HÜD 28 MART — 1935 KPETEE Sen Mark meydanında kanlı bir savaş olacaktı. Birdenbire baka kaldı. Ne oluyordu? Orada bir kala - balık vardı. Bir gürüktü işidili » yordu. Kenardaki beyaz kotranım yanı başında, askerler, zabitler, çoluk çocuk birikmişlerdi. Orada biri ufak tefek, diğeri iri ve asmer iki kişi, etraflarını saran kalabalı- ga lâf anlatmağa çalışıyorlar, on - larla neredeyse boğaz boğaza ge- liyorlardı. Kalabalıkta, gemici kılıklı, bir adam bağırıp çağrıyor, etrafımda kileri sözlerine — inandırabilmek için çırpınıyordu. Bir aralık ortalık karıştı ve iri yarı, esmer adam elini kılıcına at- t Onun yanındaki küçük adam da onun gibi yaptı... Havada iki çelik parıltısı görül- Diye tatlır bir sesle soruyordu .. — Elbet.... Elbet!.. Kayık yanaştı ve Ali Reis bir sıçrayışta rıhtıma çıktı.. Bu sırada Kara Yusufla Sansar, omuz omuza vermişler, kılıçlariyle onları tutmak isteyen Venedikli askerlerle şahitc, karşı koyuyor » lardı. Akşamın son aydınlığında, bi- rer şimşek çakışı gibi parlıyan kı- lıçlardan herkes uzaklaşıyor, bir taraftan da Venedik aşkerleri hal- kayr daraltarak — Kara Yusufla Sansarı yakalamak istiyorlardı. Ali Reis yaklaştığı zaman, ge- anici kılığındaki adamın: — Tutun!.. Bu, onun - kotrası- gittiğini bunlar bilirler!... Tutun!. Sakın öldürmeyin ha!... Sonra hiç dü... a - Sonra Sonra bunun ardından başkaları bir '!'7 anlıyamayız., Diri diri tu- parladı. k“% Kof Asker ve zabitler de kılıçlarını a ye bağırdığını, - tepindiğini çekmişlerdi. uydu. ,Bu adam kimdi? Ne istiyordu?. Şimdi iki kişi ile, sekiz, on kişi Kimden bahsediyordu? Neyi an- arasında, Sen Mark meydanında, Senato yapısının önünde kanlı bir "!'f_*k"? Bütün bu sorgular Ali savaş olacaktı. Reisin kafasında parladı söndü. Bu, son yıllarda, görülmüş de- | O da kılıcını çekmişti. ğildi... © Dövüşenlerin ortasına atıldı. Ali Reis yerinden kalmış, gon- | Güzel bir İtalyanca ile: | Goluu Rüşlünden dışarı fırlamış, göndolcuya şu emri vermişti: — Çabuk rıhtıma! Çabuk:. Ça :|" bukl.. Genç kız şaşırmıştı.. ©O da köş - kün dışarısına koşmuş: — Ne var?... Ne oluyor?. Diye sormuştu..-. . Ali Reis şimdi kürek başına geçmiş, kayığı son — hızla kenara çekiyor ve Graçyozaya cevap ve * riyordu: — Kusura bakmayın!.. Rıhtım - daki kargaşalığı görüyor musu - nuz?, #Hemen oraya yetişmeliyim.. Beş dakika izin vecin ve beni ge -» ne kayıkta bekleyin!. . — Fakat bundan size ne?. İ — Orada Venedik askerlerinin kuşattıkları iki adamı tanımadınız mı? Onlar benim — uşaklarımdır.. Bonifas, vuruşmayı çok sever, her halde boş yere sinirlendi ve gürül- tü çıkarıyor.. Onu yatıştırmalı - yım... Sersem herif!.. Bir de kılıç ÂSLİYOTAUNUTd - SS AZAZ | ve askerlere kaşlarını çatarak bak tı. Şimdi onlar üç olmuşlardı. Kara Yusufun İtalyancası boa. | zuk, Sansar da güya dilsiz olduğu için Venedikli zabitlerle anlaşa- (Devamı var) Yolnız 15 kuruşa ASRİ Sinemada Bu akşamdan itibaren Pek müketmmel 2 film birden çekmiş!. , öreceksiniz. Graçyoza şimdi ona hak - veri - gv yordu. z ÇAPKIN K'z Fakat bir taraftan'da bu gezin - (Baby) tinin, ilk anlarında gerilemiş - ol - ANNY ONDRA ve PİERRE masına canı sıkılıyordu.. RİCHAD . WİLİM — tarafından Ali ğeıı: B R , |il Fransızca sözlü ve —Siz Tahatsız olmayınız.. » Oturunuz yerinize, yalnız |i FE DA' beş dakika! Beş dakika sonra ge - ne buradayım.. Diyordu... Sonra: — Beni bekleyeceksiniz, değil mi? Bunu da benden etirgemezsi- niz, değil mi?. DONANMA GİNGER — ROGERS ve BİLL BOYD tarafından büyük temaşa- Ir film. Suvarelerde: Saat 8 1/2 da 2 Film birden — * şe a en gee üğğenlLüÜR EÜREÇEEÜ -a SARAY sinemasında bıklsisışış Dün akşam iraesine — başlanan — emsalsiz ve niuazzam KARIYOKA Filmi büyük bir muvaffakıyet kazanmıştır. 5Z) P< CD Oyuryan: DOLORES DEL RİO ; a Hamiş: B | filma, başka bir Beyoğlu sinemasmda gü; RRRRA ı:ri#lı;i:'nehiv. Tlâıfğn FOX JURNVAL SF AŞ. | ' YU AY ASN ÇN TP UKUA E ERİNEN dır... Onun ne - olduğunu, nereye | — Ne oluyor?.. Bunlardan nell Diye haykırdı. Venedikli zabit mamışlardı. | 17,30£ İnkilâp dersi. — Üniversi - teden nakil. — İzmir saylâvı profesör Mahmut Esat Bozkurt 18,30: Jimnâs. tik. 1850: Aida operası (üçüncü per * deşler (şan Muetto) — 20: Sağlık ve | soysal yardım bakanlığı namına kon- ferans, Profesör doktor — Fahreddin ' Kerim Gökay (uyku hıfzıssıhhası) 20,80: Stüdyo sigan orkestrası. — ?1: Bayan Refika 'Tektaş (şan) piyano i- 175 Khz. MOSKOVA 17244 m. | 1e. 21,20: Son haberler, borsalar, 21, | 30: Radyo orkestrası. 22: Radyo caz ve tango orkestraları. 1175 Khz. MOSKOVA 1724 m. 17,30: Sözler. 18,90: Temeil. 19,30: Köylü için söylev. — Köylüye konser. 21: Offenbachım — “La Belle Helene,, adlı operetinin radyo adaptasyonu. 22: Almanca yayım. 2205: Fransrzça 2405: İspanyolca, 832 Khz. Moskova, (Stalin) 361 m. 19,30: Konser nakli, 22: Dans mu- sikisi. | 545 Khz. BUDAPEŞTE, 530 m. k 18,335: Kuartet koönseri. 19: İngi * ! Tizce ders. “Karnaval düğünü,, adlr opera, 2245: Duyumlar. 2345: Şan * | dor Bura çingene örkestrası. — 24,20: Bachmann kuarteti. 1,05: Son duyum.- lar. Hoazslarında vıldiz işareti olanlar üze- rinde 27 3- 0ğöde 0 vamele görenler dir.) Rakamlar k apanış Hatlarını gösterir « Londta * Nevyonu * Partı * Milâat » Trükhe LA * Cenevre | e Neryoru 07540 « Petis v2135 (e Madrlı Ü ç Midüm v61 (e Berlt « Brükse x68is| e Varşova * Avm 18 8904|6 Badepesir « Cedevie — 2.6*30) 6 Rükreş « Sofya 6606 18 | 4 Pelgrar | « Amtterdam 1 1740/© Yokokama — tariz İi | * Prar TARETE|E Mostova 1006 — | « Viyana Anadolu ! Beh rar| Cüyos Del Sir. Hayriye &—| sark Nex Merkez Bavkası 6440| — Balya U, Sigon —00) Sark m, eceş | Boxemi ILSO| — Telefon eee ist krazlar — iğmı.- e 198VTÜrtPnr, | D062E| — Elektrik -4 . W 92730 | — Ttamvavy 9LTB ğ « Hİ ZAS0| — Ribum n0 | YsukrazıDabiir T öz.as| , 2806 Asstoi Ergani hultrası 90 |. X n:zı: b 928 AM OP Absdolu İi üram - 9 «0 || 5,10 || ü— MK0 ISISIĞISIĞIŞISIS N l <2 ti e sc3 Türkçeye Bugün Geçiren : İSTANBUL: NA-Bİ —| A Senenin en mu CEBiİDELİKLE Gebidelikler Şahı Açıkgözler Padişahı Ali Cengizin başından geçenler SSer DEARSTSSSS YA ERETEDETUDEE TÜRDEDUCDD EDİTDTTDTTDĞUAAR TU KAT VZ Ayşe Hanım köpeğin bu hare - | İnsanın böyle haşari “LER SŞD 14006 Gavin k"'İ ketini müteakip müthiş bir yayga- | olunca çocuklu eve gelmez.. Güle rTa koparmış ve bayılmak derecele- lerinde korkmuştu. Ahmet Efen- di dostumuz eline geçirdiği maşayı Bobinin sırtına vurmaya başla- mıştı.. Ayni zamanda bağrıyordu: — Bu ne terbiyesizlik! Ne mü - nasebetsizlik! Tutsanız a köpeği - nizi.. Şimdiye kadar kimsenin el koyamadığı bir yere el koysun.. — Fakat siz böyle — dövmekte devam ederseniz, daha başka şey- ler de yapar.. . Bu sıtada Bobi maşadan kur - tulmak için evvelâ bir kanapenin oradan da bir rafın üstüne atla - yarak Ahmet Efendi dostumuzun yalnız bayramlarda — kullandığı porselen çay takımımı yere düşür- müş vetekrar — yere atlayarak bir gün evel çocuk için satın aldıkları ir oyuncağı kırmıştı.. Çocuk hiddetinden kıpkırmızı kesilerek: — Oyuncağım, oyuncağım, ©- yuncağımı kırdı, diye bağrıyor - yordu.. Ayşe Hanım: “— Üzülme oğlum, dedi.. Yarın sana üç tane daha alırım, gel ev - lâdım biz gidelim.. Ali Efendi de | burada kalacak olursa ben oğlum- la beraber evden giderim.. Ayşa Hanım bu sözleri söyle - dikten sonra çocuğu alıp salondan çıktı. . . Ahmet Efendi dostumuz — bir | eline ateş küreğini, ötekine maşa - ya alarak Ali Cengizin karşısında durdu... — Karımın ne söylediğini işit - tiniz.. Ümit ederim ki onun evin - den gitmesine razı — olmazsınız! |grzm: ALEMDAR ve MiLLi HT mesine rağmen her seansta birçok kişi yer bulamayıp geti dönüyor. BOSNA SEVDALARI Tamamen Türkçe sözlü ve şarkılı büyük ve zengia film. Gidiniz görl nüz ve arkadaşlarınızın görmelerini tavsiye ediniz Esti gönlerin Rumelisi - Eski Rumelinin halk türküleri H MILLt SİNEMA'DA İ ALEMDAR Tâveten: SILVIYA SIDNEY ve GARY GRANT'ın Fransızer sözlü filmi hakik?! ve beyecinli bir film, Madam Buterflay'ın aşık çifti i 30 Gün Prensesı atlarda zam yoklur. bir köpeği güle... . — Pekâlâ! İnsanın böyle çirkin, huysuz, terbiyesiz. büyüdülmüş çocuğu olursa tanıdıklariyle kavga eder. Allaha ısmarladık.. Ali Cengiz, Ahmet Efendi dos - tumuz hayretler içinde bırakarak - çıktı... Sokakta kendi kendine: — Anlaşıldı, dedi, bugün benim yemek yimeme imkân olmıyacak. Nasip!... Fakat bu son aç kalma - ma sebep bu menhus hayvan ol - du!... Şimdi gidecek bir yerim de yok... Gece oldu.. Saat yediyi ge- çiyor.. Bu vakitte insan — yemek yemek için misafirliğe gidebilir mi? Gitse bile çok — tuhaf olmaz mı? Bana ne yaptıysa babam yaptı. O, haşin davranmamış — olsaydı, ben şimdiye kadar çoktan bir bal- taya sap olurdum.. Ben talebeyim, dediğim zaman, âdeta kendi ken- dime gülüyorum.. Talebe bir şey - ler bilir. Ben de o da yok... Ah! Baba.... Şekerlemeler satarak be - nim için bir geçinme hazırladığın sıralarda ne için sert davranma - dın? Aklıma gelen bütün münase - betsiz şeyleri söylediğim zaman - lar da beni bir küçük zekâ sayaca- ğına, kuru ekmek vererek, vazife - lerimi yapmaya mecbur etmedin ? Serseriliğimi, boşboğazlığımı, kör boğazlığımı hoş gördün.. Bunlar alışkanlık halihegelince ikinci bir tabiat.haline geleteğini wesbunlar- dan kurtulmak imkânının artık kalmıyacağını ne için düşünme - din? (Devamı var) Dâveten: SiNEMASINDA MAY WEST'ın en güzel filmi Ben Melek değilim SERİLMİTMELDM NNUK İTERSETESİSEEDEDELEDİR AETDENEİEERİLİD azzam filmi - 1935 senesinin BEN HUR'u Fransızca sözlü ViİiVA ViLLA (İSTİKLAL UĞRUNDA ) IPEK'te en büyük muvaffakiyeti kazanıyor n iki salhası birden - Fiy, Lu akşam TÜRK snemasında ZXARARARE Tam saat 8,30 da — İKİ FİLM EIRDEN: 1- SOKAKLARDA ALTIN Danlelle Darrieux - Albert Prejean 2-ÇELUSKİiN 60 gün buzlar arasında Sovyet heyeti seferiyesinin Kutup seyahatini gösteren (A! RERRRARRR