Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—TT STT S OU ->-HABER w— Akşam Postası l’"" """" DÜT Ğ D L e Ünyyn ’ iyşaRen | caşklike y aati Hut aei cşlrüm ü G iiygyret ÜN yyi Tü kce Osmanlıca Fransızca SÖZLÜK Dictionnaire Turc — Ottomaen - Frahçais İsmail Hami Danişmend tarafından meydana getirilen bu tügat öz © Türkçe kelimelerin şimdiye kadar kullanılmakta olan Osmanlıca ve Ç aynı zamanda Fransızca karşılıklarını göstermektedir. $ cildiye ve zühreviye mütehassı- Herkesin ve hattâ ecnebilerin istifade edeeeği bu SOZLUK | şı: Beyoğlu İstiklâl caddesi Etu. iııtişar etmiştir. Fiatı 100 kuruştur. eee | e. . KRanaat kütübhanesi n ı KAŞE NEOKALMıNA rip » Nevralji - Baş ve Diş ağrıları Artrltlzm Romatizma saçları dökülen'ere zi v Dr. HAZIM__İ | Cerrahpaşa hastanesi sabık ğ l sabahtan akgamı kadar. ıııw"muıııunumuımı | Dr. Hafız Cemal ı 4 Dahiliye Mütehassısı Doktor Ahmet Asım Cumadan başka günlerde saat MARKA ' (2,5 dan 6) ya kadar İstanbul Di Müslahzaralı —| vanyolundaki (118) numaralı hu- ÜBUBATÜNLARİ i Lıâı:fıbmeımde hastalarını kabul Muayenehane ve ev telefonu 99398 Kışlık telefonu 21044. Ortaköy Şifa Yurdu Framvay yolu, Muallim Naci cad. No 115: İstanbulun en güzel yerinde geniş bir park ortasında her türlü asri Konforu haiz çok temiz, fiyatları çok ehten ve kadın erkek her — türlü hastalara açık hastahane, Yatak fiyatları iki liradan iti baren Doğum ve kadın ameliyatlarıyle apandisit, fıtık, basur ve buna Lbenzer ameliyeler için hususi, fiyatlar, arzu edene rıyıt listesi — ve İngiliz Kanzuk Eczanesi Mus'ahzaratından Saç Eksiri Komojen Kanzuk Yeniçıktı | asedemonyalıların ve Au'nı'lıl!nn Saş'arın dökülmesine ve kepek: ; ı lenmes'ne man' olur. #ğ Cümhurıyet broşür gönderilir. — Telefon: (42221) Komojen - saç'arın köklerini - leri - kuvvetlendirir ve besler, | HK..".'&;' _ ŞA Va aydar at Yeni çı kt! Komojen saçların grdasıdır, | ı tabil renklerini bozmaz, lâtif bir rayihası vardır. Komojen Kanzuk saç eksiri maruf eczanelerle; ıtrryat mağa- zalarında bulunur. Değişişler OVID S. Z. AKTAY Hüseyin Usman Yeni Kitaplar —a ıı _ a oli B g ğ « H hastan Ovid eski Romanin en büyük klâsik şairidir. Deği- Hayall soıyalızm ilmi sosyalıım | dnhııl?::f. müiehaî:ıll! çlçlıı' bütün orta çağları kaplıyan şairin en ünlü ve Meşhur Engels'in bu evrensel ıstaörgütü Haydar Rifat tarafından LN Asertam eti 'en özlü eseridir. 18 Forma — 75 kuruş dılımıze büyük bir muvaffakiyetle çevrilmiş bugün - yayılmıştır. Özenle tavsiye ederiz. Fiatı S0 krş. 4.-7 e kadar Telefon 22459 Dağıtma Yeri — Vlkl_t M&tbaqsı — İstanbul .t , D BOIİİYA 220 — Demek öyle ha! Sözlerini mırıI—l dandı. — Şöralye, sizi kederli görüyorum. Ne yemek yiyorsunuz, ne uyku uyu- yorsunuz! Adeta zayıfladınız, Sizi da- rılttılar galiba! , — Üyle mi zannediyorsun?, — Peki ya sizdeki bu değişiklik ne- den ileri geliyor? eli — Belki hakkın var.. Şimdilik ya: rin için silâhlarımı temizle! Hazırla,. — Size yapıldığını sandığım mua- meleye rağmen gene muharebe ede- cek misiniz? —Üyle olsa bile niçin muharebeden | çekineyim. — Çünkü.. Mademki yüreğiniz in- cindi siz de ilk hamlede kendinizi öl- dürterek kederinize son vermek - isti- yorsunuz! — Çok mübalâgalr düşünüyorsun! Bu sözlerden bir şey anlamıyan İs- pada Kapya şaşa kaldı. Efendisinin işareti üzerine başımnı önüne eğerek çekildi. * a # ı Bu sırada Beatris ne halde bulu- nuyordu? Genç prenses pek ağır. bir istirabmnm pençesinde idi. Ragastanla son görüşmesinin ertesi günü parkta her zamanki yerine gitmişti. Prens Manfredi de bir saat kadar vyanında bulundu. İhtiyar gerek sözlerinden gerek hareketlerinden Primverin bir gey anlamamasma san derece dikkat ediyor ve her zamankinden daha şef- katli ve daha babaca davranıyordu. Biraz sonra Manfredi çekildi. Da- Ba doğrusu çekilir gibi görünerek U- wektan Beatrisi gözetlemeğe başladı. Wagastan gelmedi. Kendi kendine dü-| şündü ve: —Bu adam hakikaten Primvere lâ- yık bir koca olabilirdi. Sözlerini mr- rıldandı. Halbuki Primver: — Acaba niçin gelmedi? Sorgusunu zi a——ın ı belki bin kere kendi kendine tekrarla- dı. Gerek ertesi gece ve gerekse diğer - geteler Ragastan gene gelmedi. Genç Prensesin merakı gittikçe artıyordu. Ne Prensten ne de başkasından hiç bir şey sormağa cesaret edemiyordu. Ragastanın ismini söyler söylemez o- nu sevdiğini herkesin an! İryacağını sa- niyordu. Bir akşam gene bahçede otururken Kont Alma ile Prens birdenbire yanı- na geldiler, Prens mütecessir bir Be6- le: — Biz yarın hareket ediyoruz. dedi. Kont ilâve etti: — Enmnniyet kıt'alarımızdan haber geldi. Sezarın ordusunda büyük bir heyecan ve telâş varmış.. Yarm yeni bir taarruzun olması muhakkaktır. Onun için bü gece ordugüâhta bulun:- mamız Tâzım.. Allahasmarladık yav- rum! Sezarın bir kere daha mağlup olacağı muhakkaktır. Kont kızını kucağma alatak — sikti. Primverin yüzü sapsarı kesilmişti. Kulakları çınlıyor, gözleri kararıyor, hemen düşüp bayrlacakmış gibi - olu- yordu. Bir sual dudaklarımın ucuna kadar gelmisti. Fakat heyecandan tı- kanan boğazı ağzından bir kelimenin bile çıkmasına meydan bırakmıyordu. Nihayet Prens Manfredi de veda için yanına yaklaştığı zaman öğrenmeğe ve bu müthiş kararsızlıktan kurtul- mağa karar vererek sönük bir sesle sordu: — Acaba diğer kahraman zabitleri- mizin hepsi vazile başına gittiler mi? — Hepsi! Rikardo, Orsini, Trivolçe, Maletesta., Hepsi yerlerine gittiler! — Mösyö Ragastan ne oldu?., Bu ismi söyler söylemez yanakları kızardı. Bir saniye sonrâa hummaya tutulanların yüzlerini kaplıyan kur- şuni renge benzer bir renk aldı. Kont Alma söze karışarak cevap verdi: BORJTYA 917 M fazileti ve yüksek görüşü ile seçme bir asılzade olan Prens Manfredinin bile beğenip takdir edeceğini muhak- kak gördüğümüz teklif şudur: Monsenyör Sezar birçok kan dökül- müş olduğunu ve felâket içinde yüzen İtalyayı harabeye döndüren — dahili harplerin artık sona ermesinin lâzım geldiğini anlıyor. Ve bundan — sonra Monteforte Kontluğu üzerindeki hak- larından vazgeçiyor. ÜOrdusu Romaya dönmek üzeredir. Bundan başka Mon- teforteye bir daha taarruz edilmiye- ceğini, ismi ortadan silinen bir — kaç Prensliğin ve bilhassa sizinkinin ye- niden diriltileceğini vadediyor. Manfredi bu &özleri büyük bir dik- katle dinliyordu: — Bütün bunlara karşılık — Sezar sizden yalnız ordunuzu terhis etme- nizi istiyor. Hüsnüniyetine delil ola> rak da etrafımda bulunan Senyörler- den seçilecek on tanesini size rehin o- Jarak verecek ve sizin hüsnüniyetini- ze iİnanmak için de yalnız sizden bir rehin istiyecektir. Bunu seçmek bizim vazifemizdir. — Pek âlâ seçiniz!. — Sulheu ve uzlaşrer duygularıma bir misal olarak Sezar bunu sevmiş olduğunuz Senyörler arasından seç- miyor. Zabitlerinizden bulunan ve bu memleketin ahalisinden olmıyan bir |* yabancıyı istiyor ki o da: Şövalye dö Ragastandır. İşte sözümü — bitirdim Monsenyör, şimdi kumandanımıza götüreceğimiz cevabı bekliyoruz. Ragastan kollarını kavuşturmuş olduğu halde gurur ve azametle parlı- yan gözlerini Prens Manfrediden Se- Zzarın zabitlerine çevirdi. İhtiyarın kalbinde müthiş bir se- vinç duygusu dalgalandı. İntikam a- lmacak fırsat ele geçmişti. Çünkü Ra- gastanı Sezarım eline teslim etmek o- nu ölüme mahküm etmekle birdi. Borjiyanın zabiti: —Cevabmızı bekliyoruz. Monsen- yör! Sözlerini tekrarladı. Ragastan Manfrediye doğru bir a- dımı attı. Kolları hep kavuşturulmuş olduğu halde gözlerini onun gözlerine dikerek yavaş fakat gurur dolu bir sesle: — Beni teslim etmek için daha ne düşünüyorsunuz?. Sözlerini mırıldan- dı. Prens bir saniye kadar yüreği bir istirap yükü altımda ezilmiş olarak kaldı.. Benzi daha çok morardı. Vü- cudunu bir ürperme kaplıyarak etleri müthiş bir surette gerildi. Ragastanm nefsile vütudunun ateş içinde kaldığını ve bu nefisde bir ha- karet mânasının toplanmış olduğunu hissetti. Nihayet doğrularak kolunu uzattı. Ragastan sanki bir esirmiş gi bi Borjiyanın zabitlerine doğru iler- ledi. O vakit Prens Manfredi: — Efendiler!. Benden alacağınız cevap budur. dedi. İhtiyarın sesi sakindi. Bir saniye evvel hiddetle, kinle büzülen yüzünde şimdi bir büyüklük görünüyordu. Sö- züne devam etti: —Bu size insanca duyan insanca düşünen herkesin vereceği bir cevap- tır. Şövalye dö Ragastanı elinize tes- lim etmek kadar büyük bir alçaklık o- lamaz! Borjiyanın zabitleri bir harekette bulunmak istediler, — Sözümü dinleyiniz! Efendinizin Ragastana karşı beslediği kin herkes tarafından biliniyor Benim gibi, ce- saret nişanının en büyük rütbesini kazanmış olan bir adama; bir düşma- nr, canma susamış olan öbür düşmana teslim etmeği teklif etmek en büyük hakarettir. Şunu da — söyliyeyim ki elendiler, siz böyle alçakçasınn bir -i Haf *eİnmee Içi vEzifeyi üştünüze uluı.ıı w syesz k"ı"' taşrmak şerefine lâyık olmıyan kim: selersiniz! « - : n v e O” G di t