: ge konuşsa dinletebilirdi. , biracı macera lomodi? Altın nereye gidiyor ? Maliye âleminin bugün en dikkate değer meselesi, Sovyet Rusyadan mülemadiyen dışarıya gönderilmekte olan alimdır. Yalnız mart ayında Sovyetler çubuk halinde 11.700.000 İngiliz lirasi kıymetinde altın ihraç etmişlerdir ve- bu ihracat devam etmektedir. Nisan Ayı zarimda ihracat haftada vasati 3.500.000 İngiliz liresi tütmaktadır. Bütün bu hareket Sovyet Rusyanm altma emniyet etmediğini gösteri" yor. Sovyet maliyesi doları altma tercih etmektedir; Çünkü günün birinde altın fiyatmın düşeceğinden çekinmektedir. Acaba Sovyet Rusya bu düşüntesinin doğru olduğunu ve kapitalist dü nyasının şimdiye kadar altına boş yere bilecek midir? güvenmiş bulumdüklarmı ispat o ede- Şimdiye kadar sarı madenden iki' milyar'üç yüz'bin milyon İngiliz lirası kıymetinde biriktirmiş olan ve her yıl bu stoka ikiyüz elli milyon İngiliz li. ralık altın ilâve eden Birleşmiş Amerika devletleri günün birinde kendisine damping yapmakta olan memleketlerden altini bu kadar yüksek fiyatla sat yorularak vazgeçecek midir? Para bilgisi sahasında şimdilik bundan daha ziyade alâkaya değer bir me- sele yoktur, Londra piyasası vasıtasiyle Birleşmiş Amerikaya transit edilmekte olan Sovyet altları, dünya altm fiyatlarmı düşüreceği yerde yükseltmektedir; çünkü karşılarında Amerikalılar gibi İstekli bir müşteri vardır. Boyuna yükseleri fiyatlar karşısııda Amerikanm altın mübayaatmdan birdenbire vazgeçebilmesi milli kongreden çıkacak bir kanuna bağlıdır. Hülâsa dünya altın piyasaları bugünlerde çok dikkate değer bir vaziyet almıştır, göz önünden uzak tutulmaması lâzım gelir. A.E Bir hasta ölmeden Zatürree teşhis edilemez mi? — Emekli bir korvet kaptanı yaya nasıl öldüğünü Dün emekli k> deniz Me beni Bakışlarındakihi © zünden duyduğu azabın dehşetine derhalintikal et. tiğim bu zat bana anlatir. En ufak bir O müukadde - meye; kallışmas dan sözü ona ter, ketmeyi doğru bu Yuyorum. İN İşte söyledikleri: “ Ben 35 yıl de, nizde — çaliştim. Burun Oo mühim bir kısmı harp donanmamızda ve bir kısmı da tica. ret filolarımızda geçti. Harp kadromuzdan ayrıldığım gün son rütbem deniz binbaşılığı Idi.., Her hali bu sözlerine uygundu. Pos bıyıkları ve yalçın yüzüyle bu adam tam bir deniz kurdu idi. Kendisine bir sigara uzattım; yakarken: * “— Zevcem bir Alman kadını idi... Âiye devam etti . Onunla Almanyada tanışmıştık. Deniz harp mektebinden çıktığımız yıl donanma kumandan. lığı bizim smıfı “Asarı Tevfik, kor. vetiyle uzun bir seyahate çıkarmıştı. Korvetin Alman sularında kaldığı günlerde “Klel,, limanmda bana külp. ten bir yakınlık gösteren bir genğ kız. dı bu... Onunla evlendik, Protestan m'syonerlerinin gittiğimiz her liman. da bize ve gem'cilerimize İncil dağı. tarak propaganda yaptıkları bir de virde, bana karşı duyduğu sevgi kadını müslüman olmağa teşv Ye son nefesine kadar müslüman ya. $adr, Bir oğlumuz ver. Onu büyük bir şefkatle ve tam bir Türk terbiyesi ve. Terek büyüttük, elektrik mühendisi» dir, hayata atrldr, çalişiyor. © — Allah bağışlasın! . dedim... Bu duamı işitmemiş gibi devam et- ti: “e Bu kadm bundan on beş gün ev- vel bana en deheetli iç sızısmı tattı. | rarak öldü, Bu öyle elim bir hâdire ki, inanınız bana, ben bunu umuta- miyarak, kahrolarak, yanarak ölece, ğim. Eğer hâdise ferdi olsaydı bunu gelip size anlatmıyacaktım. Lâkin 35 yıllık karımın ölümü üzerinde di! Je durulmazsa, sanıyorum ki vatandaşlarımız da tıpkı benim gibi | 72: tecrübeler gecirmeye mahküm ka- | Jacaklardır.,, Çok dürüst konuşuyordu. Sesinin erkek bir ahengi vardı. Hani saatler. Maamafih m uzun bir iin anlatacakmış | ka anlatıyor — e emdr. geldi. gibi yaptığı bü mukaddemeğen sonra, Müz i pek kısa sürdü. Dedi kiş” *— Karım merdivenden düştü, Alnr yarıldı. Gözü şişti. Korktum. Vaka goce saat dokuzda olmuştu. Polisten kendisini bir hastaneye nakletmesini darpaşa 280 yataklı koca hastanede Hiçbir ta- bip bulamadık. Pansumancı olduğunu söyliyen birine karımın yarası te, mizletmek için bir hayli yalvarmamız, dil dökmemiz lizımigeldi. Betbaht ka. dini her hali dikkatli bir tedaviye muhtaç olduğunu gösteriyordu. Poli- sin ve benim ysrarlarımızla güç belâ bu zatı kandırmak mümkün oldu. Ancak geceyarısma doğru, hanıma, hariciye koğuşlarından birinde bir yalak verebildi Yatak verdi ama, bu yatağa girmek için karımın çırılcip. İak soyunup incecik bir patiska göm- lek ve yine ineecik bir basma pijama çeketi giymesi lârrmgeldi. Düşümünüz bir-kere, üstüste dört fanilâgiymeğe alışmış bir vücut, soğuk bir koğuşta böyle Düttü Taylâ bir kıyafete bü. rünürse ne ol! i iki gün sonra zavallı kadı «inde onun i kimsenin kça bu. astanenin tutulabilec gatilrrecye hatırına gelmedi. Fiyevri ari ndeki yarânm bir ihlâs yap- atfettiler ve bulunduğu yerle dası arasında mekik dokut- ilar,. Soğuk , koridorlar hastalığı bir kat daha grttırdı; ve gü, nün birinde, yani,ancak öldüğü gün nümüne. hâstanesindeki; tb zatiirree teşhisi koyabildi! Karımın ağı Hiğyet- ti, Hidayotin bu ölümünü tabii sartla. rın bir netlecsi nddeder misiniz”, ii Emekli deniz. binbaşısının, yani seçnesüriünsssasessre01000020000099030000i0i pa zans İmparatorları karşısında Sırp devletleri... “ Bizans- Sırp Devletini imha etti. Fakat 117 yıl sonra Zeta da İkinci . bir devlet kuruldu. ; — Yazan : N. N. Tepedelenli — m — Yugoslavyanmn orta devre ait tarihi hatıralarından: Rujitza kalesi Çok geçmeden din kavgaları dilden ve kitaptan silâha İntikal etti, dehşet- Mi bir dahili harp başladı, O derecede ki Hırvatistan ikiye ayrıldı ve bir par. çasında yani Lâtin tesiri altındaki katoliklerin üzerinde Okral » Zivo- nimirden dul kalan kraliçe Helen ve diğer parçasında da İslavlığn istik. lâl sembolü halinde, kiliselerde" İalay- ca dun edilmesin! istiyenelrin şefi ha, Jinde bir ikinel'krat belirdi: - " ! Be tutan,, silâhları ve. an'aneleri ile hür olan bir milleti bir akideye inan. Gığı için yabancıya esir etmek istemi- .Şen hakiki Hırvatalr, “İslavlıklarnı İuinutrdayan, © peskoposlardan Tüğvet almayan Huvatlar kral olarak;tanı. Yorlardi. Demek oluyor kl din Kavga- Yarı tamamile bir milli-Kavga, bir.miL, Mi ayaklanma halini almıştı; v Petar iyi silâh kullanmasını bilen bir kahramandı. Hareketler! ile İsaly- Jarm gönlürlü kazanmasını bildiği ka. | il — Nİ hay Halk alin akın Petar kuvvetlerine ka. tılıyordu. Fakat Lâdislâs orduları çok kuvvetli idi. Kahraman kralın muke, vemeti Hırvatistan istilâsını mihas yet birkaç yıl daha geciktirebildi. Ni- tekim beş yıl sonra Adriy yatik kıyıla, rna kadar ilerleyebildi. Milliyetper. ver Hırvatlar dehşetli bir feragatle harp ediyoralrdı. Petar daima her harpte yalım kılıç en önde çarpışiyor- 1 İlesöde Mika ahelleidi Bekirli ilkenlinti; yaptı ve.Petar kahramanca öldü; : “Hırvat istiklâlinin sonu Kral Petar müstakil Horvatistanm #ön kralıdır. Onun ölümünden sonra, Hrrvntlar Dâdislâsa: Macar -tahtında inler olarak kral - Kolomanla anlaş- mağa, uğuşmağa mecbur oldular. Ma. 'cârlârin Hırvatların . bunda Sonra yalnız bir krallartaleağı kararlaştır rildr. Yâni Yugoslavların Hırvat par- çası Macarlara esir olmadı; Macar devleti hir Macar . Hırvat devleti ha. iler millt davayı yürütmeyi"de bildi. | Jini aldı. Buna rağmen. şu şekil bir İAtin dili taraftaralrmın cephesi teh- ilikeye girdi ve kraliçe Helen Macar /Kral Ladislastan resmen yardım iste. Ji. Tâdislâs zaten hudutlarda dört göz- le bekliyordu. O Lâtin Kilisesinin bir dostu idi ve Macar ovalarile Roma arasmda mekik dokuyan papaslar kendisine Hırvatistanı da Dalmaçyayı da çoktan vanadetmiş bulunuyorlardı. Binaenaleyh kraliçe Helenin rieasmı derhal kabul etti, ordusunun başma geçti, Sava nehri civarından Hırva. dintena daldı, (1091). Petar buna şiddetle saldırdı. Hele. mia bir yabancı kralın ordularını mil- li hüdutlara sokturması. Slav dili ta- rafları Hırvatları kuvvetlendirmişti, Korvet kaptanının sözleti burada bi. tiyor. Bu hâdise aynen böyle cereyan ettiyse akla şu sualler gelebilir; 1 — Neden 250 yataklı bir hastane» de geceleri nöbetgi tabip bulunmuyor? 2 — Nöbetçi tabip eğer gok adele bir başka işe gitmişse neden gittiği | | yere en yakın telefon merkezi hastas neğ& malüm değildir. Hırvat “istiklâl âddedilemezdi. Tarih bu anlağmanm yapıldığı “1102, Milât yılımı (Hırvatların ietiklâllerini kay» bettikleri yıl) oalrak (kaydeder kİ Macar boyunduruğundan bu Yugo#” lavlar ancak umum! harp mütareke. sinde yani 191 de kurtulabilmişler. dir. Sırp devleti Bir parça gerilere dönel'm, Kral Te- mislavm Hırvat devletini kurduğu sıralarda Yugoslavların Sırp kabilele- ri de Çaslav adl; prensin idaresi al tında büyücek bir siyasi teşekkil meydana (getirmiş bulünüyorlnrür. Fakat bu prensin ölümünden sonra Bizans bütün Sırp ülksesini zaptedi- verdi (960). Makedonya hanedanı devrinde Bizan s Bizans İmparatoru ikinci Roman zamanında başlayıp (980) Bizansta İkinci Vasil ile Kostantinin birlikte saltanat sürdükleri devirde devam € den (982) harb, İkinci Vasil ve ikin. ci Nikifor “devirlerinde bu neticeyi vermişti. Maamafih bir müddet sonra 3 — Bir pansumarcı bir hastaya i| Sırpların oturdukları mmtakadaki > cap eden sit hakkımı kendinde yasi buluyof? edar tabib hastanın te. ymca neden hastanmn hi ihtimamı göstermek": vilâyetlerin bir kısmı yine yari müsta- kil bir gekle bürünebildiler. Bizans ancak Tuna boylarında pek kudretli ordular bulundurduğu zaman Sırpla- pm etrafında malümat alma.| ra hükmedebiliyordu. O tarihlerde — Bir hastaya teşhis ancak öldü. ğü gün mü konur? Sıhhat Bakanlığmın bu mevzu et- rafmda lözsmgelen hassas göster: miyeseğini tahm'n etmek için biz or. tada hiçbir sebep göremiyoruz. Nizameddin Nasif dehşetli dahili mücadele vevçirkin sa» ray entrikaları içinde tekerlenip du. ran Bizans herhangi bir söbeple Tuna, da kuvvetlerini azalttı mı Sirplar he, men baş kaldırıyorlardı. Bu millet 15 NİSAN L 1937. Hayata « dair “Son d dersi günlerde pll beyitler arasmda şunu da zikreğiyorlardı: Tatlıdır ruz.ü şebi devranın Tatmıyorsan o senin'moksanm, Emsalsiz bir beyit değil şüphesiz; hatta bu manada sözlere. birçok di. vanlarda, kitaplarda rasgeimek kabil- dir... Fakat kimini söylediği düşünü- Yüce” bâyit, fevkalide'bir mana alı- yor. Abdülhak Hâmid seksen beş ya. gını geçmişti; hayatında genin, isti. rabın her tüp li, hatta kara sefa- leti Börmüştl:'son aylarmda takati kalmamıştı, ancek vardımla yürü biliyordu. Bütün © £ dünyadan, hayatta mü bir Kurtulun diye Beklememiş! gözlerini yumğbığı istememiş; hatta belki uyanması olmaz “diye uyumak istemediğini söylermiş... Elbette ki ömrünün sonuna vardiğıni Bissedi. Yordü: bunu için de Kalan günlerinin her saatinden, her dakikasından isti, fade etmek istiyormuş. İçinde, tatl ları arasında birçok acı hatıralar ya- Şiyan.o kafanın, o bitkin vücudun hayata bu kadar bağlılığı, bir kahra« 'manlık halini alıyor. Gençliklerindeki fikirleri ne olursa (olsun, birçok insanların ihtiyarlıkla, Ymda tabiat üstündeki * kuvvetlere bağlandıkları, onlardan istimdad et, tikleri — görülür. Hörmid bu zaafa kapılmamış. “Al lah'a raptı kalb edin! diyenle . Te: “Korkarım ki © «beni, kendire kalbeder,, demiş. Bu söz bir tebes, sümle söylenmiş olabilir; fakat sa- dece bir cinastan, bir nüktedan ibe- ret değil. Bunu anlamak için vi. ne son günlerinde söylediği gu beyti Mevye Tamamış; ölü Bir nani celâ7 olsn yerek; #Omesyımısu tabiat Ayatı ilâhiyedir ühamı tabiat Demek ki son günlerine kadar Ta. biat'e, yalnız ona inanmış; : ona kal, bolunmaktan, benliğini teşkil eden Zerrelerin tablat içinde dağılmasından Korkmuş. Bugünlerde Hâmid için çok şeyler 8öylendi, çok geyler yazıldı; dahada söylenilecek, yazılacak. . Fakat onun söylesek, ne yazsak, hayata $onsuz, her zaman tazelenen mühab- betini, frenkçe tabiri ile “felsefi va- siyet"i (testament (o philosophigüe) olan tabiatperestliğini unutmiyalım. Taç giyme günü yaklaşıyst! Mikadonun kardeşi Londraya vardı. İngiliz kra'ının taç gi merazİminde bulunmak üzere Japon iparstorunun kere deşl prens Şişibe ile karım Londraya : gelmişlerdir. * , müstakil yasamağaı haklı ve istiklâli- | iğrenç hava Yugoslavları tiksindiri- “ni kaybetmeye .dıyanamıyan asil ve merd bir milletti,. Bizansta saltanat süren Makedonya hanedanmı saran j yor ve kaybolan istiklâli tekrar ilân etmek İçin sabırsızlanıyorlardı,