Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—a HABER İKi KÖPRÜYU | |BERKAVA | ETMEK Ü | için İX:9zun — |GELME. O ÇO SİNI Ü |BEKLA- $ TE GELİYORLAR KOÖPRÜNÜN TAM OR. TAsg;ı_ RA BERHAVA 6 AKLAR | y EVET' ei — © e a — ——— -— .—_——-—- İ ——— ' Ü ya eee e nn VÜ M DçEn Ç ) İt Ü BİR MİLYONER YEMEĞİ İçiN BU DERECE TEHLİKE GÖZE SÖÜ ALIN MAZ. DOĞRUSU A et D Çü X: Oun harikulâde maceraları HG NEO DURDULAR A MUHAKKAK Şi ANLADILAR. Bu ADAM ŞEYTANİ DIR KAÇMAK LAZINI HAYDİCARBUK VİNE DUR- Z İi DUMUZ NVEME| KOF RUYU B DEPA GE GEÇ wava.| GÖZDEN GEĞİR CAĞILT ... HER İHTEMALE KAR SI ŞiMA, £ BAK AĞACIN ALTIN- DAN . IKi Kiğı KAÇ. MAĞA BAŞLADI.. Vahşi hayvanlar Kralı Yalçının sergüzeştleri mwo.12 NXVAN VAAŞI x—xlş_ a KIRALI AVCININ KUR ŞUNU CANBAZHANE ARS LÂNINI TAMZA- || ! MANINDA KURTAR SİMD. BAKALIM BEN! WE DERECE TANIYA. CAK VE HATIRLIYACAK 62 FAUSTA ğ e - Do J AF Ti Pai — Cellât!.. Babam cellât ha! Diyerek geri geri çekildi. Klod bunu duyunca yüzü bem- beyaz oldu. omuzları çöktü, başı göğsünün üzerine devrildi. Müthiş bir acı benliğini sarmıştı. Sonra yavaş yavaş kıza döndü, Yüzünde ümitsiz bir ifade vardı Yürekler sızlatacak derecede bir yeisle: ; — Korkma, istersen sana elimi bile dokundurmam. Sana söz bile söylemem. Seni kızım diye de ça- ğırmam... Fakat korkma bakayım. Hiç olmazsa, eski Klod babanın hatırı için olsun korkma.. Sözleri. ni söyledi. " Cellât birdenbire — Faustaya döndü: — Madam, şimdi çok büyük bir cinayet işlediniz. Bu çocuğun, bu Zavallı adama, olan bağını kırdı - nız. Onun için ben de yüzünüze karşı derim ki, eskiden yapmakta olduğum cellâtlık sanatimi, beni dünyada seven biricik varlık olan kızıma söylemeniz nefret edile - cek bir fenalıktır! Bunun için, şimdi size, kendinizi koruyunuz. Madam! Derim; - Fausta, sakin bir tavırla Klo - dun sözünü kesti: — Asıl sen kendini koru cellât! Hem, bu işi çabuk bitirelim. İsyan ı ediyorsun, itaat mi edeceksin? Bunu haber ver... ; — İtaat etmek ha! Anlamadı - dd İ Mi . '4 | N ,, , "—," nız galiba? Şu karşınızda duran mahlük benim kızımdır... Size o kızımdır diyorum, siz hâlâ itaat - ten bahsediyorsunuz... Korkma Viyolettacığım... Hiç bir şeyden korkma, Haydi, benim kızımsın diyorum. Fakât umurunda olma -« sın... Benim için lâzım olan yal - nız senin hayatmdır.. Haydi, bu - radan çıkalım. : Faustanın bir baykuş ötüşünü andıran soğuk sesi duyuldu: > — Cellât, şu ikisinden birini seç: Ya itaat ederek onu öldürür- sün, yahut da onunla beraber sen de ölürsün! Klod kudurmuş bir tavırla: — Ben itaat edecek mişim ha! Kızımı öldürecek mişim öyle mi? Haşmetpenah, siz aklmızı kaçır - dınız galiba? Haydi bakalrm; yol verin! Yol verin diyorum.. Yoksa sizi bir vuruşta yere gömerim! Dedi. Sol kolu ile kizmm belinden yaklayarak yukarıya kaldırdı. Ve sağ kolunu kaldırarak müthiş yumruğunu sallayıp Faustanın ü - zerine doğru yürümeğe başladı. Fausta, korkunç herifin bir yır- tıcı hayvan gibi üzerine gelmelte olduğunu gördü. Fakat ne korktu, ne de biraz olsun ürperdi. Bakışı- nı çevirmedi. Geri çekilmedi. Ken- j , d, Üa b A A J disini koruyacak bir vaziyet al - — - ARSLAN KiZBi BAŞINA ($ AÇACAK SIN : MERAK ETME - W ; YIN BEN iŞiNNi e T ALURTK' 63 Kü madı. Yalnız kemerirde taşımak- ta olduğu bir düdüğü dudakları- na götürerek kısa ve keskin bir şe- kilde öttürdü. O anda on beş ka- dar tüfekli, yarı karanlık olan sa- lonun içine hücum ederek Fausta- ile Klodun arasına muntazam şe- kilde dizildiler. Bu manevra, yıldırım hıziyle yapılmıştı. Klod, yarı baygın bir halde —- lan Viyoletta kollarının arasında olduğu halde geri geri çekildi. Bu sırada hem homurdanıyor, hem de azgın bir köpek gibi dişle- rini gösteriyordu. Böylece salo- nun tâ karşı duvarına kadar gitti. Muhafızların üzerine kanlı bakış- | 'lar fırlattı. Anlaşılmaz bir kaç söz söyledi. Her halde şunları söyle- mek istiyordu: — Haydi bakalım, geliniz... Kork- mryorsanız... Kızıma el sürünüz hele! Fakat muhafızlar ilerlemiyor- lardı Şüphesiz ki, onlar içeriye girmeden evvel Faustadan lâzım ge'en emri almışlardı. İlerlemi- yorlardı. Fakat Klod, onların si- lâhlarını hazırladıklarını gördü. — Nasıl?.. Nasıl?.. Kızımı kur- şuna dizecekler ha! Saçları ürpermiş, bakışı delice bir ifade almış, şakaklarmdan geçen damarlar, paralanacaklar- mış gibi şişmiş, beyninin çatırda- dığını hiısediyoı_', kalbinin parça- j landığını, adelelerinin gerildiğini, sinirlerinin vınladığını duyuyor- du. Kafasmda bir tek düşünce kal- mıştı... Viyolettayı kurtarmak ! Sert bir ses; — Dikkat! Kumandasını ver- di. O anda on beş muhafız bir inil. ti, arkasından çılgın bir kahkaha duydular. Ve iri bir cismin sıçra«- dığımı gördüler. Ayni saniyede hepsi birden ateş etti. On beş tü- feğin patlamasından hasıl olan bir taraka duyuldu! Uğursuz sa- lon, siyah bir dumanla doldu. Mu- hafızlar hemen dışarıya çıktılar. Fausta odada yalnız ve hare-< ketsiz kaldı. Esrarengiz bir gü- lümseme, dudaklarında belirmiş« ti. Yavş yavaş, duman bulutları dağıldı. O zaman gözleriyle Klo- dun ve Viyolettanmn cesetlerini a- radı. Fakat bir türlü göremdi, Klod ile Viyoletta ortadan kay- bolmuşlardı. . Faustanın bakışları, etrafı doa- laştı. Karanlık köşelere varımca- ya kadar araştırdı... Nihayet.. Mahzenin ağzında durdu. Kapak açıktı. Orası, âdeta ağzı açık bir kuyuya benziyordu, Sen nehri ak tından akryordu. ' Fausta belirsizce titredi. Şim- di o, deminki çığlık ile peşinden kopan kahkahanın ve Klodun de- İz 'i