28 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DAi , Polis Hafiyesi (X 2 ) R: SUZLELLELEELEENEETEELİRİÜENMENELLAMLEĞANE NUNUN CESEENASAREYLEBE, Gizli bir çete Pavrs istünde — bir zengini öl dürüp servetini elinden almak istiyor. Fakat ser vetin asıl sahibi Evelin ismindeki yeğenidir. Polis hafiyesi x : 9 hırsızlar tarafından kaçırı lan genç kızı kurtarıyor. Ve çetenin reisini arryor.! 0 Türk matbuâtında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci Jefa “HABER,,; de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibı takib edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. TU L İ Mwmmwmm : AĞLAMAYIN. DÜUŞMANLARIMIDAN BiİZDEN KORKMA İSUSUN . BENİ f':':""_ı"'"'î " NEDEN KoR. pıni ÖLDÜRMEK YINIZ. BİZ SİZİN Do: Ek işTE BU VYVORSUNUZ TU"UZUZ ı BANA SöY; |LEYiİN... T_ BU oOLDU AMIN DELİ UNU ÂNLA- MAYORMUSUNUZ? İSTEYORLAR '« ÇUÜNKİ SizE , ŞEF EMRETT SİZ DELİSİNİZ.. (__ııcm ı:t'tı:ımı7 MEK ÜSTEYEYİME... HA AuüşıîbıT EF Sizi LDÜR'TEC EK b y — BöğRE Iabıt azametle — Prens!... dedi. —BSözümü daha bitirmedim. Zanne- dersem size söylemiş olduğum şeyleri lâyıkıyle anlıyamadınız. Çünkü her türfü fenalık ve alçaklığı çekinmeden yapabilecek yaradılışta olan siz ve e- fendiniz yalnız sadakatin, merdliğin na olduğunu anlryamazsımız. Zabitler hiddetlerinden bembeyaz kesilmişlerdi. Ragastana gelince rüya gördüğünü sanıyordu. — İşte böyle efendiler.. — Gidiniz, Sezara söyleyiniz, ben Şövalye dö Ra- gastanı teslim edemiyeceğim gibi bu —andan itibaren eğer bir harpte ölür- sem kendisini orduya başkumandan tayin ediyorum. Heyecandan boğulmak derecesine | gelen Ragastan: * | — Prens!,, diye haykırdı. | Fakat Manfredi susmasını işaret ederek Sezarın zabitlerine döndü: — Haydi gidiniz efendiler! Artık biribirimize söyliyecek sözümüz yok- tur.. Üç zabit, Prensi scelâmlıyarak açı- lan kaprdan çıktılar. Borazancılar kısa bir boru öttürdüler. Sonra zabit- ler maiyetleriyle beraber sofayı ge- cerken iki sıra üzerine dizilen mütte- fikler ordusu Senyörleri tarafından selâmlandılar. Bu esnada Prensle Ragastan yal- nu kalmışlardı. Rakibinin yüksek | kal, iliğine yenilen Ragastan bir sa- niye kadar büyük bir hürmetle ihti- | yarın yüzüne baktı. Prens başını kal- dırarak ; — Mösyö, bana teşekküre borçlu değilsiniz. Ben taşıdığım nişanın üze- rindeki cesur ol, sadık ol, temiz kalp- li ol sözüne uymaktan başka bir şey yapmadım. dedi. — Bu, beni Sezarın eline teslim et- mekten sizi menedebilirse de halefi- niz olmaklığıma müsaade edemez. Bunun üzerine, Prens Ragastanın —— ——— uATâıSWAMAYo UIR TÜRLÜ BULAMA BORJİYA ÜUMm.. HATİR - oLUYO M, FAKAT YORUM' —— yanımma yaklaştı. Kolunu tutarak: — Delikanlı, sen beni henüz anlıya- mamışsın, Senden ne beklediğimi şim- di açıkça söyliyeceğim dedi. — Söyleyiniz Mönsenyör. İstekleri- nize tamamen boyun eğeceğime — söz veriyorum, — Evet, sözüne güvenilir bir adam olduğunuzu bilirim. Fakat sözlerime itaat edeceğinize yemin ediniz efendi! — Şerefim ve namusum üzerine ye- min ediyorum. t — Evvelâ, aramızda geçen şeyler- den Primvere hiç bahsetmiyeceksiniz! — Pek âlâ.. — Sonra, tesadüfen rastladığınız zamanlardan başka ben sağ oldukça kendisini aramıyacaksınız! Ragastan biraz tereddüttlen sonra: —Bunu da vadederim. Fakat Prens hakkımda çok zalimce davranarak bütün haklarımı elimden aldınız! — Efendi! Beni uğrattığınız. ağır bir felâket icinde iken tarafınızdan kabul edilmiyecek olan bir düello tek- lifini aklıma — bile — getirmemiştim. Gençliğiniz, - kuvvetiniz, — ustalığınız yetmiş iki yaşında bir ihtiyarla — vu- ruşmanıza mani olacaktı. O vakit şu kapının arkasına gizlenerek içeriye girdiğiniz sırada hançerimi boğazını- za saplayıp sizi öldürmeği düsündüm. Böyle bir cinayetin namusuma süre- ceği leke beni bu kararımdan vazge- cirdi. Fakat bundan sonra da hayatı- nızı bana borçlusunuz! — Evet ha_vııtımıP size borcluyum. Gördünüz ya, demin elinizi hançerini- ze götürürken kendimi koruyacak hiç bir harekette bulunmadımı. — Gördüm!... Bu iki adam hayretle bakıştılar, Ve biribirine karşı besledikleri hür- metin ne kadar büyük olduğunu an- ladılar. Fakat ne bir kelime ve ne de yüzlerinde beliren bir iz ile bu duy- gularını belli etmediler. STİYO BORJİYA İhtiyar soğuk kanlılıkla söze baş: ,: ladı: — Mademki hayatınız benimdir. 0 halde onu istediğim gibi kullanmakta hakkım var. — Evet Prens! — Öyle ise işte kararımı size söylü- vorum., Sezar Borjiya ile yapacağımız ilk muharebede öleceksiniz! Ragastan titredi. İçinde bir isyan duygusu kabarıyordu. Fakat Manfre- dinin beyaz dudaklarında acı bir gü- lümsemenin belirdiğini gördü. Bunun ihtiyarlık hırsından doğduğunu anla- MIiştı. — Pek âlâ! olecegım' p Prens Manfredi tabii ve titremiyen bir sesle böyle mertcesine cevap veren Söyalyeyi tepeden tırnağa kadar süz- dü: —Sözünüze inanırım.. Ragastan başıyle tastik etti. Prens kolunu yavaş yavaş kaldırarak : — Haydi gidiniz.. Siz bana bir adamsmız Mösyö! Şimdilik size cesur ol, sadık ol, temiz kalpli ol! de- Sil, cesursun, sadıksın, temiz kalpli- sin! diyorum. Ragastan ihtiyarı büyük bir hür- metle selâmladıktan sonra yavaş ya- vaş dışarıya çıktı. L e eç KAPRERA ADASI Zahitleri Prens Manfredinin ceva- bını bildirdikleri zaman Sezar — son derece hiddetlendi. Hemen orada bu- lunan Lükrese dönerek : — Beni nasıl bir belâya soktuğunu sen de görüyorsun ya? dedi. Lükres cevap vermedi. Montefor- tede ne olup bittiğini anlamağa calı- şarak ve hakikati aşağı yukarı kesti- rerek düşünüyordu. Nihayet Sezara: — Bunlar çelik kadar metin adam- Tarmış, Ben bunu önce düşünecektim. Fşhat ne.çare?, Bir kere oldu. Pek a- ğır bir yanlışlık yaptım. Lâkin henüz lâyık | l OMU? Ç. D-HERŞEY.. AKLI. - MA GELMİYOR... EVET.. EVET.. u NUTTUM. UNUTTUM... TİSSMA MI . İSMİM.. ıım Ha ll d » F Te e « B WWT W SA LA | l b (DVevam edecek) 210 Allah kerim- ümidimiz mahıolmadı dir. Sözlerini söyledi. — Ne demek istiyarsun? — Beni kendi halime hrrak! Tekrar - Monteforteye gideceğim. — İyi amma, bu sefer mahvolup gidersin? Lükres omuzlarını kaldırdı: — Bana güçlü kuvx etli ve fedakâr dört adam ver. — Bu cok kolaydır.. Sezar bir zabit çağırtarak muhafız askerlerinden dört nefer seçip bunla- rın Lükresin emrine tabi olacaklarını bildirdi. Lükres: — Bu sefer son kat'i bir iş görece- gim. Başarabilirsem bundan hem sen ve hem de ben istifade edeceğiz. Açık söyle! — Şimdi ne söylesem boştur. İleri- de görürsün!. Yalnız bana şunu söy- le: Ne vakit hücuma karar verdin? —Yaram iyileşerek ata binmeğe gü- cüm yetince. Aşağı yukarı üç dört gün sonra.,. — Pek âlâ.. Bu da bana yetişir. Sezar her ne kadar zorladıysa da Lükres bundan başka bir şey söyle- medi. Ç4 * * Monteförtede, Prens Manfredi ile aralarında geçen meseleden — sonra Ragastan evden dısarıya çıkmıyordu. Prense verdiği sözde durabilmek için bundan baska bir çare - bulamamıstı. Çünkü Beatrisi aramıyacağına yemin etmişti. Her biri birer yüzyıl kadar —uzun görünen bu istirap dolu günler içinde Ragastanm çektiği azap son dereceyi bulmuştu. Bir akşam İspada - Kapya, Sezarın ordusunda taarruz hazırlık Tarı görüldüğünden ertesi sabah mu- 'harebe edileceğini duyduğunu haber veşrdi. : j Delikanlı içini çekerek: Eedda N e K l *j'

Bu sayıdan diğer sayfalar: