:vnllıınu kutlularken BÜYÜK ZAFERİ Tekaütler maçı baştan başa eğlenceli oldu. Meşhur ovunCula'; Caferin görüşünden Z Fenerin 27 nci yıldönümü Bir gün evvel “HABER,, güzetesi spor işleri muharriri dostum İzzet Muhiddin Apak'ın cemilekâr yazıları- | ni okurken iftihar duyduğum Fener- bahçe klübü hakkmmda gösterilen te- veccühe Fenerliler ve onu severler hamına müteşekkir kalmıştım. — Memleket gençliğine hizmetle kendi varlıklarını her sene biraz da- ha ileri götüren Fenerbahçe spor klü- bü 27 nci yıllarını kutlularken, halka Üç ayrı zümrenin tarihçesini ne gü- zel ifade etmiş oldular. 1 — Senelerce halka yüksek oyun | Böstermiş ve iş ve sinleri icabı yerle- rini kendilerinden daha küçük olan nesile bırakmış olan eskiler..... Belki de tabir ağır olmakla beraber mıi(tı', kaidler. 2 — Eskilerin yerini dolduran ve (cami yıkılsa da mihrab yerinde) onlardan daha çok incelmiş olan yeni | Uyj, Nedim, Kadri, Cafer, Hasan Kâmil, Mehmet Nazif, Bedri, Zek i, Sabih, Kemal Rifat gibi esk! birinci takım. 3 — İstikbal için hazırlanan mini Minicikler.... — Üç aydanberi ve zıd zümrenin halk ruhunda bıraktığı mukayese ta- rafları tetkik edilirse evvelâ küçükle- Yin oyunlarında onların mini mini vü- €tutlarının çırpınmalarını ve — daha şimdiden Fenerbahçeye has — olan kombine oyun oynamak kabiliyetinin başladığını görmek bize ne kadar Ü- Mit veriyorsa, onların daha büyükleri birinci takımları da antrenörlerinin kısa bir zamanda takım . kabiliyetini yükselttiği de o kadar göze çarpıyor- du. — Arkadaşım Sadi Karsanm daha #vvel yazdığı bir yazısında Türk fut- bolünün kat'iyetle yükseldiğini bil- dirmesine karşı, biz biraz daha mute- dil lisanla ilerlediğimizi kabul etmek- le beraber daha bir kaç yüksek takım- larla temas etmeği ve neticede karar vermeği makul gürmüştük. Sadi Karsanın ince spor görgüsü hakikati daha evvel bildirmiş oldu. Futbolde Avrupa Ekiplerinin bir çok- larından daha ilerdeyiz. İyi çalıştığımız zamanlar, Türk Çocuklarınm ince ruhları, canlı oyun- ları, Avrupalıların — makineliğinden Ayrılan şahst varlık ve kabiliyetleri- Miz bize onlardan üstün olan cihet- leri ne kadar vazıh gösteriyor. — Türk Futbolünde “Aasociatlon,, kabiliyeti istenildiği zaman Avrupa- Hlardan daha başka şekillerde tecelli tdiyor. Bizim oyun tarzımız İngiliz Sisteminin küçük mikyası olmakla a- &ır merkezi! Avrupa futbol sistemle- Tinden ayrılmış oluyor. Servet takımı top kontrolu ile ağır basan ve biribiriyle çok iyi anlaşabi- len bir takım olduğunu dünkü oyun- İn ispat etti. Kalecilerinden başlayarak kade- Meli oyun açma tarzlariyle heran bizim kalemize kadar hep birden kı- S2 paslarla ilerliyen Servetliler Fe- Ber müdafaasının varlığı ve canlı ©- Yunu karşısında eridi. $imdiye kadar seyrettiğimiz maç- T içinde bu kadar canlı ve ruhlu İt oyun görmedik desem belki mü- halâza etmiş olmam. Kaleci (Bedit) nin dünkü fevka- Hde kurtarışları Fener takımı oyun- fülarr üzerinde ruh varlığını çoğal- ken, önlerinde oynayan Yaşar, Fa- candan müdafaasını, haf hattı- Tüzda Cavad, Esad, Mehmed Reşadım *'larına kısa ve görgülü yardımları Çk Niyazinin seri akışları karşı ta- fi bunaltacak ve izharraciz ettirecek Ziyetlere sokarken yanında oyna- 'N Şaban sürati, canlılığı ve atıl- ?'lhğı Servet müdafaasını zaman c':uı bocalar vaziyete sokuyordu. Tdüğünüz — İnce — oyunu — (le '“ Rıza santrfor mevkiinde de mu- Ufak oluyor ve takımı için dünkü beyi fhzar eden açıklarla oyunn ulusal oyuncularımızın da dünkü maçı çok enteresandı. Hepsi birer canlı spor tarihi yaşatmış bu oyuancular Fenerin 27 inci yıldönümündeler. Büyük maçtan evvel Fenerbahçenin 27 inci yılmı kutlulama töreni (merasimi) dün hakikaten çok parlak ve güzel ol- du. Baştan başa şanlı Türk bayrak - ları ile süslenmiş olan stad cennete dönmüştü. Saat 14,45 de bandonun refa - açmasında galibiyetimiz için ilk adrm lar atılryordu. Geniş paslarla ilerliyen for hattı muzda dün en ziyade muvafak olan bir tarafı da zikretmeden geçemiye- ceğim, —Naci, Fikret tarafı—, — Naci henüz büyük takrmlarda yeni varlığını gösteren genç bir oyun- cu. Ayak hâkimiyeti fevkalâde dene- cek kadar iyi, canlı oyuna mütemayil Fikretle anlaşması çok iyi. Fikretin ele avuca sığmayan oyunu yanında hergün biraz daha ilerliyen Naci bize istikbal için büyük ümitler veriyor. — Fikret: Her sene görgüsü daha ilerliyen bu futbol şeytanı bize dün ne zevkli ve helecanlı anlar yaşattı. Dünyanın en iyi müdafaasının - bile papucunu tersine çevirtecek bu oyun- cu hakkında bundan fazla ne yaza- yım. Fenerbahçe 27 nci yaşma parlak bir zaferle girdi. Mütereddit ve aca- ba bizim çocuklar gu kocaman İsviç. reli futbolcular karşısında nasıl bir netice alabilecek diye düşünürken, Niyazinin, Fikretin, Nacinin ve Ali Rızanın gölleri insant dakikalarca hayran bırakacak derecede güzeldi. Bir Fenerli olmak hasebiyle belki de dünkü Fenerin zaman zaman çı- kardığı yüksek oyunlardan fazla he- lecanlı olarak maçı bitaraf bir gözle seyredemedim ve kendi tarafımı iyi gürdüm korkusuyle fazla yazı yaz- maktar cekiniyorum. Faka! 15 evvel Genöve'de oy- nadığımız ve 10—0 mağlup olduğu- muz Seged takımının 15 sene. sonra tek bir klüp karşrsmda bozguna uğ- ramadan( 5—2 ) mağlup oluşunu sey. retmek beni son derece mütehassis et. ü. Mensup bulunduğum - bir - klübü şüphesiz ki fazla methetmek biraz (- leri gitmiş sayılmakla beraber onun genç ve faal oyuncularmı tebrik ede- meden geçemiyeceğim. Dün güzel canir bir &spor günü yaşadık. Türk sporuna, tarihine - Fe. nerbahçe 27 nci yılımda parlak bir muzafferiyet kaydettirdi. ayrr Bütün Bütün oyuncuları ayrı ayrı tebrik etmeği borg'bilirim. — 'A, Cafer katinde geçit resmi başladı. Başta 'Türk bayrağı, onun arkasında sıra ile, müessisler, ellerinde sarı lâci- verd bayraklarla — 300 den fazla sporcu muntazam kıyafet ve adım- larla, yaşa sesleri arasınd geçtiler, En arkada birinci takım geliyordu. Bütün sporcular bir (F.) harfi biçiminde kapalı tribünlerin önün- de dizildiler. Bando İstiklâl marşını çaldı. Ve bundan sonra klüp asbaşkanı Hay- ri Celâl kürsüye gelerek — açılma söylevini verdi ve sözünü (yaşasm büyük Türk milleti, yaşasın -Ata - türk, yaşasın cümhuriyet, yaşasın #spor) diye bitirdi. Bu sırada birinci takımda Fazıl, Yaşar, Hüsameddin, Ali'Rıza, Ata türk heykeline çelenk koydular. Hayri Celâlden sonra, Gü- neş başkanı Cevad Abbas uzun bir söylev verdi. Fenerbahçenin mü - essis üyelerinden merhum Vasıf Çınarın ruhu için bir dakika süküt edildi. Ve baştan başa çok güzel ge- çen tören (merasim) de bu suret. le bitmiş oldu. Bundan sonra, küçük Fenerli - ler arasında güzel bir futbol maçı ve muhtelif oyunlar yapıldı. Saat 16,30 kadar vakit geçirildi. Saat 16,30 da günün en eğlence- H ve meraklı hâdisesi olan tekaüt - ler maçı başladı. Hakem komitesi krymetli başkanı ve tekaüt hakemlerden bay Nüz - hetin hakemliğinde — ve Beykozlu meşhur tekaütlerden (K.) İbrahi- min yan hakemliğinde başlayan maçta — takımlar şöyle dizildiler. GÜNEŞ: (Hepsi eski Galatasa- raylılardır.) Ulvi — Mehmed Nazif, Hayati — Hayri, Kemal— Rifat, Ahmet— Fener tenisçilerinin geçit resminde görünüşleri ' Feneryılmaz ikinci kümeye geçti Üçüncü kümenin şampiyonu Fe- neryılmaz, hakikaten büyük bir gay- ret ve çalışkanlık göstererek çok gü- zel Oyunları sayesinde, kümesinin şampiyonluğunu kazanmıştı. Bu kıy- metli takım, dün de - ikinci kümenin sonuncusu İle Şeref stadında - terfi maçını yaptı ve 2—1 kazandı. Feneryılmazlılar, ikinci devrede 10 kişi kalmalarına rağmen, güzel bir oyun oynamışlar, bugün terfi ettik. Jeri kümeye lâyık olduklarını etmişlerdir. Futbolda en zor işlerden birisi o Jan bu terfi maçımı kazanmak mu- vaffakiyetini hakkiyle gösteren bu genç.ve kıymetli klübümüzü tebrik & der ve yeni kümelerinde muvaffak olmalarını ve ilk günden beri göster- ispat dikleri temiz varlıklarmı devam et-| |oldu!., tirmelerini dileriz. darbımlsalini Sabit, Yusuf Ziya, hatırlattılar Beşiktaş gene— galib Arnkaradaki ikinci maçta Çankayayı 3-1 yendi Ankara, 16 (A.A.) — Beşiktaş ta- kımı bugün ikinci maçını Ankara şampiyonu Çankaya takımıyle yap- mıştır. Birinci devrede bire iki sayı ya- | pan Beşiktaşlılar ikinci devrede bir sayı daha kaydederek 3—1 Çankaya takrmını yenmişlerdir. Yenilmesine rağmen Çankaya ta- kımı güzel bir oyun gösterdi. Ve Be- şiktaşlılara korkulu dakikalar yaşat- tı. Beşiktaşlılar dünkü maçta — göze batan ezici üstünlüklerini bugün gös- terememişlerdir. Maç heyecanlı ve seyirciler için çok zevkli olmuştur. Çankaya bugünkü oyunıyle de çok iyi yetişmekte olduğu hakkındaki u- mutları kırmamış tesirini bırakmıştır. Necib, Lâtif, Müfit . FENER : Nedim — Cafer, Hasan Kâmil — Kadri, Sadi, Süreyya — Sabih, Sedad, Zeki, Hikmet, Bedri. Bir zamanlar bütün Türkiyenin göz bebeği olan bu meşhur oyun - cularadan bir kısmı vücud itibari - le hiç bozulmamışlar, fakat — bir kısmı da başta İş Bankası İstanbul direktörü Yusuf Ziya ile Sabit ol- xk üzere müthiş şişmanlamışlar- Hemen hepsi buğgün mükemmel birer mevkii içtimat sahibi olan bu (genç ihtiyarlar!) m sahada gö - Tünmesi, genç sporcular için alma- cak mükemmel bir ders - olmağa değecek mahiyetteydi, Baştan başa kâatılırcasına gülü - necek manzaralar içinde geçen o - yunun 20 — dakikalık ilk devresi, Güneş takımınm Yusuf Ziyanm a- yağiyle dışarı kaçırdığı penaltı « dan sonra 0 - 0 bitti. İkinci devre daha heyecanlı ol - du Genebir penaltıdan Yusuf Ziya Güneşin ilk golünü attı Biraz sonra Fener de bir vaziyetten isti- fade ederek beraberliği temin et - ti Ve bu tatlı maç da böylece 1 -1 tatlrya bağlanarak bitti Bu maçın en meraklı tarafı, Ze ki ile Ülvi arasındaki çekişme ol - du Bir türlü ihtiyarlamayan Zeki bilhassa ikinci devre Güneş kalesi- ne bomba gibi şütler çekiyordu, Fakat kalecilik hayatında Zeki. den topu topu bir tek gol yemiş o- lan meşhur Ülvi de, hakikaten he- men eski formuna yakın fevkalâda bir oyun oynayarak, bu şütleri ma- ruf tabirile havadan armut toplar gibi, toplıyor tek golün, böyle te - kaüd olduktan #onra bile çiftleş mesine mâni oluyordu. - Tekaüdler arasında oyunlarını en az kaybeden ve güzel oynayan oyuncular şunlar oldu. Ülvi, Zeki, Cafer, Kemal Rifat, Mehmed Nazif, Sabih, Sadi, Ne - cip, Kadri, Bedri.. Bu maçın en hoş taraflarnmdan birisi de, tekaüt hakem bay Nüz - hetin, ortaya çıkarken saat alma - ğt unutması!.. Ve oyun başladık - tan beş on dakika sonra aklı başı- na gelerek etraftan saat araması M Kü ADK L AM e ee Küi ae ülünenereladiye d eee? LAŞ dDe,