4 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LO B d L A — HABER — Akşanı Postası 3 MAYIS — 1935 ——— atatü Türk Kuşu nun açılışında bir söylev söyledi.. rik Ankara 3 (A.A) — Reisicüm - huür Atatürk “Türk Kuşu,, kurumu- lun bugün yapılan açılışı îneı—a- iminde şu söylevi söylemiştir: Bayanlar, Baylar. Bizim dünyamız — bilirsiniz — topraktan, sudan ve havadan u- nulmuştur. Hayatın da, esas un- surları bunlar değil — midir? Bu unsurlardan birinin eksikliği, yal- nız eksikliği değil, sadece, bozuk- luğu, hayatı imkânsız kılar. Hayatı, hele — ulusal hayatı, se- ven, onu korumak istiyen, yurdu- nun topraklarına, denizlerine ol- duğu gibi, havasına da ilginliğini, hergün biraz daha, çoğaltmalıdır. Bu ilginlik, saydığım hayat ör- genlerine egemenlikle olur. Natür insanları tügetti, onları, kendine taptırdı da. Ancak, insan- ların dünyada, yaşayabilmeleri i- çin, onların tabiata egemenliğini de şart kıldı. Tabiata egemen ol- masını bilmiyen yaratıklar, varlık- larını koruyamamışlardır. Tabiat, onları, kendi unsurla- rı İçinde, ezmekten, boğmaktan, yöketmekten ve ettirmekten cu - da, çekinmemiştir. Türk, bu büyük hakikatı, üzel- den tanrmak kapasitesini göste - rerek kapsal bir dölenle, toprağı ve onun türlü ürünlerin:, insanlı- ga verimli kılmış; okan denizler - de göğüslemedik dalgalar brrak - mıyarak, insanlığa genlik veren kültür yolları açmıştır. Lâkin, yaşadığımız bu çağda, artık, insanlar, yalnız karada ve denizde kalmadılar. Tabiatım ha- va varlığının da içine daldılar. Hayat için, havayı, yalnız, ne - feslenmenin yeter olmadığı anla- şıldr. Gerek ve gerçek - olan, ha - va egemenliği olduğu yalın ola - rak ortaya çıktı. Bütün ulusların, büyük dönen - le, üzerinde çalıştıkları bu yö - neyde, Türk ulusu da, şüphesiz yerini almalıydı. Türkiye Cümhuriyeti hüküme- ti kara ordumuzuri yanındz, do - nanmamızı kurarken, hava - filo - larrmızı da, en son hava araçla - riyle düzelemekten geri kalmadı. Şahıslariyle onur duyduğumuz, hava subaylarımız ve komutan - larrmız da yetişmiş bulunuyorlar. — Uçmanlarımız, her zaman ve her halde, ulusun yüzünü ağırta - cak yüksek değerdedirler. Lâkin, arkadaşlar; bu kadarı- hr yeter görmek doğru olmazdı. Hava işine, onun bütün d.i.inyada, aldığı önem derecesine göre ge - nişlik vermek lâzımdı. Ni Bunu göz önünde tutan Çüm - huriyet hükümeti; havacılığı, bü- tün ulusun işlevi yapmak - kara - Yında idi. Türk; yurdun dağlarmda,.or - danlarında, ovalarında, de.mz!e T rinde, her bucağında nasıl bir bilsi "e kendine güvenle yürüîofıd"h" Yorsa, yurdun mğmanmd" da, Ayni süretle dolaşabilmelidir- . Bu ise, Türkü, çocukluğlmd’_n’ ..Ma“ kuşlariyle, vatan havası ! * *inde yarışa alıştırmakla başlar- ımı“" bugün, burada, bizi toP K 'î sebep, o, kutsal işe başlama S 4 ', ç nıştırıp alıştıracak bir teşebbüs o- "ilgiye içten teşekkürlerimizi söy- türk'ü çok sevindirecek bir Havacılık kınavma ciddi sa - “rılmalarından dolayı, hükümete, Genel Kurmay Başkanı sayın Mareşala ve Türkiye hava kuru - mu Başkanı değerli — arkadaşım Fuad'a, burada, özel minnetleri - mi sunarım. Bu ödevimizi başarmada, biz - den değerli yardımlarını esirge - miyen dostumuz Rus Sovyet Cüm- hüriyetine ve onun, sayın büyük elçisi Bay Karahan'a, önünüzde, açıkça teşekkür etmekten kıvanç duyarım. Türk çocuğu: Her işte olduğu gibi, havacı - lıkta da, en yüksek düzeyde gök- te «eni bekliyen yerini, az zaman- da, dolduracaksın. Bundan, gerçek dostlarımız se- vinecek, Türk ulusu mutlu olacak- Bra,; ismet inönünün söylevi Ankara, 3 (A.A.) Bugün Türk Kuşu kurumunu açarken Başbakan İsmet İnönü şu söylevi söylemiştir: Sayın arkadaşlar; Hava kurumunun — açılmasını yalnız bir spor klübünün açılma - sındaki sevinç ile karşrlamamalı - yız. Türk Kuşunun büyük bir ulu- su, havanın engin dünyası ile ta - larak alkışlamalıyız. Türk kuşunda yüce yetenekle - rini geliştirecek sportmenler, Türk havasını medeniyetin birleşme ve buluşma alanı haline getirecekle - rin öncüleridir. Bunlar Türk ba - vasının savgasını da yeni temel - lere dayamak için önayak olacak- lardır. Plânörler bugün her ülkede ha- vacılığın yardımcı kurumlarından sayılmakta, binlerce havacılar ilk aşklarını bu kurumda kazanmak- tadırlar. Buzlar memleketi — Alaskada yaşıyan garip hay- vanların nesilleri tükeniyor Alaskada yaşıyan garip hayvan lardan ikisi Bugün yeryüzünde keşfedilmemiş hemen hemen hiçbir kıt'a kalmamış olmakla beraber itiraf etmek lâzım- dır ki, birçokları henüz daha iyice ta- nınmamıştır. İsimlerini yalnız coğ- rafya — -aplarında görmüş ve ezberle- mişizdir.. Bu memleektlerdeki âdat ve an'aneyi iyice bilemeyiz. Bunlar bi- ze bir kapalı kutudur. İşte Amerikanm Ruslardan bugün- kü parayla takriben iki milyom dolara satın aldığzı Amerikanın şimali şarki- sindeki buzlar diyarı Alaska bu me- yanda gösterilebilir. Fransanın üç misli büyüklüğünde olan bu vasi memleketi Amerikalılar satm aldık- ları vakit pek de kârlı bir iş yapma- dıkları zannolunuyordu. Halbuki bu- gün Alaska her sene — Âmerikalılara bu paranın birkaç misli bir kâr temin etmektedir. Alaskada hâlen göz alabildiğine u- zayıp giden öyle ıssız mıntakalar var- dır ki hiçbir insan s#on zamanlara ka- dar oralara gidememiş ve içinde ne- ler olduğu bugi <ce kadar bilineme- mişti. İşte bunu Amerikalr — seyyah Robertson merak etmiş ve bir heyet teşkil ederek insan ayağı — basmamış bu buzlar memleketinin hali mınta- kaları:. ”. neler olduğunu keşfe çık- mıştır. Robertson sahilden içerilere doğru ilerleyince arazinin gittikçe ço- raklaştığını ve bu 1ssiz. yerlerde pek çok hayvan yaşadığını görmüştür: Hattâ yarr valhşi insan kabilelerine bile tesadüf etmiştir. Bilhassa Alas- kanın nbar serveti olan- tilkilerin holluğu en fazla nazarı dikkati celbet. miştir. En ufak bir ses ve hışırtıdan ürkerek sürü halinde geczn tilkilerin kayalar üzerinden ve geçitler arasın- dan bütün süratleriyle kaçışları — çok | hoş bir manzara teşkil ediyordu. E- sasen Sibiryada ve diğer simal mem- Teketlerinde olduğu gibi — Alaskanm başlrca ihracat maddesini hayvan post İart teşkil etmektedir. —Burada de- nebilir ki her cins tilki bulunur. - Si- yalır, beyazı, mavisi ve hattâ kırmızısı bile vardır. Kışın şiddetli Soğukların- da bu hayvanlar açlığım tesiriyle köy: lere kadar inerler ve — Eskimoların kurduklart tuzağa — kendiliklerinden düşerlermiş. Yerliler tilki avmda bü- yük bir maharet göstermekte imişler. Kayalarım arkasına saklanırlar ve poz- tunu zedelemiyecek şekilde mahirane bir atışla hayvanı okla vururlarmış. Alaskada tilkiden başka sincap. kunduz v.s, gibi postu kıymetli diğer birçok bayvanlar da — yaşamaktadır. Ayılara da sık sık tesadüf edilmekte- dir. - Fakat bunlar kutuplardaki be: yaz ayılar gibi 1000 kilo sikletinde cesim cüsseli değildirler. Renkleri si- yah ve boyları küçük olan Alaska a: yıları balık avlıyarak — geçinirlermiş. Alaskanınm nehirlerinde som ve alaba-' hğr adetâ kaynarmış; o kadar ki yer- liler bunları nehir kenarma gider el- leriyle tutarlarmış. Eskimolar — bu balıklardan bir kısmmı taze taze yer- ler bir kısmımı da isleyip kurutur. kr- şın nehirlerin donduğu zaman yerler- miş. Robertson ve heyeti içerilere dağ: ru ilerledikçe işte bu sebeple yiyecek cihetinden hiç sıkmtı çekmemişlerdir. Daha içerilere girince, envar türlü ge- yikler yaşadığımı görmüşlerdir. Bun- larmi çinde Caribou namiyle anılan geyiğe tesadüf etmişlerdir ki bu hay- vanm cinsi gittikçe nadirleşmekte ve ülkenmektedir. Yüksekliği iki metreyi geçen . bu geyik son derece ürkek ve hasaas imiş. Pek uzaklardan insan kokusunu alır ve tehiikeyi sezerek hemen kaçarmış.. Arkasmdan da yetişmek imkânı ola- mazmış. Heyet bütün hile ve desisesine rağ- men bu nadir giyikten bir tane canlı yakalamağa muvaffak olamamıştır. Nihayet çalılıklar arasma Mega - fonlar saklamışlar ve kendileri de ya- kmlara gizlenerek dişisinin bağırma- sınt taklit etmişler, erkek yaklaşmca | onu bir kurşunla vurmuşlardır. Velhasıl Robertson ve heyeti se- yahatlerinden birçok malümat - toplı- yarak avdet etmişlerdir. — Sadi Karsan Hava kurumunun az zamanda bütün eksiklerinin tamamlaması ve severek eğlenilecek bir top - lanma yeri olması için elimizden geleni yapmak kararındayız. Türk tayyare cemiyetinin ve onun çok değerli — başkanı Fuat Bulcay'ın yıllardanberi Türk tay- yareciliğine olduğu gibi bu kı.fru- mun kurulmasında da yüce hiz - metler ettiğini teşekkürler ile ana- rım. Bu kurumun çalışmasında Sovyet uzmanları kılavuzluk — ve hocalık edeceklerdir. Savyet tay - yareciliğinin gösterdiği bu dostça lemek benim için bir zevktir. Sov- yet büyük: elçisi yüce sportmen ve sayın Karahan bu yolda çok dost- ça ilgiler göstermiştir. Sovyet tayyareciliği bütün dün- yantn takdir ettiği yüksek bir dü- zeye çıkmıştır. Türk Kuşu Sovyet uzmanlariyle beraber çalışmaktan çok istifade edecektir. Turk Kuşunun çalışma,yı ve yükselmeye başladığını sizi tanık tutarak ulusa müjdelemek benim için bahtiyarlıktır. Türk gençleri Türk havasına | bütün ateşleriyle atılmakla, soğuk kanlı ve yürekli yaradılışlarının yüce verimlerini göstermekle Ata: .|. bağlanmış olacaklardır.., Atatürkün söyle- vinde geçen keli- melerden bazıla- rinin. anlamları Ankara, 3 (A.A.) — Atatürkün bugünkü söylevinde hiçbir yaban- cı kelime yoktur. Söylevde kulla- nılmış olduğu kelimelerin bazıla * nm anlamları şunlardır: Unmak — yapmak, imal etm Unsur — “T. Kö” : İlginlik — alâkadar olmak Örgen — organ Egemenlik — hakimiyet Nefes — “T. Kö” Yaratık — mahlük Imkân — “T. Kö” Cuda — asla Kapasite — yetenek, kabiliyet Kapsal — âm ve şamil Dölen — azim Ürün — mahsul Okan — büyük, muhit Yalın — parlak, çıplak, açık Yöney — cephe Araç — vasrta Düzenlemek — tanzim etmek Şüphe — “T. Kö” Sebep — “T.Kö” İşlev — amel, fiil, meşgale Güven — itimad Kınav — faaliyet Ödev — vazife Kıvanç — memnuniyet Düzey — seviye Vatan — “T. Kö” Esas — “T. Kö” Natür — “T. Kö” Tabiat — “T, Kö” Ayin — “Türkçe ayın Üzel — ezeli , Hayat — “T. Kö” Lâzım — “T. Kö” “Asuğman — “mecazi olarak” gök - K l y Hı'tlerı'n 46 yaşına girmesi müna- sebetiyle Almanyanın her tarafın- da şenlikler, merasim yapıldı, Hit- lere bir çok hediyeler verildi. Bu arada Berlinli bir pastacı da Hitle- re kocaman bir pasta hediye etmiş- tir. Resimde görülüyor.. | SA Isviçre frankını bugünkü rayicinde tutmak için Bern, 4 (A.A) — İsviçre ulusal bankası, kambiyo ihtikârına kar- şı tedbirler almıştır. Dünden artık konulan fiyat bu hususta bir.nevi ihtardır. Ulusal banka, hava oyunü ve - yahut biriktirilmek için istenilen her türlü krediyi reddetmektedir. Bütün diğer bankaların da, İsviç- —| e parasının aleyhinde her türlü muamelâta yardımdan — çekine - (| cekleri umuluyor. Ulusal banka, ayni zamanda, | öbür bankaların, İsviçre frankını bugünkü rayicinde tutmak üzere el birliği ile çalışmakta devam e- deceklerini ummaktadır. * ——— Sinemacıları tahkir eden bir adam Berlin, 4 (A.A) — Arsmulusa! sinema. kongresinde bulunan ec - nebi heyeti murahhasalardan bi - rinin âzasını gayet kaba bir tarz da tahkir eden ve bu suretle Al - manyanın şerefini kıran 22 yaş - larında bir adam zabıtaca tevkif edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: