Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— sip bir lisanla — latmalıyım.. —— eT bi ae y —— - a HABER — ÇOCUK HAFTASI | EZRARENGİZ TAYYARE —i el p b İ ö -— Akbar Firoz ihtiyar hakkında — bu idam kararımı verdikten son- — ra bir sigara yaktı ve devam et- * — Evet, artık bu adamın da — icabına bakmalıyım.. Hattâ di- - ğer mevkuflardan daha evvel o- — nun işini bitirmek mecburiyetin- deyim. Zira ihtiyar benden daha evvel. davranacak olursa, bütün — plânlarım suya düşebilir. Biraz evvel kendisini burada Köldürecektini' takat bütüm-Arlar daşlarının hürmet ve muhabbeti ni kazandığını bildiğim için vaz- geçtim.. Bu vaziyet karşısında her şeyden evvel öonün çok şüp- heli bir adam olduğunu - müna- arkadaşlara an- Âkbaâr Firoz bu kararı verir |- vermez adamlarından birini ça- gırdı ve: — Çavuşa söyle çabuk buraya O gelsin! dedi. ğ h ğ ü " _ğ_ İ Beş dakika sonra müsellâh bir genç «oşarak kapıdan girdi ve ş:fînîn karşısına geçerek askeri bir selâm verdi. Akbar Firoz, selâm vaziyetin- -de duran çavuşa yaklaştı ve göz lerine bakarik birdenbire sordu: — SeEkin Hana itimadın varmi dır? — Sonsu;; derecede,.. — İcabında benim için ölmeğe hazır mısın? — Tecrübesini derhal yapabi- lirsiniz! — Demel: bana karşı taşıdığın hissiyat defişmemiştir. — Ölünceye akdar size sadık kalmayı yemin etmiştim. Ben ye | mini bozacak adamlardan deği- — Ya beaim çok fena bir a- dam olduğlmu öğrenirseniz?.. — * ... — Cevap vyermiyorsunuz? — Sualinizi anlayamadım da ondan... — Sen Aheni,başkalarmdan fe- nalık görmüş bir adam olarak — etmiştim.. Ondan tanıyorsun.. Bu kanaatinde ya- nıldığını öğrendiğin takdirde ba- na karşı ne gibi bir hattı hare- ket takip edersin? — Böyle bir ihtimal varit değil dir.. Size karşı yapılan fenalıkla- gözlerimle gördüm... , 4 — BSözlerin sualime cevap teş- - kil etmez. — Hakikati söylüyorum. — Süalimi tekrar ediyorum... Çok fean' bir adam — olduğumu öğrenirsen ne yapacakan. — Vaziyetimi değiştirmiyece- ğim. — Yani, — Yani, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da size şadık kalacağım.. — Sebebi? — Sebebini biraz evvel söyle: dim... Size sadık kalmaya yemin sönra siz ne kadar fena dahi olsanız ırkdaşla- rımı ezen İngilizler kadar fena ve zalim olamazsınız... Zalim İn- gilizlere karşı mücadele ettikçe,, dünyanın en fena adamı da ol- müuş olsanız, ben daima size yar- drmi edeceğim... — Seni fenalığa — sevkettiğim takdirde ne yaparsın? : — İngilizlere karşı yapılan fe- nalığı büyük ğiint' milletine iyi- lik saydığım için bana daima iti- mat edebilirsiniz. Yalnız müsaa- de ederseniz, ben de size bir şey sormak istiyorum. — Beni bu gibi bir istintaka tabi tuttuğunuzdan dolayı çok müteessir oldum... Şu allerinizden bana karşı — evvelki gibi itimat etmediğinizi ve ben- den yeni sadakat teminatı istedi- ğinizi anlıyorum.. Mademki artık bana itimadınız kalmamıştır. Bun dan sonra beni kullanmayın, mü him işlerinizi daha emniyetli a- damlarınıza tevdi ediniz !, Akbar Firoz, çavuşun bu söz- lerinden çok memnun olmakla be raber, memnuniyetini hissettir- mek istemiyordu. Ancak kendisi ne bağlı olduğuna kanaat getirdi da N, < 1 .?jîîâü!î&ğ ] İNORTALI RLERİ KARALAYINIZ . ği bu gence mukabil emniyet tel- kin etmek 'için sağ eliyle onun yüzünü okşaldı. Ve cevap verdi: — Mütecessir olmakta haklısın yavrum... Fakat bazi arkadaş- ların bize ihanet etmek üzere bu lunduklarını haber aldığım için sana karşr bu şekilde davranmak mecburiyetinde kaldım. —'İhanet mi? öYOR /— Evet, hem de hepimizin hür met ve muhabbetini kazanan bit arkadaş bize karşı büyük bir iha net hazırlamaktadır. '_ 4 — Bu alçağın ismini öğrenebi- lir miyim? , — Daha dün kendisine mahke me reisliğini verdiğim... “ — İhtiyar mı? — Evet, biraz evvel — burada beni arkadaşları bana karşı ayak landırmakla tehdit etti... — Sebebi neymiş? — Sözde mevkuflarımızın hiç bir günahı yokmuş. Biz onları muhakeme etmek hak ve salâhi- yetini haiz değilmişiz, — ben âdi bir katilmişim. — Arkadaşlarımı şahsi menfaatlerime-âlet ediyor- müuşum... Çavuş, gayri ihtiyari bir hare- ketle elini belindeki — hançerine götürerek sordu »lümdür.. Hain * yurtdaş.. : —- Müsaade ederseniz vazifemi yapayım... —— Onu ben de * yapabilirdim, fakat ellerimi bir ırkdaşım kanıs na boyamak istemedim. Onu öl« dürmekten ise, bize zarar vermi« yecek bir hale — getirmek daha doğru olacaktır. — — Hainlerin cezası “ancak Ö- ne ırkdaştır, ne — Hiç olmazsa yaşına hürmet etmeliyiz! — Hint milletini kürtârmaya çalışan bir adama karşt ihanet etmek milyonlarca insanların sas« adetine mani olmaya muadildir; Bu gibi bir harekette — bulunan hain, babam dahi olsa ölmelidir, — Bu husustaki kararımızı da« ha sonraya bırakalım, çünkü da« ha evvel yapacak başka işlerimiz vardır.. — Sizi dinliyorum.. — Mahkemenin bugün maz- nunların müdafaalarını dinliye « ceğini biliyorsunuz.. İhtiyara ar- tık itimadım kalmadığı için, mah kemeye bugün sen riyaset edecek sin, — İhtiyar ne olacak? (Devamı var) Harflerle resim yapıyorum —— — — ——— —— — B LARI , . Ve CA C3 - 22 AĞUSTOS — 1936 Her hafta cumartesi günleri HABER gazetesine ekli olarak parasız verilir EYVAR ... ORTALIK TU. || TUŞUYOR $TMDİ WE || LIM | YAVGINDA BUYUYOR. W4YVD, BİZ KAÇA- | ,Cı'ı: ' BAYAN .'.?.4 MİŞİL MiŞil ÜYU YOR.. FE -i N Ve dettdir YA — ATTAVW V. -- M - .. GELJ. PUMİZ ©Erci BA Ş K AVYVU HİDDETUBAY TAM VAK| | TINDA YET:5bD: x-ES-g Jr ORTÜ nmeqn’ATF)ıfo,v' n VANASA, | OK BONCUK.. SEN ı.ıq:_ı.e ) ETMESEYDİN $İBİSE CiCi BAYAN YANMIŞ OLACAKTI Hiddetli Bay, Cici Bayanı aramak için tavan ara- sına çıkarak karanlıkta yaktığı kibritin şığı ile ortada kimseyi bulamayınca sönmüş zannettiği kibriti yere a- tarak gitmişti. Yerde tomarla duran eski gazetelerden birisi tu- tuşmuş ve yanmağa başlamıştı. Birdenbire parlıyan kâ- ğıtlar etrafı aydınlatmağa ve yanmağa başladı. Za- ten alevden ürken ve korkan kediler yanmaktan kur - tulmak için soluğu merdiven başında —aldılar. Cici Bayan da derin bir uykuya dalmış uyuyordu. Olan bitenden haberi yoktu. Boncuk hemen yolu- nu değiştirerek hiddetli bayın odasına koştu., Ve acı “acı bağırarak hiddetli bayın dikkatini kendi üzerine çekerek kapıya doğru koşmağa başlarlı ve kendisini takip ettirdi. Ü İVHW:DDETLİ BAYOA A TEDİLERİ AF ET İTİĞİNDEN HEPİSi SEV/Wi YORDU Pamuk ve Sarman korkudan kapının arkasına giz- lenmişzşler ve merakla — bekleşiyorlardı. Hiddetli bay tavan arasına vardı ve alevler ile karşılaşınca kendi hatasını anladı ve eline geçirdiği bir örtüyü ateşin üzerine ottı. Ve muhakkak bir felâke- tin önüne geçti. Boncuk sevincinden ne — yapacağını bilmiyor ve Cici Bayanır yanına koşarak onu kurtar- dığını miyavlıyarak anlatmak istiyordu Cici Bayan bu suretle yanmaktan kurtulduğunu anlayınca bu fa- ci anın önünü alan Boncuk, Pamuk ve Sarmanı kucak- ladr, babasından da artık kedilere hiddetlenmiyeceği vadini aldı. e Artık kediler evin içinde serbestçe geziyor, oynu" yor Cici Bayanlarını eğlendiriyorlardı. Pa Kalın, sağlam bir cam — par- çasını bir inin önüne koydunuz yanat . et n ÂAva gitmek için tüfeğe lü- zgum yok ki.., lt Yü Tavşan inine koşa koşa dö- nerken güm diye çarparak bur- — tuttuğumu anlatırıml!!