.b nün ve bugunun haber ve hadıselerı Çin - Japon harbi (Baş tarafı 1 incide) 'Tsinan'ı tahliye et! Tsinan —- Kia - Çeu hattır üzerinde b rile Şatou ve Yu - nan J.ı Japonlar bu şehirleri terketmişl. Yang - Tse nehritin menba tindeki mantakalarda — ikamet lerr evlerini eden istikametinde işleri hemen bitmiş stevlilere mukavemet azmi Şanghay, 6 (A.LÂA.) — Memlekstin her tarafından ve düzyanın dört köşe- sinden Nankine gelen — tefgraflırda, Hükümet, Japon tecavüzüne karşı Çinde mü: kârane bir hattı hareket ittihaz etmeğe teşvik edilmektedir. Şek - Yuan geçenlerde Japonlra ltihak ettiği bildirilen Çin genera! Çân - Kay - Çek'e bir telgraf gön- dererek 29 uncu ordunun kırmandasını Japon gemılerı Bu akşam Yunanista na hareket ediyorlar Üç gündenberi Emanımızda nan Japon mektep gemileri bugün saat 16 da Yunanistanın Faler bmanma mü teveccihen hareket edeceklerdir. Japon amirali Kogza İvate ve Yakuma gemileri bulunduğu hâlde Yerli Mallar şergisini ziyazet etmiş ve sergi- de iki saate yakın kalraştır. Amiral ziy nin zengin çeşitl hir tarzını çok beğenmiş ve tebrik etmiştir. Amiral resim sergisini de riyaret ederek Türk güzel t almıştır. mareyal beraberinde dokuzuncu Koga ti vermiştir. Amiral Koga saa! de İwate kruvazöründe bir kabul mi yapmış, hükümet er mümessilleri ve birçok zevat vette hazır bulunmuşlardır. Japon nizcileri mubt: maşlar, buridan içkileri ve meze dir. Dün akşam saat yirmide Japon bü- yük elkçisi Amir f miştir. Bu ziyafeti saat tibaren verilen bir süvare tir. Perapalas — salorılarında 22 Ziyalet ve suvareye, İstanbul! vekili, askeri ve mülki erkân, Tü nir subayları, ecnebi selaretler ve çe*-ıh tanınmış simaalrı davet &- 13 da İwate kruvazö Bugün saat ründe İstanhul vilâyeti nanma erkâ feti verilm'ştir. Keriman Halis dün nikâhlandı Bundan bir mücdet evvel nişanlanan “Güzellik Krâl'çesi,, Keriman Halisle doktor Orhanın nikâh merasimi — dün Beyoğlu evlenme dairetinde yapılmış- tır. Yeni evlilere saadetler dileriz. ordu. ve şereline bir veda ziya- cihe- | sim Bu arada Sung- | tekrar eline almış olduğunu ve millf bükümeti mukavemet siyasetinde bir kere daha takip etmek istemekte oldu- ğunu bildirmiştir. iJaponyanın tavassutlara cevabı Londra, & (A.A.) — Çindeki hbâdi- selere tahsis ettiği başmakalesini Times gözetesi gu suretle telhis etmektelir: “İngilte: sulh lehinde Tokyo nezdinde ciddi teşebbüslerde bulunmuşlarsa da Tok- yo kavgaya başkalarının iştirak etme- sinihoş görmiyeceğini iştab etmiştir. Japon imparatorluğu eğer son ay- laki hareketiyle derpiş etmek te olduğu ceral siyasetin, mesuliyet bir şey — ifade yanılıyor. İn- fakat tanrmadığından başka i zannediyorsa, düşmanlarını istediği san, seçebilir, gibi dost bulamaz. Japonya, diğer devletlerin kendi- sine pek taç edecek Bir işe girişmişti leri | Baltıkta garip bir hâdise Finlandiya donanmasının na bir nazarla bakmasını in- bulu- | İ | süvarileri erkânı | manevrasını Sövyetler takip 9dı) ori Helsingfors 6 CALA,y — Finlândiya do. nanmasr, Helsingfors üsünde mansvra yap. makta olduğu sorddü ertaya ufak bür Sov, yet filasu çıkmış ve MAnevrayı taktp atmek izer git hir vaziyet alemıştır, Finlândiyayı resmen ziyaret etmekte olan ve Amerika hükümetle- | | &ize söyliyelim de Alman tahtelbahirlerinin yaklaşması — üzr. | rine Savyet gemileri ortadan kaybolmuştur. | İzmir faciası ölenlerin aileleri mahkemeye müracaat ettiler İzmir,, 7 (Hususi ) Bayraklı facia - nın maddı arına mukabil sigortalar 000 lir eklerdir. Hakikt zara- rın 530.000 liradan fazla olduğu söyle- niyor . Yanarak ölen 17 kişinin alleleri bir- k bukuk mahkemesine müracaat vt tazminat talebinde bulun - aamafih şirketin tazmina- ereceği sarmılıyor. Deponun pek iptidaj bir şekikle tertip edüldiği tesbit edilmiştir. “Van, vapuru Vanda göle indirildi Van gölü için yapıları (Van) isimli vapür, Vanda göle indirilmiştir. Va - purun göle indirilmesi münasebetiyle merasim yapılmıştır. Vapur 150 ton « yapar .20 gün sonra da diğer vapurun maontajı ikmal edilip gölde işlemeğe büşiryacaktır . Gemiler Haliçte hazırlanıp Pparça ha linde Vana gönderilmişti. Orada kurul- mtaktadır. Vapurün Haliçte denize in- dirildiğini bir gazete yarmışcada bu ha. ber yanlıştır , Ölüm Mülga bahriye nezareti umuru bah. riye mühimme müdürü Hacı Hafız İs. mailin refikası ve bahriye mütekaitle- | rinden Talâtın valdesi vefat etmiş ve si Edirnekapıdaki aile makbere - defnedilmiştir. Ölüye rahmet, oğ- lâtla allesi efradına sabır dileriz, İstanbul Belediyesinden : 10 Ağustos 937 salı gününden itibaren Karaköy köprüsü ü- zerinde seyrüsefer icabı ve Belediye zabıtası talimatnamesi ile Belediye tenbihi hükümlerine göre aşağıda yazılı hususat tatbik edilecektir. Sayın halkın ve bütün vesaiti nakliye sahipleri ile $o- förlerin arabacı ve sürücülerin aşağıdaki maddelere riayet etmeleri ilân olunur. 1 — Halk, köprü üzerinde yaya kaldırımlardan bir taraf. tan diğer tarafa ancak çivi ile işaret geçecektir. edilen saha dahilinden 2 — Bütün nakil vasıtaları, bu sahaya geldiği vakit bura- dan yaya geçen varsa derhal duracak ve yaya gidenler geçtik- ten sonra yoluna devam edebilecektir. Bu sebeple nakil vasıtala- rr bu sahaya sayet ağır selmelidir. (B (4880) tir. 118 yolcu alabilir ve 9 mil sürat | D te tehdit Kazıklama cinayeti (Baş tarafı 1 incide) e doğru yollandık. Kısa bir zaman sonra köyün tenha sokakların- dan geçip yegâne kahvesine gittik, Kahvede oturanlar Merdivenköyün . de işlenen bu feci vaka etrafında ko. nuşuyorlardı. Evvelâ bizi yabancı gö. rünce sözlerini bıraktılarsa da gazete. ci olduğumuzu anlayınca anlatmıya başladılar: — Hâdiseyi ilk defa “Haber” ortaya at tı. Hakikatiın meydana çıkması tüzmm- dir. Çi bir vatandaş ölmüştür. Biz bir şey görmedik. Fakat işittiklerimizi yazın: Geçen Çarşamba lü. Kulaktan kulağa Havva Lemanin evinde yatın. da, kedmm kocasının vazifesi dolayı. yle çalısan Ramazanın kazığa vu. İbişten çıktığı söyleni - _v?rdu. Nihayet İbiş kahveye geldi, duyduğumuza göre: İbia, günü Ramazanı sanatoryom arkasın- ) da yerde kanlar de, pantalonu çö. zük bir halde gürmüş — Ne olduğunu sorunca Ramazan Vizeden gelen Müş. takla karısının bir iftira yüzünden kendisini kazıkladıklarımı söylemis. Bunun üzerine İbiş perişan bir halde olan Ramazanı otobüse bin taneye göndermi Bu, görülmemiş bir vahşetti. Facia bütün köylüleri asabiyete sevketti. Zaten Havvanın Ramazana ne kadar eziyet ettiğini, tabancayla tehdit edip dövdüğünü hepimiz biliyorduk. Zaval. lr Ramazan Müştakım karısı olduğu için Havvaya el kaldıramıyor, eziyet. irip has. lere tahammül gösteriyordu. Bunları | yapan bir kadından böyle bir işkence de beklenebilirdi. Ramazan ölünce... Aradan birkaç gün göçti. Ramazan hastanede ölünce köylüler Havvanın yanmda yedi senedenberi arabacılık yapan OÖzmanı — bulup Osman evvelâ bir gey bilmediğini söyledi. Fakat ortada bir adamın ölü. mü mevzubahsolunca hakikati itiraf etti. Cinayet nasıl olmuş ? salı | sıkıştırdılar | İfadesine göre, Vizeden gelen Müştak ile Havva bir olup salr sahalır Ramazant evin arka tarafındaki mutfakta cileri ile kolları nt bağlamışlar, Havva tabanca ile Ramaza Rı bağirmaması için tehdit — elmiş, sonra zavallıyı yüzü koyun mutfak taşları üzeri ne yatırmışlar ve paatalanımu — çözmüşler dir. Bu iş Uittiktan acara evveles hazırlanan bir kazik Ramazanın gözü önünde yağlan mşter. Ramüzan kazığı görünce başma — gelecek Akibeti dehşetle anlamış, bir müddettir ya nında hizmet ettiği kadın ile Müştakga: — Yapmayın! Çocuğumnuzun başı için yap mayın! bBenim kiçbir. kabalatim ve suçumu yok! Şayet suçum cisa Bile beni — çikâyet edin! diye yalvarmıştır. Karı koca evvelce Ramazan hakkında ea mütbiş bir idam kararı vermiş - oldukların dan tu yalvarmaya ebemmiyet vermiyerek ZAVANN ademr mutfak taşkırı üzerinde yağlı Kkazıkla kazıklamışlardır. Hattâ bir rivuyata göre yağlı kazığı Havva sokmuş, bunu Müş ltakın kuru kazığı takip etmiştir. Rivayete göre o sırada taş ocağından ge len Osman da hâdiseyi görmüştür. Kazıkla a işi bitip Ramazan ölüm halinde — taşlar üizerine serilince Havva ile Müştak mutfak tan ayrılmışlar, henüz 24 yaşında olan za vallı Ramazanı orada kanlar içinde bıyakmış lardır. Müştakis Havva arabacdarı Osmanı ölüm ler, kimseye bir gey Söyleme mesini bildirmişlerdir. Ramazamm kazıklan dağı sırada çıkardığı acı sayhalar — biraz Gtada bulunan bir evde oturan avukat Büley manın allesi efradı ile Kenan — isminde bir gocuk duymuşlaraa da bunlar, Ramazanın can havliyle çıkardığı korkunç — sayhaların bir insana ait olacağını tahmla — edememiş lerdir. Arabacı Osman evvelâ korkmuş, — fakat sonra sorguya çekilince görüp İşittiklerini olduğu gibi anlatmıştır. Tbişin va Osmanın iadeleri üzerine Müstak Trenköyünde oto büsten inerken yakalanmıştır. Nezaret altı na almmıştir. Havva neler an'atıyor ? Köylülerin bu sözlerinden sonra Ra, mazanı ilk gören İbişle tekrar görüş. mek istedik. Bulamadık. Bir tanıdığı Bostancıya inek götürdüğünü söyledi. Sonra, köyün ahşab evlerinin pencere, lerden uzanan mütecessis nazarlar a. rasından bir tepede bulunan Havvanın | köşküne gittik. Merdiven başma harıl harıl ve yüksek - sesle - bu işi halâ haber alamıyan Son postadan başka bütün . vaka etrafında gazete- lerin yazdıkları yazılar okunuyordu. Açık bulunan kapının yanını pat pat | vurduktan gonra içeriye daldık. Üç Başı kırmızı b ört uxlr örtül. ve kirk yaşında kadar görünen L._ı:ıın cevab verdi: — Benim.«; Oturduk, Biraz gonraliç adam bizi | yalnts bıraktı. Sordum — Şu işin ha r? Hakkınız. da birçok sözler söyleniyor. Bütün köy bu işin dedikodusu ile a Havva evvelâ başına gelen bu ni hiç sevmiyen köylüler tara. olduğ köylü ve bir kadınla karşı kargıya gel i | : işin, | frodan rek göy — Ben mı—' buralıyım. İlk zev unu söyliye. cim öldü. a ımı içlet. tim, Hal ve vaktim yı dir, Köylü lera elli kuruş yeri tocekti. Kendisini zevcin Tembelt, hırsız bir adamdı. Ke çobanlık yaptırdığım — yalandır. E geceleri kaçar, Tbişle bulk cama bunu a! nı göndermesini olamadım. Ken söyledim. Muv ösine günde bir buçuk kilo ekmek ,yemek, yum şey verir, iyice bakardım. Bi men iş yapmar, kaçatdı. Küçük kıza tecavüz edildi mi ? On gün evvel bağa gitmeğe karar verdira, Sekiz yaşında olan kızım hasta | id — Nuran, sen burada kal.. dedim Kı- zım evde kaldr Ben gittim. Bir saat sonra döndüğüm zaman kızımda — bir başkalık vardı. — Nen var? diye a, yağ her na rağ - sordum. Sakladı. Aradan üç gün geç bırakıp gitti: ğüm | tabi akıştırdım. Bana şunu itiraf etti: “Anne! Sen ill günü evden gidince Ramazan beni arka mutfağı çekti. Fe- na şeyler yaptı. Sorra “Annene söyler - sen seni kuyuya atarım.,, dedi. İkinci sefer de de yine mutlağa çekti. Yine fena şeyler yaptı.., Bir şey söyleme ti. Kızı eve zaman gene gayri Bu sefer iyice Kızımın bu itirafı kârşısmda çılgına döndüm. Kocamla dargındım. Komyşular dan Kereme rica ettim. Kocamır acale İstanbula çığırttım, Bu arada Ramaza na bir şey söylemedim. Yalnız bir gün — Ramazen sancılandım. Bana bir ebe çağır, dedim. Bir ebe geldi. Kızımr | muayene etti. İç çamaşırında bazı kan lekeleri buldu ve raporunu verdi. Müştak gelince... Kocam pazar sabahı geldi. Ken”isi. ne vaziyeti anlattım. Akşam üzeri Ra- mazanı aradık, meydanda yoktu. Her halde kocamdan korkup kaçmıştı. O gece kocam Tati Bir yerde misafir — kalmış, ertesi günü eve geldi. Ramazan hâlâ meydanda yo'rtu. etrafı araştırmca komedinin” gözünde bulunan tabancanın yerinde olmatığını gördüm. Kızımın kumbarası da torıl- mış, içindeki paralar alınmıştı. Bu hal karşısında kocam karakola gitti. Rama- zanm aranmasını bildirdik. Bir yandan da kendisi aradı. Fakat bulunamadı. Son | radan işittik ki salı sabahı arkadaşı İbiş | ona sanatoryom arkasında rastlamış, "iş- tü başı izan içinde imiş. Sözde biz ken disini kazıklamışız. İbiş de para vere tek hastahateye göndermiş.... “Biz öyle şey yanmadık,, Bunlar hep yalan. Hepsi beni savmi. yen, benim parama göz diken köylüle- rin uydurmaları... Kazıklamak bir vah. şettir. Bunu ne ben, ve ne de kocam | yapmayız. Hem sabehleyin böyle bir | şey yapılsa bile civardaki evlerden du. bir insanı Küflie ,.,ı!“ Sanra kazıklanan tağı gibi buraya bir buçüuk mesafoede olan yere nasıl yi debilir? Karakol buraya İKi safede, Onu da geçelim, Bv! lan bir adam kendisini d'?”bmçx feryad edip konu komşuî" i yet de mi ec'"—'î*’ $ ye ğ ç8 dum. Evde iki duv. Bunlar benim gah tle bildikleri gibi =.nıuwk1u çab yoir tal ç yür e bir m;w“' 4 . gı bir âkibet gelih nü de bu sabah ka nıd-'nl;" Küçük kızm anlattık Arebif Havvarım kızı evde yektü- ld_,a) sman vasıtal p uf evvelâ Annes sandalye defa su ist eJ mutfağa inc; v:rd””ı w götürdü. Çamaşı Arabacı Osmanın 89"'0;9” ç Nurandan sonra arabati | stedik. Oımıı-b“yuıygğ'L hevvürle hiç bir şey söylemii ' yik zabıtaya verdiğini $? ısrar ediyordu! ,aı* Evde bir şey bir şey olmadı; Oşman, ginirli bi Yüzüne bir görmemişti. Havva mütemadiyen 180 R ediyordu. $8 yf Osman bir ara yine bana B ; uktan sonra şöyle dedi — Benim şimdi on n“quy y) 3 $' saat B y .ı!_-' 'e ;f nu düşünüyorum. Köşkten ayrıkdık. İbiği aramaya çıktık. TU idi, İbiş b»sı.ınuda Pakartçir Bildiklerini sorduk. ŞÖYİE Cges Tp Ç gel yan VA pesi V ge gelli g — Salığ Ün saat on ( İç arkasında Ramazanı gör' yun başında idi. Üstü baft idi, — Ne var? dedim. y' — Ağabeyciğim dedi. j yete getirip bıraktılar. BiF :f/ koyunun ölümü üzerine €'Y viyı sapı ile dövdüler, ellerimi Y€ ef bağladılar. Sonra çomakla Ramazanın — üstü çut içindeydi. — Eline on ':"'",ığ dim, otobüse bindizdim . bap İf’ gitti. Sonra da öldüğünü ”: pir Kendisi kıza lzmvl.x değildi, çok sakin bir IM Şayinları, ıımıııru-"“ nköyüne giderken - Yerli malla dekorasyon Dokuzuncu Yerlimallarf Ö eli g on mitesi sergide dekorasy' ’” bariyle takdir ermr—elıf“' B” , len Sümerbank, 1ş Bankâ p' Nurkalem müessest' v paviyonları yapan dekv"tâ ' Z takdirnamelerini g.sr.dt”“" mede Sümer Bank paviydt” larak intikap edilmiştir * ve Istanbulun en çok $8 ,,];'F ü akşam — gazetesidir" HABER'e verenler