CUMHURİYET 3fl ftrı'nciirânim 193R Baba.. Ahmed Cemil elini dudaklarının üzerine koyarak: Sus, sus! Diye fısıldadı. arkadaşi: Öyle ise biraz dışan gel, dedi. Konuşalım. Otomobil kapıda bekliyor. Hasta karyolada hareketsiz yatıyor du. Bu küçük bir kız çocuğu idi. Yüzünü ölüm sarılığı kaplamıştı. Dudakları, göz kapaklan kÖmür tozu dökülmiiş gibi gölgeli görünüyordu Nefes alışı belli belirsizdi. Başucunda doktor, yüzü ümidsizlik içinde, kaşlan çatılmış hareketsiz duruyordu. Ahmed Cemil küçük kıza doğru eğildi. Yorganın üzerinde hareketsiz duran elini tuttu, hafifçe sıkarak: Vah yavrum, vah zavallı yavrum, diye, mırıldandı. Böyle mi olacaktı! Vefasızlık ettin küçüğüm. Beni yüzüstü bırakıp nereye gidiyorsun melek çocuğum?. Sustu, ağlamamak için sık sık nefes alıyordu. Arkadaşı onu kolundan tuttu, dışarı çıktılar. Kapınm önünde Ahmed Cemil kindar bir bakışla arkadaşmı süzerek homurdanır gibi: Ne var, ne istiyorsun dedi? Öbürü telâşlı bir tavırla: Rica ederim Ahmed, beni dinle, diye söze başladı. Biliyorsun ki bu ilk temsil; senin bulunman zarurî.. Ahmed Cemil arkadaşınm kolunu tutarak kırar gibi sıktı: İçerde çocuğum ölüyor... Direktör: Muhakkak gelmelidir, eğer bu gece rolüne çıkmazsa bir daha onu hiçbir piyeste oynatmam, dedi. Ahmed Cemil arkadaşının kolunu bıbıraktı. Inler gibi mırıldandı: Canavarlar, hissiz canavarlar!.. Beni tehdid ediyorlar. Ölüm bile yüreklerini kıpırdatmıyor. Onun benim biricik kızım, her şeyim olduğunu düşünmek istemiyorlar. Ben insan değilim, baba değilim. Onların nazarında canlı bir kuk j layım, o kadar!. Arkadaşının teessürle gözleri bulan mıştı. Fakat direktorün öfkeden kızarmıj yuzünü hatırlayınca telâşla onun kolunu tuttu: Haydi, perdenin açılmasına yarım saat var, çabuk gitmeliyiz. Ahmed Cemil kızının yatmakta olduğu odanın kapısına ümidsiz gözlerle baktı, kollan yanına düşmüştü. Mahvolmuş, perişan bir hali vardı: Haydi yürü, dedi. Ahmed Cemil aylardanberi açıkta idi. Bu kumpanyaya girmesi bir nimetti. Ona kcndini gösterebileceği iyi bir rol de verilmişti. Fakat bu meş'um tesadüf, kızının hastalığı.. Otomobilde rolünü düşünmek istiyordu. Fakat bu imkânsızdı. Kızını düşü nüyordu. Onun öleceğine emindi. Doktor çoktan ümidini kesmişti. Evet belki de bu gece ölecekti. O sahnede iken orada tek başına yalnız.. Onun güzel gözlerini başka yabancı eller örteceklerdi. Son nefesinde baba, baba diye, kendisini aramıyacağı ne malumdu? Zavallı küçük elini y&ygıların üzerinde büküp kıvıracak, bu rr.üşkül anda onun elini beyhude yere arıyacaktı. Sonra gözlerini kendisini görmek için son bir defa, yalnız son bir defa açacaktı.. Tiyatroda arkadaşlarınm yardımile giyindi. Rejisör telâş içinde«aman di yordu, dikkat et piyesin merkezi sıkleti sende. Herşeyi mahvedebilirsin..» O, bunlan taş gibi hareketsiz dinli yordu. Yaptığı makiyajın altında deri Yalovanm imarı Tayyare meydanı ve spor sahası yapıiacak Yalovanm imar plânı Nafıa Vekâle tince tetkik edilmiş, ve bazı cihetlerinin ikmali lüzumı alâkadarlara bildirilmiş tir. Bu noksanlar kısr. zamanda ikmal e dildıkten sonra Yalova güzel bir por gram dahilinde imar edilecektir. Bu meyanda Yalovada mükemmel bir spor sahasile büvük bir tayyare meydanı vücude getirilecektir. Devlet Hava Yolları İdaresi tayyare adedini artırdığı zaman Is tanbulla Yalova arasında tayyare seferleri yapmak imkânı hasıl olacaktır. Bundan baska aynca tenis sahaları ve saire de yapılacaktir. RADVO Pola Negri yeni bir film çevîriyor Mukaddes Yalan, bir annenin çocuğu için ne fedakârlıklara katlanabileceğini gösteren bir faciadır Sessiz filmin en büyük yıldızı olan Pola Negri hâlâ san'atkârane kudret ve meharetinden birsey kaybetmemiş olduğunu bize son birkaç sesli kordelâsile pek güzel isbat etti. Bugün gene ayni mevkide ayak dire yerek durduğunu Almanyada vücude getirmekte olduğu «Mukaddes yalan» serile hatırlatıyor. «Mukaddes yalan» meşhur bir piyesten iktibas edilmiş mü essir bır faciadır. Bir annenin evlâdı iin ne fedakârlık lara katlanabilece ğini gösteriyor. Carmen Casini meşhur bir muganniyedir. Delikanlıhk çağını drak etmiş bir de Pola Negri ve Hermann Braun «Mukaddes Yalan» filminde oğlu vardır. Fakat herkese onun kendi ye kendi şöhret ve sıhhatini berbad edievlâdı olduğunu pervasız ilân edemiyor. yor, vakıâ Mılbrey'in tavassutile tekrar 'ünkü malum ya, artistlerin yaşlı görün işler düzeliyor amma, zavallı muganniyememeleri lâzımdır. Onun için hâmisi ve nin kaybolmuş sesinin tekrar yerine gelâşıkı Amerikalı Milbrey bile bundan ha mesi ve kırılmış kalbinin yeniden düzelberdar değildir. «Teyze! Teyze!» diye mesi imkânı var mıdır? sevgilisinin peşinde dolaşan bu delikanlıîşte bu faciada Carmen Casni'yi Podan şüpheye düşmektedir. la Negri mükemmel canlandırıyor, MilCarmen Casini'nin oğlu Cecil Lasko brey'i Hans Leibelt ve Cecil Lasko'yıı çok müsrif bir çocuktur. Annesinin bütün da «Genclik!» filminin kahramanı Herazancını at yarışlarında, kumarhaneler mann Braun temsil ediyorlar. İkinci dede, barlarda yemektedir. Bir gün, bir o recede rolleri de Theodor Loos, Josepomobil yarışı sahasında kazaya uğru hine Dora, Herbert Hübner, Suse Graf, ror, Carmen hemen yavrusunun imdadı Ernst Legal, Hansi Arnstâdt gibi tanınna koşuyor, fakat bu esnada müthiş bir mış artistler oynuyorlar. •Jc Fransada «Altın Venüs» isminde oğuk algmlığına yakalanıyor, sesini bir filim yapılmaktadır. Başrolleri Vera kaybediyor. Cecil kumarda arkadaşlarına büyük Korene, Paul Bernard, Jaques Copeau bir para borclanmıştır. Bu namus borcu oynamaktadırlar. ^ Fransız rejisörü Max Ophüls gelenu yirmi dört saat içerisinde ödemesi lâ:ımdır. Carmen Casini Amerikada yapa cek nisanda Göhte'nin meşhur eseri ağı bir turne için impresariosundan bü «Werther» i filme çekecektir. Bu eserde • k bir avans almıştır. Lâkin, sesini kay baş rolleri Pierpe Richard Wilm ve ü bettiği ve taahhüdünü ifa edemiyeceği Annie Vernav oynıyacaklardır. Rejisör ihetle bu parayı iade etmesi gerektir. ondan sonra Maupassant'ın eseri «Süs» ü D eki, ya Cecü'in borcu ne olacak.. Ka beyaz perdeye nakledecektir. •^ Henry Garat, Andre Lafaur, El dın parayı impresarioya iade edeceği yerde oğluna veriyor, tabiî iş mahkemeye vire Popesco, Susanne Dehelly «Bayan düşüyor ve bir rezalet çıkıyor. Çocuğunun Reis» isminde bir kordelâ vücude getirenamusunu kurtarmak uğrunda muganni ceklerdir. Peride Celâl sınin sarılığı smtıyordu. Bakışları pek kor guncdu. Arkadaşlan «haydi» dedıler Bir makine gibi yürüdü, sahneye çıkö. Piyes eskiden sevişen iki insanın yıllardan sonra karşılaşmasıle başlıyordu. Erkek rolünde o idi. Suflörün fısıltılarını tekrar ederek kadm artistle kucaklaştı ve k.ıdından aynlınca konuşmıya başladı. Ses pürüzlü idi ve sankı zorla çıkıyordu: Hiçbir zaman kavuşmıyacağımızı söylemiştin. Halbuki beklemediğimiz te sadüfler bizi işte gene karşılaştırdı. Ha tırlıyor musun.. Alnında terler birikmiş, yüzü tekal lus etmişti. Güçlükle devam etti: Hatırlıyor musun, bundan yıllarca evvel sana ne demiştim.. Ne demiştim sana.. Kadın artist birdenbire hayretler içinde kaldı. Onun rolünde pek göze batacak bir şekilde aksadığını görüyordu. Kelimeler dudaklanndan güçlükle çık makta idi. Yüzü de korkunc bir hal almıştı. Garib bir korku duyarak gayri ihtiyarî birkaç adım geriledi.. Ahmed Cemil sık sık soluklar alarak devam etti: Hani bahardı, sizin arka bahçede buluşmuştuk ve orada hulyalar kurmuş tuk. Hatırlıyor musun? Evlenecektik. Sen böyle diyordun.. Evet, evlenecektik, bir yuvamız ve bir çocuğumuz olacaktı.. Birdenbire sustu. Gözleri büyümüştü, garib bir şekilde parlıyordu. Sendeliye sendeliye sahnenin önüne doğru yürüdü. Dudaklannda gayet tatlı bir tebessüm belirerek fısıltı halinde bir sesle: Evet, dedi. Bir çccugumuz ola caktı. Nihayet o, bir yaz sabahı doğdu. Küçük sepetinin içinde pembe kollarını, bacaklarım kımıldatışını, ağlayışını, gülüşünü uzun uzun seyrettik. Fajcat incit mekten korkarak cnu öpemedik. Seyircilerden biri yanındakine: «Tu haf §ey dedi. Adam saçmalıyor. Söylediğı şeylerin piyesle alâkası yok.» Arka sıralardan da hayret nidalan yükseldi Ahmed Cemil göğsü heyecanla inip kalkarak kesik kesik devam ediyor du: Ve nihayet bir gün daha ona doyamadan, bir gün.. Ellerini yüzüne kapadı. Hıçkınr yahud boğuk bir kahkaha ile güler gibi biı ses çıkararak: Oldü!. dedi. Kadm artistin elini yüzüne kapıya rak sahneden kaçtığı görüldü. Seyirciler arasında gürültüler fazlalaştı ve birden bıre perde kapandı. Biraz sonra perdenin önüne çıkan artistlerden biri şu meş'um haberi verdi: Aktör çıldırmıştı.. Ertesi gün gazeteler Ahmed Cemilin tımarhaneye nakledildiğini yazdılar. İyi bir san'atkâr olduğunu ilâveyi de unutmadılar. Zavallı Ahmed Cemil şuurunu tamamile kaybetmişti. Ne söylense anlamıyordu. Bunun için kızının şayanı hayret bir şekilde ölümü atlattığını, iyileşmiye başladığını haber verdikleri zaman da bunu söyliyenlere boş gözlerle baktı. Sonra dudaklarında sahnedeki o tatlı tebessüm belirerek oraya konulduğundanberi bı kıp usanmadan söylediği şeyleri hiç de ğişmiyen o hafif fısıltı halındeki sesle tekrar etmeğe başladı: Nihayet o, bir yaz sabahı doğdu. Küçük sepeti içinde pembe kollarını, bacaklarını kımıldatışını, ağlayışını, gülü şünü uzun uzun seyrettik. Fakat ilâh.. 11U> • aksamki program J ANKARA: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 12,50 plâk: Turk musikisı ve halk şarluları 13,15 dahili ve lıarıci haberler 18,30 plâk neşrıyaü 18,35 çocuklara masal: Nureddın Artam 19,00 Türk musikisi ve halk şarkı ları. (Servet Adnan ve arkadaşları) 19,30 saat ayarı ve arabca neşriyat 19,45 Turk musikisi ve halk şarkıları. (M. Karmdaş va arkadaşları) 20,15 edebî konuşma: Behçet Kemal Çağlar 20,30 oda musikisi: Çalanlar: birinci keman Halil Onayman, U kınci keman Sedad Edız. Viola Izzet Nezih Albayrak. Vıyolonsel Edip Sezen 1 L. Boccherini Re major Kuartet Op. No. 5 (Yaylı sazlar için) A: Presto. B: Rondo. 2 J. Hayn Kuartet. Op. 64. No. 5 (Yayll sazlar için) 21,00 ajans haberleri 21,15 studyo salon orkestrası 21,55 yarınKl program ve Istiklâl marşı. ISTANBUL: 12,30 plâkla Tıırk musikisi 12,50 hava» dis 13,05 studyo Çığan orkestrası 14,00 SON 18,30 plâkla dans musıkLSİ 19,00 krıftzen Asım kızı Nıhal ve aritadaşları tarafından Turi musikisi 19,30 konferans: Prof. Salih Murad (Radyo dersleri) 20,00 Müzeyyen V e arkadaşlan tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 20,30 hava ra* poru 20,33 Omer Rıza tarafından arabca soylev 20,45 Muzaffer Ilkar ve arkadaş ları tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları, (saat ayarı) 21,15 Cemal Kâmll va arkadaşlan tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları 21,50 vıolon solo Orhan Borar tarafından orkestra refakatile 1 La Follıa: Arkangelo Corelli 22,45 ajana haberleri 23.00 plâkla sololar, opera va operet parçaları 23,20 son haberler ve erı tesi gıınun programı 23,30 SON. VIYANA: 18,20 karışık yayuı 20,35 ÇOCUK KOROSU 21,05 VIYANA MUSİKİSİ 22,35 spor, yeni plâklar 23,15 haberler, spor * 23,35 DANS MUSİKİSİ. PEŞTE: 18,05 ÇİNGENE ORKESTRASI 18,55 konferans 19,20 ŞAN KONSERİ 19,5Q konuşma 20,15 CAZBAND 20,55 spor, komedi, haberler, spor. BUKREŞ: 18,05 ASKERÎ BANDO 19,05 havadis • « 19,20 dans plâklan 20,35 pıyes 21,35 gramofon 22,05 hava, haberler ve saire 22,15 OPERETLERDEN PARÇALAR. MILÂNO: 18,05 ORKESTRA KONSERİ 19,50 spor ve saire 21,35 KARIŞIK MUSIKI 22,05 OPERET: Paganinı (F. Lehar'ın) 24,05 haberler, hava 24,20 DANS MUSİKİSİ. LONDRA: 18,05 Org musikisi ve salre 19,50 AS * KERÎ BANDO 20.35 KONSER 22 kan* şık yayın 23,10 TANGO ORKESTRASI 23,40 karışık yayın. Galata Suad çarpışmasına aid rapor Dün ikinci ticaret mahkemesinde bir müddet evvel Boğaz dısında çarpışan alata ve Suad vapurlarmın kazayı bahrî raporu tetkik edilmiştir. Galata vapuru süvarisi raDora itiraz ederek carpışma esnasında Suad vapuunda süvari bulunmadığını iddia et miştir. Heyeti hâkime, Galata vapuru süvarisinin itirazmı tetkik etmek üzere muhakemeyi başka bir güne talik etmiş ir. Sarhoşun marifeti İsmail adında bir adam, dün akşam son derece sarhoş bir halde Eminönü meydanında gelip geçen otomobilleri durdurmak istemiştir. Şoförler bu adamı sivil memur zan ettiklerinden evvelâ hiç ses çıkarmı arak verdiği işaretleri dinlemişlerdir. Bilâhare polisler tarafmdan yakalanan iarhoş, cürmü meşhud mahkemesine /erilmiştir. Duvar kovuğunda ölü bulundu Küçükpazarda Selânikli Ahmed adında birisi dün akşam bir duvar kovuğunda ölü olarak bulunmuştur. Tahkikata başlanmıştır. Yunan Operetinin meşhur tenonı NOVOTNY'de D A P O LL A ve sevimli şantöz NOBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nobetçı eczaneler: Istanbul ciheti: Eminönünde (Hüseyln Hüsnü), Alemdarda (Abdulfcadir), Kumkapıda (Haydar), Küçükpazarda (Bensason), Şehzadebaşmda (Asaf), Fenerde (Emilyadl), Karagumrükte (Arif), Şehremininde (Hamdi), Aksarayda (Z. Nuri), Samatyada (Rıdvan), Bakırkoyde (Istanbul), Eyubde (Hıkmefi Atlamaz) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: şişll Halâskârgazi caddesinde (Halk), Taksimde (Nizameddin), Tarlabaşında (Nihad), Istiklâl caddesinde (Kanzuk), Daire tramvay caddesinde (Güneş), Oalata Topçular caddesinde (Sporidıs), Kasımpaşada (Vasıf), Halıcıoğlunda (Barbud), Beşıktaşta (Suleyman Receb), Ortakoy, Arnavudkoy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Moda caddesinde (Nejad), Altıyolda (Namık), Usküdarda (Ittihad), Büyufcadada (Şinasi Hakkı), Heybelide (Halk), Beykoz, Paşabahçe, A.Hisar ecza neleri. iştirakile şarkılı mUzlk Fiatlar aynendir. Tepebaşı Daire ŞEHZADEBAŞI 'URAN TİYATROSU lan'atkâr Naşid ve rkadaşlan, okuyucu üçük Semiha ve Mişel varyetesi îündüz 1 Yalova şarkısı, operet 3 perde îece: Fermanh çengi, komedi 3 perde YUNKA'nm san'atkâr Naşid ve Ertuğrul Sadi Tek Naşid radyo taklidli komedi 3 perde Aynca : Artistler revüsü 1 perde Varyete, düet, solo, tafsi ât el ilânlarında Birlikte büyuk müsatnere iki oyun birden TURAN TiYATROSUNDA X şubat salı gü ıü akşamı ^^^^M Pek yakında Beyoğlu Istiklâl caddesinde Paris'nin KUBA ^ METROPOLGazino dö Bu hafta S Ü M E R sinemasının BAR açılıyor. 2 CAZ... ve büyük bir yıldız ... ^m Türkçe sözlü Büyük Teşekkür Bahan ömründe narin bir çiçek gibi günden güne solan ve bu kere gözlerini hayata yuman sevgili kızımız, kardeşimiz Seniha Drinerin cenazesinde bu lunmak ve yazı veya saire suretlerle elemlerimize iştirak etmek lutuf ve insaniyetini ibraz eden dostlarımıza, bildiklerimize yegân yegân sunmak kabil olmıyan şükran ve minnetlerimizin iblâğına saym gazetenizin vesatetini dileriz. Fuad Driner, esi, kardeşleri ORKESÎRASI... r Cesur Kantan Pek büyük bir muvaftakiyetle göstermekte olduğu LiONEL BARRYMORE ve MELWYN DOUGLAS Bugün saat 11 de tenzüâtlı matine Peride Celâl RAMON NOVARRO'nun Bu hafta S A R A Y sinemasının m* ŞEYH AHMED filmi şimdiye kadar görülmemiş emsalsiz muvaffnkiyetle fılmi cidden ş'mdıye kadar gördüğünüz aşk... Heyecan.. Deniz cil k... ve kahramanlık tılimlerinin en mükemme.i ve en hariku'âdesidir. Baş rollerde : A T E S!... gostermekte olduğu hattanın en büyük ve en güzel V.CTOR FRANCEN EDW[GE FEUİLLERE mutlaka bu şaheseri g dp pörünüz. Bugün saat 11 de tenziifitlı matine a^ı^iHBHiB ÖLÜM Bayan Dul Olimbia E. Pilafidu. Bay ve Bayan İsaak E. Püafidis ve çocuğu. Bay ve Bayan Kosmas E. Pilafidis ve çocukları. Bay ve Bayan Anastas E. Pilafidis ve çocukları. Bay Yoakim E. Pilafidis. Bay Dimitri E. Pilafidis. Bay Yanni E. Pilafidis (Yunanistana) ile bütün akraba ve taallukatı pek sev dikleri ve saydıkları koca, peder, bü yük peder. Fran9izca sözlü ve fevkalâde filmini mutlaka görünüz, Baş rollerde : FREDİE BARTHOLOMEVV Bugün S A K A R Y A sinemasında sinemada devam ediyor Görmiyenler ve görenlerin tekrar tekrar görmeleri için son üç günden istifade ediniz. MiLLi Bugün j P E K sineması Korsanlık hayat na a d en mü ess r, en müth ş ve en büyülc rilmi Aynca: iKi CtNLI ADAM RALPH BELLANY hissf büyük film. T VATAN HASRETİ A H A R P V R A İ I P . JEANİNE CRİSPİN N sı nMKKT DAUR Çarlık Rusyası ... Ş»k zabitleri ... Güzel kızları ... Balalaikalan ... Sefahet alemleri ... ni tasvir eden Puchkine'in meşhur şaheseri Fi.mni mut'aka g:dip gÖrünUz. Baş rollerde : i N E M A s Ben öldürmedim EKLER JURNAL ve Hergön ilk seansta ESİRLER GEMİSÎ m Bay Evdokimos î. Pilafidis (Murat) aralarından ayrılıp ebediyete gittiğini derin bir teessürle bildirirler ve 30 ikincikânun 1938 tarihine tesadüf eden pazar günü saat 15 te Feriköy I>odeka Apustol Rum kilisesinde yapıiacak dinî tedfin merasimine huzurlarımzla şeref vermenizi saygılarile dilerler. Cenaze levazımatı: P. Angelidis ERTUĞRUL SADİ TEK Tiyatrosu Yarın gece (Kadıköy Süreyya) Salı: (Bakırköy) Çarşamba: (Üsküdar) sinemalarında OTELLO 4 perde, 1 tablo KIVIRCIK BAŞ Shyrley Temple Aşk, macera ve sergüzeştlerle dolu Fransızca sözlü şahe c er ilâveten 1937 Paris sergisinin bUtün güzellikterini gösteren film ve PARAMOUNT JURNAL. BugUn saat 11 de matine m^^m^mm^^m GEORGES RSGAUD Baş rolde : W A R N E R B A X T E R Bugün saat 11 de tenzilâtfı PARİS EGLENİYOR Parisin en meşhur RAY VENTURA cazının iştirakile LUCiEN BAR^0UX JULES BERRY • DANiELE PAROLA T U R K TURK Sinemasında F A K i T< Zevk Herkes koşuyor, mevsıtnin en güzel tilmi Pek yakında sinemasında Görülmemiş derecede muazzam sahneler, binlerce figüran, emsalsiz müzik ve fevkalâde şarkılar. İlâveten: Dünyanm en küçQk piyanistinin konseri ve Ekler Jurnal. Bugün saat 11 de tenzitâtlı matine T A L E B E