p | . ş b i Ma a b 7 j li Lİ h a iğ i © görüşüm: R ercüme i. eserleri İnasıl okutmalı? — Kültür Bakanlığının dikkatine — MİS edebiyattan, tercüme edebi. bahsedildiği şu sıralarda de Iki çift sözüm vardır. .. «Ölümde Rus klâsiklerinden bir İN eseri ve bunun Fransızca, Al. tercümeleri duruyor. Ben de, bir tina ile Türkçeye tercüme üm, Sonra, üç ecnebi dil bilen “kadaşımı davet ederek kitapları veriyorum. Cümleleri birer, * okuyor ve dinletiyorum. Mec. & selikanın doğru olup olmadığı. tikik eden hakemler de var. im rapor şudur: iy La * Gerek Alman, gerek Fimsiz *tcim, Rusça eserdeki cümleleri İlumuna mefhum, tabire tabir, mesele darbı mesel, ıstılâha isti. tekabul etmek üzere) sadakatle me etmişler. Türkçesi de tıpatıp olmuş. Serbest değil, tam bir “İnme meydana gelmiş... Esasen, bu, Bizete hikâyesi olmadığı için, böy. Yapmak zaruri idi. Türkçe tercü. N Selikam da gayet doğrudur. Mwz heyeti umumiye okudunduğu “t “bir Türk muharriri yazsaydı â türlü olurdu. Bu fikirler, bu N bu tehassüs bize yabansıdır. Zerk uç Myor),, hükmü veriliyor. Onun bu eserin halkımıza arzından mü, * yahut tabı hiç bir tlcari menfaat | yemez. Zarar edilir.. Bu sahada Mna emek sarfetmişsin? Yazık..... »... Halbuki bahsettiğim klâsik eser, sur lisana çevrilmiş, her birin. | halkın rağbetini kazanmıştır. Niçin biz de böyle vahim bir ne. İş “len korkuluyor? Niçin halkımız. Amumiyetle “aman tercüme eser. di! Mili olsun, yahut adapte Yür? Bu talebi biz gazeteciler daha &. anlıyoruz. Elimizde ölçüler var. * halkın rağbelini, binaenaleyh İni bunlarla takip ederek, Avru. #erleri arasında en hafiflerini, — â onları da serbest tercüme Yoli. > daha basitleştirerek alıyoruz. i Mesleki yorgunluğumuz içinde, , irlik kabilinden yaptığımız ha. erki elit a e Tir” ME Seal hasri olur, ir, Ye kıymetli tercümelerde, işte tehassıslardan yukarıdaki feci ra. U alıyor. 4 Tetkik ediyorum : Başka Hsanlar. di tesir yapan eserler, bizde niçin i, Eanıyor? Bunun sebebi, bir tek. * geriliğimiz... >» * # ha her hangi bir Avrupalı i. R “hamakatı beşeriyeyi istismar, ka. den bir mefhum kolayiıkla anla iz Bunu tiyatroda da, romanda da Şi mırsınız. Halbuki bizde bu ter. köhnemiştir. Yeni nesil tarafın. |, anlaşılmaz, yahut demode sayı, lık ahmaklığını istismar, “niz, veya buna yakın bir söz bul. İm ancak mefhumu bilenler bünu nlıcaya, oradan da Avrupaf bir es irirlerse ne demek istediğinizi İs rlar... “Ahmaklığından İstifade k,, diye serbest bir tercümeyi kl4, GN eserde yapamazsınız... Ve bu iy, *özler bir sayfada Sık sık Beçerse Tl “soğukluk!, .. Hele işin içi. h i az da Yunan efsanelerinden ya. ie ih isimleri karıştığını, Afrodit. P$ den, Adonis'lerden bahsedildiğini ün... Eğer kari Yahya Kemal'in la ilâhı genç Adonis bekliyor ö. © ni de okumadıysa büsbütün b A Bir Avrupalmm her hangi bey. a“ bir eseri kolaylıkla ve zevk. pKumasının sebebi, mekteplerdeki tarzdır. Onlar, “hümanizm, “€n Kurunu ülü kültürünü öyle Öğretiyerlar ki, Jüpiter'le Jü. ag, Kendilerine, konuşu bâyla bayar T menus geliyor. Bütün beynel.! mefhumlar, keza, öyle.., i. da Halbuki, bizim mekteplerdeki e. debiyat dersleri, tamamiyle hüdai na. bittir? “Ahmet Haşim ruhumu okşar, Yusuf Ziya ruhumu okşamaz!,, hudut, ları içindedir. Hele dil değişikliklerin. den sonra, Tevfik Fikrete kadar bi. le yükselemiyoruz. Değil ki, divar klâsiklerini yahut Avrupa şaheserle. rini kavramak!... Mektepler böyle o. lunca, muharrirler yahut tabiler, ti. yatro müdürleri ne yapsm?.. Anla. mak zevk duymak için ilk ihzarata malik olmıyan halk rağbet etmeyince, bir tek müessese bile bu lâkaytlikle mücadele edemez... Ertuğrul Muhsi. nin Şehir Tiyatrosu sahnesinde halka ille yüksek kültür eserlerini seyrettir.! meğe azmelmiş olması, ancak araya hafif eserler karıştırılmak sayesinde ve rejisörün çelik iradesiyle, demir leblebi gibi yutturuluyor... >» » Yapılacak şey, her lisandan kırk; #)M klâsik tercüme ettirilip mektep.| lerde ders gibi okutturulmasıdır. Ben şahsan, Rusçadan çevrilecek olan e. serlerin bir kısmı için fedakârlıkla çalışacak bir mütercim olmağa hazı. rım... Mukayesede kazanırsam, bir program üzere tercüme edeceklerim basılır ve bunlar mekteplerce satın a. lınıraa, (abii ve mütercimi yaşatacak bir varidat da zuhur eder. Aynı şe. raitle çalışan birçok mütercimler da. ha çıkacağında şüphe yoktur. Maarif, bizleri teşkilâtlandırabilir... ... Aneak bu yoldan gidilirse, bir terelime kütüphanemiz zuhur eder.) beynelmilel kültürü kavrıyacak bir zevk sahibi bir neslimiz belirir ve milli edebiyatı yaratmak için de mü. (vaâ-NO) Şehrimizde Gayri milli sokak isimleri değiştirilecek Dahiliye Vekâleti, viliyete gön. derdiği bir emirde İstanbuldaki gayri milli sokak isimlerinin değiştirilmesi. ni bisdirmiştir. Bu emir üzerine belediye daimi enciimeni azasından Cemalettin Fa. zıl, Ihsan Namık, belediye zabıt ve muamelât şubesi müdürü Zühtü, be. lediye harita şubesi müdürü Galipten mürekkep olmak üzere bir komisyon kurulmuştur. Komisyon ilk toplantı. sını birkaç gün evvel yapmıştır. Top. lantılar devam edecek, İstanbulda mevcut 6200 sokak ismi gözden geçi. rilerek değişmesi icap edenler bir lis. te halinde hazırlanıp Ankaraya gün. derilecektir. Bu İsimlerin yerine ye. nisi verilecektir. Istanbulda şeyhli, hacılı kelime. lerle karışık sokak isimleri de vardır. Bu kelimelerin de çıkarılması ve yer. lerine yeni İsimler konması tetkik e. dilecektir. Tarihi büyük şahsiyetle, rin isimlerini taşıyan sokak isimleri aynen kalacaktır. HABER — Akşam postası Dil bayramı Kutlulama programı hazırlandı 26 eylülde, bundan evvelki seneler- de olduğu gibi, Türk dil bayramının kutlulanacağını yazmıştık, O gün için şu program hazırlanmıştır: 26 eylül 1986 cumartesi günü saat 18 de Ankara ve İstanbul radyoları birleştirilecek ve Kurum adma bir söy lev verilecektir. Bu söylev bütün Haik evlerinde radyo ile dinlenecektir. Halkevleri, söylev saatinden önce veya sonra, kendi bölgelerindeki im kâna göre dil hakkmda konferanslar vermek, şiirler okutmak ve türlü te- zahürlerde bulunmak suretile dil bay- ramını kutlulayacaklardır. Halkevle- rinde verilen konferanslar ve okunan! giirlerin birer kopyesi Türk dil kuru-! mu genel sekreterliğine gönderilecek- Türkiye gazeteleri 28 eylül 1936 sa- yılarında dil bayrammı Kutlulayacak- lar ve Türkiyede dil çalışmaları üze- rine yazılar yazacaklardır. Bu yazıla- rın da birer kopyosi Türk dil kurumu| genel sekreterliğine gönderilecektir. Bütün kutlama ve tezghürlerde şu noktalarm tebarüz ettirilmesine çalı- a) Ulu Önder Atatürkün yüce hi- maye ve irşadı altımda Türk dili üze rindeki çalışmaların hergün daha çok genişliyen yüksek bir foaliyet aldığı; b) Ana dilimizin geniş varlıklermı bulmak Üzere yapılan araştırmaların, yalnız Türkçeyi değil, bütün dünya dillerini ve genel dil bilgisini ilgilen- diren yüksek bir buluşa verdiği; 6) Yeni Türkdi! tezinin üçüncü Türk dil kurulteyma iştirak eden yer- li ve yabancı dil bilginleri tarafmdan da iyi karşılanmak suretile bir kat da- ba kuvvetlendiği; d) Türk kültürünün en eski kültür kaynağı olduğu gibi, Türk dilinin de bütün kültür dillerine ana kaynak ol duğunun “Günes » D:l. faorisile inkâr kabul etmez bir şekilde ortaya çıktığı. Halka hitap eden söylev, konferans ve şiirlerde elden geldiği kadar her kesin anlayabileceği acık, sade, düz- gün, pürüzsüz ve güzel bir Türkçe kul #lnmaya oalraacaktır. Suadiyede bir otomobil küzası Suadiye asfalt yolunda bir kavun ara” basmın yanında yürüyen 11 yaşında A- Niye, Suphi Tahsinin idare ettiği hususi etomobil çarpmış, Ali yere yuvarlana- rak başından yaralamıştır. Yarak Nü- mune hastanesine kaldırılmıştır. 21 PAZAKTES. BYLUL — Heri; 1855 . Recep: 5 Güneşin Mizan burcuna girme. Br Karl EEE 24 12.07 15,34 18,10 1843 Ke 557 0211200 131 GEÇEN SENE BUGUN NE OLDU ? Arnavutlukta yeni bir isyan hareketinin başladığı bildiriliyor. Bulgaristandan kaçan komünist bududumuza Hüca etmişlerdir. çeteleri Aİ e Cİ Çinde EN e m.. > 59 Telefon EM hissedarları Yakında bir toplantı daha yapacaklar Şımdi tasfiye haline girmiş olan telefon şirketinin heyeti umümiyesi tasfiye heyeti tarafından toplantıya çağırılmıştır , Telfon şirketi 17 Haziranda tas. fiye haline girmiştir. Bu şirket mem. leketimizdeki şirketlerin en büyükle. rinden biri olduğu için tasfiye heyeti yaptığı tetkikat neticesinde tasfiye. nin ancak 1940 senesi sonunda bitece. ği neticesine varmıştır. Heyeti umu. miyeve bu cihet bildirilecek ve buna göre tahsisat istenecektir. Ayni içtimada şirketin son faa. liyet aylarına ait hesaplar da tetkik ve tasdik edilecektir. Telfon şirketi malüm olduğu ü. zere faliyetini tatil ederken çalıştır. dığı yabancı memurlara bol bol ikra. miyeler tevzi etmesine mukabil Türk memurlarına en küçük bir ikramiye vermeği bile — memurların mütead. dit müracaatlarına rağmen — ihmal etmisti, Öğrendiğimize göre memurlar şimdi bu heyeti umumiyenin yapıl - masından evvel müsbet bir teşebbüs yapmağa hazırlanmaktadırlar. Kayseri fabrikasının faaliyeti Bir yılda 2,200,000 liralık bez yaptı Kayseri pamuklu fabrikasının açılışının birinci yıldönümü büyük merasimle kutlulanmıştır. Verilen zi, şafette fabrika müdürü Fazıl bir nu. tuk söylemiştir. âyseri bez fabrikası bir ye & milyon metre vezyapmıs Bu bezin kıymeti 2.200.000 liradır. Bir yıl içinde 1.800.000 Iralık satış kay. dedilmiş,. iki buçuk milyon Jiralrk si. pariş alınmıştır. Fırtına yüzünden Iktısat ve Maliye vekilleri Sinopta kaldılar Sinop, 21 (Hususi) — Burada bu. lunar İktisat ve Maliye Vekiller! fır. tma devam ettiği için dün de Sinopta kalmışlardır. v Etraftan alınan haberler fırtr.i nanın devam edeceğini gösterdiğinden Ege vapuru da hareket etmemekte, dir, Vekiller şerefine Halkevinde bir çay verilmiştir. Gece Vekiller vapura dönmüşlerdir. — Ari/ Bogazlar mukavelesi için pul Boğazlar mukavelesinin akdi hatı- rası olarak siürsarjlı posta pulları ba- sılmaktadır. Pulların üzerinde mukavelenin imza tarihi bulunacaktır. Bir defaya mah- sus olmak üzere pek yakında çıkarıla- cak olan bu pullar muhtelif kıymette olacaktır. Açıkça konuşunuz Mardinden (Nişanlı) imzası İle aldığımız O mektupta deniyor ki: “Birkaç zamandanberi beni almak İstediğini söyliyen bir #damla nişanir gibiyir. Fakat birçok aile müşkülleri b. zi biribirimizden ayırdı. Bana karşı olan aşkına (o eminim. Beklemeli miyim, yoksa bu işi kesip tamalı mı? CEVABIMIZ: Mademki nişanlı vaziyete kadar geldiniz. Biribizinizle İİ adak m açıkça konuşmakta hiçbir mahzur göremiyoruz. Bu mülâ katmız birinci ve yahut ikinci şekilde bu işe nihayet vere cektir. Herhangi bir mesele üzerinde mütercâdit yaşamak çok sıkıcı bir şeydir. Siz pek tabli clarak kendisinin ne yap mak niyetinde olduğunu sorabilirsiniz. Açıkça konuşmak- ta hiçbir fenalık olamaz bilâkis bir çok ayrılıklar böyle p A edin kü zamanda açıkça konuşulmadığı için olmuştur, Evvelâ Gini dil Bugünkü Son Postada Ismet hu. Tüşi yazıyor: Mesele şu: Üniversitede, lisan imtihanmı ve. remiyen talebe diğer derslerden imti. han vermiş olsalar bile sınıf geçemi. yorlar. Üniversiteliler de buna itiraz e. diyorlar, Biz, diyorlar, diğer bütün ders. lerden ımtihanlarımızı verdiğimiz İ. çin sınıfımızı geçmiş addedilelim Ge, riye lisan dersi mi kalıyor? Onu bir sınıf evvelkinden takip ederiz. Mek. tepten çıkıncıya kadar da ne olsa li san sınıflarını bitiririz, Uisandan imtihan veremiyene s. nıf geçirtmiyenlerin bu hareketlerini şuna hamledebiliriz: Demek oluyor ki Tisan dersi, her hangi ders kadar mü. himdir. Lisan imtihanını vermemiş tale9e, o sene okuduğu #ınıfı geçecek kadar bilgiye sahip olamamıştır. Diğer derslerden imtihan verdik. leri .çin smıf geçmiş addedilmelerini isteyen talebenin isteğinden de şu an. taşılyor: Universiteye süs için bir de lisan dersi konulmuş. Fakat üniversiteli i. lim, ien dururken bu süs işine ehem. miye* vermemiş. Bu yüzden sınıfta kalıyor. Olacak iş mi? Üniversiteliden beklenilen şey sı. nıfı geçmesi değil, bilgili olmasıdır, Bilgi hazırlop yumurta gibi kolaylık. la elde edilip yutulamaz. Okumak, çok okumak lâzımdır. Fakat henüz bizde kâfi derecede kitap yoktur. Yabancı dillerden okumak mecburiyeti vardır. Yabancı dilden okumak için de yabancı dili öğrenmek şarttır. Evvelâ biz ilim ve fen hususunda ilerliyelim de, yabancı dil arkadan gelsin tarzında bir iddiayı doğru bula. nxyorum. Evvelâ yabancı dil öğrenmelidir ki ilim ve fen arkadan gelebilsinler, Milli edebiyat Cumhuriyette Yunus Nadi yazı. yor: Bir zamanlar hakikaten kalem, sahibini başka bir meşgaleye ihtiyaç göstermiyecek bir verimle geçindir. meğ» kifayet etmiyordu. Fakat cumhuriyet rejiminin feyzi sayesinde bugün o, nankör vaziyetten kurtulmuşuzdur. Sanat icaplarını hakkile yerine getirecek bir kalem bu. giin sahibini başka yaşama çaresi ara, mağa gitmek mecburiyetinde bırakmı. yacak veçhile geçindirmek kabiliyet ve kudretini kazanmış bulunuyor. Di. Zer sanat eserleri için henüz bu hük. mü &at'iyetle veremesek bile edebiyat için bu müspet iddiayı tereddütsüz o. larak ileri sürebiliriz. © halde milli edebiyat için değil, çünkü edebiyatın gajrimillisi, muta. savver değildir, alelitlâk edebiyat için inkişaf meydanı açılmıştır. Şimdi ken. di dilimizde sanat eserlerinin mebzu. liyetle yaratılmasına sıra gelmiştir. Dil, sanatkârın fikirle traş ederk işliyeceği bir mücevkerdir. Bu işte sanatın muvaffakiyeti o duyguların mümkün olabildiği kadar derin ve ge. niş ilim ve irfanla mücehhez olması. na bağlıdır. Hududu yok: Bütün mu, hite ve bütün kâinata şamil bir ilim ve irfandan bahsetmek istiyoruz Ifa. de tarzı manasına lisan ehemmiyet. lidir, fakat ifade mevzularmda ilim ve irfanın yolü ondan daha az ehem. miyetli değildir. İ: . bizec bahiste ” mesele bundan ibarettir. © Çöpçüyü domuz zannederek vordu- ğunu söylüyor Belediye temizlik amçlesinden Sıvas- h Hızır dün Maslakta Hakkının çiftli ğinde dolaşırken çiftliğin bekçisi ab - durrahman yolunu kesmiş, ne aradığını sormuş, çıkan kavga neticesinde Ab - durrahman av tüfeği ile ameleyi göğ - sünden vurmuştur. Jandarmalar tarafından yakalanan bekçi amele Hızını domuz sannederek vurduğunu söylemiştir. Yarar amele hastaneye kaldırılmıştır. ŞA, Ni