Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Bi poctce ZK ÖLEİ —e Banyo teknesındeı tarihin seyrini değiştiren adam Çirkin suratlı, yabani bakışlı; hürriyet için sönmek bilmez ate- şiyle durmaksızın çalışan, sarhoş- luktan çıldıracak kadar içen; tor topraktan ve parçâ parça 'edilmiş bir tahtın molozlarından yepyen' ve verimli bir Fransa yaratmak is- tiyen adam: “Kellem koltuğumda olduğu halde hürriyet için savaş tim,, demişti. İşte size Fransız in- kılâbinı yapmış olan adamların en acaip ve en müteassıp simâaların - ian biri: Jan Marat... Ö; doöktoör, âlim, mütefennin, gazsteci, siyasacı ve hepsinin fev kinde de propagandacı idi. Denebilir ki buhran ve kan se- nelerinde v, bir milletin rTuhuna diktatörlük etti, bir ülkeyi peşin- den sürükledi ve Avrupa tarihini değiştiren bir inkılâbı işledi. Bünu önce bir kilerden, sonra da deri hastalığı yüzünden hiç çık- madığı ilâçlı banyosundan yaptı. Yaptığı işin bütün fantazisi anla- tılmak icap ediyorsa, onun ban- yodan bir gazete çıkardığını da i- lâve edelim. Bu gazeten'n o im- tiyaz sahibi. baş yozıcsm, basıcısı ve müharriri irs. V4 ısriıf ları ödi: yebılmek için kendisi yatı aç, ya- vi tok gezerdi. Ve bu banyo tek- neşinde can vermişti. OÜnu, mem- leketi-harabiye sürükliyen bir ca- navar diye, bir Fransız kızı han- çerle ciğerlerinden ve yüreğinden tTurarak öldürmüştü. Paul « JâfüMarat 24 mayıs 1743 de İsvıçrenm Boudry köyünde doğ- muştu, Annesi olur olmez dok - torluk tahsil etmek üzere seya - hate şılm.ııştı. Onu —Fransanın Tuluz B—ardo ve Paris şehirlerin - de goruyoruz Nihayet Londranın Harley sokağımnda bir muayene - hane açıyor ve burada oldukça iyi para kazanıyor.. Yüreği dinmek belmez bir hırsla şan ve şöhret i - çin-çarpıyordu. Britanya münte- h'nlerini devlet adamlariyle prens- lerin cinayetlerden kur'armak için kocaman bir kitap yazdı. Britanyalılar onuh yardımıma muühtaç olmaksızım kendi basları- nın çaresini buldular. Fakat Fran- sızlar onsuz yapamadılar. Çün- kü Fransada, kendisine ana yur- du edindiği o memlekette büyük işler baş göstermek üzereydi. Bü- tün bir ulusun gövdesinde baştan tırnağa kadar tıpkı maya gibi iş- liyen.yeni -bir ruh ortaya atılmak için çırpmıyor, geniş bir değişik- lik hazırlanıyordu. Maya muaz - zam bir ihtilâl halinde kabarip da kabından taşmca Marat kendi se- sini kendi ilhamını ve nihayet ken- 'di akibetini bulmuş oldu. O daima çok doğuran bir yazı:- eridi. Yukarıda söyediğimiz ki- tabını yazarken, günde tam yirmi saat:yemeden çalışmış ve nihayet siniribühratnlariyle harap olunecıya kadar sadece kuvvetli kahveden i- baret bir pehriz tutmuştu. F ıkat Paris kilerinde, sonra da yazıhanesi ve çalışma odası olan banyo: teknesinde çalışmaları öy- le kerkesirn dayanamıyacağı kadar ağırdı. * Bu fazla yorgunlvk onu nasil Olsa öldürecekti; “ Fransız hmm hançeri ise ölümünü sade- ce tacil etmiş: oldu. _ — Geceleri yalnız iki saat uyu - . Jean — Paul Marat yYordu; az ve vakitsiz yerdi. Altı saatini, dert, şikâyet, süikast fısıl- tıları, fesat ve millete karşı cina- yetlerini anlatmak için gelen ziya- retçilere tahsis etmişti. Parisliler onun sözlerini ağızlarıma dolamış- lardı; Parisin bu yer altı kilerin - den fışkıran alevler onlarım beyin- lerini tutuşturuyordu. Deri has- talığı canmı daha çok yakmağa başlayınca kendine hususi Lir ban- yo yaptırdı. Banyonun kenarla - rına enlice bir tahta yerleştiril - mişti. Bu tahta parçası onun ya - zı ve yemek masası idi. Omuz : larına kadar suya dalmış, şâkak - larınm atmasını dinlendirmek i - çin başı sirkeye batırılmış bir hav - w ile sarrlı olduğu halde:0 durma-. dan yazar, boyuna yazardı. Bu a - dam gazetesine “Halkmı dostu,, a - Umı vermiş, Parisliler de ona “Hal. kin dostu,, lâkabını takmıştı. * & & Şimdi de onun öldütülmesini gösteren, harikulâde sahneyi göz- den geçireceğiz: Normandiyanın eski Kaen şeh- rinde Şarlot Korday adlı bir kız yaşıyordu. İnce, uzun boylu, gök elâ gözlerinde yumuşak bir bakışı olan bu kızın yüzüne kuvvetli bir ağızla çene hemen hemen erkek sertliği veriyordu. Kız bütün yü - reğiyle ihtilâle bağlanmıştı, ancak itidal taraftarı idi. Marat'm partisi olan “Dağlılar,, fırkasma dehşetli muhalifti. Bir gün kendi kendine dedi ki: “Marat yaşadıkça, kanun ve in- saniyet dostları hiç bir vakit sulh| ve sükün bulamıyacaktır..,, Bu ince kız böylece Parise gel- di. Bir bıçak satın aldı. Mafsal: ları ayırmak için aşçıların kullan- dıkları sipsivri ve keskin bıçaklar gibi... Bunu bluzunun altna koyarak göğsünde sakladı ve bir müracaai mektubu yazdı. Öyle canavara karşı yazılması — lâzım gelen bir mektup değil; erkek duygularma ve yüreğine söz söyliyen bir mek- tup.. İki defa mektupla teşebbüs ettikten sonra Marat'ın karşısına çıkabildi. _ Kızı Marat'ın karısı olan Si - monne Evrard karşılamıştı. Bu kadın iyi yürekli ve basitti. Hal. kım aşağı tabakasma mensuptu... Marat sırf yeni hürrîyetîn inanç - larma uymak için onunla evlen - misti. Âz tereddiütten sonra zi - yaretçi, Marat'ın huzuruna çıka -| rıldı. 0 gece banyorla. idi, - Başt hav- İ Zavall Bi Bd Si di SA MA BK ea 2 metre 48 santımetre boyun- daki adamın hayatı nasıldır * T Dünyanın en uzun boylu kadını 2,53 metre boyundadırı Çocukluğumuzda, ninelerimi- zin uzun kış geceleri bize mangal başında ballandıra ballandıra an- Pai lattıkları dev masallarını'ne büyük , _ bir merak ve lezzetle dinlerdik. Devlerin harikulâde — kuvvetleri karşısında hayran kalır va onlar | gibi yaradılmamış olduğumuza e- (| sefler ederdik. Dimağımızda dev- lere efsanevi bir şekil verir, on- ları insanlardan bambaşka bir ya- radılışta zannederdik. Halbuki bugün çok iri boylu * |- ve cüsseli adamlar için bu tabiri h kullanmaktayız. Boyu iki metre- yi geçen birisinden bahsederken dev gibiadam deriz. Acaba bu kalıpta yaradılmış olmak arzu ve gıptaya değer bir hal midir?. Yok- sa bu gıbılJe acımak mı daha doğ- ru olur? Tababetin bu gibi insan azmanlarını birer hasta telâkki et- mesine bakılırsa, her halde — dev olarak dünyaya gelmemiş olduğu- muza şükretmek daha münasip o- lacak. Dünyanın en uzun boylu ada- mrı bir Amerikalıdır. İsmi Levis Silkins'dir. Bu adamın boyu iki metre kırk sekiz — santimetredir. Göğsünün genişliği 1.66, kalçası nın kalımlığı da 97 santimetredir . 165 kilo ağırlığında olan » Mösyö Wilkins'in eli 30 santimetre uzun- lugundadır. Parmağina taktığı yüzüğün kutru 3 santimetredir ki bunun içinden bizim paralardan 10 kuruşluk geçebiliyor. Wilkins doğduğu zaman hal ve tavrında hiç bir fevkalâdelik gö- rülmemiştir. Dört yaşına kadar her şeyi tabii gitmiş, fakat bu yaş- Dünyanın en uzun boylu kadını, otur duğu ev ile sandalyesinin reami | İ p tan sonra çocuk birdenbire şayanı Wilkins'in şapka, eldiven ve pardösüsü hayret derecede büyümeğe başla- tabii boyda bir adama giydirilmiş ol- mitşir. Ün yaşına geldiği zaman boyu 1.83 metreyi bulmuştur. Gerçi Mösyö Wilkins az bir za. man içinde harikulâde cüssesiyle çok şöhret bulmuş ve kendini teş- hir ederek büyük bir servet kazan- mış ise de halinden memnun gö: rünmemektedir. Cünkü onun için hayat gayet pahalrdır. Hiç bir dük kânda üstüne göre hazır bir şey bulamamaktadır. Düşününüz bir kere, ayağı kırk beş santimetre uzunluğunda, ba - şının muhiti de 70 santimetre ge - | bütün sözlerinde Marat'ın nazari- luya sarılı, omuzlarında bir çul, önündeki tahta parçası da tashih kolonları, müsvedde, makale — ve! yazı doluydu. SŞundan bundan konuştular. Kız yelerine büyük hayranlık gösterir gibi davrandı. Sonra birdenbire sivri ve keskin bıçağı çekerek bir tek vuruşla ona ölüm şarabımı içir- di. Marat bağırdı. Bu, onun son hağırışı idi: GSt — İmdat!... Sevgilim koş!... Fakat Sımonne gelmc o ÖL - raüştü. ' B » 'Ölümü takip eden iral_:alar ga - rip, ayni zamanda tipikdir. Bu saydı işte böyle olacaktı nişliğinde olan bir adam için hazır kundura ve şapka bulmak imkânı olabilir mi? Bu itibarla — Mösyö Wilkins her şeyi ısmarlamak miec- buriyetinde kalmaktadır. İsmarla- dıklarını da iki misli fiata yaptı- rabilmektedir. Çamaşırlarını iki kat masrafa yıkattırmakta, bir lo- kantaya gitse herkesin verdiğin - den üç dört defa fazla yemek pa - rası vererek çıkmaktadır. Kadınlar ile erkeklerin arasın- daki rekabetin derecesine bakınız halk dostunun dostları adetâ çıl - dirmıştı. Gövde iki gözlü bir lah- ta yerleştirildi. Gözlerden birisi- ne ciğerleri kondu. İkincisine ise cesedi kondu. Kiymetli taşlarla bir vazo içinde muhafaza edilen yüreği ise, yeni liderlerin meşhur karargâhı olan Kordeliyenin tava- nına asıldı. Ve Şarlöt hiç bağır” madan, çağırmadan, sükün ve hu- zur içinde giyotin makinesine git- tiş; işlediği büyük suç sanki yüre- ğgine büyük bir sükün vermişti. O Fransayt kurtarmış oldugunu sanı- yordu. * : Fakat Marat'a tapmdıran ıçıl-ı gmlrık çok geçmeden — Marat'tan . nefret ettiren bir çılgınlığa dön -| vti eç tYn Plral — - tx İit PP « , Fi ki kadınlar bu sehade bile erkek- lre rakip çıkmışlar, onlardan aşa- ğı olmadıklarını içlerinden çıkar- dıkları 2.53 boylu bir devle isbat etmişlerdir.Dev kadının ismi Miss Ewing'dir. Henüz on yaşında bir çocuk i- ken boyu iki metreyi geçmekteydi. 'Mektepte kendisine - hususi -bir rahle yaptırılmıştı. Boyu daha u- zayınca çok sikintı çekmeğe başla: 'mıştr. Başmmı, kendisi için alçak o- lan kaplara vurur, aynaya eğile- 'rek bakmak mecbuüriyetinde kalır, sofrada ancak iki büklüm olarak yemek yiyebilirdi. Buhal onu çok sıkmıştı. Onun için ta küçük- lüğündenberi ileride zengin olun- ca her şeyi kendi boyuna kıyasen “yaptırmağı tasarlamıştı. : Filhakika kendini teşhir ede - rek kazandiğı paralarla bu arzu- sunu nihayet yerine getirebildi. Bugün Miss Ewing'in keşdine mahsus “küçücük bir evi,, vardır! Bu evin pencerelerinin yüksekliği 3.05, tavanımın irtifar 4.6G0 metre- dir. Yemek yediği masanım yük- sekliği 1.37 metre, üzerinde çalış- 'tığı büronun yüksekliği de 1.82 metredir. Banyosunun tulü 2.90, yatağının uzunluğu da 3 metredir. Siz kıyıı edin ırtık bundan ötesi:- rıı... ' $. Karsan ; D ş ç A O, temmuz 1793 de ölmüştü. 1795 kânunusanisinde — tahtadan yapılan bir heykeli ateşe atıldı: külleri bir lağrma döküldü; kıy - metli vazo içindeki yürekle birlik- te asılı olduğu şeref — mevkiinden aşağıya indirildi; cesedi Pante - nondan çıkarılarak bayağı bir me- zarlıkta adsız, sansız topraklarına gömüldü. adamlarımn "Vaktin olgunlaşmasına daha i- ki yıl varken Şarlotun, muzadı ta- affün ilâçlarla dolu bir banyonun içinde şişlediği bu adam, fesahat ve belâgatiyle alevlendirdiği va" tanseverlerin gözünde — artık bir di ! ! Ahmet Ekrem li cınavardnn başka bır şey değıl Ş