22 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Biliyor musunuz ? : Sihirbaz diyor ki Yağmurun fay dalarını hep bi" liriz. Faka za“ rarlarını hesap etmek bile iste * meyiz. 'Amerikalı A bir âlime göre, havanın muka vemeti olmazsa 400 nietre yükseklikte bulunan bir buluttan yere düşen yağmur Gamlaları bir insanı derhal öldü- rebilir.. K Cak 4 Ay çok esrar- engiz bir âlem- dir. Ay, güne- şin tam aksine olarak garptan doğar- ve şarkta batar. Ancak a- yın sürati kürelarzın kendi mih ' veri üzerine dönüşünün 1/28 1 nisbetinde ağır olduğu için gü- neş gibi şarktan garba — doğru yürür gibi görünmektedir. M TÜREL Ğ Büyük harpte 7,830,856 ton tüccar gemisi kay- bolmuştur. ** * Her sene İnçilterede 15500 ki- tap basılmaktadır. Bunun 4800 tanesi romandır. İngilterenin * * * Amerikada 20 aylık bir kız ço- cuğu 600 kelime — öğrenmiştir. Kendi çağında bulunan çocukla- rın öğrenebildiğinden 485 kelime fazla,. Kendisile bir radyo kum- panyası mukavele akdetmiştir. .. , 73 yaşına kadar yaşayan bir adam hayatının aşağı yukarı 23 senesini yatakta ve iki senesini | de traş olmakla geçirmiş bulu - nur. Eğlenceli bir kâğıt oyunu İşte size küçük — fakat hesabı bilmiyenler için tanzimi güç bir kâğıt oyunu, Bunu toplu bulun- duğunuz bir zamanda yapacak ö- lursanız herkes önce yapılmasını kolay sanacak ve tecrübe etmek istiyecektir. Onlara koörkusuzca yarım saat kadar bir zaman ve- 'rebilirsiniz. Yapacağınız şey şudur: Arka- daşlarınıza diyeceksiniz ki elime 1 den başlayıp 10 da — biten on kâğıt alacağım. Yani birli, ikili, üçlü, dörtlü, beşli ilh... Bunları ben öyle tanzim edece ğim ki on kâğıdın —altından bir kâğıt açacak, bir kâğıt üste ko- yacak tekrar bir kâğıt açacak ve böylelikle on kâğıdın hepsini aç- mış bulunacağım. Fakat yere aç- tığım kâğıtlar ilk kâğıttarı itiba- ren birden — başlıyarak sıra ile ona kadar devam edecektir. Bu nu herkes yapmaya — çalışacak belki de içlerinden bazıları ancak beşe kadar sıra ile çıkarabilecek gerisinde muvaffak olamıyacak- tır. O zaman kâğıtları siz elinize alır ve şöylece tanzim ederseniz neticenin doğru çıktığını görür- sünüz. Kâğıtları ona kadar sol eliniz- de sıraladıktan sonra 6 dan ona kadar olan kısmını sağ elinize alınız ve kimseye farkına vardır- madan birliriin altına altılıyı, iki- linin altına önlüyü, üçlünün al- tına yediliyi, — 4 lünün altına 9 luyu beşlinin — altına da 8 liyi koyarak kâğıtları kapayınız. Son râ birlinin yüzünü yere çevirerek evvelâ onu yere açınız ve: — Bir... deyiniz. Sonra gene alttaki kâğıt paketi nin üstüne koyarak üçüncü kâğı di açınız. Bu ikilidir. : Küçük Hikâye Dişi arslan Bir gün bütün hayvanlar içle- rinde en büyük aileyi seçmek için ormanda toplanmışlardı. Herkes sıra ile kendi ailesinin sayısını söyledi ve srra da dişi as lana geldi. Ona da sordular. “— Dişi aslan sen kaç çocuk do ğurdun? Dişi aslan cevap verdi: “— Bir tane, ama o da bin as- Tandır. Bu cevap üzerine herkesş reyini dişi aslana verdi. Miısır Hiyeroglifle«- Fİni bu taş - sayesinde ©- kuyabildiler Napolyan Bonapart Mısırdan dönüşünde — Rosetta adındaki taşı da beraberinde Parise getir« mişti. Napolyonun askerleri ta- rafından bulunan bu taş sayesin de âlimler Mısır Hierogliflerini okumaya muvaffak oldular. | Böylece elinizde on kâğıdı da açıncaya kadar devam ediniz. Kâ ğıtları doğru tanzim etmiş oldu«- ğunuz için arkadaşlarınızın düşe ceği beceriksizliği yapmamış ©o- lacaksınız, Ft A ee L ak n eee « £ r aüi Eü ee eğüke — ZAEM Dünyada neler var ? Kobra yılanlarına tapanlar.. , Bilmem hangi filozof “kendini sev. Hirmektense, kendinden korkutmak gaha faydalıdır,, demiştir, Hele bazı 'hayvanlar için bu söz pek doğrudur. te bunun içindir ki kızıl derili Mao ikiler yılanlarm en müthişi olan Kob 'ra Kapello yılanına tapmmaktadır. lar. Mokiler Birleşmiş Amerika cum. buriyetleri İle Meksika smırları yakı nındaki Rio Kolorado ve Rilo Gran. di kayalık boğazlarında yaşamakta. dırlar. Bunlar Amerikanın asıl yerli. leri olan kızıd derililer — gibi göçebe “değildirler. Güneşte — kuruttukları kerpiçlerden yapılmış sefil — kulübe. lerde yaşarlar, Kulübeler yalçın ve Barp kayaların Üstüne yapılmışlır. O raya çıkabilmek için insanm ya can. baz yahut Moki olması lâzımdır. Mokiler dünyanın en batıl itikatlı Ansanlarıdır. Bunların Tanrıları bir, iki değil yüzlercedir. Ancak Tanrıla rın en belli başlısı yılandır. Mokiler yılana çok derin ve hususi bir say. gı gösterirler. Her yıl ağustos ayında — Mokiler bir mağaranın dibinde toplanırlar en güzel üÜst başlarmı sırtlarma geçirir ler. Ve ortaya kurulmuş olan büyük yılan mihrabmm çevresinde bir hal. ka olurlar. Tam dokuz gün bu adamlar ma. garadan hiç çıkmaksızm yiyip İçer. ler. Mağara reçineli ağaçlar yalkıla. rak aydımlatılır. Asıl bayram onuncu gün başlar . — Ziyafet ve eğlence günlerinde ka, bile sihirbazlarının gidip — dışarıdan toplamış oldukları yılanlar getirilir. Hemen hepsi de Kobra cinsinden olan bü yılanlar toprak testilere ka, patılmıştır. Bazan törende yüzlerce yılan bulunur. T Sihirbazlar, kulak zarlarmı pı.tlı.. : tacak derecede bağırıp çığrışırlar, * Kabile adamları da bunlara gene ba Birmakla karşilik verirler. Gürültü artık dayanılmaz bir hale gelince, sihirbaz elini testilerden birine daldı rarak, büyük bir dikkatle bir yalanı çıkararak bunu — hemen su dolu bir küpe batırır. Ve böylece yılanı yı. kamağa başlar, Şeytanlara benziyen — Moökiler de Bihirbaz yılant yıkarken, karmakart gık bir hora teperler. Bu sırada sihir baz yılanı sudan çıkararak ortadaki mihrabın üstüne kor; sonra da ay. ni işi başka bir yılana yapar, Bütün yılanlar böylece yıkandıktan sönra, Bihirbazlar hayvanların kıvrım kıv. | rim kıvranmakta oldukları mihrabın çevresinde halka olurlar, Her birisi bir yılan — yakalıyarak ! bunü dişlerinin arasma kıstırır; fa- den birkaç santimetre uzakta olacak şekilde yerleştirir. Bundan sonra si. hirbaz ağzımda bu korkunç — hayvan olduğu halde yaban! bir dans yapar; yılan da onün ağzında kıvranır, bü. külür kuyruğunu sağa sola çarpar, Bütün sihirbazlar ağızlarmda birer yılan olduğu halde tek kol nizamında arka arkaya bütün mağarayı birkaç defa çepeçevre dolaştılar. Bundan sonra yılanlar yere konur; halk bun ların çevresine dizilir, bunlar yalva. rıp yakâararak dua ederler ve “kut. luü,, un verirler, Tanyeri ağarırken sihirbazların her birisi kollarına alabileceği kadar yı. lan geçirerek bunları — yakınlardaki kayalık boğaza bırakırlar; sihirbaz. lar yıdanlarla giderlerken kabile in. sanları da çirkin seslerile — “Tnriya ısmarladık,, türküsünü söylerler, Gözü pek bir Amerikalı gazeteci gidip bu törenlerde bulunmuştur. Fa. kat yılanların, sihirbazları niçin t. gBırmadıklarıma bir türlü akıl erdire. memiştir. Acaba Mokiler bu müthiş ve öldürücü Kobralara karşı şerbet. N midir, yoksa hayvanları nasil tu. tup elleyeceklerini mi biliyorlar? Gölgede Ahmet Bican mallarını çöl bedevilerine satmak için kuyu başından, kuyu başına yol alıyordu. Yakıcı güneşin altında, ço- rak çölü böylece geçmeğe uğraşıyordu. Birgün sıcaktan cayır ca- yır yanarken, devesinin sırtından aşağı atlayarak hayvana şöyle söylendi: i . | — Senin ve bütün hısım akrabalarınım sıcağı sevip sevmedi- inizi bilmiyorum. Eğer y sevmiyorsanız tabiat ana sizi burada yaratmakla büyük bir yanlışlık yapmış.Bana gelince hörgücünün üstünde yöl almaktan bıktım usandım. Uyuklarken oradan aşa- ğıya gümmedek düşmekten korkuyorum. Bundan sonra ip salın- cağı dört bacağının arasına asacağım. Herhalde zemin katı daha gölgelikdir. Ahmet Bican bunları söyledikten sonra dediklerini de yap- mağa kyouldu. Asma salıncağınt kurdu, devenin bacakları arasın da yan gelip yattı; gerçi gölgeyekavuştu ama, sallanmaktan da az kalsın içi dışına çıkıyordu. Bütün rahatı'bir arada toplamak imkânı nerede var ki bizim Ahmet Bican da, devenin bacakları arasında ekspres trenile ka- yar gibi gitsindi. Güneşten kurtulmuştu ya; bu da ona yeterdi... Bilmecemiz Ben li harfli öyle bir isimim ki, bu dünyada yaşayan insanlar, hayatlarında beni görmemiş, bil- memiş olsalar bile öldükten son- ra muhakkak görecekler. Ve bi- ğ &— — — - o, BABA YONTONA a“’çmîil!i“î' HORTUMULA HER, YERI 'ŞL“T|Y0R> UTUMU v ( TONTONUM HORA ANA # MDA YN Çü v.l' İ) leceklerdir. Gaıncı ve İlinci harflerim hayvanlar içinde en çok sevilen- lerden birisine — işarettir. 1,2,3, ve 4 üncü harflerimse — rengini topraklarımın aydınlık görmiyen yerlerinden almıştır. Sıra ile — 9,7,8,3,10 ve 5 inci harflerimse dışarıya çıkacak yeri gösterir. Ben neresiyim? Doğru bulanlardan birinciye bir. buçuk lira, ikinciye bir lira ve üçüncü- ye bir dolma kalem, iki yüzüncü- ye kadar da muhtelif hediyeler verilecektir. Süratle cevap veri-

Bu sayıdan diğer sayfalar: