EPSTUE PF TOPTYEERŞY NOLUDU Mourozj ZPUJETDP SUA ÇSRET SUY) ÖEN VGESE OPUYLAAYG — #3paoorr usro opun3ormmAna “TYİÇ Lrozueeti HLOR FK'aayop eg Loç LEPEİZBA YDANA UDURYARİ UUZ NYUK 497 XI) LOPLORUMUA SOTUZfUĞ WDUYADÖ WOPYOTU “YRTİYA,, (Pd — i8Tur503 99p, HOPUĞULL “UOPUYT (U UrepS3od 190308 (810J0Ğ) — 4H Orusa K dUNPPYİ yesvn AKmİO FEREA DAUA PULOMÜNE — iregey — (I& TYEp unTama aT190m030 — TLERMİ Kut mmz iziğesedek su uYörg — #SSEYNA SA TKOZUŞK TUSK SA preo Kosupl YOANA AM yoĞ “urpo ge Koğ aç — 01))899308 yeyej 'umuoAmnuyığ op Hag — p Nüssuyrey SAa TÜLlRreS yury pıss 'EARL YA Ka 400 god yoDam0İ EpRA0 “KEDETO .ı.ı.( nZnpanına uLapezguu z yapoy apıarun3 döreemmik Üyesdek gürza3 na yemm T uepmod — — 7ıZIzağ dzTuyszap 9rr Wepungı BAĞEUÇ 2nĞvuU,, “-ApI NNN S y zDu sopoNyos ÇıNPiY) DA ADT ŞOE ADPAOMYOY UAUĞDU Dü Cıprmay wobĞUNYADIĞE w4 —a ju e ıp tOYMA KŞfİLAJAD TaBAPYIZ MYYEfİLA “3B0L6 ) “yORymaAy vaZuUNTAYAY u -0)9 AP TARDELU TAYHYDEYA V OLUĞIYDUS UYILAM '9YOLD apgesiye Koğlay epezeğene go YA AOĞ Loy PsTo p DPpw ÇMOgOY NS7 BAPD YOJUAD 3) BAVYUSUYU Çptonmoay waBabyua pun yi *H ONMOJROYAf pun daffoyLo| Yağfimya wuaps3o. “punumoyuadaİyaa pun İrpanaasuL g91 marüplöjneyl , pun “magey Nz Böyye YOLTULİ 18 SNBYUAMYEM VT *TEÇEPİEYYMOL SA YIZVU BUÇEP TeLDIYUR UStUŞRU VUNg “-DÖDU, 308 — ——— - lüm olarak Brenöz sokağına doğru yol- landı. Daha dışarıya çıkar çıkmaz, — rahip Parfe Güulâra rastgeldi. Rabip, bir tek kelime söylemeden, hiçbir işaret yapma dan Akuavivanın yanmdan geçti, ve o zaman şu hâdise vukubukdu: Akuaviva, Kokeron sokağına geliyor du. Bu sırada, her taraftan, dev cüsgeli kuvvetli rahipler etkmağo başladı. Öyle ki, biraz sonra, Akuaviva bir düzüne ka dar rahibin &ıkı muhafazası altında, hiç bunun farkında değ'lmiş gibi bir tavır takınarak kendi manastırına geldi. Depernona gelince, o, Janın kendile- Fini'ihbar için Luvr sarayına gittiğini zannetti. Bunun için Grönel sokağını takiben ileriye doğru atıldı. Sentonore Sokağının köşesine geldikleri zaman, bi- Tisi, aradıkları adamın Trauar istikame- tine doğru dört nala gitt'ğini söyledi. Depernon — derhal — Istikametini değiştirdi. Fakat iki dakika daha kay- betmişti. Trauar sokağında jandarma kuman- danı Növiyle karşılaştılar. Növi yirmi Süvarinin başında Luvrdan geliyordu. Bufada tekrar tevakkuf edildi, izahat Verildi. Jandarma kumandanı, müthiş baydut yiğit Janın ölmediğini haber a« hnca kudurmuşa döndü ve Depernona iltihak etmeğe karar verdi. Leonora Galigay doğru evine dön- Müstü. Konçiniyi orada buldu ve mese- leyi anlattı. Konçini deheştinden mos- TMor kesilmişti. Fakat sürati intikal sahi- bir insan olduğu için Depernon gibi Yaktini boşu boşuna geçirmedi. Derhal €ide mevcut on adamımnı topladı. Bu adamlar, atları alelâcele eğerler- » karı koca da görüşüyorlardı. Le | ©nora şayanı hayret bir soğuk kanlılıkla l İzahatta bulundu: . zrumçüğ TümUSUZ YOWALİ SULNĞ VEPTEYÖMYEÂAN ZIRILOE aLLopuresış y vungug eyeeKognur mzwa gapunna üLrerereğeli ANANA 9p PI TIZMOKYNK YEPPALAP TUÇO KA YAPULIN “zığva “ARSLAPÇEMI ULMYOĞ SA ZIĞDDIRİ TUNYTUNG 15 DA UN prepummnplonr yoKıanyun) eruos wepung zıZaosununp ze)g 9p tayTaĞLI, VAEPUENE K “ZIĞANAPa UÖYUMN HOJAP'AE appeomar aranyng OpAe a dAIS dügr$ uvpuraden Sang -G9pucag — TeYpurpAamI SA 7 3ad0ZAİ VKOY HUPKOĞ TUTSAP Koâ mör yonnD XUNS) TUNBAÇIYEZ aA TUK “ey OrUNHARI TUŞOP TATUEPLOM WEPSYOĞ TEPUNSUSE UrULLŞ 1ux1s8uda VYVORYATU “iğmey Suysopraır döyez “pe> , Hspury vop Toyun,, WIOS xıde 1t Na oli ao oe T0 B3 O YÜü dOMYDID diziyo3 BfOP SD va,, (ruofumy 17 IDNĞ SDY BU# *Of ApUNAŞ zap 396 3fo YA Pun ) çüayney 'ız S)6İYLON) sep Suyo “Hoz SPlMAŞI 33P y YO aLM PuT YONYHRİIY dOğneKIDA Hogyora — MPT3OLL “ayıP9 Tazazıy Kat TAXL OKLIOŞİNU JAH “YDUTNAND HAÜ ISYOE ANPANGODU YAAZÜYEM LAY APTM dUNPSA TNPLAFPUN YUYE Spun3l 13pof JuBÜlssza ÇHBPASA ŞDOG TNDAANDUŞ eÜ BPNNUL AAPOA ) *1OĞTPİZ diyt epeuye X06 a9 Közn w yaydyur WYOP dU PARDAYANIN OĞLU ——— — Kral Luvrdan çıkmıştır. Binsena- leyh yiğit Jan da şimdi ona yetişmeğe galışıyor. İki mesele — vardır: Ya Jan vaktinde yetişerek ona ihbaratta bulu- nacak veyahud da geç kalacaktır. Eğer geç kalırsa, biz vaziyete hâkimiz.. Onu kralın katliyle itham ederir. Yakalatı- rız ve idarpa mahküm ettiririz. Büyük bir dikkatle dinliyen Konçini soluyarak sordu: — Evet ama! Ya vaktinde yetişirse? Leonora barikülâde bir enerjiyle ce- vap verdi: — O zaman daha büyük bir şiddetle itham ederiz, Depernona ayni — şeyleri söylemesini tenbih et, Janın, — ahırlara gizdiğini teyit edecek şahitler buluruz. O, nasılsa mahyolacaktır. Konçini sevinç ve heyecanla bağırdı: — Hakkın var! Bu sayede biz kurtu- lur hem de bir taşla iki kuş vürmuş olu- ruz!.. Cidden zekânın hayranıyım. — Katlin sebebine gelince: Kıskanç- lık., Anlıyorsun ya Konçini?.. Zaten kıs kançlık yüzünden bir defa daha kralın şahsına kasdetmek teşebbüsünde bulun- muştu: Bu sözler zalim bir şiddetle söylen- mişti, Leonora onu aşk ve — heyecanla kucaklıyarak tatlı bir sesle ilâve etti: — Git Konçinocuğum! Tedbirli hare. ket et, hepimizi kurtaracaksın, Konçini kendinden emin bir tavırla: — Merak etme! Diye bağırdı ve sokağa > fırladıktan sonra atına atlayarak adamlarile birlik- te, dörtnala uzaklaştı. Evi, Trauvar sokağının yanında bulun duğu için, Konçini bir iki dakika içinde oraya, geldi ve Janın takip ettiği istika- met hakkında izahat almak iç'n durmuş eolan Depernonla Növiyi orada buldu. 'Tabil derhal onlara iltihak etti. yukarı on iki değer — yerlerin DERELERE görülmeğe gelecek pazar otobüsle “büyük tur” ü ALMANCA Berlinde Aleksandr meydanile Şarlotontung türbesi — İşte, Sansusi sarayıntın önündeyiz. — Oh, bu park ve ilâhi aükün, ne güzel! — Hiç de değil. Her ikimiz için aşağı merk tutar. — Hepsl kaç kilometredir? — Otuz kilametreden fazla. — Çok masraflı ölmaz mı? — En iyisi, — Acaba! palım. arasında bulunan bütün önünden geçeceğiz. DERBLERİ ALMANCA Binen ganzen Morgen bin leh da herumspazlert und von einer Abteilung zur anderen gegangen. Çaynen gantsen morgen bin ih da herum” gpotsiri und fon ayner abtaylurk tsur andern gegangen.) “bir bütün sabah ben o yanda bu yana gezdim ve bir kısımdan diğerine gittim.., Bütün bir sabah orada dolaştım ve bir daireden diğe, Tine gittic. (avs dem ştawnen bin ih niht heravagekomen.) “hayretten ben değil dışamı çıktım.,, Hayretten kendimi alamadım. Die Angesteliten gaben mir stets höffliehe Auakunft, (di angştelten gaben mir ştets höfühe avskunft.) ————ELLM Depernonun gözlerinde bir — sevinç kıvılcımı parladı. Kendisine kat'iyyen istemeğe cesaret edemiyeceği şeyler tek Kf diliyordu. Maamafih bunu yüzünden hiç belli etmedi ve sadece şöyle dedi: — Evet bu teklifler bana makul gö- rünüyor!.. Majeste benden ne hizmet- ler bekliyor? — Evvelâ, meclisten, kral tarafından Bgösterilen şartlardan hiçbirisine tabi ol- madan, valde kraliçeye niyabet vermesi ni istemek. Akuaviva soğuk bir tavırla: — Bu iş ancak zorla halledilebilir, iş- te bu kadar. Depeznon sinsi bir tebessümle elini kılicınım kapzasına vurdu: — Çok güzel, dedi. Hassa alayından iki tabur ve yüz kadar kendi muhalı- zımla, bu baylardan istenilen şeyi elde edeceğime emin olabilirsiniz. Onlarla nasıl konuşu'ması lâzım geldiğini bili- yorum. Vakit geldiği zaman kraliçenin emri icra edilecektir. Kısa bir süküt devresi geçti. Leono- ra yavaşça gülümsiyerek Akuavivaya baktı. Rahip de korkunç bir soğuk kan- Itdlıkla: — Vakit gelmiştir, mösyö, dedi. ü Depernon bembeyarz — kesilerek bir- denbire yerinden sıçradı ve kekeledi: — Kral?, — Fakat bu, ancak meclisin elindedir Akuaviva ayni korkunç — sükünetile cevap verdi: — Kral da tebealarının en ehemmi- yetsizi gibi fânidir mösyö, Bir müddet durdu ve devan etti: — Bu anda, kral, arabasında ve mu- — Merkez tayyare meydanının önünden de geçecek mi- yız? PARDAYANIN OĞLU hafızsız olarak Luvrdan — çıkmaktadır. Kral Sen Jermene gitmektedir. Atlarma | su verilmemiştir.. Belki de kuvvetli iç- | kiler verilmştir.. İyice bilmiyorum. kesiniz “Mağazada"” tablosu üzerin. ni resmimizi Yen Şimdi yeni resmimiz olan de bulunduracağımız resmi kesin Okunuş Geringste: (gerinkste), dih), Abtellung: (abtaylunk). ca bir kâğıt üzerine yapıştırarak daima yanınız. — Hayır o, yolun yan tarafında Tempelhof meydanı, lışmalarımıza na düşüyor. Oraya başka bir gün gideriz. Otu mutlaka gürmelisiniz, Avrupanın en büyük ve en asri hava istas. yonlarından biridir. de çal ve kal, da bulundurun. lardı, idi hakikaten şayamı taaccüb.) »k titiz müşterilerinin işlerini sabırla gör- “Memurlar veriyorlardı bana daima madik, malümat,, meleri hakikaten şayanı hayretti. Memurlar Bana daima nazikâne malümat veriyorlardı. Die Geduld, mit der sle arfapruchsvolle Kâufer bedien. ten, war wirklieh bewundernswert, “(di geduld, mit der zi anpruhs'fole koyfer bedinten, var virklik bevunderns'vert.) “sabır ile, hi onunla onlar çok titiz müşterilerinin TImmer wieder hölen sie neve Waren aus den Fâchern ünd breiten sie auf dem Ladentisch aus. immer vider holen zi moye — varen avs den fehern wnd brayten zi av/ dem Taden'tiş avs.) 305 —o Nazarile Galiğayı isticvap etti: O da , hafif bir tebessümle : — Zannediyorum ki fazla içmişler. — Öyle mi madam?.. Ha öyle ya, bu hâdiseyi zaten — takdir ettiğim büyük bir Hyakat ve cesaretle — siz hazırladı« nız. Binaenaleyh neler vuku bulacağını düke anlatınız. . Leonora, rahibinkinden farksız bir $0 guk kanlılıkla; — Gayet basit dedi. Atlar bir müd- det hali tabilde yürüyeceklerdir. Fakat bundan sonra içtikleri kuvvetli Jikörler tesirini gösterecektir. Arabacı atlarını zaptedemiyecektir. Atlar da, — arabayı ilk maniada parçalayacaklardır.. — Belki de, yan tarafta, oldukça derin olan ça- yın içine yuvarlayacaklar. Yiğit Jan bütün dehşet ve hiddetile doğrularak içinden kükredi: — Ah! Alçak katiller!.. Bir saniye, içeri: g’İrîp dükle rahibi katletmeyi düşündü. Bu şekil kendi mah vına sebeb olur fakat kralı kurtaramaz- dı.Ve bu anda yegâne düşüncesi suikas- din önünü almaktı. Bereket derhal &0- kuk kanlılığını topladı ve şöyle düşün- dü: ; — Kral Luvrdan çıkıyor.. Atlar bir müddet rahat yürüyeceklerdir. Bu ale çakça suikasde mani olmak için belki de vaktinde yetişebilirim!.. Gidelim!.. Ve artık fazla düşünmeden, — derhal dışarıya fırlıyarak bir kesırga gibi mere divenleri inmeğe başladı. Hafızası iyiye di ve takip edeceği yolu biliyordu Esa- sen hafızası kuwvetli olmasaydı, bu kar makarışık koridorlardan çıkmak hayli güç meseleydi. Ne yapacağını benliz bilmiyordu. Gi- Tüzumundan delim! diye karar vertli ve işte gidiyor-> Hebenswürdig: (ÜübDensvür. “Daima tekrar arayıp getiriyorlar onlar yeni mallar raflardan ve yayıyorlar onları tezgühta.,, Bu okunuşları öğrendikten sonra şu cümleleri birer defa okuyunuz ve aşağıda yazılı türkçe okunuşlariyle kare Raflardan boyuna yeni mallar çıkarıp, tezgüha yayı-