Yazması benden : | İ ae ae aei — RADYODA MAÇI | DİNLEDİM!. | İnsan bir şeyi çok istedi mi ob| Mmazmış derler.. İşte ben de - Olimpi- yakos—Fenerbahçe maçını görmeği | çok istediğim için nasip olmadı. Boks maçından döner dönmer,| Perşembe gecesi birden hastalandım. | ve seyrini o kadar istediğim maçı, an- €ak yatağımda, radyoda dinlemek Meebariyetinde kaldım. . » * | Okuyucularım icinde, radyoda maç | Ginlemişler çok mudur bilmem!.. Fı—l kat bizdeki her maçı bizzat sahada Seyrettiğim için, ben memleketimizde Yapılan bir maçı radyoda ilk defa din- im, Fakat öyle zannediyorum ki, İlk ve son olacak.. Yarrm saatlik hir yerde, muhakkak Börmek istenilen bir maçın oynanışını Bpikerin ağzından dinlemek, bana bunaltıcı bir heyocan verdi, meğer görmeden, yalnız duymak kadar fena Şey yokmuş!.. Hele oyunun ilk devresinde —ma- Çin en heyecanlı kısmiı - olduğundan, Yahut ta ben henüz vaziyete alışama- | mış olduğum için— mütemadiyen ter | döktüm.. bu A, Görmeden bir maç hakkında yazı ben gene şu bir kaç satırı karalamak- tan kendimi alamadım.. Dinlediğime göre: Dün bizim çocuklar, fevkalâde gü- zel hir oyun oynadılar.. Ve hiç de ya- bana ntılmiyacak bir rakibe kargı tak- dirin fevkinde bir varlık gösterdiler. Spikerin —sesinden bizim çelebi Said olduğunu zannettim.— Kuvvetli Olimpiyakos müdafaası karşısında Fikret—Şeref konbinezonunun - fev- kalâdeliğini, genç sağ açığın false- Suz sürüşlerini, Ali Rızanın hesaplı #yunu ve nihayet Yaşarın yerinde mü- dahalelerle nefis top kesişlerini tatlı fatlı anlattıkça, bütün Fenerin nasıl Teykalâde bir oyun oynadığını ve ev- ! Velki iki yazımda da yaptığım tahmin |Rİbi seyircilerin ne güzel bir maç İSeyrettiklerini düşünüyor, ve hasta Kadıköyüne gitmediğime piş- Man oluyordum.. Anladığıma göre, dün bizim takı- Mun fevkalâde oynaması karşısında, “ç de fena oynamadıkları halde Yu- Tanlı misafirler sönük kalmışlar.. Maç tam mânasıyle, oynanan oyu- Tun hak ettiği bir netice ile bitmiş. Ve hesapladığıma göre, biz misa- j lere nazaran en az, (beşde bir) nis- j betinde daha az favül yapmışız. Ya- Di çok nazik Oynamışız.. Bizim takım, yalnız ilk devrenin tonlarında biraz kötü Oynamış ve ge- H, müdafaaya çekilmiş, maçın diğer hsmı hep hâkimiyetimizde geçmiş.. Bizim yaptığımız her akmın, doğru Yiörsr müdafaaya kadar gittiği söy- lendiğini de hesaplıyarak, misafir ta- lı— mMmuavinlerinin fena oynadığımı iyorum.. V, Açıklarımız ve - muhacimlerimizin, (Sk sık pas aldıklarma bakılırsa, bi. munvin hattı güzel bir oyun.oy- di demektir ve ilâh.. —!Gtı Spiker maçı anlatırken ben larr hesaplıyordum.. Belki doğru! Belki hepsi yanlış!.. İşte radyoda bir maç bu kadar an- 'or. Fakat bir daha sefere tövbe!. Sevgili okuyucularım, size tavsiye *derim... Ya bizzat gidip maçı gözünüzle Yahut ta, radyoda maç dinlemek Srdasına düşmeyin. ı—’t':edu duymak, insana Tfena Muhittin AP, K Fenerbahçe : 3 Ölimpiyakos: 1 Fenerbahçe üstün bir oyunla Yunanlı misafirleri yendi Günlerdenberi dedikodusu ya- pıilan Fenerbahçe - Olimpiyakos maçı dün Fenerbahçe — stadında üç dört bin kişilik bir kalabalık önünde oynandı. Fenerbahçenin — çok hâkim bir oyundan sonra 3 - 1 galip geldiği bu maçta hava biraz daha iyi ol: saydı şüphe yok ki kalabalık pek daha fazla olurdu. Gelelim oyunun tafsilâtma: Sahaya ilk önce Yumnanlılar ellerinde, Küçük Türk — bay- rakları olduğu halde kırmızı fani- lâ beyaz don firmalarile alkışlar arasımda çıktı. Mutat merasim yapıldıktan son- ra kurayı Yunanlılar kazandı.Böy- lelikle sıkı bir rüzgâr — karşısında oynamak — mecburiyetinde kalan Fenerliler şöyle dizildiler: Bedii, Yaşar, Faruk, Esat, Ali Rıza, Reşat, Naci, Şaban, Namık, Şeref, Fikret. Görülüyor ki Fenar takımımda cezalanan Cevat, Fazıl, sakatla- nan Niyazi, ve Ankara gücüne gi- ven Musaffer yoktu. Buna muka- bil Yaşarın yanında Güneşli Faruk oynuyordu. Hakem Şazi Tezcandı. Yunanlıların atletik vücutlarını gören halk Fenerin iki hafta ev- velki mağlübiyetini, ve kadrosu- nun eksikliğini — görerek bir nevi yeise kapılmışlardı. — Fakat maç başlar başlamaz bu yeis derhal zail oldu. Fenerliler rüzgâra kar- şt oldukları halde mükemmel bir oyun çıkarmağa, ve Yunanlı misafirlerin kalesine akmağa başladılar. Bilhassa soldan Esat, Fikret ve Şeref kombinezonu Yunan hatları- mı kolaylıkla geçebiliyordu. Nite- kim Fenerin bu — akmları netice vermekte gecikmedi. 10 uncu dakikada fevkalâde bir Oyun oynıyan Fikret, Esattan Şe- refe ve Şereften kendisine geçen bir pası ileriye doğru sürdü. Sol hafı ve her iki beki —mükemmel bir sıyrılışla atlattıktan sonra Fe- nerin zaferini müjdeliyen ilk to- pu Yunan ağlarma taktı. Aradan ancak dört dakika geç- ti. Top gene Fenerlilerde.. Seri bir akın.. Naciden Şabana, Şabandan Namıka geçen top kalecinin elle- rinde, Fakat kaleci düşürüyor. Na: ci derhal yetişiyor, — hafif bir bu- run, gol.. Misafirlerimiz bu iki — gölden sonra yavaş yavaş — toparlanıyor lar, Kalemiz ilk hücumlarını atla- tıyor. Bediinin güzel bir iki kurta: rışmı görüyoruz. Fakat hâkimiyet pek çabuk tek- rar Fenerlilere geçti. Fener forvet: leri Olimpiyakos müdafileri arasın da mekik dokuyorlar. Şeref, Fik ret çok iyi anlaşıyor, Şaban çok çalışryor, Naci de Niyaziyi pek a: ratmiyor. Yalnız Namık o kadar i- yi değil. Bunun neticesinde Fener iki muhakkak gol fırsatı kaçır- yor. 35 inci dakikada Şaban birden- bire topu kapıyor, Bekleri geçiyor. Herkes gol diye bağırırken bek birdenbire kendisini hatalı bir şekilde düşürüyor. Bu anda Naci- de yetişerek topu ağlara takryor. Fakat hakem evvelki hata için penaltı veriyor. Yunanlılar buna itiraz etmek istiyorlar . Fenerli E- sat penaltıdan istifade edemiyor. Ve birinci devre Bediinin çok gü- zel bir kurtarışt ile bitiyor. İkinci devre başlar — başlamaz daha birinci dakikada misafirleri- miz şiddetli bir hücum — yaptılar. Santförleri 18 pastan kaleye ani bir şut çekti. İkinci devrede kale- ye geçen Hüsameddin daha krmıl- damağa vakit bulamadan top ağ- lara takıldı. Bu çok güzel bir —goldü. Halk kendilerini şiddetle alkışladı. Vaziyet 2 - 1 olmuştu. Oyun birdenbire — ateşlendi. Her iki ta- raf da süratlerini bir misli çoğalı- tıdar denilebilir. Fakat top gene Fenerin açıkgöz forvetlerinin a- yağında. Olimpiyakos kalesi arka arkaya müthiş tehlikeler geçiriyor. Fakat Namıkın yavaşlığı, talisiz- kik, ve Yunan beklerinin fedakâr« oyunu gol olmasma meydan ver- miyor. 15 inci dakikada — Fikret güzel bir pas aldı. Topu enfes bir şekil- de sürdü. Yunan müdafilerinin a- rasından yılan gibi sıyrıldı. Demir gibi bir şut: gol!.. Artık Fenerliler galibiyeti sigor- taladılar. Yunanlılar bundan kat- iyyen mütessir olmadılar, ve kale- mize tehlikeli akmlar — yapmağa başladılar. Fener biraz yorulmuş gibi. Yunanlılar daha süratli oy- nıyorlar. Fakat Yaşar, Faruk Ali Rıza müsellesi bütün akmları bı- çak gibi kesiyor. Bu esnada Hüsa- meddin iki fevkalâde — kurtarış yaparak yediği golün bedelini bir mislile ödemiş oldu. 35 inci dakiaya doğru Fener tek rar hâkimiyeti ele aldı. Olimpiya- kos kalesini bir çenberle kuşattı. Fakat ne Fikretin ustalığı, ne Şe- refin güzel şutları, ne de Şabanın gayreti bir netice vermedi. Ve 3- 1 Fenerin haklı galebesile bit- ti. Fener başta Fikret, Şeref, E- sat, Faruk ve Yaşar olmak üzere çok mükemmel biroyun — oynadı. Eğer Cevat cezalı olmasaydı, ve takımda Niyazi ile Muzaffer de ol- saydı Fener attığı golleri kolaylık- la beşe çıkarabilirdi. Misafirlerimize gelince, ayrı ay- rr atletik ve usta olmakla beraber biribirlerile iyi — anlaşamıyorlar. kalecileri de iyi değil, En iyi aynı- | santför, yanları bekler, sol açık, santrhaflarıdır. Fenere Fenerbahçeli oyuncular sahaya çıkarlarken.. Galatasarayla Beşiktaş, Pera ile Şişliye yenildi Galatasaray-Pera Beşiktaş - Şişli — | Dün Fenerbahçe Fener stadında Olimpiyakosu yenerken Galatasa- ray ve Beşiktaş takımları da Tak- sim stadında Pera ve Şişli kulüp- lerile karşılaşmışlar, Galatasaray 3- 1, Beşiktaş 1 - 0 mağlüp olmuş l lardır. ) Gerek Galatasaray ve gerek Be- şiktaş takımları eksik kadrolarla oy namışlardır. Maç duhuliyesiz ol- duğu için saha bir hayli kalaba- hıktı. Fakat asıl şayanr dikkat olan nokta, gerek Peranm, gerekse Şiş- linin ittifaka dahil — olmadıkları halde Galatasarayla — Beşiktaşın kendilerile maç yapmalarıdır. Yapılan dedikodulara göre ge- rek Galatasaray ve gerek Beşiktaş takımı, kendileri tarafından geti- rilmek üzere iken Fenerle Güneş kulüpleri tarafından daha fazla Dünkü maçın mühim mevzu ve hâdiselerinden biri imiş gibi gösterilen Olimpiyakos takı- mryle Fenerbahçenin müsabakası dün rüzgürdan sarfınazar edilecek olursa oyuncular için çok güzel seyircilere nazaran da üşüttürecek kadar soğuk bir havada Kadıköy stadyumunda oy- nandı. Maçın tarzı cereyanı hakkındaki tafsilâtı komşu sütunlarda diğer ar- kadaşlarım vermiş olduklarından ben de burada teknik tenkidini yapmağa çalışacağım. Umumi bir görüşle dünkü müsaabka- ya tahlil edecek olursak gu neticeye yasıl oluruz: t 1 — Müsahaka temiz oynanmış- tır. Her iki taraf oyuncuları da iti- dallerini şayanı takdir derecede mu- hafaza etmişlerdir. 2 — Müsabaka ümit edildiği kadar zevkli ve heyecanlı olmamıştır. Buna da belki sebep Fenerbahçenin rüzgü- rağmen birinci ya karşı devrenin ilk on dakikasında iki gol DAT gae TI gça aT KAT (Nis'de yapılan binicilik müsaba- kalarına dair ya- zımız 1İOuncu say- famızdadır.) yit ÜYTT y TÜİTN Na op gaA gg ayı AAAT geg düşük bir oyun oynamalarındaki sebeler arasında seyahat yorgun- luğu, ve sahaya alışmış olmamala- rı d sayılabilir, Fener vazifesini yaptı. Bakalım pazar günü İstanbulsporla takviye | edilmiş olan Güneş ne yapacak? nisbetle | M.S, 'i Bi ea B GAi Ai AAi ai e e üçüncü küme lik maçları Karagümrük, Feneryılmaz, Ortaköy galip Beşiktaş Şeref Stadında da dün üçüncü küme lik maçları oynan- mıştır. Neticede Karagümrük Ha- Kci 3 -1, Feneryılmaz Doğansporu 5-Zyenmiş, —Sumerspor takrmı gelmediğinden Ortaköy de galip sayılmıştır. eai erine kos takımı maçlarındaki hasılata zarar vermek maksadile bu maç- ları duhuliyesiz olarak oynamış- lar, ve maalesef mağlüp olmuş'/r- dır. İnsan diyor ki: Mademki bu işi yapmağa karar verdinizdi, hiç o!- mazsa biribirlerinizle karşılaşsay- dmız. Böylelikle hem federasyon nizamnamesine muhalif harcket etmemiş olurdunuz, hem de nasıl para verilerek getirtilen Olimpiya- | olsa biriniz galip gelirdiniz. Sadi Karsan diyor ki: teknik tenkidi şu _suretle yapılabilir İstanbula gelmesi sanki günün en| atarak galibiyeti hemen hemen temin etmiş olmasıdır. 38 — Fenerbahte hasmma nazaran daha tekmik ve daha hâkim oynamış- 4 — Olimpiyakos hiç muvaffak » lamamış ve vasattan aşağı oynayan bir takım hissini vermiştir. Şimdi teferrüala geçerek gerek Fenerbahçenin ve gerekse misafirle- rimizin hangi noktalarda aksadıkla- rınr ve hangi cihetten de muvalfak olduklarını birer birer tetkik edelim. 1 — Fenerbahçe takmmımın heyeti umumiyesinde en ziyade aksayan cl- het merkez muhacim ile sağ iç olmuş- tur, Sol taraf çok iyi anlaşmış ve ça. hışmıştır. Bilhassa sol açık şuuri oyu- nu ile takımın galibiyetini — teminde başlıca âmil olmuştur. Sağ açık yeni tecrübe edilen bir genç olmakla bera- ber vazilesinde muvaffak olmuş de- nilebilir. İki ortanın göze çarpan haş- lıca hataları sunlardı: Sol açığın tam yerinde verdiği güzel paslardan İsti- fade edememek; aralarında paslaşır. ken topu fazla bekletmek ve pasın hnereye verileceğini belli ötmek, lâzım geldiği kadar seri ve enerjik oynama- mak; nihayet kale önünde topu çiğ- nemek 2 — Müdafaada merkez muavin ortayı fazla boş bırakıyordu. Muavin hattı müdafiler ile iyi anlaşmış hissi- nİ yermiyordu. Sıkı bir akında iki hat« DEP> (Lütfen sayıfayı çeviriniz) Ankarada şild ' maçları Ankarada Şilt maçlarına dün baş lanmış. Kalabalık bir seyirci küt- lesi önünde yapılan bu macta De- mirspor Çangırısporu d-1, Ankara gücü de Gençler birliğini 2 . 1 yenmiştir,