İstanbul hapishanesinde jandarma nöbet yerk.. Tarihi tetkikler : B— HABER — Akşam postası İzans ve Osmanlı imparatorlukları devrinde Istanbul hapishaneleri Bu şehirde ilk Türk hapishanesi fetihten evvel kurulmuştur Yazan u::L!—’lhu'.dıı ilk türk hapishanesi Fa. & :e)“n(-l tarafından Rumelihisarın. ı,qk""-nî'înıuştur. Şehrin zaptından ev. ah Künlerde alınan sarma tertiba lerinden olan, yıkık bürc. &nmühi *i < 'îlıan hâlâ o vaktin azametini hatir- ha u n“mel.hııan. kocamış kaleleri. '.i;”fuk dişlerini göke kaldıran bir lna benzer, Uzaktan bembeyaz, Tüz, yi görünen, kale sıra sıra dizil. Yakı Üçük, oyuklu, zarif duvarlarına üN e tikça, bütün kir hlıkla, ingası etrafında bir efsane bi ya Çelebiye göre Rumel Yapıg ? Tahibin teşvik ve delâleti 'i;.,,:fıâîl , Efsaneyi hulâsatan anla- rjlhl’h Mehmedin İstanbulu zaptın. Bu "-“'tl burada bir rahib yaşıyordu. Byyiabib - tarihlerimizin ve bilhassa d" Çelebinin İddialarına göre . dinini kabul etmiş, yüze yakın G ';'IIM mezheb kurmuştu. Fa, ı”_ğ et Edirnede tahta çıkar çık. 3'izn Tahih, pad'şaha göyle bir mektup ı&%“?: “İstanbulu zaptedecek büyük A, 'jâ Sensin. Eğer burada ve karşı Solu kıyısında birer kale yapabi. kolaylaşır, İstanbul biter. Boz * fetih M ltzh Yöleşmy hap “uktan, açlıktan halk teslim o- p <'H Çelebi kaleyi şöyle tasvir e, Tatlihisarmmı küfi hat üzere “Muham. h ı.”ıı""' Fesminde bina etmiştir ki, Anado. b y SARdan aşikâr görünür, — Şöyle ki * © balâda olan tabaka kubbel azim makamındadır. Dizdar kaptar Hisar pe. ledir. Aşağı lebideryada büyük 'M,, yerindedir. Durmuş Ki Çarküşe Hisar peçe ndir. İşte bu ismi Muhammed reşmin, Ve eh * #bced hesabi üze d San g çaç hesabi üzere “Muhammed. minval hdan Hisar da dairen ma. dirsek ve burç vardır. “Hsn, a li bir olduğundan hivarda da. 'rı.î;,,"m'" altı yüz elit bir dinları be Yr: f:fulchi bu malümatı verdik- €ti bi A: “Padişah bir adama gazab Dü “M” kalesine bapsederler.,, " Bü ma ». Mbdatm ö ı Hİti yt da " Yüz eli 1 bozan suçlü askerlerin, d ö Kazabına uğrıyanların “M” “Haljl paşa” bürcünde yap. k anede hapse. a rm"" bildiren tarihi malümatı Tdektedif. Bundan da an. İ Biky Vhıldq Ük Türk hapis- bt “Gan alti yüz yıl evvel kurul. nbİ[iııaııs zindanları ü dlu ele geçiren Osmanlılar, Yeniden hapishane yapmıya ediler, Çünkü zulüm, is. Edce ve sefahat melhumla. dan içeriye erzak bırakmazsın, | Baba Cafer türbesinin bulunduğu rının timsali ve kahramanı - olan Bi- zans hükümdarları, şehrin muhtelif yerlerinde, sarayların altındaki bod . rumlarda o kadar çok hâpısh:mo yap- tırmışlardı ki, bu bolluk karşısında yeniden hapishane yapmak boşuna bir külfet ve zahmet olacaktı. Hattâ, Os. manlılar gehri zaptettikten sonra, Bi. zans hapishanelerin n ancak birkaçını ışlar ve diğerlerini metruk bı. Tarihin verdiği malümata göre, ye. raltı yollariyle Ayasafyaya bağlanan zindanlarla, adalardaki manstırların hapishane haline konulan mahzenleri, kara taassubun amansız rehberleri o- lan keşişlerin elinde bin bir işkence ve fecayie sahne olmuştur. Bizansın en meşhur zindanları hak. | kında topladığım malümatı hulâsatan yazıyorum abasakal" mahallesinde- ki “Magnas” sarayımın altındaki deh. lizlerden mürekkep hapishane, o dev. Şim: rin en meşhur zindanlarındandı. Bu. gün “Zindankapısı,, adıyla anılan yer. deki zindan da o devirlerin en korkunç işkence yerlerindendi. Vaktiyle devlet hapisnanesi olan “Anamus" kalesi, Dotofilos tarafından yaptırılmıştır. (829 - 842). —Buraya “Anamas” admın verilmesi, Giridin o tarihlerdeki en meshur kumandanla. rından olan Kandiyeli "Mihail Ana- mas” ın bu kalenin ilk mahbusu olma. sından ileri gelmiştir. Trabzon dükası ar” da burada hapsedilmiş. | tir. Kalenin altında Ayasofyaya giden ve tek atlı bir arabanın ferah ferah geçmesine müsa t bir yol olduğunu ta. i Üyor. Bunlardan başka Üçüncü Mihallin zamanında yapılan Kostantin sarayvı onuncu asırda “Romanos Lakapanc ” | tarafından hapishaneye - çevrilmiştir. | “Velâherne şatosu" da Bizanam en Hüseyin Rüştü yer eskiden hapishane idi meşhur, en korkunç işkence yerlerin. dendi. Hükümdar “Andronikos Komi- nüs" hal'edildikten sonra zincire rularak burada hapsedilmiştir. Meş- hur Grandüka “Siriyani” de 1185 de ayni akıbete uğramıştır. Mevzuumuza taallüku beraber, İstanbul hapishanelerinin ku. rulüş tarihini kaydede Bizans zindanları hakkında şu kisa malümatı vermeyi faydalı buldum. Fetihten sonra Istanbul bapishaneleri Bugün “Zindankapısı” adıyla andı. ğımız semtteki n da o devrin en korkunç işkence yerlerinden - biriydi. Fetihten sonra, burası ile Yedikulede. kl “Mermer kule”, torsanedeki “Sanbaola" hane haline konuldu. İstanbulun zap- tından başlıyarak 1247 yılmta kadar, Zindankapısı içersindeki — hapishane, İstanbulun en meşhur biri oldu. Tarih, buray mesindeki sebebi $ Halife Harunurreş din sefareti mah- susa ile gönderdiği “Seyit Baba Cafer,, adındaki elçiyi, Bizans hükümdarı u. zun müddet bu zindanda hapse sonra zehirleterek şehid etlirm'ş, ve işte buraya “Zindankapısı” adı takıl. mıştır. Evliya Çelebi Ba kapısına gömülü lâmatı veriyor “Harünürreşit taru olmamakla ba Caferin Zindan. 4 hakkında şu ma. dan sefaretle geten n gazub ve dilfüzar olmakla kral Grandük Mihal ile hüsnü Üıfet Fip Mmesmumen şebit olup, baha Cafor etmettiği için kral Azı p Baba Caferi hanatl o'an yöre defnettirdi ki, cemi müertm ve katli vo mahbus ve medyunu C-tera sotmedeler. 5 Eski devirlerde, İstanbul bapishane- leri sınıflara göre tasnif olunmuştu. Baba Cafer reril olmakla Birinci e't sa “Hep Holivat ; ya.. b ! Los Ancelosun eski aşçıbaşısı ve şimdi Holivudun “yemek diktatö: denilen adam oralardaki kadın, er- kek meşhur artistlerinin hangi ve nasıl yemeklerden ve iç lerden hoşlandıklarını, onların nasıl ve neler yiyip içtiklerini anlatıyor. Meselâ komik Şarlo muzlu böre- ğe pek bayıldığı gibi müteveffa Ro- dolf Valantino da istakozlu soğan salatasını pek severmiş! Zaten artistler herkese benzemi" yen insanlar oldukları için onların yemek içmek işlerinde bizlerden başka türlü hareket edecekleri pek tabiidir. Yabancı artistler de böyle olduğu gibi bizim yerli artistler de de bu hal aynen vakidir. Bizim artistlerin nasıl yemek ve içkilerden hoşlandıklarını içimizde kaç kişi bilir acaba? Ben, bunlardan çoğunu yakından tanıdığım ve bir çok defalar yemek ve içki sofraların da bulunduğum için bunların neler yiyip içtiklerini burada kısaca size de anlatayım. sinema Meselâ bizim komik Naşid sabah ları işkembe çor- basına can atar. Fakat, Naşid, iş- kembe — çorbasını herkes gibi sirkeli veya limonlu olar rak içmez. O, kış, yaz jekembe çor- basma — mutlaka portakal sıkar ve içine ekmek yerine bisküvi doğrar da yer. Naşidin en sevdiği tatlı daşudur: Su da pişmiş Teylek yumurtasmı toz şekere batırıp yemek! * Şehir tiyatrosun dan Büyük Beh- zad için en nefis yemek karidesli cr gara böreğidir. He. le bu, börek yağda kızardıktan sonra üzerine bolca kim- yon ekilecek olur sa.. Önun en sev- diği tatlı da kay- maklı Trabzon hür masıdır. Yine onun için en hoş içki mezesi makarna turşusu ile kırmızı turp kompostusudur. ı pleri hapsedilirdi. Mahküm ka- dımlar için de burada ayrı bir kısım ayrılmiştı. İffetsizliğine hükmolunan “zümrei fevahiş.." burada hapsolunur. lardı. Haseki nisa has'tanesi duğu yerdeki “Haseki tımarhanesi,, nin bir kısmt da kadınlar hapishanesi idi, n bulun. Yedikule zindanları Yedikuledeki “Mermer kule” de, pa. dişahın gazabma uğriyan “hanedanı. saltanat,, erkânı ile vezirikzamlar hap, solunurdu. Burası “Mahmudu —Adli” Zzamanıma kadar birçok kanlı ve mühey ne ve şahid olmuştur. Mahmud, halk arasında gayi olan ve dillerde bir sakız gibi çiğnenip gevelenen feci, tüyler ürpertici vak'aları sahnelerin hatıralarını izale etmek 1- unutturmak, feci çin Yedikule hapishanesini kapatmış. tır. Yedikule zindanları birçok - ecnebi asilzadelerinin, sefirlerin de uğrağı ol. muştur. Bilhassa Venedik zadegânın. dan birçoğu burada haps&edilmiş, Ulah prensi Kostantin Brankovano burada öldürülmüştür. Fransızların Mısırı istilâsı şayialar) lizerine meşhur Rofinos'un da burada hapsedildiğini yazan tarih, bu adamın yic hâdiselere, korkunç Vak'alara sah. | ıldızlarının sevdiklerini imkilerin listelerini de öğrenin Yazan: Osman Cemal Kaygılı » d Bizim artistlerin - sevdikleri yeme kler okıı_şnı;zık '&eğilılmz Hazımın en sev" diği yemeklerden biri zeytin yağlı bamya, biri de fes. liyenli midye dol- masıdır. En hoş” landığı tatlı, pan- carlı mahallebi, en sevdiği şerbet çit- lenbik hoşafıdır. Vasfi Rıza, boğazına çok düşkün değilse de yine adına (artist bayıl- dı!) denilen bol domatesli revaniye ağzının suları akar. Muammer, çikolatalr biber dol. ması ile, incirli çömlek kebabına hiç dayanamaz. İçki mezesi olarak da Kaya balığı dondurmasını çok be- ğenir. Halidenin en hoş” landığı yemekler- den birisi ananaslı | kadın budu, birisi de sütlü mercimek * kurabiyesidir. Raşit Rıza da- ha ziyade ekşili yemekleri — tercih eder. Meselâ cer vizli. sucnk - turşu- sunu, koruklu pi- lâv, Bmonlu tatar : böreği gibi. Şadinin en gözde yemeği yumur" talr aşure korusu, zencefilli patates yazısıdır. Şaziye: Kavun fırmı ile havuç reçelini hiçbir yemeğe değişmez. Bedia: Çirozlu bal şerbeti karbo- natkı Ayşe kadın kızartması, mid « yeli keşkülü fukar Ta. Muhsin Ertuğ - rül: Bu zat bir kı- sım artistlerin ba" şı, yahut başkanı olduğu için yemek işinde hepsinden daha müşkülpe « & senttir. Bakınız bu zatın hoşlandığı yemeklerden bir ikisine: Pastırmalı zerde, hardallı _süllâç. frenk üzümlü patlıcan dolması, kı zılcıklı salep çorbası.. Osman Cemal Kaygılı buranın en son mahpusu olduğunu ve esini takiben hapishanenin ka . patıldığını kaydediyar. Köprülü Mehmet Paşanm sadareti zamanında Girld kumandanlığında bu- lunan Deli Hüseyin Paşa, Sadrazam Tabanı yassı Mehmet Paşa, Fatihin veziriazamlarından Deli Mehmet paşa da burada bir müddet hapis yatırıldık. tan sonra öldürülmüşlerdir. Lehistan Ruslar tarafından işgal o- lunduğu zaman, eski âdetlere göre, Rus sefiri bütün maiyetile beraber Ye. dikulede hapsolundu, (1172 . hicri). Fakat sefir hastalandı, hapisten çıka. rılması için İstanbuldaki diğer ecnebf sefirlerinin tavassut ve delâletini rica etti. Bunlar nereye başvurdularsa, te. siri olmadı, sefir tahliye edilmedi. Yalnız, sefirlerin fazla israr ve ilti. masları Üzerine zindandan çıkarıldı, ikametleri için kale içinde yaptırılan evlere yerleştirildi. Bu vesile ile kale içinde on kadar ev yaptırıldı. Bit ağa, bir kethüda ve altı bölükbaşı ve elli nefer de muhafız tayin olundu. Mahbuslardan bircoğu taşlar üzerine gayrimuntazam birçok yazılar kazmış, hâtıralarını kaydetmiz lerdir. Fakat bugün bunları okumak kabil değildir. Hüseyin Rüştü (Devamı var)