ON YEDİNCİ YIL. NO: 5443 Başbekte YUGOSLAYYADA... Dördüncü gün Falih Rıfkı ATAY Bir türlü ayrılmak istemediği- miz Belgrad'ı, sabah saat c su yirmi bıraktık. lılırvıuo- tan merkezi olan Zagreb'e gidi- yoruz, A 'Tren, bol bir mahsul senesinin saadetini gülümseyen ıaprıklı_ı arasından geçiyor. Kafamızda bir masal var: Eski Hırvatistan, Ayusturya imparatorluğundan ha- zır bir medeniyet ve umran ak marstır. Zagreb onu temsil eder. Bir defa Yugoslavya'dan ge- çenler, artık eski Hırvatistan ve Avusturya ayrılığı manzarasının ancak bir hatıra olduğunu anlı « yacaklardır. Nasıl bir kasaba olan Belerad, 250 bin kişilik nufu- &a ile yeni idarenin bir eseri ise, müfusu 80 bin olan Zagreb yeni devirde 200 binlik bir şehir £ ı.ıl_ı— rak ümüştür. 120 bîl:n kız'ı'lı $ artışın, bütün inşaları, ümt- ğ.ı“e. Ly’mi mahalleler, büvük binalar, hepsi Amtıırvı.'y_ı de- &il, Yugoslavya'yı yadettirir. — 'Trenden indikten sonra girdi- gimiz muhteşem denccek kadar ADIMIZ, ANDIMIZDIR İSPANYOL İHTİLÂLİ General Mola; Santander ve Bilbaoya yirmi beş eylüle kadar teslim y İspanyada iç muhareber dinamitle atılmış Bir köprüden geçirilen kamyon ve toplar 20 (AA) — Gencral ler Üzerine tay- attır Valladolid, Mola, Bilbao ve Santan yarelerle aşağıdaki - beyannameyi mıştır: : “Suçsuz kanı dökülmesine mani ol mak maksadiyle kadın ve çocukların büyük, konforlu ve güzel otel A MİLLETLER CEMİYETİ ve seek | İLLEMLER. seneliktir. Akşama iki üç , otomobillerle dışarı fırlı - yaruz. Vali Zagreb'in eski aris- toteratlar — mahallesinde — oturur. Şeh'r İdaresi, tariht Zagreb ile yeni Zeerebi biribirinden ayır mastır, Eskisi, olduğu gibi, tamir- lerde, inşalarda ahenginin bozul- masmma aslâ müsaade edilmiyerek, bir Sbide - kısım olarak korunur. Bursa'yı ve Anadolunun bazı şehirlerini İstanbul gibi hazin bi_r serette bozup tahrib etmemek için, Zasreh'den ve bazı alman ve ital- yan şehirlerinin usullerinden isti- fadn etmeliyiz. Mükemmel bir şehir dışt yolu, büri modern ve zengin yeni ma - halt-terden ve parklardan geçi - rewve':. Zagreb'in en iyi göründüğü yeni bir noktaya cıkarıyor. Orada yeni yugoslav idaresinin bütün imarmı tam olarak kavrıyoruz. Acaba Ulus'un okulları arasın- da sırbça ile hırvatçanım tama- men aynı dil olduğunu bilmiyen- ler var mıdır? Fark, yılı.ııı mez- hebte, bir de harflerdedir. Hır - vatlar katolik, sırblar orlndokf- dm'ar; hovatlar lâtin, sırblar ki- ril harflerini kullanmaktadırlar. Yasoslavyanın on milyona yakın nafonunu da, "mk '(bu :ındı: ve di olan bu iki unsu 'tş:îl'de;nef. Aralarında bir ihtilâf vardır: Lâkin bu, meselâ alman: ların çeklerden ,yahud ıvıı:ırlı_ « wın romanyalılardan ayrılmak is- teyisi tarzında sürüp gidecek olan bir buhran değil, ancak bir. poli- tika anlaşmazlığından ilnrelühb_ Fiıistl Hırvat ve mükemmel bir şal siyet olan vali, bize, yenî. hue— kil ve onun idaresinin politika ih- Ülâfmı da büsbütün kaldırmak ümidlerini kuvvetlendirmiş oldu- ğemn yöyledi. a Yupsslavya'yı terkib l:ınıııı-“;yıı-. hırvatlar, sloven- ler, hoasşnaklar ve saire, anca günkü vahdet icinde havat ve hürrivetlerini muhafa _erlr_hılır- ler. Yani vahdet hepsi için bir za- ruret, inbilal hepsi için ayrı ayrı bir flâkettir. Vaziyet böyle olun. €a, Yugoslavyanın düsmanları ta- rafımdan yayılmasında ı.ncnfıuıî Körüan tecanüselirkiğü rivayeti, Poktika ve mahalli menfantler ant..mazlıklarının alabildiğine Mübalara edilmesinden ibaret o (Sonu 2. inci sayfada) 1 için ancak yüzümüzü yıka- | VE HABEŞİSTAN Tetkik komitesi HABEŞ DELEGELERİNİN SA- LAHİYETLERİNİN SAYILIP SAYILMIYACAĞI BU N KARARLAŞTIRACAK 0 rrem ae -i — Negüs'ün Kudüs'te alınmız bir resmi Cenevre, 20 (AA.) — Salâhiyetleri tetkik komilesinin yarın sabah hallet- mesi lüzemgelen nazik mesele, habeş de- elgelerinin salâhiyetlerini muteber sa- yıp saymamak meselesidir. (Sonu 5. inci sayfada) . n için bulun- duğu söylenen idare şekli Londra, 20 (A-A.) — Sunday - Dis- eç gazetesine göre, Filistin'de arab » yahudi anlaşmazlığının halline matuf olan proje, şimalde Suriye hududu ile cenubta Hayfa ve Karmel dağı arasın. da bir ingilir sömürgesi — kurulmasını gderpiş etmektedir. Bu sömürge Musul: Hayfa petrol borusunun ve Hayfa de- niz Üssjinün himayesini temin - edecek- tir. Memleketin diğer kumı arab ve ya- hudi nüfuz bölgelerine Aayrılacak ve bunlar belki de bir kantonlar - federal birliği şeklinde âdare edilecektir. Bu plânın teferrüatı arab ve yahudi geflere verilmiştir. olm a_l__a__r_ı_n ı b ildirdi kurtarılması için gereken mühleti ve. riyorum. Yanımızda mevki almak isti- yenlere ve silâhlarını teslim eden ihti- lülcilere ilişilmiyecektir. Yalnız şahsi haklar ve yağmma gibi cürümlerden maz- nun olanlar mahkemeye verilecektir. 25 eylâl sabahından itibaren kıtalarımız sevkulceyş noktalarına süel icabların ge- rektirdiği şiddetle hücumda serbest olacaktır. Burgos, 20 (A.A.) — Vittorla, cu- ma günü Üç tayyare tarafından bombar- dıman edilmiştir. Hastahaneye bomba düşmüştür. 10 Slü vardır. (Sonu 5. inci sayfada) 21 EYLÜL 1936 PAZARTESİ Son haberler uçun;u sayfamızdadır ULUS B. T - ESKO'NUN | SIHATI Geceyi buhran içinde geçiren hastaya üçün- cü defa kan nakli lazım geldi Sentmoriz, 20 -— (AA.) den sonra B. —- Dün tülesko'ya yapı- lan kan nakli a meliyesi değil, fi- ziyolojik — werum şırıngasıdır. Doktorlar, son dakikada kan nak- Tine Tüzum ölma- bükmet- ancak — gidanm — kifayetslz- liğini karşılamak için serum şırmgâsı yapmak istemişlerdir. Bu ameliyeden sonra B, Titülesko'nun sıhi vaziyetinde hafif bir salâh görülmüştür. Hastanın irade kuvveti ve idraki hayrete değer derecede yerindedir. Kendisi dün Ce- nevrede gerek milletler cemiyeti — top- lantısında ve gerek toplantı dışında 6- lup biten şeyler hakkında malümat al- mıştır. B. Tataresko, hastanın sıhatini sordu. Bükreş, 20 (A.A.) — Tituleskonun sıhi vaziyetinin bazı endişeler verdiği- ni öğrenen başbakan Tataresko muma- Hieyhe bir telgraf çekerek sağlık te- mennisinde bulunmuştur. (Sonu $. inci sayfada) B. Titülesko — dığına mişler, -— HER YERDE 5 KURUŞ ALMAN AJANSI Nürnberg nutl.irle Okranya, Oral ve Siberyanın istenil- diği tefsirini protes- . to etti Berlin, 20 (ALA.) — B. Ajanst, Hitlerin Nürnberg nutkunun güya Al- manyanın Ukranya, Ural ve Siberyayı istediği tarzında tefsirini şiddetle proe testo ederek diyor kit B, Hitler ancak bolşevik ve nasyoe nal sosyalist ekonomi rejimleri arasıne da bir kıyaslama yapmak istemşitir. Diğer taraftan Nürnberg'de süyle. nen bölşevik aleyhtarı nutuklar, Alk manya ile Sovyetler Birliği arasımdaki normal münasebatta değişiklik ye san hiç bür filt hareketle tezahür etmemişe Hr” Tanınmış tayyareci Kampbel Blak öldü Liverpul, 20 (A.A.) — Londra - Mehk burn hava yarışının galibi mesbur taye yareci Kampbel Blak,, Spek sayyara meydanından havalanırken tayyaresi b le başka bir tayyare arasında vukua gee len rarpışma neticesinde ölmüştür. Blak, Londra - Johannesburg yarışıı na iştirak etmek üzere binm"e otduğu bir tayyareyi kullanmakta idi. Dünkü spor hareketleri Moskovada: Bisiklet ekipimiz dokuz puvanla birinci ollu ; »z Ankarada: Çanctkale Kupası yarı finali oynandı İstanbulda: Melih Todoreskoyu sayı Moskova, 20 (A.A.) — Anadolü &- jansı busust muhabiri bildiriyor: Halkevleri bisiklet takımı ile Sov- yet takımı arasında 100 kilometrelik bi- siklet yarışı bugün saat 11 den itibaren Moskoavdan 21 kilometre uzakta bir mevkiden başlayarak Leningrad yolu üzerinde gidip gelme suretiyle yapıl- dı. Hasıl olan anlaşma üzerine yarış e. kip tarzında yapiliıyor ve her iki taraf- tan dörder kişi yarışa iştirak ediyordu, Yarışın neticesi birinciden altıncıe kadar olanlara puvan vermek sure- tiyle tayin edilecek ve en çok puvan â- lan ekip galib addolunacaktı. Türk ekie bi olimpiyada iştirak etmiş olan Talât, Orhan, Eyüp, Küzımdan mürekkebti. Gene anlaşma mucibince koşuculardan birinin bisikleti bozulursa yarışı takib eden otomobilden yedek bisiklet alabi- lecekti. Yarış $0 kilometre gitme ve S0 kilo- metre gelme olarak mükemmel asfalt bir cadde üzerinde yapılryordu. Tarafımızdan hakem — olarak güreş federasyonu relsi Ahmet Fetgeri bulu- nuyordu. Kafile relsi de diğer bir oto. mobilde yarışı takib ediyordu. Yanlış bir taktik Yarişta yarısı sert bir rüzgüra karşı yapıldı. Aşağıda kaydedeceğimiz müd- detin bu kadar fazla olmasında rüzgârın *da dahli olmuşta da asıl sebeb aynı me- safeyi Ankarada birçok defalar iki saat ve otuz sekiz dakikada, Berlinde İse - ki saat otuz Üç dakikada hiç yorulma- dan katetmiş olan türk ekibi yanlış bir taktik tatbik ederek rusların çok ya- vaş olan süratlerine kendisini kaptır miş olmasıdır. Türk ekibi evvelki yarışlardaki ha- reket tarsını aynen tatbik etse hiç bir rus koşucusunun kendisini takib edemi- yeceğini bu yarış pek alâ göstermiştir. Yarışın 25 inci dakikasında bir nefes darlığına uğrayan Eyüb çekilmeğe mec- bur olduğu için geri kalan yedi koşucu arka arkaya beraber gittiler. Kendini yormamak (fikri ile hiç kimse ileri atıl- miyor, hiç bir koşucu kaçmağı aklından bile geçirmiyordu. Bu ağır yürüyüşle $0 kilometrelik bu mesafe iki saat ve altı dakikada katedildi. Dönüm yerine gel- dikleri vakit vaziyet birdenbire degiş- mişti. Artık rüzgür arkadan şiddetle e- siyor. Türk ekibi de hatasını — kasmen tashih etmek ister gibi tam süratle mu- vasalat yerine doğru koşuyordu. Sü- | B ğ Dünkü maçtan hesabiyle yendi ratin bazı inişlerde rüzgürın da yardımı e gaatte 60 kilometrelik bir dereceye çıktığı görülüyordu. Ekibimizin bu tak- tiği derhal tesirini gösterdi. 65 inci kilos metrede iki rus koşucusu bu sürati tas kib edemiyerek geri kaldılar, 10 kilo- metre sonra Üçüncü rus da ayni akibete uğradı. Şimdi Talât, Orhan ve Kâzım ile bir tek rus koşucusu son süratleriyle muvasalat yerine doğru koşuyorlardı. Geri kalan rus koşucularından birisi bü. yük gayretler göstererek bir iki dela Baştakilere yetişti ise de aradaki mesa- feyi tamamen kapayamadı. 90 nıncı kl- (Sonu $. inci sayfada) Bir enstantane