Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
4 'HABER — ÇOCUK HAFTASI L/RARENGİZ TAYYARE a.. ge Polis Faik bisikletinin — yanında yüzüstü yatıyordu!.. Yağmur hâlâ devam ediyordu. Sazat on buçuğu geçtiği için sor kaklarda kimseler yoktu. Muavin bir taksi bulmak için etrafına bir göz attı, fakat hiç bir tarafta oto- mobil görmediğinden, polisi Ali ile beraber iskeleye kadar yüriü- mek mecburiyetinde kaldı. İngiliz generalinin otomobili hâlâ yolun ortasında duruyordu. Muavin Hilmi otomobile doğru yürümeğe başladı. Ali onu takip ediyordu. Otomobile yaklaşınca, muavinle polis hayretten — dona kaldılar.. Polis Faik'in bisikleti yere yu varlanmış, onun yanında da yüz" üstü yere düşmüş bir adam var- dı.. Muavinle Ali kapıları kapalı bu lunan otomobile doğru koştular. Orada da yeni bir hâdise cereyan etmiş, şoöförün cesedi orada uzan" mıştı.. Muavin Hilmi şoföre yaklaşa: rak onu tetkik etti ve öldüğüne kanaat getirdi. Muavin bir daki- ka düşündükten sonra, polise e- mir verdi. — Ali, tabancanı çıkar ve bura da bekle.. Ben generalin evine ka- dar gidip geleceğim. Ben gelince ye kadar gözünü dört aç, sonra karışmam.. Muavin generalin kapısına va- rınca, hızlıca kapının çanını çak dr, Biraz sonra yatağından kalk- tığı anlaşıları pijamalı bir adamın koşa koşa kapıya doğru gelmekte olduğunu gördü. — Parmaklıklar- dan müuavini görerek sordu: — Ne var, bu saatte ne istiyor sunuz? — Ben polis muaviniyim, der« hal generali görmek istiyorum. — General mi? General mi?.. Zavallıyı buradan kaçırdılar |.. — Ne dedin, kaçırdılar mı? Kim kaçırdı. Kapıyı aç bakalım. ! — Bir dakika müsaade buyur run.. diyerek adam bahçenin bir köşesindeki küçük kulübeye koş- tu. Ve bir müddet sonra elinde bir demet anahtar olarak döndü ve kapiyı açtı. — Sen buranın bekçisi misin! — Evet bayım. — Anlat bakalım, Burada ne oldu? FT bi — Vallahi ben bir şey bilmiyo" rum, Oda hizmetçisi Edgar beni uyandırdı, bahçede — esrarengiz gölgeler gördüğünü söyledi.. Ed- garın söylediğine göre, bahçede beyaz gölgeler — dolaşıyormuş.. Hattâ gölgelerden biri Edgarın arkasından köşmuş ve zavallı ço" cuk kendisini zor kurtarmış.. — General ne oldu? — Kayboldu.. Edgarla beraber her tarafta onu aradık, taradık bir yerde bulamadık.. İşte arkada şım da geliyor.. Muavin Hilmi kapıcının işare. ettiği tarafa baktı. Henüz devam eden yağmurun altında sırtında” ki muşambası parlayan uzun boy- lu bir adam kendilerine doğru - lerliyordu. Bekçi bağırdı. — Edgar, Edgar, çabuk buraya gel! Muşambalı adam kapıya doğru yaklaşınca Hilmi — kendisini tak' dim ederek dedi ki: — Ben muavinim.. Arkadaşın generalin kaçırıldığını söylüyor.. Anlat bakalım nasıl oldu! * — Bilmiyorum., Ben de onu a- ramakla meşgulüm, Âz kalsın be- ni de öldüreceklerdi. Bereket ver sin beni kovalayanı çağırdılar da ı Dünyanın dört bir tarafında Ihtiyatkâr Milyonerler İktisadi buhrana rağmen « merikada milyonerlerin miktarı elân büyük bir yekün tutmakta" dır. Son statistiklere göre, 'bu- gün ÂAmerikada en az 1 milyon dolar serveti olan tam 4000 mil- yöner vardır. Bu milyonerlerin en büyük dertlerinden biri de — öldükleri zaman varislerine büyük bir ser vet bırakmaktadır. Bu maksatla hemen hemen bütün milyonerler hayatlarını yüksek —meblağlara sigorta etmişlerdir. Meselâ Amerikanın — meşhur infilâk edici maddeler fabrikatös rü Pierre Du Pont hayatını 75 milyon dolara sigorta ettirmiş" tir. arkadaşlarının yarıma koştu, ben de kurtuldum. — Seni kovalayan kimdi? — Bilmiyorum.. Beyaz kürklü, uzun kollu, uzun — ayaklı beyaz bir gölge,.. Gökten asılı bir de ip vardı, bu ipe sarılarak havada kayboldular.. Bu esrarengiz hâe diselerden bir şey anlıyamadım.. Vallahi çıldıracağım.. Edgar birdenbire yere düşmüş tü. Muavin hemen yere eğildi, fa- kat oda hizmetçisi — bayılmış.. Belki de ölmüştü. Hilmi gece bekçisine dönerek sordu: — Bu evin başka kapısı varmı" dır? — Hayır bayım. — Başka kapısı olmadığı gibi bahçenin dört tara- fında sekiz metre — yükseklikte duvarlar vardır. Kimsenin bu du varları aşması kabil değildir. (Devamı var) Yüz yaşında bulunan milyars der Rokfellerin oğlu Percy Rock feller de keza hayatını 75 milyon dolara sigortaya koymuştur. Bir çok sinema yıldızları da ayni şekilde hareket etmişlerdir, “Paranın gümüş — olduğunu zenginler bilir,, diye bir ata sözü vardır. Galiba milyonun ne olduğunu da milyoner bilir! Sinekier İnsan kanından haşlanmazilarmış Antonio Barroso namında Ha" vanalı bir doktor sinekler hake kında tetkikatta bulunarak şaya" nı dikkat bir kitap neşretmiştir; Doktor Barrosoya göre, sineke ler yemek hususunda çok müş" külpesenttirler. Havanalı doktor zannımızın hilâfına olarak sineke lerin insan kanından zevk alma" dıklarını iddia ederek, bunlarımn sırf başka yiyecek bulamadıkları için insanlara saldırmakta olduk larını yazıyor. Sinekler köpek ve kedi kanını da sevmiyorlarmış.. Buna muka« bil kümes hayvanlarının, öküz * lerin, koyunların ve atlarmı kak rundan çok hoşlanırlarmış! Havanalı doktorun tetkikleri burada bitmiyor. Sinek mütehas" sısının iddialarına göre sinekler ayni kanı emmekten çabuk bıke tıkları için, evlere misafir geldi" ği zaman daima kanlarını emdik leri ev sahiplerini rahat bırakas rak misafirlere saldırırlarmış.. Doktor Brassonun iddiası doğru ise sineklerin hücumundan kur * tulmak istiyenler bundan sonra kergün evlerine misafir davet © deceklerdir!.. Harflerle resim yapıvoruz —a a ae . - 5. DAĞT U —— aa 21 Mart — 1936 Her hafta cumartesi günleri HABER gazetesine ekli olarak parasız verilir. Na, 21 SAKALLI GORİL BUNUN iÇİN BUNDA ; B NE BİR TADİCI BA BU ADADA EN AZ ÜN BiN Kıâq y UW5TA - CİĞIM ? OLDU..! İVE SİMDİYE WA. DAR BU ADAM - LARDAN SEKıİZ TANESİ ZE- HİRLENİP BUNUN İÇİN SA. KALLI GOÖRÜL DÜŞÜNMUÜUŞ YE GÖRÜİL YARIN TAH- ) TELBAHIRLE $ İŞVTE SiZE BAHSETTIĞIM , ÇOCUK BUDUR... TESADÜ- FEN ELiMİZ NVAZİFESİ SOFRAYA HİZMET ETMEK OLMUŞ- DUJ.. BizE - TEHLİKELİ OLA.- BiLIRO.BADEMA DAHA DİKKATLI OLMAK LAZIMDIR..! BÜTÜN ERKEKLER, ESİR EDECEĞİZ. BUNLAR ASKERLE RiMiZ OLACAK Nn KADINLARLACO CUKLARIDA N— ... NAVAŞ $SÖYLE,, NE YAPA Bi CUKLARI VAPURLA BATIRACAKMIŞ..- BUNA MANIİ Ok> MALIyYIıZ.. ERKEKLERİ ASKER YAPA, CAK- KADINLARLAÂA ÇO- Biziıki KiŞiİ Bu KADAR ADAMLA ?Nâsıı_ BAŞAŞI KABILIRIZ ... FIRSAT BEKLİ VELimM.. BAKALI MUVAFFAK OLACAK (f YÖDÜĞÜN (SEK SENİNLE ÖLÜ| FD HAKKI NVE KADAR GİDER .| F, v DıM .FÂKAT Miki o sabah ahçıbaşıyı çok kederli görmüştü, sordu: — Neden öyle kederli görünüyorsun, ustacığım? Ahçıbaşı Mikiye merhametle uzun uzadıya bakıp başını bir sağa bir de sola salladıktan sonra cevap verdi: — 'işim çok ağır. Bu adada onbin esir var. Ve hepsi de Sa- kallı Gorili öldürmek istiyor. Bunun için her çareye baş vütrduk« larr gibi zehirlemeğe de çalışıyorlar. Miki tekrar sordu: — Peki bundan neden müteessir oluyorsun? — Şimdi anlarsın. Sakallr Goril bu tehlikeye düşmemek İçin bir tadıcıbaşı kullanır. Yani yemek yemeden evvel bu yemeği bir başkasına tattırır. Eğer yemeğe zehir konmuşsa bittabi önce bu adam ölür, Ve Sakallı Goril ölümden kurtulur. İşte şimdiye kadar tam sekiz tane tadrcıbaşı zehirlenerek öldü. — Vah, vah, ben de acıdım. — Bunun üzerine Sakallı Goril düşünmüş, aklına sen gelmiş" vin. Ve dokuzuncu tadıcıbaşı olarak seni seçmiş! Miki bu son söz karşısında buz kesildi. Fakat ne yapabilirdi? O günden sonra Sakallı Gorilin sofrasında hizmet etmeğe başlar dı.. * Bakal'ı Coril yemekte Mikiyi göstererek adamlarına: — İşte size hahsettiğim Miki budur dedi, Eğer elim'ze tesadü fen geçmeseydi bizim için çok tehlikeli olabilirdi. Sonra yeni soyacakları vapur hakkında talimat ver'ntğeş başy ladıt — Bütlim erkekleri esir edeceğiz. Bunlar bizilm askevlerimtiz olacaklar. Kadınlarla çocuklara gelince, bunları vapurla Beraber batıracafğız. Çünkü bunlardan istifade edemeyir. “aiıkı ARAYICI;: 715 Miki bu söz üzerine © kadar ürktü ki elindeki tepsiyi ve t bakları yere düşürerek parçaladı. Ve koşa koşa tayyareyi — tamir etmekte olan Hödüğün yanına vardı. Hölük Mikinin telâşını görünce biraz ötede döbet — bekli: mekte olan bir askeri işaret ederek gösterdi ve: — Gürültü yapma! Nazarr dikkati celbetmiyelim. Yavaş söy le dedi — Skkallı Goril esrarengiz tahtelbahirile bir memiyi daha soya cak. —,ER.. i — Gemiyi soyduktarı sonra erkekleri asker yapmak için al- koyacak. — Bunu her zaman yapıyor. — Âcele etme dinle! Kadın ve çocukları da bir İşe yaramadık ları için gemi ile birlikte batırarak öldürecek. — Ya? — Görüyorsun ya? Mesele çok mühim, Sakallı Görilin bu canavarlığına mânl olmak için bir çare düşünelim, — Senin aklınâ bir şey gelmiyor mu? — Hiç bir şey düşünmedim. Fakat mesele çok feci, hiç vakit geçirmeğe gelmez. Derhal mukabil bir çare aramalıyız. Hödük Mikinin verdiği haberden dolayı çok müteessir ol- müuştu. Uzun uzadrya çenesini kaşrdıktan sonra başını teesslirle salladı. Gözleri yaşla dolmuş olan Mikiye, döndü. Elini omuzuna koyduktan sonra söyledi: — Biz iki kişi bu kadar adamla nasıl başa çıkabiliriz. Eğer muvaffakiyet ihtimall olsa seninle birlikte ölüme kadar piderim. Fakat hiç bir fayda elde etmeden boş yere — hayatımızı kkaybe deceğfir. Miki Hödüğün yanından ayrılırken; — * — Hödüğün hakkı var! diye düşünüyordu. — * - .—. -