Devletlerin yükse- gindeki kuvvet Yaşadığımız devirde kaç dev- let yıkılmış, kaç tanesi kurulmuş- fur, Onun için, bu *“ameliye,, nin Rasıl olduğunu pek - âlâ biliyo- Tuz, Yeni beliren bir kuvvet için, es, evvelâ bir itimatsızlık Zösterir: “Bir şey yapamıyacak, Sözünü geçiremiyecek!,, derler.. Sonra, seksen kulp takarlar: — O türediyi kim dinler... İn- Sanlığın mukadderatı — üzerinde Tol oynıyan eskidenberi müesses HU, şu kuvvetler var... Onlar bu- ha göz bile açtırmazlar... Hele işin alay tarafı — da- ha müthiştir: Karikatüristler faa- liyete geçerler... Gazete okuyucu- 'fârına gına getirinceye, kabak ftadı verinceye kadar bayat nük- teleri tazeler tazeler önünüze çı- karırırlar... Bolşevikler, “kuvayi milliyeci - ler,, , Faşistler, Naziler, bu söy- ediklerimin misalleridir. Fakat lâkayt ve aleyhtarların bütün bu hiçe saymaları esnasın-. da, yeni kuvvet büyüyordur... Ylvq yavaş onu ciddiye almağa larlar: — Yaman şey, doğrusu! Galiba bir şeyler — becerecek... — Diye kendisinden bahsederler... Artık ondan — karikatürlerden ziyade kalın ve heyecanlı ser'âv- halarda bahsedildiğini görürsü - düz.. Otorite teessüs etti demektir. Yeni teşekkül, hayatın ortasında lâyık olduğu mevkii almıştır... V S Devletler hakkımda cari olan bu kaide, onların üstünde kuru - lan uluslar cemiyetinde de cari- dir elbette... Bundan beş altı yıl *yvel, bu kurum, çok kimsenin Rözüne, bazı yüksek nazariyeci - lerin tecrübe tahtası ve çoluk ço- tuğun eğlencesi gibi görünürdü.. Hele uzak şark — meselelerinde Rösterdiği aciz, onu büsbütün i - Hbardan düşürdü idi.. Fakat, u- r kurumu, Âvrupa — işleri i- fin, bir alay mevzuu olmaktan fiktı. Devletlerin üstünde bir let rolü oynamak — istidadını Rösteriyor; ve doğrusu, bu haşa- T çocukların başında bir müreb- iye ihtiyaç olduğu için, böyle bir lün ciddiye alınmağa baş iğına sevinmek İâzım geli - Şüphesiz, henüz yaramazlar, o- 'ııı sözünü tam mânasile dinle- Miyor, fakat, ona bir bunak mua- g'—ıi de yapmıyorlar... Devlet - » uluslar kurumunun — ergeç %nn altına gireceklerini âanla - Büş gibidirler... Hüseyin Farak x_—_—_—. 'l'aıebe birliğinin Mitingi başka güne kaldı : l.bh Beyazıt meydanmda Tale- Birliği tarafından Türk hava Mı üye yazılmayı propa - :'“İı için bir miting yapılacak- Bu miting görülen lüzum üze- İN buşka güne bırakılmıştır. Tuccarların dilekleri Ökonomi bakanlığın- ca tasnif olundu tetkik ediliyor Ankarada bir müddet — evvel toplanan tecim ve endüstri (tica- ret ve sanayi) odalarının genel toplantısında ileri sürülen dilek - ler, ayrılan komisyon tarafından | ilişikli bakanlıklara bildirilmiş - tir. Diğer taraftan dilekler şehri- mizde basıtırılmaktadır. Ökonomi bakanlığı yapılan di- lekleri üçe ayırmıştır. Bunlardan birinci bölüm evvelce bir çok ka- nallardan, bilhassa parti kanalın- dan ileri sürülmüş olan dilekler dir ki bunların bir kısmı yapıl - mıştır. Birinci bölüm dileklerin bir kısmının yapılmaları da ikin- ci beş yıllık plâna konulmak üze- re tesbit edilmiştir. İkinci kısım, — yapılmaları za- man işi olan hususlardır. Üçüncü bölüm dilekler yapılması muva - fik görülmiyen veya yapılmasma imkân bulunmıyan hususlar ola - rak tesbit edilmiştir. Diğer bakanlıkların, dileklerin (tetkiki) incelenmesi — sonunda verecekleri cevap ayrıca - ilişikli odalara bildirilecektir. S Yarından itibaren şeker ucuz satılacak Şeker fiyatı yarından itibaren ucuzluyor. Kesme şeker toptan 28)| perakende 30, toz şeker toptan 25, perakende 27 kuruşa satıla - caktır. Şekeri konan fiyattan faz- laya satmak istiyenler hakkında vilâyet ve belediyece sıkı taki - bat yapılacaktır. Şekerin ucuzlaması ile pasta, Tokum ve emsali şekerle mamul maddelerin de ucuzlaması bdılıı mektedir. — üsküdar sanat mektebi sergisi Üsküdar kız sanat mektebinde açıldığını yazdığımız sergi dün kapanmıştır. Sergiyi dün de kültür direktö- rü Mehmet Eminle diğer bir çok kimse gezmiş, talebenin eserlerini takdirle seyretmiştir. Şi Borç tahvilleri yükseliyor Devlet borçlarına ait itfa ka- sası kanununun çıkması — derhal borsada tesirini göstermiştir. Cumartesi günü kasa ile alâka- sı olan bütün milli tahviller bir kaç puvan yükselmiştir. Bu gi- dişle tahvilâtın daha ziyade yük- seleceği anlaşılmaktadır. Üni Türk millt tahvilleri bor- sada 28,25 liraya kadar yüksel- miştir. HABER — Akşam Postası Berberler nihayet hafta tatiline kavuşuyorlar! İstanbul berberleri, diğer hafta tatili yapan esnaf gibi kendileri- nin de pazar günleri tatil yapma- ları için uğraşmaktadırlar. Buna sebep te halkın hemen hepsınin cumartesi tatili dolayısile — artık tıraş olacak vakit bulabilmeleri - dir. Berberler nihayet bu teşebbüs- lerinde ilk muvaffakıyetli netice- yi almışlar ve pazar günleri öğle- den evvel berberlerin açık bulun- masını, fakat öğleden sonra ka- panmasını temin etmişlerdir. Bu şekil belediye ile yapılan bir anlaşmanın verdiği bir sonuç- Patrikhane Rum vatan- daşları Tayyarelerimizi yardıma davet etti Dün ortodoksların büyük Pan- dekot yortuları — münasebetile Rum patrikhanesi Sen — Sinodu bütün kiliselere bir tamim gön - dermiştir. Bu tamimde memleketin hava tehlikesine karşı yapılması icap e- den şeylerle beraber Rum vatan- daşları hava kurumuna üye yazıl mağa davet ediyordu. Dün memleketin bir çok yerle- rinde yeniden toplantılar yapıl - mrş ve hava tehlikesini bilenler kurumuna üye yazılmalar çoğal - mıştır. Muğlada, Balıkesirde ve Sinop ta büyük toplantılar yapılmış ku- ruma bir çok yardımlarda bulu- nulmuştur. GEZiNTiMiZE İŞTİRÂK edeceklere! Davetiye tevzli ve : bilet satışı bugün başladı 23 Haziran Pazar günü Ya- | lovaya yapılacak olan üçüncü büyük deniz gezintimize işti- rak etmek isteyen okuyucula- rımız. buügün — öğleden — iti- baren Ankara — caddesinde ! İ $ j Vakit kütüphanesine uğraya- rak daimi kart sahipleri da- vetiyelerini ve yanlarında ge- tirecekleri kimselere ait bilet. leri ayni yerden satm alabilir- ler, Satışa — çıkarılan - biletler H çok mahdut olduğundan geç kalınmaması |âzımdır. ı tur ve kesin (kat'i) bir hal alın- ca, umulduğuna göre, gelecek haftadan itibaren bütün berber - ler pazar günleri öğleden sonra tatil yapacaklardır. Fakat berberler bunu da kâfi görmemekte, pazar günü tama - men tatil yapılmasını istemekte - dirler. Bunun için de hafta kanunun- da değişiklik yapılması lüzumlu görüldüğünden, berberler kamu - taya müracaat — edeceklerdir. O vakte kadar da yarım — gün tatil yapmak kararındadırlar, Allık ve pudra yasak ! Kadın muallimlerden bunları kullananlar cezalandırılacak Bazı kadın öğretmenlerin okul yasasına uygun olmıyan bir hal- de dudak boyası, pudra ve allık sürünerek okula gittikleri görül - müştür, Bu hal kadın — öğretmenlerde görüldüğü gibi, kız — talebelerde de görülmektedir. Kültür bakanlığı bütün okulla- ra yolladığı bir tamimde — kadın öğretmenlerin ve kız — talebenin bu gibi şeyleri — kullanmalarının öğretmenlik yasasına uygun olma dığını batırlatarak bupların kul- lanılmamasını bildirmiştir. Kültür bakanlığı genel ve ilk ispekterleri bundan sonra okulla- ri sıkı sikı gözden geçirerek em- re aykırı hareket edenlerin ceza- landırılması için rapor verecek- lerdir. Dudak boyası, allık ve pudra kullanan kız talebelerden görülen ler de okullar direktörleri tara - fından okullar inzibat meclisine verileceklerdir. AD Avrupaya her yıl beş talebe gönde- rilecek İç işleri bakanlığı bundan böy- le her yıl müsabaka ile Avrupa- ya beş talebe göndermeğe karar wermiştir. Bu talebeler mülkiye ve hukuk mezunları arasından müsabaka i- le seçilecektir. Gidecek — gençler Avrupanın mühim idari merkezle rinde staj yapacaklar ve dönüşte iç bakanlığında çalışacaklardır. İlk beş talebe önümüzdeki ey- Kilde gönderileceklerdir. Bulgar seyyahları Heybeliadada karga hücumu ! geldi Dün bir Bulgar vapurile Var - .q"l şehrimize 200 Bulgar sey- . ıgı.ır İçlerinden çoğu .ı'xtlln de bir Amerikan vapu- 500 kişilik bir kafilenin daha Heybeliadada oturan Haydar anlatıyor: — Yaz geldi. Bütün sene şehirde bunaldık. Şöylece Adaya sayfiyeye gidelim de başımızı dinlendirelim de- dik. Masraf yaptık. Ve Heybelladada Şafak - tarafla- rında Saka sokağında münsip bir ev bulduk ve taşındık. Bu kadar uğraşmalara, masraflara karşı rahat e- deceğimizi sanırken başımıza öyle bir felâket geldi ki sormayın, Bu sene her nedense bütün zim semt görülmemiş bir karga istilâsına maruz kal- Ada, bilhassa bi- maştır. Sabah akşam binlerce karganın başımızın — üs- tünde kopardığı feryatlar bize Adayı haram etmiştir. Sonra asıl garibi bu müthiş karga ordusu yalnız Hey- belide var. Diğer adalarda yok. Sanki hepsi — sözbirliği etmiş gibi bizim Adaya üşüşmüşler! Böyle devam ede cek olursa herkes adaya taşındığına pişman olacaktır. Bunları Adadan kaçırmak için herne yapılacaksa biran evvel yapılsa da halk bu pis mahlükların mazar- ratından kurtulsa! İşte derdimiz budur, Te İle vat, Te çok Enbuyuk kilise Şöyle orta halli bi: kilise aşağı yukarı 1000 kişi kadar alabilir; Romacaki Sen Piyer kilisesi ise 54,009 kişiyi ferah ferah almakta- dır. Düryanın en büyük kilisesi sa- yılmakta olan bu Katedral, on yediaci yüz yılda yapılan bütün i- lâvelerile birlikte bizim şimdiki paramızla 67,000,000 liraya mal olmuştu. Asıl ana yapı 1450 yılın- dan 1626 yılına kadar devam ede- rek 176 yılda bitirilebilmişti. Şimdi kilise ilk asırda Kayus Kaligulanın yaptırdığı canbaz - hanenin ars ası üzerine kurulmuş- tur. Bu canbazhane Neron tara « fımdan da kullanılmış ve hattâ bu- rada ilk hiristiyanlar çarmıha ge- rilmişti. Sen Piyerin çarmıha gerildiği yer muhafaza olunarak — bugün Kateçralın içinde ayrıca bir mih- rapla gösterilmiştir. Burayı bü « yük Kostantin, İsanın doğumun « dan sonra 323 yılında inşa etmiş, 12 yıl sonra bu ilk kilise tamamile harap olunca yeni bir plânla i- kinci bir yapı kurulmuştu. İlk plâ- nı Bramante adlı bir mimar yap- mış sonraki tadilâtı — Mişel An- cello ve diğerleri gerçekleştirmiş- B ) <- Ucu:*kadın çorapları — Bugün şık kadınların — süsüne sun'i ipekten yapılmış çorap ka- dar başka hiç bir şey hizmet et- memiştir. Kadınlar bu çorapları E. Bevan ve Çarls Frederik Kros adlı kim- yagere borçludurlar. Bunlar kâğıt yapmak için odun özü araştırıyorlardı. — Sun'i ipek bulacaklarını ve bu yüzden — yep yeni bir endüstri doğurarak mil- yonlarla ipk çorap yapacaklarını akıllarından bile geçirmiyorlar - dı. Söylediğimiz — bu denemeler bundan kırk yıl önce yapılıyordu. Kimyagerler sun'i ipeği keşfektik. leri gün odun mahlüllerile tecrü- beler de yaptılar. Mahlüllerden birisi, dibinde delik bulunan bir kaba — döküldü ve bu mah'ülü pamuk ipliği gibi delikten çek - mek için bir bisiklet pompası kul- lanıldı. Bu yeni icadın — muhtemel kullanışı kıymeti derhal anlaşıla- rak tecimsel (ticari) bir suretta inkişaf ettirilmesi için derhal bir sosyete kuruldu. İşte sun'i ipek böylece lsındü— fen bulunmuştur. Domuâur için Avmpınm 'en büyük — domuz iricisi olan Almanya, mem- -leketin geçirmekte olduğu darlık dolayısile, domuzlarını artık dı- şarıdan getirttiği hububat ve kös selelerle besleyememektedir. Bunun için Alman kimyagerle- ri paçaları srvamışlar ve domuz- ları ülkenin içinde yetişen şey « lerle beslemek çarelerini araştır « mağa koyulmuşlardır. Bu kimyagerlerden birisi Al manyada milyonlarca hektar top- rağı kaplamakta olan çam ağaç- larından bir madde — çıkarmağa muvaffak — olmuştur ve bir çok tecrübelerden sonra bunun domuz lara yaradığı ve hayvanları kısa bir zamanda şişmanlattığı ınlı - şılmıştır. $imdi bu maddeyi çıkarmak i- çin Mannhaym şehrinde bir fab« rika kurulmuş ve işlemeğe başı mıştır.