“Bir tüccar gmisini kovlaık,v içinde Türkleri görünce bıraktık,, Ayan on dördüncü günü, sabahm saat | yedisinde dört köşe yelkenli bir tüccar gemisi görerek etuz mil kadar kend. kovaladık. Sora, iç Nu görünce, yoluna, bıraktılı bugünü denizde beşinden on dokuzuncu gününe ka ik, Ve (Bu son g setleri açık denizde öğle üzeri, Bi kum içinde bulunuy zel seçilen Gerb Ve işmal vi dan pek gi den 60 mil mesafe dik. Saat onda Kelibira açıklarında !dik, bana bu t Doria tarafından zaptedil, diler. Oradan bazı erzak, tavuk ve diğer yiyecekler aldık. Kelibia Mısırın hudu- dudür. Öğle üzeri, Bon burnu açıkla - rında idik. Öğleden sonra ikide, çok şiddetli esen Misteral rüzgârı yüzünd Zembalo ile karşı karşıya olan Nibio - nun yanında demir attık. Bütün gün orada kaldık. Bu ayın yir- mi birinci günü, sabahın beşinde Nib dan kalktık ve Zabron burnuna - gittik. Burada su aldık. Kadırgalar sulanırien, bay elçinin izni ile la Reale kadırgamız- dan bazı asilzade! kadar git do- refakatinde bir fersah üstünde yükselen n Tunus ve Goületto pek du, Tünus — sultanına yardım için Gaulette'e 4000 İspanyol geldiğini daha haber almıştık, Bir miktar atlıaım geldiğini görünce Zal - nan kadırgalarımıza ra buradan kalk - açık denizde idik. Ertesi gece saat üçe doğru Sardonya - tın Taulada burnunun açıklarından geç- içüncü ve yirmi dördün- | denizde idik. 24 öncü günü sabahın saât beşinde başlıyan — şimal aint — Pierte kör- fezine girdik. Saat on idi, orada Porto inoya mensup Orsha di Vanallo adında, Napoliye götürmek için tuz yüklemiş bir nef bulduk. Hem bir düşman ger i, hem de | ket değildir. Misafirle kaçak bir mal yüklemişti. Bu gemi zaptedildi, ve içine bizim tayfa - larımız konuldu. Gece yarısı Örinano körfezinde demir attık. Bay elçi, Kor - sikanın Calvi kasabasından Giacenni Paoli adında bir adamı, haber almak için karaya gönderdi. Bu adama söyle- diklerine göre Antonio Dorla, 14 kadır- ga ile bundan sekiz gün evvel Antikes'i Muhasara ve zaptetmek için Provanse | geçmişti. Ayın yirmi beşinci günü, sabahın aat beşinde San Marco burnunu döndük, öğleden sonra Üçte bu burmun dışında bulunan bir adacıkta demir attık Ki adır (Formishiere idi. ti altıncr günü buradan kal. rdonya şehirlerinden Bosanm 'l'oiı'lka numarası : 14 Provans seferi dönüşünde Barbarosun filosiyle İstan- bula gelen Fransız papazı Jerome Maurandın hatıraları ve seyahatnamesi. Nakleden: Reşat Ekrem KOÇU yakınlarına geldik. Adamn sahil boyunca ilreledik, ve 27 eylül sabahı saat on buçukta Alghero şehri açıklarında bu- lunuyorduk, Öğleden sonra saat dörtte Porto Conteye geldik. Algherodan altı mil uzakta garbin en güzel ve en emin dan su alryorduk. Bir takım atlılar g mkilet kadırgalara iltica etti - ye doğru Del Falcone buznun tık. Öğleden sonra beşte bu Bu felâket habercisi polisin ziyaretiİ altı aylık işkenceden kurtardi Patris aet acı : Öyle mi sanıyorsun, dedi, son sözleri- nin mânasın; anlamadın mı? Gururunu, zaferini bildiriyordu. Bu son hareketi - le ,bize karşı, şimdiye kadar yapamadı. radan hareket ettik, Teşrinlevvelin ilk | ğından daha hainane hareket etmiş ol- günü, gün doğarken Donilacio boğazı - nın ağzını aştık. Öğle üzeri Ajacelo a- çıklarında bulunuyorduk. Bütün geceyi zde geç Sabahın saat ikisinde nunda bir kayık yaka! Revelata hur - lık. Giannettino İn muhasara - sına dair bize haber verd Buradarı demir aldık ve gecenin sa- at onuna kadar orada kaldık. Teşrirlev velin dördünde San Remo bu çık- dan geçtik. Bay elçi, fena havalar- izünden kaptan Giannettino Dorlanın Vilte foranche limanmna çekilmiş oldu - u haber almıştı. Bize hücum etmek mandan çıkamıyacaktı, Antibi 30 mil altında idik. Öğleden sonra saat altıda Toulona, geldik, Bütün gece ora- da kaldık. Sabahın saat beşinde, Tou londan kâlktık ve saat onda kadırgala- ayraklarla donatark ve top şenlik - i yaparak, özlediğimiz Marsilyaya ka- vuştuk. Bize Jorunuz, Jize (evapVerelim... 15 yaşında bir kız Gönül İşlerine sandığınız kadar lâkayt kalamaz Beyazıddan “Naci Yü mektup gönderen okuyucumuza cevab: Sevdiğiniz on beş yaşındaki kızın mecmuayr size vermesi, üzerinde tef- sirlerde bulunmaya müsait bir hı 1” imzasile Rre » arasında. bu- lunduğunuz için sizinle de sıkılmama. nızı temin maksadiyle ancak bu şekil. de meşgul olmayı münasip görmüş ve | bu hareketi de sırf sizi tatyip etmiş olmak için yapmış bulunabilir. Sokak. taki tesadüflerinizde kızarması da ga. yet tabil ve tarif ettiğ karakterde ve bilhassa o yaşta her genç kızdan beklenebilecek bir haldir. O yaştaki kızlar ekseriyetle tanıdıkları gençlere karşı fazla hassas olurlar ve karşılaş- tıkları zamanlar bu hisleri yüzlerin. den okunuverecekmiş gibi bir vehme düşcrek kızarırlar. Bununla beraber bu kızın size meyli bulunmadığı da iddia edilemez. On beş yaşında bir kız zannettiğiniz kadar kllçük sayılmaz, aşkı anlryabilir. Mademki bu kız şizin hayatta ilk ve son sevgiliniz olacak, yahut öyle olmasını iİstiyorsunuz. O halde hiç çekinmeden den bahsedebilirsiniz. S! ceği muhakkaktır. Bu ukdıni )ı—ıy ıL ta daima doğru yollardan yürümek ptrensipinize de sadık kalmak için he. Men ailesine müracaat eder, onu ister- Biniz. Yalnız evlenebilmeniz için onun 18 ya. şına girmesini beklemeniz lâzımdır. Bu da nişanlı olarak beklenilemiyecek kadar çok bir zaman değildir. Mektep müdürlüğüne müracaat ediniz Çapadan (M. B.) imzasile mektup önderen okuyucumuza: Evvelce bu mektebin meslek kısmı. na da nehari olarak devam edilebili- yordu. Fakat sonradan nehari eden talebenin leylf arkadaşları nispe. tinde muvaffak olamadıkları görüldü ve bu kısmın tamamen leyli olmasına karar verildi. Leyli olmak için terfi derecesine ge- lince, bu talimatnameye tâbidir, sanı. yoruz. Mektep direktörlüğüne müraca. at ederseniz bu hususta en doğru ve en son malümatı tafsilâtıyla öğrenebi. Tirsiniz. AKŞAM POSTASI İDARE EVİ: Istanbul Ankara Caddesi Posla koltusa : İslaahul U4 Telgraf acresi: Istanbul HABER Yazı lgleri teletönu: 23872 Ydare, lân . : 24370 ABONE ŞARTLARI Türkiye Ecnebi LA0 Ke. — 2.700 Ke, 2904 1450 , 400 « 800 , 150 » — 300 » Sentlik 6 aylık Sahibi ve Neşriyat'Müdürü : Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT ) Matbaası du. Evet, vakiâ artık mücadele bitti. Ve bu polis bize alicenaplığını lütfetti, Eli. ni sıkmağa mecbur oldum! Ben, bir Patris Martil, bir Delbonun karşısında titredim. Ne gülünç!.. Odada, bir aşağı bir yukarı dolağt - yordu. Önüne bir koltuk rastladı. Şid - detle itti. Karısı — Sinirlenme canım, dedi, sakin ol.. Bir Delbodan bize ne? Ne yapabilir? Mademki bu korkunç rüya, bu kâbus artık bitti, önümüzde açılan yeni sa . âdet yolunu düşün. « i, işte kadınlar böyledir. n bir şeyden korkun yok. senin için her şey bitti değil mi? Unuttun mu yoksa?: Dominik muğber bir sesle: — Oh.. Patris, dedi, haksı ediyor- sun.. Altı ay süren bir rstiraptan kur « tulduk.. Bu felâket habercisi polisin zi- yareti bizi altı aylık işkenceden kurtar- dtu — Netice itibariyle o, baştan sonuna kadar vazifesini yaptı. Namuslu bir a. dam doğrusu.. Mademki artık min etti, bizi cezalandırdı. Şimdi biz - den nefret etmesine bir sebep kalmadı. Ba, — Anlamıyorum. Ne demek istiyor . sun?. — Pekâlâ anlıyorsun! Pekâlâ! Del. bo bize hakikati ifşa etti. Düşün, Ri - şarın Jüloya verdiği yüz bin frank sa « dece gerdanlığı iade etmesi için değil- di. Bıxı kandırmak, inandırmak içindi. r, onla, gerdanlığr iade ederken söylemesi lzımgelen şeyleri bize, birl- birimize karşı itimadımızı iade etmesi in söylemesi icap eden sözleri de öğ » &. ve Jülo Kaboş da, hem bin frank aldığı, hem de Üstelik hakikaten onda vicdan azabı olan gerdanlığı iade için memnun, dersini bize 1 gibi tekrar etti. Tıpkı asıl Jülo. nuün da, şantaj mek için bize masal söylediği gibi!.. Belki de doğru- yu söyledi? Ne biliyoruz? Rişar bize vicdan istirahati vermek, bir anlık çıl - ginliğimi, hiyanetini unutturmak istedi. Dominik boğuk bir sesle: — Bunu da, dedi, hayatiyle ödedi., — Ne o? ona acıyor musun?7. — Patris kendine gel!.. — Hakkin var.. man oldum. Hakikâten kend ime piş. mi kay - Bu sö: betmedim, bizim için hayatını feda et - miş olan bir arkadaş için böyle sözler söylüyorum.., Dominik!.. Ne yapaca . ğimı bilmiyorum. Ne yapacağımızı, ne yaptığımızı bilmiyoruz.. O menhus ge- ce gibi, gene karanlıklar — iç Hem de mai ışıklara rağmen, ru söyledi? Kim yalanı?. Bilmiyorum... Bilmiyo: » Deli olacağım. Yumruklarını kapamış. göğsüne vu- or, sinirli sinirli dolaşıyordu. landı Patris divana yürüdü. Di£ Ü bağı re çöktü. Başını onun di '*' Genç kadın, bu ağrıyan — büğtü ellerini koydu. Okşadı.. OĞ" gö — Patris... Ruhum, hl!"ı ne, biricik sevgilim.. )mıw'î" Sesi de , nüvazişleri ;üıl tık bir heyecan ve bir korkusü maıştı. Kocasının bu ııunw ceğini anlryordu. O hâlâ nu tedavi etmek, ikna etmük n;h Artık o, bir çocuktan başlaa BİF Ha ğildi ve Dominik kadınlığı W“ anne, hem sevgiliydi. 'l' selli eden, hattâ yalın den, bizzat şüphe ettiği bakilti” ei dıran kadındı. aFf Dizlerinde duran — kocasılif yi Af' C' Kaldırdı. İçinde binbir endişe ” — Yanıma otur 0" birak,. Artık maziyi güşünm 'd,.y“ nut! Yoksa kimbilir daha N€ çekmeğe yoksa bir ihtiyaç / sun? İçinde yaşadığımız d“:;.v” rahatsır m: ediyordu? İyi dej Delbo gelip bizi görmekle, “':i ö rımızı deşti. Sen de itiraf «& hakikati bilmiyorsun!.. ' göründü. Artık mustarip o:î:’,& sına da istırap çektirmek İf — Yâalan, dedi, ben şü Daha ilk gün sana “senit bittim, kendimi sana vdd";l Rişar ise, şatoda yalan ıovl* f rın yala: ödemek üzere Kaboşu gönderdiği doğru-. .a/i damın bize, gerdanlığı ndı f:lf , de kanâatime uygun olan "'"_*:; ?' kikat. Bizde, ölmeğe kara” lan Rişarın bize mderdi öptü. tahayyül edeceksin! Bu dc"“' — Nasıl iyi olamazdı? Çok İ Dominikin yüzünde Kati “".;' ve senin de şüphe etmeğt Wf hus, katil Jülo da yalan Y ledikleri hakikatin tâ kül bildirdiği hakikati Lıbu!c rl.vo. ki “ben öldüm. B rinden şüphe mi ediyorsun: da var, Sözü mukaddestir- san affettiğim, senin de 3f diğim teşebbüsü Rişarm bize şüphe ettiremez.. B hayatiyle ödemedi mi nun hatırasına hürmet hürmeti de, artık ondan ŞüP”” e yapabiliriz. ikin sesi heytcaı'“, gee sureti ereddüt ve Şi Ek bi ,,b"; yor YÖ Patria eğer nrud' var ise yalnız ve tamamen bir kabahat için karrsına duğu ıstırapları, hattâ onü karetleri düşündü ve kâft' tini, sabrr tahammülünü 27 şikâyet kelimesi söylemt * susmuştu, başını egml?“’ 17’ kilde, kendine alt olmuyan .n&l df neticelerini çekmişti. V€ f’:ı' kadın, asıl suçluyu, kı“';dsı"' 0 inl sırtına| gradı ve bütün hizile kaçarak sisler Idnd-. rm——ıı;ı zaman, derin bir nefes aldı ve mon Sis çok koyuydu — ve bu anyede iktn kurtulabildi. 262 — Birdenbire, elinde bir fener bulunan hir adam karşısına dikildi ve bağırarak sor. dü: “Burada ne var?. Bu üzerinizdek! Kostüm de ne? E Sert bir €, Valingin 258 — Gece bekçisi kendisini yakalaya, Tağa karar vordi. kocaman bir taşa M&"“ atacağım!,, diya mırrldandi merkil fitle kı nıı.ı"”' ririnde bir geyler bulundul”A” — Herber Valıığ, €aha suya girer gir. nez demir bir merdivdhe yapıştı ve tokrı rıbtıma çıktı. Büyük bir heyocan içindeydi. Fakat kafaamda en hâkim olan fikir gu idi: Lavrens Şartton — öimüştü. Kara Gölgentin, carart yine gizli kalacaktır. derece me Mazisite tamamile kati alüka ot. 254 Dolambaçir ve lenha aokaklardan| mök için, siyah eibiselerini ortadan - kaldır. geçerek, elbiselerini saklamış olduğu parkı