deamani GN F dela Doktor — Demek bacaklarınız tüt. riyor, çabuk yorgunluk hissediyorsu . nuz. Kaç yaşındasınız? — Otus beş! — Şu halde hafıza saafına da uğra. mişsımız. Hâfıza Arkadaşına karısından şikâyet edi - yordu: — Mübarekin öyle bir hafızası var- dır ki.... . * — Çok mu unutkandır?. — Bilâkis! Hiç bir şey unutmar ve asıl felâket de bu — Aman Allahım! Beni şimdi bir kuş yapıver, ne olur! Namuslu kadın — Ürerime varmayın, ben nammlu bir kadınım.. Hem kocam neredeyse gelecek! Böyle tedbirsizlik olur mu? Röntgen mütehassısı evini - ailesi efradınım fotoğraflariyle süslüyor. Radyo Gece yaçısını geçmiş, fakat Bay Ah- metlerin radyosu hâlâ susmamıştı. A . partımanida daire komşusu duvart vura rak seslendi: —» — Şunu susturun yahu! Gözüme iki sattir uyku girmedi. Şaştılar: — Tuhaf şey! Halbuki Mozart'ın ninnisini çalıyoruz! Vestiyerdeki z — Ajjedersiniz e. Uesaret Bayan Selma, kaynanasiyle beraber Ikramiye Kohen trende yanındaki çocuğunu kontrole göstererek sordu : — Çocuk için ne vereceğiz? , — Beş yaşından ulak galiba? — Evet. — O halde hiç bir şey istemez. Beş yaşından küçük çocuklardan bilet iste. miyoruz. Kohen sevindi: — Aman ne iyi! Şu halde gelecek hafta çotuğu evde brrakırsam üste bana ne kadar para vereceksiniz?. Mumya nedir ? Öğretmen: — Mumya nedir oğlum! Talebtt — Şey bay — öğretmen... Firavun pastırması! Göz yaşı nedir ki... Eczacı, karısiyle kavga etmişti. Karısı ağlamağa başladı. Eczacr hiddet- le: — Ağlamakla benim üzerimde tesir yapacağını mı sanıyorsun? Göz yaşları nedir ki? Bir miktar fosforlu tuz, bir parça sodyun klorid.... Alt yamı sut... Haydi kes sesin!; — No oldun? — Fona bir nez!leye yakalanmışım. Tablo — Bu tabloyu görüyor musum işte onu kızım yaptı. Tablo güneşin batışımı — Kııım Avrupada resim tahsil etti. — Tevekkeli değil. Bizim memleket- te güneş hiç böyle batmaz Mahkemede Müddeiumumi, mahkemede israrla masumiyetini iddia eden mezauna hi. tap etü: — Eğer bütün maznunlara inanmak âlzımgelseydi dünyada mücrim olmaz- &l « Nüktedan bir adam olan maznun derhal cevap verdi; y —Eğer bütün müddelumumülere inanmak lâzımgelseydi, dünyada ma - sum kalmazdı! (Fransızcadan) Lüzumu yok ki.. Sokakta rastlaymca açtı. ağazımı, yumdu gözünü, başladı söylenmeğe: — Mehmede aleyhimde söylemedik 187 bırakmamışsın.. Ne doalndırıcılığı « mı bırakmışın, ne sersemliğimi.. Öteki itiraz etti: — Yalan! Ben böyle bir şey söyle - medim.. Söylesem bile Mehmede söyle- memn , Öteki şaşkınlıkla sordu? — Neden Mehmede söylemezsin?. — O bunları zaten bilir, carım.. Merak, etme... İki kadın arasında: — Eğer onu aldatırsam kendisini öldüreceğ'ni söylüyor. — Aman adamcağıza yaz'k olur!. — Merak etme, tabancasını sakla - dtm.. Haklı değil mi ? Küçük çocuğunu yatmağa razı etmek için kadıncağız dil döküp duruyordu: — Küçükler daima erken yatar yav- rum, Bak civcivlerden ibret al, onlar na sıl erken yatıyorlar. Çocuk itiraz etti: — Evet amma, anneleri de onlarla beraber erken yatıyor. Alaturka musikiyi Çorba Içerken Dinlemek caiz midir ? Gazetslerdeki musiki bahsi sürüp gidiyor. Alabildiğine sürüp gidedursun biz gelelira tavaya konan hamaiye.. Bu işte herkes tir türlü söyler dururluan geçen gün biri da tutmuş. “Kurun,, gezete. sinde göyle diyordu: *. ... hele son zamanlarda #porcuların pek sevip de bep bir ağızdan bayıla bayıla söyledikleri bestâsi fevkalâde güzel bir: Hamsi koydum tavaya Zıpladı, gitti havaya! Şarkısı vardır ki bugünün şairleri bunun fena olan güftesini değiştirmeli ve onun ye. rine bestesi kadar mefis yeni bir güfte yarat. malıdır.. Eh, doğrusu buna diyecek yok işte! “Hamsi koydum tavaya,, diye ikl — türlü şarkı vardır. Bunlardan biri caki Trabzon kavalisinin meşbur: *Hamsi koydum tavaya,, “Başladı oynamaya!,, Şarkısıdır, biri de geçen gün Kurunda ya, ' Bize yu cevahı verdi: Yazan : — No için hiçbir gey içmemeli? — Meselâ muslki dinlerken pekâlâ çay, süt, sütlü kah. ve, cigara gihi geyler pekâlâ içilebilir. — Peki ama alaturka şazkıların — içinda bize böyle şeyleri için diye tavsiye eden bir şarkı yok, onların çoğunda “içiniz'. yahut “içelim!,, diye herkeme tavaiye edilen şeyler bep rakı, şarap, konyak, tira gibi şeylerdir. Bunun üzerine o zat pek az düşündükten Bonra: — Yağma yok, dedi, hizim şarkılarda bize gaydan, sütten, sütlü kahveden, cCizaradan bahsedenler de var, Meselâ: “Nerde kaldın Kınalı — gelin çaydan mi Btçün?,, “Yanakların al al olmuş Konyak mu içtin?,, Türküstünün birinci maarar işte — çaydan Bahardiyor işte! Bonra: #Sütlüceden — geçtin Mi SÜÜü — kahve içtün mi?,, 'Nirküsünde de işte bal giği SÜNÜ kahve. zıldığı gibi bazı eporcuların şurada burada | den demvüuruluyor. Ve gene âcnra; terennüm! ettikleri: “Hahahamsi koydum tatatavaya,, #Zıp zıplayıp gitti hahahavaya!,, Şeklipe soktukları, o Gaki mahut şarkmın, | bir başka tarzla, haşka ahenkle söylenişidir. Fakat bunların birincisi olsum, ikincisi o'sun, ikiminin Ge beste cihetinden biribirnden pek farkı yoktur. Iksinin de besteleri tiribirinder gaha külüstürdür. Güzel, enfes, — fevkalide bir beatedir diye buluna buluna bundan baş. ka hir şey bulunamadı ra: ki musiki mühaha, besinde güzel besteye örnek olarak bu, güf. telez ve besteler artığı nümune gösterilmek iteniyor ? Şu hüle göre bizde böyle daba nice nice | enles, Cevkalâde besteler vürmış da bizim | | haberimiz yokmuş demek... Meselâ, başlayı. Türküsünün başlangıcına pek benziyen : “Aymalı penbe derler bana,, *Haydi bakalım, haydı,, “Gödek atalım haydit,, Kantosu gibi.. Musikiyi ne ile dinlemeli Alaturka musikiyi içkiden ayırmak Jstiyen derle istemiyenler kaç güadür gazete siltun. | larmda toslaşıp durüyorlar. Dün, — murikiyi dişçiye gitti ve: — Bir diş çıkartacağım, dedi, fakat uyuşturmak filân istemez. Çünkü işi. miz acele.. Dişçi tebrik etti: — Bravo bayan! Hangi dişiniz? Koltuğa buyurun. , Selma cevap verdi: — Benim dişlerim elhamdülil'âh sağ- Jam.. Kaynanamın dişi ağrıyor . içikiden ayırmak istiyenlerderi birihe sorduk? MM*WN— $ — T der de içilmemeli mir “Cigaranın dumanı,, “Yoklur yarin imanılı Türküzünde cigara öne sürülüyor. — Detnek, mustki dinlerken, kir çokları, | arlık rakı, şarap yerine bunları içmeli! — Tabi! — Çorba içmemeti mi dersin? — Ne münasahet? — Ne münasebeti var mı ya? Bizde çorta.. Gan bahseden şarkılar, türküler de var, — Bir tanesini söyle bakayım! | — Peki söyüyeyim: | “Ördek marzıcasına, tarhana çorbasma, — Günde nekadur süt veriyor ? — Altı litre, — Nzkılmm ıahyorımp Osman Cemal Kaygılı — Evet, evet, o halde musiki — dinlerken gorba da içilebilir. — Daha nöler? — Ama şeftalili şarkılarımız da pek çok tur. — Onlar nasıl şeyler bakayım! — Mesetâ: “Batarisi ala benziyor,, “geftalisi bala banziyor.. — Öyle ise, şeftali de yenebilir. — Ya kabak krzartması, yahut dölması? — ÂArtık ©, olamaz — Ama kabağım da şarkıar var: “Kabak da pişti tuz ister, *Hastanın canı muz isler!., —Haydi kabak da yensin canım! — O halde musiki dinlerken insen hurma da yiyedilir. — Rurmayı da çimdi Bereden — çıkardın canım! — Kırma yahu, önun da höş bir türküsü vardı vaktile! — Nasıl yeydi 6? — İşte Büyle: “MHavada turna, sesi gelir, “Kanadı burma,, “Ağıı dolu yem getirir,, #“Şekarli burma!,, — Haydi o da yenzin, başka kaldı mr m. racağın ? — Başka şunlar kaldı: Meselâ ayva, bar, mardl gibi şeyler? — Ama onların da şarkdarı var! — Onlar nüsıl şöyler? — İşte böyle gyeylar: “Ayva yolla, nar yolla,, *Bir tombalca yar yolla!,, _Hıynıyvıng—nm.ylm. nesi? — Mâarulun türküsü Ge şöyle değil mi ys: “Anna ben hastfayım marul isterim,, — Hay Allah müstahakkını versin, daha Kalmadı ya soracağın ? İ —— Düaha çok var âma, sülunlarda yer kal. madı diye çimdilik kesiyorum. Geçenlerde musikiye dair Haberde çıkan ikf yazım üzerine tir pazar gecesi, — çalgılı bahçelerden birinde kafaları tütşüliyerek a. Jaturka saz dinliyen Üç. dört kişidem biri be, nim için şöyle demiş: “Osman Cemal isimli bir züppe (Habec) gözetesinde mlatarka musikinin — aleyhinde Bulunmuş..... Bu söz benim kulağıma çalmmımca bem gül. meden katıldım. ham de içimden: — Çok şükür, ölmeden — züppe de! olduk. kât ben de ona yardım HH — Motörünüzün çok hîyl“"’ İ Yunu ben size söylememis Anka kuşü İki kadın arasında: ı#"’ — Bir hizmzetçim vâr ki 90 ı reli, namuslı bilir.. , iş ıa_,.d’ — Tuhaf, evinde ben Bi F, Ne zamandanberi sizde çalışıy | — Yarın işe başlıyacak- | — Kaynar su! Natür Mort İ",? Arhdıynhnn—“' # —-Serıuınhlmvum' "“'F —Evetb—ı'NımR““J/ . — Neye böyle acrkir bir tihap ettin?, Şu bacakları birai — İmkdııı yok, ontar b bard y düraf — şet Muallim — Bu vazif ml’ p' baban yapmış.. öyle değil Talebe — Evet Bay ”M