4 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşam Postası İ MAYIS 1911 Bir Aşkın Hmkavesm Nakleden: itice Süreyya İ 5 | No. 'Ailede asıl şahsıyet karısı Mey- | bir binanın önünde durdular. Ha: menet hanımmış. İsminin Meyme- net olduğuna bakarak aldanıma - malıymış., .Zira, bu kadın oldukça aksi ve meymenetsizmiş.. Bu ana, babanım dört tane ev - lâdı varmış.. Rauf Bey, Deniz Ha- nım, bunlardan başka da, Samiye- | nin yetiştireceği ikizler: — Macide ile Sacide... Rauf Bey , hukukta tahsil etmiş amma, İstanbulda oturacak, avu- katlık filân edecek yerde, ekseri zamanını burada geçiriyormuş.. Babası, kendisinden boyuna pa- ra çeken bu çocuğundanr bizar ol- muştu. Onu yanına almıştr.Çiftlik- te kerestecilik işlerinin idaresinde kenedisine yardım etmesin: isti- yordu. Deniz hanıma gelince onun da- ha ziyade talii — varmış... Hemen bütün ömrünü İstanbulda, teyzesi “Lâmia hanımın yanında geçir'vor.. Rivayete — nazaran bu teyze, çok zenginmiş; mirası bekleniyormuş,..: Ağa, anlatıyordu. — Samiye ise, Çâkırdrya karışmıyor, dinliyordu. Reşadiyeye gidinciye kadar — ha- vadislerin hemen hepsini öğren - miş bulundu. Burada çok münzevi bir hayat sürüldüğünden de haberi — oldu. Civarda hemen hiç kimse ile gö -| rüşmezler, konuşmazlarmış... Hasan dayı: '— Bizimkilerin — bu hali, sizin gibi İstanbul kızlarının hiç te işine - gelmez! — dedi. — Biliyorum, siz orada danslara, balolara alışıksı- nız.. Burada öyle şeyler yok.. Re- şadiyede bile değil, çünkü o, söy - lediğim gibi, burada - bulunmaz... Lâkin, Rauf Bey hiç te memnun değil... “Deniz hanımın ne pırlanta ol- duğunu göreceksiniz... Gayet gü- zel, iyi ahlâklı bir hanımdır. Anne- sile babasının yanında on beş gün kadar oturmağa geldi. Fakat zan- nedersem burada bu kadar otur- mak taraflısı bile değil... Bi an ev- vel yakayısıyırmak — için günleri sayıyor! Ağa gevezelik ettiği sırada, a- raba yavaş yavaş ilerliyordu. Ova- lardan geçiyorlar, — yokuşlar inip çıkıyorlardı. Şimdi, bir vadinin i- çine girmişlerdi. Civarda bir fun- dalığın başladığı görülüyordu. Bu- rası, bir orman başlangıcı idi şüp- Hasan dayı, — birdenbire sustu. Bir tarafı göstererek dedi ki: — İşte geldik. Uzakta, hakikaten de bir çiftlik manzarası görünüyordu. Samiye kamçının ucuyle işaret edilen ta: rafa bakrıp ışıklar gördü. Bir müddet daha — ilerledikter sonra, bir avludan geçerek kâgir — san ağa, geldiklerine — dair işaret olmak üzere, kamçısını şaklattı, bir kapı açıldı. Genç kızın yüzüne içerden sızan bir ziya çarptı. Kız, gözleri kamaştığı için, kir: piklerini yumdu. Tekrar açınca, karşısında, bü: tün dişlerini birden göstererek gü: len bir şişman uşak gördü. — Safa geldiniz, küçük hanım. — Hoş bulduk. — Haydi efendim, çabuk içeri girin. Hava soğukdur.. Yolda da üşümüşsünüzdür. Samiye cevap vermeğe hazır- lanıyordu. Fakat tam bu esnada, sol yanda uzun boylu, kadife elbi- seler giyinmiş, ayaklarında çizme- ler bir adam göründü. Yeni beliren, elli yaşında kadar vardı. Başına da, meşin bir kasket giymişti. Samiye, bunun, sakallı bir adam olduğunu farketti. Omuzunda bir de tüfek vardı. Yanında, iki — köpek yürüyordu. Sert bir sesle; — Fazla gevezeliğe lüzum yok, Ragıp! — diyordu.— Haydi, kü- çük hanımrı içeri götür.. — Safa geldin, kızım! — de- dikten sonra, Samiye ile fazla alâ- kadar olmadı, çekildi, gitti. Genç kız: “—Buadam, şüphesiz, Veli paşa olacak!,, diye düşündü. “Ha- münzevi tabiatli olacak.. Uşak Ragıp onu bekliyordu. A- rabadan indi. Taş — merdivenleri çıkarak, kendisini rutubet!li büyük bir sofada buldu. Burada, kendisini bir hizmetçi karşılamıştı. Kapıyı iterek: —- Geçiniz, küçük hanımnı... Şim- di hanrmefendiye gideyim geldi- ğinizi haber vereyim! — dedi. Bu esnada, âdeta çığlık halinde bir kadın sesi işitildi: — Terbiyesizler! Gene kapıyı vurmadan mı girdiniz?... Size kaç defa tenbih edeceğim? Bu ne ka- balık.. Vallahi siz kat'iyyen adam olmazsınız.. (Devamı var) ' c CULUĞU | : İ 5 O_ĞRENMEK LÇIN ATLA R.ZER İNKİLAB KİYABEVİ ls.rıntul ânldrd Cıâ si Mt V37 Büyük tayyare piyangosunun son keşide- sinde tam 20 şer bin lira alan bahtiyarlar Izmirde mütekait binbaşı Yahya. Trabzon lisesinde muallim kaptan Rıza. Bursa Tahtakalede zahireci Akdülmecit. Çatalcada mahkeme kâtibi Adnan. Beyoğlunda Mahide. Şişlide talebe Hüsniye. Sakızağacında banka veznedarı Yani Kukuloplos. Ankarada elbiseci Marko ve ortağı. Siz de bir buçuk lira vererek bu bahtiyarlar sırasına girmek iste- mezmisiniz? Zengin ve dolgun ikramiyeli 11 Mayısda başlıyacak olan yeni tertip plânı mutlaka okuyunuz ve bir bilet alınız... : v 'i ü Yakın Tarihten Kanlı Yaprakla | ittihat ve Terakkinin eski Çankırı kâtibl mes'ulü Cemalr Oğuz anlatıyor; No. 10 Cevap verdi m: Divanıharp reisi sordu: — Sen nerede kâtibi mes'uldün? Ben gözlerime siyah gözlükler takmıştım. Delilik yaparken ken- dimi tutamayıp gülersem anlaşıl- maması için böyle bir ihtiyatkâr- lığa lüzum görmüştüm. Etrafıma bakınıyorum: Karşımızda divanı harp örfi heyeti.. Ortada Dürzü Esat Paşa.. Sağ ve sol tarafında ikişer âza.. Bunlardan biri Ali İh- san Paşa.. Diğerlerini tanımıyo- rum. Salonun diğer köşesinde bir kalabalık... Bunların arasında Ali Kemalin, Said Mollanın hafiyele- ri, İngilizler, sarayın, Babıâlinin seyrediyorlar. Biz arkadaşlar biri- birimize dayanmış, dimdik duru- yoruz. Reis, üzerimize mühip bir tesir yapmak için olacak ki kaş- larını çatmış; önündeki kâğıtları karıştırıp duruyor. Her kâğıt çe- virişinde şöyle başını biraz kal- dırarak bizi tetkik ediyor. Paşa, miralay, şişman, zayıf, sırmalar içinde parlıyan diğer âzalar da salonda heybeti temin için yerle- rine manken gibi kurulmuşlar ha- reketsiz duruyorlar. Yalnız aylar- danberi loş, rutubetli, kalım taş duvarlar arasında mahpus bulun- duklarından, güneş ve hava ı"“J mediklerinden ciğer ve boğazları bozulan arkadaşların kesik kesik öksürüşleri bu ihtişamlı sükünu! bozuyor. Nihayet reis sıra ile is- ile ismi, yaşı, tahsili, vazifesi, a- nasının babasının adı soruluyor, sonra da muhakemesini icap etti- ren suça göre sorgular başlıyordu. Dördüncü olarak sıra bana geldi. Ben kendimi daha evvel ha- zırlamıştım. Rolümün en nazik ta- rafındaydım. Duruşmam şöyle ol- du: — Adın ne? — Cemal Oğuz. — Babanın adı? — Sana ne babamdan. — Söyle babanın adımı. — Söylemem. Ölen adamın a- dr olur mu? — Anan var mı? Adı ne? —O da öldü: Adı yok. Fakat ikisi de yakında gelecekler, beni buradan alacaklar. —Sen nerede kâtibi dün? — Cehennemde! — Canım doğru cevap ver! Ce- hennemi falan bırak şimdi. Çan- gırıda bulundun mu? — Bulundum! — Sen oradayken Ermeni teh- ciri oldu mu? — Ne saçmalıyorsun be adam! Tehcir ne demek? — Yani Ermeniler kesildi mi? — Biz bayramdan — bayrama kurban keseriz. Adamları siz ke- ser, asarsınız. Alçaklar!... Artık işi azıtmıştım. Reise de usanç gelmişti. Bana: — Otur, otur! diye bağırdı. Rahat bir nefes alarak — yerime çöktüm. İsticvaplar devam edi. yor. Sıra ile arkadaşlar birer birer mes'ul- M N M yAN MAD SYN L | bazı maruf yâranı sinsi sinsi bizi birini takip ediyor. Fakat ben ra- hat durmuyorum. İkide birde aya- ga kalkıyor, yumruklarımı sıkı- yor, bağırıp çağrıyorum. Tabii bu sırada muhakeme bozuluyor. Et- raf altüst oluyor. Beni güç belâ tutup oturtuyorlar. Bir defasında tahta sıralardan reise doğru atlı- yacak oldum. Fevkalâde asabiyet gösteriyordum. Arkamda benimle uğraşan doktor Etem Vesaf işe müdahale mecburiyetinde kaldı. Reise: — Efendim, zaptı mümkün ol- mıyacak. Müsaade buyurursanız dışarı çıkaralım.,, dedi. Bizi dışa- rı çıkardılar. Bir odada kanapeye yatırdılar. Doktor hemen cebin- den kutusunu çıkardı. Muhafızla- rım önünde bacağıma bir sinir en- jeksiyonu yaptı. Derhal rahatla- drm. Fakat bu rahatlığımın etime | sıkrlan ilâçla hiç münasebeti yok' tu. Ben rolümü muvaffakiyetle oynadığıma memnundum. Şırım' gadaki ilâca gelince o halis ter' kos suyundan başka bir şey değil di. Bir saat sonra, benim hastan ye iade edilmemi emrettiler. Önde arkada muhafızlar olduğu hald divanıharpten çıktık. Doktor | tem Vesaf sağımda duruyor. Cümf le kapısından çıktık. Divanyolun saptık. Doktor bana elini uzattı —RNe var? —AELini ver. — Ne yapacaksın? — Sıkacağım. — Neden? — (Kulağıma eğildi, yavaşca) Rolünü mükemmel yaptın. Tebrik ederim. (Devamı var) ticvaplara başladı. Herkese, sıra| kaldırılıyor, sualler ,cevaplar biri- Hi v Pt İstanbul Tramvay Şirketi ırKkeli ' l * * İ 1935 Yılının Gidiş - Geliş Proğramı 1 Mayıstan sonra â No. Sınır Kalkış Ara İlk Son kalkış varr 10 — Şişli . Tünel (Şişliden - Tünele j 3* 6 5A0 2B4Al (Tünelden - Şişliye y 6.00 Z00 1i — Şişli - Beyazit (Şişliden - Beyazita 1x* 6.20 23 '». | (Bezayillarn - Şişliye 26* 7D0 ZALLARE 12 —Harbiye - Fatih (Harbiyeden - Fatihe . 7" 6.30 ': | (F'atikten - Harbiyeye 9 SAĞ 232 12 A Harbiye - Aksaray — (Harbiyeden - Aksaraya 147176 640 2800 (Aksaraydan - Harbiyeye 28 6.00 " İ 15 Taksim . Sirkeci (Taksimden - Sirkeciye 5' 715 1910 (Sirkeciden - Taksime 7.35 19 16 — Maçka - Beyazıt (Maçkadan - Beyazita 5S 615 23.208ğ (Beyazittan - Maçkaya ıT 6.55 24 f'_ (Şişliden - Eminönüne T 610 — 16 A Maçka - Eminönü — (Maçkadan - Eminönüne 146 T0 ao.!_ (Eminönünden - Maçkaya BAA0 2049 | 17 Şişli . Sirkeci (Şişliden - Sirkeciye g* 6.25 2000 (Sirkeciden - Şişliye 12 6.55 2030 (Mecidiyeköy - Eminönüne 645 9A0 17 A Mecidiyeköy - (Eminönünden - Mecidiyek. TAT 1017 Eminönü (Mecidiyeköyünden - Eminö. 21 — 14.28 1848? (Eminönünden - Mecidiyek, 15.00 1918 19 — Kurtuluş - Beyazit (Kurtuluştan - Beyazila 69 6.00 23 â ! (Beyazittan - Kurtuluşa ı7 — 6.45 2358 (Şişliden - Eminönüne 605 — | 19 A Kurtuluş-Eminönü (Kurtuluştan - Eminönüne 7 7.05 204 (Eminönünden - Kurluluşa (5* 6.35 20 U (Beşiktaştan . Bebeğe 525 —| (Beşiktaştan - Eminönüne &* 5.35 - 22 — Bebek - Eminönü (Bebekten « Eminönüne N0* W (Eminönünden .- Bebege 20" e (Bebekten - Beşiktaşa 22 — Ortaköy - Aksaray (Ortaköyden - Aksaraya bi 5.B0 20.56 (Aksaraydan - Ortaköye 15 6.35 2140 34 — Beşiktaş - Fatih (Beşiktaştan - Fatihe Yi | j (Fatihten - Beşiktaşa 14 1'10 aT (Aksaraydan . Toapkapıya 5' 32 — Topkapı - Sirkeci (Topkapıdan - Sirkeciye 8 5.40 233 % (Sirkeciden - Topkapıya 6.12 24-“ (Topkapıdan - Aksaraya 16* * (Aksaraydan - Yedikuleye 5.30 # 33 Yediküle . Sirkeci (Yedikuleden - Sirkeciye & BAS & (Sirkeciden - Yedikuleye 10" 6.17 (Yedikuleden - Aksaraya 16 .- (Aksaraydan - Edirnekapıyra B 5. 87 Edirnekapı - Sirkeci (Edirnekapıdan - Sirkeciye 10* 54B 4 (Sirkeciden - Edirnekapıya 15 6l4 — - v İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: