© — sizlik ve elemi ki N Her bâki ablam Hadiyo'ye ettir, Yazan: Naciye İzzet Kanser kurbanı: vb de Lem'i gene hep düşünceli tav- riyle: — Evet, dedi. Cemil bey devam ederek : — Bundan başka Neclâya gü- cenmiş olduğumu söylemekte hata e diyorum. Hakikatta ona kizmiş deği. lim. Bu çocuk istediği gibi hareket etmekte serbesttir. Böyle yapmakta şüphesizdir ki kendisince bazı sebep. ler vardır. Onu hiç ayiplamıyorum. Yalnız onu görmediğime çok müte- essif oldum... Evime gelseydi çok memnun olacaktım... Ve... Biraz tereddüdden sonra ilâve etti: — Ve belki de ona faidem doku. nabilirdi. Lem'i bu defa açıktan açı" ğa gösterdiği sevinçli bir heyecanla: — Ah evet diye bağırdı. Ben de bunun için onun sizi görmediğine gok üzüldüm, Cemil beyin Neclâya karşı olan samimi sevgisini ve alâkasmı anla- gmşt.... “Niçin ona hakikatı söylememe- li,, diye güşündü. Şu iki senenin faci. alarını, bu takik çocuğa karşı olan ha talarını, onu bulmak ve maziyi unut turmak ümidini beslediğini hepsini hepsini anlatması daha doğru değil mi idi? İki erkek arasına tekrar uzun bir süküt çöktü Cemil bey genç yeğeni- nin yine tereddüdle sustuğunu göre- rek israr etmiyordu. Lem'i birdenbire Kararmı verdi. Bütün kibir ve gururundan sıyrıl. mak, lüzumundan fazla olan ihtiya- tm unutmak için kendisini zorluya- rak bayatmı karma karışık eden bü- tün vakaları anlatmağa başladı. Hakikatta şunu söylemeğe mec buruz ki Lem'i yalnız Neclâ ile ken- disine ait olduğunu düşündüğü çok mahrem ve hususi şeyleri anlatmadı. Bir nevi erkeklik hicabi Lem'i iyi bundan men etmişti. e Bunun için mümkün olduğu kadar kısa anlattı. Zaten bir şeylerden şüphelenen Ce- mil beye bu da kâfi gelmişti, Şimdi vaziyeti oldukça kavramış tes lap migrene bu samimi” yetten heyecana düşerek ona yardım edebilmek ve yıkılan bu yuvayı ye" e kurmayı tan ve gönülden iste. ini Eş Neclâ nasıl bulunabile- Şüphesiz ki başlıca nokta bu idi. Cemil bey her şeyden evel bunu dü. şünüyordu. İşe başlamak için evvelâ Lem'i: ye bütün bildiklerini anlattı. Bunlar gok az şeylerdi. Genç kadın onsekiz ai evvel oraya ni. Fakat me- ziyaret etti sonra Cemil e hiç görünmeden tekrar Hile gitmişti. Hiç kimseye de nereden geldiğini ve nereye gideceğini söyle. |" memişti. Hakikaten de çok az pr mmalümat! Fakat buna rağmen Lem'i birdenbi. re kendisini hafiflemiş ve ağır bir yükten kurtulmuş bisseti: Kalbi şu izli düşünce ile sevinçle çarpıyordu: — Neclâ yaşıyordu! Zaten Hayri de bunu çok defa- lar temin etmişti: Fakat yine ne de olsa onun, sözleri ihtimalden pek ha- riçe çikamıyordu. Halbuki Cemil > ki li bakikattr, Vakıa Hayri- rşı buna inanmı öndüğü gibi kendi kendisine a -. itiraftan dehşete düşüyordu. Halbu- ki işte şimdi Neclânın kendisini öl. dürmüş olabilmesi ihtimalinin, müt- hiş korkusunu yüreğinin en gizli de- esim nasıl hissettiğini anlı. p Artık şimdi şunu söyleyebilirdi: ye “Karım yaşıyor!,, On sekiz aylik bu © hâvadis şüphesiz ki yeni bir şey de» — ğildil Fakat madem ki Neclâ ümüt- en derin uçurumları. da yaşamak cesaretini kendisinde görmüştü şu halde korkulacak bir şey yoktu. Neclâ yaşıyordu! Bu bir teselli, bu bir cesaret, bu bir ümittil... Bü. tün saadetlerin anahtarı bunda idi!... Neclâ şu yer yüzünün bir köşesinde “Bir gün nasil olsa onu bulaca- cağız:,, Gecnin iyice geç vaktine kadar devam eden mükâlemeden #onra Cemil bey şunları söylemişti: — Lem'i eğer istersen yarın kö- ye inelim. Bir sey belli etmiyerek bu hususta soracağımız bazı şeylerden belki bir iz bulabileceğiz... Her ne ka dar çok zayif bir ümitse de yine biz bundan sarfı nazar etmiyelim... Sabahleyin erkenden konağın o- tomobili iki adamı köye götürdü. Evvelâ mezarlığa gittiler, Neclâ- yıoraya çeken şeyşüphesiz ki bu mezarla: Mezarlık çitle çevrilmiş - camiin arkasmda idi. Karakavak ağaçlarının gölgeliklerindeki cılız gül fidanları gözleri oldukça okşayordu, Rüzgâr dünkü kadar şiddetli değildi. Büyük beyaz bulutlar arasından vakit vakit çıkan bir son bahar güneşi yeşil yo- sunlu taşlarla sıra sıra dizili mezarla. rm üzerine hareretsiz ziyalarını saçı- yordu. Ayşe ninenin henüz yeni olan mezarı efendisinin yanı başında idi. Lem'i her iki mezarı aynı zaman da gördü. Kalbi şiddetle çarptı. Me- zarlarda büyük bir itina görülüyor. du. Henüz taze birer demet menekçe konmuştu. O kadar taze ki sanki he- nüz dün veya evvelki gün koparıl muş ve şefkatli bir el tarafmdan kon. — Giçekleri görmüyor musunuz? dedi.. Acaba gene burayamı geldi? Fakat Cemil bey başını ; sallıya- rak mırıldandı: — Hayır zannetmiyorum. Bir kere mezar bekçisini görelim. İhtiyar adam mezarlığm Yanın. daki kügük bir kulübede “oturuyor. Fakat ondan hiç bir şey öğrene. mediler. Köylü adamcağız onlara yalnız Ayşe nine öldükten sonra Neclânn geldiğini söyledi. Her iki mezara da iyi bakılması için ona e. peyce bir miktarda para bırakmıştı. — Görüyorsunuz ya beyefendi., Bana havale ettiği işi bir senedenbe- ri yapıyorum. Çünkü ben haram parayı sevmem. Sonra gözüme dizi. me durur. Çicekleri eksik etmeme. mi çok yalvarmıştı. Onun için gün - aşırı oraya çiçek koyarım. — Evet işinize çok dikkat ettiği" nizi görüyorum. Fakat bu hanımı artık ondan sonra görmediniz mi? — Hayır hiç görmedim. Bana bıraktığı paranın iki senelik olduğu- nu söylemişti. İki sene sonra sana gene para göndereceğim demişti. Başka bir şey söylemedi. İkinci se- neye basalı daha dört ay oluyor. — Peki babacığım sana bir şey daha soracağım! Hanım burada, köy de hiç kalmadı “mi? Meselâ bir iki gün falan? — Zannetmiyorum beyefendi. Kendisi araba ile geldi. Bir saat son- ra tekrar gitti. Hatta yemek bile ye. medi, Hiç kimseyi de görmedi.. Ha- nım buradan sanki çok tez gitmek istiyormuş gibi bir hali vardı. Cemil bey: “m Fot evet de, Hatırlıy rum. i bekletmek istemi ni söylemişti... 20 İhtiyardan işe Yatıyacak hiç bir A Üğreeiyereğ mezarlıktan çık- vie Det fa yay ŞA HABER — Akempostw........... Ak: istanbul OT Tpliir konuşuyor (Baş tarafı 3 üncüde) Rastıklı bir kadın sözü tamamladı £ — Süleymaniyeyi yaptırırken Kanu, niye: “Niçin bu kadar büyük yaptır » yorsun?,, diye sormuşlar, o da:: “Ben çok severim, bir tarafta iba - det edilsin bir tarafmda da çocuklar Oynasın istiyorum, onun için camij ve avlusunu böyle büyük yaptırıyorum.,, demiş. İşte biz o kadar bol çocuk yetiştiri - yoruz ki, Kanuninin bu arzusunu ta - Mhamlıyoruz. Burada bir tarafta namaz kılmırken, bir taraftan da çocuklarımız oynaşıyorlar. — Okutmaz misiniz diye sordum. Bu sözlerim, kadınların âdeta gücü - ne gitmişti. Adeta bağırarak cevap ver. diler: — Nasıl Okutmayır. Burnumuzun dibinde 7 inci ilkmektebi görmüyor musunuz? Bizim 50 — 60 çocuğumuz aşağı yukarı hep orada okurlar . Kadınlar bunları söylerlerken med - resenin asrsalarla öztülü bahçesinden dışarı çıkmış, raedreseye hemen bitşik olan 7 inci ilkmektebin önüne gelmiş tik. 7 inci ilkmektebin muntazam bir bi- nası vardı. Fakat ne yazık kitoz.du. man arasmda yaşamağa mahküm oldu - Bu yetmiyormuş gibi bir küçük bah . gesi bile bulunmaması yüzünden cid « den talihsiz bir mektepti bu.. — Mademki bahçe yok, çocuklar ne. rede teneffüs yapıyorlar, diye sordum. Yanımdaki gençlerden birisi güldü! — Sokakta, dedi. Bu kusa cevap İnanılmaz bir şeydi. İlkmeke çağındaki yavruları “teneffüs yapın,, diye günde bir kaç kere sokağa salıvermek, bu asırda resmi bir mekte - be nasıl yakışırdı. Böyle bir şeye inan. mak istemedim. Tekrar sordarm ve maal- €sci aldığım cevap yine ayni oldu. — Hem yazık, beni de myıji diye söy lenerek, yanındakilerde ayrılip otomo- * bilimizin bizi beklediği tarafa doğru yürüyordum. Bu sırada etrafımdakiler son arzula- rmı söylediler — Süleymaniye, diyorlardı, İstan - bulun en kalabalık semtlerinden birisi- dr. Fakat buraya hiç bir vesaiti nakli . ye uğramaz, Tramvay Şirketi bizim semte de bir hat uzatsa, hiç şüphe et - miyoruz ki, hem biz, hem de şirket bu işten memnun olacak... Yarına: Sinemköy çocuklarınızı, Davet İstanbul müddeumumllği © birinci tedkik dalrestnden: Kaş müddelümumt müavinliğine tayin ke Iman ve İstanbula geldiği anlagıları Tefenni hâkim muavini Sakip'in acele memuriyetimi 28 tliracasi etmesi, Iplik narhı mâkul hadde indirildi Iktısat Vekâletinin tebliği mamulâtın maliyet ve satış Hiyatlarının kontrol ve tenkit; 3003 numaralı kanunun birinci mnidesinin verdiği mlâhiyete istinâden 23 haziran 1985 tarihli ve 1357 sayılı resmi gazetede intişar eden ve i temmuz 1936 tarihinden Hiharen meri bulunan muhtelif Duniara pamuk ipi #l azami satış fiyatiari . — vergiler dahil — 18 haziran 057 tarihinden İibaren © meri olmak üzere fabrika teslimi peşin | antışlar #çin aşağıda yazılı gekilde tebeti edilmiştir. Adana ve Mersin vilâyetlari dâhilinde bulun mayan fabrikalar, pamuk nakliye farkı oa, Ankara 14 (A.A.) — İktisnt vekâletindön. ; rak, fiyatlara paket başma 20 kuruş samme | debilirler, & — Vater iplikleri: İplik No. 4: (safi 4,530 Ke. Mik bir paket ipliğin satip fiyatı) 350 kuruş, Na 8: 370 kuruş, No. 8: 200 kuruş. NO 10: 410 kuruş, No. 12: 450 kuruş, No. Vİ: 470 kuruş, No 16: 400 kuruş, (No 18: 515 kuruş, Na 20; M0 kuruş, No. 22: 565 kuruş. No 34: 590 kuruş. b — Katı iplikler —2 ve 3 Xath — ; Iplik No. 4: safi 4,580 ex. lal ipliğin satış fiyatı) (o 359 kuruş, kuruş, Na. 8: 42 kuruş, Na. 10: No. 11: 407 kuruş, No, 14! 525 kuruş No, 18; 540 Küruş, No. 18: 580 kurus Ko 20: ız kuruş, No, 22: 443 kuruş, No. 24! 873 kurug, 0 Kıvrak “Aplikler o —OlsLm hart — İplik No. 4: (safi 4,590 kg. Vk Mir paket #pligin satış fiyatı 361 kuruğ, No. 6: 405, kuruş, No. 8; 437 O Kürüş, No, 10: 488 kuruş, No GiT MUru. Ne 14: SAR İri ür, No, 16: 443 O kuruş, No, 10; 81i kuru; 20; 045 kuruş, No 22:881 kuruş, No 24: 713 Kuruş, Toptan satışlarda tüccar ve fabrikatörle rin mecbur tutulacakları hükümlerin: a — Gerek fabrika, gerekse (o ticarethane satışlarında klon ve bir paket dahi (toptan satış addolunur, Çila gibi perakende antışlardn — fiyatlar Inönü vapurunda yangın çıktı Kaptan, yolları İrertanmal işin vapuru baştan kara etti Nufusça zaylat yok Devlet Denizyolları idaresine ait İnönü vapurunun ım limanm- da yanmakta olduğu dün alâkadar- lara bildirilmiştir. Yangın geminin ambarından çıkmış, söndürüleme- miş, gemi. süvarisi de yolcüları kur- tarmak için gemiyi baştankara et- miş ve içinde bulunan 40.50 yolcu tamamiyle kurtarılmıştır. Son gelen malümatta yangının ne suretle zuhur ettiğinin anlaşılar madığı bildirilmekte ve ateşin am- barlarda sinsi sinsi devam ettiği ha. ber verilmektedir. Aralık postayı vi Üzere perşembe günü limanımı hare. ket ederek Bozcaada ve İzetiğ uğra" tıktan sonra Bodrum limanma giden | İnönü vapurunda daha ziyade tüccar eşyası mevcuttu, Gemi üç bin ton. luktur ve Osman kaptanın idaresin. hakkımdaki | 15 HAZİRAN — 1937 yektin itibarile paket kimi tecnviz sf mez, » — Fabrikasının bulunduğu gekirlerdi tüccarlar fabrika fiyatmdan © azam! yüz 1 yükseğine toplan satış yapabilirler . © — Febrikanm bulunduğu şehir harici deki tüccarlar ilin dilen fiyatları kür ve masrafları olacek azam! yüzde 3 Siya farkı dye edebiir'er. d — Fabrikalar başka şehirlerde, gatişif ri satış mağazamı veya büro açmak suteti” bizzat yaptıkları takdirde, © şehirlerde #©i cakları satiş mağazası veyn büro © musyefi olarak fiyatlara azami yüzde 2 fark Have © Gebilirler. © — İlân edilen fiytlar azami olduğunda? fabrikalar bu fiyatlardan daha ucuz satış yAP tıkları takdirde yukariki fiyatlarda — yazili tüccar kâr masraflarının azaml fiyat üzeriğ den hesap edilmesi meşruttar. f — Fabriksamın bulunduğu şehir haricin deki salışlarda toptan fiyatlara ayrıcn naki ye ücreti zammedilir. & — Paket ambaliğı masrafı fabrikalara balya ambnlj masrafı müşteriye ittir. Bal ya ambalâj masrafı hakkı masrafı tecavif edemez , h — Gerek #üscar ve gerekse fabrikalar Aspolarmda iplik olduğu halde, mübayan için müracaat eden müşterilere satış yapmaktan istinkâf ettikleri takdirde kanunun O cegsi hükümlerine tâbi tutulncakiardır. 1 — Gerek tilocar ve gerekre | fabrikalar mağaza veya bürolarma, komisyon ve mas faflarmın Mverile tanrln edecekleri © ipi satış (iyatlarımın maballi ticaret © odalarına tasdik ettirdikten sahra umumun görebilece Zi bir şekide ve nihayet tarihi ilânden itiba ren 18 gün zar'ında talik etmeğe mecburdur Sovyetler Bu yıl Seyyah istemiyorlar Moskova, Sovyet Rusyaya bir sene seyyah kabul edilmemesine karar ver- miştir. Dün bu karar Sovyı yk, Kizekri Ame ii şubelerine bildirilmiştir Tahtakalede birisini vurdular Carih kaçlı, aranıyor Bu sabah Süleymaniye civarm- da Tahtakale yokuşunda bir cinayet olmuş, koltukçu olduğu * söylenen Şükrü isminde biri, koltukçu esna” fmdan Temeli bacağımın iki yerin- den ve elinden bıçakla vurmuştur Şükrü kaçmıştır. İmdat otomobilinin gelmesini beklerken mecruh Temel şunları söylemiştir: “— Şükrü, âdeta haraç almak nevinden benden para istiyordu. Dün akşam ustası Hüsnüle de kav- ga etmiştik, Hüsnü Şükrüyü tesvik etmiş, Şükrü, sabahleyin “Gel, sa na bir şey söyliyeceğim,, diye beni tenha bir yere çekerek ötada vur İÇERİDE: $ Nurl Demirağ, Divrikte bir tayyare fab rikası kurmağa karar vermiştir. Nuri Demir Ağ bu kusustaki tedkiklerini bitirmek Üzere dir. Fahrizanm kurulmasını yakında başlar Bacaktır. # Olemobiilerie otobüslerin muayenesi bu sabak başlamıştır. Şolürler cemiyeti belediye ye müracastle piika ücretlerinin taksite bağ lanmasını istemiştir. # 'Trabzon İlinan şirketinin satın alırım. sma karar verilmiştir. Jetanbul liman işlet nesi mildür muavini Hâmid Sarncoğlu müzü kereyi yapmak Üzere bugün Trabzona gide esktir, # 1937 yol parasının tahakkuku bitmiştir İlk taksit bugünden itibaren almacaktır. # Bugün Türkkuşunun Rarideki Kampın. da İmühanlars haşlarımıştır. 15 temmuzda Mönü kampı başlayacaktır. $ Diyarbekir valiliğine tayin edilen doktor Mitat Altıok Zonguldak o mebusluğundan gekilerek ay sonunda vazifesine gidecektir. $ Ziraat bankası merkez heyeti umumiye si dün Ankarada İlk toplantısını yapınıştır. # Pıvas — Malatya hattı 20 — bazirandn P geride Aaçtacaktır. bayramı gündüz ve grer tesit edilecektir , # Oazi terbiye enstitiistünde resim ve elişi tedrisat iki, diğer şobeler üç yıla Çıkarılmış ter. HAZİRAN - 1087 Heri: 1358 — Retillakır! © Güney m ermesi res Sai 12,14 16,15 10,44 21,45 2,07 Be. GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDD? Kurşuna dizilmiş o'an Alman (o yüzbaşı Röhm'ün. ikamcıları gizli bir cemiyet kur ari tile; in DIŞARIDA: # Dün Fraranda müteveffa Erland için merasim yapılmış ve başvekli Blum bir ny tuk söylemiştir. # Bütün Yunanistanda pazar günü Bava kuvvetleri menfaatine çalışmadan olda edi len para 30 milyon drahmiden fazladır. # (Mibnan eumbürreisi Parisa vasıl ölmüş tur, # Çekoslovakya bâgvekili (doktor Hodza bugün Bükreşe vasıl olmuştur. Yarın Koman ya başvekili We beraber Turuseretne gidilecek ve orada Yugoslav başvekili kendilerine Nu hak edecektir. # Alman bariciye nazırı Berline dönmüş tar. # Devriklem seyahatine çikan Amerikalı kadm tayyareci Amelia Barbart, Mnasaoua kn hareket etmiştir. # Pranuız hükümeti mi1! bankadan 4 mil yar *rankhık avans alacaktır. # Fülatin polis umum! müfettişi Picer Bir #sulkasdan kurtulmuştur. Müfettişi otomobil 1e polin merkezinden ayrdırken tiç arap üze rins ateş etmiştir. Şoför yara'anmıştar. Poli4 Diy b re mükabsle etmiş, bunun üze rias re içlar