gözTTeTEreREraDASERSAN SA göYARAEANRARELADELSESENA S RarE DA REESEN Kareren senar| —Polis HafiYesi (X: 9 ) | cax n n d e ee ? rüp Sservet yor. Fi 0 Türk matbuâtında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci İ ı-eıinpnsıl sahibi Evelin ismindeki veğenidir. İ ; defa “HABER,;deçikiyor.Buromanı bir sinema seyreder gibı takib İ Polis hafiyesi x * 9 hırsızlar - tarafından kaçırt? n edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. lan genç kızı kurtarıyor. Ve çetenin v KİM? ini arr aeT gy gy SA ay 11 < AĞLAMAYIN. NEDEN KOR. YORSUNUZ, BANA SÖY; DÜUŞMANLAR - - Hd BENİ ÖLDÜRMEK ÜS eai SYN . BEN İŞTE BU! İSTEYORLARI YWAHZ.BİZ SİZİN DOS ı.oZER K n YD ts Ti OMU? h. OHER ŞEY.. AKLI. HA ANLAŞILDI ŞEF Sizi N'İçlıı MA sıı.m?y Res EVET.. EVET. 1CiN ÖÖtgÜRMEK STEYEYİMZ.. ?'â BORJİYA Zabit azametle: *rens!.. dedi. —Sözümü daha bitirmedim. Zanne- | dersem size söylemiş olduğum şeyleri lâyıkıiyle anlıyamadınız. Çünkü her türfü fenalık ve alçaklığı çekinmeden yapabilecek yaradılışta olan siz ve e fendiniz yalnız sadakatin, merdliğin na olduğunu anlıyamazsınız. Zabitler hiddetlerinden bembeyaz kesilmişlerdi. Ragastana gelince rüya gördüğünü sanıyordu. — İşte böyle efendiler.. — Gi £, Sezara söyleyiniz, ben Şövalye dö Ra: gastanı teslim edemiyeceğim gibi bu andan itibaren eğer bir harpte ölür- sem kendisini orduya başkumandan tayin ediyorum. Heyecandan boğulmak derecesine gelen Ragastan: — Prens!.. diye haykırdı. Fakat Manfredi susmasımı işaret | ederek Sezarım zabitlerine döndü: — Haydi gidiniz efendiler? Artık biribirimize söyliyecek sözümüz yok.- tur.. Üç zabit, Prensi scelâmlıyarak açı lan kaprdan ilar. Borazancılar kısa bir boru öttürdüler. Sonra zabit- Ter maiyetleriyle beraber sofayı ge çerken iki sıra üzerine dizilen mütte- fiklet ordusu Senyörleri -tarafından selâmlandılar. Bu esnada Prensle Ragastan yal- * kalmışlardı. Rakibinin yüksek liğine yenilen Ragastan bir sa- kadar büyük bir hürmetle ihti yavtın yüzüne baktı. Prens başını kal- değilsiniz. Ben taşıdığım nişanın üze- rindeki cesur ol, sadık ol, temiz kalp- li ol sözüne uymaktan başka bir şey yapmadım. dedi. — Bu, beni Sezarın eline teslim ct- mekten sizi menedebilirse de halefi- niz olmaklığıma müsande edemerz. Bunun üzerine, Prens Ragastanm ÖLDÜRTECEK? yanına yaklaştı. Kolunu tutarak: — Delikanlı, sen beni henüz anlıya mamisarmn, Senden ne beklediğimi gim di açıkça söyliyeceğim dedi. — Böyleyiniz Monsenyör. İstekleri- nize tamamen boyun eğeceğime — söz veriyorum. — Evet, sözüne güvenilir bir adam olduğunuzu bilirim., Fakat sözlerime itaat edeceğinize yemin ediniz efendi! — Şerefim ve namusum üzerine ye- min ediyorum. — Evvelâ, aramızda geçen — şeyler- den Primvere hiç bahsetmiyeceksiniz! - Pek âlâ.. — Sonra, tesadüfen rastladığınız zamanlardan başka ben sağ oldukça | kendisini aramıyacaksınız? Ragastan biraz tereddütten sonra: —Bunu da vadederim. Fakat Prens hakkımda çok — zalimce davranarak bütün haklarımı elimden aldınız! — Eflendi! Beni uğrattığınız. ağır bir felâket içinde iken tarafınızdan kabul edilmiyecek olan bir düelle tek- Tifini aklıma — bile — getirmemi Gençliğ kuüvvetiniz, — usta yetmiş iki yaşında bir ihtiyarla vu ruşmanıza mani olacaktı. O vakit şu kapının arkasına gizlenerek - içeriye girdiğiniz sırada hançerimi boğazımı- za suplayıp sizi öldürmeği düşündüm. Böyle bir cinayetin namusuma xdire- Teke beni bu kararrmdan — vazge- çirdi. Fakat bundan sonra da hayatı- nezı bana borçlusunuz ! — Evet hayatımı size borçluyum. Gördünüz ya, demin elinizi hançerini | ze götürürken kendimi koruyacak hiç bir harekette bulunmadımı. — Gördüm!... Bu iki adam hayretle bakıştılar, Ve biribirine kcırşı besledikleri hür- metin ne kadar büyük olduğunu an- ladılar. Fakat ne bir kelime ve ne de yüzlerinde beliren bir iz ile bu duy- gularımr belli etmediler. ÇAŞMAK 15 - UNUTTUM. UNUTTUM... TIYOR İhtiyar soğuk kanlılıkla söze haş-| ladi: — Mademki hayatınız benimdir. O halde onu istediğim gibi kullanmakta hakkım var. — Evet Prens! — Üyle ise işte kararımı size söylü- yorum, Sezar Borjiya ile yapacağımız ilk muharebede öleceksiniz! Ragastan titredi. İçinde bir isyan duygüsu kabarıyordu. Fakat Manfre- dinin beyaz dudaklarında acı bir gü- | lümsemenin belirdiğini gördü. Bunun | ihtiyarlık hırsından doğduğunu anla- | mıştı. g — Pek âlâ! öleceğim! " Prens Manfredi tabil ve titremiyen iv sesle böyle mertcesine cevap veren yeyi tepeden trnağa kadar süz —Sözünüze inanırım.. Ragastan başıyle tastik etli. I'ı('n—; kolunu yavaş y kaldırarak : | — Haydi gidiniz.. Siz bana lüyık| bir adamısmız Mösyö! Şimdilik size | cesuür ol, sadık ol, temiz kalpli ol! de- Kil, cesursun, sadıksın, temiz kalpli | sin! diyorum. Ragastan ihtiyarı büyük bir hür- metle selâmladıktan sonra yavaş ya- vaş dışarıya cıktı. z ge KAPRERA ADASI Zabitleri Prens Manfredinin ceva- benr bildirdikleri zaman Sezar — son derece hiddetlendi. Hemen orada bu- lunan Lükrese dönerek: — Beni nasıl bir belâya soktuğuhu sen de görüyorsun ya? dedi. Lükres cevap vermedi. Montefor- tede ne olap bittiğini unlamağa calı- şarak ve hakikati aşağı yukarı kesti. rerek düşünüyordu. Nihayet Sezara :| — Bauanlar çelik kadar metin adam- | Tarmış, Ben bunu önce düşünecektim. Fakat ne.çare?. Bir kere oldu. Pek a| Bır bir yanlışlık yaptım. Lükin henüz' BORJİYA ümidimiz mahvolmadı.. Allah kerim- dir. Sözlerini söyledi. — Ne demek istiyarsun? — Beni kendi halime brrak! Tekrar Monteforteye gideceğim. — İyi amma, bu - sefer mahvolup gidersin? Lükres omuzlarını kaldırdı: — Bana güçlü kuvyetli ve fedakâr dört adam ver, — Bu çok kolaydır.. Sezar bir zabit çağırtarak muhafız askerlerinden dört nefer seçip bunla- rın Lükresin emrine tabi olacaklarını bildirdi. Lükres: — Bu sefer son katt bir iş görece- gim, Başarabilirsem bundan hem sen ve hem de ben istifade edeceğiz. Açık söyle! — Şimdi ne söylesem boştur. İleri- de görürsün!. Yalnız bana şunu söy- le: Ne vakit hücuma karar verdin? —Yaram iyileşerek ata binmeğe gü- cüm yetince. Aşağı yukarı üç dört gün sonra.. — Pek âlâ.. Bu da bana yetişir. Sezar her ne kadar zorladıysu da Lükres bundan buşka bir şey söyle- medi. . * * Montefortede, Prens Manfredi 1le aralarında geçen meseleden — sonra Rugastan evden dışarıya çıkmıyordu. Prense verdiği sözde durabilmek için bundan başka bir çare - bulamamıştı. Çünkü Beatrisi aramıyacağına yemin etmişti. Her biri birer yüzyıl kadar yzun görünen bu istirap dolu günler içinde Ragastanm çektiği azap son dereceyi bulmuştu. Bir akşam İspada - Kapya, Sezarın ordusunda taarrus — hazırlık. Jarı görüldüğünden ertesi sabah mu- harebe edileceğini duyduğunu haber verdi. Delikanlı içini çekereki