24 Eylul 1937 CUMHURÎYET ÎTAHATİCI Afrikadaki Kongo havalisi bugün Avnıpa devletlerinin bir kısmı tara fından işgal edilerek orada büyük fabrikalar kurulmuş, ziraat ve san'at merkezleri vücude getirilmiş olmasına rağmen gene birçok taraflannda yarı vahşi kabileler oturmaktadır. Bu kabilelerin pek acayib âdetleri ve huylan vardır. Meselâ Kongo nehrinin sağ sahi linde Aronvimi vadisinde yaşıyan Kebele ismi verilen Zencilerin birçoğu alelâde bir tavşan öldürür gibi vahşi hayvan avlamaktadırlar. Fakat «As lan Adam» unvanını alan bu sınıf o dereceye varıncıya kadar pek müşkül idman devreleri geçirmektedırler. Evvelâ, adları gizli tutulan bazı nebatat köklerinden ve saireden yapılan şurubları içerek kuvvetleniyorlar. Sonra yeni vurulmuş bir aslan postuna bürünüp vahşi hayvan avına çıkıyorlar. Tek bir kargı ile üç aslan öldürmek meharetini göstermek mecburiyetinde kahyorlar Teşkilâtın eski üç azasına karşı tek başlarına çıkıp bir sopa mücadelesi yabulundunuz mu? pıyorlar. Fakat birçoklan bu mücadele Evet efendim, annem Cezayirlidir, neticesinde ölüyorlar. babamla birlikte uzun zaman orada oturSopa mücadelesinden sağ ve sağlam duk.. kurtulanlar artık teşkilâtın azasından Ya.. Afrikanın şimalini tanıyorsu olmuşlar demektir. Bunlar sırtlanna bir nuz demek.. aslan postu geçirip bunu omuzlarına ve Tabiî efendim.. bacaklarına raptedıyorlar. Ellerine, a O halde sizinle anlaşmak ihtimali yaklarına aslanın pençesine benzıyen kendi yaptıkları acayib eldivenleri gevar.. Ayaga kalkıp Mehmed Alinin elini çiriyorlar. Dört ayak üzerine yürüye sıktıktan sonra: Yann geliniz, o zamana kadar düşüneyim, size münasib bir iş bulmağa çalışaymı!. Ertesi gün direktör, Mehmed Aliyi bekletmeden kabul etti ve ona söyle bir teklifte bulundu: Bizim Assinie ve Bassam'daki müesseselenmiz günden güne ehemmiyet kesfcediyor, oradaki işlerimize nezaret edecek emniyetli bir adam anyorduk. Siz ecnebi olmaklığmıza rağmen itimad tel kin eden bir gencsiniz. Sizi oraya gön • dermek istiyorum.. Teşekkür ederhn, teveccühünüzün minnettarıyım,. Yalnız ne gibi bir salâ hiyetle is. göreceğim hakkmda bana talirek karanhk gecelerde sahralara açılımat verirsiniz değil mi? yorlar. Artık her hangi vahşi bir hay Tabiî.. Hareket etmezden evvel van olursa olsun onunla boğuşmıya hasiz, buna dair mufassal talimat alacak zırdırlar. Bir kargı, bileklerine takılmış sınız! üç sivri ucu mevcud müthiş bir demir Memuriyet, Mehmed Alinin ümid et büezik, darbuka şeklindeki bir kabak tiğinin kat kat fevkinde idi. Mehmed Ali bellibaşlı silâhlarıdır. Kargı hayvanı sevincle seyahat hazırlıklanna başladı. vurmıya, bilezik onu kapmak için açıAnnesini götürüp Cezayire bıraktıktan lan ağzına daldırılıp boğazını parçala sonra kendisi de «Fildisj sahili» ne hare mıya, kabak da aslan gibi homurtular ket etti. Kalbi ümidle, nıhu cesaretle do çıkarmıya yaramaktadır. Fakat bazan bu tAslan Adam» lar lu idi. Oraya vâsıl olur olmaz işe başladı ve müesseseleri adamakıllı nizam ve inti alçakçasına köylere de hücum ederek ahaliyi kaçırmakta, geride kalan çocukzama soktu. ları alarak, sonra ailelerine büyük bir • ** fidye mukabilinde geri vermektedirler. Mehmed Alinin Verdier fabrikalan Hoş, böyle işler yapan haydudlar, nın mümessilliğini ifaya başladığı tarihin Avrupada ve Amerikada da var ya!.. üzerinden iki sene geçmişti. Assinie ve Büyük Bassam'da işler o zamana kadar kabil değil bu kadar inkişaf etmemişti. Mehmed Ali oradaki müesseselerin umumî müdürü ve mümessili olmuştu. FaaliKöprüden geçecek top! yeti hem yorulmak bilmez bir şekilde deOyuncular bir daire teşkil ederler. vam ediyor, hem de doğruluk ve namuskârlık başlıca gayesini teşkil ediyordu. Bacakları birbirinden ayrı vaziyette Yerli, ecnebi herkes onu seviyordu. İlk dir. Her oyuncunun ayağı da yanındaki günlerdeki çalışmalarında aklına gelen diğer oyuncunun ayağına değmekte dir. Ayni zamanda eğilmiş ve ellerini hayırlı bir teşebbüse girişmiş ve onun sedizlerine koymuşlardır. Ortada da bir meresini de görmeğe başlamıştı. Zenci oyuncu vardır. O oyuncu elindeki topu çocuklarının oku oyunculardan birinin bacaklarının teşma yazma ve biraz kil ettiği küçük köprülerden geçirmek da iptidaî malumat ister. Oyunculardan her biri de topu öğrenmeleri için bir köprüden geçerken yakalamak arzu mekteb açmıştı. O sundadır. Fakat bunu yaparken bacakradaki talebelerin a larını kapayamaz. Yalnız topu elile turasında bilhassa bir tar amma, onu da ancak top kendisine zenci çocuğu gö teveccüh ettiği zaman yapar. Yoksa evzdinü çekmişti. Bu velden hazırlanamaz. Eğer ortadaki oNiagbo'nun oğlu yuncu topu her hangi bir köprüden geçirirse bir sayı kazanır. Geçirmezse Naman'dı. diğer oyuncu topu yakalarsa, sayıyı yaNiagbo o havali kalıyan oyuncu alır. de büyük hürmete mazhar olmuş eş manlann esrarlı köşelerine sokulmakh. raftandı. Herkes on Çünkü bir çok zenci hükümdarlarile te dan hem korkuyor, masta olduğu için yan vahşi halk ona ve çekiniyor, hem de onun rehberlik ettiği heyetlere dokun gene onu sevmekten mazlardı. geri durmuyordu. Bir gün bir musahabe esnasında Bu adamın bilhassa Mehmed Aliye böyle bir seyahate çıkseyahate çok mera mak teklifinde bulundu. Gene adamın kı vardı, sık sık içeda böyle bir fikri vardı amma, o zamarilere kadar seyahat na kadar fazla meşıguliyetten baş alamave keçif heyetleri mışrı. tertib eder, yahud 1885 senesi mayısının ikinci günü Niecnebiler tarafından agbo'nun kendisi ve oğlundan mürekkeb tertib olunmırç he yetlere yardım gös4 olarak Mehmed Alinin riyasetinde tertib terirdi. Hedefi, he ettiği heyet, yağmur mevsiminin sonunu nüz insan ayağı bile beklemeden yola çıktı. •Arkası geîecek JefadeSmemiş bakir or fmerakh Görbiç Belediyesinin saati Umumî Harbden sonra Almanyanın şarkında serbest bir mıntaka olarak bırakümış bulunan Sılezya'daki Görliç şehrinin saati, kendi mıntakasında metcud bütün saatlerden daıma bir çeyrek ıleridir ve hiçbir zaman düzeltilmemektedir. Bunun sebebi şu imiş. 1453 senesinde bazı işlerden dolayı oranın belediye reisine kızan birkaç kişi gizli bir ce H i K AY Kongo'daki Aslan Adamlar Afrikanın korkunç ormanlarında.. Mehmed Ali, yinni üç, yinni dört yaşlannda, geniş omuzlu, parlak ba krçlı, sağlam ve zeki bir gencdi. Fakat bu bekleme salonunda mütereddıd ve asabî görünüyordu. Parmaklan arasında sinirli sinirli japkasmı yırvarhyor, arasıra kalkıp oturuyor, sonra gezinmeğc başlıyordu. Verdier müessesesınin dırektbründen bır kaç kere randevu istemiş, bir çok uğraşmalardan sonra nıhayet bugünkü müsaadeyi almağa muvaffak olmuştu. Verdier müessesesi Marsilyanm ta nınmış bir vapur kumpanyası ve ayni zamanda müstemlekelerde iş gören bir endüstri şirketi idi. O zamanlar 1883 senesinde Afrikanın fildışi sahiline vapurlar, Assinie ve «Büyük Bassam» havalisinde de fabrikalar işletiyordu. Mehmed Alinin Verdier müessesesine müracaari bir iş bulmak içindi. Hademe gelip direktörün kendismi beklediğini »öyleyince Mehmed Ali ihtirazlı adımlarla içeriye girdi ve her zaman müthiş kararlar veren, büyük işler idare eden metin bir adamın karşısına çıkn. Sırtına büyük mes'ulıyetler yüklenmiş insanlara mahsus faal şahsivetlerin her biri gibi bu direktörün israf olunacak vakti yoktu. Mehmed Aliye: Birkaç defadır ısrar edip benden randevu istemişsiniz; arzunuz nedir? Dıye sordu. Mehmed Ali derhal şu cevabı verdı: Ben, Türiik babadan ve Fransız anneden gelmiş bir gencim. Memleketimde istibdad ve padişahhk idaresi var.. Onun için oraya gitmek istemiyorum. Burada annemle beraber yaşıyorum. Fakat geçinemiyoruz. Kazanclı bir iş bulmak mecburıyetindeyim.. Hangi mektebde okudunuz? Paris Hukuk fakültesindc. Peki, hukuk tahsilile benim size vereceğim iş arasında bir münasebet ola maz ki.. Ben size ne gibi bir memuriyet teklif edeceğimi bılemiyorum doğrusu! Ben ecnebi sayıldığım için Fran sada hukuk tahsilile alâkadar bir memuriyete geçemem. Onun için siz ne emre derseniz ben onu yapacak ve kabul edecek derecede bır sıkmtı içındeyim. Oğlum, irade ve arzu çok iyi bir jeydir amma, bizim şirketimizde bir mevkie geçmek için kâfi bir meziyet değildir ! Dırektör ayağa kalkmış, mülâkat müddetınin bittığini dehkanlıya anlatmak istemişti. Fakat gencin bu cevab üzerine yüzünde beliren bıtkinlik adamı insafa getirdi. Tekrar yerine oturdu: Peki, dedi, siz memleketinizden ve Parisle. Marsilyadan baska yerlerde Amerikadaki haydudlar tayyareci Lindberg'in çocuğu gibi sinema artisti Wallace Beery'nin evlâdlığını da kacırmak istediler. Artist bir ihtiyat olmak üzere polise evlâdlığı Carol Ann'ın parmak izlerini aldınyor ki eğer kaçınrIarsa ileride kolay bulunsun! miyet yaparak adamı öldürmek isterler. Muayyen bir günde belediyeden çıktığı saat vurulması kararlaştırılır. Fakat, suikasdcilerin içinden birisi pijman olur, cinayeti menetmek için belediyenin saatini bir çeyrek ilerletir. Belediye reisi o gün bir çeyrek evvel çıkar, suikasd de akim kalır. îşte o zamandanberi bu an'ane muhafaza edil miş ve saatin üeriliği olduğu gibi bırakılmıştır. Bilmeceyi çözenler Bir igri kule daha.. Italyadaki meşhur Piza kulesi ma lum. Yukarıdan aşağı inen bir düz hatta nazaran adamakıllı aykırı duruyor. Fakat Mısırda Iskenderiyede bir iğri kule daha keşfedilmiş. O da vaktile Roma tmparatoru Pompe namma yapıl * ÜOYUNLAR Bümeceyi çözenl«den bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini basmakta devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmı$ olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat alacakların isimleri her ayın ilk haftasında neşro lunan büyük listeye basılır. Soldan sağa sıra ile: 1 Beyoğlu 20 nci ilk okul Nevin Alacalıoğlu. 2 îstanbul telgraf mutemedi Os man oğlu Yahya Bengü. 3 Eskişehir lisesi 272 Hasan Öz gedik. 4 Hadımköy Boğazkesen Mevsim Çayevınde Hikmet. 5 Karacabey bakkal Sabri Oru. 6 Trabzon Uzun sokakta berber Abdullah. 7 Samsun piyade alayı 9 uncu bölük kumandanı Cemal kızı Neriman. 8 Galata Arabcamisi Sarızeybek sokak 16 numarada Sabahat. 9 Bilecik ilk okul 58 Şükrü Tuncer. 10 Beyazıd Eminbey Çe§me sokak 12 numarada Nazif Köksel. 11 Sıvas Ismetpaşa ilk okulu 302 Erhan Bener. 12 Edremit millî emlâk memuru oğlu Nureddin. olan sütundur. Bu sütun granittendir; 25 metro yüksekliğindedir, kutru da 3 metrodur. Çok güzel yontulmuş tur. Üzerinde Korent üslubunda güzel bir başüğı vardır. Mısır gazetelerinin verdikleri malumata göre, Pompe sü tunu şarkı cenubî istikametinde şakull istikametten 3 4 sentimetro kadar aynlmıştır. ( Eylul bulmacası Az yazılı hikâye Yukarıki on iki sayının yerine birinciden başhyarak öyle harfler yerleştiriniz ki kelimenin ilk ve son harfleri müşterek olmak üzere vilâyetlerimiz den birinin eski ismi bu dairenin içinde evvelâ üç defa tekerrür etsin, sonra da hiç kesilmeden binlerce ve milyonlarca defa mütemadiyen okunabilsin! Bu bulmacayı doğru halledenlerden birinciye beş lira, ikinciye iki lira, üçüncüye münasib kıymetli bir hediye takdim olunacak ve diğer yüz kişiye de muhtelif mükâfatlar verilecektir. Ce vablarm eylul sonuna kadar <Cum huriyet Gazetesi Çocuk Sahifesi» adresine gönderilmesi lâzımdır. Geç kalanlar hediye alamazlar. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de sıralan geldiği vakit gazeteye basılır.