ÖLDÜREN Adam idama mahküm edildi Fransada Chaument de, Nicole Ma- Tescot isminde bir kız çocuğunun be- kâretini izale etmek ve öldürmek su- çile maznun Gabriel Soclay adlı bir adamın muhakemesi yapılmakta idi.| Yapılan tahkikat, şahitlerin ifadeleri mevcut deliller daima maznunun aley hine çıkmakta idi. Son kararın tebliğ edileceği celseye, Soclayın babası ve annesi de gelmiş lerdi. Saat dokuzda reis tarafımdan celse açıldı, Şahitlerin listesi okundu, dinlenmemiş hiçbir şahit kalmamıştı. İlk sözü alan hatip madam Honore, küçük çocuğun babası Marescotnun avukatı idi, ve şimdiye kadar ileri sürülmüş olan delillerin artık kâfi olduğunu, ve bunların bile maznunu mahküm etmek için lüzumundan fazla olduğunu söyledi. Avukatın epey uzun süren müdafa alarından, ve sonunda maznunun ida- ma mahküm edilmesi icap ettiği hak- kındaki delillerinden sonra müddei umumi Laroze söz aldı, O da, avukatın Bir Kez çocuğunun bekdretini izale etmek ve öldürmekle mazmun Soclay kakkındaki idam kararını dinlerken zikrettiği delillerle beraber, yeni bir *okım vesikalara da istinat ederek Soc aynın çok caniyane ve alçakça İşle- liği bu cüirmü bizzat hayatile ödemesi lâzım geldiğini, ve binaenaleyh idama mahküm edilmesini talep etti, Bu aralık, üzerinde uğraşılmokta olan dayanm ahlâki hususiyeti dola- yısile, biraz da hazır bulunanların hissiyatma tercüman olarak, müddei umumi, Soclaya hitaben: — Kati hükmün verileceği saati, de- di, geciktirmek için elinizden gelen her şeyi yaptımız. Hapisten kaçmak istediniz Kurtulacağmızı vehim etti- #iniz zamanlarda oldu, Siz de Malme- Dünya Yökselme 4 rekoru Tayyar ile en yüksek irtifalara yükselme rekorunu İngiliz tayyareci. kırmıştır. kadem (19 kilometre) yükselerek şimdiye kadar olan lerinden Filo Lideri F. R. P. Swain HABER — Akşam postası Küçük bir kız çocuğunun ırzına taarruzdan sonra jac, Clement gibi bu türlü cürümlerle mahküm edilmiş canilerin hortladığı- nı görüyorum. Eminim ki, onlar hak- kında jüri verdiği kararı, Soclay hak- kında da verecektir. “Jüriye hitap ediyorum, kalpleriniz den merhameti siliniz, Karşımızdaki adam buna lâyık değildir. Ceza saati çaldığı zaman, İnsanlık, arasından kö- tü ve iğrenç bir adamın yok olduğu- nun sevincini duyacaktır. Burada onu yalnız hiddetli gördünüz, gözlerinde yaptığı işin kötülüğünü anlamaktan doğan beşeri bir zaafa delâlet edecek hiçbir ıztırap görmediniz. Yaptığı en büyük hata karşısında en küçük bir ızurap bile duymadan bir şahıs hak- kında nasıl İnsan tabirini kullanabi- lir, ve nasıl ona karşı vereceğimiz hü- kümde merhâmetimize sığınabiliriz. Yaptığım tahkikatın hana verdiği ka. naate, ve bu kanaattan doğacak me- suliyeti de üzerime alarak idamı talep ediyorum. Bu talebe, sadece si- zin değil, bütün Fransanın iştirak | edeceğinden eminim.,, Bunu müteakip, maznunun vekili müdafaasını yaptı; müekkilini kurta- racak bazı deliller zikretmesi halk üzerinde çok fena tesir yapmış, hatta hissiyatlarını açıkça izhar ederek: — Kahrolsun mücrim, ve müdafile- ri! Diyenler bile olmuştur. Nihayet, bir aralık aralarında mü- nakaşa etmek üzere olan jüri heyeti tekrar mevkiine gelmiş, ve kararını bildirmiştir, Onlar da gerek müddejumuminin, gerek davacı avukatınm idam talebi. ni kabul etmişlerdi. Bunu takiben re- islik makamı son kararı, yine idamı iltizam ederek okumuştur. Kararı dinliyen maznun hiddetle ayağa kalkmış, ve bağırarak: — Nas), beni nasıl idama mahküm edebilirsiniz? demiştir. Bu bir adalet değildir. Ben cemiyetin kurbanıyım. Alçaklar? Bu salonda bulunanların hepsi sefildir. Bay müddelumumi, bu günkü yaptıklarınızm bütün ömrü. nüzce azabını çekeceksiniz, Sizde öte- kiler gibi bir sefilsiniz.. Salondaki halk: — İdam, idam! Seni başka bir şey temizliyemez! diye bağırıyordu. Maznunu iki jandarma alıp götür- Bu tayyareci zabit 49067 bütün rekorları mıştar. İngiliz hava müsteşarlığı tayyarelerin bundan daha yükseklere çıka- bileseğini tahmin etmektedir. Tayyareci, ucuşa başlamadan oksijen tertibatlı takımlar giymiştir. Yere indiği zaman da adeta yarı baygm bir halde bulunmuştur. Pariste 150 senelik bir lokanta kapai “Modern öküz lokanta Bu lokantaya girenler 4 gün 4 gece uyuyup uya Yam yerler, sk TME Lokantanın bir asırlık levhası Paris gibi bir şehri bile bir zaman- lar hayret içinde bırakan ve bazan üç dört gün süren eğlencelere sahne olan meşhur “Boenf a la Mode, isimli 150 senelik lokanta, bin türlü fettanlığa İ açılmış olan kapılarını nihayet kapa- mıştır. Bu loktantanın hususi localarında birçok tarihi meşhur şahsiyetler, ye- mişler, içmişler ve nihayet şahsiyetle- rini kaybedinceye kadar kendilerini eğlenceye vermişlerdir. Buraya gelenler kadınlar oburcası- na yenen bir yemekten sonra evlerine gidecekleri yerde, sandalyeleri üzerin de uyumağa başlarlardı. Garsonlar, kadınların üzerlerini örterler kendine en çok güvenen bir garson da, uyüuyan müşterilerinin mallarının çalınmama- Sını gözetmek için kapımın Önünde uyumağı giderdi! Bu lokanta, gelen kadın müşterile- rin şöhretlerini kaybetmesi ve erkek- lerin gırtlağına kadar borca girmesi dolayısile kapanmış değildir, Napok yon, Sara Bernar, Loyd Corç, eski İspanya kralr Alfons, Fransa impara- toriçesi Ojeni, ve bunlar gibi yüzlerce meşhar şahsiyet, Pariste bu lokanta kadar iyi şarap satan ve güzel yemek veren bir yer bulunmadığına kaniği ler, Ve bunu her yerde söylemiştiler. Bu lokantanın kapanışı kısmen buh- ran dolayısiledir. Fakat daha önceleri hayli müşkül devirler geçirmişti. Söy- Tenenlere bakılırsa, bü eski, fakat pek cazip tarihi yerin kapanmasına başi. ca sebep, bütün dünya şehirleri gibi Parisin de “Amerikanlaşması, dır O kadar ki, bir yemek sofrasında dört | saat eğlenehilen pek az kimse kalmış- tı. İsterse o yemek dört haftada ha- zırlarmış olsün.. Halbuki eskiden vaziyet çok başkay dı Meselâ Napolyon Bonârbartın göz. delerinden olan hafif meşrep madam Terezya Talyenin verdiği ziynfetlere gitmek İçin halk hemen dört gün ye- mek yemezdi. Terezya 'Talyenin vemek listesi bu gün hâlâ muhafaza edilmektedir, Bu kadın misafirlerine 12 muhtelif çorba, 24 çeşit çerez, 20 tilrlü et ve bunların üzerinde her nevi baharat, 20 ayrı tarz da hazırlanmış tavuk 24 çeşit balık, 12 nevi pasta ikram eder ve bundan başka 30 muhtelif şarap, 20 türlü Ji! kör, kahve, punç, muattar sular ve Şu- rup hazrır bulundururdu. Yemekler, o kadar nefis surette pPi- şirilmiş gelirdi ki, misafirlere beğen- diğinize buyurun demek adeta bir zu- lum olurdu. Birçok misafirler yiyemez di. Her ne kadar günlerce evvel işti- i halar uyandırılmış dişler bilenmiş bulunursa da, hiçbir insan midesi bü. tün buteklif edilenleri alacak istidatta değildi. Onun için birkaç saat kadar uyumak adetti, Uyandıkları zaman yi ne bıraktıkları yerden başlarlardı, Hakiki bir ziyafetin dört gün vel gece sürmesi tabii bir müddetti. Lokantanın son sahibi Lui Rikaya| müşterilerin bu kadar yemeğe nasıl tahammül ettikleri sorulduğu zaman bu tecrübeli adam şu cevabı vermiş-! tir; — O vakitler yemek esnasında caz- band çalınmıyordu. “Bocuf a la Mode, lokantası yalnız caz koymamakla kalmamış, hiçbir; çeşit muzik bulundurmamıştı, Eğer müşteriler, kendi orkestralarını geti- rirlerse, müziğe “tahammül edilirdi Fakat bunun da yemek salonunda çalınmaması lâzımdı. Çünkü orada kendi başma bir sükün hakim olmak gerekti, Eski yemek mütehassıslarının nâzariyesine göre, yemek mma diğer hisleri tahrik etmek yemeğin My eğlenirlerdi Kuontun elbisesinin ilikli ğunu baş garson vasıta ihtar edilmesini istemi min haddine! Baş gar yanaşıp vaziyeti Konta yordu. Çünkü yemeğin men bozulacak ve K« den küplere binecekti. Bu yüzden bu işe mus etti, O da vaziyeti bir ka zarak Konta verdi. Kont gözlüğün okuduktan #onra kalemi nu yazdı: “— Madama söyleyin mi böyle iliklenmemiş © mam, yatağa girerken d yunmama yardım ediyo Bir zamanlar bu lokan hur siması olan Terezj bahsedelim. Bu kadın di şıdığı gümüş tepsi içind olarak müşteriler arasr) Tereza dansettikten son tepsi içerisinde mücevhe Mücevherler herkes tarı redildikten sonra kimin rursa, oadam bu mücevh kak bir şey ilâve etmek | di, Şüphesiz o adam Ter ettiği adam olmakla öğü Napolyon bu lokanta; man Teraza ve onunr ile ilk alâkadar olanlarâ Lokantanm hususi yen dan birinde general Viko ras tarafından tanıştırı! zan ihtilâlci, bazan müri lar takman bu adam, yer da birkaç ihtilâlcinin idi hakkında emirler verirdi göre general pek acıklığı baklar birbiri ardi sıraya 1792 de çizilmiş olan bu resim, lokantanın o zamanki vaziyetini hem lezzetini hem de hazmını karıştı- rırdı. Kapandığı güne kadar bu lokantaya birkaç obur gelip bütün bir geceyi sükünet içinde geçirse, her lokma ye- mek üzerinde düşünür ve yudum yu- dum şarabmı içerdi. Bu mütehassıs lara göre, en güzel kadının mükâle- mesi bile onları yemek lezzetinden alı- koymazdı, Fakat bu kıymetli müşteri. ler, artık insanı dişlindürecek dere cede azalmağa başlamışlardı. Ve Pa-| risin profesyonel güzelleri zayıflamak| hususunda bazı perhizlere baş vur- muş oluyordu. Bn, “Mide merkeziveti, sistemin! kabul edenler hakkında epey hikâye- ler vardır. Şimdi seksen yaşını bulmuş olan biri, - ki eskiden mahet lokanta- nm müşterileri arasındaydı - her ye. mekte İki kokteyl, yarım şişe beyaz Bordo şarabı, yarım şişe sampanya, iki üç kadeh likör muhakkak içerdi. Lokantada hemen daima yalnız yemek yerdi. Bazan kravatsız ve pantalonu İle ceketi birbirine uwmayacık derece. de giyinmiş olarak gelirdi. Bir defa bir İngiliz kadın seyyahı, dikçe, idam miktarı da o dı. Meşhur aktris Sara B mod öküz, lokantasmın d terilerindendi. Oraya eks kadın ressam Luis Abem Bu Kadın erkek pantal saçını kısa keserdi. Sara içerlerdi, Sara Rernar küçük bir köpek de taşır mek yediği müddetçe kü üzerinde oturur ve yemi tabakları yalardı. İspanyanın sabık kralı tahtına sahip olduğu sır. nekkiren Parise gelir ve z| ilk yerlerden biri bu “Ök olurdu. Arkadaşlığından güzel refikalarından biri hür opera muganniyesi mazel Marte Şenaldı. göre bir akşam sabık kral) ya bir İspanyol çingene o: tirmiş ve meşhur mugani aşağı yirmi defa tango «