Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
DNKt tyyyuy, Âtlet olmıyan Sporcu, topal bir koşucudan farksızdır | " yaygaan BAF yagayyaİPTAMagggyrtPİRNMMayaıgafU lll yayamız A Yazması benden M LA L L ST Zavallı atletizm! İstanbul Mmtakası" Atletizm heyeti, bu cuma için bir kros şam- Piyonası tertip etmişti. — Öğren - dim ki, bu müsabakaya ancak tek Dir klübün dört atleti iştirak et - Mek için talip olmuş, ve böyle mü- sabakalara müracaat — edenler üç klüpten daha az olursa, nizamna - | Ma müsabakanın yapılmasına mü- | saade etmediği için atletizm hey - ti Kros'u bir hafta daha tehir et- Zavallı atletizm!.. iğ Dü Bundan beş, altı sene — evvel, böyle resmi bi müsabakaya de - gü, bir klübün tertip'ettiği lâletta - Yin bir kros koşusuna yüze yakm O zaman memlekette, ne atle- | tizm antrenörü, ne de böyle çifter, ; Çilt-r koşu pistleri vardı. | Dakat, biz gere Kadıköyünde, | İlAhatspor çayırmım senede yıldş bir kere tamir edilen pistinde çalı- fan naly a'ay atlet, kar, çamur, yağ | Mmuy demeden kros müsabakaları- Na giren yüzlerce genç görürdük. | O senelerde, Ömer Besim Ko-| Salay ve arkadaşlarımın —himmeti | ile yapı'an iki atletizm bayramının | "“T! görmek korkarım artık bizim | $in bir hayal olacak.. Halbuki sen2lerdenberi mem - İekete avuç dolusu — para vererek âtlstizm antrenörleri — getirdik ve “â'a da getiriyoruz. Amma iş gene, tıpkır tersine a. kan îıır nehre benziyor: L YAT Zavallı atletizm!.. » 4 6 Bütün bu işlerin kqbahati. spor idarecilerimizde mi, sporun bu en Mühim tarafına ehemmiyet vermi- Yep teşkilâtta mı? Yoksa hakika - | ten uyuşuk duran ve senelerden - | beri Avrupa seyahatlerinde adam | sSeçmekten başka bir iş görmeyen atlet'zm federasyonunda mı? Aca- ba atlstzm hocalarımız mı ehli - Vetsiz?la Bunu pek bilmiyorum.. Yalnız muhakkak olan bir şey Varsa, o da, proğramsız. ve alatur- ka bir sistcm içinde bocalayan at- letizimimizin getirdiğimiz hocala- | Ya, sarfettiğimiz avuç dolusu para: | Ya vağmen müthiş bir sür'atle geri ı Seri gittiğidir.. | 2 21 girdiğini hatırlryorum. - % f İ Ve bu gerileyişte, teçkılntm antrenörlerin, — idarecilerin, atle - i şlîm federasyonunun müşterek | ihma! ve mes'uliyet hisseleri oldu- Sudur. Zavallı atletizm! . İzzet Wu!”""' - Tebliğ Futbol Heyetinden: Beşiktaş sahasında, alan göz - ! Cüsü Necmi Ataman, saat 10 da . aragümrük - Sumerspor, hâke - Mi: Halit Galip, saat 15,30 da. Süleymaniye - Anadolu — terfi m’üaa'bakau. hâkemi: Suphi, yan âkemleri Samim Tlât Öz- '*'k İşbu terfi maçr bir buçuk saat- İik devre nihayetinde beraberlik- | — eai ma a * neticelendiği takdirde, on beıe-r | dakiknltk iki devre daha — temdit *İilecektir. F enerbahçe stadında: Alan göz- | Süsü Ali Rıdvan. Saat 11 de Fe- | ;:"b'hçe * Vefa genç takımı, hâ- *m: Ali keu"blhçe Vefa B. takımı - ha - kımı çok kuüvvetli olduğuna şüphe ol- — £ _ | | vide oynarlar, ve müdafaadan ziyade APAK | Rırdvan. Saat 12,15 de | €m Nuri, . F YŞ L Fakat!.. Yugoslavları yenebiliriz t Karşı tarafın oyununu hesaplıyarak iyi-bir milli takım teşkil etmeliyiz — Yakın bir istikbalde Yugoslavya takımıyla karşılaşacağız. Sporcuları- | | miz bu maça hazırlanmak için çalış- | mağa başladılar. Fakat umumi kana-| at maçın neticesinden hiç de ümitvar değil, Daha üç av evvel Balkan şam- piyonluğunu kazanan ve dünyanın en kuvretli takrmı olan İtalyaya 2 —1 mağlup olan Fransızlara — bir sayı farkla yenilen bir takım şüphe yok ki | çok kuyvetli bir takımdır. Bu hakikati başta Avusturya fut- bol diktatörü Hügo Meisel — olduğu | halde her #pordan anlnyaı_ı tastik et-: miştir. Ki Bundan başka yerli takımlarımı- n da ne halde olduğunu hep biliyo- ruz. Kuvvetli sandığımız takımların ne kadar çürük tarafları olduğunun farkmdayız. Lik maçları bunu eh açık olarak ispat etti. Birinci — devreyi en ileride bitiren bir takımı devrenin en zayıf takrmıyle berabere — kalmış, ve lik dördüncüsüne yenilmistir. Rakibhi- ne dört sayı ile mağlup olan bir taktm | kadar muhafaza eder. | tanımmıştır. Seri çıkışları, top - kesiş- iki hafta sonra bu kahir galibinin sır- tını yere getirmiştir. Maçlar gözümüzün önünde hiç| bir takınıda bir fevkalâdelik yok. Bu- . na rağmen ben iddia ediyorüm ki iyi ve akıllıca secilmiş bir Türk milli ta- miyan Yugoslavyya milli takımımı ye- nebilir. soporla .ıl.ık dar.o uncular pek iyi! bilirler ki Yugoslavya nmüilli takımı4 Balkan şampiyonasında yaptığı — ilk | maçta Bulgarları ve Romenleri hâkim | bir oyunla yendiği halde Yunanlılara mağlup olmuştu. Fakat — Yunanlılar , Bulgarlara mağlup oldukları, Romen- 'ı lerle de berabere kaldıklarından sam- | piyonluğu yalnız kendizine karşı bir mağlubiyeti olan Yugoslavlara — ter- ketmek mecburiyetinde kalmışlardı. | Acaba — Yugoslavlar Yıınanhlara] neden mağlup oldular? Bu smf şans- | sızlıktan mr ileri geliyordu? Hayır... Maçm tafsilâtı işin böyle cereyan et- mediğini bildirdi. Yunanlılar Yugos- lavlardan hâkim oynamışlar, ve bü- tün maç esnasında Yugoslavlar — bir türlü kendilerini toparlıyamamışslar: dı. Bunun sebebi de Yunan takımının tesşekkül tarzından ileri gelmekteydi. Bir gazete okuyucuları — arasımda şimdiden bir anket açmış, Türk - Yor- masmı taşıyacak takrmın nasıl teşek- | Sü leyıiıani;e - Anadolu * karşılaşıyor | hassa az göl yemekle tanınmıştır. kül etmesi lâzım geldiğini — soruyor: Bunun için de bir kıyrak, bir de atle- tik takım seçmiş, bunların hangisinin | daha muyafık olduğunu soruyor. Kâ-| gıt üzerinde yaprlan bu — hesapların | müsbet bir netice yereceğine kani ol- | madıfımdan, ve hangi noktaları kuv- vetli, hangi noktaları zayıf olduğu bi- linmiyen bir takima karsı çıkarılacak takımı tanzim etmek en hafif bir ta-l birle gülünçtür. İ Binaenaleyh takımımızın nasıl tan- zim edilmesini düşünmeden eyyel, Yu-, 'faa hattı Yugoslavdan daha zayıf ola- goöslavyya takımını tanıyalım. Ve 'lu- nanlılara karşı yenilmelerinin sebebi- ni araştıralım : Yugoslavya takımı, evvelâ çok e- nerjik bir takımdır. Çok seri — oynar, | ve oyunun başındaki süratini sonuna | Kalecileri | Fransız gazetelerinin de methetlıgu gibi çok mükemmeldir. Bekleri fevka- lâde atletiktir. Ve uzun vuruşlarıyle Jeri en mükemmel Avrupa oyuncuları | derecesindedir. Zaten Yugoslavya ta- kımımm en küvyetli atrafı müdafaası olduğundan komşuları arasında bil- Müdafaa hatları küvvetli olduğun- dan Yugoslav hafları her zaman ile- höücunt hattına yardım ederler. Bek- Terin dzan isabetli vurasları bunlarm yarydınıma pek Tüzüum brrakmaz. Hücum hattma gelince burada oy- niyan oyüncülür cok süratli ve atıl- gandırlar. Şütleri de çok kuvvetlidir. Havadan ve uzun paslarla öoynarlar, | kaleye 15 pas yaklaştılar mr hiç şaşır- madan kaleye cok isabetli ve kuvretli şütler çekerler, Bilhassa merkez mu- | hacimleriyle sağ acıkları pek mükem- | mel oyunculardır. Yugöslavya — — takımını aşağı yukarı tanıdınız Şimdi de bu takımı yenmek için karşısma nasıl bir takım cıkarmamız lüzimgeldiğini düşünelim. Kaleciden başlıyalım: Bu meykiin en münasip namzedi şüphe yök ki Av: nidir. İzmir gazetelerinin metheuığı I kaleci Sabahattini yakından tanıma- | | dığımız için Avniyi memleketimizinî en iyi kalcisi olarak kabul edebiliriz. ! Bilhassa fedakâr oyunu ile tanmmış | olan bu genç, atılgan ve yırtıcı bir o- | Yun oynıyan Yuğgoslavlara karşı kale- | | î l Terfi maçı yarın yapılıyor Yarın mühim bir maç oynana - | cak, birinci küme sonuncusu Sü- - leymaniye ile, ikinci küme şam - A piyonu Anadolüu terfi maçı için | karşılaşacaklar: Bu maçı Anado- lu kazanırsa, birinci kümeye Sü- leymaniyenin yerine geçecek. Eğer Süleymaniye kazanırsa, o zaman, iki takımın da küme | vıziyetlerinde değişiklik olmıya - cak.. Anadolu, bilhassa Süleymani - | ye için bu maçın çok büyük ve ; hayati bir ehemmiyeti olduğu | şüphesizdir. s Şimdiye kadar yapılmış olan | terfi maçlarından anlaşılmış bir hakikat vardır.. O da, ikinci kü- ğ Hai Za BOi D R . h (l 5 ; ıi d0 ÖL W LA S ll d ü e L B LAİ ci itünken DN et me birincilerinin — birincı küme sonuncularını — yenmesinin çok | güç olduğudur. | Süleymaniye geçen — sene de terfi maçını iyi bir netice ve o - Şunla kazanarak birinci kümede. | ki mevkiini muhafaza etmişti. Bu sene de ayni vaziyeti ka - zanmak için çok çalışacağ: şüp - hesizdir. Anadoluya gelince; bu emek - siz klübün de birinci kümeye ge- çebilmek için, bütün canlılığını sarfedeceği muhakkaktır. İşte bütün bunlar, yarınki ter- fi maçının çok zorlu ve heyecan- h olacağını belli ediyor. |zon, Niyazinin seri akısları, Münevverin ı bekleri seri, nofesli, çok dikkatli, ve l maçı kazanmasına imkân yoktur. Bu “na olmak- mecburiyetindedirler. Nihat | | cum hattımın manevralarını iyi bilme- mizi en iİyi mudal.ı'ı edebilecek nam- zetlir. Beklere gelelim; Sekiz kişi ile bir- den hücum eden atlet bir takrm karşı- sında en mühim vazife şüphe yok ki bunlara düşer. Eğer Türk takımının | hilhassa çok uzun vuruşlu — olmazsa vasıfları üstünde lâyıkıyle toplıyan ! Yaşar ve Galatasaraylı Lutfidir. Şunu da ilâve edelim ki bu müda- caktır. Fakat bizim haf hattımız da müdafaaya yardım ederek bu noksa- nı tamamlıyabilirler. Bundan da anlaşılabiliyor ki haf hattımız da çok kuvvetli olmak mec- buriyetindedir. Ve bu hat iyi tanzim edildiği takdirde Türk takımını gali- biyete götürecek en mühim rolü oynı- yacaktır. Tanzim edilirken fevkalâde dikkat ve itina etmek lâzım gelen bu hattın oyunculerr muhakkak surette cüsseli, atlet, nefesli, ve bilhassa ka- fa, daha doğrusu havadan oyuna aşi- | beş yaş genç olsaydı şüphe yok 'ki bu hattımn en mükemmel bir namzedi — 0- lurdu. Henüz yeri doldurulamıyan bu çok kiymetli — oyuncunuün yerini Ateş klübünden Rasih en iyi doldura- caktır. Her nekadar Rasih daha ziya- de hücum”hattı oyuncusu İse de Yu- göslav takırmına karşı oynayacak mib W takımın santrkhafı hücüum — hattmt cok iyi besliyecek paslar verebilmesi ve haflariyle birlikte ilerliyen bir hü- Si şarttır. Kısa bir antreman devresin- den sonra Rasih bu işf mükemmel su- rette başarabilir. Sol haf mevkiinde oynryacak öoyüuncü — için — Beşiktaşlı Feyzi iyi bir namzet olabilirdi. Fakat bu oyuncu son — maçlarında o kadar bozuk oynamağa başladı ki insan cid- den büyük bir tereddüde — düşebilir. Ben bunu arizi bir sebep olarak say- mak istiyorum. Bunun için milli ta- kmım namzetleri arasında yapılaıcak bir maçta son bir defa tetkik edilmeli- dir. Bunda muvaffak olmudığı takdir- de İstanhulspor forvetlerinden Salâ- hattin veya Ankara takımının santr- hafı tecrübe edilebilir, Bizce sağ haf mevkiine en münasip oyuncu sıkı bir antreman yaptılı takdirde Cevaddır. | Bu takdirde haf hattı en muvafık (Feyzi, Rasih, Cevat) şeklinde olma- İrdır. Söri, cüsseli, ve — enerjik — bir hücum hatirna karşı koya” bilmek için başka türlü hareket etme- | ge imkân yoktur. Gelelim hücum hattına: Yazmımın başında Yugöslavların half- larla birlikte hücum ettiklerini yaz- mıştım. Binaenaleyh bu takımın hü- aÜİti ggyartARRütaygyyi M ayar aA arayaa İ — Sporun temeli at - letizmdir. Tam bil sporcuolmak içir evvelâ atlet Oll. '“mılm""l'irııımn'îWRîıımnMMnrmmM Makabi olimpiyadı 'Bütüz musevi spor- cular Telaviv'de toplanıyor 5 mayıstan 12 mayısa kıdar, devam etmek üzere; Fılıstinde, Tel'aviv şehrinde büyük bir Mu- sevi olimpiyadı başlıyacaktır. - Olimpiyada, bütün dünyadaki musevi spor teşkilâtları yani bü - tün Makabiler iştirak edecek - tir. Olimpiyadın ismi de Makabi olimpiyadıdır. Yapılacak müsabakalar, fut - bol, basketbol, atletizm, boks gü- reş; yüzme, motosiklet, bisiklet birincilikleridir. Olimpiyada, iştirak eden bütün sporcuların, bir arada jim- nastik yapmaları ile bı.çlınnc_ık- tır, . "Telaviv olimpiyadma, İstan - buldaki Makabi klübüne men - sup musevi vatandaşlardan, 35 sporcu genç de iştirak ed er- dir. Boks, basketbol, ıtleu:ı:ıı ve motosiklet kısımlarına iştirak. e- decek olan bu sporcular, Adana- dan geçerken, orada bir de Bas - ketbol maçı yapacaklardır. Musevi vatandaşlara muvıffıv kıyet dileriz. Galatasaraylı Salâhaddinin Tedavisi için verile- cek 200 Jira.. -. Vefa maçında — bacağı kırılan 'Galatasaray merkez muhacimi Sa- lâhaddinin tedavi masrafıma - bir yardım olarak merkezi umumi ta - rafından verileceği vadedilen iki yüz lira, aradan iki ay geçtiği hal- de, Galatasaray klübüne hâlâ ve - rilememiştir. Bir oyuncunun tedavisine yar - dım yolunda yapılacak bu muave - netin daha fazla geçi-ktirilmiyeceg ğini zannedıyoruz Teftiş geziliyor —— Duyduğumuza nazaran Türkiye İdman Cemiyetleri Umumi Mer - kezinin bir emir üzerine İstanbul - daki bütün gayri federe — klüpler teftiş edilmeğe başlanmıştır. : Bu işe memür edilen İstanbul tün gayri federe klüpleri ıemılî tedir. Gayri federe klü*pî'e.ı' mıntakası yazganı Bay Halit bü - cum hattı ile bekleri arasında her za- I man bir mesafe bulunuyor. İşte bizim avantajımız da bu noktadadır. Eğer | | muhacimlerimiz toplu olarak hareket | edebilir ve seri bir oyunla — kar$ı| kaleye inebilirlerse galibiyet Türk ta- | krmına tevirebilirler, Atletik hayva- dan oyntyan bir takımın Yugoslar beklerini gecmesine ve gol vyapmasına imkân yoktur. Bu müdafaayı ancak yerden oynryan, çalımda meharetli, =eri. ve şütör bir hücum hattı yarabi- " Bu hücum hattı da gu şekilde ol- malıdır Söl açık Danyal, sol iç Fikret, mer- kez muhacim Vehap, sağ iç Müneyver ve sağ açık Niyazi. Bu oyuncularını hepsi seri, ve — kiv-| vak oyunculardır. Hele ortada yüz Metreyi 12 saniyede koşacak — kadar atlet ve şütör olan Vehap takımı mü- hakkak ki çok iyi idare edebilir. Dan- yalla Fikretin yapacağı bir kombine: ve Vehabın isabetli ve kuvvetli şütleri herhalde bu geçilmez müdafaarı y'a- rabilecektir. Sıkıştığımız zamansa, Fikret sol iç oynadığı için yabancısı olmadığı - haf hattına da pek âlâ yardım - edebilir. Takımın oynıyacağı oyun muhakkak surette, kapalı, toplu ve yerden olma- lıdir. Eğer havadan ve açık oynamağa kalkışır, takımtır böyle seçersek mağlü- biyete doğru gideceğimiz muhakkak- tır. Yunanlıların oyunu - kazanması yukarıda yazdızım şekilde hareket et- melerinden- dolayıdır. Sonra - Yugos- layların zayıf noktalarından biri de yabancı sahalarda ilk defa öynarken aksamalarrıdır. Eğer bu da gözönünde bulundurulur, yukarıda yazdığım şe- kilde bir Türk takımı kazanacakları- naremin bir çekilde eyuna başler, ve tavsiye ettiğim oyun tarzı tatbik edi- lirse Türk hhmu matr &—thııııbi—_ ir. B M 8 | V