21 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15

gitmişti, Oltasını pehire attığı ra da hava gayet İyi fken ax sonra bir denbire yağmur yağmaya bağladı. Ne yapacağını düşünüyordu. Bu sera, oltasına me takıldı biliyor musunuz? Bir gemiye. Tonton amcam sevin Bizi görmeyin. Artık emeiye bul duktan setra kalkıp gitmem | Tsm gelmez miyaip Hayır o şemsiyesini Açarak Ve kinci gemiye dah avla, yabilmek çin orada Tsldr. HABER İL Biyo. aiusunuz? J Deniz giti oton o..lleri Bugüne kacar deniz. dibin- deki hazineleri araştıracak “olan lar dalgıç elbiseleri giyerler ve seniz dipelrine kadar werlerdi. Vakât bu iş buncen sönrü değiği- yor. Yani desiz diplerindeki araş- tırmalar. daha esaslı. bir. şe kil alıyor. Son: günlerde Amer kalı “bir mühendis bir traktörle denize inmeğe muvaffak olmuş tur. Bu Traktöre merbut lâstik bir boru gemiye bağlıdır. ve ma- Kinenin yürümesi için izm olan elektrik - ceryanını almaktadır. * Bundan sonra attık muhtelif mem lekeler, bilhassa bunlar başım da Fransa otemcboli sergilerinde bir de deniz hazineleri araştıran ötomabiller için bir pavyon ayrıla caktır. > 4x Bir romancının kâhinliği Meşhur İngiliz. Tomancısı Wells birgün arkadaşalrına şöyel bir farziyeden bahsetmiş: Gele- cek devirelede makinenin inkişa- fı doalyrsiyle İnsan vücutları kü- gülecek, hattâ Hareketten uzak bir hale gelecek, fakat buna mu- kabil kafaları büyüyecektir. Asırlar zarfında insan bo - yunun kısaldığı doğrudur. Birim cedadımızdan çak daha kısa boy- la olduğumuz muhakkaktır. Bu- Bu anlamak için orta çağlarda kullanılmış olan zerhlara bak - mak kâfidir. Kafanın büyümesine gelince kiliselerin vesikalarma İstinaden yapılan tetkikler bunun da sahil olduğunu © gösteriyor. Acaba Wells bu sözelriyle bir kehanet” te mi bulunuyor dersiniz? * * » Fransada her işin sonu bir garla ile biter, derler, bazrmem. Teketlerde de her iş dansla biter. Güneş ilâhenem sinirlerini yurmı- Şatmak için yapılan “yağmur dan Bu suretle, memlekette kırk beş gün süren müthiş kuraklığa bir nihayet verebileceklerini w - marlar, Çok tuhaf değil mi? Bir memlekette yağmur yağdırmak için dana ediliyor; yağmuru çok olan bir memlekçite de | güneş görmek için gene dans ediliyor. Dönem bu kadar mühim bir deva olabileceğini düşünürseniz aklınız vatar ma? — COCUK HAFTASI Nevyorklu Martin Consorisimli bir Amerikalı seyyah tara- fından getirilmiş Proboskis cin sinden bir maymun... Bir hazine yaratan yıldırım Birkaç gün evvel Prag civa rında Brunav köyünü şiddetli bir fırtına harap etmiştir. XVI me Asırda gittiğin avlusuna inşa ©- Gülmiş bir taştan heykele yıldırım garpmıştır. Taş parça parça ek muş, fakat heykelin kaidesinden hakiki bir hazine meydana çık muştir. Hazinede atln ve gü - müş paralar, zencirler, mücev. berler, bilezi'der, yüzükler; ve Ü- #eri kıymetli . taşlarla işlenmiş altın taslar mevcuttur. Mücevheratın ve paraların ökserisi KV e amra ve KV Asu başlangıcına aittir. Bu eşya mm 30 sene mnharebeleri zama ma zit olması ihtimali vardır. Bİ Jeriklerden birisi üzerine işlenmiş olan silâhilar, hazımenin bilâhare 'dönmeği uman bir protestana ait olduğunu anlatmaktadır. Fakat duğunu © anlatmaktadır. Fakat bir daha dönememiş, ve bu mü- cevherattan bugün çiftliğin sahi- bi olan adam istifade — etmiştir. Yapılan hesaplara göre, harine- nin kıymeti beş yüz bin Tiradan fazladır, *x* Insan derisile ciltlenmi: kitaplar İngilterenin Yarkşir şehrinin. kütüphanelerinde, on dokuzun- cu asırda idama mahküm edilen Bateman adi: bir adamın deri- siyle ciltlenmiş iki kitap vardır. Dünyanın birçok yerlerinde de sayısı © on ikiyi bulan insan de risiyle cüllenmiş kitap mevcut” “ar, Dünyanın biri değildir. Dünyanın en sıcak memleketi, adı sicale memlekete olarak kitaplara geçmemiş olan Basra körferidir. Burada vasat sıcaklık yazın gölgede elli beş dereceyi bulur. - Böyle bir hara rette terlemek bile meseledir. *x* Şarlo kupası Hepinizin sevdiği kahkaha- lar kralı Şarlo hamallar arasında bir şampiyona tesis etmiştir. Her sene bir koşu tertip edilir. Hec hamal başının üstüne sepetleri yığar koşuyu başındaki sepetler. den hiç birini düşürmeden biti ven şampiyon addedilir. Kupayt kazanır, Ayrılan mükâfatı da a- ir. Bu koşu büyük bir mahaete ihtiyaç gösterir, hele seyrine hiç döyüm olmaz, Koşuda biribiri arkasından düşen sepetler, bs ser petleri gene başma £ yerleştirip koşmağa çalışan ve gene düşüren hamalların hali çok güldürdü dür. Mükülat da çok orijinaldir, bir kat elbise, bir pardesü, bir da cep santinden ibarettir. — Şarlo, belki de bu listeye bir melon şap- ka ile, bir baston ilâve etmeği düşünmüştür. Fakat bunlar kene isinin husust alâmetleri olduğu için vaz geçmiş olmalıdır. Ali annesiyle beraber , dişini atan dişçiden Eeee Baha onat — EB! söyel bakalım, der, şimdi artik © yaramaz dişin #ğrr- yor ma? : — Bilmiyorum, babacığım! doktor dişi yarında alrkoydu! xx * Bayaz öğret - men — Yün en gök meye yarar? Talebe — gok küçük ko - yunları - yani , kuruları - sıcak tutmağa yarar! > » > — Şu viletçiyi görüyor su- ? Ne salak şey. Bana, san tim olmadığını biliyormuş gi- bi bir baktık. — Peki, sen ne yaptın? — Ben de ora bir biletimi sarmış gibi baktım. Sihirbaz diyor ki ; Bir hokkabazlık Seyirellere beş kuruşluk madeni bir parayı gösteriniz, sonra banu dirseğinizden aşa- gundireceğinizi söyleyiniz. Parayı sağ elinize almız, .8ol dirseğinize sürtünüz, sol kol bükülmüş vaziyette, sol el kapalıdır, Hokkahazların söy- Tedikleri tuhaf lâfları tekrar ettikten sonra para sağ eliniz- de kaybolmuştur. Görünme deh seyahata çıkmıştır! Bir. den sol elinizi açıyorsunuz, beş kuruş avucunuzun İçinde- dir. Bu oyun nasl oluyor? Bu küçük ve eğlenceli oyun- da muvaffak olmak için, oyu- nu yapanın bu para İle alâka- U bir muhayyel hikâye anlatması lâzımdır. Konuşur. ken, bir tecrübe yapar, ve pa- rayı düşürür; bu ikinci, bir üçüncü defa yine tecrübe eder, alır, mütemadiyen rar eder. Kendi kes dine eğlenir, fakat oyunu yap- manın tanusırası olduğuna ka- rar verince parayı sol eline alır. Oyunun muvaffak oluj olamayacağından ziyade, hi- kâye ile alâkadar olan seyirci- ler bu hilenin farkına varamı- yacaklardır. Bundan Sonra, parayı sürterek sol kola itmek hiç de güç değildir. Sol elinizi açtığınız zaman para avucu- “üydalı Bilgiler Kakao ağaçları Bazı safdil çocuklar “anne çu- kulata ağacı nasil olur, diy: 80- rarlar, Bu sual zannedildiği ka- dar gülünç değildir. Çukulata kakandan yapılır. Kakâu 1s on, on iki metre boyunda ağaçlarda biten Bu ağaçlar da bir nevi çe kütdek yetişir. Bu çekerdeklerden de Kakâu çikar. Kakau olröszsa çukulata yapılamaz. “XX Şimdiye kadar Çinde telsiz is- tasyonü yoktu. Bu boşluğu dol durmak için Çin hükümeti 50 ki lovat kuvvetinde büyük bir istas- yon yapmağa karar © vermiştir. Bundan sonra radyoda Çin mu- sikisi ile Çin dilini de dinliyebile- ceği Orgüile köpek resmi Küçük oyun arkadaşmız bu gün size model vazifesi görecek- tir. Masa örtünüze İsteğnire göre bir veya ik köpek resm iy liyebilrenz. Bunu mavi bir bezin "zerine işlemek için, evvelâ beyaz bir bez alacaksınız, kuyruk ve kulak- lar için de koyu renklisini tercih Beyaz bezi köpek şeklinde keseceksiniz ve mavi bez üzerine koyduktan sonra bu beyaz bezin kenarlarını işliyeceksiniz. Tığla yapacağınız örgüler biraz gayrı muntazam olursa, bunlar köpe ğin tüyleri tesirini yapar. Sonra bunu kesip havlunuza veya wa- sa örtünüze dikebilirsiniz. 'nuzun içinde görünecek, ve se- yirciler de bu oyunu nasıl yap mış olduğunuza hayret edecek lerdir, Pöyür Keşiflerin tuhaf tarafları Yataklı vagonlar Anlatacağımız vaka 1860 da, Pansilvanya şimendifer kumpan yasının “bir, şebekesi olan Pits-- burg'da geçse. Kumpanva idare adamların - dan biri, işlere nezaret etmek İ- çin, memarlar » arasında dolaş maktadır. Birden duruyor. Fü- kir bir işçi, elirde mendil için. de bağlanmış olan bir şeyi heye- canla idareciye uzatıyor. — Bakımın bakalım, bu Tap- Sahtekâr Köşif Pullman tuğım şey bir işe yarıyacak mı? Adam amelenini elinden bu küçük şeyi alıyor, mendili çözü. yor. Konserve kutularından yas Pılmış teneke bir vagon, © İnşa tarar hakikaten çok orijinal. Va « gonda hiç bir şey unutulmamış, Kapıları kendi kendine açılıyor, tekerlekleri de pek &lâ dönüyor. Peki bunu yapmakla ne gibi bir yenilik gösterilmek isteniyordu? Vagonun içinde kanape veya kol- tuk yoktur. Buna mukabil, vagon. yataklıydı, ve yatakları gemilet-; deki gibi tertip edilmiştir. Kon-, partımanlar birer. yatak / şeklindedir, yatakların içine tahtadan yapılmış adamlar yâ-, arılar. , Şimendifer memuru düşün nüyor. Yazhanesine gidiyor; 6“ inde bu küçük cisim bir geyler hesap ediyor. İçeriye bir ziyaretçi giriyor. — Buyurun, karmecil — Merhaba, Pullmanl! Üç sene sonra ilk yataklı va- gön fabrikadan çıkıyor. Karneci bir şimendifer kralı, Pullman da İZ bir milyoner oluyor. Halbuki, 78 yataklı vagonun asıl kâşifi olan basit bir amele, Woodruf'un ads bile bilinmiyor. BULMACA 8 Yedi harfli öyle bir isimim ki, beni bulmak için boyuna uğra sırtınız, 6 ıncı, 7 inci ve 4 üncü harflerim toplamayı, 4 üneü, Zin ci ve 3 üncü harilerim bir deniz ölçüsünü bildirir. Beni bulanlar. dan birinciye 2, ikinciye 1 lira ü- güncüye de bir dolma kalem ye- rilecek (diğer | iştirak eden- lerde kiymetli hediyeler alacak- ÇOCUK SAYFASI Bilmece kuponu 21 Hkinciteşrin — 1;