Barssesene serer see sararma saanmame eses ve Bazı amatörler i Tiyatro san'atı profesyonelleri gölgede bırakacaklar galiba... ci Yazan: Nizamettin Nazif Halkevlerinin büyük Gyelro sanatkârı haline © yükseltmeğe muvaffak olduğu iki genç (Sağda) Evkaf memurlarından Hayrullah (Solda) Küçük Kemali pek hatırlatan Celâl (Ortada) büyük balk muhariri ve halk artisti Osman il Tiyatro san'at. kârlarımızın he. men hepsi alaylı. dır. Hemen hiçbiri. si sahneye muay- yen ve metodlu bir çalışmanın eseri o. larak çikmiş değil. dir. Bununla bera. “ ber memleketimiz. deki sahnelerde za « manzaman muvaf. fak tiyatro sanat, kârlarına tesadif etmek mümkün ol. muştur. Yakıf Poralar ida- E, nasıl olmuş. resinden Kemal tur bu? Orasını na siz #oruvuz, he ben söyliyeyim. Bu bizim sanat bünyemi- zin büyük sırlarından biridir ki, akıl "erdirmek müşküldür, Ya fıtri bir isti- dat nasılsa inkişaf etmiştir veya halk kendisini “ben aktörüm!” diye takdim eden adamı, . fıkdanı hasebiyle (*) . sahne artisti. olarak kabul etmek nezaketini göstermiştir. Fakat ne ya. siktır ki Türk tyiatrosunun bü luba, li halinden istifade edebilmiş olan “hakiki istidat” Jar parmakla gösteri- lebilir. Hem neden, hemen dalma ti- yatroya en ufak bir İlişiği olmaması lâzımgelen “tip” leri bir “istidat” gibi öle almıya mecbur kaldığımızı ve bu “istidad” ların “zoraki inkişaf” larını şakşaklamak azabına uğralığımızı a. sıkça söylemekten çekiniyoruz? Bu memleket, iyi muharrir, iyi ga. zeteci, iyi romancı, İyi ressam, iyi sek çevirmiş, nerede “bu ise yabancı kalması lâzımgelen vatandaş varsa, garib bir inatla onları yak?'ayıp ya. kalayıp halkm burnuna. uzatmıştır: “— ÖĞöFİ?! Ne artist! Ne artist!,, Bereket versin artık bu kötü du- — yakamızı kurtarınık üzere den bir kalkınma, hattâ bir milf inti, bah var. Bilhasda halkevlerinde bu büyük sanat seferberliğinin daha fik merhalesinde elde il eticeler gok ümid vericidir, eyl “Ümit vericidir” dedikten soura bir ti. Yatre halketmenin ne mühim, ne güç iş olduğunu bildiğimiz için, böyle de- mekle iktifa etmek de isterdik. Lâkin bundan bir müddet evvel Eyübdeki bir e ea halkevleri gençliği bir mira “ia istidadını bize tanıtmamış #oru gelmez mesi havasını uyan. Halkevleri temsil kolları 1, yaratmış değildir, Lâkin e ve firmanın içinde öyle birkaç #anatkirm yetişti. bu bize, Ankarada. 01 için, yakut halarına alınma. ki tiyatro mektebinin istikbali hak. kında da emniyet veriyor. Zira memleketin her tarafında ya. şıyan gençlikteki tiyatro istidadının hiç de “ham” olmadığına işaret edi yor, Eyüb gençleri o gece büyük halk muharriri Osman Cemalin “Üfürük. çü, adlı piyesinden bir perdeyi mu. harrirle birlikte sahneye Koymuşlar ve birlikte oynamışlardı. Büyük halk muharriri Osman Cemalin te büyük bir sahne artisti olduğunu bilmiyen. ler bunu belki bir macera, belki pek cüretkâr bir jest addederier. Hayır, Osman Cemalin sahneye çıkmasmda hiçbir gariblik yoktur, bilâkis sahne, nin kendisini Osman Cemalden mah. rum etmekte Israr etmesine hayret e. dilir. Osman Cemal, büyük, çok büyük bir sahne artistidir. Gelelim tekrar Eyüblü gençlere... Biz bunların Osman Cemal tarafın. dan yazılmış bir piyesle bir devrin bir mubitini Türk sahnelerinde âx gö. rülmüş veya hiç görülmemiş bir şekil. de canlandırdıklarına şahit olduk. Hepsi mükemmeldiler. Eğer araların- da mutlaka bir san'at tercihi yapma. ğa zorlanırsak ancak o zaman diyebi. liriz ki, aralarında en iyisi Hayrullah. tr. Hayrullah bizim sahnelerimizde ol- mıyan, yahut pek az bulunan bir şey. dir. Yani tam artist ve hak'ki kome. diyendir. Bu gencin evkafta Tacmurluk etmesi ne garibdir! İstanbu! Şehir Ti- yalrosu bu gençten kendi kadrosuna girmesini rica ederse çok doğru bir iş görmüş olur. Eğer memleketteki bü. yük artistlerden bazılarının mutlaka evkafa memur olmaları isteniyorsa, büyük sahnelerimizin bazı artistlerile bu genci mübadele veya beceyiş etsek bari, Hele “OsmanCemal” in bütün haya. tanı #Mürk tiyatro sanatına, Türk di yatro edebiyatına ve Türk memleke- tinde tiyatro zevkini yaymağa hasret. mesini temenni etmek artık bize bir borç olmuştur. Kalemi, zekâsı, muhayyilesi, gırtla. ğı, endamı, ölçüye sığmıyan istidadı ve sahneye çikar çıkmaz seyircileri mıknatısma takan, engin sempati top. Uyan büyük aktör hüviyeti ve “tempo. rament”'i ile Osman Cemal Türk Ti. yatrosunun kurulmasında büyük bir yardımcı olur. Hele bir halk tiyatrosu kurmak, memleketin en geri kalmış köşelerine hirçok yenilikleri tamamile hazmettirebilmek için tiyatro sanatını bir vasıta gibi kullanmak istiyorsak Osman Cemale mutlaka; “— Gel arkadaş!” Demeliyiz. Ben amatör gençlerin “profesyonel göhretlerle boy ölçüşme devresini da, hi geçirdiklerini ve Tiyatru San'atı- nın barometresinde büyük bir değişik. liğin arifesinde bulunduğurauzu sanr. yorum, Bravo Halkevlerine! Yetişmekte o- lan gençleri takdir ve yetişmelerine imkân veren halkevlerini i#are eden. leri tebrik ederken halkevierine mü. nevver ve şuurlu bir istikâmet veren Şükrü Kayaya bir saygı gönderme. mek hoppalık olur. - HABER —AK A yi s2 ve Halkevleri | Musolininin en büyük düşman- larından ikisi Bu sabahki posta ile gelen İngi- liz gazeteleri Musolininin ve faşistli- gin en büyük düşmanı olup Lipari adasından kaçmış bulunan meşhur bir İtalyanın, Kardeşiyle “ birlikte Fransada öldürülmesi tafsilâtiyle doludur. Cinayetin siyası olduğu öğrenil- miştir. Nerw Chromiek gazetesi Paris mu habiri diyor ki: “Meşhur faşist aleyhtarı, ekono- mi profesörü Karlo Röselli ve karde- şi müverrih Nello Roselli, tarihi Ku tern şatosunun arazisi dahilinde maktul olarak bulunmuştur. Fransız polisi bu cinayeti, siya- si bir “idam,, olarak telâki etmekte dir. Maktullerin üzerinde 250 İn- giliz lirası bulunmuştur. Bundan da cinayetin sebebi para çalmak olma- dığı anlaşılmıştır. Profesör Reselli bir Ingiliz ka- dını ile evliydi. Ve üç çocuk bırak. tir, Şimdi ifşa edildiğine göre, çar şamba gecesi, Bognols havalisinde köylüler, polise ihbarda bulunmuş- lar, Kutern (o şatosuna giden yolda kan lekeleriyle dolu bir otomobil gördüklerini söylemişlerdir. miş Bu otomobili de otomobilin lâmbaları maktaydı. Metrük otomobilde, polis bir kadınm kan lekeli eldiveni, patlamış bir rovelver kurşunu, ve içerisine ba. rut doldurulmuş büyük bir süt ku- tusu bulmuştur. Buna bağlı olarak bir fitil yakıl- mıştı ki bunun sonradan yağmurla yağı an k ta, iki gün boşuna tır, Ve yalnız ka İşçinin a; iki cesede birden çarpımca işin esrarı yavaş yavaş açılmağa başlamıştır. İki ceset de biribirinin üzerine a- tulmış bulunuyordu. Kuter şatosu- nun hemen yanı başında ve metrük otomobilin bulunduğu yerden (o 15 mil ötedeydi. Her iki kardeş de, kurşunla öl-- dürülmüştü, Bununla beraber ceset lerin yanında “R” markalı bir kama uştur, Roselli ailesinin tanıdıkları şu malümatı veriyor: — Geçenlerde İspanyadan dö- nen profesör Roselli, orada faşist a- leyhtarı İtalyan lejyonunu kurmuş: tu, Ve bundan on beş gün önce de, almış olduğu bir yaranm tedavisi için, Kutern şatosu civarma gitmiş- ea Polis profesörün arkadan vurul. duğunu söylüyor. Bu süretle, oto- mobilin arka kanapesinden vurul- duğuna hükmedilmektedir. Bu arada, profesör Roselliye mektup gönderen ve bir randevu iş- tiyen esrarengiz bir delikanlıdan bahsedilmekte ve profesörün karısı şöyle demektedir: (— Ben bu delikanlıyı mütead- dit defalar görmüştüm. Kendisini, kocam eski bir talebesi ve faşist a. lehtarı olarak tanıyordu. Kocam, o- nun kendi talebesi olduğunu hatır lamıyorsa da, sözlerine itimat etmi- şe benziyordu.) Bundan başka, kocama birçok tehdit mektupları geldi, Fakat aldır: mıyordu. Cesür bir adamdı...) İM BİRTESADUF Profesör Röoselli, katlinin 13 üncü senei de öldürülmüştür. ROSELLİ KİMDİR ITALYAN HAPİSHANESİN Moteottinin devriyesin- Profesör Roselli, Ceneve ünü versitesi politik profesörü idi. İlk defa olarak. ihtiyar İtalyan sosyalist lideri Turatinin, faşist tnzyikinden kurtulup kaçmasma yardım etmek iy şöhret aldı, urati 70 yaşında bir ihtiyardı. ütün hayatını halkın ei Daha erken saatlerde bu otomo- bilin, diğer bir otomobil tarafındın süratle takip edildiğini görmüşlerdi. farketmişlerdi; çünkü ortalık apaydınlık olduğu hal hâlâ yan. Bilbaoda İ TAA 15 HAZİRAN — 193 elâket dakikası yaklaştı Şehirdeki kadın ve çocukların tamamile tahliyesine gayret ediliyor Valansiya 15 (A.A.) — Milhi müds- faa nezareti tebliğ ediyor: “Sivil ahali, tarihin © kaydettiği en zalimane bombardımanlata mâruz bira» kılarak iki aydanberi devam &den tâar- tuzlar neticesinde düşman Bilbaoya yak laşmağa muvaffak olarak İstihkâm çem- berinin birkaç noktasını © Yarıp şehre yakın tepeleri işgal etmiştir. Yalnız meşru hükümeti Mutazamır eden ademi müdahale paktı komitesine rağmen düşman son aylar zarfında tay- yare kuvvetlerini dört misline çıkarmış ve gerek Portekiz hududundan gerekse müfsitlerin elinde bulunan limanlardan tayyare, top ve otomatik silâhlar teda- rik etmiştir. Kadın ve çocukları tahliye Bilbao, 15 (A.A.) — Bask (dahiliye nezareti tarafından neşredilen bir teb. liğde, Bilbaoda bullunan 20.000 kadın, |- çocuk ve ihtiyarın Santandere tahliye edildiği bildirilmektedir. e Mülteciler, karadan kamyonlarla ve denizden balık çı ve yük gemileri, mavı tarak dubala. rı vesaire gibi muhtelif gemilerden mü- rekkep büyük bir filo vasıtasile sevkedil mektedir, Başvekil Agüirre'in Edene vukubu- lan müracaatı Üzerine İngiliz donanma” sı mültecileti taşıyan Bask gemilerini himaye etmektedir. Bask başvekili tarafından Edene gön derilen notada ezelimle şöyle denilmek- tedir, ——— — > no le tehdit ediyorlardı. Bunun üzerine Roselli onu cesurane kaçırdı. Ve bu hal, faşistlerin iktidar mevkiine geç- mesinden az sonra oldu. Muselli bundan esrira Telgiayin döndü. Ve Turatinin kaçmasına yardım etmek cürmiyle muhakeme edildi, hapse mahküm oldu. Müte- akiben Lipori adasına nefyedildi. 1929 da Roselli kendisi kaçtı. Yanında iki mahpus arkadaşı da vardı. Mehtapsız bir denize atıldı. Arkadaşları tarafından gön- derilmiş gayet seri bir Motörbot kendilerini beklemekteydi. Sonra profesör Roselli Pariste yerleşti, fakat İtalyanlar, bir. mus kabelei bilmisilde bulunmak üzere, onun karısmı ve erkek kardeşini tevkif ettiler, i ; Bu sırada karısı gebeydi. Netice- de dünyanm her tarafından yapılan ptotestolarla karısı ve kardeşi Nello yakliğe edildi. Onlar da Parise geldi. cr, Profesör Roselli Parise geldiği halde siyasi faaliyetinden geri dur. müyordu. “Justizia A* Liberta,,i- simli ve faşist aleyhtarlığı gayesine hizmet eden bir gazete çıkardı. Bir faşist aleyhtarı klübü teşkil etmişlerdi. Ve işte bu gruptur ki, Roma üzerinde tayyare uçucu ter tip etmişler ve şair Dö Bosis, bu tay yar beyannameler attıktan son. ra kaybolmuş ve bir daha kendisin. den bir haber gelmemiştir. Son zamanlarda gene broşür ve beyanname atmak için Milâno şehri üzerinde iki uçuş — daha yapılmıştır ki bunu da Roselli tertip etmişti. yol dahili harbi başlar baş- lamaz, profesör Roselli, İspanyada ilk faşist aleyhtarı İtalyan kolunu teşkil etti. Bu iş için 6000 sterlin Sonra onun teşkil ettiği bu kuvvet “Garibaldi taburu,, diye şöh- ret almıştır. Profesör Roselli bu tabura üç ay kadar, büyük muvaffakıyetle “ku- manda etmiştir. Sonra göğsünden yaralanmıştır. Hastahaneyi terkettikten sonra tekrar cepheye gitmişse de artık malül olmuştu. Sonra Parise gelip işine devam etmek istedi, Roselli ailesi, İtalyanın hürriye- tivle eskidenberi alâkadar olmuş bir ailedir. Karlonun anesi ve babası, “İtalyan kurtarıcısı. diye tanınmış Mazzininin dostlarıydı ve bu Teslim olmayı reddeden hükü- met müdafaaya devam edecek “Bask hükümeti, düşmanım kuvvetli topçu bataryaları ve çok miktarda tay” yareler vasıtasile Bilbao şehrini tahrip etmek istediğini öğrenmiştir. İspanyada dahili harbin insanileştirilmesi hareketi» nin başında bulunmuş olmanız dolayısı le sizden, ahalinin muharip (o olmayan kısmı şehri tahliye edinceye kadar Bil baonun tahribine elinizdeki bütün dip- lomatik vesaiti kullanarak mani olmant- zı rica ediyoruz. Bask hükümeti her ne bahasına olursa olsun Bilbaoyu müdafaa etmeğe ittifakla karar vermiştir. Sivil ahalinin en kısa bir müddet (o zarfında tahliye edileceğine söz verir. Bu maksat la Bilbaoya müşahitler “göndermenizi veya garbe doğru yapılacak olan tah- liyenin kontrol edilmesi için konsolos- lardan birine emir vermenizi rica ede Tiz, Sonuna kadar müdafaa Londra, 15 (A.A.) — Bask hüküme- tinin mümessili, matbuata beyanatta bu lunarak şehri müstevlilere karşı sonuna kadar müdafaa etmek üzere hükümetin Bilbaoda kalmağa karar verdiğini teyit ve şehrin şarta mualiâk olarak teslimi için başvekil Aguirre'nin o Franko ile müzakereye girişmiş olduğu hakkındaki haberi tekzip etmiştir ; Fransız konsolosu çekildi Bayonne, 15 (A.A.) — Bilbaodaki Fransız konsolosu Casteran ailesi efra dr ve konsoloshane memur ve müstah- demlerile birlikte şehri terkederek Fran saya dönmüştür. Madritte Madrit, 15 (A.A-) — General Miaja, sivu aüsüye dük GAMMA Akay 6 dilmesini emretmiştir. General bütün si yasi teşekküllerle amele teşekküllerini, tahliye işlerine yardım etmeğe (o davet etmiştir. Iş Kanunu Bugün meriyete girdi Yeni iş kanununun bu sabahtan itibaren tatbikine başlanmıştır. Türkiyenin her taraforda olduğu gibi İstanbul mmtaka- sında kurulan “üçüncü bölge iş dairesi İ âmirliği,, de kanunun derhal tatbik edi- lecek maddelerinin kontrolli için hare- kete geçmiştir. Bugünden itibaren do- kuz işçiden fazla çalıştıran bütün iş yer lerinin vaziyeti tetkik olunacaktır. Öğrendiğimize göre iktisat vekâleti ihzari mahiyette kurulmuş olan iş daire si kadrosunu merkez ve mıntakalar için kâfi görmediğinden geniş bir kadro ha- zı'lamıştır. Yeni bütçede bu o hususta tahsisat mevcut O olduğundan bu yeni kadroya ait tatbikata bugünlerde geçile cektir. Esasen kadronun bu şekilde ge- Dişlemesine ihtiyaç ( bulunuyordu. ya geniş kadrolu bulunan İstanbul mınta- kasında ancak beş müfettiş vardır. Bu mıntakaya Zonguldak ve Bursa gibi mü tekâsii işçi muhiti bulunan şehirler de dahil bulunmaktadır. Alacağını isteyen bakkalın başına gelenler ! Kasımpaşada eski Tersane cadde » sinde bir numaralı dükkânda bakkal Davut dün göce Kireç hanına giderek Mehmet ve Kemal isminde iki kişiden alacağı olan iki lirayı istemiştir. Borçlular para vermedikleri gibi « bunlardan Mehmet balta ile, Kemal İletle bakkalı üzerine hücum etmiş - lerdir. Bakkal kendisini müdalaa etmele üzere eline geçirdiği şişeleri bunların kafalarına atmış, şişelerden biri bu #- rada yoldan geçen Hüseyin isminde bir çocuğun başına isabet ederek yarala » miştir, Çocuk hastaneye kaldırılmış, kavga »