Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
21 EYLÜL — 1936 P—mm götüşüm : lerecüme ullli edebiyattan, tercüme edebi. | an bahsedildiği şu sıralarda | 1 de iki çift sözüm vardır. ) ». ». » hütümde Rus klâsiklerinden bir İN eseri ve bunun Fransızca, Al. : Ca tercümeleri duruyor. Ben de, « VÜk bir tina ile Türkçeye tercüme | Ş 9rum. Sonra, üç ecnebi dil bilen z. ' : daşımı davet ederek kitapları , (e veriyorum. Cümleleri birer, ” ." YU OŞ" #kuyor ve dinletiyorum. Mec. | * selikanın doğru olup olmadığı. -. ik eden hakemler de var, i ım rapor şudür: .- » » » Ü. — Gerek Alman, gerek Fikensız Vercim, Rusça eserdeki cümleleri | humuna mefhum, tabire tabir, d mesele darbı mesel, istilâha isti. '»l—kabul etmek üzere) sadakatle ime etmişler. Türkçesi de tıpatıp 0lmuş Serbest değil, tam bir me meydana gelmiş... Esasen, bu, İaıete hikâyesi olmadığı için, böy. w hPmak zaruri idi. Türkçe tercü. 4 İitnin selikası da gayet doğrudur. heyeti umumiye okudunduğu İt “bir Türk muharriri yazsaydı e M - —ı'—:î-i_i B L M A i"'f“ türlü olurdu. Bu fikirler, bu | * bu tehassüs bize yabansıdır. Zevk ;_ nnınorl hükmü veriliyor. Onun .. » bu eserin halkımıza arzından mü, Bi | l'î'.zıl'mt tabı hiç bir ticari menfaat %İ!emez Zarar edilir.. Bu sahada| Una emek sarfetmişsin? Yazık...,, * & * Halbuki bahsettiğim klâsik eser, $ K Üsur lisana çevrilmiş, her birin. " ŞP'halkın rağbetini kazanmıştır. N Mhıçm biz de böyle vahim bir ne. en korkuluyor? Niçin halkımız. | 4' h hmumıwtle “aman tercüme eser. Suguxl Milli olsun, yahut adapte Ha RAR T diye bir ta | Var” Bu talebi biz gazeteciler daha i. İr, Ahliyoruz. Elimizde ölçüler var. H '*'k halkın Frağbetini, binaenaleyh Ki İnt bunlarla takip ederek, ÂAvru. e—îerleri arasında en hafiflerini, — (â onları da serbest tercüme yoli. Odaha basitleştırcrek alıyoruz. ! dMıı.—alekî yorgunlugumuz içinde, akârlık kabilinden yaptığım:z ha. Ve kıymetli tercümelerde, — işte İehassıslardan yukarıdaki feci ra. t alıyor. , i ü » &4 & '. Tetkik ediyorum: Başka lisanlar. hdı tesir yapan eserler, bizde niçin rganıyor? Bunun sebebi, bir tek. | * geriliğimiz... t » * & odi Meselâ, her hangi bir Avrupalı i. h"'umakatı beşeriyeyi istismar,, ka. ı:deıı bir mefhum kolaylıkla anla. ı Bunu tiyatroda da, romanda da * hb Rırsınız. Halbuki bizde bu ter. * köhnemiştir. Yeni nesil tarafın. anlaşılmaz, yahut demode sayı. İnsanlık ahmaklığını istismar,, iz, veya buna yakın bir söz bul. İz, ancak mefhumu bilenler bunu nlıcaya, oradan da Avrupat bir t çevirir!erse ne demek istediğinizi . %arlar.. “Ahmaklığından istifade j 'k., diye serbest bir tercümeyi klâ. : ş: bir eserde yapamazsınız... Ve bu İN nasıl okutmalı? — Kültür Bakanlığının dikkatine — 3 eserleri Halbuki, bizim mekteplerdeki e. debiyat dersleri, tamamiyle hüdai na- bittir? “Ahmet Haşim Tuhumu okşar, Yusuf Ziya ruhumu okşamaz!,, hudut. ları içindedir. Hele dil değişikliklerin. den sonra, Tevfik Fikrete kadar bi. le yükselemiyoruz. Değil ki, divar klâsiklerini yahut Avrupa şaheserle. rini kavramak!... Mektepler böyle o. lunca, muharrirler yahut tabiler, ti. yatro müdürleri ne yapsın?... Anla. mak zevk duymak için ilk ihzarata malik olmıyan halk rağbet etmeyince, bir tek müessese bile bu lâkaytlikle mücadele edemez... Ertuğrul Muhsı. nin Sehir Tiyatrosu sahnesinde halka ille yüksek kültür eserlerini seyrettir. meğe azmetmiş olması, ancak araya hafif eserler karıştırılmak sayesinde ve rejisörün çelik iradesiyle, demir leblebi gibi yutturuluyor... » & &* Yapılacak şey, her lisandan kırk elli klâsik tercüme ettirilip mektep. lerde ders gibi okutturulmasıdır. Ben şahsan, Rusçadan çevrilecek olan e. serlerin bir kısmı için fedakârlıkla çalışacak bir mütercim olmağa hazı. rım,.. Mukayesede kazanırsam, bir program üzere tercüme edeceklerim basılır ve bunlar mekteplerce satın a. lınırzsa, tabii ve mütercimi yaşatacak bir varidat da zuhur eder. Aynı şe. raitle çalışan birçok mütercimler da. ha çıkacağında şüphe yoktur. Maarif, bizleri teşkilâtlandırabilir... & &* Ancak bu yoldan gidilirse, bir tercüme kütüphanemiz zuhur eder, beyrelmilel kültürü kavrıyacak bir zevk sahibi bir neslimiz belirir ve milli edebiyatı yaratmak için de mu. kayese miyarımız hasıl olur. (VA-NO) Şehrimizde Gayri milli sokak isim!eri değiştirilecek Dahiliye Vekâleti, vilâyete gön. derdiği bir emirde İstanbuldaki gayri milli sokak isimlerinin değiştirilmesi. ni biidirmiştir. Bu emir üzerine belediye daimi encümeni azasından Cemalettin Fa. zıl, İhsan Namik, belediye zabıt ve muamelât şubesi müdürü Zühtü, be. lediye harita şubesi müdürü Galipten mürekkep olmak üzere bir komisyon kurulmuştur. Kamisyon ilk toplantı. sını birkaç gün evvel yapmıştır. Top. lantilar devam edecek, — İstanbulda mevcut 6200 sokak ismi gözden geçi. rilerek değişmesi icap edenler bir lis. te halinde hazırlanıp Ankaraya gön. derilecektir. Bu İsimlerin yerine ye. nisi verilecektir. İstanbulda şeyhli, hacılı kelime. lerle karışık sokak isimleri de vardır. Bu kelimelerin de çıkarılması ve yer. lerine yeni isimler konması tetkik e. dilecektir. Tarihi büyük şahsiyetle. rin isimlerini taşıyan sokak isimleri aynen kalacıktır. Dil bayramı Kutlulama programı hazırlandı 26 eylülde, bundan evvelki seneler- de olduğu gibi, Türk dil bayramının kutlulanacağını yazmıştık, O gün için şu program hazırlanmıştır: — 26 eylül 1936 cumartesi günü saat 18 de Ankara ve İstanbul radyoları birleştirilecek ve Kurum adına bir söy lev verilecektir. Bu söylev bütün Halk evlerinde radyo ile dinlenecektir. Halkevleri, söylev saatinden önce kâna göre dil hakkında konferanslar vermek, şiirler okutmak ve türlü te- zahürlerde bulunmak suretile dil bay- rammi kutlulayacaklardır. Halkevle- rinde verilen konferanslar ve okunan giirlerin birer kopyesi Türk dil kuru- müu genel sekreterliğine gönderilecek- tir. Türkiye gazeteleri 26 eylül 1936 sa- yılarında dil bayramımı kutlulayacak- lar ve Türkiyede dil çalışmaları üze- rine yazılar yazacaklardır. Bu yazıla- rın da birer kopyesi Türk dil kurumu genel sekreterliğine gönderilecektir. Bütün kutlama ve tezahürlerde Şşu noktaların tebarüz ettirilmesine çalı- gılacaktır. a) Ulu Önder Atatürkün yüce hi- maye ve irşadı altında Türk dili üze- rindeki çalışmaların hergün daha cok genişliyen yüksek bir faaliyet aldığı; b) Ana dilimizin geniş varlıklarımı bulmak üzere yapılan araştırmaların, yalnız Türkçeyi değil, bütün dünya dillerini ve genel dil bilgisini ilgilen- diren yüksek bir buluşa vardığı; €) Yeni Türk dil tezinin üçüncü Türk dil kurul( eyına iştirak eden yer- li ve yabancı dil bilginleri tarafından ha kuüvvetlendiği; bütün kültür dillerine ana kaynak ol- alnmaya calrsacaktır. Suadiyede bir otomobil kazası müne hastanesine kaldırılmıştır. EYLÜL — 1936 Hicri: 1855 . Recep: 5 Gineşin Mizan hurcuna girme. ” M ww + ı....'_ 4,24 12,07 15,84 18,10 19,43 —4,0r çd':oîü.lıt 5.57T 9.24 12,00 31,81 6,5( GEÇEN SENE BUĞÜN NE OLDU? başladığı bildiriliyor. bBududumuza iltica etmişlerdir. veya sonra, kendi bölgelerindeki im-| da iyi karşılanmak suretile bir kat da- d) Türk kültürünün en eski kültür kaynağı olduğu gibi, Türk dilinin de du un “Günes » Dil. tpnrisile uıkâr _ğserı bez fabrikası bir sene İ. 1 etmez bir şelxılde ortaya çıktı&ı “Çınde Y3 milyön mevre BELyapmısTT | Halka hitap eden söylev, konferans ve şiirlerde elden geldiği kadar her kesin anlayabileceği açık, sade, düz- gün, pürüzsüz ve güzel bir 'I'ürkçe kul- Suadiye asfalt yolunda bir kavun ara- basının yanında yürüyen 11 yaşında A- liye, Suphi Tahsinin idare ettiği hususi etomobil çarpmış, ÂAli yere yuvarlana- rak başından yaralarımıştır. Yaralı Nü- Arnavutlukta yeni bir isyan hareketinin Bulgaristandan kaçan komlnist — çeteleri BNT Telefon şirketi hissedarları Yakında bir toplantı daha yapacaklar Şımdi tasfiye haline girmiş olan telefon şirketinin heyeti umumiyesi tasfiye heyeti tarafından toplantıya çağırılmıştır , Telfon şirketi 17 Haziranda tas. fiye haline girmiştir. Bu şirket mem. leketimizdeki şirketlerin en büyükle. rinden biri olduğu için tasfiye heyeti yaptığı tetkikat neticesinde tasfiye. nin ancak 1940 senesi sonunda bitece.. Bi neticesine varmıştır. Heyeti umu. miyeye bu cihet bildirilecek ve buna göre tahsisat istenecektir. Ayni içtimada şirketin son faa. liyet aylarına ait hesaplar da tetkik ve tasdik edilecektir. Telfon şirketi malüm olduğu ü. zere faliyetini tatil ederken çalıştır. dığı yabancı memurlara bol bol ikra. miyeler tevzi etmesine mukabil Türk memurlarına en küçük bir ikramiye vermeği bile — memurların mütead. dit müracaatlarına rağmen — ihma! etmişti. Öğrendiğimize göre memurlar şimdi bu heyeti umumiyenin yapıl - masından evvel müsbet bir teşebbüs yapmağfa hazırlanmaktadırlar. Kayseri fabrikasının faaliyeti Bir yılda 2,200,000 liralık bez yaptı Kayseri pamuklu fabrikasının açılışının birinci yıldönümü büyük merasimle kutlulanmıştır. Verilen zi. yafette fabrika müdürü Fazıl bir nu. tuk söylemiştir Bu bezin kıymeti 2.200.000 liradır. Bır yıl içinde 1.800.000 Liralık satış kay. dedilmiş,, iki buçuk milyon liralık si. paris almmıştır. Fırtına yüzünden Iktısat ve Maliye vekilleri Sinopta kaldılar Sinop, 21 (Hususi) — Burada bu. lunar. İktisat ve Ma'lliiye Vekilleri fır. tına devam ettiği için dün de Sinopta kalmışlardır. ş Etraftan alınan haberler fırtı. nanın devam edeceğini gösterdiğinden Ege vapuru da hareket etmemekte. dir. Vekiller şerefine Halkevinde bir çay verilmiştir. Gece Vekiller vapura dönmüşlerdir. — Arif vaRar c Bogazlar mukavelesi için pul Boğazlar mukavelesinin akdi hatı- rası olarak sürsarjlı posta pulları ba- sılmaktadır. Pulların üzerinde mukavelenin imza tarihi bulunacaktır. Bir defaya mah- sus olmak üzere pek yakında çıkarıla- cak olan bu pullar mühtelif kıymette olacaktır. Sözler bir sayfada Sık sık geçerse bi “ze “soğukluk/!,,... Hele işin içi. 4 İraz da Yunan efqanelerınden ya. lâh isimleri karıştığını, Afrodit. Ui q% den, Adonis'lerden bahsedildiğini Ünün... Eğer kari Yahya Kema!'inr , los ilâhı genç Adonis bekliyor ö. v )“;- Şiirini de okumadıysa büsbütün Ş * & & | İr Avrupalının her hanci bhey. 4 a?' “llleı bir eseri kolaylıkla vî' zevlî. | ıeq“:mısmın sebebi, mekteplerdeki tarzıdır. Onlar, “hümanizm,, *n Kurunu ülâ kültürünü öyle öğretiyorlar ki, Jüpiter'le Jü. hm:tm!dne, konuşu bayla bayar: T menus geliyor. Bütün beynel. _lmefııumıar. keza, öyle.., WBIIEĞS ORUNU Zı Ü — ıı__ıi MA ——— EVAR' Açıkça konuşunuz Mardinden (Nişanlı) imzası ile aldığımız deniyor ki: “Birkaç zamandanberi beni almak istediğini söyliyen bir adamla nişanlı gibiyiz. Fakat birçok 2ile müşkülleri bi. zi biribirimizden ayırdı. Bana karşı olan aşkına ' Beklemeli miyim, yoksa bu işi kesip tamalı mı? CEVABIMIZ: Mademki mıanh vaziyete kadar geldiniz. Biribirinizle sÜ'e Ş1, İ a M 'a mektupta katınız — birinci eminim. zamanda açıkça k İ " | B açıkça konuşmakta hiçbir mahzur göremiyoruz. Bu mülâ ve yahut ikinci şekilde bu işe nihayet vere cektir. Herhangi bir mesele üzerinde mütereâdit yaşamak çok sıkıcı bir şeydir. Siz pek tabii clarak kendisinin ne yap mak niyetinde olduğunu torabilirsiniz. Açıkça konuşmak- ta hiçbir fenalık olamaz bilâkis bir çok ayrılıklar böyle konuşulmadığı için olmuştur, |Evvelâ yabandcCı dil Bugünkü Son Postada İsmet hu. lüsi yazıyor: Mesele şu: Üniversitede, lisan imtihanını ve. remiyen talebe diğer derslerden imti. han vermiş olsalar bile sınıf geçemi. yorlar. Üniversiteliler de buna itiraz e. diyorlar. Biz, diyorlar, diğer bütün ders. lerden imtihanlarımızı verdiğimiz i. çin sınıfımızı geçmiş addedilelim. Ge, riye lisan dersi mi kalıyor? Onu bir sınıf evvelkinden takip ederiz. Mek. tepten çıkıncıya kadar da ne olsa li san sınıflarını bitiririz. Lisandan imtihan veremiyene sı. nıf geçirtmiyenlerin bu hareketlerini şuna hamledebiliriz: Demek oluyor ki lisan dersi, her hangi ders kadar mü. himdir. Lisan imtihanınt vermemiş talebe, o sene okuduğu sınıfı geçecek kadar bilgiye sahip olamamıştır. Diğer derslerden imtihan verdik. leri .çin smıf geçmiş addedilmelerini isteyen talebenin isteğinden de şu an. laşılıyor: Universiteye süs için bir de lisan dersi konulmuş. Fakat üniversiteli i. lim, iten dürürken bu süs işine ehem. miyet vermemiş. Bu yüzden sınıftâ " kalıyor. Olacak iş mi? Üniversiteliden beklenilen şey sı. nıfı geçmesi değil, bilgili olmasıdır. Bilgi hazırlop yumurta gibi kolaylık. la elae edilip yutulamaz. Okumak, çok okumak lâzımdır. Fakat henüz bizde kâfi derecede kitap yoktur. Yabancı dillerden okumak mecburiyeti vardır. Yabancı dilden okumak için de yabancı dili öğrenmek şarttır. Evvelâ biz ilim ve fen hususunda ilerliyelim de, yabaner dil arkadan gelsin tarzında bir iddiayı doğru bula. neyorum. Evvelâ yabancı dil öğrenmelidir ki ilim ve fen arkadan gelebilsinler. d B » Bi Mtf edebnvat Cumhuriyette Yunus Nadi yazı. yor: Bir zamanlar hakikaten kalem, sahibini başka bir meşgaleye ihtiyaç göstermiyecek bir verimle geçindir. meğe kifayet etmiyordu. Fakat cumhuriyet rejiminin feyzi sayesinde bugün o, nankör vaziyetten kurtulmuşuzdur. Sanat icaplarını hakkile yerine getirecek bir kalem bu. gün sahibini başka yaşama çaresi ara. mağa gitmek mecburiyetinde bırakmı, yacak veçhile geçindirmek kabiliyet ve kudretini kazanmış bulunuyor. Di. ğer sanat eserleri için henüz bu hük. mü kat'iyetle veremesek bile edebiyat için bu müspet iddiayı tereddütsüz o. larak ileri sürebiliriz. 0 halde milli edebiyat için değil, çünkü edebiyatın gaşrimillisi. muta. savyer değildir, alelitlâk edebiyat için inkişaf meydanı açılmıştır. Şimdi ken. di dilimizde sanat eserlerinin mebzu. liyetle yaratılmasına sıra gelmiştir. Dil, sanatkârın fikirle traş ederk işliyeceği bir mücevkerdir. Bu işle sanatın muvaffakiyeti — duyguların mümkün olabildiği kadar derin ve ge. niş ilim ve irfanla mücehhez olması. na bağlıdır. Hududu yok: Bütün mu. hite ve bütün kâinata şamil bir ilim ve irfandan bahsetmek istiyoruz. Hfa. de tarzı manasına lisan ehemmiyet. lidir, fakat ifade mevzularında ilim ve irfanın rolü ondan daha az ehem. miyetli değildir. İ: « bizce bahiste mesele bundan ibarettir. Çöpçüyü domuz zannederek vurdu- ğunu söylüyor Belediye temizlik amçlesinden Srvas- lt Hızır dün Maslakta Hakkının çiftli- ğinde dolaşırken çiftliğin bekçisi ab - durrahman yolunu kesmiş, ne aradığını sormuş, çıkan kavga neticesinde Ab - durrahman av tüfeği ile ameleyi göğ - sünden vurmuştur. Jandarmalar tarafından yakalanan bekçi amele Hızırı domuz sannederek vurduğunu söylemiştir. Yaralr amele | hastaneye kaldırılmıştır. Haai BBi SD P eai aei Tni — eeet gö