24 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

—— e im ie Doktor ŞEVKET HÜSNÜ TARAY si (Kulak, burun ğlu Nuru- eder, Salı a meccanen Bugün karikatüristimiz Cı resimleri, üstad Ei fi, Yusuf Ziya'nu AKBABA mecmuasıdır. Fevkalide nüshası çıktı Memleketimizin eşsiz mizah CUMA 24 Eylül 1937 Telefon: 24240 (İdare) — 24249 (Tahrir) — 24748 (Müdür) — 20113 (Kiişe) Tari kurultayının dördüncü dö rdüncü gününden çıkan hakikatler: Türkler, Müs lümanlığı geriletmediler, yükselttiler ! Türklerin müstakil bir hukuk usulü vardı. Felsefe tarihinde Türk mütefekkirlerinin payı mevcuttur Bugün seksiyon toplantısı il umumi topini saat 14 dedir “Atatirk Başvekil vekİN”E. Celâl Bayar ve Milli Müdafes Vekili ile kurultayda okonuşurlarken Dün Tarih Kurultayı dördünet umumi toplantısını öğleden sonra mukannen saatte Cumhur reisi Aatün kün yüksek huzurlarında yamıştır, Öğleden evvel, A ve B gruplarının toplantıları da vardı. Umumi içtima- da, altı profesör aşağıya hülâsalarını dercedeceğimiz tezlerini okumuşlar: dır. Bunlardan başka Profesör Bosch'un, da, «Tarihte Anadolu» isimli bir teb- liği vardı; ancak kendisi rahatsızlan- dığından bu tebliğ geri kalmıştır. Profesör M. Şemseddin Günaltay'ın tezi Bazı garb müellifleri şu haksız id- diada bulunmuşlartar: (Devamı 7 nci sahifede) Fenebi profesörler tezlerini müdafa ediyorlar Başvekil vekili dün | Ankaraya gitti Ankaraya giden Başvekil dün öğleden sonra Başvekâlet makamında. bir müddet kaldılar! Ankara 23 (Telefon) — Bir buçuk ay mezun bulunan Başvekil İsmet İn- önü bugün saat 10,47 de İstanbuldan şehrimize gelmiş ve istasyonda s&- mimi bir surette karşılanmıştır. Kar- şılıyıcılar arasında Büyük Millet Meclisi reisi B. Abdülhâlik Renda, si- Şasi müsteşarlar, mebuslar, general- ler, vekâletler erkânı, Ankara mevki kumandanı Mustafa Kemal, merkez- kumandanı general Demir Ali, Emni- yet müdürü B. Sadraddin ve daha bir Çok zevat bulunuyorlardı. Başvekil İsmet İnönü beşuş bir çeh- vüğleyideri inerek karşılı- n ayrı ayrı ellerini sıktı ve ha- tırlarını sordu ve Ziraat âleti si- yasi müsteşarı B. Tahsinde hadolunun yağış vaziyeti izahat istedi Başvekil, B. Tahsinin i- zahatını alâka ile dinleği, İsmet İnönü bundan sonra Büyük Millet Meclisi reisi B. Abdülhâlik Ren: | da ile otomobile binerek istasyondan ayrıldı. “Başvekil - öğleden sönri Baş” vekâlet makamına gelerek bir müd- det kaldılar. Başvekil vekili dün Anka- raya gitti Başvekil vekili ve İktisad Vekili B. Celâl Bayar dün akşam Ankaraya gitmiştir. Başvekâlet işlerini Ankara- da idare edecek olan B. Celâl Bayar dün öğleden sonra Dolmabahçe Sa- rayına giderek Dil kurultayında, bu- lunmuş ve Atatürkle görüşmüştür. Başvekâlet vekili akşam üzeri Dol- mabahçeden hususi motöre binerek Haydarpaşaya hareket etmiş ve saat | 19,15 de Haydarpaşa garına gelerek kendisini teşyi için beklemekte olan bulunduktan sonra eksprese bağlar | İ nan hususi vagona girmiştir. Tren : 19,25 te hareket etmiştir. Reisi Cumhur namına B, He san Rıza, - Başyaver B.-Celâl, Da- hiliye Vekili ve parti genel sekreteri (Devamı-7 nci sahifede) Dikkatle r i Adalette süratin kıymeti Bir cinayet oluyor, biri tahkir edili- yor, birinin. hakkı yeniyor ve siz bun- lara şahidsihiz. Eğer o gün, o hafta, o ay çağırıp fikrinizi sorsalar, hatıra- niz taptazedir. Heyecanla anlatacak, bütün vaziyeti, tekmil teferrüatile göz önünde canlandıracaksınız, Hâkimler de hakikati öğrenecekler. Fakat aradan seneler geçiyor; mad- di, manevi her şeyin üstüne bir nis- yan örtüsü örten, mermer âbideleri bile toprağın yayyasına gömen zaman, sizin de hafızanızda tahripkâr rolünü Oynuyor. İşte o hak ve adalet işi karşısında böyle bir zihni kötürümlük anımda sizi çağırıyorlar ve hiçbir şeyi gizlemi- yeceğinize dair yemin ettirip soruyor- lar: Anlat, ne biliyorsun? Kemküm ediyorsunuz. Bir şeyler ge- |, veliyorsunuz ve noksan söylediğinizin, bu noksanla hakikati olduğundan bi ka gösterdiğinizin siz de esefle farkın- dasınız hadetin kıymetini acınacak bir-şek İde kaybetmemesi için, sürat lâzımdır. | | Adliyede sürat, yalnız bir teknik me selesi değil - hâkim gibi müddetymu- En mühim-adalet vesikası olan şa- B. Celâl Bayarın mühim beyanatı Paramızın kıymeti asla düşürülmiyecek Türkiye için parasını düşürmeğe katiyen ihtiyaç yoktur, bütün menfaatlerimiz paramızın kıymetini korumak yahatadır Dün akşam Ankaraya hareket eden Başvekâlet Vekili ve İktisad Ve- kili B, Celâi Biyar paramızın kiy- metinin güya düşürüleceğine dair çi- karılan şayiaları hareketinden er- vel tekzip etmiş ve demiştir ki; — Türk parasının kıymeti düşürü- | leceğine dair çıkarılan şayla, en çir- | kin bir yalandır. Bu şayinları şid- detle tekzip edebilirsiniz. Bazı mem- leketler, paralarını düşürmek ihtiya» cını duyabilirler. Fakat Türkiye için katiyen böyle bir ihtiyaç yoktur. Bü- tün menfaatlerimiz, paramızın kıy- metini korumak yolundadır. Hükümet bu siyasete daima büyük bir titizlikle sadık ve bağlı kalmıştır. İktisadi icaplar böyle olduğu halde paranın kıymetini düşürmek vatan- daşların cebindeki parayı çalmak de- mektir. Türkiye hükümeti, hiç bir zaman böyle bir hareketi hatıra geti- Temez. Hakiki gidişe taban tabana zıd olan bu şaylaları çıkaranlar kimler ise bunlar araştırılarak meydana çi- karılacaktır. Borsanın bu gibi şahsi menfaat do- laplarma âlet edilmemesi için icap B. Celâl Bayar Akdenizde kontrol nöbetle mi yapılacak İngilizler Trablusugarp şimalinde, kontrolün nöbetle yapılmasını teklif edecekler Londra 24 (Akşam) — İngiliz ban- | riye mütehassıslarının fikrine göre Akdenizde kontrol vazifesinin nöbet ile yapılması, İtalyanın Nyon itilâfına iştiraki için en mükemmel çare olacak- tır. İngiliz (o amirallığı o Akdenizin kontrolunda, filoların tevhidi aley- hinde bulunmaktadır. Binaenaleyh pazartesi günü, Pariste İngiliz, İtal- yan ve Fransız bahriye mütehassısla- rının içtimamda İngiliz mütehassıs- ları Akdenizde bazı deniz yolları Üze- rinde ve bilhassa Trablusgarbın şima- linde deniz kontrolunun kendi kuman,. danlarının mesuliyeti altında nöbet ile İngiliz, Fransız ve İtalya filoları tarafından yapılmasını teklif edecek- lerdir. Pazartesi içtimaında Fransayı ami- ral Darean, İngiltereyi de erkânı har- biyei bahriye ikinci reisi amiral Vi yam James temsil edeceklerdir. «—ıMahsulü sattıktan sonra İstanbula gideceğim» diyor!., | an zaruri bir ilkan; — İnanma, daha bir «mersi« İlebir «pardon» demesini beceremiyor!