25 Birinci kânun 1934 7 » ca ee se Benim gözüşüm: AAA e , lüthiş bir rex âmcı Her şeyde istidat aranırmış... Keman çalmaktan tutunuz da, ka- Pıcılığa ka''er. Meoselâ,dün, b'r gazetede bir İlân gördüm: 300 İira maaşlı bir kapre; arıyorlarmış. Orta tahsilini b'tirmiş olmak, Fransızcayı iyi bil- dikten başka, Almanca ve İngiliz- te de konuşabilmek ve okuyabil - Mek, tercihen Türk olmak, iri ya- Ti ve yakısıklı o'mak, terbiyesi ye- Tinde olmak... İlâ... Bütün tanıdıkları gözden geçir- dirn. Bu şerait altımda kapıcılık e- dehilecek kimse aklıma gelmedi... Bakınız, demek ki, kapıcılığım da kerrancılık kadar kendine gö- Te şartları varmış! Fakat, geçen gün, bir reklâmcı- Ya raştladım... Doğrusu, Hitlerin yerinde olsaydım, Göbbelsin yeri- N6 onu muavin fayin ederdim. Beyoğlunun pastahanelerinden birinde oturuyordamı. - Sakallı b'r adam içeri girdi. F'inde bir tayya- Te bileti, yarımdak; masada otu - Tanların önünde durdu. Şu suretle Aöze başladı: --16,424... Dikkat edin! 16424., Bu numara yılbaşımıla size çıka - €ak... Numara aklırı.zda kaldı mı? 16,424... AklınızJa bsldı değil mi? 16124... Eğer bunu almazsanız, Çıktığını görünce çok fena olacak- amız... — Çıldıracaksmız... — Zira, 16,424 rakamı aklınızda kaldı... Alımız... 16,424... Pek çok adamlar, bir seriye ya- lanmışlar: — Ş'mdiye kadar aldık aldık ta şimdi brrakırsak, mumara aklımız- da... Çıldırırız! -diye hâlâ almak- ta devam adimae — İşte, sakallı da bu zaafı yakala- Mmış: — 16,424.. «diye tekrarlryor: Masada oturanlar, ona evvelk ']ıylı bakarlarken, sonra, akılla - Tinda rakam yer etmiş olacak ki, dayanamadılar. Cüzdana davran- llar, Sakallı, paraları alınca, başka Masaya geçti: — 23,243... Dinleyin... 23,243... Hatice Süreyya zi n a n ie li Tercümanlara ders Tercümanlar için açılan kurs sabah saat dokuzda — birinci dersine başlıyacaktır. Dersler, Galatasaray hocala - Thndan ve Bizans tarihi üzerine bir kaç kitab yazmakta olan Bay buri tarafından verilecek - ir. Dasler, kısmen belediye top- lantı salonunda verileceği gibi, kwsmen de dışarda, &bideler üze, "“d_e tatbikat suretiyle gösterile- ir, Ders ve imtihanlarm, seyyah Mevsiminin başlaması za- h_'f'n olan, Şubat ayına kadar i muhtemeldir. B lr katile verilen ceza ü ıAMny çivi fabrikası a - —;uınden Hadiceyi bıçaklıya - öldürmekten — suçlu Arifin kemesi dün bitirilerek ka -« kendisine bildirilmiştir. ıll:"fîleıı ceza on iki buçuk yıl H.J_lhr. Arif bu cezadan başka lira :mîn ana ve babasma bin öi e:nlıı_ıt. iıı:leıneie de mah - “Stajiy Localar Ahlâkt zabıtaca ıslah ettiriliyor Sinema locaları hakkında zabı- taya bazı şikâyetler yapıldığını yazmıştık. Emniyet Müdürlüğü bu şikâyetleri ehemmiyetle gözö- nüne almış, sinema localarında uygunsuz hallere meydan veril. memesi etrafında tedbirler dü- şünmüştür, Bu cümleden olarak bazı sine- ma localarındaki yüksek tahta bölmeler kesilecek muhtelif loca. larda oturanlar birbirlerini göre- bileceklerdir. Bölmeleri tahta ol- mıyan ve tadili hayli — masrafa bağlı bulunan sinema localarının kapıları film başladıktan sonra açık bulundurulacaktır. Kapılar oyun bitinciye kadar kapanmıya- caktır. Emniyet Müdürlüğü ahlâki zabıta teşkilâtı bundan başka uy- gunsuz kadınların mahallebiciler- de toplanmalarına buralarının gö rüşme yeri olmamasını da ehem- miyetle takip etmektedir. Üniversite bütçesi Üniversitenin 1935 yılı bütçe- si hazırlanmıştır. Bütçe, tasdik e- dilmek üzere, bu hafta — içinde ülküz.B Hiane n lüleri cel "e Sipahi ocağının kongresi Sipahi Ocağınım yıllık kongre- si önümüzdeki Cuma günü ocak merkezinde yapılacaktır. Kangre- de idare hey'etinin yıllık raporu okunacak, yeni idare hey'eti se- çilecektir. Kongrede biniciliğin yayılması iç'n yeni bazı kararlar da verilecektir. —o— Eroin kaçakçıları Geçenlerde yakalanan eroin kaçakçılığı suçlularının duruş - maları evrakın Sekizinci ihtisas müddeiumumiliği — tarafından gözden geçirilmesi için bir kaç gün sonraya bırakılmıştır. Duruşmanın Perşembe günü yapılması muhtemeldir. Kı n i| İ Bir müddet evvel Beykoz ka: zasına bağlı Sırapmar köyü aha- Tisinden bıçakla tehdit etmek - suretiyle dağa kaldırmışlar ve Şerifenin Şaban adlı kardeşini yırılıımç—*ı lardı. Bu hâdiseden suçlu olarak yakalanan altı gencin, dün agır- ceza mahkemesinde muhakeme- era Soldan sağa doğru: Sadullah, İzzet, Alişan, I leri yapılmış — ve müddeiumumi! | adlarında olari bu çocuklar iddi- | çet Hakkı yapmış, Yusuf usta ad- Aliined b * Serifoği | | anameden sonra bir şey söylemi- Muradlı köyünden Sadık ile beş | | arkadaşı bir gece yarısı tüfek ve HABER — Akşam Postası imtihan Yakında adliye- de başlıyor İstanbul adliyesinde evvelce Stajiyer olan daktilo ve kâtipler için üç ayda bir imtihanlar yapı- hr ve liyakati görülenlere vazife verilirdi. Fakat bu imtihanlar üç seneye yakın bir müddetten beri yapılmamıştır. Bu şekilde memur olabilmek için adliyeye Stajiyer olarak alınmış olanlar o vakitten beri ne memur olarak tavzif edilmişler, ne de bu günkü vazi- yetlerine nihayet verilmiştir. Aldığımız malümata göre İs- tanbul adliyesi üç sene gibi uzun bir hizmet devresi geçirmiş olan bu gençleri bir imtihana tabi tu- tarak kâfi liyakat gösterenlere vazife verecektir. Konservatuvara yeni talebe İstanbul konservatuvarı yatı kısmına, gündüzleri devam ede- bilecek talebe de almak, könser- vatuvar idaresince kararlaşmış - tır. Şimdiki halde konservatuva- rın Beşiktaştaki bu kısmı, yalnız yatı talebeye mahsustu. Yeni alı- nacak talebe, diğerleriyle bera -« ber ve ayni şeraitle gündüzleri okuyacak ve ağız sazlarını öğre- necektir. Almacak talebede musiki is - Blndelln eei l Perşembe günü verilecek bü- yük Konservatuvar konseri için, dün konservatuvar binasında Bay Seyfeddin ve Sezai Asaf ta. rafından orkestra heyetiyle pro - valar yapılmıstır. POLİSTE Tem aa rumaarıa Yan-sın Üsküdarda Salacık caddesin- de saylav Hamdinin evinden bir yangın çıkmış ve bazı evlerle be- raber Hamdinin de evi yanmış - tır, Zabıtaca tahkikat yapılmak- tadır. 3 Eczzhanede ölüm — Hakkı, dün akşam ka bldurma « aklikı, dün akşam kalp durma - sından Sirkecide Hüsnü eczaha- nesinde ölmüştür. Elbise çalmış Beşiktaşta oturan Niyazinin, ayni semtte Yahya isminde biri elbiselerini çalmış, ele geçiril - miştir. z kacıran delikanlılar M 'X kaçırılan Şerife, iddianamesini okumuştur. Müddeiumumi Bay Kâşif, hâ- | diseyi anlattıktan sonra maz - nunların Türk ceza kanununun 431 ve 439 me1 maddesi muci - bince cezalandırılmalarını iste - miştir. Sadık, Alişan, Sadullah, kü - gük İzzet, —Mehmed, Süleyman LIRA | dliyecilere iş Doğru değil! Fabrikatörler Okonomi kurumun; u. 'aldatmıya çalışmışlar. Bir kısım sanayi müesseseleri - mizin imal ettikleri mallarda h'le yaptıkları, müşteriye çürük, sakat mal verdikleri ötedenberi söyle - nir, Bu iddiaların yanlış olduğunu söyliyenlerin başında da daima | “ulusal ökonomi ve tutum kuru - | | mu,, gelmektedir. Fakat bir takım | kötü zihniyetli ve n'yetli sanayi- | cilerin bizzat bu cemiyete yaptık- ları çirkin bir takım hareketler —b'ttabi bütün sanayicilere şamil olmamakla beraber— bir - takım kötü niyetli ve dar görüşlü sanayi- cilerin mevcudiyetini göstermişt'r. 'Tutum haftasında yerli mal- larımızın — reklâmını yapmak, onun nefaset ve metanetini göster mek için halka yerli malı hediye- ler verilmesi de kararlaştırılmış- tı. Bütün sanayiciler yerli sanayiin inkişafını temin edecek bu teşeb - büse seve seve iştirak ederken bazı trikotaj fabrikaları da, verdikleri hediyeler sanki bir külfetmşi gibi, bunların arasına b'r takrm yırtık, fareler tarafından delinmiş şeyleri | sokuşturmayı ihmal etmemişler - dir. Şimdi meydana çıkan bu eş- yaları umum? bir teessüfle karşı- lanmıştır, Alâkadarlar, bu fabri - mesi fikrindedirler! Fakir talebeye yemek Hilâliahmer mekteblerdeki fa- kir talebeye gelecek haftadan i - tibaren öğle —yemeği vermeğe başlıyacaktır. Yardımım ne nis - | bette yapılacağı henüz belli de - ğildir. —— 'Berberlerin imtihanı Berberlerin mecburi ehliyet - name imtihanına tabi tutulmala- rı belediyeden kaymakamlıklara birer talimatname ile bildir'lmiş - | ti. Bu talimatnamenin tatbikine | Bugün için: Sahnede taklitten biraz vazgeçsek .. Operete çok seyrek giderim. amma nezaman gitsem taklitli bir şey karşıma çıkar, Belki bununla oyun daha iyi oluyor. ç Belki taklitsiz oyunla biz. de zevk vermek güçtür. Fakat şu güç olan şeyi bir de- nesek... . * * Bana öyle geliyor ki musevi, Arnavut, arap, Rum veya herhan gi zümre taklidi yapmakla işin pek kolayına gidilmiştir. Taklit, başlı başına bir ustalık sayıldığı gibi gülme, eğlenme mevzuudur da... Gelişi güzel bir sözü, bildiği- | miz yolda söylediğimiz zaman arkamızdan gülerler. Fakat ayni sözü, tutup herhan- gi azlık taklidiyle söylemeğe kal- kınca ve hele bu gelişi güzel söz sahnede söylenince, herkes gül- meden kırılıyor. S e- Amma bundan 50 sene önce | de birisi böyle bir taklit yapsa | gene gülerlerdi. Günümüzün kendine göre bir gösterişi olmryacak mıdır? Özü- | nü kendi yaşayışımızdan almış, kıvrımını bu günkü hayatımızızı doğru — yanlış — çarpışmaların- dan, kara — ak katışmalarından vücuda getirmiş bir bakım ve eğ- lence mevzuu bulunmıyacak mı- | dır? Taklit, hem mevzuda, hem sanatkârda istidadın mühim bir kısmmı örtmektedir. Örttüğü gibi, ileri gitmesine de engel oluyor. Gel'şi bir #özü herhangi azlığın taklidiyle söyleyip herke- si güldürmek mümkün olduktan sonra, her iki sanatkârın da ken- dini bir gün bile zora koyacağını, daha doğrusu geniş hayata, omun hüsemıma, tırnaklayışına açıla- cağını zannetmem.. ... Yüksek terbiye gayelerini yo- minli gibi gütmiyen, daha az cid- di, daha az asık yüzlü oyunlar oynanırken bile seyircilere “fıstık yemenin,, , “Al.. Pek pek ayıp!,, olacağı söylenen yerlerde, bir kaç tane de, azlık taklidine pek gü- venmeden, yalnız dimağ hıvrıntı- larını ve orada yeni bir kavrayı- şın afacan akislerini göstermeleri beklenir.. dünden itibaren başlanmıştır. Bundan sonra her Salı günü, ehliyet vesikası olmryan, berber- ler, cemiyet mektebinde berber - Hik dersi göreceklerdir. ahkeme | | Sadık, Mehmed ve Süleyman.. yerek sözü avukatlarına terket - mişlerdir. Maznunların avukatı, müda - faasmı hazırlamak üzere muha - kemenin bırakılmasını istemiş, ! mahkeme heyeti bunu'kabul e - | derek mahkemeyi başka bir gü - | ne bırakımıştır. l Hilkemnet Milelp —— Atatürkün güzel bir heykeli Üç aydan beri şehrimizde ha- zırlanmakta olan üç metre sek- sen santimetre — boyundaki va Cümhurreisimiz Atatürk'ü ken - disine en yaraşan pozlarımdan | birinde muvaffakiyetle gösteren bir Atatürk heykelinin, dün son T hazırlıkları da bitmiş ve mey - danlarından brine dik'lecek olan Tokat vilâyetine gönderilmek ü - zere ambalâjı yapılmıştır. Heykel baştan başa Türk san- | at ve işçilinin eseridir. Heykeli, Heykeltraş Bay Nus- lı değerli bir işçi de bronza dök- müştür. — Ceza alan üniversitell Hukuk fakültesi birinci smı - fında hâdise çıkardığı için bir yıl tard cezası alan ta'ebenin afe fedilmesi r'casiyle Fakülte ta'e. beleri üçyüz imzalı bir takrir ha- | xırlamışlardır,