7 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T İkindteşrin — 1936 E Seri hazırlıyan : Nüzhet Abbas | m&“-' Bu yazı, yalnız pazartesi, çarşanha ve cumürtesi günleri neşredilir, | —22— | Bir oyuncu, rakibini üste - Seçtikten sonra arkadaşına pas vermelidir va Vole vuruşlarda; diz ilerde ve topun üzerinde tutulur w hıî]':: Tağmen merkez muhaciminin | “hlamîç vazifesinden biri de her ne İt Hü olursa olsun gol çıkarmak- h’”lnd fum hattımı yekpare bir kütle Yey * hareket ettirmek ve daima iyi hınuîîmlk vazifeleri de buna ilâve o- Sünün Sahanmım merkezindeki oyun - W ı'üln— işinin pek kolay olmadığı ar- hnîı:ğmlk hususunda merkez mu- C'ıı_eu birçok fırsatlar zuhur eder. Sok küçük olanlarla çok iri- * da bu mevkide muvalfak ©- bün Börülmektedir. Buna mu- Tayış ve ”© meselesi; kestiriş, tasar- ,n:;:l ile müterafik olarak do- Ü hij kabiliyeti yüksek olanalr &ç Ve Üefş__c_e_dş ehemmiyeti klhi] SER aA d LA SLALAR hün ŞSA futbola frtri istidadı olma- 1 klk% € önündeki “melelerde” itiş "ğüte%i' Sarpmalardan, — şarjlardan din t v' Olmamak için de az çok ken qmli Enir bir fert olmak lâzımdır. Ke)'den Süzel hücumlar yapan, hicbir FYe'kay aşıfusu yokmuş gibi öteye be- z mran Merkez muhacimi de ben- Ttek smlkhuı deöğildir. Beyhude e - Zeka Ğ I, futboluf-daha ziyade bir Ü olduğunu İhkâr demektir. "et aki ifiyarı hasım Santrhafı- ğ'-hıım Sürette yıldırmak hevesine h:eım Cok oynıyan merkez mu- " defa bu tahmininde yanı - ___KAFA VURUŞLARI Tok Imuha.eimine kalfa vuruşları ;““cuı._. aîdur- Bü itibarla boylu o- lgulq daşı, ajlıdırlar, Fakat geli - Yice kavram, Rafa vuruşu tekniğini & %khfm IŞ olmak şartiyle. Sven, toPhnowadIkla“ yüksekten Ük A Bekilga y erkez — mühacimleri “iîlân tay d0 Köntrol altma “alama- _ İrde kafa vuruşuna müra: Ç Bi lr kalırlar, | he olür | llıı- 8 vuruşlarında yapılan | %Ğiye to Te olmaz, belki bir göl o- bey k'-'liainîu Muhakkak surette ha- Ür da hu:mh“a—le ve yüzde doöksan g Go Olaç kalecisinin eline vermek lep : kaj kafa vuruşları ile boğu- %kklfn Vu €Cisinin eline plâse edi - iş ”*’—Hndıı. ârını biribirinden ayır- Ve Paz ç ) türîlu%;ı'îîsl Sit Yakmlarmda topu ka- lara takmak çok güc- İ H bip hîâ hareçğ:tfünl bir hücumu, bu ğîldîr_ iye yqna b ı'lasım kalecisine F Bibi kırm j K hnd:'“ke; Ti ak caiz de &h t“tmn;:ğ?un]i bilhassa gunu ak- Ya k%ng tia T ki, hasım kalecisinin Vüp aıdımw:n afa vuruşları hava- I"“dn-ııa Pdit. Avni zamanda ha- Dü Oplar bir arkadaşa fâydalr olamaz. Bun- Vetisirse ona veril 'hnh k İmgiy APüm %I dir, Clin 2Mak da son derece “Bişta dt kürap YU 80 wrarıaqt N saniyede topun Kü 'ııge;u;_:îan istikameti de- kapalı gözlerle a  a l b vi Te GAT y e - * YAK O Ptf LEKA M S haiz - Üü * | Mipa, Tütbolcu merkez muhâcimi'oy- nereye verileceği tayin mümkün ola - maz, DRİPLİNG Bugünkü merkez muhacimi dripling ve çalrmda son derece mahir de olsa, bunları çok ileriye götürmemek mec- buriyetindedir. Çünkü müdafaa tabi - yeleri ve üçüncü bek oyunu fazla şah- si oyuna müsait değildir. Maamafih pas Verme hususunda fazla isticale de lüzüum yoktur. Futbolda esas üzerine bir hasım çektikten sonra pas ver- mektir. Buna bilhassa merkez muha cimi dikkat etmelidir. Halbuki bir - çok defalar gördüğümüz gibi ortada hiç kimse yoökken ve bilhassa iç mu- hacimlerin hasım oyuncuları tarafın- Bir müdafin, bütün dikkatini topa vererek, uzun bir vuruş yapmıya hazırlanışına bakınır.. dan tutulduğu zamanlar merkez mu « hacimleri acele paslar vermekte ve bu yüzden de hücum inkişaf edememekte- dir. ğ Merkez muhacimi topu durdurarak dribling ve çalım yapmak yerine arka- daşlarının vaziyetini iyice tetkik ede- rek ona göre en münasip demarke arkadaşa pas verirse en doğru hare - ket etmiş olur. Bu sözlerle lüzumun- da yapılacak bir çalrm veya sürüşün aleyhinde bulunduğumuz zannedilme- sin, Bunların da lüzumlu olduğu yer- ler vardır. Fakat topu uzun zaman ayağında bulundurmak bugünkü fut- bol tabiyelerinde merkez muhacimi için doğru değildir. ŞÜT ÇEKME Merkez muhacimi takımınin en iyi şütörü olmalrdır. İki ayağını ayni isa- betle kullanabilmek de, şarttir. Yal - nız bir ayakla şütt çekebilen merkez muhacimleri sıkışık vaziyetlerde icin- den çıkamıyacakları müşkülâtla kar- şıilasırlar. Merkez oyuncusuünun iki a-- yağmı da kullanabilmesi gerisindeki müdal'aa oyuncularmın da vazifelerini kolaylaştırır. Çünkü topu — paslarken merkez muhaciminin hangi tarafına vermek lâzımgeldiğini düşünmeksizin kolayca hareket edebilirler. HABER — Akşam postası Balkan kupası maçları kalkıyor mu ? Avrupa kupası futbol maçları İçin yeni bir formül bulundu Şimdiye kadar Avusturya, Maca. ristaaı, İtalya, Çekoslovakya ve İsvec. renin dörder kulübünün . yapmakta olduğu Avrupa kupası futbol maçla- rırın; İtalya federasyonunun son tek. lifiyle yeni şekil alacağı ümit edil. mektedir, İtalyan federasyonunun bu teklifi Avrupa kupası maçlarına giren yirmi külübün on altıya indirilmesi ve bur. ların içinde Romanya ile Yugoslavya takımlarının da bulunmasıdır. İtalya 3, Avusturya 3, Macaristaut 3, Çekoslovakya 3, İsviçre 2 kulüple iştirak edecek Romanya ile Yugoslay- ya şampiyonları da ilâve edilerek ku. lüplerin sayısı on altıyı bulacaktır. Bu yeni şekildeki maçlar 1937 se. nesi zarfında yapılacak ve arzu edi- len neticeyi verirse daimi olacak ve yahut tekrar eski şekle dönülecektir. İki kulüple iştirak etmesi teklif edilen İsviçre derhal ademi muvafakıyet ce vabı vermiştir. Fakat ileride kabul edeceği umulmaktadır, Macaristan şimdiden bu tarzı ka. bul etmiş Romanya ile Yugoslavya da büyük bir sevinçle Avrupa kupası müsabakalarına gireceklerini bildir- mişlerdir. Bu yeni şekil takarrür ederse Yu. goslavya ile Romanya takımları Bal. kan kupası maçlarından çekilecekler- dir. : Yunan futbdl takımı Romanyaya gidiyor Yunan futbol klüplerinden Panati naikos yakında Romanyaya gidecek-| tir. Biri Köstence ikisi de Bükreşte ol. mak üzere üç maç yapacaktır. Şüt çekmek hususunda mesafenin| çok ehemmiyeti vardir. Otuz metro - dan çekilen şütlerin yüzde doksanı böşüna enerji sarfından başka bir şey değildir. Bunu söylerken bazı çok gü- zel göollerin bu mesafeden kaydedildi- ğini unutmuyorum. Ancak üumumiyet itibariyle bunlar, şütü çekenin meha- retinden ziyade kalecinin dalgınlığına işarettir. Arkanızdan çok kuvvetli bir rüzgâr estiği zamanlarda uzun mesa- felerden şüt çekmek daha ziyade şaya nr tavsiyedir. Hasım kalesine şiit ce- kecek kadar yaklaştıktan sönra mu - hakkak surette var kuvveti bacağa vererek ağı delecek gibi kuvvetli şiit- lerden ziyade iyi plâse edilenlerin da- ha müessir olacağını unutmamalıdır. Bilhassa kaleci ile karşı karşıya kal-| dıktan sonra demir gibi Şütlere kat - iyyen hacet yoktur. Yerden ve kale - cinin yetişemiyeceği bir Yyerden topu kâaleye tıkmak kâfidir. Şütlerin alçaktan Sseyredenleri en tehlikelisidir. Şunu da unutmamak lâ- zımdır ki, kalecinin plonjön yapması zannettiğimizden daha fazla vakit a - lir. Bu itibarla topraktan bir ayak bo- yu yukardan seyreden topları tutmak çok güçtür. ' Kaleciler ekseriya merkez müuhaci- mini saha Üzerindeki pozisyonuna gö- rve takip ederler. - Bünun için merkez muhacimi şüt çekecek zaviye kapandı mı, kalede açık yer hâsıl o - luncaya kadar şüt çekmemeli ve topu çalımla tekrar ortaya doğru getirme- ye gayret etmelidir. Kalecinin eline hediye edilen gütleri çekmektense, çek memek daha hayırlıdır. a (Devamı var) Londos Mustafayı yendi Afrikada dördüncü müsabaka- sını yapan Yunanlı pehlivan Zenci rakibile beş buçuk saat süren bir güreş yapil Yunanlı pehlivan (Cim Londosi un bir aydan fazladır Afrikada bulun. duğu malümdur. Londos birkaç gün evvel zenci güreşçilerden Muzaffer Mustafa ile çok sıkı bir güreş yapmış tır. Evvelden kararlaştırıldığı veçhile bu karşılaşma ikişer satten üç devre olarak yapılmıstır, Yirmi iki bin seyircinin heyecanlı takip ettiği birinci devre, Yunanlını" aleyhine olarak bitmiştr. İ Bu kısımda Muzaffer Mustafa gü. zel bir güreş yapmış, bilhassa Londo- sun kafasıma taktığı makas Yunani" pehlivanı bir hayli hırpalamıştır. Her. kes birkaç dakikada Londosun kaza. nacağını sandığı maçın ilk kısmı hu suretle nihayetlenmiştir, İkinci devre; iki tarafın da şiddetii hücumlariyle başlamış ve öylece bit- miştir. Bu kısımda Londos hafif bir üstünlük gösterebilmiş — olduğundan ikinci devrenin galibi olarak ilân edil miştir. Üçüncü ve son devre, bir güreşten daha ziyade kanlı bir kavga halinde cereyan etmiştir. Ekserisi vatandaşı bulunan zenci pehlivar, etrafın teşci coştukça Cüş. muş müthiş elleri içine aldığı Londosu berbat etmeğe başlamıştır. Fakat bü işin kurdu olan Yunanlı hem kendini müdafaaya çalışmakta hem de rakibrıf._ yap: edişi bağırışmalariyle ni yormak için elinden geleni miştir, Nihayet müsabakanın tam beş sa. at ve otuzuncu dakikasında Mustafa. nın takatsiz kaldığını anlıyan Lon. dos koca zenciyi yere vurmuş ayağile de kafasına basarak sırtını yere getlıî'; miştir. vi ka daha yaptıktan sonra Tokyoya ha. reket edecektir. Orada crva gibi sür- atli ve sert bir Japon pehlivanı olan Çincitçu ile karşılaşacaktır. v ei —. Serbest güreş Fransa şampiyonu p Deglane, J. Wrighti yendi Amerikalı güreşçi Jim Wright, Fran- Bu müsabaka her iki pehlivanın ilk tutuşmaları idi. Oyunun başlarıgıcında çok seri hareketler yapan Deglâne ra- kibini kaçırmağa, minder dışma çıkar- mağa mecbur etti. Amerikalı pehlivan da güzel batak hareketlerile — bunlara cevap vermek istediği görülüyordu. Mü sabaka çok heyecanlı oluyor, Fransız şampiyonu hasmını birkaç defa köprü- ye getirerek bir hayli yormağa uğraşı- yordu. Amerikal: da tatbik etmek — istediği tamamile yeni bir oyunla bunlara mu- kabele etmeğe çalışıyor fakat bir neti: ce elde edemiyordu. VFİĞM eden birinci kısmı puvan hesabile gî- lip vaziyette bitirdi. İkinci kısımda, Vright birinci kısım la yapmış olduğu bazı hataların farkrmna varmış olacak ki, daha ihtiyatlı oynama . ga başladı. Her iki tarafın biribiri ar- kasından tatbik etmek istedikleri ma- kas oyunları bir netice vermedi. : Nihayet bir omuz köprüsü tatbik eden Deglane hasmını ikinci kısmın 13 üncü dakika ve 37 inci saniyesinde mağlüp etti. Birkac gün evvel Belcikalı dünya yarı ağır boks Şampiyonu Gustave Roth ile Alman Şşampiyonu Witt'in Berlinde yaptıkları macın tafsilâtımnı yazmıştık. " Belçikalımnm galebesi ve dünya şam- piyonluğunu muhafaza etmesiyle ni- hayetlenen bu karşılaşmadan sonra Yarı ağır boks » a .—.—ıı— sampiyonluğu iki rakibin bir arada almmış bir resş: mi bugünkü Avrupa gazeteleriyle elğ? mize geldi. D Solda penyuvarlı sağda da çıplak olan dünya şampiyo- nu Belçikalıdır. Belçikalının rakibine Alman boksörı'şî de *İ müthiş bir dayak attığı bu resimde pek âlâ anlaşılıyor. ı Cim Londos Afrikada üç müsaba. KRTEN |

Bu sayıdan diğer sayfalar: