HABER — Akşam Postası 17 HAZİRAN — 1998 İngiliz gazetesi anlatıyor: — Musolini, ne ummuş ne bulmuş? Habeş <- İtalyan meselesi yüzünden İtalyan ve İngiliz gazeteleri arasında bir çekişme başladığı — yazılmıştı. * Bu| hâlâ devam etmektedir. Son zamanlar- da “Deyli Herald,, isimli İngiliz gaze- tesinde W. N, Ewer İtalyan diplomasi- sine hücum ederek Parisin korkusu ve Londranın endişeleri karşısında geçen yıl Musolininin Hitlerle — görüşmesini yazıyor. Bundan “hem İngiltere, hem Fransa, bilhassa Fransa — mütebheyyiç oldu., diyor. Bundan sonra İtalyanın Almanya ile kaynaşmasının önüne geçmek ve onu “sulh sever uluslar arasına sokmak,, , diplomatların yegâne Üülküsü olmuş.. Müusolini, buna kani olmakta — güçlük göstermemiş.. Lâval, Romaya gitmiştir. Ve görülmemiş bir hararetle Fransız — İtalyan antantı ilân edilmiş.. Üçay sonra Fransız Başbakanı Flanden, Dışbakanı Lâval, İngiliz Baş ve Dışbakanları Makdonald ve Saymen Strezaya gidiyorlar. İngiltere, Fransa ve İtalya tesanüt- lerini ilân ediyorlar. Makdonald bunu Ayrıca dünyaya yayıyor,. İngiliz gazetecisi, Bütün neticesi olarak diyor kit bunların| ve Fransız devlet adamları,| Avrupa sulhunun temina- buldular. Musolini, İtalya için, hem| frika, hem Orta Avrupada iste- bi hareket etme teminatını — bul- “kendisine hararetle yar- ummuş.. -İhtiyatsızlık güsiyle, kendisini incitmi- yeceklerini hissediyormuş. Böylece Ha- beşistan üzerindeki plânlarınt imale Başlamış, bununla birlikte, daha - mite- Yakkız olüral0ve daha dolambaçlı — bi farzda Avusturya üzerindeki plânlariy-| le de meşgul olmağa girişmiş... Sonra, geçen ay, Cenevrede hiç u - mulmıyan hâdise kendini gösteriyor: İngiltere ve Fransa, İtalya ile beraber. liğinden evvel, birdenbire Uluslar Ku- rumuna bağlılık arzediyor, Ve İtalya . nn Habeşistan üzerine bir harp tasav- vuruna şiddetle itiraz ediyor.. *“Deyli Herald,, gazetesi muharriri- nin anlattığına göre, bundan İtalyan Başbakanı fena halde kızmıştır Arada - ki inan bağını ve centilmence bir an. laşmayı İngiltere ve Fransanın boz: duklarına kanaat getirmiştir... Strezada Habeşistan hakkında — tek söz geçmemişti. İtalyanm — Habeşistan hakkındaki tasavvurlarma bu “konfe- ransta hiç bir itiraz vaki olmadığı için, İtalya bundan “zımnen razı — oldular,, mâünasını çıkarmış.. Fakat şimdi İngil- tere ve Fransa, bu yeni ortaklarını al - datıyormuş. Yalnız Habeşistan işinde değil, hem Avusturya işinde.. İngiliz gazetecisi, yazısında Ttalyanın son durumuna böyle bir cephe verdik- ten ve İtalyayı “Musolini bakımından,, anlattıktan sonra bunun aksülâmelleri - ni tetkik ederek düşüncelerine şöyle devam ediyor: “Önce İngiliz hükümetini ve Tngiliz Dışbakanlığını sinirlendirecek bir kük. rente, bir kılıç şakırdaması kendini göz- terdi, sanki şöyle deniyordu: — Uluslar kurumuna itibar ediyorsu. nuz, sulha itibar ediyorsunuz öyle mi? Pek güzel.. Benim istediğimi — veriniz. Yoksa, sizin değerli kurumuzunu kırar 've sulhunuzu tehlikeye düşürürüm.. “Sonra, daha sessiz bir çalımla, —Lâ- valin, Fransız Bükümetinin sinirleri hedef edildi, ona da sanki çöyle söy- lenmekteydi: — Almanyaya karşı İtalyaya güveni- yorsun öyle mi? Pek âlâ. İstediğim şe- yi ver. Yoksa yeni antantı yırtarım. Si- zin değerli müttehit cephenizi parçalar we Hitlerke yeniden dost olurum.. “Bunun küçük işaretleri görülmeğe başladı. İtalyada Alman gazeteleri ü - zerine konulan memnuiyet kalktı. — E- sas itibarile bu ehemmiyetsiz bir şey -| dir, fakat Fransaya karşı açık - telkin. dir.. Ingiliz muharriri bundan sonra —A- vusturya meselesini de anlatarak Stre za konferansında kararlaşan “Avustur- ya işlerine karışmamak,, noktasına işa- ret ediyor. Ve bu “İşime karışmamak. meselesini otuz sene evvel “Fasın işle.| rine karışmamak,, meselesile karşılaş -| | tırarak diyor kiz: Avusturya işlerine karışmamak, bun- dan oltuz sene evvel Fransanın Fas işle- rine karışmaması mesabesindeydi. O vakitler Fasın erkinliği (iıülıll.li)' (Fransanın tesirinden başka herhangi devletin tesirinden müstakil olmak) münasına idi. Avusturya işlerine karış- mamak meselesi de, aynen — “İtalyadan başka kimsenin Avusturya işlerine ka- rışmaması) mânasma olmak İâzım ge- liyordu.,, Deyli Herald muharriri, İtalyanın ge- | rek Viyana, gerek Habeşistanda İtal. yan nüfuzu kurması gayesinden bahse- diyor. n Ve İngiltere Fransanın bu işten u - zak kalmasını istediklerini yazıyor ve diyor ki: “İşte plân budur, Bu plânm tahak - kuk edip etmemesi, İngilteer ve Fran: sa hükümetlerinin $i lerine hâkimiyet derecesine ve İngiltere ile Fransanın esaslı siyasasına bağlıdır. emniyet sözlerile gene eskisi gibi itti- faklar ve itilâflarla meşgul olmağı dü- şünüyorlarsa, bunun — akıbetlerine de katlanmalıdırlar. Muşolini düşündükle. rini yapmağa girişecek, Şarki Afrikada harp kendini gösterecek, Orta Avrupa- da harp ise, oldukça — yakınlaşacak. Çünkü İtalyanm Avusturya — üzerinde siyasal egemenliği (hâkimiyeti) yatış-| tırıcı, sulhperver bir tesir değil, belki ateşleyici bir kuvvettir.,, İngiliz muharriri bunun önüne geç - mek ve sulhu muhafaza etmek — üzere Uluslar Kurumunu ve onun doğrulukla, cesaretle egemen (hâkim) kılmağı öğüt vermektedir. Habeşistanla uzlaşma yolunda İn- giltere, Fransa ve Tİtalyanım bera- ber hareket edecekleri hakkında dün verdiğimiz havadise dair Londradan son gelen ajans haberi arasında şu sa-| tırlar okunuyor: “Habeş hükümetine İtalyayı savaşa tutuşmaktan vazgeçirmek amacı — (ga- yesi) ile ona bazı önemli (ehemmiyet: H) imtiyazlar vermesini tavsiye etmek üzev> yakında Adisababada üç taraflı bir teşebbüste bulunulması imkânsız değildir. Maamafih İngiltere bundan evvelki bazı andlaşmaların ve ezcümle 1906 tarihli andlaşmanın İtalya — va Fransaya olduğu gibi kendisine do Su- dan'da ve Mısırda bahşetmiş oldukları menfaatleri feda etmek taraftarı değil- dir, Fransa bu andlaşmanın kendisine vermiş olduğu bütün haklardan vaz- geçmişse de Roma ile Londra bunu yapmamışlardır. İngiliz menfaatlerinin başlıcası mahut Tzana gölü sularında- dır. Bu sular İngiliz — Mısır — Sudan topraklarının önemli bir bölgesini (mü- him bir mmtakasını) suladığı takdirde pek geniş ölçüde pamuk — yetiştirecek. tir.n . . * italya, ille harb etmek niyetinde değilmiş Romadan gelen bir haberde de şöy- he yazılıdır: , “İtalya, sadoce barp etmek maksadi- le harbe girmeği kat'iyyen — düşünme- miştir, ve en ufak bir müstemleke sava- şına müni olmak imkânmı bulursa, bundan en fazla memnuniyet duyacak, gene kendisidir, deniliyor.,, Bir de yüksek deniz kamutanlığı Roma, 16 (A.A) — İtalyan hüküme: ti, Doğu Afrika için bir yüksek - denizi kumandanlığı çıkarmıştır. (ihdas et. miştir.) Bu kumandanlık Masaoua'ya yerleşecektir. Müşterek | | yım, Şimdi kendi Jlranda kadın hareketleri Şimdi Londrada bulunmakta o- lan ve İran kadınlığının özgürlüğe (serbestliğe) kavusması için savaş bayrağını ilk açan bayan — Zehra Hayderi “The Evening New,, ga - zetesi muhabiriyle bugünkü İrana dair alâkaya değer — bir görüşme yapmıştır. Bu bayan bir vakitler İran ba - yındırlık bakanlığında memurluk yaptığı gibi güzel san'atlar bakan- lığını da Amerikada temsil etmiş - ti.. Güzel, kara gözlü, çok canlı ve en son modaya göre giyinmiş olan bayan Zehra mükemmel konuştu - ğu İngilizcede başka daha dört ya- bancı dil bilmektedir. Yanında kimse olmaksızın dün- ya ülkelerini dolaşmakta olan ilk İran kadımıdır. Gazeteciye -söyle - “ledR! diklerini aşağıya alıyoruz: — Şimdiki Şehinşahın, idaresi altında İran kadınları büsbütün değişmiştir. ve bu değişim de son on yıl içinde olmuştur. Bugün İran mekteplerinde bir kaç kadım muallim çalışmaktadır. Biz maarifi, yapacağımız işlerin ilk safına geçirdik ve bunda da ol- dukça yüksek bir standard elde et- tik. Şimdi sıra özgülüğe geldi. I- randa, kadın ve erkek batı ülkele - rinde olduğu gibi henüz biribirine karışmış değildir. Ancak bugün - kü İran kızları erkek arkadaşlarile görüşebildikleri gibi onlarla gez - meğe de gitmektedirler. Hattâ kendilerine hayat arkadaşı olacak erkeği de seçebilmek hakkını kul - lanıyorlar, İranda kadınlar memuriyet gibi umumi hizmete henüz girmemiş - lerdir. — İstediklerini giymekte öz- gürdürler; isteyen peçe de takıyor. Ben peçeyi alltığım zaman yurtda- şım olan kadınlardan kimse bana dudak bükmedi. Ben genç yaşımda dul kalmış ol- duğumdan bir yuvam yok; bunun için dünyayı dönüp dolaşmakta - otobiyografimi (tercümeihal) yazıyorum. — Kitap bitinceye kadar İngilterede kala - cağım. Iran kızları Avrupa kızları de - recesinde makiyaj — yapmamakla beraber, memleket gene bir krem ve yüz boyalarının kaynagıdır. İ- randa pudrayı pirinçten yaparlar. Tuvalet eşyası meyanında kına da çok kullanılmaktadır. Yüze sürülen — kırmızı boya da (ruj) memlekette bulunmakta ©6 - lan bir böcekten yapılmaktadır. Amerikada tam yedi yıl otur * dum. İlk gittiğimde İngilizce bil - Askerlik kanununda değişiklik Muayene kaçaklarına tatbik edilecek hükümler Ankara, 16 — Kamutayın son toplantısında çıkan kanunlar önü - | müzdeki günlerde sıra ile resnii gazetede neşredilecektir. Bunlar arasında askerlik — mükellefiyeti kanununun bazı — maddelerinin değişmesi hakkındaki vardır. Yeni kanunla askeri mükelle- | fiyet kanununun adı sadece “as- kerlik kanunu,, olarak değiştiri!- | miştir. — Gümrük kıt' alarında mu vazzaflık devri kanunu jandarma gibi iki buçuk sene olarak tasdik edilmiştir. 2 — Arkadaşları ihtiyata geçin.! ceye kadar askere alınmamış olan ların ihtiyata geçirilmesi esas ka- bul edilmiştir. 3 — Gönüllü — askerlerin an- cak deniz ve jandarma sı- nıfları ile gedikli küçük zabitlik için alınabileceği tasrih olunmuş- tur. 4 — Yoklamaya çıkacak nü- fus memurlarına İç bakanlık tara fından hacirah verilmesi kabul e dilmiştir. 5 — İhtiyat zabiti yetişecekle- rin sınıflarının ayrılması hakkı sü bakanlığına verilmiştir. Yoklama kaçağı ile bakaya ve saklılar hakkında kanunun ehem miyetli hükümleri vardır. Bugü: ne kadar yoklamasını yaptırma- mış olanlar son yoklama zama - Kuruçeşme kömür depoların - dan orada oturan halkın yıllar - danberi yaptıkları şikâyetler ni - hayet Kuruçeşmelilerin lehins da nilebilecek bir durumda halle - dilmiştir. Ökonomi bakanlığı deniz müs- teşarı Sadullahın yerinde yaptığı incelemeler sonunda bakan!ıkla yaptığı temaslar bu neticeyi ver miştir: Kuruçeşme kıyılarma yer- leştirilen kömür depoları Kuru . çeşme ile Ortaköy arasında Def. terdar burnu kıyıları — üzerinde- ki koruluk sırtlara . yerleştirite - cektir. Bu kıyılarda rıhtımlar ve modern yükleme ve boşaltma ve- saiti yapılacaktır. Bu suretle hem Kuruçeşmelile- rin dileği yerine getirilmiş ola - cak, hem de kömür verme bakı - mından zararlı bir yol tutulmamış olacaktır. Yapılan incelemeler — (tetki - kat) göstermiştir ki tabiatı yene- | HÂEBR (| — Istanbulun en çok satılan ha- İ kikt akşam gazetesidir. İlânla - İ rmı HABER'e verenler kâr e - derler, Herer eee ee sar eee aremrErAneN miyordum.. Buna rağmen bana boyuna konferanş verdirdiler. Bu söylevleri önceden ezberlerdim ve söz söylerken de herhangi bir yer - de unutacağım aklıma geldkiçe ö- düm patlardı. Amerikada notlar - dan okumaktan hiç de hoşlanmaz- lar. Sözünüzü kâğıda bakmaksızın söylemelisiniz. Halbuki Fransa ve İngilterede notları okuyabilirsiniz. lâyiha da| nında gelirlerse — kendilerinden 1000 kuruş para cezası alındık * tan sonra her iki yoklamaları ya* pılmakta idi. Bunların — ekseriti pâra cezasını vermediklerinden yoklamaları geri kalmaktadır. Bundan sonra para — cezasınaâ mahküm etmek suretile yokla - maların behemehal yapılması i- çin kanuna bir kayıt eklenmiş * tir. Yoklama kaçaklarından ele ge“ çenlerin evvelce olduğu gibi pa* ra cezasına tabi tutulup celp ve sevk zamanına bırakılmaşı usulü kaldırılmış, ve bunların derhal muayene ettirilerek hemen sevke- dilmeleri için kanuna hükümler konmuştur. Ancak yoklama kaçaklarından kısa hizmte tâbi olanların kısâ hızmet hakları mahfuz tutulacak ve cezalarını ayrıca çekecekler “ dir. Yoklama kaçağı ve saklılarla bakayadan bundan sonra nakti bedel alınmıyacaktır. Bedel yal - nız kanuna itaat ederek yoklama- larını vaktinde yaptıranlardan &8- Imacaktır. Tatbikatta faydası görülmedi * ği için para cezasına ta olan yoklama — kaçaklarının bundan böyle hapis — cezasına çarptırılmaları için yeni hüküm- ler vardır. Kuruçeşmeden kömür depoları kaldırılacak cek büyük tesisat yapılmadıkcı kömür depolarının Boğazın bü bölümünden başka bir yere gi türülmesine imkân yoktur. Suyun akışları, rüzgârlar, tabil vaziyet ve vapurların gidiş ve ge lişi bakımından Boğazın bu bö * lümü kömür vermeğe en uygun bir yerdir. Bunun — için — belki de güzel — Boğaza bir çirkinlik vermekle beraber — kömür de'* poları biraz daha beri almarak burada bırakılacak, fakat güzti Kuruçeşme de bu siyahlıktan ku'”” tulacaktır. Bu iş üzerindeki ilerlemektedir. incelemele” Belediyenin narbhı Ekmek 10 francala 14 Buğday fiyatlarının son güm lerde yükselmesi üzerine ekmek fiyatlarının bir miktar artaca * cağını yazmıştık. — Yalnız xıll:h on beş gündebir konduğu içi buğday fiyatlarının arttığı gü narh müddeti bitmemiş, bu yüz” den ekmek narhı bugüne kal * mıştı. Zahire borsasından alınan 09 beş günlük buğday fiyatları be” lediye narh komisyonu tarafın * dan bu sabah tetkik, buğdaylar” daki yükseliş tesbit edilmiştir * Buna göre dokuz kuruş olan ©k” mek fiyatr 10 kuruşa, 13 bı kuruş olan francelâ fiyatı 14 bW ruşa çıkarılmıştır. Yeni nar çarşamba sabahından itibaref on beş gün muteber olacaktır: