında topladıkları malümat- tan da istifade etmişti. Filhakika hari- tasının Garbi Afrikaya taalluk eden kısmında, Babadağı, Akburun, Yeşilbu- run, Altınırmak, gibi Türk ismi taşıyan bir çok yerler görülüyor. Bu sahillerin harita üzerindeki vazi- yetine gelince, bu cihet büyük bir srh- hatle gösterilmiştir, Cenubi Amerikaya dair olan kısımda gene görüyoruz ki, Piri reis Portekizlerin yeni haritaların- dan istifade etmiş ve Amerigo Vespucci Pinzon ve Jan dö Solis tarafından 1508e kadar cenubi Amerika sahilleri hakkın- da tesbit edilen mütaleaları dünya hari- inâ aynen geçifmiştir.. . — k Kara kısmı Platanın cenubunda şar- ka doğru fasılasır uzanıyor. Haritanın bu kısmının, Batlamyus telakkisine gö- re vücuda getirilmiş kürel musattaha- ya imtisalen çizildiği anlaşılıyor. Fakat sekiz yıl sonra, Bahriyeyi yaz- dığı sırada, Piri reis eserin mukadde- mesinde La Platanım cenubunda kara değil deniz bulunduğunu yazmayı ih- mal etmemiştir. Bu şekilde, Türk coğ- rafyacısı, daha sonraki beşi'lerden ha- berdar bulunuyordu. Coğrafi keşiflerin, tarihi bakımından, âlimlerin dikkatini en çok merker Ame- rika çekiyor. Dünya haritası üzerinde, hakiki Antil adaları, ada olarak değil de * Kristof Kolombun da zannettiği gibi- bir kıta olarak gösterilmiştir. Filhakika Piri reis, merkez Amerikayı “Antil Eya leti”ve cenup Amerikası sahillerini“An- tıl kıyıları * tesmiye ediyor, * Atlas Okyanusu üzerindeki bir haşi- yede Piri reis 1494 de uktolunan Tor- desillas muahedesinden ve dünyayı İs- panyollarla Portekizler arasında tak- sim eden hattr fasıldan bahsediyor. Piri reis dünya haritasına Kristof | Kolomb haritasını - ki bu daha önce çi- zilmiş bulunan Toskanelli haritasında- ki majümatı ihtiva ediyordu- alıp geçir- Güzel Türkiyed Fpsasini ötömkebü de Bayoğluna Pr. Afe” Tarih Kurumu A v n Jazt mütcaddit noktâ fi yeti” ikalardi” Şi rından birinin it dınlattı. Hülâsa bu haritğ ler tairihinin en kıymetli birini teşkil eder, Piri reisin dünya ikincisi Piri'reis, Beliboluda 0N 1528 de, ikinci bir dünya " mışüi. Bu da birincisi gibi: T geyor. ıvu'f” ) vi haritasın!? (DeVE Şikâyetler, temenniler » Eski bir Beled ğıı | şoförünün şikây » Dün şöyle bir mektup aldk hiye “İstanbul belediyesine ait ı: yi A yetinin 117 sayılı bastâ MW'* idim.Geçenlerde garajda MÜ .w*,, hi ve tahriri talimatına hârfi müş ölmük endişemile vaki bİY a bütün aykırı bir netice V ğ atılmamı mucip oldu. yaştmat Garaj duvarında anilr yazılar FM br olarak sıhhiye otomobilleri g d gözlerinin kesmediği dâr .v!ı'":" gök ;:, mobillarinin girmesi yasaktır. Hlm moblli tebkir ettirmek t00i BU yi paşa tebhirhanesinin kapısıf! ':;”. yli” ve arabanın da geri vitesinii d h ması hasebile lâzimgelen mapevri) bileceğimi gözüm kesmemiş "’-,ı' Birçok defalar yaptığımız gibi KA de tebhir ettirmek iştemiştiri 'Tebhir hane doktoru Içerir? israr etti fakat otomobilm veray aei bir hasardan bile ben mesul Giaf gin B esasen talimata göce de gözüml y Bi y n îîî'ğl.'.'"ı'uî'.f.k otomobili Beyotl? nesine götürdüm. Ve oradt tabilir yv mhktâğdı. BW hareketim takdirle / mak Jâzım gelirken nedense İ v liğımı mücip oldu. p" Benim bur vaziyetimi serkaşlik / bul ediyorlar. Kuzum bu hareketif Wi serkeşlik vardır. ÜN bi nie SA Böyle bir iş için benim gi ’_“,:/ meğine mani olmak adalete ahtereti Uğradığım haksızlığı mubtiiii ta vekâlete kadar anlatmaği c-“’V;' Fakat rahatsızlık vereceğimder Şirudi gazetenizden rica tubumu naşredip büyüklerimizi? / katini oelbediniz.. ö AKŞAM POS İDARE EVİ: Istanbul Ankarâ “| Pusla kulusu ; "'.; 3 Telgraf aaresi: istanp Iİ" Yazı işleri teletONUİ 3497 idare Hân « ga # ABONE Türki K * Senelik — LA0O 780 Si e N.Fı'ı;'l:_" uf'